Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 ARALIK 2005 CUMARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manis-a
Aydın
Denizli
K
PB
K
PB
PB
PB
PB
PB
3
3
4
4
5
4
6
3
Sinop K 6 Adana Y 11
Samsun
Trabzon
K 4 Mersin Y 13
_K 7 Diyarbakır Y
Giresun
Ankara
_K 6 Şanlıurfa Y 8
K -1 Mardin
Eskişehir
Konya
K -5 Siirt
K -5 Hakkâri
Sıvas K -4 Van
Zonguldak K 4 Antalya PB 13 Kars K -1
Butun bolgelenmız
çok bulutlu. Marma-
ra'nın batısı, kıyı ve
Güney Ege ıle Batı Ak-
denız'ın dışında kalan
tüm bölgelerımız ya-
ğışlı geçecek Yağış-
larDo§uAnadolu'nun
güneyınde etkılı ol-
mak üzere Doğu Ak-
denız ıle Guneydoğu
Anadolu'da yağmur,
dığer yerier karşeklın-
de olacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
K
PB
PB
Y
Y
PB
Y
U
-1
3
10
10
6
co
7
Münih PB 1 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
K
PB
K
PB
K
PB
Y
/
4
10
/
4
1
12
9
PB 4 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
Y
PB
Y
Y
B
Y
Y
-6
15
-4
17
7
14
7
16
Y 10
b u
'
L r t l u Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu < Yağmurlu jKarti Suu Kar »Gok guniltuiü
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Harekete geçerken sadece Koç'un söylemini
incelemeye almanm şık olmayacağını hesaba
kattı galiba ve benzetme yerindeyse "kamuflaj
yöntemi" uyguladı.
Koç'un yanına YÖK Başkanı Prof. Erdoğan
Teziç_'i, gerek görürse Türkiye Barolar Birliği Baş-
kanı OzdemirÖzok u, CHP lideri Baykal'ı kata-
bileceğinden söz ediliyor.
Böylece sanki günlerdir Van'daki gelişmeler
üzerine öne sürülen eleştirileri savcılık inceliyor-
muş gibi bir izlenim verilmeye çalışılıyor.
Bu gecikmeli duyarlıhk karşısındaşapkaçıkar-
mamak olanaksız ve fakat:
• • •
...Ve fakat, aynı başsavcı (veya başsavcılar)
Koç için devreye girmelerini isteyen Başbakan'ın,
daha önceki günlerde yargıya doğrudan yönelt-
tiği eleştiriler üzerine ne inceleme ne de soruş-
turma açtılar.
22 Eylül'de Boğaziçi Üniversitesi'ndeki Erme-
ni Konferansı'na yürütmeyi durdurma kararı ve-
ren Istanbul 4. Idare Mahkemesi'ni -üstelik da-
ha ileri bir demokrasi, daha özgür bir Türkiye de-
diğimiz dönemi tanık göstererek- ağır bir dille
eleştiren RTE ve izinden giden A. Gül hakkında
harekete geçilmedi.
Aynı içerikteki olaylar göz önüne alınırsa; sav-
ctların Başbakan'a uyguladıkları muamele ile
Başbakan'ın işaret ettiği hedeftekilere göster-
dikleri titızlik arasında çelişki sırıtıyor.
Fakat Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin
Boyrazoğtu, başlatılan inceleme ile RTE'nin
"devreye girilmesini" emreden sözleri arasında
birbağ. kurulmasınakarşıçıkıyor, "İnceleme baş-
latmamızın Başbakan'ın açıklamasıyla ilişkilendi-
rilmesi yanlış" diyor. Peki doğru olan nedir, söy-
lüyor Başsavcı: "Yargı bağımsızdır, kimseden
emiralmaz. Ama... benim değil 80 milyonun Baş-
bakanı. Söylediklehni dikkate almak lazım!"
Ne demeye geliyor bu açıklama: Başbakan
"devreye girilmesini" istediği saate kadar örne-
ğin günlerce önce YÖK Başkanı Teziç'in, Baro-
lar Birliği Başkanı'nın, CHP liderinin Van olayla-
rı üzerine bina ettikleri yergilerı, eleştirileri dikka-
te almadık ve lakin Başbakan işaret parmağını
-anayasal suç işledi diye- Mustafa Koç'a doğ-
rultunca... Geçmiş günlerde dikkate bile alınma-
yan kimi konuşmalar, açıklamalar Koç ile birlik-
te haydaa incelemeye!
• • •
Şarkıdaki gibi bir değil iki olasılık var. Savcılık
inceleme sonucu TCY'nin şu bu maddelerine
göre Koç'un ve diğer kimi kişilerin suç işlediği so-
nucuna varır, dava açılmasına karar verebilir.
Ikinci olasılık daha renkli. İnceleme sonucu
savcılık Koç'un "Van Yüzüncü Yıl Ûniversitesi
Rektörû Prof. Yücel Aşkın'a reva görülen mu-
ameleyi ve uzun gözaltı süresini kesinlikle tasvip
etmiyoruz" sözünde suç unsuru bulamaz.
Bu ikinci olasılık gerçekleşirse "80 milyonun
Başbakanı'nın söyledikleri" ne olacak? Ha o za-
man, savcılık elbette yasal görevini yerine getir-
miş olacak, olmasına da... Başbakan bu darbe-
yi nasıl sindirecek? Evet, -Cem Boyner'in vur-
guladığı gibi- "özgürtüklerin genişletilmesi, ser-
bestliğin, özgür tercihlerin savunucusu olarak or-
taya çıkan Başbakan, özgüriükleri kısıtlama konu-
sunda bir misyon yüklenmiş gibi reaksiyon gös-
teriyor" ve; "Suç duyurusunda bulunarak korku
salıyor".
Savcılıktaki inceleme fos çıkarsa... ayıklasın
pirincin taşını!
Bakandan 'sehven' açıklamalar
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bayındırlık
ve Iskân Bakanı Faruk Nafiz Özak. Ankara'da bir
alışveriş merkezinde yaptığı konuşmada Türki-
ye'de açlık sınınnda olan msanlann rakamlannın
gerçekten "ürkütücü olduğunu" ve bunun "gide-
rek artacağını" belirtti. Özak, daha sonra yaptığı
açıklamada, konuşmasını "sehven" söylediğini,
"eğer tedbir alınmaz ise artma eğiliminde olabile-
ceği" anlamında kullandığını kaydetti.
Bakanlar Kuptriu'nun ÖTV madı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar
Kurulu, Danıştay 7. Dairesi'nin lüks tüketim mal-
lan ile alkollü içkilerdeki ÖTV artışına ilışkin ver-
diği yürütmeyi durdurma karanna karşın, bu ürün-
lerdeki ÖTV listelerini değiştirmeden Resmi Ga-
zete'de yayımladı. Kararnamelerde. lüks tüketim
mallannm yer aldığı 4 sayılı Iiste ile alkollü içki-
lerdeki maktu tutarlann yer aldığı 3 sayılı listede
herhangi bir değişiklik yapılmadı.
Karakolda şüpheli intihar
• İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir'de
"icrai rezalet ve sarhoşluk" suçlamasıyla gözaltına
alınan ve birahanede çalıştığı belirtilen Rabia A.
(32) adlı kadının, Hatay Karakolu'nda kendini de-
mir parmaklıklara asarak ve dizüstü çökerek intihar
ettiği savlandı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Toklucu hakkında soruşturma
• ESKİŞEHİR - (Cumhuriyet) AKP'nin göreve
getirdiği içki yasağı. memur sürgünü. türbanJı per-
sonel çahştırma gibi uygulamalanyla tartışma ya-
ratan Eskişehir Milli Eğitim Müdürü Ekrem TokJu-
cu bu kez "video kaset skandah"yla gündeme gel-
di. Öğretmenevi'nde Milli Eğitim Bakanlığı İlköğ-
retim Genel Müdürü Servet Ozdemir'le birlikte iki
kadının odasına girerken görüntülenen Toklucu
hakkında soruşturma başlatıldı.
ASAM'ın yeni başkanı Başer
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrasya
Bir Vakfı-A\Tasya Stratejik Araştırmalar Merkezi
(ASAM) yaptığı açıklamayla Emekli Orgeneral
Edip Başer'in yönetim kurulu başkanlığına getiril-
diğini bildirdi. Açıklamada, demeğin adının "'In-
sanlığa Karşı Suçlar Enstitüsü" olarak değiştırildi-
ği, Ermeni Araştırmalan Enstitüsü çatısı altmda
yürütülen çalışmalann kapsamının genişletilmesi-
nin kararlaştınldıgı kaydedildi.
Dini evlilik rehberi
Altındağ Belediyesi'nin yurttaşlara dağıttığı kitapçıkta erkeklere 'başka erkek
yüzü görmemiş ve kendinden daha düşük statüde biriyle' evlenmeleri öğütleniyor
I Baştarafı 1. Sayfada
açıklama yapmazken Altındağ Beledıye Ba-
sın ve Halkla llişkiler Müdürlüğü, kitapçığın
kendilerinden önceki "ilahiyat mezunu" bir
müdür tarafından hazırlandığını kaydetti.
Kitapçığın, "Kutadgu Biîig'den (nıutlu-
luk veren bilgi) Evlenecak Adaylara Öğüt-
ler" adlı bölümünde, erkekJerin evlenmek is-
tediklerinde çok dikkatli olmalan ve iyi bir
kız aramalan isteniyor. Kitapçıkta, "Alaca-
ğın kimsenin soyu sopu ve ailesi iyi olsun,
kendisinin de hayâ ve takva sahibi, temiz
olmasına dikkat et! Alacaksan el değmemiş
ve senden başka erkek yüzü görmemiş bir
aile kızını almaya çalış" denilıyor. Erkeğın
evlenecekse kendisınden düşük statüde biriy-
le evlenmesi gerektiği ifade edilen kitapçık-
ta bulunan "Evlilik Öncesi Gençlerin Bil-
mesi Gerekenler" kısmındaysa evlenecekle-
rin birbirlenne "denk" olmalan çeşitlı hadis-
lerle anlatılıyor. "Kadınla 4 özeüiği sebe-
biyle evlenilir. Malı, soyu, güzelliği ve dini,
sen dindar ve ahlaklı olanı al" önerisinin
yer aldığı kitapçıkta, evliliğe atılan ilk adım-
da yapılacak en büyük hatalardan birinin,
"bir adayı bazı konularda cazip bularak
uygunsuz hal ve hareketlerinin ileride is-
tenilen şekilde düzelrilebileceğini zannet-
mek" olduğu savunuluyor. Kitapçıkta şöyle
denilıyor: "Halbuki, kendisi istemedikten
sonra bir insanı zorla değiştiremezsiniz.
Bırakın değişrirmeyi, Allah korusun ken-
diniz değişebilirsiniz! Efendimiz'in (SAV)
'Evleniniz, çoğalınız. Zira ben kıyamet gü-
nünde sizin çokJuğunuzla iftihar ederim!' ha-
disini de bu çerçevede değerlendirmek ge-
rekir. Hadiste geçen iftihar ederim' ifadesi
çok önemlidjr. Zira burada istenilen, Re-
sûl-i Ekrem'in (SAV) çokluğuyla iftihar
edeceği bir nesildir."
Kitapçığın "Evlilik Gecesi ve Önemi" ad-
lı bölümündeyse, evlenecek kızın anne ve ba-
basımn kızına gerekJi nasihatleri vermesi. ko-
cası ile iyi geçinmesi için gerekii bilgileri ak-
tarması gerektiği kaydediliyor. Kitapçıkta ilk
gece yapılması gerekenler de şöyle sıralanı-
yor: "Örf, âdet ve ananelerimize göre ha-
yırlı bir neslin bekası için, özellikle evlili-
ğin ilk gecesinde çiftler, ikişcr rekat namaz
kılarlar. Namaz sonrası dünya ve ahiret sa-
adetleri ve birbirleri ile iyi geçinmeleri için
dua ederler, Cenab-ı Allah'tan hayırlı ev-
lat ve hayırlı gelecek talep ederler. Genç
çiftler birbirlenne yakın olacakları zaman
da ' Ya Rabbim bizi şeytandan muhafaza ey-
le, şeytanı da bize ihsan edeceğin çocuktan
uzak bulundur. Dünyaya gelecek evlatlanmı-
zın ailemiz, ülkemiz, milletimiz için hayırlı
olmasını nasıp eyle' diye dua ederler. Bu
hem dini bir vecibe, hem de örf, âdet ve
ananelerimizin bir gereğidir."
"Eş SeçimindeYapılması Gereken Dua"
adlı bölümde de evlenecek çiftlerin şunlan
yapması gerektiği savunuluyor:"Eş seçimi-
ne karar vermeden önce Yüce Rabbimizin
kendisine hayırlı bir eş ve hayırlı bir nesil
ihsan etmesi için dua ederek o en büyük ka-
pıya, rahmet ve merhamet kapısına müra-
caat etmeli ve 'Ey Rabbimiz! Bize gözümü-
zü aydınlatıp gönlümüzü açacak, salih ha-
nımlar ve nesiller ihsan et! Ve bizi takva sa-
hiplerine rehber kıl!" diye dua etmelidir..."
Kitapçıkta yer alan "Evlilikle İlgili Hik-
metli Sözler" bölümünde ise kadınlara iliş-
kin şu çağdışı tanımlar yapılıyor:"Erken
kalkmayan avrat, söz dinlemeyen evlat,
mahmuzla gitmeyen at. kapında varsa kal-
dır at. Kadının şamdanı altın olsa, nıumu
dikecek erkektir. Kızı kendi haline bıra-
kırsan ya davulcuya varır, ya zurnacıya.
İnsanları rezil de vezir de eden kadındır."
GUNDEM Ml'STAFA BALBAY
İki ülkenin bilim adamı vesiyasetçilerilaikliğin mutlaka korunmasıgerektiğini vurguladı
Fransa'da laikliğe Türkiye damgası
LEYLA TAVŞANOĞLU
PARİS - Fransa, ülkedeki Müs-
lüman toplumun onlarca yıldır
kızgınlık şimşeklerini üzerine çe-
ken Laiklik Yasası'nın yüzüncü
yıldönümünü bu ay içinde sessiz
sedasız "anarken" hafta başında
bir Türk grubu Fransa Senato-
su'nda "laiklik" konulu bir kon-
feransa damgasını vurdu.
Marmara VakfVnın Fransız Se-
natosu'yla ortaklaşa düzenlediğı
"Fransa'da Laiklik 100,Türki-
ye'de 68 Yaşında" konulu top-
lantıya Türkiye'den akademısyen-
ler, politikacılar, Fransız tarafın-
dan ise Fransız akademisyen, se-
natör ve yazarlar katıldı.
Laikliğin her iki ülkede bütün
boyutlanyla ele alındığı konfe-
rans birtakım çevrelerin engelle-
me girişimlerine karşın başanlı
bir biçimde gerçekleştirildi. Bura-
da konuştuğum kimi Fransız se-
natör,"Türkler bizim senatoda
ilk kez böyle bir toplantının dü-
zenlenmesine önayak oldular.
Daha çok sivil toplum kurulu-
şu Türkiye'den gelip Fransa'da
sesini duyursa Fransız toplu-
mundaki Türk imajı da doğru
bir yere oruracakrır" görüşünü
dile gerirdi.
Moderatörlüğünü Fransız Sos-
yalist Partisi Senatörü Josette
Durieux'nün yaptığı konferansta
her iki taraftan çıkan ortak görüş
ise laikliğin mutlaka korunması
gerektiği ve böylece de bütün din-
Marmara Vakff nın Fransız Senatosu'yla ortaklaşa düzenlediği konferansa katılım geniş oldu.
lerdeki köktendinci akımlara ge-
çit verilmesinin önlenebileceğiy-
di. Çok çarpıcı bir sunum eski
Fransa Eğitim Bakanı Jean-Pier-
re Sueur tarafından yapıldı. Su-
eur'un konuşması şöyle başlıyor-
du: "Bizdeki 1905 tarihli Laik-
lik Yasası hem inanç özgürlüğü-
nü, hem de laikliği güvence al-
tına aldı. Daha geçenlerde tür-
banı engelleyen yasaya gönül
rahatlığıyla oy verdim. Çünkü
türbanı serbest bırakma çaba-
lannın altında proselitizm' (in-
sanları kendi dinlerinden ya da
mezheplerinden ayırıp başka
bir din ya da mezhebe bağlan-
malannı sağlamak) amaçlandı-
ğını düşünüyorum."
Sueur sözü yeniden 1905 tarih-
li Laiklik Yasası'na gerirerek söz-
lerini şöyle sürdürdü:
"1905 Yasası'nın kelimesine
bile dokunulmasına izin veril-
memeli. O yasa bir simge olarak
ortada duruyor. Dünvanın gö-
zünde de Fransa'daki laikliğin
sembolüdür. Yasanın kaldırıl-
ması ya da değiştirilmesi Fran-
sa'nın laiktikten geri adım attı-
ğı anlamına gelecektir."
Daha sonra kürsüye gelen CHP
millervekili Gülsün Toker Bilge-
han da şu ilginç sunumu yaptı:
"Ben bu kürsüde serbestçe ko-
nuşurken dünyada milyonlarca
kadın baskı altında yaşıyor.
Türkiye'de laiklik olmasaydı
ben bugün burada olamazdım.
Bugün Türkiye'de iktidar par-
tisi AKP. Bu da laikliğe ciddi
bir tehdit oluşturuyor. Bizde
dört kuşak boyunca kadınlar
türban takmadı. Bugün ise 18-
20 yaşlanndaki genç kızlar baş-
larını kapatma özgürlüğünü
kullanıyor."
Felsefe Profesörü Yoanna Ku-
çuradi ise sunumunda şu görüş-
leri savundu: "Laiklik insan
hakkı için olmazsa olmaz bir
prensiptir. Ama din devlet işle-
rine kanşmazken devlet din iş-
lerine kanşmamalıdır."
• Baştarafı 1. Sayfada
AD Istişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç, Van 100.
Yıl Ûniversitesi Rektörü Prof. Yücel Aşkın'a yönelik
davranışın ve uzun tutukluluk süresinin onaylanamaya-
cağını söyledi. Bunda, yargılamayı yapan heyete yöne-
lik bir baskı yok. Baskı için öncelikle yargı üzerinde gü-
cünü hissettirecek bir konuma sahip olmak gerekiyor.
Bu konum, Koç'ta değil, Başbakan'da var. Başba-
kan da o konumu kullandı!
Başbakan'a göre, Aşkın davasıyla ilgili görüş belir-
tenler yargı üzerinde baskı kuruyor. Soralım:
- Başbakan görüş belirterek asıl baskıyı kurmuş ol-
muyor mu?
• • •
Erdoğan'ın, Aşkın davasıyla ilgili görüş belirtmenin
anayasal suç olduğunu ilan etmesiyle birlikte neler ol-
du?
Aynı gün Aşkın'ın beraat ettiği tarihi eser konusun-
daki dava temyiz edildi. Oysa, beraat karan sonrasın-
da böyle bir hava yoktu!
Hemen ertesi gün de Ankara Cumhuriyet Başsav-
cılığı harekete geçti, Aşkjn'la ilgili belirtilen görüşlerin
tümünü incelemeye aldı.
Türkiye'de kimse Prof. Aşkın yargılanmamalı, ke-
sinlikle soruşturulmamalı demiyor. Genel sağduyu şu-
nu söylüyor:
Bir rektör suçlu olup olmadığı henüz kanıtlanmadan
cezaevine konmamalı. Böylesi bir davranışla karşılaş-
mamalı!
özünde Koç'un vurguladığı da bundan ibaret. Bir
başka deyimle, Başbakan'a ya da hükümete dönük bir
söz değil. Erdoğan'ın sanki doğrudan kendisi suçlan-
mış gibi sert bir refleksle karşı suçlamaya girişrnesiy-
le, AKP'nin yan ve tam resmi yayın organlannın Aşkın
davasını haberleştirme biçimi birleşince ortaya son
derece ürkütücü bir tablo çıkıyor.
AKP iktidannın ilk aylannda AKP milletvekilleri Mec-
lis çatısı altında şu sözü söylemişlerdi:
"Biz bu yargıya güvenmiyoruz!"
Aradan geçen zaman diliminde pek çok yargıç ve
savcının yeri değişti, pek çok yasa değişti... AKP'liler
de değişti! Şunu demeye başladılar
Yargıya müdahale etmeyin!
Yoksa sadece AKP'lilerin güvenebileceği bir yargı
yapısı mı oluşuyor?
• • •
Başbakan Van'a mısın demiyor, bildiğini-bilmediği-
ni söylüyor. Van demecinin bir başka boyutu da iş dün-
yası ve YÖK... TÜSİAD bir toplantı yapıp Erdoğan'a
karşı tavnnı belirteyecek. Rektörler Komitesi de önü-
müzdeki hafta bir araya gelecek ve Erdoğan'ın tutu-
munu tartışacak.
Türkiye'deki siyasi yapının şöyle biranayasası vardır
İş dünyasıyla ve üniversitelerle gerilime giren hükü-
met kaybeder!
AKP'liler bu ve benzeri saptamalara gülüp geçiyor-
lar, kendilerinin öncekilerden daha farklı bir iktidar ol-
duğunu iddia ediyorlar. Bizim de kendilerine şöyle bir
anımsatmamız olacak:
Her iktidar böyle düşünür, aynı sonuçla karşılaşır!
AKP, Türkiye'yi nasıl yönetiyor?
Geçen gün bir dost meclisinde müstehcen bir fıtrn
anlatıldı. Fıkrayı dinleyenlerarasında Yargıtay Onursa/
Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu da vardı.
Kanadoğlu, "Ben de bunun ardından çok kısa benzer
birfıkra anlatmak isterim" dedi, devam etti:
- Türkiye'yi AKP yönetiyor!
ankcum / cumhuriyet.com.tr
Bakû'da uçak düştü: 23 ölü
• BAKÛ (AA) - Azerbaycan Havayollan'na ait
bir yolcu uçağının düşrüğü, 18 yolcu ve 5 müret-
tebattan kurtulan olmadığı bildirildi. Kazakis-
tan'ın Aktau kentine gitmek üzere Bakû Havaala-
nı'ndan havalanan An-142 tıpı yolcu uçağı, 20 da-
kika sonra radardan kayboldu. Uçağın enkazına
Bakû'nun 15 kilometre uzağında ulaşılırken uçak-
ta bulunanlardan kurtulan olmadığı bildinldı.
İçki yasağı İngiliz basınında
• Dış Haberler Ser\isi - Türkiye'deki içki yasa-
ğı, Amerikan basınından sonra tngiliz basınında
da yankı buldu. The Guardian gazetesi, "içki.
Türkiye'nin değerleri tartışmasında yeni bir savaş
alanı oldu" yorumu yaptı. Haberde CHP Grup
Başkanvekili Kemal ,\nadol'un AKP Hükümeti
ıçın "Onlar Lüksemburg'u değil Tahran'ı
istiyorlar" dediği de aktanldı.
6
PKK silah bırakacak, AKP de af çıkartsın'
SERDARAKİNAN
Birkaç gün önce Kuzey Irak'tay-
dım. Yoksa artık kulaklanrmzı alışfır-
mamız gereken ismiyle Irak Kürdıs-
tan Federe Bölgesi demem mi daha
doğru1
?..
Irak Cumhurbaşkam Celal Tala-
bani ve Kürdistan Bölgesel Yönetim
Başkanı Mesut Barzani ile söyleşi
için buradayım. Randevu gününü
beklerken bölgede iş yapan Türk in-
şaat firmalan yetkilileri ve Erbil Va-
lisi Nevzat Hadi ile söyleşiler yapı-
yorum. ABD'nin Irak'ı işgali öncesi
1 Mart tezkeresi günlerinden itibaren
3 ay süresince hep Kuzey Irak'tay-
dım. Binlerce yıllık Erbil kenti iki
buçuk yılda muazzam bir şantiye ha-
line gelmiş.
Petrol karşılığı gıda programından
Kürdistan Federe Bölgesi'ne verilen
2 milyar dolar altyapı harcamalanna
gidiyor. Ve hem KYB (Kürdistan
Yurtseverler Birliği) hem KDP (Kür-
distan Demokrat Partisi) inşaat işle-
rinin yüzde 95'ini Türk firmalanna
veriyor. Erbil Valisi Hadi, "Neden
Türk firmalannı tercih ediyorsu-
nuz" soruma pragmatik bir yanıt ve-
riyor: "İnşaatta en ileri teknoloji-
yi Türk müteahhitler biliyor. Sınır
komşusu olduğumuzdan süratle
uyguluyorlar. Biz hak edişlerini za-
manında ödüyoruz. Onlar da işle-
rini süratle ve titizlikle yapıyoriar."
Tabii her şey bu kadar basit değil.
Barzani'nin iş verdiği en büyük
müteahhit MHP'lı mi?
Türk firmalanna yaklaşık 1 milyar
dolarlık inşaat pastası sadece "Sü-
ratli, kaliteli ve temiz" iş yaptıkla-
n için verilmiyor. Siyasi bir karar da
söz konusu. Bunun en somut göster-
gesi Erbil' in tüm altyapı ihalesini yıl-
lar önce kazanan bir firmamn MH-
PTi bir politıkacıya ait olduğu iddi-
ası... Sorun şu ki, bu firma da son dö-
nemde gelen Türk firmalarmın tersi-
ne yeteri kadar süratli ve kaliteli ça-
hşmıyormuş.
"CL\ Havayollan" Kürdistan se-
malannda vızır vızır geziyor... Üze-
rinde hiçbir şey yazrmyor. Haftalar
önce Sabiha Gökçen'de fotoğrafla-
nan, tüm Avrupayı gezen C-130 Her-
cules tipi bembeyaz bir uçak... CIA
havayollan... Erbil Havalimanı'na
doğru inişe geçiyor. Çevremdekiler
heyecanlanmamı ve kameramanıma
"CIA uçağı, kaçırma çek..." deme-
mi garipseyerek "Bu uçaklar sü-
rekli gelip gidiyor..." diyorlar.
Bir gün sonra Süleymanıye'deyız.
Şans bu ya, gene çekım yapıyoruz.
"Kanatü işkencehane" gene iniş-
te... Kimleri taşıyor? Nereden nere-
ye taşıyor?
Hemen yammızda Saddam dö-
neminden kalan bir kışla... Etrafta
Amerikan askerleri...
Tüm alan Guantanamo gibi yük-
sek güvenlikli bir cezaevi haline ge-
tirilmiş. CIA'nın Kuzey Irak'ta kur-
duğu dev işkencehane işte burası...
Talabani xe Barzani ile konuşuyo-
rum. Her ikisi de Erdoğan'dan bü-
yük bir övgüyle bahsediyor. Talaba-
ni, "Erdoğan, Kürtlerin gerçek çı-
karlan için çarpışıyor..."diyor.
Barzani şunlan söylüyor: "AKP'-
den ve Türkiye devletinden çok
olumlu işaretİer alıyoruz. Biz de
aynı niyet ve kararlılıkla ilişkileri-
mizi geliştirmek istiyoruz." Heriki-
sine de aynı soruyu soruyorum,"Er-
doğan aylardır Kandil'e ABD'nin
operasyon yapmasını söylüyor.
Ancak VVashington sizi işaret edi-
yor. Sizi Ankara'ya muhatap kılı-
yor. Ne düşünüyorsunuz?" Aldı-
ğım yanıt söz birliği etmişçesine ay-
nı cümle: "PKK silah bırakacak.
Silahlı mücadele devri bitri. Türki-
ye de genel af çıkarmalı..."
Barzam'ye büyük Kürdistan söy-
lemini açmasını, Öcalan'ın "De-
mokratik Konfederalizm" yakla-
şımını sorduğumda ise uzun bir ya-
mt veriyor:
"İki bağımsız ülke olan Türkiye
ve İran'm böyle bir konfederal ya-
pıda anlaşmaları mümkün değil.
Türk toplumu, Kürt kelimesi etra-
fında korku sınınnı aşmalıdır.
Türkiye, bölge ülkeleri ve halkla-
n, bölgede bir Kürt ulusunun var
olduğunu ve bu uluşun tarih bo-
yunca haklanmn çiğnendiğini ve
kendi kaderini belirleme hakkına
sahip olduğunu bilmeli ve kabul
etmeli. Ben, Kürt halkının hakla-
nmn gerçekleşmesinin asla şiddet-
le olmayacağına inanıyorum. Bu-
nun mutlaka karşılıklı uzlaşma ve
uygun zamanda olması gerektiği-
ne inanıyorum."
Irak'ta seçimler yapıldı ve Irak'ın
en istikrarlı bölgesi Kuzey'de, bu"a-
kın Büyük Kürdistan'ı, Irak Federe
Kürt Bölgesi'nde bir hükümet bile
kurulamayacak.
Neden mi?
Şundan... Henüz aysbergin ucu gi-
bi duran petrol konusunda büyük bir
kavga var.
Hükümet kurulursa federal hükü-
mette gelen parayı kim, neye göre,
kime dağıtacak0
KYB ErbiVde ina-
mhnaz ku\"vr
etlenmiş. Ve icracı ba-
kanlıklan almalan durumunda knz
çıkar. Bu nedenle, şayet büyük ağa-
bey metazori yapmazsa anlaşamaya-
caklar.
Türkiye, PKK sorununu çözmek
için genel af çıkarmak zorunda.
ABD, daha doğrusu Neo-Con'lar bu-
na bastınyor.
Havuç da veriliyor.
Kredilendirme kunıluşlan kredi
notunu arttırmaya başladılar. Erdo-
ğan'ın "Üst kimlik-alt kimlik" \TIT-
gusu asla tesadüf değil.
Mahmur kampı önümüzdeki ay-
larda boşalabilir. Ve, ABD Kuzey'e,
Kürdistan Federe Bölgesi'ne çeki-
lip Mehmetçiği BM şemsıyesı altm-
da Bağdafa sokma pazarlığında...
Şeytan üçgenınde son durum çok
kısacabu...