Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 ARALIK 2005 PAZARTE9'
HABERLER
Yurtdışından bağış alma yolunun açılması sonucu 1 yılda 26 trilyonluk yardım aldılar
DerneklereparayağdıAYŞESAYTN
AIVKARA - Dernekler Yasası'nda
geçen yıl kasım ayında yapılan deği-
şiklik sonrası, yurtdışındaki kişi ve ku-
ruluşlardan bağış alma yolu açılan
dernek ve vakıflara yardım yağdı.
Son 1 yılda toplam 151 vakıf ve der-
nek, yurtdışı yardım başvurusunda
bulundu ve talepleri yennde görüldü.
Büyük bölümü AB kaynaklı yurtdı-
şından Tûrkiye'deki dernek ve vakıf-
lara toplam 26 trilyon 197 milyar li-
ralık yardım geldi. Tûrkiye'deki der-
neklere yardım yapan kuruluşlar ara-
sında ünlü spekülatör GeorgeSoros'un
vakıf ağı ıçinde yer alan "Açık Top-
lum Enstitüsü" de bulunuyor.
CHP Istanbul Mılletvekili Kemal
Kıhçdarogu'nun TBMM Plan ve Büt-
çe Komisyonu'nda, Içişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu'ya sorduğu dernek
• Dernekler Yasası'nda geçen yıl kasım ayında yapılan değişiklik sonrası, yurtdışındaki
kişi ve kuruluşlardan bağış alma yolu açılan dernek ve vakıflara yardım yağdı. Son 1
yılda toplam 151 vakıf ve dernek, yurtdışı yardım başvurusunda bulundu
ve talepleri yerinde görüldü.
ve vakıflann aldığı yardımlarla ilgi-
li sorusuna Içişleri Bakanlığı'ndan
gelen yanıta göre, yurtdışından yar-
dım talebinde bulunan derneklere
toplam 14 trilyon 818 milyar 775 mil-
yon lira, vakıflara da 11 trilyon 378
milyar 646 milyon liralık yardım ya-
pıldı. Proje karşılığı yapılan yardım-
lardan aslan payını AB Komisyo-
nu'nun "sivil toplumu desteldeme"
amaçb yardunlan oluşturdu. AB Ko-
misyonu en yüksek yardımı ise 1 mil-
yon 820 bın Avro ile sıvil toplum ör-
gütlerine yönelik eğitim projeleri için
Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Der-
neği'ne yaptı.
AB Komisyonu veya Türkiye tem-
silciliği tarafıjıdan yardım yapılan ba-
zı dernekler şöyle:
"Doğa Demeği (93 bin Avro), Çaü
ve Sanayici tşadamlan Derneği (84
bin 460 Avro), Türkiye Çevre Konı-
ma ve YeşiDendinne Kıırumu Derne-
ği (104 bin 332 Avro), Türkiye Turing
ve Otomobfl Kıırumu Derneği (130 bin
726 Avro), Türkiye Aile Planlaması
Derneği (1 milyon 64 bin Avro), Yeni-
den Sağhk ve Eğitim Derneği (293 bin
285 Avro), Bursa Tophane UNESCO
Gençlik Derneği (59 bin 280 Avro),
SokakÇocuklan Derneği (296 bin 885
Avro), Türkiye Sakatlar Derneği Ay-
dm Şubesi (97 bin 112 Avro),Bursa Sa-
nayici ve İşadamlan Derneği (209 bin
933 Avro), Bursa Genç Sanayici ve
İşadamlan Derneği(32 bin 540 Avro),
Ozgüriüğünden Yoksun Gençkrie Da-
yanışma Derneği (sivil toplumu geüş-
tirme programıçerçevesmde 80bin Av-
ro), Türkrve Gençlik BirBği Derneği
(187 bin 659 AVro), Sivil Toplum Ge-
liştirmeMerkezi Derneği 1 milyon820
bin Avro), Çukurova Özürlükr Der-
neği (50 bin 189 Avro).
Yurtdışındaki kuruluşlardan yar-
dnn alanlar arasında Çoban Köpek-
lerinı Koruma Demeği'nden, Balı-
kesır Kaduı Kültür Evi'ne, Valide-
bağ Gönüllüleri Demeği'nden Kıt-
reli Kasabası Sosyal ve Yardımlaşma
ve Dayanışma Derneği'ne kadar ge-
niş bır yelpazede yer alan dernekler
bulunuyor. Bazı dernekler ise "para
sihirbaa" olarak da adlandınlan ün-
lü spekülatör George Soros'un kur-
duğu vakıf ağı ıçinde yer alan "Açık
Toplum Ensütüsü"nden yardım al-
mak için başvuruda bulundu. Açık
Toplum Enstitüsü'nden yardım alan
dernekler ve yardım miktarlan ise
şöyle:
"Helsinki Yurttaşlar Derneği (18
bin doiar,30 bin AVTO), Liberal Düşün-
ce Tophıluğu (5 bin dolar), Kadm Ywt-
taş Ağı Derneği (16 bin 800 dolar), Şi-
zofreni Dostlan Derneği (21 bin 43
dolar), Kadm Girişimciler Derneği
(111 bin 323 Avro), Kadm Adaylan
Destekleme ve Eğitme Derneği An-
kara Şubesi (7 bin 640 Avro).
DSP lideri Sezer, çok sayıda yurttaşın pazar artıklannı topladığını söyledi
'Afrika'ya benzedik'KONYA (AA) - DSP
Genel Başkanı Zeki Se-
zer, "geçen yıl kapanan
ticarethane sayısmın, 3
Kasını seçinıfcri öncesin-
de 'Kriz yaşaruyor' de-
nilen dönemde kapana-
nm 2 kau okhığunu" söy-
ledi.
Sezer, Çiltaş Dinlen-
me Tesisleri'nde düzen-
lenen DSP Konya II Baş-
kanlığı Olağan Kongre-
si'nde yaptığı konuşma-
da, 3 Kasım seçimlenn-
den bu yana 3 yıl geçti-
ğini ancak Türkiye'nin
daha önce hiç düşmedi-
ği kadarkörii duruma ge-
tirildığmi iddia etti.
Türkiye'nin Airika'ya
çevrildiğini öne süren Se-
zer, "Çünkü ülkemizde,
Afrika'da oiduğu gibi, aç
çoculdaradalıafezlarast-
byoruz. Pazar artiklannı
toplayan birçokvatandaş
var" dedı.
DlE 'nin açıklamalan-
na göre, 19 milyon 400
bin kişinin yoksulluk,
900 bin kişinin açlık sı-
nırının altmda yaşadığı-
nı ifade eden Sezer, şöy-
le konuştu:
"Türkiye hiç bu duru-
ma düştü mü? Airika'ya
benzetirken haksızlık mı
yapıyoruz, hayır. Asıl bu
ûlke insanına haksızhk
ediüyor. Bu haksızhğm
cezasuu sandıkta aiacak-
hr. Türkiye'nin geteceği
kararübnaya çahşüryor.
Esnaf siftahsız dükkân
kapanyor. Bir süre sonra
da ticarethanesini tüm-
den kapanyor. Geçen yıl
kapanan ticarethane sa-
yısı, 3 Kasım seçimleri
öncesinde 'Kriz yaşanı-
yor' denflen dönemde ka-
pananın 2 kaüdır. 3 yıl
geçti, ancak halen cebi
para dotana rasüamadık.
Işçi ve memur yüzde 27
reel kayba uğradL Çiftçi
büyük sıkmü çekiyor. Bi-
zün dönemimizde 280-
400 bin Kraya buğday sa-
tan çiftçi, şimdi 240 bin b-
raya zor saoyor. Pamuk,
pancar, kayısı, üzüm sa-
tan bütün çiftçiler aynı
sıkmüyı yaşryor."
Türkiye'nin dayatma-
lara boyun eğdınldiğını,
Kıbrıs'ın elden tamamen
gitmek üzere olduğunu
ilen süren Sezer, şöyle
devam etti:
"Başbakan'a sesleni-
yorum,Kıbns'taldTürk
askermi geri çekmeye si-
zingücunüzyetmeyecek.
Türkiye'yi Sevr'esürük-
lemeye çahşıyorlar. Bu-
nun gibi daha birçok so-
run var. "Kürt sorunu' di-
ye bir şey atülar ortaya.
'Kürt sorununu çözece-
ğım' diyorlar.Bununay-
nısun tmrah'da yatan ki-
şi de söylüyor. Bu ülkede
'Kürt sorunu' değü,'baş-
bakan sorunu' vannr." DSP lideri Sezer, partisinin Konya il örgütünün kongresine kaukh. (Fotoğraf: AA)
CHP BOLU İL BAŞKANI
Ormanlarda
usulsüzlük
iddiası
RUJHATAVŞAR
BOLU - CHP Bolu II
Başkanı Yüksel Ceylan
Bolu ormanlannın usülsüz
kesilerek ağaçlann Kom-
bassan'a bağlı fabnkala-
ra göndenldiğını ıddia et-
ti. Ceylan, Aladağ Orman
Işletme Müdür Veküi Ha-
san Türkyıhnaz'm yöne-
tici olamayacağı yönünde
raporlarbulunduğuna dik-
kat çekerek "Bahsi geçen
kişinin. 1999 vıb seçinîk-
rinde Saadet PartisTnden,
2004 yıh seçimlerinde
AKP'den Düzce Beyköy
Bekdiye Başkan adayada-
yı olması sebebiyle siyasi
dryet mi ödenmektedir"
dıye sordu.
Yüksel Ceylan, Orman
Yasası'mn 40. maddesi-
ne göre, ağaç kesiminin
orman köylen kalkındır-
ma kooperatiflerine veya
yakındaki orman köylüle-
rine yaptınlabileceğinı
söyledi. Ancak Bolu'nun
Aladağ bölgesindeki or-
manlarda Kastamonu'dan
getirilen işçilerin çalıştı-
ğını Ve kesilen ağaçlann
da oduna dönüştürülerek
Düzce'deki Kombassan
Holding'e ait Divapen
Yonga Le\ha Fabrikası'na
nakledildiğini öne süren
Ceylan, "Acaba köylüle-
IR NOKTASI / ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyetcom.tr
Pazar sabahı, önüme koydu-
jum kitapları yan yana sırala-
dım. Oradan oraya koşturmak-
ön, okuduğum ve okumayı plan-
ödığım ne çok kitabın bıriktiği-
ıi gördüm. Bunlan sizlerle pay-
&şmak istiyorum. Şimdi sözü-
IÜ edeceğim araştırmanın me-
akettiğim bölümünü hemen ilk
ıkşam okudum. Kitabın adı:
Sendikal Haklarda Uyum So-
unu". Tabii bu uyum, uluslara-
ası hukukave Avrupa Bırliği'ne
ıyum. Bu alandakı araştırmala-
yla tanıdıâımız Mesut Gülmez,
îelediye-iş Sendikası'nın hazır-
attığı "AB'ye sosyal uyum dizi-
i' kıtaplannm bir parçası olarak
apmış bu araştırmayı.
Gülmez, konuyu çalışma ya-
samında ve sendikal alanda, ne
y'bi adımlar ablması gerektiği, AB
e utuslararas işçi öfgütlerinin öl-
ütleri açısından incelemiş. Ben
.rtabın sekizınci bölümündeyer
üan "Avrupa Birliği Hukukunda
tendikal Hak ve- özgürlükler"
Jölümünü dıkkatle okudum. AB
nüzakerelen döneminde sen-
ııkal alanda neler yapılacağını
ınlamaya çalıştım. Bu alanda
nüzakereler sırasında özellikle
şçi sendikalannın yapmalan ge-
Kitaplar Arasında ve Bir Sergi
reken çok müdahale oiduğu or-
tada.
HalukÖzdalga'nın "Kötü Yö-
netilen Türkiye" kitabı, Kitabe-
vi Yayınlan'ndan çıktı. Bir ömek
vaka olarak DSP olayını incele-
yen özdalga, iyi yönetilmeyen
Türkiye'nin kayıplannı açıklama-
ya çalışırken şunları söylüyor:
"Türkiye son otuz yılda millige-
lirini sadece 4.8 kat arttırdı. Oy-
sa aynı sürede irianda 18, Ispan-
ya 15, Portekiz 14, komşumuz
Yunanistan 10 kat büyüdûler."
özdalga'nın yaşadığı deneylerin
ışığında Kürt sorununa ilişkin
değerlendirmesı de çarpıcı: "Ar-
tık Kürt milliyetçiliği safsata ve
abes fikiherden türetilmiş poli-
tikalaha idare edilemeyecek bir
noktaya geldi... Kürtlerin milli
kimlikleriyle ilgili öz algılamala-
nnın ve milliyetçi taleplerinin art-
ması kaçmılmaz. Bu değişimin
görmezden gelinerek yok sayıl-
ması veya bashnlmaya çalışılma-
sı, Türkiye'nin parçalanmasına
gidecek en kestirme yollardan
bin... Toplumda mevcut pek çok
kimliğin üstünde bir üst kimlik
kabul edilip benimsenirken ait
kimliklehn tanmması, saygı du-
yulması ve özgür şekilde yaşa-
yıp kendini geliştirmesinin yo-
lunun açılması gerekiyor. Gö-
nüllü bir berabehiği sağlama-
nın en kalıcı yolu ve 21. yüzyıl-
da Türkiye için mümkün olan
tekyolbu."
Hıfzı Topuz, yakın tarihımize
ışık tutan romanlannı yazmayı
sürdürüyor. Remzi Kitabevi'nden
çıkan "Tavcan" romanı, Köy Ens-
titüleri deneyinin içinde yaşa-
nan bir aşk hikâyesinden yola çı-
kıyor. Semiha Tavcan ve Sadi
Gökdeniz 194O'lı yılların tanık-
lan arasındadııiar. Bu dönemde
Köy Enstitüleri ginşımiyle çağ-
daş bir eğitim modeli kjrsal alan-
larda yaygınlaşıyordu. Dünya
klasikleri Türkçeye çevriliyordu.
Işte busürecin romanı "Tavcan".
__•••
Cüneyt Ülsever'ın "Topai
Devrimci Cinayeti" romanı Eve-
rest Yayınlan'ndan çıktı. Turgut
Özal'adüzenlenenvehiçbirza-
man tam aydınlanmayan bir su-
ikastın perde arkasınr aydınlat-
maya çalışiyor. Roman, bır roman
olmanın ötesinde bu suıkastın
belgelerinı, tanıklıklarmı da sor-
guluyor. Bir anlamda yakın dö-
nem siyasi tarihimize de ışık tu-
tan bu romanı, bir gazetecinin
aktcı üslubundan keyifleokuya-
caksınız.
Tuğgeneral Ziya Yergök, ün-
lü 1915 Sankamış seferı sırasın-
da Ruslara esır düşen subay-
lardan. "Sankamış'tan Esarete"
adlı anılan Remzi Kitabevi'nden
çıktı. Kitabı günümüz Türkçesi-
ne kazandıran ve derleyen Sa-
mi Önal. Tarihimizde biracı olay
ve macera olarak kabul edilen
Enver Paşa'nın Sankamış se-
feri çok büyük dramlara da ne-
den olmuştu. Zıya Yergök'ün
günlüğü, anılan da işte bu dra-
mın bir yönüne ışık tutuyor.
Daniele Ganser'in "NA-
TO'nun Gizli Ordulan" kitabı
Güncel Yayınlar'dan dilimize
kazandınldı. Kazandınldı diyo-
rum, çünkü bu kitap bizim ya-
kın tarimizin de önemli bir par-
çası olan ve bir türiü aydınlatı-
lamayan Gladio operasyonla-
nnı, terorizmi ve Avrupa güven-
lik ilkelerini masaya yatınyor.
Ben kitabı elıme alır almaz
merakla Türkiye bölümünü aç-
tım. Başlık şöyieydi: Türkiye'de
gizli savaş". Ganser, bildiğimiz
gerçekleri, kendi kaynaklanyla
birleştirerek bir "kontrgerilla"
tablosu çizmeye çalışmıştı.
•••
Pazar sabahı, Filiz Otyam-
Rkret Otyam sergisini gezdim.
Kuruçeşme Dinmart Gaterisı'nde
açılan sergi bu ıki sanatçının
uzun çabalannın ve emeklerinin
ürünü eserleri içeriyor. Fikret
Ağabey'le sergi başında güzel bir
sohbettutturduk. Harran'damor
elbiseleriyle bale yapan balerin-
leri resmeden tablo çok et-
kileyiciydi. Filiz Otyam'ın
dokumaları yine göz kamaş-
tınyor. Bu arada Fikret Ağabey'in
19 Aralık'ta 80. yaşına gireceğini
mutlulukla öğrendik. Bu büyük
sanatçılara daha nice yıllar
diyerek sergidekı tablolan, fotoğ-
raflan, dokumaları zevkle ızledim.
Pazara bu sayede güzel baş-
ladım.
re haberverihneden,Kas-
tamonuhı işçilere vapnn-
lan bu odun üretirninin,
AKP iktidanna yakın
Kombassan Hokting'e sa-
üşuun yapdarak ekono-
mik rant mı sağlanmış-
or" dedı. Aladağ Orman
Işletme Müdür Vekili Ha-
san Türkyılmaz'm geç-
miş yıllarda Dörtdivan il-
çesinde ve daha sonra Sa-
nalan Orman Bölge Şef-
liğı görevlerinde çalışırken
özlük dosyasına "yöoeti-
ci olamayacağı'' yönünde
not düşüldüğünü savunan
Ceylan, şöyle devam etti:
"Muhakldk raporlan
sonucu, bölge şefi olarak
b9eçahşunlamay'acağıbe-
nrtilen şahıs, nasü oluyor
da,öoceAladağOrman tş-
letme müdür yanhmcıb-
ğı veldDiğine, sonra da ay-
nıkurumdamüdürlükgö-
revine vekâleten getirili-
yor? Eğer özlük dosyasın-
da böyle bir çekince veya
sakmca yok ise neden Ab-
dağ Orman tşletme Mü-
düriüğü'ne asaieten ata-
masıyapıkmyor? Sanalan
Yaylası'nda yapılan bu
üretimin, Bolu köylüJeri-
ne verüme\ip bir şekilde
Kombassan Holding'e ait
fabrikaya hammadde ya-
pdmasmda, Hasan Türk-
yıhnaz ile fabrika müdü-
rününDüzce'nin Beyköy
Uçesinden hemşeri olnıa-
snun bir etkisi olup olma-
dığunn açıklanması ge-
rekmektedir. Bahsi geçen
kişinin, 1999 yıh seçimle-
rinde SaadetPartisi'nden,
2004 seçimlerinde de
AKP'den Düzce Beyköy
Bekdiye Başkan adayada-
yı olması sebebiyle siyasi
diyet mi ödennıcktedir?
2000'Iİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Laik Yaşamdan Din
Eksenli Yaşama Geçiş...
Türkiye'de yaşananlar budur.
Türkiye, laik yaşamdan din eksenli yaşama
geçmeye zorlanıyor.
Laik yaşam Türkiye'ye Atatürk Cumhuriyeti
ile gelmiştir. Cumhuriyetin temelleri yönetim, hu-
kuk, eğitim, kadınların konumu, durumu, bilim
gibi yaşam temelleri açısından 'laik çerçeve'de
yapılandırılmış, toplum yaşamı bu temeller üze-
rinde kurulmuştur.
Şimdiyse AKP iktidarı tarafından adım adım,
alıştırılarak 'din eksenli yaşam'a geçiş plan-
lanmıştır. Siyasal iktidar yıllar boyunca planla-
dığı uzun vadeli stratejiyi yürürlüğe koymakta,
direnç gördüğü yerlerde durarak (ama asla ge-
ri adım atmayarak) kendi yoluna devam et-
mektedir. Kendi yolu 'din eksenli yaşam'dır.
Şimdilik yönetim ve hukuk alanı din ekseni-
ne kaydırılamamıştır. Ama ulaşılmak istenen
hedefler arasında bulunduğuna hiç kuşku yok-
tur.
Eğitim alanında iki ayrı eğitim modeli yaratıl-
mıştır. Imam-hatip okulları ve Kuran kurslarıy-
la çeşitli derecelerde din eksenli eğitim gerçek-
leştirilmiştir. Imam-hatip okulunu bitirenlerin
üniversitenin her dalına girişiyle bu sürecin bir
bölümü tamamlanacaktır. Diğer okullarda da din
derslerinin uygulamalı biçimleri ile daha yoğun
din eğitimi gerçekleştirilecektir. Aslında 'din ve
ahlak kültürü' dersinin adı da din ile ahlakı bir-
leştirmekte, din dışı alanda ahlak olamayaca-
ğının altını çizmektedir.
'Ulemaya sorulması', hukukun da din ekse-
nine kaydırılması niyetini açıklar. Avrupa kay-
naklı haberlerde 'Müslümanlann medeni hu-
kukta şeriat hükümlehnin uygulanmasını' iste-
dikleri düşünülürse bu istemlerin hedefi açık-
ça anlaşılacaktır.
Kadm hastaya kadın doktorların bakması is-
teminin tarihi yeni değildır. Din eksenli sağlık
kurumları bu istemi gerçekleştirecektir.
Kadının konumu ve dururnu din eksenli ya-
şamda çok açıktır.
Kadınlar erkeklerden ayrı dururlar, ayrı yaşar-
lar, pek çok istekleri için erkeklerden izin almak
zorundadırlar. Bu erkek, evleninceye kadar ba-
ba, evlendikten sonra kocadır.
Kadınlar çeşitli derecelerde tesettüre girmek,
erkeklere görünmemek, erkeklerden kaçmak
zorundadırlar.
Evlilikte asıl olan dini nikâhtır, imam nikâhı-
dır. Resmi nikâhın adı 'belediye nikâhı'dır, an-
cak çocuklara nüfus kâğıdı almak ve miras da-
valarında -şimdilik- gereklidir.
'Helal gıda' için yapılacak tanımlama ile de
'helal-haram gıda' ikilemi toplum yaşamına gi-
recektir.
Cuma namazına gidenlerie gitmeyenlerin du-
rumu da ortaya çıkacaktır. Başbakan da için-
den geldiği gibi konuştuğu zaman 'Onlar ca-
miye uğramazlar' diyerek dinsizlik imasınd?
bulunmaktadır. 'Dinsizlik', açıkça anlaşılacağ
gibi 'suçluluk' ile eşdeğer sayılmaktadır. Sa-
dece bu tutum bile 'laik anlayış'm nasıl orta-
dan kaldırıldığını açıklamaya yeterlidir.
AKP'li belediyelerin içki konusundaki tutum-
ları da 'din eksenli yaşam'a geçişin izdûşümü-
dür. Hele de içkili yerlerin 'kırmızı sokağa top-
lanması' açık bir 'suçlulann toplumdan dış-
lanması'ö\r ve niyetleri çok iyi açıklamaktadır.
Mayoya karşı haşema, eşofmana karşı he-
şofman gibi giysi türleri de durumu açıklamak-
tadır.
Iftar çadırları ve iftar yemekleri artık dinle hiç
ilgisi olmayan yabancı şirketlerin bile seçimle-
ri olmaktadır ki bu gidişin hızını göstermeye ye-
terlidir.
Laik yaşam, böylece yavaş yavaş aşındınl-
makta, gidişse duruma göre kimi yerde daha
hızlı kimi yerde daha yavaş olarak sürdürül-
mektedir.
Avrupa Birliği her duruma anında karışırken
bu gidişe kayıtsız kalmaktadır.
Yoksa Türkiye, Avrupa Birliği'ne böyle mi gi-
recek?
Herhalde bu ülkenin insanları da bir şey dü-
şünüyordur.
Ne dersiniz? >
e-mail: e-mail: erdalataka superonline.com
erdalatakv gmail.com
web:www.erdalatabek.com
I 1 I I i I I l I I I ı I I • I I • 1 I I I I I I I I I
578 579 580 581 582 583 584 585 586 587 588 589 590 591 592 593 594 595 596 597 598 599 600