24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKA9M 2005ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA JV U I_j J. U JA. kulturfö cumhuriyet.com.tr 15 4LLEGR0 EVtN tLYASOĞLl] îstanbul'unzenginleşenkonserleriİstanbuıl Devlet Senfoni Or- t«estrası, buyıl 28-29 Ekim konser- e?mu yapmadı. Gazetetnize gelen m«ktuplarda okurlanmız,bu konu- / s dikkat çektiler. Geçen yıllarda d a AKM'de tören yapmak isteyen devlet büyükleri tarafından son da- kilada komserlerin iptal edildiğini arnımsıyonım. Bu yıl da ÎDSO yö- netimi val iliktahsismi önceden öğ- rernipbu haftaya hiç konser koyma- rmış. tyı de. orkestra koskoca Istan- bul'da bır başka konser yeri bula- mvaz mıyda? Orneğin bir üniversite k»mpusunsda öğrencilerin de katıla- csığı. marş-lar. valsler, polkalar gibi popüler yapıtlardan örülmüş, neşe- h bırkonser verebılirdi! Bu hafUaki İDSO konserini or- kestranın eski dostu lonescu Gala- ti yönetti. Doğrusu cesaretle seçil- mtiş bir programdı: Beetnovenin 1807'de besteledığı Op.86 (konser programına yanlışhkla Op.68 ya- zılmış) Do Majör Mes"ı, Schu- b«rt"ın 1816'da Bestelediği Si be- rr»ol Majör 5. Senfonisi ile bırlikte suınuldu. Bu Mes* ı şimdiye dek îstanbul'da dm.nlediğimî ben anımsamıyorum. K>ele buna göre çok daha anıtsal olan Missa Solemnis hiç çalınma- nmıştır. Böylesi büyük koro, dene- yimli solistler ve orkestra gerekti- ren yapıtlan programa almaktan genellikle kaçınıhr. îstanbul Avru- p a Korosu, aralannda meslekten rr»üzisyenl er olsa da. genelde gö- nîillü kişilerden oluşan bir toplu- luk. Üyelerin ses tekniği bilgisinin eşit olmadığı belh Ancak o güze- lim müziği seslendirmeye canla başla katkıda bulundular. Koro şe- fi Gökçen Koray'ın disiplini ise te^mpolarda, ses dinamiklerinde ve özenli cümle kuruluşlarvnda kendi- ni gösteriyordu. Solistlerden mez- zo soprano Yeliz Çelikkol. hem gü- zel ses rengiyle, hem de özenli ciimle kuruşlarıyla dikkat çekti; trnes, kantat, oratoryo, requiem gi- bi yapıtlarm operadan farkh olan tavnnı kavramıştı. Bu esere emeği geçen herkese, başta 1. Galati ol- rmak iizere teşekkür ederiz. Dansı Viıssa Solemnis'inbaşma. Bankaların sponsorluğunda nnuziK Denizbank, tş Bankası, Ak- bank ve Garanti Bankası giderek müziğe desteklerini arttırdılar. ÎD- SOnun bu yılki sponsoru Deniz- bank. yayın ve yayım araçlarıyla programlan duyurmaya başladığın- B dan beri konserler iyıce doluyor. Bu çok mutluluk verici bir durum: Hem dinleyici açısından. hem de orkestrayı ve sohstlen motive et- mek yönünden. Zira ilgiyle izlendi- ğini duyumsayan topluluk. daha bir sorumlu program yapacak, daha ni- telikli çalmaya başlayacaktır. Din- leyici de birbirinı çekecek, daha yo- ğun ılgi gösterecektir konserlere. Umanz bu motivasyon bir adım da- ha ileri giderek konserlerin kaydı da yapümaya başlanır, İDSO kon- ser dizileri CD'ler haline dönüşür. Iş Bankasınm kurduğu Le vent Iş Kuleleri'ndeki konser salonu görkemli bir konserle açıldı geçen hafta. Bundan sonra da zengin programlarbirbirinj izleyecek. dün- yanın en ünlüleri yanı başımıza ge- lecek. Bu yılki açılışı Güher-Sü- her Pekinel'in solistliğinde ünlü Ingiliz şef Steuart Bedfordun yö' netimiyle Bilkent Senfoni Orkest- rası yaptı. Pekinellerı bütün dün- ya dinliyor, en ünlü etiketlerle çıkan CD'leri dünyanın bütün merkezle- rinde satılıyor, ancak bizTürkiye'de onlan çok zor dinleme şansına sa- hıp olabiliyonız. Aynı nitelıkte iki piyanoyu, onlann onaylayacağı şef ve orkestrayı bulmak, aynca onla- nn dünya piyasalanndan aldığı ka- şeyi verebilmek, her zaman kolay değil. tş Sanaf ın açılışında Bach ve Poulenc'in konçertolannı ses- u haftaki IDSO konserini orkestranın eski dostu lonescu Galati yönetti. Doğrusu cesaretle seçilmiş bir programdı: Beethoven'in 1807'de bestelediği Op.86 Do Majör Mes'i, Schubert'in 1816'da bestelediği Si Bemol Majör 5. Senfonisi ile birlikte sunuldu. îstanbul Avrupa Korosu üyeleri o güzelim müziği seslendirmeye canla başla katkıda bulundular. Koro şefi Gökçen Koray'ın disiplini ise tempolarda, ses dinamiklerinde ve özenli cümle kuruluşlannda kendini gösteriyordu. Solistlerden mezzo soprano Yeliz Çelikkol, hem güzel ses rengiyle, hem de özenli cümle kuruşlanyla dikkat çekti. Bu esere emeği geçen herkese, başta t. Galati olmak üzere teşekkür ederiz. Dansı Missa Solemnis'in başına. lendirdiler. Giderek saydamlaşan teknıkleriyle piyanolann çalgı ola- rak somut varlıklan ortadan kalkı- yor. müziğin hafif ama derin var- lığında bir yolculuk başhyor. Ban- kalann müziğe desteğini sayar- ken caz dalında Garanti Banka- sı'nın ve Akbank'ın caz festival- lerini unutmamak gerek. Aynca Akbank Oda Orkestrası. Aksanat Beyoğlu etkinlikleri derken Ak- bank, bu yıldan itibaren Boğazi- çi Üniversitesi klasik müzik kon- serlerinin de sponsoru oldu. Böy- lece Boğaziçi'nde her çarşamba düzenlenen konserlerin de gele- ceği sağlama alındı. Geçen hafta- ki konserde gencecik üç sanatçı vardı Boğaziçi'nde: Gür ve tırulı sesiyle tenor Levent Gündüz ve duyarh yorumuyla ttalyan sopra- no Patrizia Zanardi'ye piyanist Gökhan Aybulus denetimli tuşe- siyle eşlik etti. Cemal Reşit Rey Salonu'nda görkemli kasım programı Cemal Reşit Rey Konser Salo- nu'nun yenı sanat yönetmeni Yal- çın Çetinkaya iddialı konuşarak başlamıştı işe: Salonda her daldan dinletinin yer alacağını, ancak bunlann mutlaka yurtdışında üne kavuşmuş sanatçılardan oluşaca- ğını belirtmiş, salonun en az Ay- dın Gün dönemindeki görkemine kavuşacağuu ileri sürmüştü. Ekim programmdayer alan Mah-ı Güf- ran ılahıleriru okuyan Îstanbul Di- ni Musiki Topluluğu; 'Süslerin Cihanı, Hoşgeldin Ya Rama- zan', 'Elveda Şehri Ramazan', Sazlann Sohbeti', k CRR tkilisi' ya da 'Ahenk' gibi programların icracılan bu kıstaslara uyuyor muydu. bilemiyorum. Ancak yeni elime geçen ve fevkalade alımlı basılmış olan kasım ayı progra- mında büyük bir atak var. St. Pe- tersburg'dan gelen Mussorgsky Devlet Balesi'nın 'Kuğu Gölü' gösterisiyle başlamış kasım ayı. Caz müziğinde Timuçin Şahin Quartet. gitarda günümüzün en önemlı gitarcılanndan Amerikah David Starobin'in ve Iran asıllı Amerikah gıtarcı LUy Afshar'ın dinletileri; Yaşhçam yönetiminde- kı tstanbul Oda Orkestrası ve Çukurova Senfoni Orkestrası konserleri; Cem Mansur yöneti- mindeki Akbank Orkestrası'nm 'Venediklikr/Venediksizler' başlıkh konseri; Alexander Rah- bari yönetimindeki CRR Orkest- rası'nm ünlü piyanist Marian Lapsansky'nin solistliğindekı konseri, Çek bestecilerden oluşan programıyla Janacek Quartet, 'Rondo Alla Turca' programıyla Saraband topluluğu; Nathan Milstein'ın harika çocuklanndan Hideko Udagavva'nın keman ve ünlü Rus sanatçı Ovcinikov'un pi- yano resitalleri ve Zeynep Tan- bay'ın "Dans Projesi 2005'... Umanz bir an önce bir yılhk kata- log da çıkar, îstanbul'un yoğun konser trafiği içinde dinleyiciler önceden takvimlerini düzenleye- bilirler. www.evinilyasoglu.com •ANBUL KULTUR UNIVERSITESI Prof. Dr. Dr. hc. Önder Öztunalı BilimÖdülü YERBIÜM #, İstanbul Kültür Ûn«ersrtesi Rektörtük Ofisi Şirinevler Kampusu, Bahçelievler, 34191 ıstanbul Tel: (0212) 639 30 24 4674 Faks: (0212) 5S1 93 » www.iku.edu.tr 2005 Yıiı Konusu... Başvuru Koşullan Çalışma 2005 yılı içinde yayınlanmış olmalıdır. Doktora veya daha sonrası, kişisel veya ortak bir araştırma ite ödüle aday oiunabtlir. Oniversiteler veya kuruiuşlar, ödüie aday gösterebilifler. Ödöl tçin öneriten yayınianmtş araştırmaların, yayınlandt§ı şekSiyJe ve gerekiyorsa ek açıkiamaiaria birfikte, en geç 01 Nisan 2006ya kadar tstanbul Kültür Dniversitesi R«ktdrlûğO'ne testim edilmesi gerekmektedir. 2005 yılı için 6dül tutart 10.000 YTL'dir. Ödûl kazanan araştırma ve araştırmacslann isimleri, Temntuz 2006'da açıkianacak ve ödûller Ekim 2OO6'da düzenlenecek olan "önder öztunalı Gûnü*nde sahipterine sunutacaktır. Ayrıntılı Bilgi: iku.edu.tr/Download/yonergt)cr/O.Ozuı>nliB^BOdalu¥onwgc^.d« îzmir'de "Ata'ya Saygı" konserleri vardı Son Dinletiler... ÖNDER KÜTAHYAL1 Bayram öncesinde hmır Sanat'ta il- gınç bir resital \ r ardı: "FilmMüziklerin- den ve Tangolardan Seçmeler". Viyo- lonselci Ümit İşgörür ilepiyanist Şcniz Duru, Serhat Erken, E. Satie, A. Piaz- zola, Alfredo le Perla ve John W illianıs gıbı bestecilerden örnekler sundular. îş- görür'ün yorumu tatlı ve şarkısaldı. Şe- nız Duru da iyiydi. Piyanist Metin Ki- per'in dededenkalma akordeonuyla tan- golara kattığı renkler çok güzeldi. Pınar Uzakgören ile Görkem Dizdar, bazı parçalara danslanyla katıldılar. Resitali keyifle dinledik. Bir gün sonra yine tzmir Sanat'ta pi- yanist Birsen Ulucan resital verdi. Tür- kiye'de ış bulamayacağını bildıği için şimdilik Almanya'da yaşayan sanatçı, W.A. Mozart'ın K.V. 280 Fa Majör So- nat"ınî, tempo özgürlüğünü öne çıkaran bir yorumla çaldı. Daha sonra S. Proko- fiev'in Op. 4 Dört Parça'sını dinledik. Bunlann sonuncusu olan "Şeytanca Fı- sütüar'"daki yorum heyecan vericiydı. Sanatçı ikinciyanda da D. Şoştakonç'in gençlik yapıtlanndan Op. 34 24 Pre- lüd'ün ilk on üçüyle F. Liszt'in " 12. Ma- car Rapsodisi"ni sundu. Bu resitale az sayıda müzikseverin gelmiş olmasına üzülmek gerek; çünkü Ulucan güçlü ve vetkin piyanistlerimiz arasındadır. Ge- lecekteki kariyerinde başanlannın daha da yoğunlaşmasını dilerim. Geçen hafta ise İzmir Türk-Amerikan Derneğı'nde piyanist Banu Sözüar'ı dinledik. Sanatçı, L. Van Beethoven'in Op. 2 No. 3 Do Majör Sonat'ında, kla- sik kurallann epey dışına çıktı. Bu yüz- den yapıtın etkisi zayıfladı. C. De- bussy'nin "Images" başlıklı süitı de ye- terince renklı değıldı. Buna karşılık A. Scriabin'in Op. 11 dizisinden seçtiği 6 prelüd ile F. Liszt'in Sı Minör Sonat'ın- da müzık içtenlikli ve etkileyiciydi. Banu Sözüar, "Ata'ya Saygı Konser- leri"nden bıri olarak IZDSO'nun Şef Cem Mansur yönetiminde verdiğı din- letinin de solocusuydu. Sanatçı, W. A. Mozart'ın K.V. 466 Re Minör 20. Piya- no Konçertosu'nu seslendirdi. Büyük besteci, bu güzeller güzeli yapıtında, ça- ğının en azından otuz yıl sonrasun gör- mektedir. Yorum etkileyiciydi. Sözüar, bu kon- çertoya özgü biçemi ustalıkla yansıttı. Orkestranın eşliği de senfonisel ve yet- kindi. Cem Mansur dinletiyi, F. Tü- zün'ün "Esintiler"iyle açtı. Sunduğu yorum, çözümlemeci ve ınandıncıydı. Orkestra paletinde öne çıkanlması gere- ken bütün renkleri ve anlanm özellikle- rini net bir biçimde duvıırdu. Yapıtın Zeybek tartımındaki ortabölümünde ya- kaladığı doruk noktaları da etkileyiciy- di. Son bölüm ise coşturucuydu. Bohemya'nın halk ezgileri Dinletinin ikinci yansmda A. Dvo- rak'ın Op. 70 Re Minör 7. SenfonTsi seslendirildi. Bohemya'nın halk ezgile- riyle romantikliğinharmanlandığıyapıt- ta çoksesli doku, karmaşık ve abartılı. Scherzo ile son bölümün devvngenliğin- den özellikle etkilenen müzikseverler, Cem Mansur'un yorumunu dakikalarca alkışladüar; ancak sanatçırun bana söy- lediğine göre bu senfoni, güç oluşu yü- zünden sık çalınmazmış. Kendisi de pro- valann azlığı nedeniyle orkestra doku- sundaki bazı kopukluklan önleyecek ve yoruma bütünlük kazandıracak zamanı bulamamış. Bu senfoni ile "Esintiler", 10 Kasım akşamı Maltepe Askeri Lisesi öğrenci- lerine de sunuldu. Böylece tZDSO, top- lumumuzun müzik kalkınmasına yöne- lik ışlevlerinden birini daha yerine getir- miş oldu. GÜZELİN ARDINDA BERTAN ONARAN 'Satıhk vatan' Bu, Yılmaz Dikbaş'ın Asya Şafak Yayınla- n'nca yeniden basılan kitabının adı. Adından anlayacağınız gibi, Dikbaş burada, gerek yur- dumuzda, gerek bütün öbür sömürülen, çö- kertilip yutulmak istenen, geri bıraktırılmış ül- kelerdeki "küreselleşme, çağdaşlaşma, özgür tecime açı/ma, özeileşme" yalanlarını irdele- miş. Ingiltere, Fransa, Almanya, Italya, Portekiz, Ispanya, Yunanistan, Hollanda, Danimarka gi- bi hani şu yana yakıla aralarına katılmaya ça- lıştığımız AB ülkelerinde de; o ayrıcalıklılar için- de yer almasa dagelişmiş, uygar Batı ülkesi sa- yılan Isveç, Norveç ve Finlandiya'da; adaylığı onaylanmış Polonya, Romanya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Bulgaristan'da; ve şimdi rıangi cin ya da meleklerden esin aldıysa 'beni de koynunuza alın soyguncular' türküsü çağır- maya başlayan Rusya'da; Güney Amerika'da, Asya'da, Afrika'daki belli başlı bütün ülkelerde yürütülmüş özelleştirme-küreselleştirme giri- şimlerinin sonunda oralarda yaşayan insanla- rın acıklı durumlarını ayrıntılı sayılarla, kıyasla- malarla, haritalarla gözler önüne sermiş. Şimdi kısa bir alıntr. "Sizler kendinizipadişah mı sanıyorsunuz, di- yerek hem azarlayan, hem de aşağılayan kos- koca Sakıp Ağa'dan 'vatan haini' damgasını yemeyi kim göze alabilir, kim özelleştirmeye kar- şı çıkabilirdi ki! Ama gelin görûn ki, dört yıl gibi pek de uzun olmayan bir sürenin sonunda Türkiye'de du- rumlar çok değişmişti. Zorlamalaria, dayatma- larla özelleştirme uygulanmış, ama Türkiye bir türlü düze çıkamamıştı. Değil düze çıkmak, bu- nalımdan bunalımayuvarlanmış, özelleştirmey- le hem elindeki ulusal serveti yitirmiş, hem de dış borçlan altı katartmıştı. özelleştirmeyoluy- la Devlet'inyani Türk Ulusu 'nun mallannı ele ge- çiren yabancılar doymamışlar, özel kesimin ku- ruluşlarına da el uzatmışlardı. Ve işte asıl gümbürtü o zaman koptu! 4 Nisan 2001 günü, Amerika'nın eski başkanı Baba Bush, yanmda büyük bir işadamı kümesiyle îs- tanbul'a geldi. TÜSlAD'a üye işverenlertarafın- dan gösterişli törenlehe karşılandı. Adamlarni- yetlerini hiç saklamaya gerek duymadan açık- ladılar, son bunalımın ardından batmanın eşiği- ne gelmiş özel kesim kuruluşlannı ucuza kapat- maya geldiklerini duyurdular. Ve henüz tam di- be vurmamışlarsa biraz bekleyeceklerini, on- dan sonra gelip toplayacaklarını söylediler. Onlar gittiler, ama bizim anlı şanlı işadamları- mızın bağnna ateş düşmüştü. 6 Nisan 2001 Cuma günü, TÜSİAD'ın ünlü- lerinden Inan Kıraç şöyle haykınyordu: Zorluk içinde yüzlerce kuruluş var. Yabancı- lar gelip bütün kuruluşları ucuza alabilirler, he- pimiz SATMAYACAĞIZ diye yemin etmeliyiz!" Ne o yeminlerini tutabildiler, ne de yurdumu- zun geri kalan önemli temel direklerinin korun- ması, savunulması için kıllarını kıpırdattılar. Tek yapabildikleri, yabancıların yanına her alanda, her kuruluşta küçücük ortaklar, uşaklar olma- ya sevinçle alkış tuttular, tutuyorlar. Daha da acıklısı, Atatürk'ün ordusunun bile, haber kaynaklarının, her türlü yurt savunması- nın, başta kendi canları, bu topraklarda yaşa- yanların bugünlerinin, geleceklerinin, canlarının tehlikeye atılmasına yol açacak Telekom gibi bir yaşamsal kurumun satılmasına ses çıkarmayı- şı! Sanki Amerikalı, Avrupalı generaller gelip omuzlarına binince çok insansever, demokrat, saygılı davranacakmış gibi! Oysa Atamız, daha 16 Mart 1923'te saptamış hastalığın kaynağını: "Güzel yurdumuzu yoksulluğa, ülkeyi yıkıntı- ya sürükleyen çeşitli nedenlerarasında en güç- lü ve önemlisi, tutumbilimsel (ekonomik) yaşa- mımızda bağımsız olmayışımızdır." AB köleliği uğruna onun resimlerini duvariar- dan, simgelerden indirip silmeye çalışanlaria işimiz gerçekten zor! Bakalım bir kez daha derlenip topaıianabi- lecek, bütün bu saldınları, tuzakları aşıp Cast- ro'lara, Chavez'lere benzer bir önder çtkarıp bağımsız, onurlu yaşamayı hak edebilecek miyiz? sbonaranio yahoo/hotmail.com BUGÜN • BOĞAZtÇt ALBERT LONG HALL'da """"" 19.30'da Daniel Grosgurin ile Çellistanbul konseri. (0 212 359 66 09) • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde 10.30 ve 18.00'de Özcan Ulucan'ın (keman) yürütücülügunde atölye çalışması. (0 212 252 35 00) • NAZIM HtKVIET KÜLTÜR MERKEZİ nde 19.30'da TYS Abdülkadir Bulut'u aruyor. Konuşmacılar. Sennur Sezer, Eray Canberk, Müslim Çelik. Dinleti: Nevzat Karakış. KIRMS1BAUK ÇOCUKEVİ AİLE 0KULIH1 15. YIL *ÇOCUK VE YARATICIUK' O - 6 YAŞ Komışmacı: MÜ Rehber ve Psikolojik Danışmanı Ö§retim Elemanı Uzman NİLGÜN CANER Tanh: 20 Kasım 2005 12.00-14.00 Yer: Özel îstanbul Çevre Okulu Tüccarbaşı Sok. 4 Erenköy 0 216/360 5313 VCRETSİZDİR, İLGİDVYANLAR ÇAĞR1LID1R BOSTANCl: 0 216'417 16 36 MECÎDÎYEKÖY: 0 212/213 95 88 www.ldnnizibalik.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle