Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 ARALIK 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET
H i J V f ^ r l l U1VJJ. [email protected]
Tiirk Büro-Sen'in araştırmasına göre, ikramiye de kredi de konut sahibi olmayı sağlayamıyor
Memur emeklisineevhayal
Koton'un yeni mağazası İstanbul Cevahir Ahşveriş Merkezi'nde Devlet Bakanı
Kiirşad Tüzmen'in da katıldığı bir törenle açıldı. Surtdışındaki 35. mağazasuu
geçen hafta Atina'da açan Koton. 1700 metrekarvlik Koton Cevahir ile toplam
mâğaza sayısuu da 135'e yükseitmiş oldu.
Parite, ihracaü
1 müyar dolar azaltb
Ekonomi Senisi - Devlet Bakanı
Kiirşad Tüzmen. Avro'nun dolar
karşısında değer kaybının bu yılkı
ihracat rakamının yaklaşık 1 milyar
dolar daha az gerçekleşmesine
neden olduğunu bıldirdı. Tüzmen.
Türkıye ıhracatının yaklaşık yiızde
55 'lık bölümünün AB pazanna
yapılması nedeniyle Avro'nun
dolar karşısındaki değer kaybının
olumsuz etkısıne dıkkat çektı.
Geçen yıl dolar pazarlannda
çekilen sıkmtının Avro pazarlanna
yapılan ıhracat ıle biraz olsun
rahatlatıldığını aktaran Tüzmen,
Avro pazanndakı daralmanın da
bunun üzenne "tuz biber"
olduğunu kaydettı.
Ihracatçının en büyük sıkmtısının
TL'nın aşın değerlilığı olduğunu da
vurgulayan Bakan Tüzmen, Avro
dolar pantesindeki değişimden
zıyade TL'ye bakılmasının yararlı
olduğunu söyledı. Ithalatın
patlamasının TL'nin aşın değerlı
olmasından kaynaklandığını
belirten Bakan Tüzmen,
"Önümüzdeki yıl 80 mihar
dolartak ihracat rakamını
yakalanz" dıye konuşru.
• 1982'deemekli
ikramiyesiyle bir evi
rahatlıkla alabilen
memurun şu anki
ikramiyesi bir odaya
ancak yetiyor. Konut
kredisiyle ev almak
isteyen emeklinin ise
maaşmdan daha fazla
kredi taksiti ödemesi
gerekiyor.
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türkıye Kamu-Sen'e
bağlı Türk Büro-Sen
yaşanan ekonomık
knzler ve konut
fiyatlanndaki
artışlar nedeniyle
devlet memuru ıçin ev
sahibi olmanın bir
hayal haline geldiğüıı
bildirdı.Sendıkanın,
Emekli Sandığı
Genel Müdürlüğü
verileri ile Ankara'dakı
emlak fiyatlannı
karşılaştırarak yaptığı
araştırma, devlet
memurlannın emekiı
ıkramıyesinin, yıllar
İkramiye bir odaya bile yetmiyor
Yıllar
1982
1985
1991 A
1996 1
2000 1
2005
Emekii İkramiyesi (TL)
:, 1.110.000
J L 2.320.000
• 1 42.060.000
• B ~ 624.500.000
H 9 6.880.000.000
27.040.000.000
Ortalama Konut Fıyatı (TL)
745.000
^ E 2.035.000
fflfî 38.640.000
V B & . 616.400.000
U - H 9.600.000.000
81.000.000.000 .
AlabikJiğiEv
1.49
1.14
1.09
1.01
0.72
- . .043
itibanyla konut fiyatlan
karşısındaki gerileyişini
gözler önüne serdi
Üniversite mezunu ve
1. derecenin 4.
kademesindeki (1/4)
memurlar baz alınarak
yapılan araştırmaya
göre. 1982 yılında
emekli olurken
ortalama 1 mılyon 100
bın lıra ikramiye alan
memur, Ankara'da 750
bın lıraya konut sahibi
olabılıyordu.
Aynı derece ve
kademedekı memur,
bugün ıse 21 milyar lira
ikramiye ile 81 milyar
lira fîyatındaki aynı
evin ancak üçte birini
alabiliyor.
Kredinin taksidi
bile maaşı solladı
Konut kredisiyle ev
sahibi olmak isteyen
1 '4'ünden emekli bir
memurun, ikramıyesinı
peşinat olarak
yatırması da ev sahibi
olması ıçın yeterli
olmuyor. Çünkü,
yatırdığı peşınata
ragmen emekli
maaşından daha fazla
kredı taksıtı ödemesi
gerekiyor.
Emekli maaşı olarak
710 miryon lira alacak;
bu durumdaki bir
memurun, 81 milyar
liralık ev içın yüzde
1.07 faizle konut
kredisı kullanması ve
emeklılik ikramiyesini
peşinat olarak vermesi
durumunda, kalan
borcu için 120 ay
vadede aylık 821
milyon90bin, 144ay
vadede aylık 757
milyon 920 bın, 240 ay
vadede aylık 650
milyon 80 bın lıra
ödeme yapması
gerekiyor.
Yaşlanmadan 'ev'lenmekzor
Ekonomi Senisi - Türkiye'de
bıreysel olarak kendine ait evi
olanlann oranının yüzde 39
olduğu bildırildi. Uluslararası
araştırma şirketı GFK,
Türkiye'nin kent genelini
temsilen seçtiği 6 ilin kent
kesimlennde 18 yaş üzeri kadın
ve erkek toplam 1026 kışıyle
yaptığı araştırma, Türk insanının
ancak ileri yaşlarda ev sahibi
olabıldığını ortaya koydu.
Araştırmaya göre yaş grubu
yükseldikçe ev sahibi olma oranı
da yüksehyor. Gençlerde (25-34
yaş) ev sahıplıği oranı yüzde 24
iken, orta yaş üzerınde (55 ve
üsrü) bu oran yüzde 71 'e çıkıyor.
Bıreysel olarak kendine ait evi
olanlann oranının, Türkiye
genelınde sadece yüzde 39
olduğuna ışaret edilen
araştırmaya göre evi olan
kadınlann oranı yüzde 29 ıken
erkeklerin yüzde 47'sının evi
bulunuyor. Türkıye kent
kesıminde yaşayan her 5 kışıden
biri (yüzde 19) gelecek yıl
ıçınde ev satın almayı
düşünürken, bu kesimdeki her
üç kışıden ıkısı (yüzde 65) satın
alacağı ev ıçın banka kredısı
kullanmayı düşünüyor.
DÜNYA EKONOMlSlNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA ergin.yildizoglu â gmail.com
Dun. yılın hem en yalancı, hem de
" jerçeğimizi" gözler önüne seren gü-
nûydu. Çünkü, Isa'nın doğum gününün
kutlamaları (Noel/Christ-mass),
1930'lardan bu yana, ama özellikle 20.
yüzyılın son çeyreğınde, onun öğretisi-
ne/mesajına taban tabana zıt amaçlara
hizmet ediyor. Ikincisi, nüfusunun yüz-
de 99'u Müslüman olan bir ülkede,
medyada ve sokaklarda görülen Noel
"heyecam", bu yalancılığa bir de ironi
boyutu ekliyor
Meslh ve metalaşma
"Isa diye birigerçekten varmıydı" so-
rusunu bir kenara bırakır ve onun "sem-
bolik" kimlığinin ve öğretısinin/me-
sajının, üzerinde durursak hâlâ
geçerliliğini kaybetmeyen üç
özelliğinin attını çizebilınz. Bi-
rincisi, kimse yardım etme-
diği, evinin çatısı altına sı-
ğınmasına izin vermedıği
çın ahırda doğum yapan
yoksul bir kadının oğlu olarak
dünyaya gelen Isa, yaşamını
emeğıyle marangozluk yapa-
rak -üreterek- kazanıyordu.
Tapınak olayında" vurguladı-
ğı gibı, Isa daha çocukken pa-
raya ve mülkiyete karşı tavır
almış, yaşamı boyunca yok-
sullann, ezilenlerin (ganban-
lann)yanında olmuştu ("Dün-
ya garibanlara kalacaktır")-
Hıristıyanlık bir devlet dini olduktan, Ka-
îolık Kılısesı Avrupa'da egemenliğini kur-
duktan sonra, isa'nın öğretisindeki bu
'radikal çekirdeği" anımsatmaya kal-
kanlar, (örneğin "Kesesinde para var
mıydı?" tartışması) işkencelerden geçi-
rilerek öldürüldüler.
Günümüzde Isa'nın doğum günu kut-
lamalan, her yıl bırer meta satın alma
hummasına dönüşmüş, en soyut zen-
ginliğin, bir "şey" değil, aslında bir "iliş-
Kİ" olan sermayenın, yenıden üretim ge-
reksinimlerinin, kültür endüstrisinin, gi-
derek sermayenın egemen var oluş ha-
I olan "gösteri toplumunun" hizmetine
girmış durumdadır.
Aslında, Noel'in metalaşması-
na, metalaşabilmek için de stan-
dartlaşmasına kesin bir tarih koy-
mak bile olanaklı. Her Noel'de bizi daha
fazla tüketmeye, kışkırtan "aracı" karak-
ter Noel Baba, bugün artık evrenselleş-
miş beyaz kürklü, kırmızı elbisesi, neşe-
li ve mutlu göbeği, ataerkil sakalıyla ilk
kez 1930'da, Theodore Adorno'nun
kültür endüstrisi olarak nitelediği kitlesel
üretimi olanaklı kılan kültürel formlan üre-
ten etkinlik şekıllenirken, ömeğin sine-
ma, reklamcılık gelışmeye başlarken,
Coca-Cola şirketinin reklam kampanya-
sında ortaya çıktı. On-
dan sonra, Noel Baba
imajı ABD kapıtalizminin
kültürel simgesi Coca-
Cola'nın
dünyada
yayılması-
nın aracı ol-
du. Coca-Cola
da Noel Baba
imajıyla ABD tü-
ketim normlan-
nın, dolayısıyla
ABD egemenli-
ğinin yayılması-
na; çocukların tü-
ketim toplumunun
kültürünü çok kü-
çük yaşlardan
başlayarak
özümsemelerine
hizmet etti. Noel döne-
mınde yoğunlaşan trafi-
ğin yarattığı hava kirien-
mesinin, artan enerji tü-
ketiminin (Noel ışıkları,
abartılı vitrin tasanmlan, Noel yemeğı ha-
zııiıklan vb..) küresel ısınmaya getirdiği
ekyükdecabası...
Ve şimdi imparatorluğun
hlzmetinde
isa, Roma Imparatorluğu'na ve tüm
imparatorluklara karşı, tüm insanlan eşit
Yılın En Yalancı Günü
konuma indirgeyen "hakikat" olarak
"Tann'nın imparatohuğunu" savunuyor-
du. Bu anlamda Isacılık hareketi, hem
mülkiyete hem de Roma Imparatorlu-
ğu'na karşı bir tepkiydi. Bu tepkiyı gös-
terenler, o zaman hem Roma Imparator-
luğu, hem de Musevı ruhban sınrfı tara-
fından şiddetle cezalandırıldılar. Ama
Isacılık hareketi, Isa'nın bir diğer özelli-
ğinden hareketle inancı uğruna, büyük
acılan, ölümü göze almakta, "sonuna"
kadar gitmekte, ısrar ettiği için, impara-
torluğun meşruıyet zemininı çürüterek
çökmesine büyük katkıda bulundu.
Günümüzde, bu "antiemperyalist"
Isa'nın doğum günü, emperyalizmin,
özellikle, 2001 'den sonra daha da din-
ci ve emperyal bir özellık kazanan ABD
hâkimiyetinin altında ve onun yeniden
üretimine katkı yapacak bir biçımde kut-
lanıyor. Inandıklannı savunmak için ölü-
mü göze alanlar, emperyalist işgale di-
renenler, kapitalizme karşı dur-
maya kalkanlar ise köktendıncı
Hıristiyanların etkin olduğu
Bush yönetimince, Irak'ta terö-
ristler, Latin Amerika'da, "popülist dik-
tatörier" olarak, imparatorluğun boy he-
defi yapılıyor. Zaten inandığı bir şey için
mücadele etmek, hatta bir inanca sahip
olmak, genelde, kapitalızmın seçkinlen
ve onların "kanaat önderien" tarafın-
dan, post modernızmin, pasif nihilizmı-
nin, ahlaki rölativizminin de katkısıyla
aşağı görülüroldu. Inançlannı sulandır-
mak, "dönmek", "satmak" ise uzun bir
süredirbirererdem haline geldi. Bugün,
egemen inanç
ya "öfe dünya-
ya" ilişkındir ya
da kapitalizm uf-
kunun aşılama-
yacağına, ege-
men olana uyum
sağlamaya...
- çifte
kavrulmuş
Tüm bunlar
nüfusunun yüz-
de 99'u Müslü-
man olan Türki-
ye için iki kez
geçerlidir. öyle
ya, medya Noel
kutlama kültürü-
nün imajlarıyla
dolup taşmıyor
mu? Hıristiyan-
lık, Müslümanla-
nn peygamberi-
ni cehennemin
en ait katına layık gören, (Dante-lnfer-
no), tanrısını "idol", sahte kabul eden
bir din değil mi? öyleyse onun Me-
sih'inin doğum günü kutlanıyormuş gi-
bi bir hava içine girmenin anlamı ne?
Üstelikte, bu "kutlama" o Mesih'in te-
mel insanı mesajlannın tam aksı yönde,
bir tüketim humması, zorba ve sömü-
rûcü bir "ötekinin", bu ilişkileri taşıyan
kültürün içselleştirilmesi olarak kurgu-
lanmıyor mu? Enerji sıkıntısından söz
edilen bir ülkedekı Noel/yılbaşı "şama-
tası", enerji tüketimı savrukluğu, ülke
çölleşirken, yeni ormanlar yaratmak için
kaynak bulunamazken, yılda birkaç
hafta kullanılmak üzere çam yetiştiril-
mesi de cabası
Diğer taraftan, bu körüklenen No-
et/yılbaşı humması, ıki açıdan dahatop-
lumsal dokunun parçalanmasına hiz-
met ediyor. Binncisı, hedıye alma yan-
şı, meta kültürü, nüfusun büyük çoğun-
luğunu, asla erişemeyecekleri metalar
karşısında, cığere bakan kedilere çevi-
riyor; "meta fetişizmini" ve ilişkili "fan-
tezileri" körüklüyor, "gösteri toplumu"
ıçınde yabancılaşmayı ve yalnızlaş-
mayı, satın alma kapasitesindekı dü-
şüklukle doğru orantılı olarak da dış-
lanmışlık hissinı geliştinyor. Ustelik in-
sanlar bunu, dinıne, itikadına bağlı oldu-
ğunu düşündükleri için oy verip iktidar
yaptıklan bir hükümetin yönetimi altın-
da yaşıyorlar. Bu iklimde, bu bireylerin
ortak bir gelecek düşlemeleri çok zor...
Ikincisi, Noel/yılbaşı humması, bu
toplumu şizofrenik bir şokla da karşı
karşıya bırakıyor Bir taraftan Türkiye'nin
hem uiuslararası sermaye, hem de böl-
gede etkin ABD ımparatorluk projesi
bağlamında sömürgeleştirilmekte oldu-
ğu konuşuluyor, diğer taraftan, Noel/yıl-
başı döneminde bu sömürgeleştirme
sürecinı taşıyan imajlann bombardıma-
nıyla her zamankinden daha yoğun ola-
rak karşılaşıyoruz. Bu yoğunlaştınlmış
bombardıman bizi "öteki"nm kötü kop-
yası olarak şekillendirme sürecini biraz
daha ıleri götürüyor.
Sonuç, bırey oluyorum derken, ego-
izm, yalnızlaşma, toplumdan yalıtlanma
ve gittıkçe artan bir toplumsal şizofre-
ni, kimlık oluşturma süreçlerınde tam
anlamıyla bir kargaşa... Gittikçe derin-
leşen bu şaşkınlık içinde de, akılcı bir bi-
çimde kendini korumaya kalkmak yeri-
ne, panik içinde örmeğin Orhan Pa-
muk olayında olduğu gibi (hem savu-
nanlar, hem saldıran taraflar için geçer-
lı olmak üzere), "histerili", ama sonuç-
suz bir tekrara saplanıp kalma..
Mazotu koklar,
cebinizi kollar.
Temsa Prestij Oeluxe
az yakar, çok kazandınr.
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
LA'da Sol
LA-Latin Amerika, son Bolıvya başkanlık seçim-
lerinin yeniden kanıtladığı gibı, önemli siyasal de-
ğişiklikler geçiriyor. Birbiri ardından sol eğilimli baş-
kanlar yönetime seçiliyor. O kadar ki, kıtanın Orta
Amerika ve Küba dışında kalan kısmının 350 mil-
yona yaklaşan nüfusunun, dörtte üçe yakın bir bö-
lümü, solcu başkanlartarafından yönetiliyor. Bu ül-
keler "nüfus büyüklüğü" (2004'te milyon kişi) sı-
ralamasıyla şunlar: Brezilya (184), Arjantin (39), Ve-
nezüella (26) Bolivya (9), Uruguay (4).
I_A, iki yüzyıla yakın bir süre, ABD sermayesi ile iş-
biriiği yapan baskıcı "oligarşik" hükümetlerce yöne-
tildi. Başkanlık sistemiyle yönetilen bu ülkelerde, ne
demokrasi ne de insan hakları yaşama olanağı bul-
du. Kimi ülkelerde hemen her yıl, bazen daha kısa sü-
rede tekrarlanan asken darbeler, var olan soygun ve
sömürü rejimlerinin bınnin gıdıp bir diğerinin gelme-
sınden başka bir anlam taşımadı.
Baskıcı rejımler karşıtlannı yarattı, halk hareket-
lerı güçlendi, dalga dalga yayıldı. Kimi ülkelerde
aydınlarsolaöncülüketti;kilıse, yoksullann, insan
hakları savunuculannın sığınağı oldu; bazen de
sarp dağlar aynı işi gördü. Kimi ülkelerde sendi-
kacılık güçlendi, çok partili demokrasi işledi. ör-
neğin Şili önemli bir deney yaşadı. Şili'de halko-
yuyla işbaşına gelen S. Allende 1973'te askeri
darbe karşısında, demokrasi uğruna onuruyla ya-
şamını verme pahasına yığıtçe karşı durmasını bıl-
dı. Allende demokrasıyı yaşatmak içın kendini fe-
da ederken bizım kımı sağcı demokrasi havarile-
n, onun öldürülmesı ıçın "iyı oldu"açıklamalan ya-
pıyor; zevkten havalara uçuyordu!
Üç yıl önce Brezılya'da Topraksız Halkın Hare-
keti (Movimento Sem Terra) gibı kitle hareketleri-
nin bir sonucu olarak Lula da Silva'nın işbaşına
gelmesi, bu ülkede, yoksullar ve dışlanmışlar için
bir umut oluşturdu. Ulke içi uygulamalannda ba-
şansı tartışmalı olsa da, Lula, dış tıcaret gelirini art-
tırarak özellikle, ABD, IMF, Dünya Ticaret örgütü
ile ilişkilerinde, halkının çıkartarını başanyla savun-
masıyla kıtada bir sol rüzgâr estirdi; iç ve dış borç-
lannı hızla azaltarak IMF'ye borçlannı gelecek iki
yılda ödeyeceğını açıklayarak ekonomisini IMF'nin
acı ilaçlanndan kurtardı. Arjantin aynı yolu ızliyor.
Bolivya, Küba Devrimi'nin adı efsaneleşen ön-
cülerinden "El Comandante" Che Guevara'nın
ABD ajanlannca öldürüldüğü ülkedır. Küba, Sov-
yetler'in dağılmasından sonra tek başına kalma-
sına karşın, halkıyla bütünleşen yönetıminin gü-
cüyle emperyalistlerin beklentilerini boşa çıkardı.
özellikle de sağlık, eğitım ve kültür alanında bü-
yük başanlara imza attı; asırlarca ezilen LA halk-
lanna, "ulusal onurun ve bağımsızlığın" örneğini
verdi. Geçen hafta Boliyya'da ilk "yerii" başkan se-
çilen Evo Morales, tüm bu birikimlerin sonucu
olarak işbaşına geldi. Morales, kokaini kaçakçılar-
dan kurtarıp halka gelir kapısı yapacağını, doğal-
gazı millileştireceğini ve kurucu meclıs oluştura-
rak demokratik bir anayasa hazırtatacağını söyle-
yerek işbaşına gedi.
Bunlan, başta Şili (16) olmak üzere diğer LA, Ko
lombiya (45), Peru (28), Paraguay (6) ve Meksika
(106) dahil Orta Amerika ülkelerinin ızlemesi bek-
leniyor.
LA solu ne yapar?
LA solu, sosyal demokrasınin, eşitlik, özgürlük,
dayanışma ve güçlü sosyal haklar gibi temel de-
ğerlerini benimseyen ve böylece küresel sömürü-
ye karşı çıkan ilerici aydınlarla işçı örgütlerinin ko-
alisyonudur.
Kıta, yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle, çok bü-
yük bir "ekonomik gizilgüce" sahiptir. Eğer bu
ekonomik güç, daha çok iş bulma ve daha hakça
gelir bölüşümü, daha hızlı büyüme ve iş bulma
amacıyla kullanılabilir; çürümüş olan kamu yöne-
timlerini yolsuzluklardan anndırabilir; katılımcı de-
mokrasi, başta siyasal örgütler olmak üzere top-
lumsal yapılara yaygınlaştırılabılır ve ülkeler kendi
aralannda dayanışma ve ışbırliğıni güçlendirebilir;
bilim ve teknolojıye yönelerek üretimleri arttırabi-
lirse ve LA solcu hükümetleri kendi aralalnnda bir-
lik ve dayanışmayı gerçekleştirebilirse dünya, çok
ilginç bir sol deneyim daha yaşar.
LA'nın salt kendi geçmış deneyim ve birikimi,
böyle bir geleceğe yelken açmasını kolaylaştmyor.
Kıta başanrsa, dünyanın "insancıl" yaşama ulaş-
ma olasılığı daha da güçlenir.
[email protected]
MBKEBANKASKURUH
GM
I -\BD Dolan
l Aıustral\aDolan
l Danımada Rronu
i \\ÎO
l Ingıhz Sterimı
l tbMçre Frangı
l İs\eçfaonu
l Kanada Dolan
l Kı^eytDınan
l Noneç ICronu
l Sud Vb Rı>alı
lOOJapon\enı
l Yeni Israıl Şekelı
DİVİZ
M
l 3435
o™
0:i3"4
l 5943
2 3325
l 0225
0 16^83
l İ525
4 idl
1
0 19-85
0 35931
1 1500
m13500
0 9854
0 214
1
9
I6fl20
2 344"
1
10291
0 16958
1 1 5 "
4 6228
019918
0 ı5996
1 15-6
2UUUU2005
EFEHTİF
13426
0 9^45
021359
1 5932
2 3309
1 0210
0 16"1
1 1482
44943
0 19^1
035662
1 1457
028560
um
13520
09913
021528
16044
2 3482
10306
01699"
1 1621
4 6921
019964
0 36266
1 1620
030025
GÖLHİSAR KADASTRO MAHKEMESİ
Esa.No 196'219-KararNo 200129
Davacılar Fatma Şengul mırasçüan j\hmet Şengul vs taıafindan da\alılar Mustafe \1] Dağen mırasçılan
Mehmet Dağen \s alevhıne açılan kadastro tesbıtıne ıtıraz davasının ^'apılan yargılaması sonunda. davacılann
aıjmış olduklan davalannın reddıne. da\a konusu parsellerden Burdur ılı. Golliısar ılçesı. Çamko> kovu Tepe-
başı meıkjınde 1041. 1042. JO43. 1044 parsdlertn tarla vasfi lie Hiüeyın Cıhan adına tapuva kajıt \e tescıiıne.
da\a konusu Burdur ılı. Golhısar ılçesı. Ç amko\ ko\u Viaalca mevkıındekı 2003 parselın fen bıhrkışısı Maad-
dın Demır'uı 23 0S 2001 tanhlı lapomndakı krokıde kırmıava taralı alanla gostenbp. F harfi ıle gostenlen top-
lam 10000 ra2'hk alana yeni parsel numarası \enlerek da\alı lsmaıl Dağen (Canl adına taria vasfı ıle tapuya
ka\ıt \e tescıiıne. Aynı krokının B. C. D. E hartlemle gostenlen toplam 21 228 m2 mıktarlı \enn yeni parsel
numaras) \enJerek çalılık \asfi ıle malne hazınesj adına Bpına kayıt \s tescıiıne ayvı krokıde A harfi ıle goste-
nlen yer Golhısar Denızlı karayolu ıçın terk edıldığınden. A harfi ıle gostenlen toplam 19"3 m2 mıktarlı yenn
yol olarak terkmıne. da\a konusu Burdur ılı. Golhısar ılçesı. Çamko> koyu ada me\kımdekı 453 parselın ka-
dastro tesbıt tutanagının fen bılırkışısı Alaaddın Demır'm 23 8 2001 tanhlı raporundakı krokıde B %e C harfle-
nyle gostenlen kırmızıya taralı alanın (6000 m2) yeni parsel numarası venlerek tarla \asfı ıle dasalı lsmaıl Da-
ğen (Can) adına tapu\ a kay ıt \ e tescıiıne. aynı krokının A. E. D harflenv le gostenlen toplam 9031 mıktarlı j ere
yeni parsel numarası senlerek da\alı hazıne adına tarla \asfi ıle tapuya kayıt \e tescıiıne. taşınmazlann boş olan
malık hanelennın bu şekılde doldurulmasına karar venlmışnr
Tüm aramalara rağmen adreslen tesbıt edılemeyen
Emın Dağen. tbrahım Erol. Ernıne Akyuksei. Zehra Oral. Emıne Oral. Aiı Rıza Oral. Ozcan Oral. Zelıha
Özalp. Fatma Çoban. lsmaıl Kaya \e Faûh Kaya'ya ış bu karann ılan tanhınden 1 hafta sonra teblığ edılmış sa-
yılacağı ılanen teblığ olunur 13 12 2005 (Basm 61015 ı
İLAN
T.C.
İSTANBUL 3. İFLAS MÜDÜRLÜĞC
İFLASA (İFLASES K4PANMASENA)
İLİŞKİN
DosyaNo 2UW 3
MÜFLlStN ADI. SOYÂDl SİCİL NO \e ADRESİ GRLP
TEKSTtL \'E INŞA.AT SANAYİ VE DIŞ TİCARET A Ş ltstanbul
Tıcaret Sıcıl Memurlugu - "84^9 2319011 Hobyar \Iah Hocahanı
Sk DmhanNo !8 3OMaeaza 204 Errunonu Istaribul
IFLAS K.ARARI VEREN \1AHKE\1E SA\I \e TARIHİ Ist 2
Ashye Tıcaret \1ah 2003 "03 Esas sa\ılı dosyasından 02 03 2004 ta-
nhınde \enlmıştır
K.4PATTLMA KARARI TARİH \E SAVISIİLE ÖZETİ: Is-
tanbul 2 Aslıye Tıcaret Mah 'nın 2005 380 Esas \e 2005 749 Karar
sayılı ılarru ıle 02 12 2005 lanhlı karan ıle K.APATILM1ŞT1R
Yukanda adresı \azılı muflis hakkında Tıcaret Mahkemesı'nın yu-
karda yazılı karanyla ıfiâsına iıflâsın kapanmasınaı karar \enlmış bu-
lundugu lcra se Iflâs Kanunu'nun 166 (254) maddesı aereânce teblıö
\e ılânolunur 22 122005 (tlKm 166.254) (Basın 6OT90ı
İLAN
T.Ç.
EYÜP
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
EsasNo 2005 110
Karar No 2005 432
Davacılar Rıfkı. Rıd\an, Sıtkı. Ilhan Kırğezen \ekılı A\
Suna Canbay tarafından da\alı Nufus Mudürluğü aleyhme
mahkememıze açılan Soyadı TASHİHİ da\asında
Davacılar tarafından davalı aleyhıne açılan da\anın K.A-
BLLU ıle lstanbul ılı, Nışanca Vİah Cılt 14 Hane 132'de
nufusa kayıtlı Ahmet \e Fatma'dan olma Bsn 4"de nüfusa
kayıtlı 1702 1955 lstanbul doğumlu Rıchan Kırğezen, ay-
nı yer BSN 5"de nüfusa kayıtlı \hmet \e Fatma'dan olma
tstanbul 27 II 1957 doğumlu Rıfkı Kırğezen, aynı yer
BSN 6"da nufusa kayıtlı Ahmet ve Fatma'dan olma tstan-
bul 1
7
02 1960 doğumlu Sıtkı Kırğezen ıle. aynı yer BSN
7'de nufusa kayıtlı Ahmet \e Fatma'dan olma 29 04 1964
doğumlu Ilhan Kırğezen'in soyadlarının KIRGEZER
OLARAK TASHİHINE karar »erilmijfir.
Ilan olunur 01 09 2005 (Basın 60999)
İSTANBUL 2. AİLE MAHKEMESİ
Esas No 2003 502
Davacı Nımet Funda Orenç tarafindan. davah tsmet Orenç aleyhıne
mahkememızde açılan Boşanma da\asında
Çorum ılı. Sungurlu ılesı. tnegazıh Mah nûfusunda. Cılt 74. Hane
128 no'da kayitlı Hacı Hamdı ve'keklık oSlu P 05 1948 doSumlu İS-
MET ÖRENÇ ıle esı Mehmet Kamıl \e Nenman kızı 16 10"l9
71
do-
ğumlu NİMET FUNTJA ÖRENÇ'm TMK'nun 166 1 maddesı uya-
nnca BOŞANMALARJNA. 205 "6 YTL da\acı yargılama gidennın
da\alıdan alınarak davacıya odenmesıne \e 3 32 YTL maktu karar
harcuun davalıdan tahsılın'e daır 2003 502 E 2005-^26 K Sayılı ve
11 10 2005 tanhınde karar \enlmıştır
Y'eru Saraçhane Cıkmazı no 6 kat 2. Sultanahmet-tstanbul adresı-
ne davalı tsmet Örenç adına gondenlen teblıgatlar bıla teblığ ıade edıl-
mış. yaptınlan arastırmalarda da adı geçenm lebhğe yarar adresı tesbıt
eclılemedığınden yargılamarun tum safhasmda ılanen teblıgat yapıimış
olup. ışbu karann da ılanen teblığıne karar venlmıştır
Yukanda hûkmün ozeu yazılı karann davalı İSMETÖRENÇ'e ıla-
nen teblığı ıle. ılanın gazetede yaunlandıği tanhten 11) hafta sonrasın-
dan geçarlı olmak üzere (15) gün ıçınde Temyız etme hakkınm da bu-
iundu|u belırnlmek suretı ıle teblıaat yenne aeceriı olmak üzere \LÂS
OLUNLR 03 11 2005 (Basm 60965)"