25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CJMHURİYET 27 KASIM 2005 PAZAR HABERLER DÜOADABUGUN ALİSttBMEN Gatatasaray-Fenerbahçe Sevgıli Eli beşyiı sşkın süredır, Galatasaray - Fenerbahçe maçlan benim için hep öze) günler olmuştur. Ya da "o/muştu"mru demem gerekiyor, pek bilemıyorum. Çünkiı artK, olayı eskisi kadar önemseyip heyecan- lanamtyorum— Bimen <i, yaşlıhktan mı? Pek sannayorum. Çünkü bir ara bugünkü maça gitmek için, »-dostum Arif Kızılyalın'a tetefon edip, basın tribinûnde rezervasyon yaptırmayı (Son za- marlarda art ık basın tribününe de kartla elini kolunu sallayarak gir^emiyorsun) düşündüm. Ama vazgeçtim. Artık tnbünlerin riali, yapılan tezahürat, bana daya- nılmaz getyor. Aynca, yıllardır uygulanmasına karşın, kulüp maçamndan önce, neden Istiklal Marşı söyten- diğini derâlâ anlayabilmiş değılim. Bu uygulaema, seyircinin doğaçlama davranışıyla ilk başlatııdnğında, futbol eleştirilerı yazıyor, hemen her hafta somu maça gidiyordum. Başlangıçta diren- dim, ayağa d a kalkrnadım, neden bu şekilde davran- dığımı sorar»1ara da, Istiklal Marşı'nın uluorta her za- man ve her ortamda söylenemeyeceğini, onun da bazı kuralları olduğunu açıklamaya çalıştım ama nafi- le. Zaten bir sure sonra da uyguiama artık resmi hale getinldi. Şımdi ma-çlan TV'den izlerken, bu anlam vereme- diğim uygulsmaya kızmaktan çok gülüyorum. Çünkü artık oynansn Turkcell Süper ügi'dir, Türkiye Süper Ligi değil.. Küreselleşme döneminde, parayı bastıran herkes, ıstediği kurumu ya da adını satın alabıliyor. Peki bunuı anladık da, madem Turkcell ügi oynanı- yor, neden Türk Milli Marşı söyleniyor, Turkcell marşı söylemek daha tutarlı değil mi? Ama insanımızda milli duygular bir tuhaf, adının bir fırmaya satılmasına aldırmıyortar, ama yine de Türkiye adını taşımayan bir ligin maçlanndan önce, ulusal marşı soyiemekte di- reniyorlar. • • • Ulusal durygulanmızın futbol alanında ne kadar ko- lay şahland'iğmı ve ne boyutlara vardığını, son Isviçre maçında gördük. Ulusumuz adına utanç verici olay- lar yaşandu hem de yalnız maç sırasında değil, ko- nuk takım Atatürk Havalimanı'na adım attığı andan, gittıği saate dek, her aşamada... Olaydan toplum olarak gerekli dersi çıkardığımızı sanmıyorum. Hâlâ yenilgimızi maçın hakemine bağlayanlar var. Oysa futboldan v e ızandan bir nebze nasibini almış olanlar, o maçın hakeminin hiç de bizim hakkımızı yemedıği- ni, hatta kımi oyuncularımızın hareketlerine pekâlâ san veya kırmızı kartlar çıkarabilecekken, hareketleri görmezden geldiğini fark etmişlerdır. Nesnel bakmayı bilenlerin bir bölümü, Tuncay'ın akınında verilen pe- naltı karannın bile tartışmaya açık olduğunu dile ge- tirdıler. Neyse, ağır bir ceza ıle noktalanacak olan ve yaptı- nmını bizirn kamuoyunun efendice kabulleneceğıni hiç sanmadığım olay gende kaldı. Ama bu haftadan başlayarak sahalarımızda meydana gelecek olan olaylar, geçmişten ders alıp almadığımızı gösterecek bîze. Futboldaki aşın milliyetçiliğimizin kendi içinde bir tutaıiılığı olmadığını da görmezden gelemeyiz. Türk futbolunun gittikçe gerilemesinden yakınan ve ulusal takımın daha büyük başanlara ulaşmasını isteyenler, bir yandan da kulüp takımlanndakı yabancı futbolcu kısıtlamasının önündekı tüm engellerin kaldınlmasın- da nedense hiç beis görmüyoriar. • • • Neyse, olayın hep kötü yanlanndan söz etmeye- yim de her pazar yapmaya çalıştığım gibi, ınsanın içi- ni açan şeyler bulmaya (Inan ki Türkiye'de bu son zamanlarda hiç de kolay olmuyor) çalışayım. Bir zamanlar ülkemizde futbol küçümsenir, hatta avamın merakı olan ayaktopu hor bile görülürdü. Bu davranış yine de birçok şairin, yazarın, ressamtn, müzisyenin, politikacının, bilim adamının hızlı bir ta- raftar ve koyu bir futbol tutkunu olmastnı engelleye- rnemıştir. Futbolun erkekler tarafından oynanıp seyredilen, değerlendirilen bir oyun olması olgusu da tarihe ka- nştı. Televizyon futbolu odalanmıza kadar soktu ve kadınlan da kendi sihirli dünyasının içine, oyuncu, se- yirci, hakem ve yorumcu olarak altverdi. Dogrusu futbol merakını ve taraftarlığı, ölçü kaçınl- rnadığı takdirde, bir zenginleşme olarak görüyorum. Yaşamı biteviyeiikten çıkaran her şey insanı zengin- leştirir. Baudelaire, nesir nazımlarının birinde "Sarhoş dunuz, en önemli şey bu, sarhoş olunuz! Şiirie, iç- Hyle, erdemle, ne ile dilersiniz onunla, ama samoş olunuz!" der. Biteviyeiikten de ister müzikle çıkın, is- ter şiirie, ister futbolla, fark etmez. Ama futbol merakı \e taraftartık tutkusu, ölçüsü kaçınca yaşamı zengin- leştirmeK insanı özgürleştirmek yerıne tutsak etmeye başlar. Bu yüzdendir ki ben karaıiı ama aynı zamanda ıımlı bir taraftanm ve futbol merakımm sınırlannı da yi belirtmeye çalışıyorum. Tabii Sevgili, bütün bunlan anlattıktan sonra, bu- jünkü maç için de "lyi oynayan kazansın!" dememi laklı olarak, bekl'ıyorsundur. Boşuna bektersin! llımlı dediysek, o kadar da değil. Ben yine can-ı gönülden "Cim bom bom!" çekiyor /e tabfı ki "Cimbom kazansın" diyorum. asirnnen@cumhuriyet.com.tr Armç'tan Roj TV eleştirisi • BARCELONA (AA) - TBMM Başkaru Bülent Arıaç. terorizmin tüm ülkeler tarafindan ortak tanırrunın yapılması gerektigini behrterek '"Tinkiye, PKK. terör örgütüyle mücadele ediyor, ama AB ülkelennden binsı bu örgûtün televizyon yaymına izin veriycr" dedi. Türkiye'yi Annç'm temsil ettiği 5. Avrupa-Akdeniz Parlamento Başkanlan Konferansı sona erdi. Konferansın 'Toplum, Kültür ve Medeaiyetler Arası Dıyalog' konulu son oturumunun başkaalığını yapan Annç, terör örgütünün televız> r on yayın.yapmasının fıkir özgürlügüyle bir ılgisinin bdunmadığını belirtti. • Hıber Merkezi - Atatürkçü Düşünce Deraeğı Beşilaş Şubesi ve CUMOK'lar tarafından "Tüiüye'nin Siyası-Ekonomik Sonmlan ve Çözüm Önerkri" konulu panel dûzenlenecek Beşiktaş'taki Akataı Kültür Merkezi'nde 15.00-17.00 saatleri arasnda gerçekleştırüecek ve Beşiktaş Belediye Başkmı Ismail Ünal'ın da katılacağı panele eski JandUrma Genel Komutanı E. Orgeneral Şener Eru5«ur, Prof. Dr. Nur Serter ve ekonomist Selim SOTTW| katüacak. Panelde Türkıye'deki siyasi gelişneler değerlendirilecek. SHP lideri Karayalçm Mersin'de düzenlenen mitingde AKP'nin tanm politikalannı eleştirdi 'Erdoğan,soğanıpazarlasın'• Tanm sorunlannm 1. Kalkınma Planı Dönemi'nden bu yana hiç değişmediğini belirten Karayalçın, tanm topraklannm hızla küçüldüğünü belirtti. Karayalçın, "AKP sanayide vahşi kapitalist, tanmda Stalinist" dedi. TARKANTEMUR MERSİN - Mersin'de parti- since düzenlenen "Üretici Mi- öngi''ne katüan SHP Genel Baş- karu Murat Karayalçın. Başba- kan Recep Ta\yip Erdoğan'a "Ülkevi pazartayacağma naren- riyeyi, mısın, soğanıpazarla" dı- ye seslendı. Metropol mıtıng alanında yak- laşık 3 bın kişıye seslenen Ka- rayalçın, sadece üreticilerin de- ğil dışlananlartn, ezilenlenn de SHP'ye omuz verdığıni söyledı. Karayalçın, "Çünkü biz muha- lefet partisiyiz. Biz iktidara da muhakfetin butarzına da muha- Kfız" dedi. Konuşması sık sık "Narenci- ye batıyor. hükümet yatıyor", "Soğanı alan yok, hükümetten bakan yok". "Hepimiz kardeşiz, buülkebizün" sloganlanyla ke- sılen Karayalçın, üretıcUenn so- nınlarla baş edemeyecek nokta- ya geldiğini belirtti. Narenciye- nin pazarlanabilmesi halinde 'Türkiye'nin yılda 1 milyar do- lar gelir elde edeceğine dikkat çe- ken Karayalçın. "Ama narenci- ye dahnda kahyor. Başbakan Er- doğan 'Olkeyi pazarhvorum" di- yordu. Sen ulkeyi pazaıiayacağı- na narencijeyi mısın. soğanı pa- zarla. Tanm ka>-naklan tanm dışı alanlara aktannyor. Bunun benzerini SovyeÜer Birliği'nde Stalın yapardL Evet, açıkça söy- lüyonım. AKP sanayide vahşi kapitalist,tanmda Staünist 1 ' dedi 3 BİN KİŞtYE SESLENDİ - Mersm, Metropol miting alanında yaklaşık 3 bin kişHe seslenen SHP li- deri Murat Karayalçm. AKP'nin ilgisizliği nedeniyle üreticilerin sorunlaria başedemez hale geldiğini söyledi. Mitinge.Kara>alçm'm eşiNeşe Karayalçın, SHP GenelBaşkan Yardımcılan £no>- Bulut, Hak- kı Akahn ve Mustafa Sayar ile Genel Sekreter Ahmet Güryiiz Ketenci de katıkh. Etkinlik, bugün Mer- sin Şoförier ve Otomobilcüer Odası'nda yapılacak olan "Üretki Kunıltajı" ik sona erecek. Çiftçilerin getirdıği bu- kasa portakal KarayaLçın'ın konuş- tuğu kürsünün önüne konulurken partilıler Karayalçın'a bir kasket armağan ettiler. 'Tanm ulemalanyla buluşma' •'Önemli olan kasketi giyin- mek değiLbir inancL, bir felsefe- yi yaşamak" diyen Karayalçın, "tarunın ulemalan" olarak ısim- lendirdiği bilım uısanlanyla kas- ketli çiftçilerin, partisince bu- gün dûzenlenecek Üretici Ku- rultayı'nda bir aıaya gelerek ta- nmm çıkış yollanm arayacağı- nı söyledi. Türkiye'nin tanm sorunlan ile köyün ve köylünün sorunla- nnın 1. Kalkınma Plan DÖne- mı'nden bu yana hiç değişme- diğini anlatan Karayalçın, şun- ları söyledi: "Türkiye tanmı Cumhuriyet boyunca temel so- nınlannı çözemedi. Tabii ki da- ha fazlaüretinnar, daha fazia ge- lir yaratümakta. daha çok girdi kuİlanılmakta. Bunlar doğru. Önemli olan tanmın temel so- runlannm \illardan bu yana çö- zukmemiş olarak kalmasıdır" Karayalçuı, toplam 21 milyon hektarlık tarımsal alan bulundu- ğunu, bunun üçte ikisine de\ let üretme çiftliklerinin sahıp oldu- ğunu belirterek sorunlann çö- zümünde bunun çıkış noktası olarak değerlendmlebıleceğine işaret etti. 'Devletin derini olmaz' Murat Karayalçın, "Bir za- manlar başbakanhk yapanlar derin devletin variığından söz ediyorlar. tktidarday ken kont- gerillay% derin de\1eti unutan- lar,ikn'dardanuzaklaşmca derin de\1eti haOrnyorlar. SHP, devle- tin de cemaatkrin de derirüiği- ni kabul etmez. Devietin derini olamaz" dedi. 1 X . Milupa'nın vazgeçilmez önceliği bebeklerimizin Si sağlıklı ve güvenle beslenmesidir. Son günlerde bazı basın organlannda, yurtdışındaki tetra ambalajlı *"• ^ ürünlerle ilgili haberler yer almaktadır. Bu haberlerle ilgili olarak anneleri doğru bilgilendirmenin görevimiz olduğuna inanıyoruz. Milupa Bebek Marnalan'nın Türkiye'de satılan tetra ambalajlı hiçbir ürünü bulunmamaktadır. Dolayısıyla annelerimiz bütün Milupa ürünlerini, bebeklerinin beslenmesinde gönül rahatlığıyla kullanabilirler. Her türtü sorunuz ve detaylı bilgi için 0800 211 7050 no.lu ücretsiz Anne Danışma Hattı'mızdaki doktorlanmızı ve beslenme uzmanlanmızı arayabilirsiniz. milupa "Annelerin Yanında" HUKUK DEVLETIPANELÎ 'AÎHMkararlanna uymakzorundayızy tstanbul Haber Servi- si - tstanbul Ünıversıte- si Mezunlar Derneği'nin düzenlediğı "Hukuk Devieti" panelinde konu- şan Currihunyet Vakfı 2. Başkanı Alev Coşkun, Meclis'te çoğunluk sağ- lamış bir paninin, buna dayanarak her ıstediğinı yapamayacağını belirte- rek -Çoğunluk diktasu diktalann en korkuncu- durw dedi. Beşiktaş Belediyesı Or- taköy KültürMerkezi'nde düzenlenen panelın yö- netıcıliğini yapan Alev Coşkun, "Sayı olarak Mechs'teçoğunluk sağla- mış bir parti, buna daya- narakher istediğini>-apa- maz. Çoğunluk diktasu diktalann en korkuncu- dur. Demokrasflerde ço- ğunluk egemenüği değfl. çoğukuluk ilkesi yaşama geçiriünehdir" dıye ko- nuştu. Kültür Ünıversıte- si Hukuk Fakültesi De- kanı Prof. Dr. Tayfun Ak- gûner de hukuk devletı idealine ulaşmanın kolay olmadığını vurgulayarak "Türkiye, yaptığı anlaş- maiarlaAİHMkararlan- nın bağlayıcuığını taah- hüt etmiştir. Ancak, bazı siy^sikr AtHM kararla- nnı dikkate ahnakzorun- da değflmişiz gibi kamu- o> unu yanımcı açıklama- larda bulunuyorlar. Av- rupaİnsanHaidan sözleş- mesinin46.maddesinegö- re,AÜTM'nin verdiğika- rananuygıdamakzorun- dedi. IR NOKTASI /OUl ÇALIŞLAR SHP'ninMersinMitingi Sosyal Demokrat Halk Partisi (SHP) ilk kıtlesel mitingini Mer- sin'de yaptı diyebılıriz. "Üretici Mitingi" adı ve- rilen miting, bir üretici kurultayı projesinden doğmuştu. SHP, bu ey- lül ayından başlayarak bir dizi kurultay progra- mının ikincısinı Mer- sin'de yapmaya karar vennce, Mersinlı SHP'li- ler kurultay öncesi bir de miting yapmayı önermişlerdi. Mersin'de, Şemdin- li'de ortaya çıkan ka- ranlık ilişkilerin ardından yapılan protesto göste- rileri sırasında Murat Demir isimli bir genç öldürülmüştü. Mersinli- ler, Demir'in polisin açtı- ğı ateş sonucu öldüğü- nü söyledıler. Işte böyle gergin bir ortama denk gelmişti miting. Buna rağmen canlı ve kalaba- lık bir kitle, Mersin'in Metropol Meydanı'na toplanmıştı. Bu ortam- da 5 bin kişilik bir k'rtle- nin toplanmasının ba- şarı olduğu konusunda herkes hemfikirdi. • • • SHP mitinge iyi ha- zırlanmıştı. Parti yöneti- mı ve parttnin milletve- killerı günlerdir Mer- sin'de halkı mitinge ça- ğıran çalışmalar yap- mışlardı. Bu miting sı- rasında yıllardır görme- diğim 68'li arkadaşları- mın bir kısmını da SHP saflannda gördüm. Es- ki FKF Genel Sekreteri Doktor Ruhi Koç, FKF yöneticilerinden Nâzım Yazar, Hacettepe Dev- Genç'ten Uğur Cela- sun, ODTÜ'lü llker Yıl- dırım bir şeyler yap- mak için eski canlılıkla- nnı koruyoriardı. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, eski bakanlardan Nihat Matkap, Mustafa Kul, Bahattin Alagöz, Mehmet Gülcegün, miUetvekilleri Ahmet Güryüz Ketenci, Mus- tafa Sayar, Hakkı Aka- lın ve Mersin milletvekili Ersoy Bulut meydan- daydılar. Murat Karayal- çın, konuşmasının ağır- lığını AKP'ye bir seçe- nek oluşturmak üzerine kurdu. CHP'nın AKP'ye muhalefet edemediğini. bu nedenle bir umut ya- ratamadığını belirtti. • • • "Devletin derini o/- maz. Ne derin devletı kabul ederiz, ne de de- rin cemaat/. Devletin dehnlerıne sinmiş ka- ranlık ilişkileri temızle- mek için biz vanz" dedi. SHP mitingi önemliydi. Neden önemliydi? Çün- kü CHP'den umudunu kesenlerin, değişen ül- kemizin ve dünyanın ih- tiyaçlarına cevap vere- cek özgürlükçü bir sol partiye ihtiyaç duyanla- nn, arayış içinde olanla- rın bir adrese ihtiyacı vardı. Işte SHP böyle bir ihtiyaca cevap için derlenıp toparlanmaya, solda yeni bir seçenek yaratmaya çalışıyordu. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ve Genel Başkan Yardım- cısı llhan Göğüş'e, "Nedir sizin farkınız" di- ye sordum. Iki farktan söz ettiler: Birincısi parti içi demokrasi, ikincisi ise ülkenin temel konu- larında uzlaşmacı bir demokratik yaklaşımdı. Partinin genel başkanı bu görevi en fazla 7 se- ne yapabılirdi. Başba- kan olsa bile 7 seneyi doldurunca genel baş- kanlıktan ayrılacaktı. Genel başkanı bütün parti üyeleri seçecekti. Siyasi farklılıklannı ise şöyle açıkladılar. Biz Kıbns konusunun banş- çı çözümü için Annan Planı'nı destekledik. Kürt sorununun banşçı çözümünden yana bir tavrımız bulunuyor. Şid- deti nereden gelirse gelsin kesinlikle redde- dıyoruz. özgürlük ve demokrasi temelinde bir çoğulculuktan yana- yız. Kürt kimliğinin ka- bulünü çoğulculuğun bir parçası olarak görü- yoruz. özelleştirme konu- sunda, toptan karşı ol- mayı da toptan kabul etmeyi de anlamlı bul- muyoruz. örneğin TÜP- FtAŞ'ın özelleştirilmesi- ne karşı çıktık. öte yan- dan birçok anlamsız devlet işletmesinin özelleştirilmesine de destek verdik. • • • Peki SHP bir seçenek olabilir miydi? SHP yö- neticileri bu soruya şu cevabı verdiler: Ülkenin 65 ilinde ve 350'ye ya- kın ilçesinde örgütlü- yüz. Seçimlere katılms hakkımız var. Tecrübel bir yönetici kadromuz bir parti için olmazsa ol maz denilen maddi im kânlanmız var. Dört mil letvekilimiz nedeniyl bütçeden para hakkır kazandık. Maliye Ba kanlığı'nm hakkımı; vermek istememe! üzerine açtığımız dava kazandık. Yani sonu olarak burası ayaki duran bir sol parti. Eğ bir arayış içine girih cekse, adresi gösteı yoruz, solcuları yeni I umut için burada to lanmaya çağırıyoruz. SHP mitinginde canlı hava etkileyiciy Bugün de "üretici k rultayı" ıle çalışma sürecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle