19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 ARALIK 2005 CUMARTESİ fiVCELEME Kürt siyasetçiler Barzani odakh oluşumlariçin nabız yokluyor, parti kurmaya çalışıyor HAK-PARkörüklüyor Barzanicilik Güneydoğu'da 4, yükseliyor mu? MEHMET FARAÇ B arzanicilik Güneydoğu 'da 1980'den bu yana ilk kez ciddi bir yükseliş gösteriyor. Bu durum ABD'nin Irak'ı işgalinin ardından yaşanan sos- yo-politik değişimlerle ivme kazanıyor. Kürt- İerin Halepçe katliamı nedeniyle diş büediği Sad- dam Hüseyin rejıminin yıkılması DCDP'yı ön pla- na çekiyor. Kürtler, ABD güdümündeki politi- kalanyla Irak'ta birtaşla üç kuş vurduklannı bi- liyor. Kürt düşmanı olarak tanımlanan Sad- dam'ın devrilmesi, onun koltuğuna Kürt Celal Talabani'run oturması ve Kuzey Irak'ta Mesud Barzani'nin devletleşme çabalan, IKDP'yi Gü- neydoğu'da da ilgi odağı yapıyor. Bu ilgi, Şeyta Saitın torunu Abdülmelik Fv- rat'ın lıderi olduğu Barzani yanlısı Hak ve Öz- gürlüklerPartisi'nin(HAK-PAR) seçim sonuç- lan ve sonrasındaki faaliyetlennde de dışa vu- ruyor. 3 Kasım seçimJerinde Dıyarbakır'da ba- ğımsız aday olan Abdülmelik Fırat 5 bine ya- kın oy alırken partisının aynı kentte düzenledı- ği "Kürdüm, taranm, taİep ediyorunT kam- panyasına 50 bin Dıyarbakırlı ımza atıyor. Bu rakam salt bölge insanının giderek artan Kürt- lük bilincinden kaynaklanmıyor. Fırat, Ocabn'ı sık sık "IVÜT ajaıİT, PKK'yı ise "devlet dene- timinde olmak r> la suçlamasına rağmen partisi- nnı yaptığı anketın Dıyarbakır'da ilgi görmesi şaşırtıyor. Öcalan'a yoğun sempati duyulan bır kentte, PKK düşmanı HAK-PAR'ın 50 bin ım- za toplaması, daha çok Fırat'ın, Kürt gerçeğıni Beyaz Saray'da onaylatan Barzani'ye endeksli politikasına dayanıyor. BAP Barzanicilik yalnızca HAK-PAR'la sınırlı kalmıyor. IKDP yanlısı Derviş Akgül adlı Kürt politikacı, aylardır Türkiye'de Barzani odak- h, Kürt orijinli bir parti kurmak için nabız yokluyor. Hatta Akgül, genel başkanlık konu- sunda geçen aylarda Ankara'da Barzani ile bir görüşme yapan Abdülmelik Fırat'a öneri götürüyor, ancak olumsuz yanıt alıyor. PKK'nin temsil ettiği çizgiye sıcak bakma- yan çevreler ise şimdilik Akgül'le ilgili yorum yapmıyor. Barzani'nin Türkiye'dekı adamı olarak bilı- nen Derviş Akgül, Güneydoğu'da "Denvişe Se- do" diye tarunıyor. 20 Mayıs 1920'de Garzan'da Ingiliz ve Fransızlarla işbirliği yapan Cemfl Çe- to'nun kardeşi Bişar Çeto'nun torunu olan Ak- gül, 1965 'te kurulan Türkiye Kiirdistanı Demok- ratPartisi'nin bir süreliğine genel sekreterliği- ni yapmasıyla anımsanıyor. Barzani ile sürek- li iletişim içinde olan Akgül'ün oğlu Azad ise Kuzey Irak'ta müteahhitlik yapıyor. Akgül, 24 Ağustos 2004'te Kerkük Kürdistan adlı inter- net sitesinde yayımlanan röportajında, Türki- ye'de Barzani yanlısı bir parti kurmaya çalıştı- ğını itiraf ediyor. Akgül, tt Peki,sizşimdi Kuzey Kürdistan DemokratPartisi'ni Türkiye'de legal bir şekilde açmak mı istryorsunuz" sorusunu şöyle yanıtlıyor: "Karanmız, Kürdistan adını taşıyan bir par- tiyi kurmakür. Programımızda Kürtler için federal bir devietin kurulması yer alacakür. Par- ti, Kürtlerin haklannı Türkiye devletinden ta- İep edecektir. DEHAP yönetimi Türk devleti- nin kontrolündedir. Ancak Abdülmelik Fırat ve Şerafettin Elçi bizim gibi düşünüyor. El- çi'nin partisini kapatnuşlar. Bazı arkadaşlan- mızı, Elçi, Fırat ve diger ban Kürt şahsiyetle- riyle görüşmek için görevlendinnişiz. Kürdis- tan'da en iyi hareketin Barzanilerin hareketi olduğunu düşünüyorum." KURD I X ALIGIRIM KAR HAK-PAR'ın Diyarbakır'da diizenlediği 'Kürdüm, taranm, talep ediyorum' kampanyasına İbrahim Güçlü de (ortadayeiekti göztüklü) destek verdi. • Barzanicilik yalnızca Abdülmelik Fırat'ın lideri olduğu HAK- PAR'la smırlı değil. IKDP yanlısı Derviş Akgül adlı Kürt politikacı da aylardır Türkiye'de Barzani odaklı, Kürt orijinli bir parti kurmak için nabız yokluyor. 'Kürdistan' adını taşıyan bir parti kurmayı amaçladıklannı söyleyen Akgül, "DEHAP, Türk devletinin kontrolünde. Ancak Fırat ve Şerafettin Elçi bizim gibi düşünüyor. Arkadaşlanmız onlarla ilişki halinde" dedi. Abdülmelik Fırat Şerafettin Elçi Derviş Akgül Akgül, "Barzani size, Elçi'ye ve Fırat'a, bir- Hkte yeni bir parti kurun dhebiMr mi" sorusu- na şu karşılığı veriyor: "Başkan Mesud Barzani, kendisi böyle bir karan verir ve bizden böyle bir şeyi isterse biz kendi açnnızdan hazmz. Eğer Kürdistan'm ku- zeyinde böyle bir hareketkurarsak keanükle on- lann yiikü hafifleyecektir. Eğer biz bir kuvvet, bir örgüt olmuş oisaydık, Türk devleti, ordusu- nu Irak'a göndermek istediği zaman, onun yo- lunu kapannhk!" Başta Imralı'da yatan Abdullah Öcalan'ın ıl- ginç bir değişim gösteren yeni politikalan ve PKK'deki kınlma ve çözülme süreci de ister is- temez Barzanicüiğin yükselişine destek veri- yor. PKK'nın, Öcalan ve KONGRA-GEL eliy- le Kürtleri Türkleştirme iddialan artık daha sık dillendiriliyor. Bir tek Türk kökenlıyi bünyesine alamasa da Demokratik Toplum Hareketi'nin (DTH) Tür- kiyelileşme çabalanna Barzani yanlılan ilgi göstermiyor. PKK'nin devletin kontrolüne geçtiği şeklin- deki propagandalar ise milliyetçi Kürtler üze- rinde etkili oluyor. Barzaniciler bır yandan PKK v e Öcalan aley- hine bu propagandalan yaparken, diğer yandan da dış dünyada PKK ve diğer oluşumlara veri- len desteğin azaldığını yayıyor, Moua Musta- fa Barzani döneminden bu yana Kürt ve Kür- distan için verilen mücadeleden ciddı sonuçlar alınmasının IKDP'den kaynaklandığını öne çı- kanyor. Öcalan'ın Kemalizmi sahiplenen yeni siyasi söylemi de Barzani'ye yönelimi arttınyor. Öca- lan, avukatlanyla yaptığı her görüşmede Ata- türk ve Kemahzme vurgu yapıyor. Barzanici- ler onun, "Eğer gerçekten Mustafa Kemal'i an- lamak isteyenler varsa onun devTimci cumhuri- yete adım atarken, 1920'lerdeki hamlesini doğ- ru anlayarak, bağnazca tutuculaştırmadan ye- nileyerek çözüme ghmemiz gerekir" sözlerini aleyhine kullanıyor. PKK ile ilgili^ "Partiye Ke- mahste Kürdistan" tanımlamasını ise HAK- PAR'cılar ile PKK karşıtlan yayıyor. Aynlıkçı Kürtler, Atatürk'ü kendilerine en büyük düşman olarak görüyor. Barzanici HAK- PAR, Atatürk ve Cumhuriyeti, Öcalan'ın poli- tikasuıdaki değişim üzerinden vurarak puan top- lamaya çalışıyor. Nitekim HAK-PAR'ın eski Genel Başkan Yarduncısı İbrahim Güçlü, her plafförmda Atatürk ve Cumhuriyete sert eleşti- riler yöneltmekten kaçuımıyor. Güçlü, 18 Ka- sun Cuma akşamı KanalTürk'te yayımlanan bir programda, Türkiye Cumhuriyeti Devleri'nin Güneydoğu'da işgalci olduğunu, Atatürk'ün In- gilizlerle gizli anlaşma imzalayan bir mandacı olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti yönetıcilerinin Kürtleri temsil etmediğini, yalnızca Barzani'nin iktidannı tanıyacağmı söylüyor. YARIN: PKK'NİN AÇMAZLARI BARZANİCİLİĞI HORTLATIYOR HAK-PAR velKDP benzerliği B arzaniciler, Öcalan ve ha- reketıni gözden düşürmek için PKK içindeki çalkan- tıyı da kullanıyor. Barzani- ci İbrahim Güçlü, örgütün elinde olduğu ileri sürülen 250 kışılik ölüm listesinde kendısının bulunduğunu be- lırterek PKK'ye tepkı göste- nyor. Güçlü, Barzaniciliğin yükselişiyle ilgili sorulanmı- za şu yanıtlan \ enyor: "Beninı kanaatime göre Barzani'nin yükselmesi me- selesi değU, Kürt meselesinin tanmüanmaa, günceDenme- si anlamında bir trendden bahsedebuiriz. Ola>i Kürt so- nınuna yöneBk talebin yük- sehnesi olarak da tanımlryo- nun. Bunun yam sıra Kuzev Irak'ın hukuld \e uhıslara- rası bir statü kazanmasıyla büükte Barzani'nin kimligi öne çıkrvor. Onun uluslara- rası alanda tanınmasu Kürt- lerin ilgisini artonyor. Barza- ni'nin ailesinin 100 yılhk nıi- rasına dayanan bir Bdertiği var. Bunun Kürtler arasmda manevi bir değeri bulunuyor. HAK-PAR'ın programı ile KDP'nin programı da örrü- şüyor. HAK-R\R federal bir anlayı^savımuyor. Bizim Tür- krye'de Kürt sorunu için sun- duğumuz model kuzeydeki modeDe örtüşüyor. PKK'nin tabanı, oradaki yapüanma- dan doğrudan etkilenmekte- dir. Barzani'ye ilginin ekono- mik boyutu ise serbest pi\a- sadan kaynaklamyor.'' ABD, Barzani'nin 'Kerkük 2007'de Kürtlerin olacak' açıklamalarına tepki göstermedi anayasasında siireç beDi' VIAHMUTGURER A^fKARA - Sünniler tarafından jesteklenen eski Irak Başbakanı tyadAHavi,ıTC Başkanı SadetbnEr- şeç ve Şii kökenli Irak Cumhurbaş- san Yardımcısı AdSAbdülmehdi nın »rdından Irak Kürdistan Demokra- ik Partisi lideri Mesud Barzani de 15 Aralık'taki Irak genel seçimleri 3ncesinde Ankara'yı ziyaret etme- /e hazu-lanıyor. DıplomatıkkavTiaklarBarzanı'nın relmesi durumunda Kerkük ve Kürt devletinin bağımsızlığı konusunda yaptığı açıklamalar nedeniyle bü- yük tepki toplayacağını belirtiyor. Iraklı kaynaklar Türkiye'nin Bar- zani'nin gelişini veto etmesi duru- munda ise Irak Devlet Başkanı Ce- lal Talabani nın Ankara ziyareti ger- çekleştirebileceğini dile getiriyor. Öte yandan Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer, Irak Cumhurbaş- kanı Yardımcısı Abdühnehdi'yi dün kabul etti. Görüşmede rrak'm top- rak bütünlüğüne Türkiye'nin ver- diği önem gündeme geldi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD Dışişleri Bakanhğı 'nın Irak Ko- ordinatör Yardnncısı Robert Deutsch. KDP lideri Mesud Barzani'nin "2007'de Kerkük Kürtlerin olacak" açıklaması hakkında bir yorumda bu- lunmazken anayasada her şeyin yaz- dığmı açıklamakla yetindi. Dışişleri Bakanhğı Müsteşan AH Tuygan ve diğer yetküilerle 15 Ara- lık'ta yapılacak seçim öncesinde Irak'taki son duruma ilişkin görüş alışverişinde bulunan Deutsch, gö- rüşmelerin ardından basına açıklama yaptı. rrak'taki gelişmeler açısından 2006'nnı önemli bir yıl olacağını ve Irak, çoğulcu, federal ve demokratik bir ülke ohna yolunda üerlerken An- kara'nın bu sürece olumlu katkılan ol- duğunu dile getiren Deutsch, sorula- n da yanıtladı. Deutsch, bir gazetecinin Irak Kür- distan Demokratik Partisi lideri Me- sud Barzani'nin, "Kerkük'ün200Tde Kürtlerin olacağT yönündeki ifade- lerini anımsatarak ABD'nin bu konu- daki hakpolitikasının ne olduğuna iliş- kin sorusuna, bu konuda belirleyici ola- nın Irak anayasası olduğu yanıtını verdi. Iraklılann hazn-ladığı anayasannı Kerkük ile ilgili konulan kapsayacak yasal süreci ortaya koyduğunu ifade eden Deutsch, "Eminim ki 2007'nm sonunda tamamlanacakbu süreç,tüm Iraklılann çıkanna işleyecek" diye konuştu. Kerkük'e ilişkin kararların anayasa>a göre alınacağını vurgula- yan Deutsch, Irakhlann, sorunlann çözümü ve farklılıklann giderilmesi gibi konularda anayasalarını uygula- malannı beklediklerini söyledi. Deutsch, "terör örgütü PKK'nin Irak seçimkrine kaülma gnişimine" yöneUk haberlerin anunsatıhnası üze- rine ise frak'ta seçimlerin bağımsız se- çim komisyonu tarafindan yönetüdi- ğini söyledi. h"ak seçim komisyonu- nun kurallannın, militanlar ve şidde- tı teş\ik edenlerle bağlantılı hiçbir ki- şi ya da grubun seçımlerde yer ala- mayacağını ortaya koyduğunu belir- ten Deutsch, "Seçim komisyonu, ku- rallannı uvgulamalı"* diye konuştu. CUMARTESİ YAZfLART ATAOL BEHRAMOĞLU 'Her Mevsimde Bir Bahar Gizli../ Içim daralıyor... Ikiyüzlülükten, yalandan, utanmaz- lıktan... Bu dünyada ve bu ülkede yaşanmakta olan- lardan... Çalışma masamdaki kitaplararasında, adı çığlık gi- bi kapkara puntolarla basılmış bir kitap: Tecrit." Altında, küçük kırmızı puntolarla iki sözcük: "ya- şayanlar anlatıyor"... Geride, gölgemsi bir desen, bir cezaevi hücresini simgeleyen... Ahmed Arif'in unutulmaz dizelerinden birinianım- sıyorum: "Demirkapı, körpencere..." Fakat hayıri F tipi diye adlandırılan bu yeryüzü ce- hennemlerinde şiire yer yok. Insanca olan hiçbir şe- ye yer yok. Amaç çünkü, cezalandırmak değil, "tu- tuklu"nun içindeki insanı öldürmek... Bu faşızmın, Nazizmin çok iyi bilinen yöntemidir. Kitaptakı tanıklıklardan bırini birlikte okuyalım: "Kandıra'nın içine girdim. Büyük bir bağırtı, çağır- tı. - Istiklal marşı söyle' - Söylemem! - ölüm orucunu bırak! - Bırakmam! 'öyle mi?' deyip, iki subay iki de asker eşliğinde bir odaya sokuldum. Burada coplu tecavüze uğradım. Subaylann yüz- lerinde doktoriann kullandığı steril maskelerden var- dı. Tanınmamakiçin takıyorlardı. Saçlanmı da işken- ce yaparak kestiler. Sonra içeri aldılar, koridorda da tehdit ve dayak devam etti." (Daha sonra ölüm orucunda yaşamını yrtirecek olan Osman Osmanağaoğlu'nun tanıklığından...) Yukarıda anlatılan pıslık, vahşet, alçaklık, Hitler'in kamplannda, ya da Felluce'de, ya da 12 Eylül'ün zin- danlanndan bırinde değil, günümüzün "demokrat" Tür- kiye'sinde yaşanıyor... Ve bu alıntı, kitaptaki sayısız alıntı ve belgeden sa- dece biri, bir "başlangıç'tır... Boran Yayınlan'nca (S. Kurnaz) yayımlanan kita- bın önsözü şu cümlelerle başlıyor: "19-22 Aralık 2000 tarihinde gerçekleştinlen ve tam bir hayasızlık öme- ği olarak, adına 'Hayata Dönüş' denilen operasyon- dan bugüne, F tipi hapishaneler Türkiye gerçeğinin birparçası haline geldi. Elbette F tiplehni gündem- de tutan; bir mimari yapıdan, birhapishane tipinden çok, bu mimari yapıyla bütünleşen politikadır." "Hayata Dönüş" sözcüklerinın bir "hayasızlık ör- neği" olduğunda kuşku yok... F tipi gerçeğinin, toplumun bütününe giydirilmek istenen bir cezaevi üniforması olduğunda da... Herkes gibi şu soruyu ben de yineleyıp dururum: Türkiye'de daha çok demokrasi için bunca çaba har- car görünen AB temsılcilerı neden F tipi cezaevlen konusunda ağızlarını açmazlar? Bunca acı, ölüm, bunca tüyler ürperticı tanıklığa karşın neden kıllannı kıpırdatmazlar? Evet, neden? Yanıt, aynı önsözde özlü bir anlatımla veriliyor " 'Batı' tarzı, yani Amerika ve Avrupa patentli bir işkence yöntemi tecrit." ABD şımdı, AB'li ortaklarının da bilgisi ve katkısıy- la, işkence ve tecridı yeryüzünden gökyüzüne taşı- dı. Bu, yeni biraşama... Uygarlığın gökyüzündeki tecrit alanları... Masamda F tıplerinden aldığım yeni mektuplar yı- ğılı duruyor... Onlar adlarını cesaretle yazmış olduklanna göre ben de sıralamakta bır sakınca görmüyorum: Celal Yayla, Cemal Ağırman, Melek Serin... Melek'in mektubunda bana Ftiplerinın yeni konuk- larından Nurgül Acar'ın da bir selamı var... Nurgül medyanın terönst olarak sunduğu bir yeni tutuklu... Suçu, görüntüsünün üst üste birkaç gösteride ka- meralara yansımış olması... Içım gerçekten daralıyor ve utanıyorum... Bu ülkede aydın, gazete yazan, şair olmaktan... Ve mektupların arasında, yine oralardan nasılsa kopup gelmiş bir şiir kitabı: "Camda Gölgeler Ağlamaz..." Kitaba iliştirdiği mektubunda kendini, "cezası idamdan ağırtaştınlmış müebbete çevrilen- lerden, asılmayıp yaşadığına pişman edilmek iste- nenlerden" sözleriyle tanıtan Hasan Şahingöz. şöy- le sesleniyor şiırlerınden bırinde: " Tüm mevsimler- de/Bir bahar saklıdır/Unutma "... Onun "tekkişilikhücre'sınden bizdışandakitereöğüt- lediği umudu ve direnci hak etmek, bugün öncelikle F tipi cehennemine karşı mücadele etmekten geçi- yor... Dışarıdaki "fecrif'i aşabilmenin yolu da bu olsa gerek ataolbfg cumhuriyet.com.tr Faks:(0212)513 85 95 ABD oskerleriy Türk uçağtyla tatilegidecek ÖZCANYAŞAR Türk charter havayolu şirketi Fly Air, 6 Ara- lık'tan itibaren başlatacağı Erbil seferlerinin, ABD'den gelen istem doğrultusunda planlan- dığı ve bu plan çerçevesinde Türk şirketinin uçaklannnı Irak'ta uzun süredir göre\ yapan Amerikan askerleri ile ailelerinin kısa süreli dinlendirihnesı amacıyla ülke dışuıa çıkanl- masında kullanılacağı öğrenildi. Psikolojik bakundan zor günler geçiren Amerikan askerlenni, "moral iznine" gön- dermek için bir program başlatıldı. Ameri- kan askerlerinin kısa dönem tatilleri için frak'a yakın tatil bölgelerini belirleyen Ame- rika, bu merkezleri Hollanda ve Dubai ola- rak belirledi. Askerlerin taşrnması konusunda sorun ya- şayan ABD, birçok ülkede çeşitli havayolu kuruluşlanyla temasa geçti. Irak'ta can güven- liği endişesi taşıyan havayolu şirketleri gelen tekliflere sıcak bakmadı. Askerlerin Irak'tan tatil amaçlı taşmması teklifi Türkiye'deki ba- zı havayolu kuruluşlanna da götürüldü, ancak yahıızca Fly Air onay verdi. Erbil'e 6 Aralık'tan itibaren BMB 145 tipi uçaklann sefer başlatacağını açıklayan Fly Air yetkilileri, risk ahnadıklannı söyledüor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle