Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
+
CUMHURİYET 24 ARALIK 2005 CUMARTE
HABERLER
DUN1ADABUGUN
AilSİRMEN
Önlenemez Gerginlik
Başbakan son zamanlarda çok sinirii; gergin
ruh hali yüzüne c*e yansıyor, kimilerinin pek iyi
kulland/ğını ileri siirdük/eri vücut diline de, dav-
ranışlanna da.
Recep Tayyip Bey'in gerginliğini kimileri anla-
makta güçlük çekiyorlar. Medyaya bakarsanız
haksız da değiller. Oyle ya! Her şey günlük gü-
neşlık olduğuna, ekonomi iyi gittiğine, AB ile
üyelik müzakereleri yürüdüğüne ve siyasal ana-
listlerin be/irttiklerı doğru ise AKP'nin alternatifi
olmadığına göre, Başbakan'ın sinirliliğini anla-
mak güçleşiyor.
Ben Başbakan'ın birçok kişi ve kurumla çatış-
masına, ortamı sürekli germesine bakınca, Tay-
yip Bey'in medyaya pek güvenmediğini düşü-
nüyoaim.Yani o pariak tabloya inanmıyor, olay-
lara belki medyadan daha karamsar bakıyor.
öyle olmasaydı bu kadar gerginleşir miydi?
Eğer her şey medyanın gösterdiği kadar gül-
lük gülistanlık olssydı, Başbakan rahatlıkla bir
erken seçime gider, yine her şey medyanın söy-
lediği ısmarlama anketlerin gösterdiği gibi ol-
saydı, oy oranını arttırarak çıkar, önündeki bütün
engelleri de teker teker aşarak, Türkiye'yi götür-
mek istediği şeriat devletine ulaştınrdı.
Ama Başbakan duaımu öyle görmüyor olmalı
ki, çok yıpranmış bir iktidann başı gibi sinyaller
veriyor.
• • •
Son olarak TUSİAD yöneticileri ile baş başa
tatlı sohbetinin ertesi günü, bu kuruluş ile ara-
sında patlak veren, kendisini yargıya talimat ver-
meye iten gerginliğin orada kalacağını sanmak
yanlıştır. Sırada yaşanacak başka gerginlikler
var. Genelkurmay'ın irticanın arttığını belirten
açıklamasının bir başka gerginlik daha oluştur-
ması uzak bir olasılık değil. Ama bunu daha
başkalan da takip eciecek.
Sırada AKP'nin, laik niteliğini korumaya çalı-
şan üniversiteler ile kapışması var. Bu çekişme
zaten Yücel Aşkın olayı ile başlamış bulunuyor.
Ne var ki, aralarında AB de olmak üzere, kimi
çevreler tablonun bütününü göremiyorlar ve Aş-
kın davasını hâlâ münferit bir olay olarak algılı-
yorlar.
Gerginlik, öze/likle Orhan Pamuk davası ile
birlikte, AB ile ilişkilere de yansıdı. Lagendijk'in
açıklamalan ve hükürnetin gönülsüz de olsa gö-
rünüşteki sert tepkisi, kuşkusuz Ankara - Brük-
sel ilişkilerinde bir kırılma noktasj oluşturmuyor
ama, yine olumsuz etkiler yapıyor.
Bir iktidann iç ve dış bunca çevre ile böylesine
gerginlik yaşaması, ne demokrasi açısından ya-
rarlıdır ne de kendisi açısından.
Ama Tayyip Bey, her şeyin iyi gittiğinin ileri sü-
rüldüğü bir dönemde, ortamı bir türJü yumuşa-
tamıyor, toplumu gereksiz sorunlarla geriyor.
• • •
Aslında işlerin bu raddeye varacağını, daha
AKP iktidara geldiğinde tahmin etmek mümkün-
dü.
Erdoğan iktidannın, ekonomik sıkıntılar içinde
yaşayan geniş toplulukların dertlerine derman
olamayacağı daha o günlerden belliydi. Seçim
başarısını kendi kimliği ve hünerinden çok, ön-
ceki iktidariarın başansızlıklarına, acemiliklerine
borçlu olan Tayyip Bey, büyük vaat ve iddia/arta
işbaşına geldi.
Pompalanan iyimser hava bu vaatlerin ger-
çekleşmesi anlamını taşımıyor. Nitekim ekono-
minin çok iyi gittiğini söyleyenler de bu "iyileş-
me"nin halka yansımadığını, ışsizliğin azalmadı-
ğını, vatandaşın alım gücü artmazken vergilerin
artmakta olduğunu görüyorlar.
Bu durumda toplumda geniş bir hoşnutsuzluk
havasının esmesi ıçin, cari açığın bir krizi tetikle-
mesini beklemeye bile gerek yok.
Üstelik gelişmeler, önünüzdeki dönemde, iş-
sizliğin azalmayacağını, hatta orta vadede arta-
bileceğini bile gösteriyor.
Işte bu hoşnutsuzluk havası, AKP'nin ılımlı bir
polrtika uygulamasını zorlaştınyor, hatta imkân-
sız kılıyor.
Hoşnutsuzluk zaten bir koalisyon görüntüsü
veren, parti içine olduğu kadar, seçmeni ile ara-
sında bağlantıyı kuran çevrelere de yansıyor.
Bu gibi durumlarda hangi iktidar olursa olsun,
çaresizlikten kolay yolu tutar ve popülizme sa-
par.
Sert çekirdeği siyasal Islam olan bir partinin
popülizmi ise bu alanda radikal girişimlerde bu-
lunmaktır.
Işte Erdoğan da bu yolu tutmuş ya da bu tu-
zağa düşmüştür. Bugünün gelişi AKP iktidarının
ilk anından itibaren görülebilirdi; nitekim görülüp
yazıldı da. Inanmayanlar, açıp koleksiyonlara
bakabilirler.
asirmen@ cumhuriyet.com.tr
Dursun OdülüMemüVye
4 Eyiül 1999'da öldiirülen yazar Turan Dursun a<b-
na her yü düzenlenen "Turan Dursun İnceleme ve
Araşürma Ödülü^nü "Para ve Kan tmparatortuğu
Yatikan" adb eseriyle yazar Sedat Memili kazandı.
MemiK'ye piaketi, dün Aydmlık dergisinde düzenle-
oen törenteverildi. 2004-2005 "Turan Dursun tnce-
kffle ve Arişünna ÖdüJü'ne 10 eser kaüldı. Ödüfü,
Prof.Dr. ÜlunArsel,Prof.Dr. NejatKavmaz,Dr. Do-
ğuPerinçekZekiSanhanveProf.Dr.CahitTaııyoJ'(Jaii
oluşan seçid kunıl belirledi. Plaketinüı vcrilmesinüı
ardîndankaıuşan MemiJieserininTuran Dursun'un
adına düzeılenen bir yanşmada ödüle layık görüJ-
mesinin mıtJuluk verici olduğunu belirterek "Bu
pserkolektifbir çabarun ürünüdür. Katkısı oian her-
keseteşekkir ediyoranTdedi (TARKAN TEMUR)
Şah'a karşı Humeyni'yi destekleyenlerin yaşadıklanyla TÜSIAD-hükümet kavgasının ortak noktalannı vurgulad
Baykal'dan İranbenzetmesi
İĞNELl FIRÇA ZAFER TEMOÇtN AYŞE SAYEV
ANKARA/tZMİR - CHP Genel
Başkaıu DenizBaykaJ, hükümet ile
TÜSİAD arasındâ Yücel Aşkın da-
vası ile iJgılı yaşanan gergınlığı "kı-
nlma noktası" ve "eski dostlann
düşman olması" olarak nıteledı.
Aralannda TÜSİAD'ın da bulundu-
ğu AKP'ye destek veren çevrelerin
hükümetle görüş farklılığına dü-
şünce hedefhaline gelıp suçlanma-
ya başlanmasını "İb-
ret ahnnıası gereken
birdurum" diye nite-
lendıren Baykal,
"iran'daHumeyni ik-
tidara gelince TU-
DEH (İran komünist
Partisi), İslamcı, din-
ci gruplarla bir bera-
beriikkurdu.İran 'da
daliberallerdestekfr- '
yordu Humeyni'yi,
üpJa Türkiye'dede ikinci cumhuri-
yetçikrin\e hberallerinAKP'yi des-
tekleraesigibi''dedı.
CHP lıden Baykal, Şehıt Asteğ-
men Kubilay'ın genciler tarafindan
katledihşinm 75. yıldönümü nede-
nıyle düzenlenen törenlere katıl-
mak üzere Menemen'e gıdişinde,
uçakta beraberindekı gazetecilerin
gündeme ılişkın sorulannı yanıtla-
dı. Başbakan Tayjip Erdoğan"ın
"Yargıya müdahaJe ediüyor" ihba-
n üzenne Yücel Aşkın davasını eleş-
tiren TLSİAD Yüksek İstışare Kon-
seyı Başkanı MustafaKoç ve YÖK
Başkanı Prof, Dr. Erdoğan Teziç
hakkında inceleme başlatılması ola-
yını değerlendiren Baykal, yargıya
asıl müdahalenin hükümet üyeleri
tarafindan yapıldığını söyledi. Er-
dogan'ın "yargıya müdahale edile-
meyeceği'' hükmüne önıek göster-
diği anayasanın 138. maddesinın
"resmigöre%ülerin>argı\Bmüdaha-
lesini engeDeme" amacı taşıdığını
kaydeden Baykal, Dışışleri Bakanı
AbduOahGül'ün Orhan Pamuk da-
Baykal. "İran'da da liberaller
destekliyordu Humeyni'yi. Tıpkı
Türkiye'de ikinci cumhuriyeîçilerin
ve liberallerin çeşitli gerekçelerle
AKP'yi destekJedikJeri gibi. Şimdi
iş belli bir kınlma noktasına
gelince, eski dostlann düşman
olduğuna tanık oluyoruz" dedi.
vası ile ilgili açıklamalan olduğu-
nu, Ermeni Konferansı konusunda
başta Adalet Bakanı CemilÇiçek ol-
mak üzere, bütün hükümet üyele-
rinin açıklamalar yaptığını v^ırgu-
layarak "Şimdive kadar bakanlar
hakkmduı hiçbir sav cı hareketegeç-
ti mi" diye sordu.
Yücel Aşkın davasıyla ilgili iddı-
anamenin aylarca hazırlanmadığı-
nı. savcının talimatla bu konuda ba-
sın toplantısı yapabıldiğine dıkkat
çekenBavkal. "Demokrasflerde bü-
tün bu taroşnıalardoğaJdır. Vargıka-
raıian tarüşıhr, .vargı uygulamala-
n tarüşıhr ama yargıya talimat ve
rilemez. Vargn a talimat verme du
rumunda olanJar yargıya müdaha-
le etmemeBdir" görüşünü dile ge-
tirdi.
Gazetecilerin Başbakan Erdoğan
hakkında da soruşturma açılıp açı-
lamayacağı yönündeki sorusu üze-
nne Baykal, "Türkiyeişte Başbakan
hakkında soruşturma açılması için
iktidar değişikliğine gerek duyul-
madığı zaman hukuk devJeti ohır.
Ama bizbn bu aşama-
da obnadığımız açık"
diye konuştu. Bu ola-
yın önemli bir boyutu-
nun hükümete destek
veren çevTelenn, hü-
kümetle temel görüş
aynlığına düşünce he-
def haline gelıp suç-
lanmaları olduğunu
belirten Baykal, şu gö-
rüşlen dile getirdi:
"Bu ibretalınnıası gereken bir du-
rtımdur. İran'da Humeyıü iktidara
geiirken benzerdurumlaryaşanmış-
ö. Hume>TU iktidara gelince TL-
DEH, İsJamcı,dincigüçkriedemok-
rasi, insan haklan zemininde, şaha
karşı bir beraberUk kurdu. İran'da
da liberaller destekliyordu Humey-
ni'yi Tıpkı Türkiye'de ikinci cum-
huriyetçilerin ve fiberaDerin çeşitli
gerekçelerle AKP'yi destekledikkri
gibL Şimdi iş belli bir kırılma nok-
tasınagefince, eskidostlann düşman
olarakgörühneyebaşlanchğına tanık
oluyoruz. Hiç şaşmnıyoruz."
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR orafcalislar@cumhuriyet.com.tr
TÜSİAD Yüksek Istışare Konseyi
Bakanı Mustafa Koç'un konuşma-
sı, Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ı çok öfkelendirdi. Mustafa
Koç bu konuşrnasında kritik bir ko-
nuya deginmıştı. Eleştirisi Van Yü-
züncü Yıl Ünıversitesi Rektörü Yü-
cel Aşkın'a ilişkindi.
Ne demışti Koç: "Yücel Aşkın'a
reva görülen muameleyi ve uzun
gözaltı süresini tasvip etmek
mümkün değil. Bu tür davranışlar,
adil olacağına inandtğımız yargıla-
ma sürecine gölge düşürüyor."
Aynı toplantıda TÜSİAD Başkanı
Ömer Sabancı da hükümete yö-
nelık eleştirilerde bulunmuş, barajın
düşürülmesini istemiş, düşünceye
yönelik davalarla ilgili endişelerini
dile getirmişti.
• • •
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
San bu açıklamalara çok kızdı.
zellikle Van Yüzüncü Yıl Üniversi-
tesi Rektörü'yle ilgili açıklamalar
onu öfkelendirmişti. Bu türden
açıklamaların anayasaya aykırı ol-
Yargıya Müdahale Var, Müdahale Var
duğunu söylemeyi de unutmamış,
açıklama yapanlann suç işledikleri-
ni vurgulamıştı. Başbakan'ın bu
suçlamalan etkisini gösterdi. Mus-
tafa Koç ve YÖK Başkanı Erdoğan
Teziç hakkında "yargıyı etkileme"
gerekçesiyle soruşturma açıldı.
Neresınden tutsak, tam anlamıy-
la bir skandal manzarayla karşı
karşıyayız. Birinci olarak anayasa-
ya aykırılık iddiası... Hukukçulara
sordum, "yargıyı etkilemekle" ana-
yasa arasındâ bir ilişki kuramadılar.
İkinci olarak Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın 1982 Anayasası'nı kendisine
referans alması keyfiyetı ılgi çekici.
Bir askeri darbe anayasasının hâlâ
ülkemizde yürürlükte bulunması
ayıbı yetmiyormuş gibi, bir de bu
anayasa sürekli referans gösterili-
yor. Ne diyebiliriz ki!
Üçüncü ve belkı de en önemlisi
sayılması gereken konu, "yargıyı
etkileme" konusu. Başbakan açık-
lamasıyla yargıyı etkiledi ve savcı-
lar soruşturma açtı diyemez miyiz?
Bu konudaki açıklamalann suç ol-
duğunu söylemesinin hemen ar-
dından böyle bir soruşturmanın
başlamış olması, skandal değil mi?
• • •
Bütün bunların da ötesinde be-
nim "yargıyı etkilemek" konusun-
da şimdiye kadar söylenenlere
kökten bir itirazım bulunuyor. Bunu
birkaç kez TV programlarında ve
bu köşede dile getirdim, ancak bir
kez daha dile getirmeyi yarariı gö-
rüyorum. Tezimi yeniden söylüyo-
rum: "Bu ülkede yargıyı etkilemek
şart."
Şimdi nedenlerini sıralayacağım.
Bu ülke son 50 yılını askeri darbe-
lerle ve aşırı sağcı, tutucu iktidariar
yönetimınde geçirmiş bir ülke. Yar-
gı ve yasalar, bu gelişmelerden ola-
ğanüstü etkiiendi. Yargımız, ne acı-
dır ki, demokratik olmayan, otoriter
devtet anlayışı gölgesinde şekillen-
di. Yasalarımız ve anayasamız da
aynı şekilde.
Yasalar ve anayasa değişse bile
bu 50 yılın birikimi az buz bir şey
değil. Ben kendi yaşamımdaki ör-
neklerie biliyorum ki en otoriter ve
sert kararları veren yargıçlar, de-
mokrasi karşıtı iddianameleriyle
ünlenen savcılar hep yükseldiler.
Demokratik hukuk devleti titizliği
gösteren savcılar ve yargıçlar ise
hep itilip kakıldılar. Sürüldüler,
emekli edildiler, mağdur edildiler.
Bütün bu nedenlerle yargıyı oto-
riter bir devlet için değil, demokra-
tik hukuk devleti için etkilemek ge-
rekiyor. Yücel Aşkın'ın tutuklanma-
sı da yaşadığımız deneyimler ışı-
ğında bir anlam ifade ediyor. Yücel
Aşkın tutuksuz yargılanamaz mıy-
dı? Böyle o kadar çok örnek var
ki... önce tutuklanıyor, birçok ezi-
yet görüyor ve sonra beraat ediyor.
Türkiye'de bu bir alışkanlık; hak-
kında bir iddia olanı, tutuksuz yar-
gılamak mümkünken tutuklu yargı-
lamak... Bu açıdan da yargı siste-
mimizin, alışkanlıklann eleştirilmesi
gerekiyor, yargının etkilenmesi ge-
rekiyor. Hep demiyor muyuz, yasa-
lan değiştirmek yetmıyor, anlayışla-
nn da değışmesı gerekiyor.
Anlayış nasıl değişecek? De-
mokratik eleştiri geleneğini sürdü-
rerek. Mahkemelerin otoriter devlet
yanlısı tutumlarını, demokratik hu-
kuk devleti çerçevesi içine çekme-
ye çalışmak ve eleştirmek gereki-
yor. Bu, yurttaşlar olarak bizim c'S-
revimiz, en başta da hüküme^fh
görevi.
•••
Başbakan'ın açıklamalan talih-
sizliktir. Yargıyı olumsuz yönde,
otoriter devlet anlayışını güçlendir-
mek yönünde etkiledi. Demokratik
bir hukuk devletinde mahkemelerin
de uygulamalan eleştirilir. Yargının
demokratıkleştirilmesi için çaba
sarf edilir. Başbakan tersini yapıyor.
DACI.
LOGAM
22 Kasım - 31 Aralık tarihleri arasındâ
www.dacia.com.tr adresini tıklayın,
sonjlan doğru cevapJayın, birbı'rinden güzel
40 hediyeden bir tanesini kazanma
şansını yakalayın.
Hediyeler:
1 Adet LG 26" LCD TV
1 Adet SONY Home Teather
3 Adet SONY Dijital Potoğraf Makinası
4 Adet SONY Müzik Seti
7 Adet SONY DVD Player
9 Adet POLY VOCAL 205 Elektronik Sözlük
15 Adet PHILIPS Ev Telsiz Telefonu
40
Gün
Gece
Hediye
www.dacia.com.tr
DACIA
group* Ranault
Bu kampanya Mıllı Pıyango Genel Mudûriüğü'nün B 07 1 MPİ0 13 00 02/1915-7075 sayılı ve 18/11/2005 tanhlı an ile Dacıa Otomobıllen Satış Satış Sonras/ ve Dağrttm Hızmetten Tic Ltd Ştı tarafindan düzenlenmıştjr Çekılışe 22 11 2005 / 31 12 2005 tanhlen arasındâ
Dacıa nın resmı ıntemet sıtesı olan wwwdacta.com tr adresmdekı brlgıformunudcrfduranlara sorulacak, cevapları sözû edılen ıntemet sıtesınde bulunan 10 adet sorudan en az 6 tanesıne doğru yarvl versnler katılabılecekbr Her katılımcı çekılışe bir kez katılma hakkıns
sahıphr Bılgı formunun eksıksız doldurulması zorunludur Çekılış sonucunda, 1 kıjı LG RZ-26" LZ50 LCD TV, 1 kışı Sony OAV-OZ300 Home Theatre Sıstemı, 3 kışı Sony DSC-S80 Dıjıtal Fotoğraf Makınesı, 4 kışı Sony MHCRG 270 Müzık Set, 7 krşı Sony DVD-NS32/S
DVD Player 9 kışı Poly VOCAL 205 Elektrornk SözJük, 15 kışı Phılıps DECT 221 Ev Telsiz Telefonu armağan kazanabılecektır Bupıyangonun talıhlılen, 06 01 2006 Cuma gunü saat 14 00 de Dacıa Otom Satış ve Satış Son Dağ Hız. Tıc Ltd Ştı Sırkeo Alemdar Cad.
No 19 Emınönû/lstanbul adresınde noter huzurunda yapılacak olan çekılış sonucu yedeklı olarak belırlenecektır Kazanan talıhlılenn ısımlen 09 01 2006 Pazartesı günu POSTA gazetesınde ılan edılecektır Hedıyelenn teslım süresı ılan tanhınden itibaren 15 gündOr
24 01 2006 tanhı akşamına kadar başvurmayan asıl talıhlıter ile 09 02 2006 tanhı akşamına kadar başvurmayan yedek talıhlılere hedıyesı venlmeyecektır Hedıyelenn teslımı sırasında dogacak olan KDV ve ÖTV hanç dığer tum vergı, yasal yûkümlüluk ve harcamalar
kazanan talıhlıye aıttır Ikramıye kazanan işbrakçıye kazandığı ıkramıye ve son teslım tanhı; yedek talıMıye ise asıl tafıhlının teslım süres ıçınde ıkramıyesını almaması durumunda (15 gün ıçınde ), resmı hakkın kendisine geçeceğı. taahütlu posîa yoluyla teblıg edılecektır
18 yaşından kuçukler. halen çalıştığımız reklam ajansı Fehmı Reşat Creatjve Termınal, Istanbu! Net ve Dacıa çalışanları bu çekılışe katılamaz Çehlışle iJgılı bılgı almak tçın 0212 519 75 35 numaralı firma telefonuna başvurabılııier Pıyangoya ıtırazlar ıçın ıkramıye son
teslım tanhınden ıtıbaren 15 gün ıçensınde Mıllı Pıyango Idaresı'ne başvunjlabılır Bu çekı; şe katııan rserkes yukarıdakı şartları kabul etmış sayılır
4-