25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 r3 KASIM 20O5 PAZAR CUMHURİYET SAYFA lOKasım lOKasım'daTRT'nin yurtdışı kanalında "lyi bayramlar, şimdi oyun havalarT denıierek eski eğlence programlannın yayımlandığını ve böylece Atatürk'ün ©lüm gününde bayram havası estirildiğini biliyor musunuz? 17 Elektronik posta: denizsofn6cumhuriyeLcom.tr www.denizsom.cofn Tefc 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.S43 72 80 - Türban Avrupa'da reddedilmiş... "Bülent Annç, 'çağdaş kadın'ı bir daha anlatsın!" g Susurluk 5 hortlamış... j | ölmüş müydü? Yorumluk ZehraTop: "Türban davasındaki ret karan uzerine Başbakan'dan 'Avnjpa Insan ^ Haklan Mahkemesi'ne güvenim yok, onlar iki koyunu bile güdemezler' yorumu bekliyoruz." Savunma Akif Kökçe: "Saddam Hüseyin'in avukatlan öldürulüyor. ABD'nin demokrasi götürdüğü Irak'ta artık savunmadan $§'- anlaşılan, ?*^ kurşunlardan " savunma!" TURK Tabipleri Birliği'nin 10. Pratisyen Hekimlik Kongresi, 9 Kasım'da Antalya'da başladı; bugün sona eriyor. Kongreye sunulan pratisyen hekimliğe yönelik yeni açılımlar ve bunlann toplum sağlığına yansımalan konusundaki bilimsel tebliğler yakında kamuoyuna açıklanır. Ama biz yetkili ağızlann açıklamasını beklemeden bu organizasyonla ilgisi olmayan Tıp Kurumu Başkanı Dr. Mehmet Altınok ve Tıp Kurumu Genel Sekreteri Dr. Ali Rıza Üçer'den başka bilgiler öğrendik: "Kongre Antalya Beldibi'nde yedi yıldızlı bir turistik tesiste yapıldı. Şimdiye kadar beş yıldızlı tatil köylerinde yapılan kongrelere beş yıldızın lüksü de yetmediği için yedi yıldız aranıp bulunmuş olmalı." Kongrenin temel sloganı "Sağlık ocaklanmıza sahip çıkıyoruz" olarak saptanmış. Köylerdeki sağlık ocaklan kadar yedi yıldızlı tatil köylerine Pratiksahip çıkılması da sevindirici bir gelişme. Söz yine Altınok ve Üçer'de: "Kongrenin yapıldığı turistik tesis Türkiye'nin yanı sıra Akdeniz havzasının da en büyük eğlence ve dinlence kompleksi. Sınırsız bir zenginliğe sahip. Che Guevara'nın 'Gerçekçi olun imkânsızı isteyin' sözünden yola çıkarsak 2006 yılındaki kongre Dubai'deki meşhur otelde yapılmalı. 2 bin kadar müşteriyi topluca bulduklannda indirim de yaparlar." Antalya'da yapmışlan dört gece tam pansiyon 1 milyar lira. Kongreye kayıt ücreti 120 milyon liraydı. Bir de ulaşım parası var. Sağlık ocaklanna sahip çıkma idealindeki bir pratisyen hekimin, maaşı kadar masraf yapması gerekiyor. Ama kimsenin cebinden bu kadar para çıkmıyor. Çünkü pratisyen hekimlerin faturasını Türk Tabipleri Birliği'nin gözetiminde ilaç şirketleri ödüyor! Dr. Altınok ve Dr. Üçer: "İlaç şirketlerinin kongreye yaklaşık 2 milyon dolar sponsorluğu söz konusu. İlaç şirketleri neden milyon dolariık destek sağlıyor? Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez de ondan. Çünkü ilaç şirketlerinin satışlannı arttırma, pazan büyütme hedeflerine kongrenin anlamlı katkılan olacak. Peki bunun bedelini kim ödeyecek? Sosyal güvenlik kurumlan, resmi kurumlar, ilacı cebinden ödeyen yurttaşlar. Varsın olsun, yine de mesleğimize ve sağlık ocaklanmıza sahip çıkılmayacak mı?" Çıkılmayacak mı? Bu kadar "pratik"ten sonra mutlaka çıkılacaktır. Türk Tabipleri Birliği'nin "Hekim ve İlaç Tanıtım llkelerTne sahip çıkıldığı kadar! SESStZ SEDASIZ (!) Jandarma isimsiz ihbar peşinde DtYARBAKIR'IN Bismil ilçesine bağlı Aslanoğlu köyü, 29 Ekim'de 200 kadar yurtsever aydını köye davet ederek ağıriamış ve köyü Türk bayraklanyla donatarak Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamıştı. Bu arada köyün bir ağası vardı. Daha doğrusu tapulu 60 bin dönüm arazisinin üstüne Hazine'ye art 12 bin dönüm araziyi de sahiplenmeye çalışan biri. Köylüler bir kanş topraklan olmadığı için Hazine arazisinin kendilerine dağıtılmasını istiyordu. Köylüler, köye- gelen aydınlara kısa bir süre önce ağanın adamlannın 12 bin dönüm araziyi sürmek istediğini, direnmeleri üzerine ağanın silahlı adamlannın köye saldırdığını anlatmışlardı. Artık "yıkılsın ağalık, yaşasın Cumhuriyet" diyoriardı. Köyden son haber geçen gün geldi. Bismil Jandarma Komutanlığı'na isimsiz bir ihbar yapılmış; köyde çok sayıda silah ve mermi varmış. Jandarma, isimsiz ihbara dayanarak savcılıktan köyü arama izni almış. 150 kadar asker saat 05.00 sulannda köyü kuşatıyor; bütün evler tek tek aranıyor. Sonuç: İsimsiz ihbar tümüyle asılsız çıkıyor. Demek ki jandarmanın isimsiz ihbariarda biraz daha uyanık olması gerekiyor! Yüksek Yerilim Hattı erdincutku 0 yahoo.com Ekonomi raporu: lcraatyok; icra var, rflas vari ÇED KÖŞESÎ OKTAY EKİNCt 'Hayırlara vesile' oldular! A.talanmızın "Her şerdebir tıayır vardır'' sözünü pek tut- mazdım... Hatta her işlenni zaten "hayır r 'la yapan atalan- rruza yakıştırmazdım... San- ldlcimi "taayırszişler"i de ka- bullenmemizi isteyenlerce u%dvırulmuş sayardım... Me var kı DubaiKukleri sa- yesinde bu atasözü de kutsal- laştı. Istanbul için olabilecek "en hayırsız proje"yle başla- yan tartışmalar umulmadık düzeyde "hayırlaravesile'' ol- du! Artık sadece îstanbul'un değil, Tüıkiye 'nin gündemin- de de yıllardır unutulan "mi- marhk" var... Boğaziçi silu- etınden önce gazeteleri ve ek- ranlan kaplayan iki rüküş ku- le ya da çağdaş mımarlığımı- zın bilge düşünürü Doğan Kuban'ın tanımıyla "dansöz gibi tarrtaıT iki panltılı gök- delen, mimarlığı yeniden ulu- sal bilince çıkarttı. Gerçi, geçen temmuz ayın- da Istanbul'da evsahipliğini yaptığımız Dünya Miinarük Kongresi sayesınde bu tıka- nıklığı aşmış- tık; ama, Dubai Kulelerinin ya- rattığı söylem- deki "itiraTla- n asla işitme- miştik. Örneğin dün- ya mimarlan, îstanburdaki altyapısız gök- delenleri kıya- sıya eleştirir- - ken sessiz kalan kimi yerli mi- marlanmızın; üstelik "akade- misyen kHnHkleri"yle şimdi ekranlara çıkarak "Önce bi- nalar dikUk, arkasmdan alt- yapı bunlara uyarianır" de- melerini. eminim ki Dubai Kuleleri olmasaydı belki de hiç duymayacaktık. Çünkü. "dünyada da hep böyfcdir" diyerek toplumu yanıltmaya bile niyetlenen bu gibi "kuramcı"lanmız için herkesten farklı şeyler söyle- yerek ünlenmek; doğrulan savunmaktan daha değerli... Tkaret erbabına günaydın Benzer şekilde, Dubai Ku- leleri'nin "yaünm" değil, "para toplama" gırişimi ol- duğunu söyleyen; buna ge- rekçe olarak da "inşaata ser- maye buhnak için proje üze- rinden saûş yapacaklar" di- yerek eleştin cephesıne katı- İan yerli "ticareterbabınuz''a da"günaydm"!.. Şu anda var olan ve özel- likle satılık ofis ve daireler için inşa edılenler de aynı tür- Kat kat santak istanbuL den değil mi? Demek ki pa- zarlama amaçh gökdelenlerin bir "mimarhkabidesi" olma- dıklannı kavTayabılmek için Dubaililerin de bu pazara or- tak olmalan gerekiyormuş!.. Bu tartışmada kamu arazi- lerinin değeri de anlaşılıverdi. Örneğin Swiss Otel'in işgal ettiğı tarihi Dolmabahçe Sa- rayı Bahçesi ya da Conrad O- teTin yükseldiği tarihi Yıldız Sarayı Bahçesi ve diğer bir- çok toplumsal mülkiyetteki araziler karşısında yıllardır "susanlar"; hatta benzer ka- mu arazilerini elde etmek için fırsat kollayanlar, şimdi Le- vent'teki IETT garajının de- ğerini pek bilir oldular... Nihayet sevildik Dubaililer sayesinde tstan- bul'u ve ülkeyi yönetenlerin de mimarlık alanındaki gö- rüşlerini daha açık ve net ola- rak öğrenme fırsatı buluyo- ruz. Örneğin bu köşede demiş- tik ki. "Bu döner kukler ts- veç'teki mi- mar Calatra- va'nın 'dönen vücut' adhku- lesmintaküdi" (2 Kasım 2005, Cumhu- riyet). Ardın- dan, Büyükşe- hir Belediye Başkanı Ka- dir Topbaş ise dedi ki: "Tak- lit olsa ne ya- zar;bubirtasa- nm, daha üzerinde çahşaca- ğn" (4 Kasım 2005 Hürriyet). Yine bu köşede, üstelik sa- dece îstanbul için değil, Ana- dolu kentleri için de moda olan "kentimizi marka yapa- cağız" sözlerine karşılık de- miştık ki: "Asd kabcı marka, kentlerin tarihsel künüğidir; bu gözetihneden dünya ken- ti' de olunamaz" (30 Ekim 2005 Cumhuriyet). Ardından, Başbakan R. Tayyip Erdoğan da "Sevsinler seni; evet biz ts- tanbul'u bu kuleleıie de mar- ka vapacağız" demesin mi?.. (3 Kasım 2005. TV haberle- ri) Görüyorsunuz ki Dubai ku- leleri sayesinde hemen hiçbir sempozyumda, kongrede, pa- nelde duyamayacağımız ka- dar açık, net ve anlaşılır ola- rak mimarlık alanındaki gö- rüşler ortaya çıkmış durum- da. Tarihte hiçbir hayu-sız iş bu denli "hayırlara vesile" olma- mıştı... oekinci" cumhuriyetcom.tr KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGÎLİK KÂMlL MASARACI kamilmasaraci <: mynet.com HARBİ SEMİH POROY semihporoy@yahoo.com HAYAT EPtK TÎYATROSU MLSTAFA BİLGÎN hayatepikâ mynet.com B E N Î 6A6LAUAZ SOH NOKTA KONULMAbl H L / K L / K BENt BASLAMAZ SOH NOCTA KONULMAOI BENtt BA6LAMAZ SON NOKTA KONULMADI BU SAAT EPEV I T 1 , f TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 13 Kasun tncu.mumtas-arikan.coTn PAMUK YÜKLÛ KUTAHYA SİLBBİ BATTH A&LI ŞİLEPLE KUZEy PENıZİ'A/OE ÇAGP/ÇA&4K &4rX*t$T7. TÜ&K GBMİSl, BELÇİ/CA 'A///Y AA/VEHS LİMA/JINOAfJ ALPtSl PAAsHJtC yü- S/F SİS ALT/HOA YOL AU&CEN Ş'PDErçi Bt* ÇAKPMA tOE O (~~\ ^ " ^ [ . yAGALAAIAM KÜrAHYA SEMİS'İ, HIZLA \^'(r~V \Js*^—^£s= "* J» 20 SATTtfAyM 8AÇLAM/çr/. PU&UMUfJ ÇOK TEHUKEÜ OLOU&UMU SÖeEN SÜVAISf KEMAL OA/uR, Mü&£TTEBATX GEtAİYf TE/BK EM& (/EeM/Çrr. ÇOK yAK/U PU&AU ALMAM GEMrS'/tJPEiM LAfJ -r/tfm^LAIZPM Şit-EBİ TESKEPEtJ TtieK KurAHY/i'HM SA7Y-fW/ OIZAPAN LEMİÇT/.. PANO DENÎZ KAVUKÇUOĞLU Her Şey Yeni Baştan mı Başlıyor? Şu sıralar hepimiz kafamızdaki, "Şemdinli'de ne- leroluyor?" sorusuna yanrt anyoruz; daha doğrusu yanıt arar gibi yapıyoruz, çünkü orada neler olupbit- tiğini aşağı yukan biliyoruz. Daha önce de benzer olaylan yaşamış olduğumuzdan bu tür olaylarda ol- dukça deneyimliyiz. Benzer olaylardaki soğukkanlı- lığımızın nedeni de yıllar içinde kazandığımız dene- yim birikimlerimiz, bu nedenle hiç heyecanlanmıyo- ruz. Heyecanımızın ölçüsünün sonuca hiçbir etkisi- nin olmayacağını biliyoruz çünkü. Şerndinli'deki ola- ya ilişkin öngörülerimiz, varsayımlanmız baştan so- na doğrulanacak olsa bile "dön baba dönelim" ör- neği dönüp dönüp aynı yere geleceğiz. Susuriuk dosyası kamuoyu vicdanında nasıl ka- panmadıysa, olası birŞemdinli dosyası da kapanma- yacak, kapatılmayacaktır. lleride bir gün -ağzımdan yel alsın- benzer bir olay yaşandığında, güncel olay- dan şimdi nasıl, "Ikinci Susuriuk" diye söz ediyorsak, o zaman da "Ikinci Şemdinli" diye söz edeceğiz. Su- surluk ise o zamana kadar zaten kapanmadan unu- tulmuş olacaktır. Biz, temel sorunlanndan hiçbirini kesin bir sonu- ca bağlayamamakla, ortadan kaldıramamakla ünlü birtoplumuz. "Kıbns", "Ermeni", "teröVsorunlan gi- bi "Susurluk tipi" olaylar da çözümleri "teneşir va- des/"ne bağlanmış sorunlanmız arasındadır. Bu so- runlann çözümü hükümetten hükümete, yönetim- den yönetime devredilmekte, sorunlann çözümün- den sorumlu olan yetkililer, sanki bu sorunlar çözü- lürse yapacak başka işleri kalmayacağından korkar- casına, devraldıklan sorunlan kendilerinden sonra gelecekler için özenle korumaktadırlar. Ben, Şemdinli olaylanna ilişkin ilk televizyon haber- leriyle birlikte -benzer her olayda yaptığım gibi- he- men eski Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın hazırladığı "Susuriuk flaporu"nu bir kez daha okudum. Bu rapor, 3 Kasım 1996 günü Susur- luk'ta meydana gelen trafik kazasından yedi ay son- ra, 2 Haziran 1997 tarihinde açılan ve Istanbul 6. Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin, 4.5 yıl sonra, 12 Şu- bat 2001 günü verdiği kararta kapanan Susurluk dos- yasının, sorunun su yüzeyinde ancak küçük bir par- çasının göründüğü dev bir buz dağını andırdığını or- taya koyan bir ibret belgesidir. Susurluk davasında 8'i özel Harekât Timi görevli- si olmak üzere 14 kişi yargılanmış, "çeteyi emir ve talimatlayönetmekle" suçlanan özel Harekât Daire- si eski Başkanvekili Ibrahim Şahin ile eski Milli Is- tihbarat Teşkilatı görevlisi, Em. Yarbay Korkut Eken 6'şar yıl, 7'si özel timci, bir bölümü de mafya üyesi 12 sanık da 4'er yıl hapse mahkûm olmuşlardı. Susurluk'un "resmen açık" kalan tek yanı eski Doğru Yol Partisi milletvekili hakkında süren davay- dı. Çetenin "siyasal" kanadında yer aldığı ileri sürü- len Bucak önce beraat etti. Ancak Yargıtay 8. Daire- si eski milletvekilinin konumu itibanyla "çete üyesi" olarak değil, "çefe lideri" olarak yargılanmasını iste- di. Yeniden milletvekili seçilemeyen Bucak, ikinci kez yargılanmaya başlayınca ilk davada "hatıriayamadı- ğı", Abdullah Çatlı'nın içinde devletin istihbarat ör- gütleriyle yaptığı yazışmalar bulunduğu söylenen ev- rak çantasını birden hatırlayıp mahkemeye sundu. Bu ayın 22'sinde hakkındaki karann çıkması bekleniyor. Bakalım nasıl bir karar çıkacak? Susurluk olayı, sevgili hocamız Emre Kongar'ın sözleriyle, "devletin gizli operasyonlannı yapan bir şebekenin, elindeki gûcû kendi çıkartan için kullan- maya başlaması sonunda ve bir trafik kazası nede- niyle açığa çıkmıştı", ne var ki bu olayda dağ fare do- ğurdu. Şemdinli'de halktarafından yakalanan ve jan- darmaya kayıtlı olduğu söylenen otomobilin bagajın- dan da, aynen Susurluk kazasındaki gibi Kalaşnikof tüfekler, el bombalan, mermiler, (x) işaretli yerleşim birimlerinin krokileri çıktı. Bizdehaklı olarak, "Herşey yeni baştan mı başlıyor?" sorusunu soruyoruz. Kutlu Savaş'ın 50 sayfalık raporunda ileri sürdük- leriyle Susurluk davasının sonuçlan karşılaştınldığtn- da Şemdinli konusunda da karamsar olmamak elde değil. Bu yazımdaki karamsariığımın nedeni de bu; dilerim hükümet, Başbakan'ın sözleriyle, "olayın üze- rine gider", biz de önyargılanmızdan kurtulmanın se- vincini yaşanz. Allah'tan ümit kesilmiyor çünkü... e-posta: dkavukcuogluigsuperonline.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAıNSAĞA: 1/Meyvesi iri ve yuvarlak, kabuğu koyu kırmızı olan bir kiraz cin- si. 2/ Tut- sak... Erkek 5 keçi. 3/Daya- 6 nıklı bir yün kumaş... Şa- manizm'in din adamlan- na verilen ad. 4/ Aritmetik hesap yapmakta kullanı- lan,birçokdevingen 2 parça dizisiyle do- natılmış düzenek... Adlan sıfat yapan yapun eki. 5/ Köf- teyle servis yapılan bir tür pilav. 6/ Eski 8 dilde su... Muştu, 9 müjde. 7/Yaz yağmuru... Kapalı bir yerin ısısuıı ayarlayan aygıt. 8/ Osmanlılar döneminde har- man ürünlerinden onda bir oranında aluıan ver- gi... Bayındır. 9/Elazığ'da yetişen ve şarap yapı- mında kullanılan kırmızı üzüm çeşidi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Yağı alınmış süttenya da yoğuttan yapılan pey- nir... Arka, art. 2/Yürürken dayanmak için kulla- nılan kalın sopa... Denizcilikte "alt, aşağı" anla- mında kullamlan sözcük. 3/ Suudi Arabistan'ın para birimi... "Söz ola ağulu aşı^'Bal ile — ede bir söz" (Yunus Emre). 4/ Gümüş sepet de deni- len, pembe ya da beyaz çiçekli bir süs bitkisi... Es- ki Mısır'da güneş tannsı. 5/ Bir kabın üstünü ört- meye yarayan nesne. 6/ Argoda esrar... Kabuğu dökülmüş ağaç. 7/ Düzen, hile... Bir şeyden ka- lan kötü iz. 8/Bilgiçliktaslayankimse... Eski dil- de yılan. 9/ tskambıllerle oynanan bir tür oyun... Tanntanımaz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle