23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 EKİM 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA DİZt Azerbaycan örümcekağında2003 yılında Azerbaycan'da yapılan başkanlık seçimleri öncesinde hızlanan muhalefet bir yandan Türkiye'de destek ararken öteyandan da Washington'da gezinmeyiiş ediniyordu MMMriVİklSML Seçim hürriyeti bahane nce Ingiliz partilerinin VVest- minister Vakfi, daha sonra Ame- rikan örgütleri (NDI, IRI, CI- PE) Azerbaycan'a girdiler. 1995 'ten günümüze sayısız der- nek ve vakıf kuruldu, milyon- larca dolar akıtılarak özellikle gençliği ve kadınlan harekete geçirecek bir ağ oluşturuldu. Geleneksel siyasi partilerle yeni kuru- lan partilerin elemanlanna örgütlenme ve propaganda eğitimleri verilirken, para ve eleman desteğiyle bültenler, ga- zeteler yayımlandı. Petrol işletmeleri BP ve konsorsi- yum ortaklarına devredilirken, Geor- geSoros'un temsilciliğini yaptığı ban- kerler şirketi Quantum ve başkaca şir- ketler de yeni piyasaya girmeye baş- ladılar. Azerbaycan halkı yeni duruma kapılarak ABD ve Batı Avrupa'nın aç- tığı yolda hızla ilerledi. Son durumu değerlendirebilmek için yakın geçmi- şe kısaca bakmak gerekiyor. 2003 yılında Azerbaycan'da yapılan başkanlık seçimleri öncesinde hızlanan muhalefet bir yandan Türkiye'de des- tek ararken, öte yandan da Washing- ton'da gezinmeyi iş ediniyordu. Tür- kiye gezilerine çıkan muhalefet başkan adaylan bir yandan kendilerini "Türk mUBy'etçisi" olarak adlandıran siyasal oluşumlann desteğini ararken, bir yan- dan da öz ülke yönetimlerini soygun- culukla karalamaktan kaçınmıyorlar- dı. Başkanı eski danışmanı ve YeS örgütleyicisi Eldar Na- 'un Moskova'da yayım- lanan liberal Vremya Novostev gaze- tesine 2003 başkanlık seçimlerinden yaklaşık iki ay önce yaptığı açıklama bu işin nereye gidebileceğinin işareti- ni veriyor: "Bugünkü yönetim 15 Ekim'den (2003) sonra da îlham Alıyev başkan- hğuıda bir iktidar kurmaya kalkarsa, artik ülkeyi eskisi gibi yöneünek müm- kün olmayacak. Haydar Aliyev çapın- da ikinci bir şahıs bulunmadığından iktidar değişUdikyapmakzonında ka- lacak. Zannediyorum ki, gelecek ild-üç yü içerisinde Azerbaycan 'saat sarka- cı' gibi sağa-sola hareket edecek." SAYILI GURUPLAR POLİSLE CAT1STI Eldar Namazov, ülkesinin bir o ya- na bir bu yana sallanıp durmasından me- det umuyor gibi... Öyleyse 'refonn' yapılmalı ve ne olursa olsun ülkeyi Ba- tı'nın yörüngesine oturtmalı... Kun ya- pacak bunu? Namazov'dan duyalım: "Ulkede istikrar sağiayabilecek ve etki- b siyasi ekonomik ve demokratik re- formlar yapabilecek bir ekip işbaşına gektikten sonra ancak 'saat kolu' du- racak." Eldar Namazov işın tekniğini kavra- mış görünüyor. 2003 yüı devlet başkan- hğı seçimlerinin hemen sonrasında ya- şananlar bir ön denemedir. Yabancıla- nn raporlanndan aktardığımız para destekli muhalefet, seçimleri yitirince Bakû'da gösteriler başlatmıştı. Göstericiler Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan'da örnekleri görüldüğü gi- bi, parlamentoya girmek istemişlerdi. Yasadışı gösteri yapan sayılan sınırlı gruplarpolisleçatıştı. Tek tip, kısa sü- reli TV görüntüsü tüm dünya televiz- yonlanna dağıtıldı. Türkiye'deki televizyonlar da aynı görüntüyü tekrar tekrar göstererek Azer- baycan'da muhalefetin sayısal üstünlü- ğü bulunduğunu, dikta devletinin de- mokrasi güçlerine saldırdığını yayma- ya başladüar. ABD'nin Türkiye'de gerçekleştirdi- ği 'demokrasi' operasyonuna tepki du- yan yayın organlan bile tsa Gamber e yapdanlan(!) kınamaya başladı. Peru, Venezüella ve Malezya'da da böyle oy- nanmıştı. Oıgütlerinodağı: Avrasya VakfiYeS kurucusu Eldar Namazov, AH Ke- rimli ve Isa Gamber ile Azerbaycan De- mokratik Partisi Başkanı Resul Guliyev birbiri ardına Washington'a gittiler. ABD ve büyük şirketlenn egemenliklerini pe- kiştinnek için yapılan kapah toplantılara katıldılar. Eldar Namazov bu geziden üç ay önce Washington'da Nixon Center'a girip çıktıktan sonra "GürcKtanfleUkray- na'da gerçekleşen inkılaplar rastlanü de- ğfl,objek1ifsürecinnericesrvdr demiştı. NED - WFD - Soros Vakfi katkısıyla oluşturulan ABD-Bah Avrupa egemenli- ğini çok "objektif" bulan Eldar Nama- zov, Nixon Center'da yapılan kapalı top- lantıda "Ukrayna ve Gürcistan hadisele- rinin cemiyyata teari" başlıklı bir tebliğ sundu. NAMAZOV DAN TEHDİT Daha sonra ABD NSC'de (National Security Committee / Milli Güvenlik Ko- mitesi) ve ABD Dışişleri Bakanlığı'nda özel görüşmeler yaptı. Namazov aynca - ABD dışmdaki tüm ülkelerdeki seçimle- ri muhalefete destek vererek etkileyen ve NED'den, USAED'den parasal destek alan- IFES merkezine, ABD başkanlık merke- ziAkev'e, FreedomHouse'auğradı. Na- mazov kendi yurdunu yönetenleri tehdit etmekten de çekinmiyordu: "Gürcistan ve Ukrayna'da baş verenler (olanlar) hamı üçündersolmahdır." EldarNamazovun kendi yurdunda ıktıdara gelmek için ABD ve Batı Avrupa'dan almayı umduğu ya da almakta olduğu desteğe karşılık ne vere- ceği ise tüm demokrasi(!) ağının temel he- defini dışa vurmaktadır "Herhalde, men ümid edirem ki. bu be- la da olacak. Ona göre ki, dünyanın apa- na(tşletmeci)şirketieriAzerba\can'abir- ild yıl müddetine işlemek içün gelmedikr. Buşirketler Azerbaycan ik 20-30 yıl müd- detine mukaveleler imza atülar." 2005 yı- lında ıktidan ele geçirmeye kararlı olan dış destekli muhalefetin yeni bir güce da- ha ihriyacı vardı. NED ve WFD parasıy- la kurulan gazeteler, eğitilen elemanlar, intemet ağı yeterli değildir. Eldar Nama- zov "Yeni fVyi kurmak ıster. Ruhsat alamayınca da, birçoklannın yaptığı gibi Prag'a gider. Çünkü, Radio Liberty (RL) Prag'dadır ve alınacak destekle uydu ya- yına geçilecektır Rusya, Kafkasya ve Asya'yı egemenlikleri altına almak ıste- yen tüm örgütlerin odağı olan Eurasia Fo- undation (Avrasya Vakfi) 2003 raporun- da, Gürcistan'daki demokrasi(!) operas- yonu değerlendirilirken şöyle denıyor: "Bağımsız medya olaylann anahtanydL Radyo ve TV istasyonlan canh olarak tar- nşmalar ve talk showlar" yayımladı; ga- zeteler siyasi haberier yavuüadı ve aday- lar hakkında bilgi verdL" Aynı raporda 'Rustavi-2' adlı televizyon şebekesinin bölge yöneticisi Jano Zhva- nia yapılanı çok daha iyi açıklıyor: "TV istasyonlan halkı uyandırdı ve 2003teki bedefeuiaşüdL\erelhaIksorumlulukduy- du ve olaylardaki yerini akü." 'Bağunsız" dedikleri yayın organlan o kadar bağımsız mı? Bu yayın organlan, örneğüı ülkelerinin ekonomik bağımsız- lığını, Ortadoğu'da banş ve istikrann ku- rulmasını, yabancı güçlerin bölgeden eli- ni çekmesini isteyebilirler mi? Bu soru- lann yanıhnı yine aynı odağın raporun- da arayalım: "EF (Euraisa Fdn.) ile Açık Toptam - Gürcistan Vakfi ve IREX (Inter- nationalResearch and Exchanges Board- LTuslararasıAraşnrmalarveDeğişimMa- sası) para vererek, yeni araç gereç deste- ğiyle ve siyasal olaylan kapsayan üriinJer ha7iriannı»q eğhüniyle basım ve yayın iş- lerini destekledT Bu desteğın karşılığı, elbette ABD ve Batı Avrupa'nın 'hürri- yet ve demokrasi' aşkı olamaz. Her işbir- liğinin bü- bedeli vardır, ama öncelikle işbirliğini sağlama almak gerekiyor. Ebuifez Ekdbey'in partisi Halk Cephe- si'nin bir kolunun yeni başkanı olan Ali Kerimli, işçi komitesi mitinginde "pro- ject democracy" operatörlerinin desteği- ne duyduklan ihtiyacı açıklar gibidir: "Ve biz çahşıp hem Amerika'nın, hem de Av- ropa strukrurlannın (kurumlannın) diq- qetini (dikkarini) maksünum Azerbay- can'da seçki (seçim) prosesine (sürecine), bu prosesin şeffafhğun, demokratiknğmi temin ermek üçün beynehalk (uluslara- rası) biıüğin iştirakına, o cümleden mü- kenunel müşanide mexanizmnün forma- laşünlmasma (kurulmasuıa) celb etmek istevirik." Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan'da örnekleri görüldüğü gibi, göstericiler parlamentoya girmek istemişlerdL Yasadışı gös- teri yapan sayılan sınıriı gruplar poüsle çaöşmış, bir çok ldşi çeşidi yerlerinden yaralanmısn. Köy köy dolaşan ABD Büyükelçisi A zerbaycan'da 2004 - 2005 yıllann- / l da WEB görevini yaptı. tş öyle bir ^ T . duruma geldi ki, Azerbaycan'daki yabancı büyükelçiler muhalefet partile- riyle toplu ya da özel görüşmeler yapma- ya başladılar. ABD Büyükelçisi Reno Harnish hemen her gün muhalefetle gö- rüştü ve daha da ilginci partilerin ittifak- lar kurmalan için çalışmalar yaptı. Hiçbir ülkede rastlanmayan biçimde çahşmalardır ABD Büyükelçisi'nin yap- tıklan. Ömeğin Reno Hamish temmuz ba- şında Gence'ye gitti ve orada Soros'un Açık Toplum Cemiyeti tarafindan açılan Milli Talim Merkezi'nde bölgedeki mu- halefet partileri temsilcileri ve QHT'leri ile toplannlar yaptı. Toplantının konusu, yaklaşmakta olan 6 Kasun 2005 meclis seçimleriydi. Reno Harnish'in en çok Lezgin ve Taliş gibi etnik oluşumlann var olduğu bölgeleri dolaştığı göriilüyor. Bu arada Ingiliz ve Amerikan örgütle- rince, parayla, elemanla, konferanslarla desteklenmiş ve güçlendirilmiş olan par- tiler arük ittifaklar kurmaya başladılar. ABD Büyükelçisi bir yandan köy köy dolaşırken, etnisiteleri de uyandırmaya başladı. Reno Harnish açıkça, siyasal ta- raf oluyor ve hemen her gün muhalefeti güçlendirici ve hatta muhalefet koalis- yonlan oluşturulmasını teşvik edici açık- lamalar yapıyor, toplannlar düzenhyor. Bu çalışmalar. sonunda meyvesıni ver- di. Liberal Parti Başkanı Lale Şovket Hajiyeva, Milli îstiklal Partisi önderi Eti- bar Mammadov, Azerbaycan Içtimai Forum Başkanı Eldar Namazov, Fazü Gazenferoglu. Liberal Demokrat Parti önderi Tofıg ZühTkarov, Vafa Gulizade ve Feridun Ceülov, YeS (\eni Siyaset) itti- fakuu kurdular. Adı •milli' kendısı 'libe- ral' görünümlübu oluşumun yanında mil- li(!) görünümlü ikinci bir ittifak daha oluşturuldu. "Bizim Azerbaycan Bloku" adını alan bu ittifaka Müsavat Partisi Baş- kanı tsa Gamber, Halk Cephesi Başka- nı AB Kerimli ve Azerbaycan Demokra- tik Partisi Başkanı Resul GuBev katıldı. "Amerikalılar oyunu hep ikili oynar "CIA'nın en ünlü yöneticilerinden Ge- orge Tanham toplantıya, RAND'uı tkin- ci Başkanı sıfatıyla katıldı. Tanham, 1965'de Vietnam'da, daha sonra Bangok'da CIA ^tasyon Şefi olarak bulunmuştu. 1978'te mgiltere'de CIA şirketlerinden Kem Ho- use Enterprises adlı holdinge bağlı Lond- ra Çatışma tnceleme Enstitüsü'ndeki (ISC) görevinin ardından aynı kuruluşun Ame- rika'daki merkezi olan 'U.S Institute for the Study of Conflict' başkanlıgına atan- mıştı. Sonralan RAND'ın başkan yardım- cıhgına getirildi. Yeni Forum, ashnda Tanham ekibine pek de yabancı değildi. Yeni Forum dergisinin sayfalannda, "kompk) teorisi" uzmanlan olan gazeteciler, yazarlar sık sık yer ahnış- tır. ISC hesabına iş gören, en ünlü yanhş bilgilendirme ve yönlendirme ustası Ro- bert Moss'un teorileri de Yeni Forum'da ye- rinı bulmuştu. "Project Democracy" mer- kez kuruluşu NED'in elemanlanndan Na- dia M. Diuk da toplantıya katılanlar ara- sındaydı. Aynca ABD Demokrat Parti ör- gütü NDI'dan (National Democracy Insti- tute/ Ulusal Demokrasi Enst.)'den Mathew Chanoff'un yanı sıra Radio Liberty Mü- nih elemanlanndan Yasin Aslan ve Ti- mur Kocaoğlu ile Liberty'nin tstanbul şu- \sesinden, şimdilerde UNPO (BM'de Tem- - J Edilmeyen Milletler Cemiyeti) Genel Sekreteri ve ETIE (A\Tupa"da Doğu Tür- kistan Birliği) Başkanı Erkin Alptekin, Türkistan Araştırma Enstitüsü'nden Bay- mirza Hayıt da toplantıya katılıyordu. Ka- tıhmcılar arasında. sonraki yıllarda kendi- lerini "Liberal Enternasyonalin birparça- sı" olarak tanımlayacak ve Liberal Düşün- ce Toplulugu Derneği'ni kuracak olan At- tila Yayla, Mustafa Erdoğan ve Osman Okyar gibi bihm insanlan da bulunuyor- du." BÜYÜK YALANI YUTMAK Toplantuıın masraflannı karşılayanlar ise Aydın Yalçın'ın satırlanna şöyle yan- sıyordu: "Bu vesileyle Bodrum - Yaİıka- vak'ta yapnğnnız sempozyumu, maü yar- dımlanyia destekleyen,Amerika 'Milli De- mokrasi Vakfi' ile, Türkiye Vakıilar Ban- kası ve Türkiye İş Bankası'na özellikle te- şekkürierimizi sunanz." Amerikalılar oyunu hep iki yönlü oyna- mayı severler. 'Club Monakus' toplantı- sında da, öyle oldu. Büyük yönlendirme us- tası eski CIA şefi Fuller. "Amerika'nm Av- rasya kıtasında meydanagelenbudeğişme- ler karşısında behrli bir pothikası bulun- madığını^ ve hatta "bağunsızhğını ilan eden BaltıkCumhuriyetkri gibi, öteki cumhuri- yetierarasmdaba^msızlıklannıüanedeıı- leri tannnaya hazır nlmathgmr Ueri sür- müştü. Bu büyük yalanı yutmak kolaydı. Çün- kü o yıllarda ABD'nin yalnızca Moskova'da değil, 92 ülkede eş anh yürüttügü "project democracy" operasyonunu bilenler büi- yordu. Amerikan oyununun gerçek yüzü- nü Henze tek tümceyle açıkhyordu: "Rus- ya'nın demokrasi Liberalizm. hürriyet ve bağımsızhk yolundakiyeniadmılanna hem Türkiye, hem de Amerika yardımcı olma- hdn;'' 'TÜRKİYE VE ATATÜRK'ÜN MİRASI" Türkiye, bu toplantuıın amacına uygun olarak gereken yardımı göstermiştir. Bu yardım öylesine yoğun olmuştur ki, özel- ükle Türk ülkelerinde NED kaynaklann- dan dolar desteği alan birçok örgüt kuru- luvermiş ve 'örümcek ağı' yeni ilmiklerle genişletihniştir. Bu ağ, Club Monakus toplantısından, çok değil, yahıızca 10 yıl sonra Afgan iş- gali döneminde Orta Asya ülkelerinde Amenkalılann askeri üsler elde etmesiy- le somutlaştı. \ak işgah derken Azerbay- can, Gürcistan, Türkmenistan, Kırgızis- tan, Özbekistan, Kazakistan da içten içeya- pılandınldı. Paul Henze'nin Türkiye'ye düşkünlüğü gibi yönlendirici konulan ve gelişmeleri ABD yönetiminden bağımsızlaştınp kişi- selleştirici yayın yapan aygıtlann, göster- mekten ölesiye çekindikleri bir üişkiyi not etmek gerekiyor. Paul Henze, kısa adı SO- TA olan Türkistan ve Azerbaycan Araştır- ma Merkezi'nin (Hollanda) danışmamdır. Türkçülüğü ve milliyetçiliği elden bırak- mayan bu merkez, Paul Bernard Henze'nin "Türkrye ve Atatürk'ün Miraa" adını ta- şıyankitabını 1998'deyayınlamıştır. Kitap 2003'te Konya'da, Türkçe olarak da basıl- mıştır. Türkçe baskıdan yapacağımız şu alıntı Azerbaycan, Türkistan ve Türkiye kampanyasının amacını hiçbir yoruma ge- rek kalmadan ortaya koyacaktır: "Ulkenin toparlanması devresi olan Cumhuriyet'in flk yıllanndatam birmerkeziyetçiidare bi- çimi günümüz gereksinimlerini karşılaya- maz durumdadn*.'' ABP. TÜRKİYE Elbette Türkiye, ABD denli büyük bir kıtadu- ve merkezden yönetilemez. Bu durumda hemen bölümlere ayumak gerekir. Bölünmenin hangi esasa göre ola- cağını Henze'den okuyahm: "Bölgeterin kendilerini yönetimde daha çok sorumlu- hık ahnalan yönünde çok az şey yapıhmş- nr. Türklcrin. çağdaş dün\-ada siyasal yön- den en başanh ve gelişmiş ülkelerin fede- rasyon düzeniyleyönetilenleroktuğunu dü- şünmeye başlamalan gerekiı;'' Öyle örnekler veriyor ki, Paul Bernard Henze, bu model Türkiye'deki etnik kış- kırtmalara uysa da uymasa da Avrupa'ya benzemeye can atan 'sıviller'e satılacak- tır. Henze, açıkça söylüyor "Son yıllarda, İngiltere ve Fransa gibi yoğun merkeziyet- çiülkelerde bile, bölgesd (yönetim)yetkiso- rumlulukdüşüncesigücknmektedir. Ancak federal düzen,shBsal görüş ahş\erişin ve re- kabetin merkezde toplanmasını önleyebi- Kr. Her şeyin merkezi hükümetin otori- tesi alhnda toplanmasını engeüeyecek olan federal düzen yöresel (bölgesel) ön- deriiği destekler ve siyasal, toplumsaL ik- tisadi sorunlann çözümünde deneyim ka- zanılnıasını sağlar. Yine bu düzen için- de etnik ve aynhkçı öbeklerin uzlaştınl- maları olanağı da yaratılır. Türkiye Cumhuriyeti'nde bu rürlü değişimleri oluşturabilecek düzenlemeler, Türk ay- dınlannın ve siyasetçilerinin gündemle- rinin başında yer almalıdır. Belki bu tür temel bir düzenlemenin yapılabilmesi için 20. yüzyüın sonunda Türkiye'nin içine sürüklendiği bunalımın biraz da- ha kötüleşmesi gerekecekrir." â Bu muhaliflerden hemen her hafta Türkiye'ye gelen Müsavat Partisi Baş- kanı tsa Gamber, başkanlık seçimine bir ay kala Washington'a ABD Dışiş- leri ve NDI'nin çağnlısı olarak gitti, ABD Savunma Bakanlığı, ABD Ulu- sal Güvenlik Konseyi 'nde (NSC) top- lantılara katıldı. Daha sonra Avrasya işleriyle yakmdan ilgilenen Nixon Cen- ter'da bir konuşma da yaptı. KAMUOYU YOKLAMALARI Bu arada, 2003 yılında yapılan ka- muoyu yoklamalannı değerlendiren Amerikalılar gençlik üstüne çalışma- lanm yoğunlaştırdılar. IRI (ABD Cum- huriyetçi Parti örgütü), 2004'te Ba- kû'da, Lenkaran'da gençlik konferan- sı ve toplannlan düzenledi. Parti genç- liği eğitim toplantılarırun açılış konuş- masmı ABD Büyükelçisi Reno Har- nish yaptı. ABD Demokrat Parti örgütü NDI, aynı yıl ağırlığı kadınlara vermeye baş- ladı. ABD'nin Irak'a saldm hazırlığı yaptığı ve Doğu Avrupa, Türkiye, Rus- ya, Kafkasya ve Asya'da iç işgal ör- gütlediği yıllarda Dışişleri Bakanlığı yapan Madeleine Albrigbt başkanlı- ğında dünya kadınlanru tek merkez- den yönlendirmek için 2003'te kuru- lan "Win VVkh Women" (Kadınla Ga- lip Gel) örgütü Azerbaycan'da atağa kalktı. Haziran 2004'te Bakû'da ''Ba- şanh Bir Gelecek İçin'' konferansı dü- zenlendi. Çeşitli partilerden 60 delegenin ka- hldığı konferansta Albright, ABD el- çiliği Müsteşar Vekili Nancy McEI- downey (Daha sonra Türkiye'ye gel- di) ve Virginia temsilcisi Kristen Amundson birer konuşma yaptılar. KAPALI KAPILAR ARPINDA TOPLANT1 Madeleine Albright, 13 Temmuz 2005 'te bir kez daha geldi Bakû'ya. Ak- şam vakti Büyükelçi Reno Harnish'in evinde yapılan basına kapalı toplantı- ya Sulh ve Demokratiya Enstitüsü baş- kanı Leyla Yunusova, Insan Haklan Merkezi, Seçim Denetleme Merkezi, Demokratik Jurnalistler Birliği yöne- ticileri ile Hukuk Savunuculan Me- rad ve Rena Sadeddinova. Sivilizasi- ya Merkezi'nden Surhan Letifov, Şark- Garb Merkezi'nden Erestun Onıçlu, Azerbaycan Avrupa Konseyi temsilci- si Milletvekili Semed Seyidov, Geor- ge Soros'un Azerbaycan temsilcisi Ferda Esedov, BP'nin temsilcisi Da- vid Woodword, Azerbaycan îktisadi tnkişaf Bakanı Ferhad EByev katıldı. PEK RASTLANMAYAN BİR OLAY YASANPI Liberal Parti Başkanı Lak Şövket Hajryeva üe birlikte Milli Birlik Blo- ku yöneticilerinden Milli Îstiklal Par- tisi Başkanı Etibar Mamadov,YeS ku- rucusu Eldar Namazov, AB Masimov ve Ekfeniz KuB>ev, 29 Nisan 2005'te Ingiliz Büyükelçiliği'ne gittiler. Ora- da, devletler tarihinde pek rastlana- mayan bir olay yaşandı. Azerbaycan devletinin muhalifleri yabancı misyonlarla topluca görüşü- yorlardı. ingiltere, Fransa, Almanya, Polonya elçileriyle yaptıklan toplan- tıda, Azerbaycan siyasal partilerinin başkanlan kendi ülkelerindeki "Hür- riy etleri, seçim yasasını ve demokratik ortam varaülmasmı'', yani kendi ülke- lerinde yapılacak değişiklikleri görüş- tüler. ÖRGÜTLERİN SAYISI BİR HAYLİ FAZLA Azerbaycan'ın iç siyaseti, sayılan neredeyse bine yaklaşan CjHT'nin (Gayri Hükümet Teşkilatı' NGO) eli- ne geçmıştir. Bu örgütlerin sayısı çok, ama üye sa- yılan azdır. Bu durum, ülkelerinin ulu- sal bağımsızlığından yana olan siya- setçileri yanıltmaktadn-. Çünkü Venezüella operasyonu örne- ğinde de görüldüğü gibi, sivil ve yu- muşak görünen demokrasi operasyo- nu, alttan alta örgütlenen özel ağuı ça- hşunhnasıyla birdenbire şiddet operas- yonuna dönüşebiür. Sempatiyle bakılan kitle gösterile- ri, yasadışı hareketlere dönüştürüle- rek devlet yönetimi sert polisiye ted- birler almaya yöneltilebilir. Şiddete karşı şiddet yaratılarak devlet ile hal- km arası çok kısa sürede açılabilir. Sa- yılan az görünen yabancıya bağlı de- mokrasid) odaklan aniden iktidan ele geçirebilirler. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle