24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-13 KASIM 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DEI Mustafa Kemal Atatürk veAydınlanma devrimleriniyorumlayan çeşitligörüşlerin birleştiği ana nokta: Devrimintemeliçağdaşlaşma AnriİRKVE AYDINLANMA POPÜLİST ve SOL LİBERAL ELEŞTİRİ ALEV COŞKUN A tatürk'ün kurduğu Cumhuriye- tın nitelikleri üzerinde ve Ata- türk'ün düşün dünyasının olu- şumunda, onu etkileyen olay- lar, kişiler, düşünürler ve kıtaplar üzerin- de durduk. Şimdi, laık Cumhuriyet rejı- mi ve kazanımlan konusunda bir bilanço denemesi yapabiliriz. Bugün, Atatürk'ün önderligınde gerçekleşen AydınJanma Devrimleri üzerinde değişik yorumlar ya- pılıyor. Muhafazakâr-Islamcı görüşler, h- beral, popülıst eleştinler adım başı Ata- türk'e ve onun Aydınlanma devrimlenne saldınyor. Atatürk'ünAydınlanma devrim- leri birer ucundan kemiriliyor. Aydınlan- ma devrimlmerinin çeşitli yorumlannı çokkısabıçimde özetleyebilintz. Atatürk konuşmalannda, yazılannda "muasırme- deniyet'' (çağdaş uygarlık) deyimini kul- lanmışttr. Çağdaşlaşma deyimi eski dil- de "muasırlaşma - asrileşme" biçimmde kullanılıyordu. Ziya Gdkalp de bu deyi- mi kullanıyordu. Örneğin Medeni Ya- sa'nın gerekçesi şöyledir: "Eski medeni- yetin (uvgarüğm) kapdannı kapayarak, muasırmedeniyeti (çağdaş uygarlrç>ı) abna- h.'" Atatürk de\-nmını yorumlayan Tank Zafer Tunaya, Bahri Sava, Taner Timur, Doğan Avaoğlu ve Suna Kfli gibı önemli yazarlar "çağdaşlas.ma" kavTamıru be- nimsediler ve bu kavramı Aydınlanma devnminin temel ilkesi olarak üenye sür- düler. ÇACDASLASMA- MODERNLEŞME Cumhuriyet gazetesi de gerek başyaa- lannda ve özellıkle Ühan Sekuık'un yazı- lannda "çağdaşlaşma" kavTamını benım- sedi.Kimi yazarlar da hemen hemen ay- nı anlamda kullanılmak üzere "modero- teşme" tenminı kullanmayı daha doğrubu- luyorlar. Bu yazarlar, Ismet Giritii, Mün- d Kapani, ŞerifMardin, Metin Heper,AM YaşarSanbay, Mustafa Erdoğan, kirnı ya- bancı yazarlar da modernleşme (moder- nization) terimini yeğliyorlar. Örneğin C. Hansen, G. Manacorda, S. Eisenstadt, M Maznıigibi. Aydınlanma devnmınde, Ba- ğunsıdaşına ve Uhıslaşma,kimi yazarlann en çok vurgu yaptıklan kavramlardır. Ör- neğin Nryazi Berkes. S. Kili, Macit Gök- berk, t Giritii ve P. Gentizon gibi. Toplum- sal devTİmlennın çağdaşlaşmadaki önemi özellikle Berkes ve Avcıoğlu tarafindan vurgulanmaktadır. Münci Kapani, "mo- dernleşıne'' tezinin hemen yanında tüm devrimleri "demokrasiye hazrruk" düşün- cesi olarak değerlendırmektedır. Çağdaş- laşma kavramı üzerinde duranlar özellik- le laiklik kavramına işaret ederek Türk de\riminin özünü bu noktada ele almak- tadıriar. Örneğin: Hümanızm (Doğan Ku- ban), Türk Hümanizması (Suat Sina- noğhı, L Giritii), Türk Rönesansı (Ozer Ozankaya.ErolCihan), Aydınlanma (M. Gökberk, L Arsd, S. Tanffli, B. Akarsu, S. Aksm, Ühan Selçuk) ve Kültür devrimı (Doğan Kuban) gıbi vurgulamalar.. ya- pümaktadır. Bu yorumlamalann hepsin- de, tt dm ideolojisirjin baskısmdan armdı- nlnuş birey" ve "tophım" kavramı ortak payda olarak görülmektedir. iberal eleştıri, Aydınlan- ma devrimlerini klasik ' "özgürlükçii ve bireycr dünya görüşü açısından değer- lcndirirler. Burada Atatürk dev- rimleri genellikle "tepeden in- meci" ve "anti-liherar bulunur ve Gİumsuzlanır. Popülist eleşti- ri ise sol adına ortaya süriilnıek- te. ancak topluınsal sımflar ek- seninde değil, bürokrat lıalk çe- lişkisi öne çıkanlnıaktadır. Buıı- lara göre Osmanlı Türk Tarihi ve Devrim dönemı. bürokrasi ile lıalk arasındakı zıtlaşmalar- da özetlenebilir. Burada bürok- rasi egemen ve egemen guç . lıalk ise "ezilen kitkTdir. Liberal ve popülist eleştiri- ler. lıem sağdan hem de soldan gelnıektedir. L iberal A. II. Ba- şara göre "Kenıalist İnkılabı" yapanlar~kapıkullanvdT. Ro- nıancı KemalTahire göre "Ata- türk de, Mustafa Kemal de. bi- zim toplumumu/da bazı işler yapmış bir asker paşasının ön- ce ve sonra ta^ıdığı ad'Mıı İd- ris Küçükömor. "Batıcı-laik gnıp" olan bürokratlaıdan söz eder. Asaf S. Akat ise "Kema- lizm si\il toplııma karşıdıı" deı Ahııu't İnscl "asıl amaç çağdaş- laşmak değil devlctin tnplıım üzerinde tahakkünı kurmasını sağlamaktır" derken. kıınılerı "devrimcilik ilkesini, otoriter refoı nıi/miıı ideolojik aracı" olarak görür. Mehmet Altan ise "Kcmalizmi faşizmle özdeşleş- tirecek" kadar düşüncelerıni zorlayarak ileriye gider. Görüldüğü gibi bu yazarlar Cumhuriyeti. Aydınlanma Dev- rimi'ni "olumsûzlaştınyorlar*'. İdris Küçiıkömer de "halkın büyük hiilümü iist kültür dev- rinıi haıvketiııi (anayasadan sa- nata kadar) kabul etmemiştir" denıektedir. Bu örnekleri ço- ğaltabilıriz ama. Prof. Bülent Tanör'ün belirttiği gibi popülist tezler. aslında ğâ "sol adına" ve solun ^ f halkla ılışkisıni sağla- mak. solun öııünü aç- nıak için üretilmişti Aneak bu görüşler daha sonra İslameı yazarlar tarafindan benimsendi. Kimi liberaller ve II. Cumhuriyetçiler J de bu görüşleri ğ. kendilerine da- /L, yanak olarak aldılar. llatta, sosyalistlerin kimi kesimle- rinde bu tez- leradeta "sol libcrali/m" biçiminde - kabul gör- mektedir. ' Kadro dergisi Türk devrimini dünya düzenine karşı bir isyan olarak niteliyordu. Marksistler ise bu dönemin milli demokratik devrim özelliği taşıdığını belirtiyorlardı. .» • * r.-f. Aydınlanma devrimlerine ve Ata- türk'e radikal eleştiri ve bir açıdan "reddjye" bu gruptan gelmektedır. Bu grup genel olarak u tslamcı gö- rüş" olarak tanıtıldığı gibi kendi- lerini son yıllarda "muhafazakâr mflnyetçT olarak da sunmaktadır- lar. Kimi noktalarda "miliyetçi- muhafazakâr" çizgi tslamcı grup- tan bellı ölçüde aynlsa da bu grup siyasal olarak genelde merkez sağ partiler tarafmdan temsil ediliyor Bu gruptakiler, Aydınlanma devn- mine özellikle uluslaşma, laikleş- me, kültürpolıtikalan, hilafet, eği- timin birleşmesi konulanna karşı çıkmaktadırlar. Bunlar Atatürk de\ - rimlerini "keyfîdayaöna" "yaban- cdaşma" olarak da yorumlarlar. Türk de\Trmini "takhtçitik, kopya- cdtk,tercünKcffik" olarak, tt dmve mane>iyat düşmanbğı n , "milleri terbi>% etmekveyeniden v-aratmak iddiası" olarak görmektedirler. Bu görüşün önemli yazarlan: AH F. BaşgU.N.Topcu,Â.Kabakh.Ş.Ka- ratepe. M. Doğan'dır. Atatürk Tunceli'deki Singeç köprüsünde. (1937) 4. * ^*14 i f • , - « KADBOCUURA GÖRETÜRK PEVRİMİ Kadro'nım Görüşü (1932-1934): Kadro dergisi- nin etrafında buluşan çoğu sosyalıst aydınlar, Türk devrimi'nin ideolojisini ve modelıni kurma- ya çalışolar. Bunlara göre, "smıf iktidanna ve s»- nıf devietlerine yol açan kapitalizm ve sosyalizm Türkhe'nin önündeki seçenek değildir"' Çünkü baş çelişki emek sermaye arasında değildir. em- peryalizm ile ezilen uluslar arasındadır. Bunun için "ITusal Kurtuluş Sav«şlan" ve ondan "son- raki geüşmeler" önemhdir ve "'mihenk taşıdM-" Kurtuluştan sonra "sınıf savaşlanna olanak ver- memek, uiusun tümünün ortak çıkaıiannı ger- çekleştirmek, çanşmasız ve çetişkisiz bir toplum düzeni" kurmak hedef olmalıdır. Devletçiük ve planlamacıhk bunun en önemli araçlandır. Şevket S. Aydemir'e göre "TürkDevrimi sınıf kavgasına davah olan Franaz devriminin tam zrtndır. ashnda dünya düzenine karşı bir is>-andır. Mahmut Esat Bozkurt, bunlan "Mustafa Kemal, Aydınlar ve Halk" üçlemesıyle anlatmıştır. Tank Zafer Tuna- ya da Batılı devletler ve Saray'dan sonra Halk'rn "üçüncü kuvvet" olarak sahneye çıktığını behrtir. MARKSİST YAZARLAR 'Kurtuluş savaşı emperyalizme indirilmiş darbe* G erek Türk, gerekse yabancı Marksist yazarlar, Türkiye'mn gerçekleştirdıği AydınJanma Devrimi üzerinde önemle durmuşlardır Bu yaklaşımlarda, üretim tarzı, sı- nıf yapısı. emperyalizmle olan ilişkiler, hallan aktifrolü. köklü reformlann ilerici nitelikleri üze- rinde dunılmuştur. Marksist yazar Şefik Hüsnü De\mer'e göre "başan sadece bir a\nıç öncünün eseri" değildir. Ulusal kurtuluş^ın "iticigücühalknr''. Halkın si- lahh olması, antiemperyalist niteliği ve savaş ko- şullan ıster istemez demokratik yapılanmayı da beraberınde getırmiştır. (1) Komıntem belgelerinde "ulusal kurtuluş sa- vası" dünya emperyalist sistemıne indirilmiş esaslı bir darbe olarak değerlendınlir. (2) Bu hareket, Osmanlı teslımiyetçiliğine karşı bir "isyan" niteliğine bürünmüştür ve "bağun- ülaşnıa sürecini" kırarak "bağunsızuğT gen;ek- leştirmiştir. (3) Marksist tahliller, Kemalist de\Timın getirdi- ği köklü reformlan da, bunlann burjuva karak- terini bile bile olumlu bulmaktadır. Çünkü bun- lar o tarihsel bağlamda gen ve dışa bağrmlı bir sosyo-ekonomik yapıdan daha bağımsız ve çağ- daş bir yapıya geçişe hizmet etmişlerdir. Bu ya- zarlara göre "saltanat \« hilafetin kaldınlması, Cumhuriyet Uaru. laiklik. Medeni Kanun başta olnıak üzere hukuk reformu, bütün bunlar em- peryalizmin \e feodaMinci gericiliğin gerileril- mesi, ulusal-burjma demokratikdevTİmin yük- seüşi" olarak değerlendirilmiştir. (4). Marksistler. bu noktada üstyapı dönüşümle- n, bunun ekonomik ve sosyal altyapıya etkile- ri üzennde de dunırlar. Buna göre Türkiye gibi "gerikalmış'' ve "din-devietgeİenekleriçokgüç- lü" ülkelerde "burjma de\Tİmi" sosyo-ekono- mik yapıdan beklenemezdi. Büyük Sanayi de ku- rulamazdı. .Ancak siyasal iktidar darbeleriyle "kapitaüzme, çağdaşlaşma> a ve sanayileşmeye" gıden yolu tıkayan üstyapılar yıkılabılırdı. Mus- tafa Kemal, "bu zomntu yıkmanın en tutarh ve en İBsate «stas"dır "KenuKst devir, yeni bur- juvaziyi ortaya çıkanm küMreL sosy^il \e eko- nomik önkoşullann yaraalması dönemktirr Görüiduğu gibi, Marksist tahlil, daha önce değınilen popülist ve liberal değerlendirmeler- den çok farklı bir yaklaşım gösteriyor. Aslında Marksistler, " 4 de\Tİmci iktidar ve onun toplumu ilerietici niteliğini tarihi bir işlev" olarak gör- mektedirler. Marksistler, ulusal kurtuluş savaşı ile sonra- ki köklü devrrm ya da reform dönemird birbi- nni tamamlayan dıyalektik birbağ olarak değer- lendırirler. Bir bütün olarak bu dönem "bir bur- juva devriminm" hatta "geciknus bir milli bur- juva rejiminin" ya da üçüncü dünyaya özgü "miöi demokratikdevTİmin" özellıkİennı taşır. (5) (1) H. Ş. Deymer. Seçme Yazılar, Aydmlık, 1971. s 259. 283. 284. (2) Komintern Belgelerinde Tür- hye Kurtuluş S<naşı, Kaynak 1985. (3) T. Timur, "Osmanlı Mirası " Geçiş Sürecinde Tıirhye. Belge 1990, s. 14. (4) M. Erdost, Türkiye Üzerine Notlar. Sol Yayınlan. 1971, (5) Bu bölüm, temel olarak Bülent Tanör, Kurtuluş - Kuruluş, s. 285. 316'ya dayanûarak ozetlenmıştır. SÜRECEK DIRILENULUS O. DOĞU SİLAHÇIOĞLU Kemalyeri; Çanakkale muharebelerinde Arıburnu cephesinde birgözetlemeyerinin ismidir... Kemalyeri; Mustafa Kemal'in Çanakkale muharebeleriyle tarih sahnesine çıktığı yerdir... Kemalyeri; Mustafa Kemal'in doğduğu yerdir... Belgelerde her ne kadar doğum yeri Selanik doğum tarihi 1881 ise de; Mustafa Kemal'in tarih sahnesine çıkışı buradan başlar... Kemalyerindeki Mustafa Kemal; dünyanın en kudretli imparatorluğunun Türk topraklarına kustuğu sonu gelmez insan ve ateş kudreti ile boğuşmuş kendini denemiştir... Kendine güvenen yenilmeyeceğine inanan genç ve kudretli bir askerdir... Kemalyerinden ellerini havaya kaldırarak ve de beyaz menditter sallayarak 57'nciÂlaya teslim olan düşman askerlerini seyretmektedir... Kanlı mücadele; 431 gün sürer. Itilafdevletleri; 8Ocakl916'da darmadağın olup gider... Çanakkale 'de görevini tamamlayıp Kanlısırtlar üzerinden koparak İstanbul'a yönelirken Mustafa Kemal; artık o eski Mustafa Kemal değildir.., Gerçi o; ittifak devletlerinin harbi kazanamayacağını görmüş; Ama ülkesi harbe girmiştir. Üzerine düşeniyapmalıdır ve de yapacaktır... Yeni görevi; Kafkas Cephesinde 16'ncı Kolordu Komutanlığıdır. 1916 yılının 14 Martında; Mirliva Mustafa Kemal Diyarbakır'da; 14 Nisan 'da Silvan 'dadır... 8 Ağustos 'da Muş sonra da Bitlis düşmandan geri alınır. Ve sonra Mustafa Kemal Suriye Cephesinde 7'nci Ordu Komutanlığma atanır. ve Ekim 1918'de Yüdırım Ordular Grup Komutanıdır. Tarih; 13 Kasım 1918'dir. Mondros Mütarekesi imzalanmıştır. Güney Cephesinden gelip Haydarpaşa Rıhtımına ayak basan Mustafa Kemal'i karşılayan limandaki galip devletlerin gemileridir. Üç kelimedir ağzından çıkan; "Geldikleri gibi giderlerL." Günler karanlıktır! Ya gelecek... Gelecek aydınlıktır... Mustafa Kemal; birgüneş gibi doğacaktır. 15 Mayıs 1919'da Hasan Tahsin 'in ilk kurşunu ile başlar Kurtuluş Savaşı... Ve Kurtuluş Savaşı 'nın Komutanı; Mayıs'ın 19'unda; Samsun 'da; hem kendisinin hem de ülkesinin kaderini çizmeye baş- lar... Yollar vardır. meçhulün önümüze serdiğiyollar! Bu yollarda yolcu talihiyle boğuşup kaderini dokur. Mustafa Kemal 'in Samsun 'da başlayıp Erzurum 'a Sıvas'a çıkan ve sonra Ankara 'ya İzmir 'e ulaşan yolculuğu da böyle biryolculuktur! Bu yollarda o; talihiyle boğuşmuş kaderini dokumuştur. Ve onun kaderi bizim de kaderimiz olmuştur... Karadeniz kıyısında Samsun 'dan başlayıp İç Anadolu yaylasına çıkan yollar; sıra-sıra dağları aşar! Ve bu yollar; bizim son tarih devremize damgasım vuran yeni biryolculuğun başlangıcı olur... 25 Mayıs 1919'da; Mustafa Kemal Havza 'da ilk genelgesinîyayınlar; "Anadolu 'nun işgaline karşı konacaktır! " 12 Haziran 1919'da seslenir; "Amasyalılar ... düşmanın Samsun 'a yapacağı herhangi bir çıkarmaya karşı ayaklanmıza çarıklanmızı çekerek dağlara çekilerek vatanımızı en son kayasına kadar müdafaa edeceğiz. Hep birlikte yemin edelim.'..." tstanbul'da; Hükümetin dahiliye nazın; 22 Haziran 1919'da Sadarete yazdığı müzekkere ile vekiller heyetinden Mustafa Kemal'in azli için gereken kararı çıkarır! Karar vilayetlere tebliğ edilir. Harbiye nezareti gereğiniyapacaktır... 27 Haziran 1919'da; Sivas halkt; nice uğursuz günlerden sonra her tarafa bayraklar asarak yollara döküliir. Asker adımlanyla bir kumandanın geçişinde kaybettim sandığı egemenliğinin yeniden esintisini bulur. Her adımda gökyüzüne bir haykırış yükselir "Çokyaşa; Mustafa Kemal Paşa..." Sivas 'a girmiştir! Tevkifedilmemiştir! Ama bir gerçektirki; artık hiçbir resmi sıfatı yoktur. Bir adı; bir sıfatı olmalıdır! Anadolu ve Rumeli milli teşekküllerini bir arada birleştirip; bir merkezden temsil ve idare eylemek... Milleti temsil eden bir merkez millet adına kullanılacak biryetki veyetkiyi ifade eden bir sıfat.. İşte şimdi hedefbudur. Bir adsız artık adım arıyordu! Ve bir adsızın adım araması kendine adyapması beylikler hanlıklar imparatorluklar kurması; Türklerin kökü efsanelere varan bir geleneğidir. Demek ki şimdi yorgun Anadolu topraklannda yeni bir örnek verecektir! Demek ki şimdi; bu yorgun topraklarda bir kahramanfılizlenecektir... SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle