23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 KASIM 2005 CUMA HABERLER DUNYADABUGUN CHP'de kurultay tartışmalan hızlandı. Sangülcülerin protesto ettiği kurultaya 'silahsız gelin' çağnsı yapıldı ALt StRMEN TÜPkiye 2005 Şemdinlı olaylannın üstundeki sır perdesı tam ola- rak aralanmış değıldir. Hıç kuşku yok kı, yargı bu olayın üstüne gttmelı ve soruşturmayı sonuna kadar sürdümneli, hıç gözünü kırpmadan, sorumlulan orta- ya çıkarmalıdır. Devletın yüksek çıkarian, ülkenin bölünmezlığı gı- bı ilkeleri ılen surerek devlet gücıinu kullananların yasa dışı orgutlenmeterine veya eylemlerine goz yu- mulmamalıdır. Unutulmaması gereken olay, devletın gücünu el- lerinde tutanlann terör veya bölücülükle mücadele gerekçesiyle yasadışı yollara sapmalan halinde or- taya çıkacak sonucun, herhangi bir teror örgütünün yapabıleceğı yıkımdan çok daha vahım olacağı, çok daha fazla tahnbat yapacağıdır. Arkadaşımız Prof. Dr. Emre Kongar NTV'de Mehmet Barias ile birlıkte yaptıklan "Yorum Farkı" programında bu olgunun ıç ve dış örneklerıni ve verdıği kötü sonuçlan sıraladı. Tekrariamaya gerek yok. Ancak Şemdınli'deki kıvılcımın hemen ardından orada ve Hakkâri'de meydana gelen olaylar, bölucü terör örgutü ıle yandaşlannın yenı bir aşamaya var- dıklannı, olaylan eylemlı bir kalkışmaya, bır halk ha- reketıne dönuştürmenın eşiğıni aşmak uzere olduk- lannı gostermektedır. Terör konuları uzmanı, Bahçeşehir Üniversıtesi öğretım üyesı ve yazar Ercan Çrttioğlu, öncekı gun yaptığı bir televızyon programında, Şemdinlı olayla- nnın on beş dakıka sonra Roj TV tarafından aynntı- lartyla yansttılmasına dikkati çekıyor ve gazetecılere soruyordu: - Siz gazeteci olarak daha ıvi bilirsınız, önceden hazırlanmış btr tezgâh olmasa böyle bır şey müm- kün olabilır mi? • • • Hakkâri Valisi Erdoğan Gürbüz ün açıklamaları tee son derecede endişe vencı. Sayın Gürbüz, guvenlık güçlennin gostencılerin üstüne ateş açmamak için ellerinden geleni yaptık- lannı, ama silahlı olan karşı tarafın, ateş açılmasını sağlamak içın tahriklennı sürdürduğünu, linç girişi- minde bulunduğunu, amacın halka ateş açılmasının sağlamak olduğunu söylüyor. Kışkırtmalann Şemdinlı ve Hakkân ıle sınırlı kal- mayarak yurdJh oteki bölgeterine de sıçratılması ctesılığı ise son derecede güçlü. Yapılmak ıstenen, yerel olarak guvenlık güçlennin halka ateş açması ve katliam goruntusü oluşturul- ması, yurt çapında da bır Kurt-Türk gergınlıği ve mümkunse çatışması yaratılmasıdır. Boyle bır sonuçtan kımsenın yararı olmayacağı açıktır. Ama terör örgutünun çarptk mantığı olayı bu biçimde algılamamakta, olası bır çatışmayı kendi çı- karlanna uygun bulmaktadır. GeTışmelerin şaşırtıcı bir yonü yoktur ve konunun uzmanlan, yenı stratejıyi önceden saptamışlar, ka- muoyunu ve ozellıkle de yetkılilen durumdan haber- dar etmişlerdi Kısacası, terör olaylannın başlangıcından bugune, çatışmanın dorukta olduğu donemlerde bile rastlan- madığı ölçüde büyük bır tehlike ile karşı karşıyadır Türkiye. • • • Ülke böylesıne buyuk bır tehlike ile karşı karşıya bulunurken sıyası iktidar, turban sorunuyla ılgılen- mekte, Başbakan, kamu alanında dınsel simgelenn yen olup olmadığı konusunda ulemanın fetva ver- mesı gerektığını soylemekte, ıktıdan oiuşturanlar, rü- yalanna gıren şeyhın taleplerini dilekçeyle devlet ka- tına ıletmekte, ulemadan addedılenlenn arasından çıkan bın, köpek gıren eve melek gırmedığı safsata- sjyla kamuoyu önüne fırlamakta, helal gıda tuzuğü hazırlıklan ileriemekte, kısacası Türkiye aklın alma- yacağı bir karanlığın egemenliğıne doğru kaydınl- maktadır. Kamuoyu yapay tartışmalaria işgal edilmekte, An- kara'dakı sıyası ıktıdar ıse zamanını esas sorunlann çozümü yenne bu tartışmalara ayırmaktadır. Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan Şemdinlı ve Hakkân olaylannın cıddiyetını acaba kavramış mıdır? Kamuoyuna verdiği gorüntü bu soruya olumlu ya- nıt vermemizı güçleştiriyor. Başbakan Türkiye'nin biriiğınin, üniter yaptsının ciddi tehdit altında olduğu bir donemde, bölünmeyi öntemek, aynlıkçılığı sındir- mek yenne, halkı türban konusunda yenı aynlığa ıte- cek gınşımlen yeğlemektedir. Bu iktidann rejımı yıkmadan çözmesine olanak isulunmayan türban konusu, toplumu hem rahatsız etmekte hem de bölmektedır. Ama Başbakan bu gerçeği görmemekte diren- mekte, bölünmeyi önlerrîek yerine yenı bölünmeler oluşturacak gınşımlerini yoğunlaştırmaktadır. 2005 Türkıye'sı buyük tehlıkelerle karşı karşıyadır. Tehlıkelerin onem sıralamasında ıse Başbakan'ın tu- tumu bınnci sırayı almaktadtr. asirmen@cumhuriyetcom.tr INSAN HAKLARIÎZLEME KOMÎTESÎ Ordu 9 da beş çocuğa işkence iddiosı Haber Merkezi - In- san Haklan îzleme Ko- mitesı (Human Rıghts Watch), Dışişleri Baka- nı Abdullah Gül'e bır mektup yazarak Ordu'da beş çocuğa işkence ya- püdığıru öne surdü. Or- güt, çocuklann polisler- ce çıplak bırakıldığı, te- cavüz etmekle tehdit edıldiği ıddıalanna yer verdı. Merkezi New York'ta olan örgüt. Abdullah Göle gönderdığı mek- tupta, Ordu'da 17 yaşm- dakı EJJ, 16 yaşuıdakı N.Ç. ve 16 yaşındakı MJC adh çocuklann bır yaralama olayına kanş- tıklan gerekçesıyle gö- zaltina alındıklan kayde- dıldi. Aynı polıslenn başka bır olay ıle ılgilı olarak aynı bölgede 15 ve 18 yaşındakı iki ço- cuğu daha gözaltına al- dıklan behrtılen mek- tuptabeş çocuğun pohs tarafından dövüldüğü öne süriildü. Söz konusu çocukla- nn çıplak bırakıldığı, cınsel tacıze uğradıkla- n ve tecavüzle tehdit edüdikleri ıddia edılen mektupta çocuklann üçünün kontrol ıçuı has- taneye götürülmedıği, aılelenne bılgi ventaıe- diğı, a\r ukatla görüşme- lerine ızın verilmediğı iddialan da yer aldı Mektupta E.B.,NÇ ve M.K 'nın serbest bıra- kıldıktan sonra Ordu Devlet Hastanesı'nden rapor aldıklan, raporla- nn çocuklannkötü mu- amele iddıalannı doğ- ruladığı vurgulandı Muhalifler katJmıyorANKARA (CumhuriyetBürosu)- CHP'de Şışh Beledıye Başkanı Mus- tafa SangüTu desteklediklen ıçın "kmatnacezas" \enlen Istanbul Mıl- letvekılı HasanAyduı ve Ankara Mıl- letvekılı Mehmet Tomanbay, "di- kenkriyle biıükte güllerinin de yok edfldiğînr savunduklan 31 Olağan Kurultay 'a katılmayacaklannı açık- ladılar. CHP'nın cumartesı ve pazar günü Atatürk Spor Salonu'nda yapılacak 31 Olağan Kurultay'ına Sangülcü mılletvekıllennden protesto geldı Yüksek Dısıphn Kurulutarafindan kı- nama cezası venldıği ıçın l yıl sürey- le "parti organlanna seçflme" yetkı- sı bulunmayan \ e delege bstelennden • Mustafa Sangül'e destek verdıklen ıçın kınama cezası alan Hasan Aydın ve Mehmet Tomanbay antıdemokratık bulduklan kongreye katılmayacaklanru açıkladılar. Kurultay hazırlık çalışmalannı yürüten genel meTkez ıse son kurultayda yaşananlann ardından guvenlık önlemlerını arttırma karan aldı. çıkanlan mıUetvekıllen, partı yöne-* tınunı "kendfleriyle baş başa bırak- ma" karan aldı Tomanbay, Aydın ve eskı Adıyaman Mılletvekılı Celal Topkan TBMM'de basın toplantısı düzenleyerek kunıltaya katılmama gerekçelerinı açıkladılar Kurultay sürecuun, tümüyle *ya- sadışıve antidemokratikbir şeküde" gerçekleştığını kaydeden Tomanbay, "Bunedenk\-apüacakkurulta\ daya- sal değOdirve antidemokratiktir. Hal- kınuz bunlan bildiği için bu kurulta- ymnzaflgiduymamakta,SayınGenel Başkan ve yönetimini kendi başına tHrakmaktadır'* dedı. Partıye son 4 ayda 67 bın "yığma" üye ahndığını, bazı d ve ılçe kongrelennın "kâğıtüze- rinde" yapıldığını sa\r unan Toman- bay, şu gorüşlen dıle getırdı. "Tü- zük kurultayı talebini Genel Mer- kez'e Uetmekle görevii olan ben. Ay- dın ve Topkan'ın kurulta> delegelik- kri bile ellerinden ahnmışor. 30 dola- yında fl başkanı ve 300 dolayında il- çe başkanı ve \ önefimleri tasfiye edü- miştir. Bu kurultay, dikenlerryie bir- liktegüllerinin de yokedildiğibir ku- rultay olarak tarihte yerini alacaktir. Böylesine karanlık bir dönemde, bir yundan partinıîze en ufak bir olum- suziuk görüntüsü vermemek, Sayın Genel Başkan ve yönetimine bir mu- halefetgerekçe» oluşturmamakiçin, öt£>-andandabütünderm)kratikhak- lannuzm etimizden alınması nede- nryle derin bir üzüntü içinde bu anti- demokratik ve meşru olmayan ku- rultaya katılnıa>acağız.'" Tomanbay, CHP'den ıstıfalannın soz konusu ol- madığını söyledı Genel merkez yonetımı de kurultay- la ılgilı hazırlıklannı sürdürüyor Son olağanüstu kurultayda partıden ayn- lan Şanlıurfa Mılletveküı luranTüy- süz'ün Dıvan Başkanı'na sılah çekme- sı gıbı kötü göruntüler yaşayan CHP, bu kez ışı sıkı tutma karan aldı. URULTAYA MEKTUP 'CHP, sol geçmişinden koptu 9 tstanbul Haber Servia - "CHP'de ve Türki>e'de Değişim PUtformu", CHP'nın 31 Olağan Kurultayı öncesı CHP yönetimini demokratık olmamakla eleştırdı Platformun Istanbul Teknık Ünıversıtesı (İTÜ) Maçka Sosyal Tesıslen'nde öncekı gun dü- zenledığı toplantıda, CHP'nın sol geçmişinden ta- mamen kopmaya başladığı belırtıldı. "Örgûtün CHP yönetimine ikinci san karö" gösterdığı belırtı- len bıldınde. Deniz Bavkal yonetımının, "emekten, emekçklen, üretimden uzak, mahcupbir solyaratma çabası 71 ıçıne gırdığı uyansında bulunuldu Bıldın- de, Turkıye'nın, geleceğe ılışkın beklentılennın en yüksek olduğu sıyasal oluşumun CHP olmasına kar- şın "yönetnnin tutumu nede- nh le beklentilerin umutsuziu- ğa dönüştüğü" eleştınsıne yer venlırken kunıltay sonrası yönetıme gelmesı beklenen "Baviöd etdbinin", başansız- lığın tartışmasız sonımlusu olacağına dıkkat çekildı Bıl- dinde, CHP'nın yenıden ıktı- dar partısi olabilmesı ıçın şu uyanlarda bulunuldu. ^ Tuzuk, çağdaş sosyal de- mokrat partılerde olduğu gıbı demokratikleştinlmehdır i/ Yenı bır sol program ve seçım bıldırgesı ıle sonuçla- nacak u ilk hedefkrbeyanna- mesi n hazırlanmalıdır. • Ilk hedefler beyanna- mesı "seçilmekten başka bir amaa ornıav^n" kad- royla hazırlanmamah. Ku- rultayda, örgütte ve ülkede heyecan ve dınamızm ya- ratacak, parhyı ıktıdara ge- İĞNELİ FIRÇA ZAFERTEMOÇtN W& HM&fl ÇATIŞMA UZLAŞMA Sılahla gehneyin uyansı.- CHP Genel Sekreten ÖnderSav ım- zasıyla bütun orgütlere gondenlen genelgede, kurultay salonuna gınle- cek tunukelenn sabah 07 30'dan ıtı- baren açık tutulacağma, tumıkelere gehneden once emnıyet göre\hlen- run sılah araması yapacağına ışaret edıldı Bu nedenle kurultaya sılahla gehnmemesı uyansında bulunan Sav, emnıyet gorev lılenyle yersız tarnşma- lara gınlmemesıru ıstedı Sav, bukurahn sadece de- legelere yonelık değıl, mılletvekıllen ve dığer doğal delegelerle onur üyelen ıçın de geçerh ol- duğunu vurguladı. Geçen son ıkı olağa- nüstu kurultaydan sonra genış katılımh bır kurul- tay planlayan CHP, dele- geler ıçın de 15 otelle anlaştı Partı yonetımı, delegeler ve onur üyele- n dışında hıçbır delege eşi ya da yakını, ıl-ılçe yönetıcısı, belde ve ılçe belediye başkanı \e be- raber getıreceklerı ko- nuklann, konaklama uc- retını karşılamayacak. Sav genelgesınde. ko- naklamanın sadece yat- ma ucretını ıçerdığını, bu konuda otel yönetım- lenne tahmat venldığını belırtırken bu nedenle uzucu, CHP'ye yakışma- yan tartışmalara neden olunmamasmı da ıstedı • CHP'de ve Türkiye'de Değişim Platforrmı, "CHP Kurultayına Mektup" başlığıyla yayımladığı bildiride, CHP yönetimine "emekten, üretimden uzak, mahcup bir sol yaratma çabası içinde olduğu" uyansında bulundu. Baykal, Ekim 2006'da seçim istiyor Kurultaym ardından toplanacak ilk MYK'de genel seçime ilişkin komisyonlar kurmayı planlayan genel merkezin hedefi sandığa gitmeyen seçmenleri kazanmak AYŞE SXWs tırecek yenı yönetim kadrolan görev almalı ^BuyrukladeğüMıukukla' Demokrası ve Hukuk Platformu adına gazete- mıze değerlendırme yapan AK Ozcan da, CHP'ye emek vermemış kışılenn partıde yönetıcı olduğu- nu, demokratık bır tüzükten yoksun olduğunu be- lırterek "Kıırultayiar, bu> rukla değiL hukukla; >ıım- rukla değfl, tüzükle kazanıhnab'' dedı Alı Ozcan, demokratık ohnayan bır tüzükle gınlen kurultay- dan, CHP'nın geleceğıne umutla bakacak bır sonuç çıkmayacağının altını çızdı. Tüzüğün demokratıkleşnrdmesı, özgur örgüt üyelennın kendi nadelen ıle kendı- lerini temsil edecek kişılen seçmesı gerek- tığını \Tirgulayan Özcan, CHP'nın her geçen gun daha da "sağa ka>dığı" ve sığ bu- sıyaset anlayışı ıçine gırdığı eleştınsınde bulundu ANKARA - CHP lı- den Deniz Ba> kal. "tk- tidara Yüriiyüş Kurulta- >ı" olarak adlandırdığı 31 Olağan Kurultay'da ıste- diğı erken seçım tanhinı de ılk kez ılan edecek. Erken seçım ıçın "Ekm 2006" tanhmı önere- cek olan Baykal, ku- rultaydan sonrakı ilk Merkez Yönetim Kurulu toplantı- suıda da "'seçiıne hazffhk" ıçın ko- mısyonlar kur- durarak dugmeye basacak CHP hden Deniz Baykal, partısı- nuı hafta sonu Atatürk Spor Salonu'nda yapı- lacak 31 Olağan Ku- rultay'uıda bütün yurt- taşlara "laik. demokra- tik Cumhuri>ele sahip çıkma" çağnsı yapacak. AKP'nin yarattığı yıkamı anlatacak Konuşmasında genel seçımlenn Mayıs 2007'dekı cumhur- başkanlığı seçımınden ön- ce yapıhnası ıstemını gerek- çeleriyle anlatacak olan Bay- kal, bunun ıçın "Ekim 2006'da erken seçim" çağn- smda bulunacak. Baykal, konuşmasında AKP hükü- metının, ekonomık, sıyasal alanda Türkiye'de yol açtı- ğı yıkımlan aynntılı olarak değerlendınrken partı ıçıne yönelık mesajlar da vere- cek CHP'nın malı durumu- nu da değerlendirecek olan Baykal, goreve geldığınde 200 milyar lu"a borçla dev- raldığı partıyı borçlardan kurtardıklan gıbı, tüm or- güt bınalannı satm alacak güce ulaşarak "ekonomik bağımsıznğını kazandırdık- lanna" da vurgu yapacak. Baykal, kurultay konuşma- sında "CHP'yi kendi içinde kavgaetmekten. dışanya dö- nük poBtika y-apamayan par- ti göriintüsünden kurtardık- lan" mesajını da \erecek İlk hedef küskünler Baykal, kurultaydan son- ra yapılacak ılk Merkez Yo- netun Kurulu toplanüsında da seçım çalışmalan ıçın düğmeye basacak. Sandığa gitmeyen "küskûn" seçme- nı kazanmaya donük seçım stratejısı yürütecek olan CHP yonetımı. kurultaydan he- men sonra "seçime haarlık komis\ - onlan 1 ' oluşturacak Bu çerçevede, seçım bıl- dırgesı hazırlanması, mıl- letvekılı seçılme sıstemının belu"lenmesı, sandık kurul- lannda göre\ yapacaklann eğıtılmesı, seçime katılma- yan seçmenlenn behrlen- mesı ve seçım propaganda- sının yürutülmesıne dönuk ayn ayn komisyonlar oluş- turulacak. Fotoğraflar bile hazır CHP yönetvmının seçım propagandası ıçın bır şırket- le anlaştığı, bu çerçevede Baykal'ın seçım propagan- dalannda kullanacağı fotoğ- raflann da tstanbul'da çe- kıldığı öğrenıldı Bu arada CHP Partı Mec- lisı'mn kurultaya sunacağı 520 sayfahk "Çahşma Ra- poru" da tamamlandı İlk 261 sayfahk bölümünde ıç, dış, ekonomık ve sıyası ve sosyal gelışmelenn değer- lendınldığı raporun 64 say- fahk bolumu de partı örgu- tu \e üyeler ıle yerel seçım- lenn değerlendınhnesıne ay- nldı Baykal'ın çeşitlı zamanlar- da yaptığı konuşmalara da aynntılı olarak yer venlen raporda aynca kurultay de- lege lıstesı, CHP'nın Anaya- sa Mahkemesı'ne açtığı ip- tal davalan da bulunuyor. 'AKP tesBmiyetçi' Raporda AKP ıktıdan dö- nemınde, toplum kesımle- rının ekonomık yonden mağdur edıldiği, Cumhuri- yetın kazanımlarmın yok edıldiği belırtılırken dış po- lıtıkada da "tesBmiyetçi po- fitika" ızlendığı vurgulan- dı CHP'nın AB konusunda Tam üyeliğe evet, özel sta- tüjıe hayır" anlayışuıı surdu- receğı kaydedılen raporda, AKP ıktıdan donemınde Türkiye'nin "kmnızı çizgj-^ lerinin nasıl aşındıgı"na da örneklenyle yer venldı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyetcom.tr Biz gazeteciler günlük olaylann esi- ri gibiyız. Bır olay patlak verdığinde, henuz daha ne olduğu tam anlaşıla- madan bile, gelışmeleri kamuoyuna, okuyucuya anında aktarmak, çoğu zaman yorumlamak durumunda kalı- rız. Gazetecilık tıtızlığıyle, "atlama- mak", diğer meslektaşlanmız tarafın- dan "yaya" bırakılmamak için acele etmek zoaındayız. Işte bu acele, bır- çok sorunu da beraberınde getirir. Bazen eksik, bazen yanlış haberler yazdığımız, yorumlar yaptığımız okır. Sorun yalnızca aceleyle sınırlı değil. Türkiye, çatışması ve genlimi yüksek bir ülke. 35 bin insanımızı yıtırdığimiz "düşük yoğunluktu savaş" yakın tan- himizin bir parçası. Böyle dönemler- de sılahlar konuşur, silahlılann gücü artar. Savaş ve çatışma ortamı, her türiu insanı ve ahlaki kaygılan da ezer geçer. Gazeteciler içın en zor dönemler böyle donemlerdir. Gerçeği yazmak- la, "devletın âlı menfaatlan" arasında sıkışıp kaldığımız olur. Silahlı örgutle Ertuğrul Özkök'ün Özeleştirisi devlet arasında kalanlarımız daha çok yöre gazetecılerıdir. Işte bu or- tam, bizlerı zor durumlarda bırakır. Geçmışe dönüp baktığımcda, "keşke yapmasaydık", "keşke öyle deme- seydik" dedığımız şeyler yaşanz. .. * * * Ertuğrul Özkök'ün salı günkü Hürriyet gazetesınde yayımlanan ma- kalesinı okurken ışte bu duygular ıçı- ne gırdim. "Andıç" olayından söz ediyorum. Şemdin Sakık yakalan- mıştı. O henüz sorgulanıyordu ve tam o gunlerde iki buyük gazetemızin manşetlenne "Sakık ın ıfadesı" adı al- tında birtakim habeıier gırdı Bu ha- berterde bazı gazeteci meslektaşlan- mız ağır töhmet altında bırakılıyor, he- def gösterilıyordu. Üstelık bu meslektaşlarımızın ıkisi de haberlen yayımlayan gazetenın bi- risınde çalışıyonardı. O gazeteciler ış- ten atıldılar. Gunlerce olüm korkusu içinde yaşadılar Bu haberde hedef göstenlenlerden Akm Birdal, vuruldu ve gunlerce komada kaldıktan sonra, sakat şekılde yaşama döndu ••• Ben bu "Andıç" olayını köşeme bırkaç kez getırdım. Gazete yönetıcısı meslektaşlanmın sorumluluğuna dık- kat çektım. Ertuğrul özkok, salı gun- kü yazısında bu konuyu da ele alan bır yazı yazdı ve şunları söyledı. "...benım geçmişımde, kötû bır "An- dıç' tecrübesı var Bır haber şehvetı uğruna, Türkiye'nin çok değerlı iki gazetecısme büyük kötüiük yapmış- tım. Ama zaman bu arkadaşlanmıza çalıştı. Şimdı her ikisi de başlan dık, gazetecıliklerinı yapmaya devam edı- yoriar. O dikkatsızltğın utancı ıse bız- lerin uzennde kaldı" Ertuğrul Özkok'u cesur tutumu ne- denıyle kutluyorum. Gazetecılere or- nek olacak bır özeleştın yaptı. Bu tur- den yazılar bızım meslekte pek ola- ğan değıldir. Genellıkle meslektaşlan- mız, emekli olunca ya da gazete de- ğiştınnce bu tur "gerçeklen" dıle ge- tırmeyi tercih ederler. Ertuğrul, Türki- ye'nin en etkın gazetesının başınday- ken bu yazıyı yazdı. Bu yuzden tutu- munun daha da onemlı olduğu ınan- cındayım. • • • Ertuğrul özkök'ün tutumunun etik açıdan ornek olmasının ötesınde, ge- lecek ıçın de önemı var. Çunku, Tür- kiye'de bu tur olaylar hâlâ süruyor. Nitekım kendısı de Van Yüzüncu Yıl Ünıversıtesı Rektörü'nün tutuklanma- sına neden olan gelışmelenn bir par- çası sayılan bır raporu neden yayım- lamadıklarını açıklamak amacıyla geçmışe dıkkat çekmek gereğını duy- muştu. Raporun Van Jandarma Komutan- lığı başlığıyla önlenne geldığını ve ya- yımlamadıklannı belırtıyor ve nedenıni şöyle açıklıyor "Dedığim gıbi, geç~ mışte ağzımız çok yandığı ıçın bu ha- ben vermedık. Bu raporda Rektör'ün ünıversıtede PKK yanlısı örgütlen- meye ızın verdıği anlatılıyordu." ••• Şemdinlı sonrası ortaya çıkan olay- lar, yıne bır"Andıç"\ tetıkleyebılir. Da- ha açıkçası, devletın bazı kurumları, yıne saptıncı "servisler" yapabılırier. Hatta bence şu anda yaptıklanna iliş- kin "denn" şupheler taşıyan haberler ortalıkta dolaşıyor Ertuğrul özkök'ün özeleştirisi, ga- zetecılik tarihı açısından önemh ve olumlu bır örnektır. Bizlere çok acılara mal olmuş, böyle haberler yakın tan- himızde çokça yayırplandı. Bırçoğu- muzun bu haberlerın oluşmasında sorumlulukları bulunuyor. Belki de ılk kez bu kadar etkıli pozısyondaki biı meslektaşımız, örnek bır davranış gostenyor Bu davranışın gazetecilıf derslerınde anlatılmasını önenyorurr ve kendısını de yenıden kutluyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle