19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 ARALIK 2005 CUMARTE5* HABERLER DÜIVKADABUGUN ALİSİRMEN Tuz da Kokunca... Burası Türkiye, burada her şey olur, insa- noğlu bir kez ölür dünyada, ama burası Türki- ye... Doktor Nesrin Delibaş, 6.5 yıl önce, Düz- ce'de oturduğu bınanın enkazı altında öldü. ölümünün acısı, bütün yakınlarının yüreğine düştü. Geçen gün, yakınları için Nesrin Deli- baş, Türkiye'de yürürlükte olan adalet siste- minin altında kalarak bir kez daha öldü. Doktor Nesrin Hanım'ın da aralarında bu- lunduğu 15 kişinin, enkazı altında kalıp can verdiği binanın yapım sorumluları müteahhit Hasan Ersoy, mimar Sedat Duman, mühen- dis Tarık Acaroğlu, kendileri hakkında açılan davada, ellişer YTL para cezasına mahkûm oldular. Sanıkların haklarında verilen onar aylık ha- pis cezaları ise duruşmada iyi halleri görüldü- ğünden tecil edildi. Mehmet Delibaş, kararı veren hâkime so- ruyor: - Vicdanınız rahat mı? Soru muhatabına ulaşmıyor. Çünkü kararı veren Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç IHüseyin Serter, karardan sonra rapor almış- tır ve evinde kendisini ziyaret eden Vatan mu- fıabiri ile konuşmayı da reddetmiştir. Mahkeme kalemındeki memurların açıkla- malarından anlaşıldığına göre, karardan son- ra birçok kişi kendilerini aramış, onlar da "Hâkimler yasaya göre karar verirter, yasanın gerektirdiği cezayı verdiler, yasa böyle kal- dıkça, başka karar çıkmaz" diyorlar. • • • Amacımız, mahkemenin kararını ya da ka- rarı veren mahkemenin başkanını eleştirmek değil. Zaten ağır ceza mahkemeleri heyet ha- linde yargılarlar, tek başkanı eleştirmeye kal- kışmanın bir anlamı yoktur. Dosyayı görüp incelemedim. Ama bütün bunlar sonucu değıştirmiyor. 15 kişinin ölü- münden sorumlu görülenlere verilen ceza, ikinci sınıf bir meyhanede tek kişilik bir akşam yemeği parasıdır. Dikkat buyurunuz! Sanıkların olayda hiçbir sorumlulukları olmadığı belirtilmiş değildir. Eğer öyle olsaydı beraat etmeleri gerekirdi. Her depremden yıkılan binanın mimarı ve müteahhidi illa sorumlu olacak diye bir kural yok. Onlar binayı usulüne uygun olarak yap- mış olsalar bile yıkılabilir. Ama olayımızda du- rum böyle değil. Müteahhit Hasan Ersoy kali- tesiz malzeme kullanmış ve çalıştırdığı işçile- rin hatalı iş yapmasına engel olamamış. Mi- mar Sedat Duman kısa kolon kınlmasına ne- den olacak şekilde proje hazırlamış. Mühen- dis Tarık Acaroğlu da kaçak kat yapılmasına göz yumarak ruhsat ve iskân izni almış. Ruh- sat ve iskân izni verenlerin sorumlulukları da ayrı bir konu. Bu durumda ister mahkemenin kararı hukuka aykırı olsun, isterse karar yasa- lara uygun olsun, sonuç değişmiyor. 15 kişi- nin yaşamını yitirmesinin sorumluluğunun be- deli 50 YTL'dir. Bu durumda Türkiye'de birçok kişinin vic- danı sızlamalıdır. Bu durumda Türkiye'de hukuk iflas etmiş, insanlar adaletten umutlarını kesmişler de- mektir. Cezanın önleyici niteliği artık tümüyle orta- dan kalkmıştır. • • • Her şeyiyle çözülmeye başlayan toplumda artık tuz da kokmuştur. Artık kimse adalete güvenememekte, kimse korkusuzca hakkını arayamamaktadır. Başka bir olayda da Adnan Oktar ve arala- nnda mafya yöntemleri kullanan kişiler de bu- lunan müritleri de, adalet ile oynayarak, za- manaşımı yoluyla adaletin pençesinden sıyrıl- mışlardır. Adnan Hoca ve adamları adaletin pençe- sinden kurtuldular. Herkesin gözünün içine baka baka, zamanaşımıyla sıyrıldılar... Sadet- tin Tantan onların açtığı davalarda hâlâ he- sap veriyor. Adnan Hocacılann, kişilik hakları- na saldınp suç işleyerek gizlice banda aldık- ları bu olay üzerine büyük bir medeni cesaret göstererek adalete güvenen ve yargıya baş- vuran Ebru Şimşek ise şimdi davranışından pişman. - Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde hakkını aramak kadar aptalca bir şey yok. Bu devlete küstüm. Her şeyimi bu mücadele uğruna kaybettim. Ama artık temyiz hakkımı da kul- lanmayacağım, diyor Ebru Şimşek. Kaybedenler yalnız baba Mehmet, ana Fat- ma Delibaş, suç mağduru Ebru Şimşek de- ğil, hepimiziz, bütün toplumdur. Artık tuz kokmuştur. Artık adalete güven kaybolmuştur, artık egemen olan belirsizlik ve korkudur. Bu ister yargının bozukluğu ve etkisizliğin- den, ister yasaların eksiklik ve yetersizliğin- den kaynaklansın, sonuç değişmez. Her iki olay da enine boyuna incelenmeli, gerekli düzenlemeler, eğer gerekiyorsa, yasa- ma alanı da dahil olmak üzere, her düzeyde yapılmalıdır. asirmena cumhuriyet.com.tr Yalova Atatürk İlköğretim Okulu din dersi öğretmeni öğrencileri camiye götürüp namaz kıldırdı Camide din dersi yapülarFARUKMKE4Y YALOVA - Yalova Atatürk ilköğ- retim Okulu 5-A ve 5-C sınıfi öğren- cilenne, Din Dersi öğretmeni tara- findan topluca camiye götürülüp na- maz kıldınldı. Yalova Merkez Camı- si'ne götürülen öğrencılere, cami av- lusunda topluca aptes aldınp namaz kıldınldı. Din Dersi ve SınıfÖğretmeni Emin Albayrakıse öğrencilere mümkün ol- duğunca, işledıklen dersi yerinde gö- rerek uygulamalı olarak öğretmeye ça- hştıklannı savunarak, "Oğrencilerin pratikyapmalan onlarm daha iyi öğ- renmelerini sağhyor. Bu sayede öğ- rendiklerini daha çabuk kavrayarak kolay kolay unutmuyoriar" dedı. Al- bayrak, öğrencileri camiye götürmek için Milli Eğıtım Müdürlüğü'nden özel ızuı alındığını da söyledi. Din dersi öğretmeni Albayrak'ın, AKP müfredata koymak istemişti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Millı Eğitim Ba- kanllğı. yeni ilköğretim müfredatı ile birlikte, Din Kül- türü ve Ahlak Bilgısi dersinde öğrencılerin, cami, me- zar ve türbe gibi yerlere götürülmesini planlamış, ge- len tepkiler üzerine geri adım atmıştı. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, geçen yıl müf- redatın güçlendirilmesı için ilgilı binmlerden göriiş ıs- temiş, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ise öğrencilerin mezara, camiye ve diğer dınlerin ibadethanelerine gö- türülmesinin yararlı olacağını bildirmıştı. Öğrenciler, bu çerçevede, camilere gidip abdest uygulamalan yapacak, kentteki türbeleri gezecekti. Öğrenciler aynca mezar- lık ziyareti yaparak, mezar başında nçjer hıssettikleri- ni anlatacaktı. Konunun kamuoyunda tepki çekmesi üzerine bakanlık geri adım atmış ve Bakan Hüseyin Çe- Bk'in isteğiyle bu unsurlar müfredattan ayıklanmıştı. daha önce Yalova Fen Lisesi Müdür- lüğü görevini yaparken Içişleri ve Mılli Eğıtmı Bakanlığı'nın açtığı so- ruşturma üzerine görevden alındığı öğ- renıldı. El-Kaıde örgütünün Istan- bul'daki bombalama eylemleri sonra- smda, terörle mücadele ekiplerinin yurtdışında yaptığı operasyonlar son- rasmda Emin Albayrak'ın kızı Ş.A., Şam'da bulunan ve düıi eğıtım veren bir medresede eğitim gördüğü gerek- çesiyle gözaltma abnmıştı. Ş.A. da- ha sonra serbest bırakılmıştı. El Kaide soruşturması Kızının gözaltma ahnmasından son- ra hakkmda soruşturma açılan Emin Albayrak, Yalova Fen Lisesi Müdür- lüğü görevinden alınmış ve din der- si öğretmenliği görevine getinlmış- tı. Emin Albayrak'ın eşi olan l\ıba Al- bayrak da kızının gözaltma alınma- smdan sonra Yalova'nın Çiftlıkköy ilçesinde görev yaptığı AKP Kadın Kollan Başkanlığı görevınden aynl- mıştı. Yalova Atatürk ilköğretim Oku- lu'nun öğrencılerinın toplu olarak ca- miye götürülüp uygulamalı aptes al- ma ve namaz kıldırılmasına tepki gös- ÖĞRENCILERİN PSlKOLOJÎSl BOZULDU Cami müeztini öğretmenyapıldı EVRtVlKAYA Istanbul'un göbeğmdeki Istanbul ilköğretim Oku- lu'nda 4. ve 5. sınıflann Din Kültürü ve Ahlak Bılgısı derslenne gırmeküzere oku- lun yanındaki Konyalı Ca- mii'nin kadrolu "müezzi- ni"nin ders ücreti karşılığı görevlendirildığı ortaya çık- ü. MüezzinMehmetAyan'ın ılk uygulaması ise MUli Eği- tim Bakanlığı'nın müfre- dattan çıkarmasına karşın 5. sınıf öğrencilerini cami- ye götürmek oldu. Mecidiyeköy'dekı en mer- kezi okullardan bin olan Is- tanbul Üköğreüm Okulu'nda yaklaşık iki ay önce 4. ve 5. sımflann Din Kültürü ve Ahlak Bilgısi derslenne gir- mek üzere Konyalı Camii müezzini Mehmet Ayan kaymakamlık oluru ile üc- retlı personel olarak görev- lendirildi. Dersin okuldakı mevcut kadrolu öğretmeni Hasan Yaldızfa ise "2. kade- me sınıflardaki öğretmen açığuun giderilmesi gerek- çesyte" Mecidıyeköy ilköğ- retim Okulu'nda görevlen- dinldi. Yaldızh'nm "görev- lendn-me"siyle birlikte açık kalan4 ve 5. sınıflann ders- lerine girmeye başlayan Ila- hiyat Fakültesı mezunu A- yan, ilk iş olarak öğrencile- ri Milli Eğitim Bakanlığı'nın müfredattan çıkardıgı cami gezilerine çıkardı. Öğren- cılere "6. sınıfa kadar gü- nahspionızama 6-smıftan iti- baren sizlere günah yazü- maya başlanacak" dediği öne sürülen Ayan'ın bu söz- leri üzenne bazı öğrenciler arasında "6. smıfa geçince intihar edecegim, böylece günahsızöleceğim n gibı ko- nuşmalann yapıldığı öğre- nildı. Ayan'ın çocuklan dinci kanallarda yayımlanan "Sır- lar Dünyası" gıbi program- lan "izlemeleri gerektiği" şeklinde yönlendirmeler yaptığı da iddia edildi. İGNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN teren CHP Yalova Milletvekili ve TBMM Mıllı Eğitim Komisyonu üye- si Muharrem tnce, olayı, "devletin la- ik niteöğine eğitim yoluyla bir sakü- n" olarak niteledi. CHP'li tnce yap- tığı açıklamada, uygulamanın aym zamanda anayasamn 24. maddesüıe de aykın olduğunu. bunu münferi; bir olay olarak görmenın son derece yanlış olduğunu belirterek şunlan söyledi: Anayasaya aykın "Bilindiği üzere yeni ilk ve ortaöğ- retim müfredatlannın bizi böyle bir noktaya getireceğini daha bu prog- ramlar açıklandığında dile getirmiş- tik ÖzeDUdeDinKültürüveAhlakBü- gisi programında beürlenen kazanım- lar için Bakanhkça önerilen etkinük- lerde, Atatürk îlkögretim Okulu Din Dersi öğretmeninin yapbğı, örnek et- khıHkJerden biri olarak yer almak- taydı. Konu bizinı iti- razlanmızüzerineba- sma yansıdığında Sa- ym Bakan ve Din Öğ- retimiGenel Müdürü, programda yer alan etkinliklerin sadece öneriolduğunu,öğret- nıenin isterse hunu yapma>"acağuu söyle- m^lerdL Buaçıklama- nın özürü kabahaün- den büyük olduğunu söylediğimi/de ise bu tür uygulamalara dö- nük etkinfiklerin prog- ramdan çıkanldığuu henı Bakan hem de Din Öğretimi Genel Müdürü açıklanuşO. Görülüyor ki kand>- rümışız. Yapüan, as- lında devletin laik ni- teüğineeğitimyoluyla bir saldındır ve suç- tur. Çünkü bu tür et- kinh'kler. öğrencryi di- ni inançlannı açıkla- maya zorlamaktır. Anayasamınn 24. maddesi çok açıkür: 'Kimse, ibadete, dinı ayın ve törenlere kahl- maya, dinî inanç T kanaatlerini açıklama- ya zorlanamaz". Veli- İeri öğretmen ve okul yönetimi hakkmdasuç duyurusunda bulun- maya çağmyorum." NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR Kuzey Irak ve Kürt Sorunu CHP'li üyelerin itirazlanna karşın kabul edildi Cami avlusunda eğitim Barzani'nin son yaptığı açıkla- ma, Türkiye açısından yeni bir du- ruma mı ışaret ediyor? Kerkük'ün 2007'de Kürt yönetimine bağlana- cağını söylemesini Türkiye tepkiyle karşıladı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül "Kerkük konusunda Barzani karar verecek değil herhalde" de- di. Şemdinli olaylarının geliştiği or- tamda Kürt sorunu yeniden masa- ya yatınldı. Kara Kuvvetleri Komu- tanı Yaşar Büyükanrt, "Biz bu so- runun üstesinden geliriz. Umarız çok kan dökülmeden bu sorun çö- zülür" şeklinde bir açıklama yaptı. Aynı günlerde ASAM Başkanı, emeklı Büyükelçı Gündüz Aktan da Kürt sorununda felaket senar- yolarından söz etti. • • • Kürt sorunu, Irak'ın ABD tarafın- dan ışgaline kadar yöresel bir so- rundu. Işgalden sonra evrensel bir sorun haline dönüştü. Türkiye, Iran, Irak ve Suriye'ye dağılmış şe- kilde yaşayan Kürtler, bu yörenin en çok acı çekmiş halklanndan bi- risi. Çünkü bölgede her önemli si- yasi gelişme, onlann kavganın içi- ne çekilmelerine neden oluyor. Kürtler bu kavgalardan çoğu za- man acıyı miras alıyorlar. Birinci Körfez Savaşı sonrası Ku- zey Irak'ta 36. paralelin üstünün Kürtlerin egemenliğine bırakılma- sıyla birlikte yeni bir süreç başla- mıştı. Kürtler bu 10 yıllık dönem içinde özerkliklerini gefiştirip kendi- lerine bir egemenlik alanı oluştur- dular. Bu dönem içinde Türkiye, PKK ile mücadele sırasında Kuzey Iraklı Kürtlerle gergin, bazen de uyumlu bir ilişki kurdu. Türk Silahlı Kuvvetleri gerek gördükçe Kuzey Irak'a operasyonlar düzenledi. Orada kuvvet bulundurmayı sürekli hale getırdi. • • • Irak'ın ABD ve müttefikleri tara- fından ışgalinden sonra, bu bölge- nin statüsü daha da özerkJeşirken, Iraklı Kürtler yeni dönemin etkin aktörlerinden birisi haline geldiler. Saddam'ın devrilmesiyle oluşan yeni yönetim tarzının üç bileşenin- den biri Kürtler oldu. Talabani Cumhurbaşkanı seçilir- ken, Barzani de Kuzey Irak'taki Kürt yönetiminin başkanı haline dönüştü. Türkiye, Irak'ın işgali dö- nemini Kürt sorunu açısından çok inişli çıkışlı yaşadı. Çeşitli kırmızı çizgiler çizdi. Bu çızgiler yaşamın gerçekleri karşısında değişmek du- rumunda kaldı. • • • Şemdinli olaylarının ardından ya- pılan bütün yorumlarda, Türkiye açısından Kürt sorununun yeni bir boyut kazandığı gerçeği dile getiri- liyor. Irak'ta Kürtlerin etkin olmasıy- la birlikte Türkiye'de yaşayan Kürt- ler de kimlik taleplerini daha net bir şekilde ifade etmeye kararlı görü- nüyoriar. Şemdinli, Hakkâri ve Yükseko- va'da yapılan gösteriler, Kürt hare- ketinin ciddi bir kitlesellik kazandı- ğını gözler önüne serdi. Kürtlerin Irak'ta kazanılan haklardan etkilen- diğini şimdi daha iyi anlıyoruz. Kürt sorunu, Türkiye açısından yeni bo- yutlar kazanıyor. • • • Son bir ay içinde yapılan yorum- ları, tartışmaları dikkatle izlersek, sorunun daha karmaşık bir hale geldiğini söyleyebıliriz. Irak yöneti- mi içinde Kürtler daha etkin hale gelecekler. Barzani'nin Batı baş- kentlerine ve ABD'ye yaptığı gezı- nin doğru okunması gerekiyor. Ba- tılılar, Kürtlerı artık önemli bir siyasi muhatap olarak görüyorlar. Türkiye ne yapacak? Aslında, şu ana kadar Kürtler, demokrası ve kimlik taleplerinin ötesine çok geç- mediler. Barzani'nin Kürtler içinde etkisinin arttığı söyleniyor. Türki- ye'den yetkıliler acaba bu gelişme- yi fark ederek mi onunla görüştü- ler? PKK'ye karşı Kürtler içinde ye- ni bir seçenek yaratma çabasının içinde Barzani seçeneği de var mı? Böyle bir ışbirliği Türkiye'de Kürt sorununu çözmeye yardımcı olabi- lir mi? Kürt sorunu, şiddetin ötesinde bir siyasi sorun olarak gelişebilir mi? Bu yalnızca Türkiye'nin çaba- larıyla mümkün mü? Kürtlerin de şiddet seçeneğini kararlı bir şekil- de dışlamaları gerekmiyor mu? • • • PKK'nin son aylarda başlattığı şiddet eylemlerinin, devlet içindeki "sertlik" yanlılannı da harekete ge- çırdiğini gördük. Ancak Türk tarafı artık devletten gelecek şıddeti onaylamayacak bir tutum gösterdi. Tabii bunun yeterli olmadığı bir gerçek. Dağdakileri topluma ka- zandırmak amacıyla arayışların sürmesi de önemli. Kürtler de şiddeti kayıtsız şartsız reddederlerse, sorun banşçı bir or- tam içinde daha sağlıklı tartışılabi- lir. "Kan" çok döküldü, bir çözüm de üretmedi. Şimdi bölgenin gerçeğini dikkate alan, geniş ufuklu arayışlar zamanı. TARKAN TEMUR Istanbul Büyükşehır Belediye Mec- lisi. Iskenderpaşa Cemaatı tarafmdan ku- rulan Hakyol Eğitim ve Yardnnlaşma Dostluk Vakfi'nın talebiyle Fatih'teki Iskenderpaşa Camii bitişığindekı ala- nm statüsünü "Ozel eğitim öğretim kül- türel sosyal tesis alanı" olarak değıştı- rerek, cami avlusunda eğitıme izm ver- di. Imar ve Bayındırlık Komisyonu Ra- poru'na "Cami nıimarisiyle uyumlu okul binası" olarak yansıyan v e onay- lanan kararla, Nakşibendi tarikatı lide- n EsatCoşan'm oğlu NurettinCoşan'ın yönetim kurulu üyesi olduğu Asfa Eği- tim Tesisleri AŞ'nin bünyesınde 1995'te kurulan Özel Asfa Mustafa Enver ilköğ- retim Okulu, tarikatın simgesi haline ge- len Iskenderpaşa Camisi avlusunda öğ- retime devam edecek. Farih Iskenderpaşa Mahallesf nde bu- lunan ve mülkıyeti bağış yoluyla Hak- yol Eğitim ve Yardımlaşma Dostluk Vakü 16 Hazıran'da Büyükşehır Bele- dıyesıne başvoırarak. imarplanlannda dini tesis alanı olarak görünen alanm bir özel ilköğretim okulu tarafmdan kira- landığmı. bu nedenle alan için "cami mimarisiile uyumlu okul binası" yapı- labıhnesı için alanın "Özel Eğitim,Öğ- retim, Kültürel Sosyal Tesis Alanı" ya- pümasına uygun bir statü venlmesini istedı. Bu ısteğe İBB Planlama ve Imar Müdürlüğü, "YönetmeJik gereği plan- dadeğişjldeıinzonınluhıkolmadıkçaya- pıhunaycağT görüşüne v e CHP'h üye- lenn ret oyuna karşm geçtı. II I I I ' I I ' I I I I I I I I I I I I I I I I I 578 579 580 581 582 583 584 585 586587 588 589590 591 592593 594 595 596597 598 599 600
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle