Katalog

r EKİM 2005 CUMA CUMHURİYET EKONOMI ekonomi@ cumhuriyet.com.tr TOKİ, inşaat seviyesi yüzde 65-85 düzeyindeki 150 metrekareye kadar konutlar için kaynak kullandıracak Yarım konutlarakredi Kaptan Şoforlerimizi ödüllendiriyoruz. • Daha önce TOKİ'den kredi açılmamış projelere, inşaat seviyesi yüzde 65-85 düzeyine gelen 150 metrekareye kadar konutlar için 3 bin-10.5 bin YTL arasında kredi açılacak. Aynca bin YTL'ye kadar altyapı kredisi de kullandınlacak. Ekonomi Servisi - Toplu Konut îda- resi (TOKÎ), daha önce idareden kre- di açılmamış projelenn tamamlanma- sını sağlamak amacıyla, inşaat seviye- si yüzde 65-85 düzeyine gelen konut- lar için kooperatif, sosyal yardımlaş- ma kurumlan, belediyeler ve yapım- cılara 3 bin-10.5 bin YTL arasında de- gişen miktarlarda kredi açacak. TOKİ'nin Resmi Gazete'nin dünkü sayısmda yayımlanarak yürürlüğe gi- ren "Tophı Konut Yapuncılanna Kre- di Açdmasına İhşkin Tebtigi'' uyann- ca, tamamlama kredisi, brüt tnşaat ala- nı 150 metrekareye (150 metrekare dahil) kadar olan konutlar için açıla- cak. Ancak, yazlık, dinlenme ya da ta- til amaçlı kullanılacak konut projele- ri ile uygulama ımar planında, ıkıncı konut, pansiyon, turizm ve konaklama alaru olarak onanmış projelere kredi açılmayacak. Yanm kalmış inşaatlara, aynca talep edilmesi halinde bin YTL'ye kadar da altyapı kredisi kullandınlacak. Kredi, Şekerbank, Halkbank ve Vakıfbank aracılıgıyla verilecek. Kredi açılacak projelenn 2 Eylül 1997 tarihlı mükerrer Resmi Gaze- te'de yayunlanan "Afet Bölgelerinde Yapüacak Yapüar Hakkında Yönet- meliğe" uygun olarak ınşa edilmesi gerekiyor. K İ M L E R K U L L A N A B İ L E C E K ? Toplu konut yapımcılan aracılığı ile kredi kullanacak kışilere, krediler, kan koca ve reşit olmayan çocuklar için aıle birliği esasına göre bir defa kullandınlacak. Kre- dıden yararlanabilmek için kredi talep eden kişinın kendisine, eşı- ne veya reşit olmayan çocuğu- na ait tapuya kayıth bağımsız bir konutunun bulunmaması ve TOKİ'den kredi kullanmamış da halen kullanmıyor olması ge- rekiyor. • Şartlara uymayan proje ve kişilere kredi açıl- dığının tespit edilmesi halinde, açılan kredınin ödenmesi durdurulacak ve o güne kadar kullanı- lan kredi, 6183 sayılı Amme Alacaklannın Tahsıl Usulü Hakkında Kanun uyannca gecikme zamlı olarak tahsıl edilecek. Kredi kullanılarak edinilen konutun yine aynı şartlara haiz bir başkası tarafindan devir alınması halinde kredi borcu devredilecek. Kredi kullandı- nlacak inşaat seviyelen ve miktarlan şöyle: • Konut açığı olduğu tespit edilen Adıyaman, Ağn, Aksaray, Ardahan, Bilecik, Bitlis, Erzurum, Gümüşhane, Hakkâri, Kars, Kınkkale, Mardin, Muş, Şanlıurfa, Şırnak, Van illerin- deki projelere, inşaat seviye- si en az yüzde 65'e gelince, Marmara depreminden et- kilenen illerdeki projelere inşaat seviyesi yüzde 70'e ge- lince kredi verilecek. • DÎE'nin2001 YılıKi- şi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'na göre bin 500 ABD Dolan'nın altında tespit edilen illerdeki pro- jelere inşaat seviyesi yüzde 75'e gelince, kalkın- mada bınncı derecede öncelikli illerindekı proje- lere inşaat seviyesi en az yüzde 80'e gelince kre- di açılacak. • Söz konusu öncelikli iller dışındaki dığer il- lerdeki projelere inşaat seviyesi en az yüzde 85'e gelince kredi sağlanacak. • inşaat seviyesi yüzde 65'eulaşan konutlara 10 bin 500 YTL kredi açılacak. İnşaat seviyesinin her birpuan ilerlemesi halinde kredi tutan 300 YTL dü- şürülerek yüzde 90 inşaat seviyesindeki bir konu- ta en fazla 3 bin YTL konut kredisi kullandınlacak S O N B A Ş V U R U 3 1 A R A L I K rebliğe göre açılacak kredılerden yararlanmak isteyen kooperatifler, sosyal yardımlaşma kurumlan, belediyeler ile en az 200 konut üreten yapımcılar bugünden itibaren 31 Aralık 2005 günü mesai bitımine kadar istenilen belgelerle bankaya başvuracak. Banka, inşaat seviyesi tespitinı toplu konut yapımcısının başvuru tanhınden itıbaren en geç iki ay içinde tamamlayacak. tdare, yıllık bütçe ımkânlan dahilinde, gereklı gördüğünde, 31 Aralık'tan önce de kredi başvuru kabullerini durdurabilecek. Banka, kredi başvurulannı inceleyecek, projesıni ve mali durumunu uygun gördüklerini TOKİ'nin onayına sunacak. Idare, onayladığı projelere kredı açılması için bankaya talımat verecek. İdareden onay alınmadan kredı açılmayacak. Idarenın onayı uygunluk belgesı yerine geçecek. NASIL ÖDENECEK? A çılacak kredilere, geri ödeme ve / l kullanma süresince memur - Z J L maaş artış oranlanndakı artışlar uygulanacak. Kooperatiflere, sosyal yardrmlaşma kurumlan ve belediyelere büyüklüğü 100 metrekareye kadar olan konutlar için açılan kredilerde memur maaş artış oranlan, 101-150 metrekareye kadar olan konutlar için açılan krediye ise memur maaş artış oranı yüzde 10 artınlarak belirlenecek faiz uygulanacak. Kredi, 100 metrekareye kadar olan konutlar için 10 yıl, 150 metrekareye kadar olan konutlar için 5 yılda geri ödenecek. Istenırse, kredı taksitleri vadesuıden önce tamamen kapatılabilecek. Yapımcılara açılan kredilere ise memur maaş artışlannın yapıldığı dönemlerde bankalann uyguladığı cari ticari faizler dikkate alnıarak, TOKİ tarafindan belirlenecek oranda artrnlan yeniden değerleme oranı uygulanacak. Yapımcılar, krediyı, bir yıl ıçınde gen ödeyecek. Tebliğe göre kredi açılmış olan toplu konut yapımcılanna, talep etmelen halinde. altyapı tesislennin yapımı amacıyla konut başına bin YTL'yi geçmeyecek şekilde kredi açılacak. Altyapı kredilen ıçrn başvurular, konut kredisi baş\-urusu sırasında veya konutlann inşaat seviyesi en fazla yüzde 95"e ulaşıncaya kadar yapılacak. Kredı kullananlar, bankalara, tüm kredi hak edışlen üzerinden yüzde 2, gen ödeme taksitlen üzerinden yüzde 1.5 komisyon ödeyecek. BÜYÜME HIZIYAVAŞLADI Turkcell'in abone sayısı 26 milyonu aştı Ekonomi Servisi - Turkcell, abone sayısını yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 4.3 oranında art- tırarak 26.7 milyona çı- kardı. Faturalı abone sayısı 5.3 milyon olurken, ön ödemeli abone sayısı 21.4 milyona yükseldi. Turkcell'den İMKB'ye gönderilen açıklamada, brüt yeni abone alımla- rının yüzde 10'unu fa- turalı aboneler, geri ka- lan yüzde 90'ını ise ön ödemeli abo- neler oluştur- duğu belirtildi. 2005 yılının üçüncü çeyreğin- de Turkcell'in abone ka- yıp oranı, ikınci çeyrekteki yüzde 2.6'dan yüzde 2.5'e indi. Türkiye'nin en genç filosımu kuran Sabancı, Sabiha Gökçen'den havalanacak Pegasus, dampingLe uçuracak YKB'DEN BORÇ AÇIKLAMASI^ Çukurova y ya özel indirim yok Ekonomi Servisi - Ya- pı ve Kredi Bankası (YKB), Çukurova Gru- bu'nun borcunda indi- rim yapıhnasının bazı şartlara bağh olduğunu, başka bir indirimden söz etmenin şu an müm- kün olmadığını bildirdi. Basmda yer alan "Çukurova Grubu'nun borçlanna imzalanan sözleşmeler kapsanun- da yapüabflecek tüm in- dirimlerin tutannın yaklaşık 150 milyon do- lar olduğu" yönündeki haberlere ılişkın olarak Yapı Kredi 'den Bor- sa'ya gönderilen açık- lamada şöyle denildi: "Özd durum açıktama- nuzdaki indirim dışın- da indirim olup olmaya- cağmı veya olursa ne tu- tarda olacağuu şu an söylemek de mümkün değUdüf • Gelecek aydan itibaren Adana, Ankara, Antalya, Trabzon ve Van'a tarifeli sefer düzenleyecek olan Pegasus'un bilet fiyatlan 55 YTEden başlayacak. Ekonomi Servisi- Sabancı aıle- si fertlerince kurulan Esas Hol- ding tarafindan satın ahnan Pega- sus hava yolu şirketi, ıç hatlar uçuşlanna başlıyor. 1 Kasun'dan itibaren Adana, Ankara, Antalya, Trabzon ve Van'a sefer düzenle- yecek olan Pegasus, tüm uçuşla- nnı Sabiha Gökçen Havalıma- ru'ndan gerçekleştirecek. Pegasus, Avrupa'da kullanılan kademeli fıyat sistemıni uygula- maya hazırlanıyor. Bilet fiyatlan 55 YTLaen başlayacak Charter uçuşlanyla 15 yıldır yolcu taşıyan Pegasus Havayollan 'nın iç hat se- ferlerine başlaması nedenıyle dü- Genel Miidür Sertaç Haybut, Tarifeli Uçuşlar Müdür Güliz Oztürk, Genel Müdiir Yardımcısı Turgay Kut- taş ve Pegasus Yönetim Kuruhı Başkanı Ali Sabancı iç hatlarda izleyecekkri stratejiyi açıkladılar. zenlenen toplanhda konuşan Pe- ayakta kalacak" dedi. İç hatlarda detri. Iç hat seferlen ıçın 4 milyon gasus Yönetım Kurulu Başkanı uçaklann çoğunun 25-30 yıllık AB Sabancı, "Her geçen gün hız- geçmışlen olduğunu dile getiren la büyüyen havavolu sektöründe Sabancı, Pegasus'un 6.1 yılhkyaş oyuncu sayılan iyice artacak, gû- ortalamalanyla Türkiye'nin en venhği ön planda tutan fırmalar genç uçak fılosu olduğunu kay- Avro'luk yatınm gerçekleştirdik- lenm söyleyen Sabancı, ıç hat se- ferlen ıçın belirledıkleri gelecek yılki ciro hedeflenrun 60 milyon AVTO olduğunu belırtti. Almanya'da işsizlik bir türlü çözülemiyor FRAKKFURT (Cumhuriyet Bürosu) - Almanya'da makıne ve makine aksamı üreten sanayi kol- lannda ihracat sayesinde beklen- tileri aşan bir üretim artışı yaşa- nıyor. Ahnan Makine Imalat Sa- nayii Birliği (VDMA) bir açıkla- ma yaparak, yurtdışındaki talebin tahminleri aştığını ve bu nedenle sektörde bu yıl yüzde 3 değil, yüzde 4 cıvannda bir büyüme gerçekleşeceğıni bildirdi. VDMA'ya göre sektördeki üre- tim rekoru bu yıl sonunda 144 milyar A\TO düzeyinı aşabilecek durumda. Halen yüzde 88'lik bir kapasite kullanımına sahip olan sektörde, çalışanlann sayısının üretimle paralel bir artış göstere- memesı ise dikkat çektı. Sektör- de çalışanlann sayısının bu yılın haziran ayı itibanyla 858 bin ol- duğu, dolayısıyla geçen yılın ay- nı dönemine göre 7 bin daha dü- şük birrakamla karşılaşıldığı sap- tandı. Üretim artışına karşm is- rihdam rakamlannda gözlenen bu düşüşün, şirketlenn esnek cahş- ma, fazla mesai ve süreli işgücü kiralama rüründen önlemlen ter- cıh etmesı nedeniyle ortaya çıktı- ğı bildinldı. NOTDEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Kayıkçı Kavgası Türk halkı, Atatürk tarafindan gösterilen, çağdaş uygarlıkları aşma hedefine ulaşmak için yıllardır uğra- şıyor. Bu nedenle, çağdaşlaşmaya ulaşmada bir araç ola- rak gördüğü, AB katılım sürecini de destekliyor. Bu amaca yönelik her adımı sevınçle karşılıyor, bu adım- lan atan tüm yöneticilerini de ödüllendiriyor. Halkın özlemlerinin farkında olanlar bu duyguları so- nuna kadar sömürüyor, bu konularda ilerleme sağlan- dığı görüntüsü vermek için de her yola başvuruyor. Peki gerçek ne? Türkiye AB katılım müzakerelerine başlayarak de- mokrasisinin geliştirilmesinde, kurumlannın rasyonel- leştirilmesinde, yönetımın saydamlaşması ve yansız- laşmasında, ekonomisinin güçlenmesinde, ilerlemeler mi sağlayacak, yoksa sırf bu konulardaki beklentileri sürdürmek adına Türkiye'nin ulusal çıkarlan tehlikeye mi atılacak? öncelikle kabul edilmesi gereken, bu sürecin sade- ce Türkiye'nin çıkarlarına hizmet eden bir süreç olma- dığıdır. AB üyesi ülkeler de bu süreci kendi amaçlan açısından sonuna kadar kullanmaktadır. Türkiye şu günlerde bu ülkelenn hem iç politika hem de dış poli- tikada kullandıkları en önemli malzemedir. Bu nedenlerle AB Türkiye açısından ne kadar önem- liyse, Türkiyede AB ülkeleri açısından o derece vazge- çilmezdir. Biraz tanh kültürü, biraz da diplomasi bilgi- si olanlar Türkiye üzerinde karar yetkisini ele geçire- cek bir AB'nin bu aşamadaTürkiye'den vazgeçmeye- ceğini bilir. AB ülkeleri katılım sürecini bitirerek AB kapısını Tür- kiye'nin yüzüne kapatarak beklentilerinden vazgeç- meyi göze alamazlar. Türkiye'nin AB'ye katılım süreci yaşanacak bir sü- reçtir. Bızim açımızdan sorun; bu sürecin lyi yönetilmeme- si, müzakerelerin somut kazanımlar olmadan sürekli ulusai çıkarlardan ödünler verilerek sürdürülmesi ve bir sonuca ulaşmaması sorunudur. Bu konudaki başan- sızlığı "siyasison" olarak görenlerin, gelecekte büyük sorunlar doğuracak ödünleri halktan gizlemeye çalış- malan çabasıdır. • • • AB ülkelerinın, birlik kayığına davet ettikleri, Türkiye iskeleye geldiğinde tutuştuklan kavga da kayıkçı kav- gasıydı. Kayıkta kopanlan kavganın gerçek bir kavga olma- dığı, birlik üyeleri arasında ortaya çıkan sorunlann, as- lında, birlik üyesi ülkelerin halklannın birlik politikalan- na direnmeye başlamalanndan kaynaklandığı açıkça bilinmekteydi. Nıtekim, deneyimli diplomat ve politikacı Şükrü Elekdağ, müzakerelerin başlamasından önce Banş Doster ile yaptığı ve 1 Ekim günlü Cumhuriyet gaze- tesinde yayımlanan söyleşisinde; "Avusturya engeli- nin bir taktik olduğunu, imtiyazlı ortaklığın ısraıia, Avusturya tarafından ileri sürülmesinin, Türkiye'nin dikkatini bu noktaya odaklamak, bu arada müzakere çerçeve belgesine son derece ağırşartlarkoymak" ol- duğunu belirttikten sonra "Avusturya'nın son dakika- da ısranndan vazgeçeceğini ve 3 Ekim'de müzakere- lerin başlaması karannın alınacağını, ancak bu arada Türkiye'ye müzakere çerçeve belgesinde son derece ağır şartların dayatılmış olacağını" söylemişti. Sayın Elekdağ'ın söylediklerinden gerçekleşmeyen oldu mu? "İmtiyazlı ortaklık" kelime olarak müzakere çerçeve belgesinde yer aldığında kırmızı çizgı oluşturmaktay- dıama, "ucuaçık", "hazmetme kapasitesi", "engüç- lü bağ" olarak metne serpiştirilen ifadeler "armudun sapı, üzümün çöpü" olarak değerlendiriliyordu. Avusturya Başbakanı Wotfgang Schüssel'in; "llk kez hazmetme kapasitesini bir kriter haline getirdik, 'en güçlü bağ' ifadesi imtiyazlı ortaklıktan farksızdır" sözleri ise bu çöplerin ilk batışıydı. Bu "çöp ve sap "lann yakında teker teker ortaya çı- kanlıp birleştirilerek imtiyazlı ortaklık kazığından daha iri bir kazık olup olmayacağını göreceğiz. Bu koşullar- da sürecin başlatılması mı, yoksa "başka ülkeler için öngörülmeyen koşullan içeren bir çerçeve belge ile görüşmelere başlamıyoruz" denilmesi mi daha doğ- ru bir davranıştı? Türkiye kanırtıla kanırtılatüm omurgası sökülmeden hazmedilebilir bir hale gelmeyecek. Omurgasının sö- külmesine direndiği zaman da sıra sıra dizilmiş kasap çengellerinden birine asılarak görüşmeler dondurula- cak. Asıl sorun ise tüm kemikleri söküldükten sonra, "bu pelte bir işe yaramaz, midemizi ekşitir" denilerekha- zım sorununun yine de dile getirilmesidir. O zaman hazım sorunu olmayan gerçek omurgasız- ları göreceğiz. cumhuriyetcom.tr MUZ FESTİVALİ'NDE YENİ REKOR MALİYEYAŞAMINDAN/MUSTAFA pamukm a superonline.com Anamur 'da geleneksel hale getinlmesi hedeflenen Muz Festivalı 'nde bu yıl yeni bir rekor daha kırıldı. Ortalama 20-30 kilogramı geçmeyen muz hevenMerınde, buyıl Mithat Kül isımli bir üretici 106 kilograma ulaştı. Üretıciler, başarıyı teknolojiyi kullanmaya bağladı. Muz Der Yönetim Kurulu üyesi Bünyamin Kozak ise muz üretimine ılginin her geçen yıl arttığını, ancak hâlâ tüketimın sadece yanstnın yerli üretimce karşılandığım ifade etti. (GÜRSUKUNT- ANTALYA) SASON BALLA KALKINIY Bmbırçiçek, "Kaliteh Bal İçin Eğitimlı Köylü " kampanyası çerçevesinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesı 'ne yaptığı vatırımlannın devamım Batman 'ın Sason ilçesinde gerçekleştirdi. İki gün süren balfestıvahnin düzenlendiği Sason 'un özelliği, bölgedeki çıçeklerden dolayı üretilen balın dünyada bir eşine daha rastlanmaması. Tütüne gelen kota nedeniyle tütüncülüğü bırakmak zorunda kalan vöre halkı Sason da kurulan 300 kışılikfabnkayla yeni is olanağı buldu. Binbirçiçek, GAP Kırsal Kalktnma Programı çerçevesinde 230 bin ve 100 bin Avro 'luk, AB destekliprojenin onaylanmasıyla yatırımlarına devam edeceğini duyurdu. Soru: Evimde biryardımcı çalıştr- mak istiyorum. Bu kişi sigortalı ola- bilir mi? (Sevtap Elmas) Cevap: SSK Kanunu'nun 3-1/D mad- desi uyannca ev hizmetlerinde sürekli ve ücretle çalışanlar sigortalı olurlar. Bu- rada işyeri evdir. Ev sahibi işverendir. Bunun için sözleşme yapmak ve ücre- tin ödendiğini tevsik etmek gerekir. öte yandan, bu kişilerin aldığı ücretler mü- rebbiye olmamak kaydıyla Gelir Vergi- si Kanunu'nun 23/6. maddesi uyannca Gelir Vergisi'nden istisnadır. Soru: Huzur Haklan sigorta primi- ne tabi midir? (Bülent Yener) Cevap: Bir ücretin sigorta primine ta- bi olup olmadığını tespit etmek için SSK Kanunu'nun 77. maddesine bak- mak gerekir. Bu maddedeki belirieme- ye göre, "sigortalılara" ödenen ücret- ler prime tabidir; veya henüz sigortalı olmadığı halde ve aldığı bu ücretle si- gortalı olmak zorunda kalacak kişiler- den ise bu kişilere ödenen ücretler pri- me tabi olacaktır. öte yandan bu mad- dede prime tabi olmayan ücretler açık- ça sayılmıştır. Bunlar, ölüm, doğum ve evlenmeyardımları, harcırahlar, kıdem, Okuyucu Sopuları ihbar ve kasa tazminatlan, yemek, ço- cuk ve aile yardımlannın her yıl beliıie- nen bir kısmı prime tabi değildir. Bura- da başka yasal düzenlemelerde prime tabi olmadığı belirlenen ücret ve yar- dımlar da prime tabi değildir. örneğin konut tahsisi, ayni yardımlar, servis üc- retleri. Dolayısıyla bu sayılanlar dışında- ki tüm ücretler, huzur hakkı da dahil, si- gorta primine tabidir. Ancak huzur hak- kını alan kişinin sigortalı veya sigortalı olmak zorunda kalacak kişi olması ge- rekir. Buna bir örnek verirsek; sigorta- dan emekli olan bir kişi, aynı işyerinde sürekli görev yapacak, ancak ücretini huzur hakkı ile alacaksa bu ücret yüz- de 30 destekleme primine tabi tutula- rak tahakkuk ettirilir. Bağ-Kur iştirakçi- si bir kişi, bir şirketin yönetim kurulu üyesi olup toplantı başına bir ücret ala- caksa bu sigorta primine tabi değildir. Soru: Bağ-Kur ve SSK borç affı çı- kacak mı? (Birçok okuyucunun me- rak ettiği bir soru) Cevap: Şu andaTBMM Bütçe Komis- yonu'nda bu konuyla ilgili iki kanun tek- lifi vardır. Biri; "biriken prim borçlannın ana parasını 36 ay taksite bağlayan, bi- rikmiş faizlerden vazgeçen, aylık yüzde 2 gecikme faizi uygulayan, ana paranın peşin ödenmesi halinde gecikme faizi uygulanmayan" yasa teklifidir. Diğeri, "36 ay taksitle ödeme kolaylığı getiren, gecikme faizi olarak TÜFE oranının uy- gulandığı, peşin ödendiğinde aylıkyüz- de 1 indirim öngören" yasa teklifidir. 2005 yılında bu konuda yasanın çıkabi- leceğini düşünüyoruz. Soru: Geçen hafta "AB yolunda çocuklanmızı geleceğe hazıriamalı- yız" demişsiniz. Bunu nasıl başara- cağız? Çocuklanmızı nasıl koruya- cağız? (Cengiz Kurtuluş) Cevap: Geçen haftaki yazımızın amacı Türkiye'nin geleceğinin iyi yetiş- miş ve ülkesinı seven çocuklarımızla korunabileceğini vurgulamaktı. özel- likle Türk ekonomisinin donanımlı gençlerle ilerıye gidebileceğini düşü- nüyoae. Belki de çocuklanmızı izci gi- bi yetiştireceğiz. Geçenlerde izciliğin esaslan ve temel prensipleri bir yö- netmelikle belirlendi. Bunlar: 1- Mane- vi değertere inanmak. 2- Karakterli, iyi vasıflı ve toplum içinde yapıcı ruha sa- hip olmak. 3- Kanun, nizam, talimat ve emirlere uymak. Saygılı ve disiplinli ol- mak. 4- Başkalannı düşünmek. 5- Hal- ka hizmet etmek. 6- Bütün insanlara karşı dürüst ve iyi duyguda olmak. 7- Kötü alışkanlıklardan uzak durmak. 8- Kendine güvenen, sorumlu işler alma- ya hazır ve istekli olmak. 9- Kendisi için gerekli el becerilerine sahip olmak 10- Beden, ruh, zihin ve sosyal davranış bütünlüğüne sahip olmak. 11 - Tabiat ve kültür eserlerini sevmek ve koru- mak. 12- Ülke kalkınmasına katkıda bulunmak. 13- Vatanına, milletine fay- dalı olmak. öte yandan AB standartlanna uyum sağlamak için 3.7.2005 tarih ve 5395 sa- yılı "Çocuk Koruma Kanunu" yürürlüğe girdi. Bu kanunun amacı, koruma ihtiya- cı olan veya suça sürüklenen çocukla- nn korunması, haklannın ve esenlikleri- nin güvence altına alınmasıdır. Bu ka- tıunla çocuk mahkemoleri de kuruluyor.