22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ARALIK 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET H i J v U i ı U İ T J J . ekonomi@cumhuriyet.com.t TÜPRAŞ'ın Koç Grubu tarafmdan yönetileceğini vurgulayan Aygaz Genel Müdürü Neyzi: sse değişiminiShellistedi buradan ALINIR, buradan SATILIR. • TÜPRAŞ'ta hisse değişimi talebinin Shell'den geldiğini belirten Aygaz Genel Müdürü Mehmet Ali Neyzi, "TÜPRAŞ adil bir şekilde herkese mal vermeye devam edecek, kimsenin malını kesmeyecek" diye konuştu. İSTANBUL (AA) - Aygaz Genel Müdürü Mehmet Ali Neyzi, Türkıye Petrol Rafinerileri'ndeki (TÜPRAŞ) Shell "in payının yüzde 10'dan 2'ye gerilemesı karannın Shell'e ait oldu- ğunu söyledi. Neyzi, TÜPRAŞ'taki Shell'in hisselerinın genlemesi ve Aygaz'ın payının yüz- de 7'den 20'ye çık- masına ılışkin, "TÜPRAŞ'takihis- selerin değişimiyle ilgjli bizinı ashnda birdeğişikliktaJe- bimiz yokfu. Bu, Shell'in bir karan. Shell'in hisseleri azahnca holding, Ay- gaz'ın TİTRAŞ'tald hisselerinin artünl- masını uygun gordü" dedi. Aygaz olarak geçen sene 50 milyon dolarlık ihracat yaptıklannı belirten Neyzi, önümüzdeki yıl TÜPRAŞ'ın 3 milyar dolarlık ihracat yapmasının beklendiğini ifade ederek şu değerlendırmelerde bulundu: • Shellin LPC Işlnden çekllme kararı "Shell bir buçuk sene önce LPG şirketie- rinin tamamını satma karan akü. Biz Ay- gaz olarakbuişleçok yakmdan ilgilendik. Koç Topluhığu bunu onayladı. Dünya ça- pında oldugu için tek başımıza hepsini al- mak istemedik. çünkü rakam çok büyük- tü. Ortak birileriyle alabiür miyiz diye epeyce uğraşük. Şimdi gefinen noktada bu iş nedenseçok fazla uzadı. Hâlâbir ka- rar veremediler. Talepte bulunan şirket- lerin 6'ya üıdirgendigi söyieniyor, biz yo- kuz bu arada, bizinı öyle bir iddianuz da kahnadı, vazgeçtik." • 'TÜPRAŞ herkese mal verme- ye devam edecek' "TÜPRAŞ adil bir şeldkie herkese mal vermeye devam edecek, kimsenin mahnı kesmevecek. Bir tek şu istisna var; biz Koç Grubu olarak kanunlara ve stan- dartlara uygunluğu arayacağız. Bunlara uyan herkes rahat hiznıet ahr, uyumsuz olanlara toleransunız az olabilir... Her LPG şirketi hangi kamyonlarla çahştığı- nı belgelemeli ve bunu bikürmeÛ. Yoksa önüne gelene mal vermemek lazun." • KDV, gazda da düşürülmell "Otogaz ile tüpHi gaz arasmda 180 do- larhk ÖTV farkı okluğu için bu iki mal arasmda geçiş yapıunası haksız rekabete ve vergi kaybma yol açıyor... Doğalgada LPG arasmdaJd, otogazla da tüpgaz ara- sındakivergifarkıazatöhnah. Petrol fiyat- lanndan dolayı LPG fiyatian artoğmda, aröşın üzerinden de yüzde 18 KDV almı- yor. Tüpgaz sonuçta fakir halkın kullan- d^ı bir maL KDV, zorunJu gıda madde- lerindeki gibi gazda da düşürülnıeli. Ver- gilerdüşerse saüşartar,vineaynıvergi ha- sılatı ekle ediür." TÜRK HAVA YOLL ARI Avrupa da da birinci BRÜKSEL (AA) - Türk Hava Yollan (THY), Avrupa'da yolcu sayısını en çok arttıran ulusal havayolu şirketi oldu. Av- rupa Havayollan Birliği'nin (AHB) veri- lerine göre THY, bu yılın ocak-ekim dö- neminde, geçen yılın aynı dönemıne gö- re yüzde 20.9 artışla 11 milyon 610 bin yolcu taşıdı. Böylece birliğe üye 30 ha- vayolu arasında, yolcu sayısındaki artış sı- ralamasında bırincilığeyerleşen THY'yi, yolcu sayısı yüzde 17.2 artan Spanaır (Is- panyol Havayollan) ve yüzde 14.6 artan Icelandair (tzlanda Havayollan) izledi. GAPILLERİ Tekstil ihracatı milyar doları aştı GAZİANTEP (AA) - GAP illerinden tekstil ve tekstil hammaddelen ihracatı, ilk kez 1 milyar dolan geçh. Güneydogu Anadolu Tekstil thracatçılan Bırlığı Baş- kanı AKKüçükkmacı, bu yılın ilk 11 ayın- da tekstil ve tekstil mamulleri ihracatının, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 44 ırtış gösterdığini söyledi. Geçen yıl ocak- kasım dönemınde 763 milyon 548 bin 893 dolar olarak gerçekleşen ihracat, bu yıl aynı dönem ıçın 1 milyar 99 milyon 963 bin 784 dolara yükseldi. Yıllık cirosu 5-250 milyon Avro arasındaki kuruluşlara özel hizmet verecek Fortis, ilk 'merkez'ini açü • Dışbank'ı satın alarak Türkiye'de kendi adıyla faaliyetlerine başlayan Fortis, ilk Ticari Bankacılık Merkezi'ni Istanbul'da açtı. Türkiye genelinde sayılan 12 'yi bulacak merkezler, bankanın dünya ölçeğindeki 110 Ticari Bankacılık Merkezi'nden oluşan zincirinin halkalannı oluşturacak. Ekonomi Servisi - Dışbank'ı sa- tın aldıktan sonra, kasım ayından itibaren Türkiye'de kendi adıyla faaliyetlerine başlayan ve yenı adını duyurmak için büyük bır ta- nıtım karnpanyasına başlayan For- tis, ilk Tican Bankacılık Merke- zi'ni Istanbul'da açtı. Merkezin çalışma alanı Pendik, Tuzla, Geb- ze, İzmit ve Adapazan'na kadar uzanan bölgeyı kapsıyor. Merkez- de orta ve büyük ölçekli ışletme- lenn ihtiyaçlanna yönelik tüm fi- nansal hızmetler ve özel bankacı- lık hizmetleri verilecek. Yıllık ci- rosu 5-250 milyon Avro arasında bulunan kuruluşlara tüm finansal hizmetleri verecek olan merkez, Fortis, Türkiye genelinde 12 Ticari Bankacıhk Merkezi açmayı planhyor. Fortis'in tüm dünyaya yayılmış 110 Ticari Bankacılık Merke- zı'nın oluşturduğu hizmet zinciri- nin bir halkasını oluşturuyor. Fortis Doğu Marmara Ticari Bankacılık Merkezı'nin açılışına katılan Fortis Türkiye lcra Kuru- lu Başkanı (CEO) Tayfun Bayazıt ile Ticari ve Özel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcı- sı HansDeBacker birer konuşma yaptılar. Tayfun Bayazıt özetle şunlan söyledi. "Fortis, Türkiye'de finans sektöründe yeni bir sayfa açryor. Bu merkezle sektörü yeni bir hiz- met anlayışı ile tamşûrryoruz. Bü- yük ve orta ölçekli kuruhışlar mer- kezimizden rüm fmansal hizmede- ri alabilecekler. Bu merkezlerin sa- yısını kısa sürede Türkiye genelin- de 12'ye çıkaracağız. Hedefimiz 2009 yib sonu itibanyla pazar pa- yınuzı ild katuıa çıkarmak. M üş- terilerimiz, bankanuzda sadece müşteri ilişkikri vöneticisiyle mu- hatap olacaklar. Bu yönetici, müş- teriye özel çözümler buhnak için çahşacak, yurtdışmdaki merkez- lerimizle bağlantrya geçerek müş- terinin ihtiyaçlan hakkmda ya- bancı mesiektaşlarun bilgilendire- cek. Böylece müşteri, her gittiğj yerde ihtiyaçlaruu tekrar tekrar anlatmak zorunda kalmayacak." Verilen bilgilere göre söz konu- su merkezlerde, yurtdışı ve yurti- çı hesaplar arasmda nakit akışı yö- netimi, ihracat ve ithalatın finans- manı, yurtdışmdaki şubeler için esnek krediler sağlanması, özel- leştirme veya sermaye arttınmı gi- bi durumlar için fon alımlan dü- zenlenmesi, finansal risklerin yö- netimi, sigorta, leasing ve fakto- ring ve benzeri hizmetler veri- lecek. ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Dışa Açık Türkiye ekonomisinin son çeyrek yüzyılı, dışa açık büyüme politikasına dayanıyor. Ekonominin yatınm, iş bulma ve üretim alanlanndaki gelişme- leri, kural olarak dışsatım artışına bağımlı alınıyor ya da sayılıyor. Tüm diğer değişkenler, dışsatımın hemen her olanağın kullanılarak desteklenmesi, yabancı sermaye beklentisi ve özelleştırme çaba- ları, dışsatıma dayalı büyüme yaklaşımının başlıca alanlarıdır. Ekonomiyi sürükleyen değişken dışsatım olun- ca, gidişın gerçek göstergesı olarak da, özel ola- rak dışsatıma, genel olarak da dış ticarete bakıl- ması gerekir. DİE- Devlet Istatistik Enstitüsü, adı- nın neden değiştirildiği sorusu biryana, yeni adıy- la TÜİK-Türkiye Istatistik Kurumu, bu yılın dıştica- retinin Ocak-Ekim verilerini 30 Kasım'da yayımla- dı. özet tablosu aşağıda bulunan dış ticaretin, hiç de başarılı bir görüntü vermedığı; tam tersine önemli olumsuzlukları ve geleceğe yönelik soru işaretlerini içinde taşıdığı açıktır. Yalnız ekim ayı sayılarına bakıldığında, dışsatım yüzde 9.0 artıyor, buna karşılık dışalım yüzde 22.3 artıyor; sonuçta aylık dış ticaret açığı 3.5 milyar do- lara ulaşıyor ve geçen yıla göre yüzde 57.4 gibi çok yüksek sayılması gereken bıroranda büyüyor. Dış- satım/dışahm oranı, yani, dışalımın ne kadarının dışsatımla karşılanabıldığinı gösteren karşılama oranı da, geçen yıl yüzde 72.5 dolayından yüzde 64.5'e düşüyor. Ekim ayında, dış ticaret açığı ge- nişliyor. Bu, olumsuz bir gelişmedır. Ocak-Ekim "on aylık" dönemi de benzer bireği- limi veriyor. Dışsatım on ayda yalnızca yüzde 16.9 artarken, dışalım yüzde 21.0 artıyor. Ticaret açığı on ayda yüzde 28.7 artarak 35.6 milyar dolara yak- laşıyor; dışsatımla dışalımı "karşılama oranı" da geçen yıla göre ikı puanın üzerınde bır düşüşle yüzde 648'den yüzde 62.6'ya ıniyor. Dışsatımda yaşanan durağanlığın, ilk belirleme- lere göre kasım ayında da devam ettiğı anlaşılıyor. özetle, ekonomiyi sürüklemesı; ekonominin bü- yümesinin temeli olması istenen dışsatım da bü- yük ölçüde yavaşlamış bulunuyor. Bu gelişmele- rin kaçınılmaz sonucu, ekonominin büyüme hızı- nın, yani ulusal üretim değerinin azalmasıdır. Bu ge- lişmelere koşut olarak işsizlik de azalmıyor; son ve- rilerin kanıtladığı gibi artıyor. Ekonomi, sıcak para gırişleri ile dövız bolluğu yaşıyor. Ancak dış ticaret açığı genişliyor. Ticaret dışı döviz giriş ve çıkışlarının farkı olan cari işlem- ler açığı da büyüyor. Ekonomi, 2005'in sonuna, yeniden, dışardan gelecek bir sarsıntıya açık bir noktaya yaklaşıyor. Dışsanm(MılyonJ) Dışalım (MılyonJl DengeiMılyinS! Karşılama Oranı !*'•) Ekım 2004 5 863 8088 -2 225 72.5 200$ 6 392 9 893 -3 501 64i (%) 9,0 57.4 Koyntk: TCİK Habtr Bültni, Sayı 1S6. SO Kasım Ocak- 2004 50 851 78498 -TW 64.8 Ekim 2005 59438 95 016 -35 579 62.8 Dtgişin (%) 16,9 21,0 28.7 yakupkepenek06@hotmail.com KÖRFEZ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTRMAİLAM Dos>-a\o 2005 8 Satışı istenen taşınmaylann evsafı: Sını llçtsi Kövu Mevkii kutluca 9 10 11 12 13 14 \5 16 r 18 19 20 :ı Korfez Korfez Kdrfez Korfez Körfez Korfez Korfez Körfez Korfez Korfez Korfez Korfez Korfez Körfez Korfez Korfez Korfez Körfez Körfez Körfez Körfez Kutluca KutJuca Kutluca Kutluca Kutluca Kutluca Kutluca Kutluca Kutluca Kutluca Kutluca Kuüuca Kutluca Kutluca Kutluca Kutluca Kutluca Kutluca Kutluca Kutiuca Koyıçı Koyiçı Koyıçı Kö>ıçı Hamam KızıJver Pınar>anı Ko\aJı Karapınar Karapınar Harmanato Yayla Yayla Va>ia Yayla Çukurdere Hacıçeşmesı Hacıçeşmesı Hacıçeşmesı Ka\alık Esfig 12 12 12 12 5 5 5 Panel 2682 2704 2" 13 2715 686 771 796 448 635 265 261 244 206 202 196 192 142 382 58 37 Miktar 2100 m2 194 m2 480 m2 202 m2 3360 m2 2790 m2 1550 m2 518m2 r i 0 m 2 1760 m2 600 m2 920 m2 1240 m2 3' T 20m2 2270 m2 1360 m2 3900 m2 2200 m2 830 m2 3360 m2 3920 m2 Cinsi Tarta Tarla Ev\e Bahçe Arsa Tarla Taria Tarla Tarla Tarla Tarla Tarla Tarla Tarla Tarla Tarla Taria Tarla Tarla Taria Tarla Tarla 09 30-0940 0945-09 55 1000-10 10 10 15-1025 10 30-10 40 10 45-10 55 1100-11 10 11 15-11 25 II 30-1140 11 45-1155 P 00-13 10 13 15-1325 13 30-13 40 13 45-11 55 14 05-14 15 14 20-14 30 14.35.1445 14 50-15 00 15 05-15.15 15 20-15 30 15 35-15 45 Muammen BedeK 12.600.00 YTL 1 481,00 YTL 20 389.00 YTL I 212.00 \TL I1 7 60.00 YTL 8 370.00 \TL 3.875.00 YTL 1 554.00 YTL 4 275.00 YTL 4 400.00 YTL I 500.00 YTL 2.300.00 YTL 4 960.00 YTL 26 040.00 YTL 9 080.00 YTL 4 080.00 YTL II 700.00 YTL 6 600.00 YTL 3 320.00 YTL 10 080.00 YTL i r 60.00 YTL Sıra No 1-2-3-4 Kutluca Koyü. Koy ıçı mevkıındekı arsa. e\ ve bahçe taria \asıflı gaynmenkuller kö> merkezme yakrn olup Sıra No Kdekı 2682 NoTu parsel çe\Tesınde komşu parseller bulunmakta \e kadastro \oluna cephesı olmayıp eğımlı parsel konumundadır Parsel uzermde bma. agaç ve sanat >apısı bulunmamaktadır Sıra No 2'dekı 27 04 No'lu parsel doğusunda kadastro \olu bulunmaktadır Topografik olarak düz kabul edılebılecek az bır eö- me sahıptır Parsel uzennde muhtelıf cıns ve yaşta 16 adet meyve agacı bulunmaktadır Sıra No 3'teta 2"M3 \o'lu parselm gıineymde kadastro yolu bu- lunmaktadır Topografik olarak duz kabul edüebılecek konumdadır Parsel uzennde muhtelıf cıns \e ,vasla ! I adet mej've afacı bulunmaktadir Kö> mer- kezıne yaklaşık 1 km mesafedekı parseldır Sua No 4'tekı 2715 No'lu parselın kadastro yoluna cephesı yoktur Topografik olarak °ol0 eğrme sahıp par- sel uzennde bına. ağaç ve sanat vapısı voktur Köv merkezıne vaklaşık 1 km. mesafededu- Sıra No 5 Kutluca Köyu. Hamam mevkıındekı tarla vasıflı 686 No'lu gavTimenku) eskı tstanbul yolunun kuzeyınde buiunmakta ve herhangı bır ka- dastro yoluna cephesı yoktur Topografik olarak az eğımlı parselm uzennde bına, ağaç ve sanat yapısı bulunmamaktadır Köy merkezme yaklaşık 1 km. mesafededır Sıra No 6 Kutluca Köyu. Kıalyer mevkıındekı taria vasıflı 771 No'lu parsel eskı Istanbul yolunun yaklaşık 300 m güneyınde \? kadastro yoluna cep- hesı bulunmamaktadır Topografik olarak yaklaşık ° 010 eğımlı v e parsel uzennde bma. a£aç v e sanat yapısı bulunmamaktadır Sua No " Kutluca Koyu. Pınaryanı mevknndekı taria vasıflı ""96 No'lu parsel eskı ıstanbul yolunun yaklaşık 100 m. gûneymde \e kadastro yoluna cephesı bujunmamaktadır Topografik olarak %10 egımlı olup parse! ûzennde bına. ağaç ve sanat yapısı buiunmamaktadır Sıra No 8 Kutluca Koyu Kovalı mevkıındekı tarla vasıflı 448 No'lu parsel eskı istanbul y olunun 900 m kuzeymde ve kadastro yoluna cephesı bulun- mamaktadır Topografik olarak dûz olarak kabul edıkbilecek durumdadır Parsel üzennde bına. ağaç ve sanat yapısı bulunmamaktadır Srra No 9 Kutluca Koyu KaraağaçaİD mevkıındekı arsa vasıflı 635 No'lu parsel eskı Istanbul yolunun 300 m kuzeyınde ve kadastro yoluna cephesı bulunmamaktadır Topografik olarak yaklaşık %10 eğımlı olan parselın üzennde bına. ağaç ve sanat yapısı buhınmamaktadır Sıra No 10 ve 11 Kutluca Koyû Karapmar mevkıındela tarla vasıflı 265 ve 261 No'lu parseller eskı tstanbul yohınun kuzeyıne yaklaşık 300 m mesa- fede olup kadasuo yoluna cephesı yokiur Topografik olarak az egımlı olan parseller üzennde bına. ağaç ve sanat yapısı bulunmamaktadır Stra No 12 Kutluca Köyü. Harmanaltı mevtamdekı tarla vasıflı 244 No'lu parsel eskı tstanbul yolunun kuzeyıne yaklaşık 300 m2 mesafede olup ka- dastro yoluna cephesı yoktur Topografik olarak yaklaşık %10 eğımlı olan parsel üzennde bına. ağaç ve sanat yapısı bulunmamaktadır SıraNo 13-14-15-16 Kutluca Köyu Yayla mevkıındekı tarla vasıfiı 206-302-196-192 No'lu parseüer eskı fstanbul yolunun guney vekuzeymeyakm olan gaynmenkuller topografik olarak duz kabul edılebılecek konumda olup parseUer ûzennde bına. ağaç ve sanat yapısı bulunmamaktadır Köy merkezı- ne yaklaşık 1 km mesafedekı parsellerdır Sıra No 1"" Kutluca Köyu Çukurdere mevkundekı (aria vasıflı 142 Vo'lu parsel kadastro yolunun yaklaşık "00 m kuzeyındekı parselın herhangı bır kadastro yoluna cephesı yoktur Topografik olarak yaklaşık o ol0 eğımlı olan parselın uzennde bına. ağaç ve sanat yapısı bulunmamaktadır Sıra No 18-19-20 Kutluca Koyu Hacıçeşme mevkıındekı tarla vasıflı 382-58-3 1 No'lu parseller eskı tstanbul yolunun 800 m kuzeyındekı parsellenn herhangı bır yola cephesı bulunmamaktadır Topografik olarak az eğımlı kabul edılen parselier uzennde buıa. ağaç ve sanat yapısı bulunmamaktadır SıraNo 21 Kutiuca Köyü Kavalık mevknndekı taria vasıflı 23 No'lu parsel eskı tstanbul yolunun yaklaşık 400 m kuzeyındekı parselın kadastro yolu- na cephesı yoktur Topografik olarak duz kabul edılebılecek konumda olup parsel üzennde buıa. ağaç ve sanat yapısı bulunmamaktadır Köy merkezme yaklaşık 900 m mesafededır tmar durumu: Korfez Beledıyesı mücavir smırianna yakrn kabul edılen. Kutluca Koyu Körfez ılçe merkezıne yaklaşık 24 km mesafededır Saüş şartlan: 1- Satış 20 01 2006 gunü 09 30'dan 15 45'e kadar Korfez tcra Muduriüğü onünde açık artırma sureOyle yapılacaktır Bu aıtırmada lah- mm edıien kıymeun o o60'ını ve ruçhanlı alacaklılar varsa aiacaklan mecmuunu ve satış masraflannı gecmek şartı ile ıhale olunur Boyle bu- bedelle alıcı çıkmazsa en çok arüranın taahhüdu bakı kalmak şartıyla 30 01 2006 gunü aynı saat v e yerde ıkıncı artırmaya çıkanlacaktır Bu artınnada da bu miktar elde edılememışse gaynmenkul en çok amranın taahhüdu saklı kalmak üzere arorma ılanında göstenlen müddet sonunda en çok artırana ıhale edılecektır Şu kadar kı artırma bedelınm malın tahmın edılen kıymetauno o40'ını bulması ve satış ısteyenrn alacağına niçhanı olan alacaklann toplammdan fazla olması ve bundan başka paraya çevtrme ve paylaştırma masraflannı geçmesı lazımdır Boyle fazla bedelk alıcı çıkmazsa satış takbı duşeceknr 2- Arnrmaya ışnrak edeceklerm. tahmın edılen kıymeün o o20'sı nısbetınde pey akçesı (T Lırası veya dev let tahvılı dışındakı döviz kabul edılmeyecek- tır) veya bu miktar kadar mıllı bır bankanın temınat mektubunu vermelen lazımdır Sanş peşın para ıledır -\bcı ıstedığınde 10 gunu geçmemek uzere me- hıl venlebıhr Tellalrye resmı. ıhalepulu tapu harç vemasraflan ile KD\' alıcıyaaıtrır Bınkmış vergıler satış bedelmden ödenır 3- tpotek sahıbı alacaklılarla dığer ügıhlenn (*| bu gaynmenkul uzenndeki haklanru hususıyle faız ve masrara daır olan ıddıalannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde daıremıze bıldırmelen lazımdır Aksı takdırde hakian tapu sıcılı ıfe sabıt olmadıkça paylaşmadan hanç btrakılacaklardır 4- thaleye katıbp daha sonra ıhale bedehnı yaormamak suretryie ıhalenın feshrne sebep olan tum alıcılar ve kefillen teklıf ernklen bedel ile son ıhale bedelı arasındaki farktan v e dığer zararlardan v e aynca temerrüt faızınden müteselsüen mesul olacaklardır thale farkı v e temerrut fâızı aynca hükme hacet kalmaksızm daıremızce tahsıl olunacak, bu fark varsa öncelıkletemınat bedeünden alınacaktır 5- Şartname ılan tanhmden ıtbaren herkesın görebılmesı ıçın daırede açık olup gıden venldığı takdırde ısteyen alıcıya bır ömeğı göndenlebılır 6- Satışa ıştırak edenlenn ^artnameyi gormuş ve münderecatını kabul etmış sayilacaklan. başkaca bılgı ahriak ısteyenlenn yııkanda yazılı dosya numa- rası ıle müdurlüğümüze başvurmalan ile satış ıianı tebhğ edüemeyen alakadarlara ttK 127 maddesıne söre tebİığ yenne kaım oiaca& ılan olunur 28 112005 (*ltlgılılertabınneırtıfakhakkısahrplendedahıldır Basın 57 286 DÜNYA EKONOMİStNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA ergin.yildizoglu@gmail.com 2005 yılına girerken "yönetenler aıiık eskisi gibi yönetemiyorlardı". 2005'te bu eğilim güçlenirken artık yönetilenlerin de, zamanzaman es- kisi gibi yönetilmek istemediklennı gösteren tepkiler sergilediklennı gördük. Cumartesi günü de, 30 ül- kede milyondan fazla insan kûresel ısınmaya karşı sokaklara dökül- müştü. önce yaşam Insanlığın, tüm gereksınımlerın- den önce, biyolojikyaşamını sürdü- receği bir dogal çevreye sahıp ol- ması gerekiyor. Dolayısıylayöneten- lerin de binnci görevı (ve de ışlevi), bunu güvence altına almaktır. Ne ki veriler, yönetenlerin bu görevlennde sefil bir biçimde başansız kalmaya devam ettiklerinı gösteriyor. 2005, doğal çevrenin hızla yok ol- maya başladığını kanrtlayan felaket- lerle doluydu. Enerji ve otomotiv lo- bilerinın cebindeki kimi "bilim ın- sanlan" Katnna kasırgası ve New Orfeans felaketiyle küresel ısınma ve hâkim ekonomik model (neo-li- beralizm) arasında bir ilişki olmadı- ğını savunadursunlar, geçen iki haf- ta boyunca, Grönland buz tabaka- sındsİki erimenin artık geri çevrile- mez bir noktaya geldiğini, Kalahari Çölü'nün çapının ıkiye katlanmak üzere olduğunu, ABD Pastfik kıyı- sındaki deniz hayvanlarını ve kuşla- n destekleyen ekosistemın çökmüş olduğunu, Ingıltere'nin yaşanabilir olmasını sağlayan, küresel tîava sıs- temınde önemli bir dengeleyici olan Golf Stream sıcak su akıntısının, bu yıl aniden yüzde 30 zayrfladığını öğrendik. Belli ki, geri dönülmezlik noktası- na her yıl biraz daha yaklaşıyoruz. Peki dünyayı yönetenler ne yapıyor- lar? önce Birteşmiş Milletter'de bir Hükümetler Arası Iklim Değişik- liği Paneli oluşturdular, sera gazla- n üretimini azaltarak küresel ısınma- yı durdurmayı amaçlayan Kyoto Protokolü'nü 1997Aralığrndaimza- ya açtılar. Ancak, dünya nüfusunun yalnızca yüzde 5'ini oluşturmasına karşın sera gazlannın yüzde 25'ıni üreten ABD, protokolü ımzalamadı. Imzalayan ülkelerin hemen hepsi, yüzde 30'lara varan ölçümlerde ko- nan hedeflerin gerisinde kaldılar. Geçen hafta Montreal'de 189 ülke- nin katılımıyla Kyoto Protokolü 11 2006ya Doğru Konferansı toplandı. Ingil- tere Çevre Ba- kanı Margaret Beckett'in, "Kyoto hedef- lerinin gerçek- leşmesini bek- leyenler hayal âlemındeyaşı- yortar" (The Independent, 04/12) sözlerı dünyayı yöne- tenlenn adeta, traktörışığında donup kalmış bir tavşana benzediklerinı göstenyordu. Yaklaşık 200 yıldır traktörün direksıyonunda, fe- odal dönemdeki bırkaç aristokratya da sultan yok. Insanlık bunlann kap- nsınden kurtuldu ama, bu kez de tek tek ınsanlardan bağımsız bir ılişkiler sistemının, piyasanınelinedüştü. Bu sistem, ınsan gereksinımlerine değil kâr oranlanna ve sermaye birikimi- ne öncelik veriyor; ahlakı, dinı kay- gılara da duyarsız. Ister şirket sahi- bi, ister şirket ya da devlet yönetici- si olunuz, hep aynı sınıria karşı kar- şıyasınız, ya piyasa kurallanna, ser- maye birikiminin gereksinımlerine göre davranacaksınız ya da şırketi- nizi, yönetici koltuğunuzu, işinizi kaybedeceksiniz. Yönetenler Kyoto Protokolü'nün hedeflerini yerine ge- tirebılmek için gereken tedbirieri al- mayayanaşmıyortar, çünkü bu ted- birier, seımayeye ek maliyet getiri- yor. Tüm insanlığın yaşamı, herkes dikkatini ulusal, dini, etnik çatışma- larda yoğunlaştırarak enerjilerinı zi- yan ededursun, tek bir "öteki" ser- maye tarafından tehdit ediliyor. Sonra toplumsal güvenllk Yönetenlenn ıkıncı görevı de in- sanlann can, mal ve gelecek güven- liğini sağlamak. Bunda da son de- recede başansızlar. Ancak burada üç farklı düzey söz konusu. Birin- cısı halkı yönetenlerle halk arasında ülke düzeyi. Ikıncısi, dünya ekono- misinin denetimini elinde tırtan ge- lişmış, zengin ülkelerte gelişmek- te olan ûlke- ler arasında- ki ilışkilenn düzeyi. Niha- yet üçüncüsü, gelışmiş, zen- gin ülketer arasındaki, dünyanın geri kalanına karşı kurulan muta- bakata ilişkin lıderlık ve iş- bırliğı düzeyi. 2005yılında her üç düzey- de de yöne- tenlenn bece- nksizliğı gözler önüne serilır- ken yönetilen- lerin sesleri daha güçlü çıkmaya başladı. ömeğın, son yıllarda Latin Amerika ülkelerinde, neo- liberaliz- me (piyasa kurallanna) karşı güçlü, hükümetlerinyapılannı belirleyen bir direniş vardı. Bu direnişin gücün- den bir şey kaybetmeden devam ettiğini, Bush'un son Latın Amenka gezisındeki sokak eylemlerinde de gördük. 2005 yılında zengin ülke- lerde özellikle Avrupa'da da seslen yükselmeye başladı; yılın ikincı ya- nsında, Fransa, Italya, Belçika'da genel grev düzeyine ulaşan ışçi ha- reketleri yaşandı. Fransa'da Avru- pa Anayasası'nın reddedılmesi ve yoksul/göçmen gençlerin ayaklan- ması, hareketliliğin hızla toplumun diğer kesimlerini de içine almaya başladığını göstenyordu. Anayasa konusunda Avrupa haJkı Fransa hal- kıylaaynı ruhu paylaşırken göçmen- ler konusunda hemen tüm AB ülke- leri, Prof. VVallerstein'in The Guar- dian'da vurguladığı gibi, aynı so- runlaıia karşı karşıyaydılar. "Dünyanın en zengin ülkesi" ABD'de de ılginç bir durum söz ko- nusu, Brandeis Üniversitesi'nde Açhk ve Yoksulluk Merkezi'ni yö- neten Dr. J. Larry Brown'ın Har- ward Üniversrtesi Neiman Gaze- tecilik Vakfı sıtesındeki yorumuna göre, "Amerika'da 1970'lerde artık ortadan kalktğı düşûnûlen açlık so- runu yeniden geri geldi... Son beş yılda açlık sının altındakilerin sayısı yüzde 43 arttı". Prof Krugman da önceki hafta, New YorkTimes'da- ki "Endişe Çağı" başlıklı yorumun- da, ABD ekonomısinde büyük şir- ketlerin artık çalışanlara yeterince iş, toplumsal güvenlıksağlayamadı- ğını vurguluyordu. Bunun en son ör- neğı, ABD'nın en önemli şirketi Ge- neral Motors. GM ıflas noktasına geldı, ayakta kalabılmek ıçın 30 bin ışçi çıkanyor. Katnna kasırgası ABD halkına, sınıfsal çelişkılenn ve ırkçı- lığın hâlâ ne kadar güçlü olduğunu anımsattı, Bush yönetiminin hâki- miyetını kırdı, Irak savaşına karşı muhalefete rvme kazandırdı. Geçen hafta Irak'ta ölen ABD as- kerierının sayısı 2 bin 125'e ulaşır- ken beyaz fosfor gibi kimyasal si- lahlar kullanılması, Avrupa Birliği dahil, dünyanın çeşrtli ülkelerinde kurulan ışkence merkezlen, geçen hafta Felluce'de saldırılarda 14 ABD askennın öldürülmesı, direniş- çilerin, Ramadi'nın denetıminın ele geçırmesi, ABD'nın dırenış karşı- sında tümüyle etkisiz, ABD Harp Akademileri'nden Andrew Terrill ve Conrad Crane adlı iki uzmanın yayımladıkları bır rapordaki "Kala- mayız, çıkamayız, başansızolama- yız" saptamalan, Bush yönetiminin polrtikasız kaldığını kanıtlryor, CIA bağlantılı stratejik analiz şirketi Stratfor'un "Amerika fişten çıktr başlıklı raporunda, uluslararası is- tıkrarsızlıgın arttığı, diğer büyük güçlenn özelıkle Rusya'nın manev- ra alanının yeniden genişlediği vur- gulanıyordu. Uluslararası sıyasi ılişkilere birdü- zen getirmekte yetersiz kalan ABD, dünya ekonomisıne de lideriık ede- miyor. Dünya ekonomisi, ABD'deki dengesizliklerin de etkısıyle bıruçu- rumyn kenanna geldı. Oünya Tica- ret Örgütü Doha Raundu'nun çık- maza girmesınin ardından, AB Ana- yasası oylamasında reddedilen, ABD'de bile artık sorgulanmaya başlanan, bir ekonomik model söz konusu. Bu modeli, (küreselleşme- ciliği) savunanların sayısı gittikçe azalıyor, bjr geçiş dönemine girdiği- mizi savunanlann safian giderek ka- labalıklaşıyor. Geçiş ama nereye doğru? Bu sorunun cevabını 2006 yılında da bulamayacağız gibi geli- yor bana, ama üç düzeyde de yö- netme yetersizliği ve yönetilmek istememe arzusu arasındaki çe- lışkıden kaynaklanan sorunlann da- ha da ağıriaşacağı kesın!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle