23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 ARALIK 2005 PAZARTE9' HABERLER Yurtdışından bağış alma yolunun açılması sonucu 1 yılda 26 trilyonluk yardım aldılar DerneklereparayağdıAYŞESAYTN AIVKARA - Dernekler Yasası'nda geçen yıl kasım ayında yapılan deği- şiklik sonrası, yurtdışındaki kişi ve ku- ruluşlardan bağış alma yolu açılan dernek ve vakıflara yardım yağdı. Son 1 yılda toplam 151 vakıf ve der- nek, yurtdışı yardım başvurusunda bulundu ve talepleri yennde görüldü. Büyük bölümü AB kaynaklı yurtdı- şından Tûrkiye'deki dernek ve vakıf- lara toplam 26 trilyon 197 milyar li- ralık yardım geldi. Tûrkiye'deki der- neklere yardım yapan kuruluşlar ara- sında ünlü spekülatör GeorgeSoros'un vakıf ağı ıçinde yer alan "Açık Top- lum Enstitüsü" de bulunuyor. CHP Istanbul Mılletvekili Kemal Kıhçdarogu'nun TBMM Plan ve Büt- çe Komisyonu'nda, Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'ya sorduğu dernek • Dernekler Yasası'nda geçen yıl kasım ayında yapılan değişiklik sonrası, yurtdışındaki kişi ve kuruluşlardan bağış alma yolu açılan dernek ve vakıflara yardım yağdı. Son 1 yılda toplam 151 vakıf ve dernek, yurtdışı yardım başvurusunda bulundu ve talepleri yerinde görüldü. ve vakıflann aldığı yardımlarla ilgi- li sorusuna Içişleri Bakanlığı'ndan gelen yanıta göre, yurtdışından yar- dım talebinde bulunan derneklere toplam 14 trilyon 818 milyar 775 mil- yon lira, vakıflara da 11 trilyon 378 milyar 646 milyon liralık yardım ya- pıldı. Proje karşılığı yapılan yardım- lardan aslan payını AB Komisyo- nu'nun "sivil toplumu desteldeme" amaçb yardunlan oluşturdu. AB Ko- misyonu en yüksek yardımı ise 1 mil- yon 820 bın Avro ile sıvil toplum ör- gütlerine yönelik eğitim projeleri için Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Der- neği'ne yaptı. AB Komisyonu veya Türkiye tem- silciliği tarafıjıdan yardım yapılan ba- zı dernekler şöyle: "Doğa Demeği (93 bin Avro), Çaü ve Sanayici tşadamlan Derneği (84 bin 460 Avro), Türkiye Çevre Konı- ma ve YeşiDendinne Kıırumu Derne- ği (104 bin 332 Avro), Türkiye Turing ve Otomobfl Kıırumu Derneği (130 bin 726 Avro), Türkiye Aile Planlaması Derneği (1 milyon 64 bin Avro), Yeni- den Sağhk ve Eğitim Derneği (293 bin 285 Avro), Bursa Tophane UNESCO Gençlik Derneği (59 bin 280 Avro), SokakÇocuklan Derneği (296 bin 885 Avro), Türkiye Sakatlar Derneği Ay- dm Şubesi (97 bin 112 Avro),Bursa Sa- nayici ve İşadamlan Derneği (209 bin 933 Avro), Bursa Genç Sanayici ve İşadamlan Derneği(32 bin 540 Avro), Ozgüriüğünden Yoksun Gençkrie Da- yanışma Derneği (sivil toplumu geüş- tirme programıçerçevesmde 80bin Av- ro), Türkrve Gençlik BirBği Derneği (187 bin 659 AVro), Sivil Toplum Ge- liştirmeMerkezi Derneği 1 milyon820 bin Avro), Çukurova Özürlükr Der- neği (50 bin 189 Avro). Yurtdışındaki kuruluşlardan yar- dnn alanlar arasında Çoban Köpek- lerinı Koruma Demeği'nden, Balı- kesır Kaduı Kültür Evi'ne, Valide- bağ Gönüllüleri Demeği'nden Kıt- reli Kasabası Sosyal ve Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ne kadar ge- niş bır yelpazede yer alan dernekler bulunuyor. Bazı dernekler ise "para sihirbaa" olarak da adlandınlan ün- lü spekülatör George Soros'un kur- duğu vakıf ağı ıçinde yer alan "Açık Toplum Ensütüsü"nden yardım al- mak için başvuruda bulundu. Açık Toplum Enstitüsü'nden yardım alan dernekler ve yardım miktarlan ise şöyle: "Helsinki Yurttaşlar Derneği (18 bin doiar,30 bin AVTO), Liberal Düşün- ce Tophıluğu (5 bin dolar), Kadm Ywt- taş Ağı Derneği (16 bin 800 dolar), Şi- zofreni Dostlan Derneği (21 bin 43 dolar), Kadm Girişimciler Derneği (111 bin 323 Avro), Kadm Adaylan Destekleme ve Eğitme Derneği An- kara Şubesi (7 bin 640 Avro). DSP lideri Sezer, çok sayıda yurttaşın pazar artıklannı topladığını söyledi 'Afrika'ya benzedik'KONYA (AA) - DSP Genel Başkanı Zeki Se- zer, "geçen yıl kapanan ticarethane sayısmın, 3 Kasını seçinıfcri öncesin- de 'Kriz yaşaruyor' de- nilen dönemde kapana- nm 2 kau okhığunu" söy- ledi. Sezer, Çiltaş Dinlen- me Tesisleri'nde düzen- lenen DSP Konya II Baş- kanlığı Olağan Kongre- si'nde yaptığı konuşma- da, 3 Kasım seçimlenn- den bu yana 3 yıl geçti- ğini ancak Türkiye'nin daha önce hiç düşmedi- ği kadarkörii duruma ge- tirildığmi iddia etti. Türkiye'nin Airika'ya çevrildiğini öne süren Se- zer, "Çünkü ülkemizde, Afrika'da oiduğu gibi, aç çoculdaradalıafezlarast- byoruz. Pazar artiklannı toplayan birçokvatandaş var" dedı. DlE 'nin açıklamalan- na göre, 19 milyon 400 bin kişinin yoksulluk, 900 bin kişinin açlık sı- nırının altmda yaşadığı- nı ifade eden Sezer, şöy- le konuştu: "Türkiye hiç bu duru- ma düştü mü? Airika'ya benzetirken haksızlık mı yapıyoruz, hayır. Asıl bu ûlke insanına haksızhk ediüyor. Bu haksızhğm cezasuu sandıkta aiacak- hr. Türkiye'nin geteceği kararübnaya çahşüryor. Esnaf siftahsız dükkân kapanyor. Bir süre sonra da ticarethanesini tüm- den kapanyor. Geçen yıl kapanan ticarethane sa- yısı, 3 Kasım seçimleri öncesinde 'Kriz yaşanı- yor' denflen dönemde ka- pananın 2 kaüdır. 3 yıl geçti, ancak halen cebi para dotana rasüamadık. Işçi ve memur yüzde 27 reel kayba uğradL Çiftçi büyük sıkmü çekiyor. Bi- zün dönemimizde 280- 400 bin Kraya buğday sa- tan çiftçi, şimdi 240 bin b- raya zor saoyor. Pamuk, pancar, kayısı, üzüm sa- tan bütün çiftçiler aynı sıkmüyı yaşryor." Türkiye'nin dayatma- lara boyun eğdınldiğını, Kıbrıs'ın elden tamamen gitmek üzere olduğunu ilen süren Sezer, şöyle devam etti: "Başbakan'a sesleni- yorum,Kıbns'taldTürk askermi geri çekmeye si- zingücunüzyetmeyecek. Türkiye'yi Sevr'esürük- lemeye çahşıyorlar. Bu- nun gibi daha birçok so- run var. "Kürt sorunu' di- ye bir şey atülar ortaya. 'Kürt sorununu çözece- ğım' diyorlar.Bununay- nısun tmrah'da yatan ki- şi de söylüyor. Bu ülkede 'Kürt sorunu' değü,'baş- bakan sorunu' vannr." DSP lideri Sezer, partisinin Konya il örgütünün kongresine kaukh. (Fotoğraf: AA) CHP BOLU İL BAŞKANI Ormanlarda usulsüzlük iddiası RUJHATAVŞAR BOLU - CHP Bolu II Başkanı Yüksel Ceylan Bolu ormanlannın usülsüz kesilerek ağaçlann Kom- bassan'a bağlı fabnkala- ra göndenldiğını ıddia et- ti. Ceylan, Aladağ Orman Işletme Müdür Veküi Ha- san Türkyıhnaz'm yöne- tici olamayacağı yönünde raporlarbulunduğuna dik- kat çekerek "Bahsi geçen kişinin. 1999 vıb seçinîk- rinde Saadet PartisTnden, 2004 yıh seçimlerinde AKP'den Düzce Beyköy Bekdiye Başkan adayada- yı olması sebebiyle siyasi dryet mi ödenmektedir" dıye sordu. Yüksel Ceylan, Orman Yasası'mn 40. maddesi- ne göre, ağaç kesiminin orman köylen kalkındır- ma kooperatiflerine veya yakındaki orman köylüle- rine yaptınlabileceğinı söyledi. Ancak Bolu'nun Aladağ bölgesindeki or- manlarda Kastamonu'dan getirilen işçilerin çalıştı- ğını Ve kesilen ağaçlann da oduna dönüştürülerek Düzce'deki Kombassan Holding'e ait Divapen Yonga Le\ha Fabrikası'na nakledildiğini öne süren Ceylan, "Acaba köylüle- IR NOKTASI / ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyetcom.tr Pazar sabahı, önüme koydu- jum kitapları yan yana sırala- dım. Oradan oraya koşturmak- ön, okuduğum ve okumayı plan- ödığım ne çok kitabın bıriktiği- ıi gördüm. Bunlan sizlerle pay- &şmak istiyorum. Şimdi sözü- IÜ edeceğim araştırmanın me- akettiğim bölümünü hemen ilk ıkşam okudum. Kitabın adı: Sendikal Haklarda Uyum So- unu". Tabii bu uyum, uluslara- ası hukukave Avrupa Bırliği'ne ıyum. Bu alandakı araştırmala- yla tanıdıâımız Mesut Gülmez, îelediye-iş Sendikası'nın hazır- attığı "AB'ye sosyal uyum dizi- i' kıtaplannm bir parçası olarak apmış bu araştırmayı. Gülmez, konuyu çalışma ya- samında ve sendikal alanda, ne y'bi adımlar ablması gerektiği, AB e utuslararas işçi öfgütlerinin öl- ütleri açısından incelemiş. Ben .rtabın sekizınci bölümündeyer üan "Avrupa Birliği Hukukunda tendikal Hak ve- özgürlükler" Jölümünü dıkkatle okudum. AB nüzakerelen döneminde sen- ııkal alanda neler yapılacağını ınlamaya çalıştım. Bu alanda nüzakereler sırasında özellikle şçi sendikalannın yapmalan ge- Kitaplar Arasında ve Bir Sergi reken çok müdahale oiduğu or- tada. HalukÖzdalga'nın "Kötü Yö- netilen Türkiye" kitabı, Kitabe- vi Yayınlan'ndan çıktı. Bir ömek vaka olarak DSP olayını incele- yen özdalga, iyi yönetilmeyen Türkiye'nin kayıplannı açıklama- ya çalışırken şunları söylüyor: "Türkiye son otuz yılda millige- lirini sadece 4.8 kat arttırdı. Oy- sa aynı sürede irianda 18, Ispan- ya 15, Portekiz 14, komşumuz Yunanistan 10 kat büyüdûler." özdalga'nın yaşadığı deneylerin ışığında Kürt sorununa ilişkin değerlendirmesı de çarpıcı: "Ar- tık Kürt milliyetçiliği safsata ve abes fikiherden türetilmiş poli- tikalaha idare edilemeyecek bir noktaya geldi... Kürtlerin milli kimlikleriyle ilgili öz algılamala- nnın ve milliyetçi taleplerinin art- ması kaçmılmaz. Bu değişimin görmezden gelinerek yok sayıl- ması veya bashnlmaya çalışılma- sı, Türkiye'nin parçalanmasına gidecek en kestirme yollardan bin... Toplumda mevcut pek çok kimliğin üstünde bir üst kimlik kabul edilip benimsenirken ait kimliklehn tanmması, saygı du- yulması ve özgür şekilde yaşa- yıp kendini geliştirmesinin yo- lunun açılması gerekiyor. Gö- nüllü bir berabehiği sağlama- nın en kalıcı yolu ve 21. yüzyıl- da Türkiye için mümkün olan tekyolbu." Hıfzı Topuz, yakın tarihımize ışık tutan romanlannı yazmayı sürdürüyor. Remzi Kitabevi'nden çıkan "Tavcan" romanı, Köy Ens- titüleri deneyinin içinde yaşa- nan bir aşk hikâyesinden yola çı- kıyor. Semiha Tavcan ve Sadi Gökdeniz 194O'lı yılların tanık- lan arasındadııiar. Bu dönemde Köy Enstitüleri ginşımiyle çağ- daş bir eğitim modeli kjrsal alan- larda yaygınlaşıyordu. Dünya klasikleri Türkçeye çevriliyordu. Işte busürecin romanı "Tavcan". __••• Cüneyt Ülsever'ın "Topai Devrimci Cinayeti" romanı Eve- rest Yayınlan'ndan çıktı. Turgut Özal'adüzenlenenvehiçbirza- man tam aydınlanmayan bir su- ikastın perde arkasınr aydınlat- maya çalışiyor. Roman, bır roman olmanın ötesinde bu suıkastın belgelerinı, tanıklıklarmı da sor- guluyor. Bir anlamda yakın dö- nem siyasi tarihimize de ışık tu- tan bu romanı, bir gazetecinin aktcı üslubundan keyifleokuya- caksınız. Tuğgeneral Ziya Yergök, ün- lü 1915 Sankamış seferı sırasın- da Ruslara esır düşen subay- lardan. "Sankamış'tan Esarete" adlı anılan Remzi Kitabevi'nden çıktı. Kitabı günümüz Türkçesi- ne kazandıran ve derleyen Sa- mi Önal. Tarihimizde biracı olay ve macera olarak kabul edilen Enver Paşa'nın Sankamış se- feri çok büyük dramlara da ne- den olmuştu. Zıya Yergök'ün günlüğü, anılan da işte bu dra- mın bir yönüne ışık tutuyor. Daniele Ganser'in "NA- TO'nun Gizli Ordulan" kitabı Güncel Yayınlar'dan dilimize kazandınldı. Kazandınldı diyo- rum, çünkü bu kitap bizim ya- kın tarimizin de önemli bir par- çası olan ve bir türiü aydınlatı- lamayan Gladio operasyonla- nnı, terorizmi ve Avrupa güven- lik ilkelerini masaya yatınyor. Ben kitabı elıme alır almaz merakla Türkiye bölümünü aç- tım. Başlık şöyieydi: Türkiye'de gizli savaş". Ganser, bildiğimiz gerçekleri, kendi kaynaklanyla birleştirerek bir "kontrgerilla" tablosu çizmeye çalışmıştı. ••• Pazar sabahı, Filiz Otyam- Rkret Otyam sergisini gezdim. Kuruçeşme Dinmart Gaterisı'nde açılan sergi bu ıki sanatçının uzun çabalannın ve emeklerinin ürünü eserleri içeriyor. Fikret Ağabey'le sergi başında güzel bir sohbettutturduk. Harran'damor elbiseleriyle bale yapan balerin- leri resmeden tablo çok et- kileyiciydi. Filiz Otyam'ın dokumaları yine göz kamaş- tınyor. Bu arada Fikret Ağabey'in 19 Aralık'ta 80. yaşına gireceğini mutlulukla öğrendik. Bu büyük sanatçılara daha nice yıllar diyerek sergidekı tablolan, fotoğ- raflan, dokumaları zevkle ızledim. Pazara bu sayede güzel baş- ladım. re haberverihneden,Kas- tamonuhı işçilere vapnn- lan bu odun üretirninin, AKP iktidanna yakın Kombassan Hokting'e sa- üşuun yapdarak ekono- mik rant mı sağlanmış- or" dedı. Aladağ Orman Işletme Müdür Vekili Ha- san Türkyılmaz'm geç- miş yıllarda Dörtdivan il- çesinde ve daha sonra Sa- nalan Orman Bölge Şef- liğı görevlerinde çalışırken özlük dosyasına "yöoeti- ci olamayacağı'' yönünde not düşüldüğünü savunan Ceylan, şöyle devam etti: "Muhakldk raporlan sonucu, bölge şefi olarak b9eçahşunlamay'acağıbe- nrtilen şahıs, nasü oluyor da,öoceAladağOrman tş- letme müdür yanhmcıb- ğı veldDiğine, sonra da ay- nıkurumdamüdürlükgö- revine vekâleten getirili- yor? Eğer özlük dosyasın- da böyle bir çekince veya sakmca yok ise neden Ab- dağ Orman tşletme Mü- düriüğü'ne asaieten ata- masıyapıkmyor? Sanalan Yaylası'nda yapılan bu üretimin, Bolu köylüJeri- ne verüme\ip bir şekilde Kombassan Holding'e ait fabrikaya hammadde ya- pdmasmda, Hasan Türk- yıhnaz ile fabrika müdü- rününDüzce'nin Beyköy Uçesinden hemşeri olnıa- snun bir etkisi olup olma- dığunn açıklanması ge- rekmektedir. Bahsi geçen kişinin, 1999 yıh seçimle- rinde SaadetPartisi'nden, 2004 seçimlerinde de AKP'den Düzce Beyköy Bekdiye Başkan adayada- yı olması sebebiyle siyasi diyet mi ödennıcktedir? 2000'Iİ YILLARDA ERDAL ATABEK Laik Yaşamdan Din Eksenli Yaşama Geçiş... Türkiye'de yaşananlar budur. Türkiye, laik yaşamdan din eksenli yaşama geçmeye zorlanıyor. Laik yaşam Türkiye'ye Atatürk Cumhuriyeti ile gelmiştir. Cumhuriyetin temelleri yönetim, hu- kuk, eğitim, kadınların konumu, durumu, bilim gibi yaşam temelleri açısından 'laik çerçeve'de yapılandırılmış, toplum yaşamı bu temeller üze- rinde kurulmuştur. Şimdiyse AKP iktidarı tarafından adım adım, alıştırılarak 'din eksenli yaşam'a geçiş plan- lanmıştır. Siyasal iktidar yıllar boyunca planla- dığı uzun vadeli stratejiyi yürürlüğe koymakta, direnç gördüğü yerlerde durarak (ama asla ge- ri adım atmayarak) kendi yoluna devam et- mektedir. Kendi yolu 'din eksenli yaşam'dır. Şimdilik yönetim ve hukuk alanı din ekseni- ne kaydırılamamıştır. Ama ulaşılmak istenen hedefler arasında bulunduğuna hiç kuşku yok- tur. Eğitim alanında iki ayrı eğitim modeli yaratıl- mıştır. Imam-hatip okulları ve Kuran kurslarıy- la çeşitli derecelerde din eksenli eğitim gerçek- leştirilmiştir. Imam-hatip okulunu bitirenlerin üniversitenin her dalına girişiyle bu sürecin bir bölümü tamamlanacaktır. Diğer okullarda da din derslerinin uygulamalı biçimleri ile daha yoğun din eğitimi gerçekleştirilecektir. Aslında 'din ve ahlak kültürü' dersinin adı da din ile ahlakı bir- leştirmekte, din dışı alanda ahlak olamayaca- ğının altını çizmektedir. 'Ulemaya sorulması', hukukun da din ekse- nine kaydırılması niyetini açıklar. Avrupa kay- naklı haberlerde 'Müslümanlann medeni hu- kukta şeriat hükümlehnin uygulanmasını' iste- dikleri düşünülürse bu istemlerin hedefi açık- ça anlaşılacaktır. Kadm hastaya kadın doktorların bakması is- teminin tarihi yeni değildır. Din eksenli sağlık kurumları bu istemi gerçekleştirecektir. Kadının konumu ve dururnu din eksenli ya- şamda çok açıktır. Kadınlar erkeklerden ayrı dururlar, ayrı yaşar- lar, pek çok istekleri için erkeklerden izin almak zorundadırlar. Bu erkek, evleninceye kadar ba- ba, evlendikten sonra kocadır. Kadınlar çeşitli derecelerde tesettüre girmek, erkeklere görünmemek, erkeklerden kaçmak zorundadırlar. Evlilikte asıl olan dini nikâhtır, imam nikâhı- dır. Resmi nikâhın adı 'belediye nikâhı'dır, an- cak çocuklara nüfus kâğıdı almak ve miras da- valarında -şimdilik- gereklidir. 'Helal gıda' için yapılacak tanımlama ile de 'helal-haram gıda' ikilemi toplum yaşamına gi- recektir. Cuma namazına gidenlerie gitmeyenlerin du- rumu da ortaya çıkacaktır. Başbakan da için- den geldiği gibi konuştuğu zaman 'Onlar ca- miye uğramazlar' diyerek dinsizlik imasınd? bulunmaktadır. 'Dinsizlik', açıkça anlaşılacağ gibi 'suçluluk' ile eşdeğer sayılmaktadır. Sa- dece bu tutum bile 'laik anlayış'm nasıl orta- dan kaldırıldığını açıklamaya yeterlidir. AKP'li belediyelerin içki konusundaki tutum- ları da 'din eksenli yaşam'a geçişin izdûşümü- dür. Hele de içkili yerlerin 'kırmızı sokağa top- lanması' açık bir 'suçlulann toplumdan dış- lanması'ö\r ve niyetleri çok iyi açıklamaktadır. Mayoya karşı haşema, eşofmana karşı he- şofman gibi giysi türleri de durumu açıklamak- tadır. Iftar çadırları ve iftar yemekleri artık dinle hiç ilgisi olmayan yabancı şirketlerin bile seçimle- ri olmaktadır ki bu gidişin hızını göstermeye ye- terlidir. Laik yaşam, böylece yavaş yavaş aşındınl- makta, gidişse duruma göre kimi yerde daha hızlı kimi yerde daha yavaş olarak sürdürül- mektedir. Avrupa Birliği her duruma anında karışırken bu gidişe kayıtsız kalmaktadır. Yoksa Türkiye, Avrupa Birliği'ne böyle mi gi- recek? Herhalde bu ülkenin insanları da bir şey dü- şünüyordur. Ne dersiniz? > e-mail: e-mail: erdalataka superonline.com erdalatakv gmail.com web:www.erdalatabek.com I 1 I I i I I l I I I ı I I • I I • 1 I I I I I I I I I 578 579 580 581 582 583 584 585 586 587 588 589 590 591 592 593 594 595 596 597 598 599 600
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle