25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 ARALIK 2005 SALI 14 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr Arjantin asıllı sanatçı Antonio Segui'nin resimleri 7 Ocak'a dek Dirimart'ta görülebilir KentSahnesi'ndeinsanlar...KAYAÖZSEZGİN Arjantin asıllı bir sanatçıyla îs- tanbul'da karşılaşmak, nicedir kü- reselleşme cangılı içinde kendine yeni kimlikler arayan Batı dünya- sının Latin Amerika kültüründe keşif yolculuğuna çıktığı bir sü- reçte, bu keşif odaklanndan biriy- le yüzleşmek anlamını taşıyor. Bir süre önce Güney Amerika'nın en "Avrupa" başkenti olarak bilinen Buenos Aires'te yakından tanık ol- duğum bu dünya, Ispanyol deniz- cilerin kanlı istilasından bu yana ge- çen beş yüz yıllık zaman diliminin bütün izlerini, kendi bünyesinde saklarcasına ketum bir dille konu- şuyordu sanki. Sokaklannda ve göz alabildigine uzanan parkların- da, yenıleşme dalgasının altında kalmamaya özen gösteren bir La- tin ruhu, inceden inceye hissettiri- yordu kendini. Kentin modern sa- nat müzesini dolaşırken, Orta ve Güney Amerika kökenli sanatçıla- n n yapıtlannda da bu ruhun yan- sımalan soluk alıp veriyordu. Ük gençlik ydlanndan bu yana Pa- ris'te yaşamayı sürdürmesine kar- şın, yaygın etkilerin uzagında, mar- jinaJ bir sanatçı kimliğiyle çalışma- y ı tercih eüniş olan Antonio Se- gui'nin yıldan yıla yoğunlaşan ser- gilerine, bu kez Türkiye'yi de da- hil etmesi nedeniyle, marjinallik sorunu üzerinde yeniden düşünme olanagı doğmuş olmaktadır. Dani- el Abadie'nin doğru saptamasıy- lau, genel geçer kurallara ve dene- yirnlere eğilim duymaksızın, baş- ka Latin Amerikalı sanatçılar gibi marjınallıkte karar kılmış olması, bu ArjantinJi sanatçıyı, sözgelişi Hockney,Dubuflet ve Botero'yla ya- kın bir konumda olmaya yönlen- dirmiş. segui'nin mlzahl tabanı Sergiyi oluşturan resimleri or- tak bir eksen çevresinde toplayan mizahi (humoristik) olgu, bilindi- ği gibi bu sanatçılarda da gözlem- Busy, 2006 tuvaJ üzerine kanşık tcknik 92x73 cm. leniyor. Segui'nin tuval üzerinde ka- nşık teknik uyguladığı resimlerin- de, kent sokaİdanrun karmaşık or- tamında, alanlarda ve gelişigüzel yerlerde enine boyuna gezinen ve bu karmaşa nedeniyle burnundan soluyan insan yumaklan var. Ne- reye gidiyor bu insanlar, yüzleri neden asık, kalabalığın içinde bi- rörnek hale gelen ve yüzlerine iğ- reti birer maske geçiren bu insan- lan gündelik yaşamlannda soluk so- luğa bırakan nedenler, aynı zaman- da kent yaşamının kendinden kay- naklanan zorunlu koşullan mı? Segui'de neredeyse karikatüresp- risiyle yakın değerler çevTesinde bu- luşan mizahi taban, pentürden bel- li ölçülerle uzaklaşan grafik dü- zenlemeyi düşündürüyor. Çizgisel bir yapıyı öngörüyor bu resünler. Daha doğrusu çizgınin, anlatımcı- hğa yakın düşen ve iletmek istedi- ği mesajı daha etkili biçimde du- yuran yapısını süreklı olarak gün- demde rutuyor. Bu tür bir eğilim, özellikle kendi ülkesinde, resimle- rınin kamusal alanlara' taşınması gibi işlevsel bir sonuç doğurmuş. Bir anlamda, yerini bulmuş böyle- ce Segui. Orta ve Güney Amerika'yı do- laşhktan sonra, Meksika'da gördü- ğü gravür ağırhkh eğıtimin doğal bir sonucu olarak da yorumlanabı- lecek çizgisellik, Segui'de, bütün 1 egui'nin tuval üzerinde kanşık teknik uyguladığı resimlerinde, kent sokaklarının karmaşık ortamında, alanlarda ve gelişigüzel yerlerde enine boyuna gezinen ve bu karmaşa nedeniyle burnundan soluyan insan yumaklan var. Nereye gidiyor bu insanlar, yüzleri neden asık, kalabalığın içinde birörnek hale gelen ve yüzlerine iğreti birer maske geçiren bu insanlan gündelik yaşamlannda soluk soluğa bırakan nedenler, aynı zamanda kent yaşamının kendinden kaynaklanan zorunlu koşullar mı? öğrendiklerini bir anda geriye ite- rek yukanda değindiğim marjinal sanatçı tavnnı belirgin yapan baş- lıca özellik. Bir çeşit çocuksuluk ya da Dubuffet resmindeki saflık, entelektüel sanatçı kimliğinin dı- şına çıkmak ve Segui'nin yaptığı gibi, bilmiş sanatçı eğilimini dış- lamak gibi de algılanabilecek bu özellik, aslında primitif kültürler- den yola çıkmanın da gerekçesi. çafldaş galerlclllğln Işlevl Bilincin altına yönelmek, bura- da gözlemi belli bir sınır düzeyin- de tutarak çe\Tesindeki yaşam ol- gusunun aynntılannı bu saf bakış aracılığıyla taramaya yönlendiri- yor sanatçıyı. Sanat üretmenin, kökleşmiş modern yöntemlerini kırarak farklı bir ifade yoluna ulaş- mak isteyen Segui gibi sanatçıla- nn bu yönelişi, teknolojinin bas- kısından bunalanlar için birkapı da açmış oluyor böylece. Bu kapıdan içeri girince; aslında dışan çıkmış oluyorsunuz. Gündelik yaşamın boğuntusunu dışardan izleyebil- menin bir yolu bu; nitekim Anto- nio Segui de, bu yolu denemiş ol- makla, çağdaş modern estetiğin resmi ideolojilerini bir yana bıra- karak, sanat deneyimini olabildi- ği kadar içselleştirmiş, ortak hat- lann ötesine çekmiş olmaktadır. DubufTet'nın sanatıyla buluştu- ğu nokta ise, dolaylı. Antonio Se- gui, Dubuffet'de tanık olduğumuz primitivizmi kullanılabilir biryön- tem olarak benimsemiyor, onun insan doğasında hep var olan ve do- ğal bir estetiğin tepkimeye ortam hazırlayan biçimlendirme yoluy- la dışavurma eğilimini, çıkış nok- tası yapıyor sanatına. Antonio Segui sergisi, Batı sa- nat dünyasının önde gelen isimle- rini Türk izleyiciyle buluşrurma zincirinin yeni bir halkasını oluş- turuyor. Ayrıca müzelerin başlat- tığı bu girişim, bu sergiyle ve kı- sa bir süre önce Artist'te başka il- ginç örneklerine tanık olduğumuz benzeri öteki sergilerle, özel gale- rilerin etkinlik alanlanna da taşın- mış oluyor. Öyle görünüyor ki, yerli sanatçılardan dönüşümlü ser- giler yapmayı bugüne kadar amaç bilmiş olan galeriler, bundan böy- le bu amacı yabancı sanatçılardan yana biraz daha genişleterek ger- çekleştirmek için çaba gösterecek- ler. Bu yönde bir çaba, çağdaş ga- lericiliğin işlevine biraz daha yak- laşma yönünde atılmış önemli bir adımdır. (Sergi, 7 Ocak 2006 'va dekgörü- lebilir. Tel: 0212-291 34 34) YARIN SAAT20.00'DE ÎŞ SANATTA Yazarların ilk romanlarıyla katılabilecekleri yarışmada yas sınırı yok 'Everest Yayınları İlkRoman Ödülü' yarışması düzenliyor Blues 'un üç divası aynı sahnede... Kültür Servisi -Joan Faulkner, Cynthia Utterbach ve Joanne Bell yann akşam saat 20.00'de, Iş Sanat'ta müzikseverlere unutulmaz bir yeni yıl konseri sunuyor. Gospel, soul ve caz ezgilerinden oluşan gösterileriyle kulağa olduğu kadar göze de seslenen cazın bu çok renkli üç ismine, üç kışılık bir gospel tophıhığu ve bir caz dörtlüsü eşlik ediyor. Yeni yıl coşkusu... Kültür Servisi - Son dönemde, özel- likle "genç" Türk edebiyatına listesin- de sıkça yer vermesiyle dikkat çeken Everest Yaymlan, edebiyat dünyasına yeni isimler kazandırmak amacıyla "Everest Yayınlan Ük Roman Ödülü" düzenliyor. Türk edebiyatına yeni yazarlar kazan- dırmak amacıyla 2006 yılından başla- yarak her yıl bir roman ödülü verilecek. Yanşmanın seçici kurulu Feyza Hepçi- lingjrler, Nursel Duruel, Cemil Kavuk- çu, İbrahim YUdınm, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Hasan AJi Toptaş ve Eırver Ercan'dan oluşmakta. Daha önce hiçbir türde kitabı yayımlanmamış yazarlann ilk romanlanyla katılabilecekleri ödül- de yaş sının yok. Ödüle gönderilecek ro- man dosyalan bilgisayarda yazılmış, A4 boyutunda dosya kâğıdma 12 pun- toyla 8 nüsha çoğaltılmış olmalı. Aynca her nüshaya romanın CD ve- ya disket kopyası eklenmelidir. Ödüle katılmak ısteyenlerin dosyalanyla bera- ber ayn bir zarfla kısa yaşamöyküleri- ni, posta ve e-posta adreslerini, telefon numaralannı içeren bilgileri "Everest Yayınlan, Ticarethane Sok. No: 53 Ca- ğaloğlu-lstanbul" adresine APS, kargo veya kurye ile göndermeleri gerekmek- tedir. Ödüle son katılma tarihi 31 Ma- yıs 2006 olarak belirlendi. Ödül sonucu 2006 Eylülü'nde basın yohıyla açıklanacak. Ödülü alan roman dosyası ekim ayı içinde Everest Yayınlan'nca kitaplaştı- nlacak. Ödül tutan olan 3 bin YTL ro- manın ilk baskısımn telifi. Yanşmaya gönderilen dosyalar geri verilmeyecek. Joan Faulkner, Cynthia Utterbach ve Joanne Bell muhteşem sesleri, sahne başanlan ve ustalıklanyla bu kez îstanbullu müzikseverlere, yeni yıl coşkusu yaşatacak. Gospel kökeni sayesinde söylediği her şarkıya duygularını kolayca katabilen 'ses' lakaplı Joan Faulkner, klasik müzikle başladığı müzik kariyerini 80'li yıllarda tanıştığı cazın büyülü dünyasında sürdüren Cynthia Utterbach ve 4 yaşında 'Singing in the Rain' müzikaliyle ilk adımlarını attığı müzik yolculuğunda gospel'in, müzikal tiyatro oyunlannın, blues'un ve özellikle de cazın en özgün şarkıcılanndan biri olan Joanne Bell aynı sahneyi paylaşıyor. Faulkner, Utterbach ve Bell'in kendilerine eşlik eden gospel topluluğu ve caz dörtlüsüyle birlikte sunacaklan gösteri Harlem'in henüz Amerikan beyaz kültürüne sinema dekoru olarak katkıda bulunmadığı, ancak siyah Amerikan müziğinin merkezlerinden biri olduğu zamanlann tadını günümüze taşıyacak. Bilet fiyatlan: Birinci kademe: 50 YTL, ikinci kademe: 40 YTL, üçüncü kademe: 30 YTL, indirimli: 25 YTL. (0 212 316 10 83) Sibel Köse ve JP Gallis w New Morning'de... UĞURHÜKÜM PARİS - Türkiye'nin şimdilik tek uluslararası caz vokalisti Sibel Köse, vurmalı çalgılar ustası JP Gallis ile çıkarttığı son albümünün tanıtımı çerçevesinde 20 Aralık —Salı akşamı Paris'in en ünlü caz kulübü New Morning'de sahneye çıktı. 15 Aralık'ta piyasaya sürülen JP Gallis liderliğindeki 'The Song Seeker' (Nocturne) adlı albümden de parçalar seslendiren Sibel Köse daha önce Fransa'da yaşayan Türk-Fransız piyanist Ahmet Gülbay ile de bir albüm çıkartmıştı. ('Bossa Nova a St. Germain-des-Pres') Konserin ilk bölümünde çalan, ünlü Fransız piyanist Alain Jean-Marie ve son yıllann yükselen saksofonculanndan Pierrick Pedron'dan sonra sahneye gelen, Yunanistan kökenli baterist Jean- Pîerre Gallis, albümü birlikte gerçekleştirdiği topluluğu Apopsis Seven-Yedilisi'ne özellikle de Sibel Köse'ye teşekkür erti. Dolu bir salon ve heyecanlı bir topluluk önünde yorumladığı birkaç caz klasiğinin dışında yeni albümden parçalar söyleyen Sibel Köse, özellikle 'My Secret Love' isünli şarkıda yaptığı 'scat' ile büyük beğeni aldı. JP Gallis, konserin sonunda yaptığı konuşmayla albümü Türk-Yunan dostluğuna adadı. 'ÜRGÜP CAPPA FANTASTICA' Tekin Sönmez Mltür kenti^" Urgiip 'te Kültür Servisi - Tekin Sönmez'in çekti- ği "Ürgüp Cappa Fantastica" adlı Kapa- dokya bölgesi hakkındaki belgesel için Sönmez'e Ürgüp Belediye Meclisi Salo- nu'nda düzenlenen törenle "Hemşerilik Beraü" sunularak adına resepsiyon veril- di. Aynca, Sönmez'in Kapadokya'yı an- latı mekâru seçen "Marissa Epos" adlı ro- manı, medya ve turizm sektörü temsilci- leri ile kent yönericilerine tanıtıldı. Arkaik Kapadokya söylenceleri ile Ma- rissa Epos adlı romanı arasındaki bağlan- tılar ve 'Anlaülann yazın$al metinler ola- rak kitleselleşmesi' konusunda bilgi veren Sönmez, romanın arka planını yansıtan bir sinevizyon gösterisi de yaptı. Roman yazan, gazeteci, fotoğraf sanatçısı, sine- vizyon editörü Tekin Sönmez'in TRT Tek Şiir Ödülü (1970), Çağdaş Gazeteciler Makale Fıkra Dalı Birincilik Ödülü (1980), Söylence Berlin, Marissa Epos, BenAras Çıplak Viking gibi romanlan ile Hayal Uçgenleri, Saklı Cennet, Afghanistan Re- port Urgup Cappafantastica ve Batı Rüya- sı Okulu Kulu gibi belgeselleri bulunuyor. YAZIODASI SELtM tLERl M.Ş.E. Sayın Necla Öztürk telefon etti; cuma günkü ya- zımda hikâyeci Esendal dan çok az söz açtığımı söy- ledi, bir de, M.Ş.E. imzasının sebebini sordu. Bu imzanın gizi konusunda Cevdet Kudret, Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman'da şöyle diyor: "Hikâyelerinde ve romanlannda çoklukla 'M.Ş.', 'M.Ş.E.', ara sıra da 'Mustafa Memduh', 'Musta- fa Yalınkat', 'M. Oğulcuk' vb. gibi takma adlar kul- lanmıştır. Bunu, 'edebiyatı küçümsemek' diye yo- rumlayan olmuşsa da genellikle kullandığı 'M.Ş.' ve 'M.Ş.E.'yi -Divan ve halk edebiyatı geleneğimizde olduğu gibi- birer 'mahlas' diye görmekdaha doğ- nıdur. Yazılannda kendi adını kullanarak sanat alanında ün alıp bundan siyasethayatındayarartanması ola- nağı vari<en, siyasetçikişiliğiyle sanatçı kişiliğini bir- birinden ayırmış, siyaset gölgesini sanatına sıçrat- mak istememiştir." Günümüzün her ne yoldan olursa olsun, ünlen- me çaba ve girişimlerine o kadar ters düşen bu tu- tum için Tahir Alangu da konuşmak ihtiyacını duy- muş: M.Ş.E., ölûmüne yakın yıllara gelinceye kadar, daha çok politika alanında tanınmıştı. (...) Sanat yolunda acelesi, ün kazanmak için telaşı olmamış- tır. Sanatçı kişiliği hiç göze çarpmadan, kendisi de bunu isteyip aramadan, 1946 yıhna kadar bir ye- raltı suyu gibi aktı geldi." Esendal, Çoriu'da doğmuş. Babası, Rumeli göç- menlerinden çrftçi Mehmet Şevket Bey'miş. Esen- dal, 1906'da Ittihat ve Terakki Cemiyeti'ne giriyor. Kurtuluş Savaşı yıllannda Ankara Hükümeti'nin ya- nında yer alıyor ve ortaelçilikle Azerbaycan'a gidi- yor (1920-1924). Birdönem, Istanbul liselerinde öğretmenlik. Son- ra yine elçilik görevi. Bilecik milletvekilliği (1938- 1950). 1941 -1945 arası Cumhuriyet Halk Partisi Ge- nel Sekreteri. 16 Mayıs 1952'de Ankara'da ölüyor Işte, özetin özeti yaşamöyküsü. Esendal, 1925 yılına kadar büsbütün gizli bir hi- kâyecıdir. yazdıklannı yayımlamaz. Bu yayımlanma- mış öyküler, işin aslı aranırsa, dönemin verimlerin- den çok öndedir. Olaya ağıriık veren Ömer Seyfettin hikâyeciliği- nin moda olma özelliği gösterdiği o dönemde, Esen- dal, olaysız, düşünce ve duygunun çözümlemesi- ne giriştiği, yalın, çarpıcılıktan uzak, ama hemen hepsi içli, derin öyküler yazmıştır. Olayın daima geri plana itildiği hikâyelerde, top- lumsal çevre çeşitliligi, değişik zümrelerden insan bolluğu Esendal'ı ilginç bir konuma getirir: Burada 'kişisel gözlem' yalnızca kendinden söz açmaz, bütün bir topluma açılmak ister. Yazann toplum hayatı, toplumsal düzen konusun- da kendine özgü, ütopik olduğu ölçüde şiirsel gö- rüşleri, duyuşlan var. Usta bir şair, Cahrt Külebi, çok güzel dile getiriyor: "Ankara'dan çıkıp ne kadargitseniz sonu gelme- yecek bir şehir, daha doğrusu kasaba. Taa sınııia- ra kadar. Ardı arkası gelmeyecek küçük, güzel ev- ler. Bağlar, bahçeler. Ekilmiş tahalar. Ve o küçük mülk- lerin mesut sahipleri... Makine medeniyetini de in- kâr etmediğini sözlerine ekliyordu. Ama bu iki âle- mi nasıl kaynaştırıyordu, sormadım." Belki öyküler ve romanlar yanıtlıyor: M.Ş.E. sürekli mutluluk arayışı içinde bir dünya tasarlamayı gereksiniyordu. Çok acıklı bir öyt _,- sünde, "Karısının Kocası"nda bıle, olup bitenlenn bir daha olmaması için açık temenniler duyumsa- nır. Makine medeniyeti, insanlığın gelişmesine ve mutluluğuna anlam kattığı ölçüde uygarlık özelliği • edinebilecektir. O, bağ bahçe özlemiyle, Esendal, altını çizmediği bir 'çevrecilik' manifestosu kale- me getirmiş sayılmaz mı? Birkaç kuşak üzerinde büyük etkisi olduğu söy- lenebilecek Esendal'ı bugünün genç okurlan tanı- yor, okuyor, etkileniyor, seviyor mu bilmiyorum. Ne var ki, Esendal'ın öyküsü yann da yaşayacak. Ede- biyat sanatına çok daha saygılı bir ortamda, yarın... Öneriler: Kitap/Nursen Karas'ın Toplu Oyunlan, Mitos/Boyut, 2005. (özellikle 'Şiirya da Banka'adlı oyun... Okuru oynamaya çağıran kitap • Kültür Servisi - Mekân ve sergileme tasanmı konusunda hizmet veren Akın Nalça Tasanm Hizmetleri. tasanm disiplinlerine düşünsel ve kalıcı bir tartışma süreci sağlamayı hedefleyerek her yıl bır kitap yayımlamayı sürdürüyor. 2003 yılında yayımlanmaya başlayan Akın Nalça Kitaplan'nın üçüncüsü "Sürekli Bir Yenilginin Gölgesinde-Grafık Tasanm Manifestosu" bu aym sonunda satışa sunuluyor. Grafik tasanmcı ve yazar Faruk Ulay'ın tasanm üzerine manifesto niteliğindeki 99 saptaması ile kendi çektiği duvar fotoğraflan arasında kurduğu ilişkiden oluşan kitabın tasanmını Bülent Erkmen yaptı. Plak şipketine dava • Kültür Servisi - Efsane müzik topluluğu The Beatles'ın plak şirketi Apple, yayın haklannda 53 milyon dolar eksik ödeme yapıldığı gerekçesiyle END plak şirketi aleyhine Londra ve New York'ta dava açtı. 197O'te dağılan The Beatles'ın plaklan halen dünyanın en çok satanlan arasında bulunuyor. Yayın gelirleri Paul McCartney, Ringo Starr ile artık hayatta olmayan John Lennon ve George Harrison'ın vârisİeri arasında paylaşılıyor. EMI, zaman zaman böyle anlaşmazlıklar olduğunu ve konunun genellikle mahkeme dışuıda ve iddia edılenden çok daha az bedelle çözüldüğünü bildirdi. Apple ve EMI en son 1989'da benzer bir sorunu mahkeme dışında çözmüşlerdi. BUGÜN • CEIVL4L REŞİT REY KONSER SALOıNX T "nda 20.00'de Refık Fersan için konser. (0 212 232 98 30) • ENKA ODİTORYUM'da 20.00'de Akbank Oda Orkestrası konseri. Şef: Cem Mansur. Solist: Marian Gerass. (0 212 276 22 14) •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle