28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3KASM2005SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çutııkçu'nun denetim görevini de çocuklara yıkan anlayışı, uzmanların ve siyasilerin tepkisine yol açtı BakanınçözümümuhbirlikHab<r Merkezi- Kadın ve Aileden Sorumu Devlet Bakanı Nimet Çu- Inıkçu 1un "Ziyaretettiğim kuram- lann hpsinde şu anda en az dörder nuıhbrim var. Bana mektup yaa- woriar,elefon açıyorlar, bilgj veriyor- lar. Geten gece biri aradı. battaniye wermenişler, çok üşüyormuş^." açık- Laması:a, uzmanlar ve siyasilerden sert tepcıler geldi. Psikolog ve sos- yal hizaet uzmanlan, Çubukçu'nun Lfadeleı_nın yanlış oldugu görüşün- de bırhşırken siyasıler de "Sorun Enuhbiıtikle çözülmez" dedıler. ^Çocuğa vurulnuış damga' Türk'sikologlar Derneği Istanbul Şube Stkreteri Uzman Psikolog Na- 2am Senn, Çubukçu 'nun ıfadesinın çocukla-a yönelik hatalı bır yaklaşı- rnı yansttıgını ıfade etti. Serin, muh- bir olarsk kullanılan bir çocuğun ile- ride kerdini "sııçlu hissetme, değer- sâzgibi agıhma" olasılığıyla karşı kar- ş.ıya kalâcağını dile getirdı. Sosyd Hizmetler Derneği Genel Başkan. >Iurat AJtuğgil, çocukJann yurtlarca yaşananlan bildirmek için muhbir >Iarak seçilmesinin çocukla- ra vurnımış bır damga olduğunu söyledi Avukit Seda Akço, çocuklara di- siplinle Jgili görevlerin verilemeye- c^ğine iıkkat çekerek çocukların muhbir >larak görevlendirilmesinin yanlış clduğunu ifade ettı. Akço, "Ziyaret ettiğim heryurtta muhbirlerim var"diyen Nimet Çubukçu 'nun sö'zlerine hem uzmanlardan hem de siyasilerden tepki geldu Uzmanlar, çocuklara muhbirlik görevi vermenin ciddi sorunlara yol açacak yanlış bir yaklaşım olduğunu olduğunu belirtirken siyasiler Çubukçu yu kullandığı kelimenin anlammı bilmemekle eleştirdi. Hukukçular ise çocuğa disiplinle ilgili görevler verilemeyeceğine dikkat çektL a Yurtlarda bir ya da birkaç çocuğu oralarda >aşananlan bildirnıekJe gö- revlendirnıek normalin dışında bir olaydır. Malatya Çocuk Yuvası'nda yaşanan skandahn ardından bu tür fiknier ortaya aüldı. Kimisi kanıera konulsun, kimisi görevliler bildirsin dedi. Ancak yuvaya kamera koymak yada çocuklan muhbir olarakgörev- lendirmek sağlıklı değüdir. Denetle- me konusunda çok hassas olunmah" diye konuştu. 'Sözlük hediye edelim' Şanlıurfa daki yurtlarda inceleme- lerde bulunan heyetın başkanı Istan- bul Milletvekılı Güldal Okuducu. "Böyk bir açıklama yapılması ayıp- ür. Bir bakan devletin konunası al- ündaki çocuklar için bunu nasıl kul- lanır? Sayın bakana sözlük hediye edelim de muhbir" sözcüğünün ne an- lama geldiğini öğrensin" dedı. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun Şanlıurfa'da çocuklara telefon nu- marası verdiğıni anımsatan Okudu- cu. "Ancak çocukJann telefonuna kimse çıkmanuş ve bu durum onlar- da bir yıkıntıya yol açmış. Çocuklar bunu anlarüğında bakanı ben savun- makzorunda kakürn" dedı. CHP Denizli Milletvekili Musta- fa Gazalcı da "Muhbirlik yöntemi- nin yasalanmızda ve eğitimimizde yeriyoktur" dedı. DYP Genel Başkan Yardımcısı Saffet Ankan Bedük de Çubukçu'nun açıklamalannı değerlendınrken sis- temin yozlaştığına işaret etti. Muh- birlik yenne "radikal tedbirler ahn- masını" öneren Bedük. "Tarihte bu- nu uygulayan siyaset veya devlet adamlannın bu sistemden başarüı sonuç alamadıkları büinmiş olrnası- na rağmen sayın bakanın hangi an- layışla böyle bir sisteme başvurduğu- nu anlayamryoruz, çözüm kafalar- dadır. Siyaset ve devlet adamlaruun muhbir sistemi ile sonuç alamavaca- ğuıı görmüş ve ahnış olmalan gere- kh"" dıye konuştu. 'AKP saplantdâi-mı ortaya koyuyor' Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun açıklamasına CHP'den de sert tepki geldi. CHP Grup Başkanvekili Kemal AnadoL Şanlıurfa'da SHÇEK kurumlannda incelemede bulunan millervekıllenyle birJikte TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Olaylan yennde ınceledıklerinı ve büimsel araştırma yaptıldannı belırten Anadol, "*Türkiye'ııin bu konudaki şanstznğı, bflimsel önerileri bir kenara iterek takuıfj ve saplanulany la hareket eden bir anJavışJa karşı karşıya olmasL AKP iktidan \ç onun başı. olay yerine hiç gitmeden Londra'dân bu konuda 'kız ve erkek öğrencıler aynlmalıdır' diyerekbu konudaki takuıb ve saplannlannı ortaya koymuştur" dedı. AİLE-SHÇEK-SOKAK Çocuklar şiddetin kıskacında• Uzrranlar, Çocuk Esirgeme Kurumlannda uygulatan şiddetin, toplumdaki şiddet egilimkin bir göstergesi olduğu görüşünde. Anne-babası ile birlikte yaşayan çocuklar aile içi siddeti yaşarken, korumaya muhtaç çocuklar devlet görevlilerinin şiddet uygulanalanyla karşı karşıya kahyor. BERİYA* TAPAN Fışek Enstitüsü Çahşan Çocuklar Vakû kurucusu Prof. Dr. Gürhan Fişek, yurtlardaki denetımsizlik- ten, illercekı valilıklenn, SHÇEK Genel Müdürlü- gû'nün ve bır sivil toplum örgütü olarak 1921 'de ku- rulan Çocok Esirgeme Ku- rumu'nudevletleştiren 12 Eylül yöretımının sorum- lu olduğunu belırttı. Malatya Çocuk Yuva- sı *nda yasanan şiddet gö- rüntüleri, şiddet olgusunu gündeme taşımalda kal- madı, uzmanlann ve izle- yenlerin verdıği tepkiler şiddetin sadece yurtlarda değil. sokaklarda, okullar- da olduğunu da ortaya koy- do 12 Evlül sorumlu şimdeki yetersizlıklenn ya- rattığı çocuk işçıliği soru- nunun yanında çocukların çalıştıklan yerlerde uğra- dıklan şiddet karşısında ailelerin "Eti senin kemi- ğjbenim". "ÇocukpişsüT düşüncelen ile hareket et- riklennı ıfade eden Fişek, aynca çahşan kız çocukla- nna da erkek çalışanlar ta- rafindan taciz uygulandı- ğını belirttı. Şiddet içimizde Psikiyatr Prof. DrYan- kı Yazgan da Malatya Ço- cuk Yuvasfnda yaşanan- lan. "Görüntüleri seyre- denlerinçogunluğununha- yadarmda 'daha yumuşak- ça' da olsa 'sevdıklerine" karşı şiddet kullandığınr anlatarak şiddetin, "Ka- nıksanmış bir Oişki biçimi vıe sorun çözme yöntemi" Anadolu Ajansı, Cumhuriyet Ünrversitesi İlahhat Fakültesi tarafından yapılan araşürma>i abonelerine başı öıtülü küçük bir kız çocuğu fotoğran ile servise koydu. Bebekleri bile dindar yaptılar Haber Merkezi - Sıvas Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Ilahiyat Fakültesi tarafından okulöncesi çocuklan üzennde "dua" konulu bir araştırma yapıldı. ÇocukJann yüzde 91.98'inin dua ettiğınin saptandığı iddia edilen araştırmayı değerlendrren Uzman Psikolog AB Rıza Tanaltay, "Bu yaşlardaki çocuk dua ederken çevresini, ebeveynlerini örnek ahr. taklit eder. Dua, onlar için merak, özenme, duygusa] ihtiyaç ve eğlencedir. tlahiyat fakühesinin > aptığı bir anketten bövie bir sonuç çıkması da gayet doğaldır" dedi. CtJ Ilahiyat Fakültesi Din Psikolojisı Anabüim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. M. Doğan Karacoşkun tarafından Sıvas ve Suşehri ilçesinde bulunan 9 anaokulundaki 3.5- 6 yaş arasındakı çocuklar üzerinde "Okulöncesi dönem çocuklannda dua" konulu araştumaya göre çocukların yüzde 69.53'ü dua etmeden önce "El- yüz \ikamak. aptes almak. elleri açmak. namaz kıhnak. besmele çekmek" gıbı hazrrlıklar da yapıyor. 'Dua deği] taklit' CÜ Ilahiyat Fakültesi dergısinde de yayımlanan araştırmayı değerlendiren Uzman Psikolog Alı Rıza Tanaltay, "Çocuk duanm ne olduğunu ileriki >aşlarda anlar. Evde ninenin laldığı namazı görüp kıhnaya çabşma, mezarhkta dua okununca okumava çahşma gibi davranışlar, çocuğun çevresini taklit ettifini gösterir" dedi. DUZYAZI ORHAN BtRGtT Erdoğan'dan Yanlış Teşhis Medyamız, Erdoğan'ın Köln'e yaptığı kısa ge- ziden söz ederken bence "yanlışlıkla" Başbakan kimliğini kullandı. Erdoğan, elbette Başbakan. An- cak o geziyi Avnıpa Türk Demokratlar Birliği'rim açılış töreninde bulunmak amacıyla gerçekleştir- di. Geziye katılan gazeteci Taha Akyol'un da dün- kü yazısına başlarken söylediği gibi "Avrupa Türk Demokratlar Birliği, belli ki AKP'nin Avnıpa'daki sivil uzantısı". O halde Erdoğan, öncelikle geziye "Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkam" kim- liği ile katılmış olmalı. O zaman kendisini bu gezi- ye götürüp getiren devlet uçağını kullanmalı mıy- dı Sayın Genel Başkan? O uçağın yakıtı, persone- linin gezi ile ilgili giderlerini tüm vergi yükümlüleri mi, yoksa partilerinin Hazine'den aldıklan yardımı yöneten AKP Sayman Üyesi mi karşılamalıydı? Uçakta gazetecılerle yaptığı söyleşıde Erdoğan, 27 Ekim akşamı Paris'ln bir banliyösünde polisten kaç- mak ısterken sığınmak istedıkleri trafo istasyonun- da elektrik akımına kapılan ıki Afnka kökenli göçme- nın ölümü nedeniyie başlayan ve on bir gündür de- vam eden ayaklanma olayını frtilleyen faktörlerden bi- risini, okullarcia uygulanan türban yasağına bağlıyor. Hatalı ve tehlikeli bir gözlem "Parıs Ayaklanması "na Avrupa semalarından da olsa böylesıne kuşbakışı bakarak yapılmak isteni- len "Macte in Turkey" markalı teşhis, sadece hatalı değil, aynca tehlikeli de. Çünkü o teşhısı soyleyen ve sorunu "medeniyetlerittrfakı'nn oluşmasına bağ- lamak isteyen ve bu oluşumun da ancak Türkiye'nin AB ile entegrasyonu sonunda gerçekleşeceğıni sa- vunan kişinin öne çıkan kımliğı, Türkiye Başbaka- nı'dır... Oysa 1300'den fazla taş/tın tahrip edildıği, gü- venlik güçleri personelinden ağır yaraiananların da bulunduğu "kalkışma" için Fransız Cumhurbaşkanı Chriac başka türlü düşünüyor. "Cumhuriyet, şid- det ve korku yaymak isteyenlerden daha güçHü olduğunu göstermek zorundadır" diyor. Sıra Italya'da mı? önümüzdekı seçimlerde, şansı azalan Berlusco- ni'nin karşısında "Itatyan BirfeşikSolu'nun başbakan adayı olarak çıkacağı belirlenen Prodi ise Paris kal- kışmasının "kısa birsöre sonra" kendi banliyölerine de sıçrayacağını söylerken şu gerekçeyi öne sürüyor "Italya'daki banliyöler, Avrupa'nın en kötüsü ve patlamaya hazır." Erdoğan, Türk göçmen işçilerinin entegrasyon so- runlan konusunda faaliyet gösteren "Elele" adlı der- neğin Başkanı Gaye Petek'in Anadolu Ajansı'na soy- lediklerini okumamış olmalı. Bayan Peteîc, son şiddet olaylannın 30 yıllık sosyal gerginliğin patlaması oldu- ğunu söylüyor "Bu sorunlu banltyölerde yaşayanlann yüzde 45'i işsiz, buralan etnik getto olarak değil, sosyal getto olarak görmek gerekir. Buralardaki mima- ri, sosyal, iş ve eğitim politikalannın hepsi sorgu- lanmalı" diyor. Gaye Petek gibi Le Pahsıen gazetesi de sorgulananlann hemen hepsinın 18 yaşından kü- çük olduğu görüşünde. Elele Demeği Başkanı, o yaş- taki çocukJann kullandıklan molotofkokteyllerinı hazır- layan kişilerin ortaya çıkartılması gerektiğıni söylüyor. Pürbünün tersi ile Kalkışmanın Fransa sınırlan içinde kalmayacağı kuşkusu, Belçika ve dahası Almanya'ya da sıçrama- sı endişesini öne çıkartırken Erdoğan'ın konuyu okul- larda türban yasağı ile açıklaması, -Tann korusun- bi- zim büyük kentterimizin varoşlannda da çıkabilecek benzer sorunlara, sorumlu başbakanın dürbünün ter- si ile bakabileceğinin habercisi olmamalıdır. O tür yaklaşım sadece yanlış olmakla kalmıyor. Türkiye'de yapay ve dinsel gerekçelerle politika yap- mak isteyenlerin ellerine de güçlü birsilah veriyor. Ökul- larda türban yasağının kaldınlmaması halinde, mese- la "Gecekondu yıkımını bahane eden kimileri için elbette yasal olmayan bir referans haline dönüş- me olasılığının nüveleri mi" sorusunu da gundeme getiriyor. Fransız Le Figaro gazetesi, "Son olaylann, Fran- sa 'nın entegrasyon politikasının iflas ettiğini göster- diğini" söylerken, bir anlamda Erdoğan'la taban ta- bana çelişen bir görüşü tartışmaya açmak istiyor ol- masın? Avrupalılar, yabancı göçmenterle kaynaşama- yacağını pahalı olarak ödemeye başlayınca, harç bit- ti, yapı paydos diyen müteahhit gibi, entegrasyonu sağlayamadığını ileri sürerek, "Birlikr \n kapısını yeni üyeleri için sıkı sıkıya kapatma fırsatını değerlendir- meye kalkışmasın? Unutmayalım. Önünde sonunda kesin sözü halkoy- laması yolu ile verecek olan kişilerin taşrtlandır yakı- lan, molotofkokteyllerinin hedefleri de onlardır. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit« e-kolay.net Toplumsai bir fay üzerindeyiz1 Çocuklar Vakfı kurucusu Prof. Dr. Gürhan Fişek, SHÇEK Malatya Çocuk Yuvası'nda yaşanan şid- det olaylannı "Sistematik şjddet" olarak nitelendire- rek şöyle devam etti: "Bu ola> da, sosjal ko- ruma alünda, anne-baba- smdan yoksun küçük ço- cuklara devlet tarafindan göreviendirflenlerin yürüt- tüğü 'sistematik bir şid- det' söz konusu. Çocuk EsirgemeKununu, kendi- nisadecesos\aJ hizmeder- den sorumluzanneden bir crgütetestim edfldL Sokak- &yaşayan çocuklar, kendi- sinden daha uzun süredir sokakta kahnakta olan di- ğer çocuklann şiddetine naruz kaüyor. Çocuklan sokaktayaşamaya iten ne- denlerin başında \ine aile id şiddet geliyor. Ailenin şjddetinden kaçan çocuk fcu sefer de sokakta şidde- teuğruyor. Şkkkte uğrayan çocuğunbaşkalarma şiddet uygulaması da arüyor." Yoksulluk, gelir, eğitim \e sağhk hizmetlerine eri- olaraj^ toplumsal i^atı- mızın her noktasında ve içimizde olduğunu söyle- di. Yazgan, şiddeti "So- nınlarlabaşa çıkmakta ya da sorunlann çözümûnde yetersizkaldığımı/da" uy- guladığımızı söyledı. Yaz- gan, "Yemeğiniyedireme- digimiT, çorabuu gjj'dire- mediğimiz çocuk, küçü- cük boyu' ile bizi güçsüz- leştiriyor. Gücümüz azal- dıkça, şiddetin boyutu da arüyor'' dedi 'Şiddet nasddurnr?' Şiddetin durdurulması- nın koşullanrun başında. "Şiddetin bir arzu olarak kabul edihnesi'' gerektiğı- ni belirten Yazgan, sözle- rinı şöyle sürdürdü: "Şid- detin hepimizm içinde ol- duğunukabul edersek onu denetim alüna alabiliriz. Oğretmenler, anne-baba- lar ve şiddeti kullanmayet- kisi olan güvenlik güçleri, şiddetyerineaniamavçan- latmayolunu seçtikleriza- man şiddetsiz bir toplum- dan söz edilmeye başlana- bflü-." Cezaevlerîni tercih ediyorlar Yapılan araştırmaya göre, yetiştirme yurtlannda kalan çocuklar kendilerini ancak tutuklu olunca birey gibi hissedebiliyorlar CANHACIOGLU ESKÎŞEHİR- Eskişehır Baro- su Çocuk Haklan İzleme Komı- tesi'nce hazırlanan raporda, ye- tıştırme yurdunda kalan çocukla- rın yurt yerine cezaeAini tercih et- tıklen tespıt edildi Eskişehır Barosu Çocuk Hak- lan İzleme Komisyonu Başkanı ve Baro Yönetım Kurulu üyesi Mür- vetBej'az, Malatya'da yaşanan da- yak skandalının ardından yetiş- tirme yurtlarının durumunun ye- nıden gündeme geldiğini belirtti. Komıte olarak 2000 \e 2001 yıl- lannda yetiştirme >-urtlan ile ka- palı cezaevinde yaptıklan incele- meler sonucunda bır rapor hazır- ladıklanru belırten Beyaz, şöyle konuştu: "Cezaevinde tutuklu bulunan çocuklannyaşlan 15-18.10 çocuk var. Çocuk tutuklulann 4'ünün ailesi var. diğerleri yetiştirme yur- dunda kahyor. Komhe ü>elerimiz bu çocuklarla baş başa görüşme yapülar. Bebekliklerinden başla- narakhikâyeieri düılendL Cezaevi- ne gelençocuklar; yetiştirmeyıır- dundankaçanlaı;aflesiyieprobİen)- nedeniyle cezaevınden çıkmak ve yetiştirme yurduna gen dönmek ıstemedıklerine dikkat çeken Be- yaz. aynı zamanda tutukluyken bu çocuklara maddi ve manevi yardım yapıldığını söyledi Be- yaz, çocuklar cezaevinden aynl- • Eskişehir Barosu Çocuk Haklan İzleme Komisyonu tarafından yapılan araştırmaya göre, yetiştirme yurdunda kalan çocuklar. temel ihtiyaçlannın karşılanması ve kendilerini birey olarak hissetmeleri nedeniyle cezaevini tercih ediyor. n, dışlanmış çocuklar ve ailesi ta- rafindan suça teşvikedilen çocuk- lar ohnak üzere3 grupta toplana- biir. \etiştirmeyurdundakalanço- cuklann,temelihtiyaçlannın kar- şılanması vekendilerini birey ola- rak hissetmeleri nedeniyle ceza- evüıi tercih ettikleri beliriendL" Çocuklann sosyal uyumsuzluk dıktan sonra bu yardımlann takip edüemedığını \TorguIayarak "Tah- Bye olançoculdann, toplunıa uyum probiemleri yaşamaian nedeniy- le ce/ae\iyanından aynlmak iste- mediklerive tahliyesonrasmda da her gün cezaevinin etrafinda do- laşıp arkadaşlaruu görmek için çabaladıklan saptandı" dedı. Beyaz, cezae\inden çıkan ço- cuklann sosyalleşememesinjn en önemlı nedenini de toplumun bu kişılere iş vermeyerek potansiyel suçlu olarak değerlendmnesi ve dışlaması olarak değerlendirdi. Hazırladıklan raporlan ilgili ba- kanlıklara gönderdıklennı anla- tan Beyaz, u ÇocuktutuklarQeya- püan yüz yüze görüşmede çocuk- lann çahşmakveyaoyun oynamak istedıkleri \akitierde istediklerini yapamadıklan için birbirierine suç işlemeyi öğretmeye çauştüda- n benrlendl Çocuklar, tetevizyo- nun yetersiz kaküğını söylüyor, sat- ranç ve pinpon masası, top istiyor- lar" dıye konuştu. Baro Çocuk Haklan izleme Ko- misyonu Başkanı Mürvet Beyaz, yetiştirme yurtlarının sürekh takip edilmesi ve basının da bu konu- ya ilgi göstermesi gerektiğini ıfa- de etti. • Istanbul Haber Servisi - tstanbul Kültür Üniversitesi Sanat ve Tasanm Fakültesi'nce *" 10 Kasım Haftası" etkinlikleri kapsamında düzenlenen "Türkiye Cum- huriyeti'nde Dûnden Bugiine" konulu panele Istan- bu] Üniversitesi Iktisat Fakültesi Öğretim Cyesı Prof. Dr. Erol Manisalı konuşmacı olarak katıldı. Manisa- h, bır ülkenin ulusal kurumlannı sağlamlaştınnas] gerektiğini vurgulayarak "Türkiye toplumsal bir fay hattı üzerinde yer alıyor. Öctisadi, siyasi, güvenlik ve kültürel kurumlanmızı tam olarak geliştiremediği- miz için şu anda sarsınn içerisindeyiz" dedi Bekfden Karamanlis açıklaması • AJVKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Başbakanlık Sdz- cüsü Akif Beki, Başbakanlık merkez bınada gazete- cilere yaphğı değerlendirmede, Yunanıstan Başbaka- nı Kostas Karamanlis'in Türkiye'ye yapmayı planla- dıgı ziyaretin ertelendiğıne ilişkın haberler üzerine, her iki liderin daha önce ziyaret konusunda mutabık kaldıklannı anımsattı. Her iki lidenn "ziyaret arzula- nnın sürdüğünü" behrten Beki, "Belirienmemiş bir tarihın ertelenmesı söz konusu değildir" dedi. Yaşarfo'ekumar basknı • Istanbul Haber Servisi - Bır ıhban değerlendiren Is- tanbul Asayış Şube Müdürlüğü Ahlak ve Kumar Bü- ro Amirhği ekipleri, öncekı gece Enler Tamburacı Sokak'ta ışyeri gibi görünen bır villaya operasyon düzenledi. Knmarhaneye dönüştürülen bu villada, 1 rulet masası, 1 rulet topu, 2 black jack masası, 2 yu- varlak oyun masası ve 30 deste oyun kâğıdı ele geçi- rildi. Kapalı devre 7 adet kamerayla ızlenen villada aralannda Susurluk davası hükümlüsü Yaşar Öz'ün de bulunduğu 40 kışı gözalnna ahndı. Kıımarhaneyi işlettıği tespit edilen U.Z.Ç. adliyeye sevk edılirken 39 kişi ise ifadelennden sonra serbest bırakıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle