Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 EKİM2005CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Gelecek yıl harçlar, 2007'den itibaren de döner sermaye gelirleri özel bütçe kapsamına alrnacak
ÜniversitelerebütçekıskacıFDtATKOZOK
ANKARA - AB ile yapılacak mü-
zakereler çerçevesinde YÖK'ün
özerkliğine müdahale etmeye hazır-
lanan AKP iktidan, üniversitelen de
"bütçe kıskacuıa" alacak. 2006 ma-
li yılından itibaren üniversıtelerin
harç gelirleri, 2007 yılından itibaren
de döner sermaye gelirleri ortak bir
havuzda toplanacak. Üniversiteler,
elde ettilderi geliri eskisi gibi rahat
kullanamayacak. Rektörler, uygula-
nıanın eğitim-öğretimde önemli so-
runlardoğurabileceğini söyledi. Geç-
en yıl üniversitelerin burslannı tek ça-
tı altında toplayan ve araştırma fon-
lanna *el koyan" AKP ıktıdan, yeru
mali yılda yeni bir uygulamaya geç-
meyi planlıyor. Hükümet. yeni dö-
• Yeni uygulamaya göre üniversiteler elde ettikleri geliri eskisi gibi rahat kullanamayacak. Tek
merkezde toplanan gelirler, buradan kurumlara belirli aralıklarla dağıtılacak. Uygulamanın
eğitim-öğretim hizmetlerinde aksamalar yaratacağını belirten rektörler, "îdari ve mali bakımdan
özerklik isterken daha fazla kontrol altına giriyoruz" diye tepki gösterdiler.
nemden itibaren üniversitelerin tüm
harç gelirlerini, 2007 "den itibaren de
tüm döner sermaye gelirlenni "özel
bütçe" çatısı altında toplayacak. Bu
çatı altmda üniversıtelenn yanı sıra
Atatürk Dil ve Tanh Kurumu Başkan-
lığı, Atatürk Kültür Merkezı, Türk
Standartlan Enstitüsü, Millı Prodük-
tüvite Merkezi ve Arsa Ofısi Genel
Müdürlüğü gibi kurumlar da yer ala-
cak. Tek merkezde toplanan gelirler,
buradan kurumlara belirli aralıklar-
la dağıtılacak. Şimdıye kadar, öğren-
cilerden toplanan paralan kendınce
kullanan ve sonraki yıllara devTede-
bilen üniversiteler bu olanagı yitire-
cek. Üniversite rektörleri yeni dü-
zenlemeye ilişkin şu değerlendirme-
leri yaptı:
Ankara Üniversitesi Rektörü Nus-
ret Aras: Bizim endişemiz şu; kültür,
sağlık ve döner sermaye üniveriste-
lerin kendi elde ettikleri gelirler. Bun-
lan bile özgürce harcayamıyoruz. Ye-
ni uygulamayla para dilimlere ayn-
lırsa ve bu gecikirse sorun olur. tda-
ri ve mali bakımdan özerklik isterken,
daha fazla kontrol altına giriyoruz.
Anadolu Üniversitesi Rektörü En-
giıı Ataç: Düzenlemeyle, zaten mali
açıdan zor durumda olan üniversite-
ler daha da artacak mali sıkıntılarla
boğuşmak zorunda kalacaklar ve eği-
tim, öğretim hizmetlerinde aksama-
lar olabilecektir. Bütün dünyada üni-
versitelerin mali durumlannı daha
esnek duruma getirmek için önemli
çalışmalar varken, bizde bunun ter-
si bir uygulamaya geçilmesini anla-
makta zorluk çekmekteyiz.
ODTÜ Rektörü Iral Akbuhıt Ge-
tireceği bir sürü zorluklar olacak. Ge-
lirlerdeki kullanım rahathğıru kay-
bedeceğiz. Bu paralar bütçeye girdi-
ği zaman dilim dilim kullanıma açı-
lacak. Örneğin yüzde 30'u martta,
yüzde 60'ı haziranda verilecek. Dö-
ner sermaye aynı şekılde olacak. Eli-
mizdeki bu kullanım rahathğı gider-
se eğitim-öğretimde bırçok tıkanık-
lıkolur. Çünkü, üniversitelerin heran
paraya ihtiyacı olabilıyor. Buna mut-
laka bir çözüm bulunması gerek.
Doğru olanı, üniversitelerin bu sis-
temin dışına çıkarılmasıdır.
Kocaeli Üniversitesi Rektörü Bald
Komsuoğlu: Üniversite bütçeleri
özerk obnalıdır ama, denetimi devlet
tarafından yapıhnalıdır. Kazandığı-
mız parayı kendımız harcamamız la-
zım. Örneğin bizim yeni bınalanmı-
za devlet bütçe koymadı, bız yaptık.
Şimdi bunun 1 yıl öncedenplanlama-
sınm yapıhnası gerekiyor. Bütçe bir
nevi hantallaştınhnış oluyor.
ÖSS ve LES için son 9ün
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ünrversitelerdeki 57 bin 251 boş
kontenjana yapılacak ek yerleştirme ve
Lisansüstü Eğitimi Giriş Smavı'na
(LES) başvurular bugün sona eriyor.
Dğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi
(OSYM), yükseköğretim
programlanndaki boş kontenjanlara
2005-2006 öğretim yılı için ek
yerleştirme yapacak. Ek yerleştirme
kontenjanlarına başvuracak adaylar 4
YTL (4 milyon lıra) karşılığında 2005-
ÖSYS Yükseköğretim Programlanna
Ek Yerleştirme Kıla\aızu ve Başvuru
Formu'nu ÖSYM Sınav Merkezi
yöneticiliklerinden alabilecekler.
LES'e başvuracak adaylar ise
formlarını herhangi bir üniversiteden, 6
YTL karşılığında alabiliyor.
Adayların aynca 55 YTL sına\
r
ücreti
yatırması da gerekiyor.
TDK sözlüğüne tepki
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Dil Derneği, Türk Dil Kurumu'nun
(TDK) yeni Türkçe Sözlük'üne tepki
gösterdi. Dil Derneği, Türkçenin ses,
biçim, anlam özellikleriru bozan
TDK'nin Türkçe Sözlük'ünün çocuk
ve gençlere sunulmasını doğru
bulmadıklannı belirtri. Dil Derneği
yaptığı açıklamada, konuya ilişkin
kaygılannı Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'e ve Milli Eğitim Bakaru
Hüseyin Çelik'e ilettiklerini belirrti.
Ingiltere'den iftar daveti
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ingütere'nin Ankara Büyükelçisi Peter
Westmacott, milletvekillerine bu akşam
iftar yemeği verecek. Büyükelçilik,
milletvekillerine "AB'ye giriş
müzakerelerinin açılmasını kutlamak
üzere" bir iftar yemeği davetiyesi
gönderdi. Davetiyede milletvekillerinin
eşleriyle birlikte katılımı istenirken
zaman olarak "at iftar reception on
Fnday 7 October from 6.30-8.30 p.m."
denilmesi dikkati çekti.
ÖDP: TMMOB'nin yanmdayız
• İstanbul Haber Servisi - ÖDP, 8
Ekım'de Ankara'da düzenlenecek olan
"Yoksulluğa, ranta, yağmaya,
özelleştırmelere karşı insanca yaşam,
demokratik ve banş içinde bir
Türkiye" mıtingı için TMMOB'nin
yanında olduğunu bildirdi. Yazılı bir
açıklama yapan ÖDP Genel Başkanı
Hayri Kozanoğlu, "Emekten, banştan
ve demokrasiden yana olan herkes,
TMMOB'nin yanında yer alarak
geleceğine sahip çıkmalı. Çünkü
TMMOB geleceğimiz için yürüyor"
görüşünü dile getirdi.
(em Vakffna ziyaret
| İSTANBUL (AA) - Avrupa
lomisyonu Türkiye Delegasyonu
Brim Şefi Michael Vöegele ve aynı
elegasyondan Aycan Akdeniz ile
Iıccardo Serri'den oluşan heyet, Cem
'akfi Genel Merkezi'ni ziyaret etti.
iırada Vakıf Genel Başkanı Prof. Dr.
izettin Doğan tarafından karşılanan
öegele, "Müzakere süreci toplumlar
lasında diyaloğun da gerçekleştiği bir
ıreç olacak" dedı. Doğan ise 3
Üm'de müzakerelenn başlamış
masını çok sevındirici bulduklannı
Je getirerek halklar arasuıdaki ilişkiler
rfbleştikçe AB'ye entegrasyonun da
)k daha kolav hale geleceğini kaydetti.
İstanbul'un kurtuluş bayramı
Istanbul'un düşman işgalinden kurtuluşunun 82. yildönümü törenlerte kutlandı. Taksim CumhuriyetAnrb'nda
dûzenlenen tören, İstanbul Valisi Muammer Güler, 1. Ordu Komutanı Orgeneral llker Başbuğ, İstanbul Bü-
yükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile kamu kurum ve kuruluşlannın temsilcilerinin anrta çelenk koy-
masıyia başladı. Resmi geçrt töreni ise bu yıl Vatan Caddesi yerine Ali Sami Yen Stadyumu'nda yapıldı.Güler,
"Bu törende sadece öğrenciler olduğu ve araç olmadığı için Vatan Caddesi'ni uzun süreli kesip trafiği her-
hangi bir sıkıntya sokmak istemedik. Önemli olan bayramlann coşkuyla kutianmasıdır" dedi. (Fotoğraf:AA)
Öğrenciler karamsar
8 üniversitedeyapılan anketegöre öğrencilerinyüzde 82'si
AB de Türkiye 'ye çifte standart uygulandığına inanıyor
EMfcVE KAPLAN
ANKARA-Polıtıka Merkezi'nin
üniversite öğrencileri arasında yap-
tığı araştırmaya göre, öğrencilerin
büyük bölümü Türkiye 'nin AB 'ye
gireceğine inanmıyor. AKP hükü-
metinin politikalaruıı beğenmeyen
öğrenciler, Türkiye'nin önündeki
en büyük engeli Fransa olarak gö-
rüyor.
Yönetim kurulu başkanlığını
AKP Afyon Mıllervekili Mahmut
Koçakın yaptığı. AKP, CHP ve
ANAP milletvekillerinin yöneti-
mınde yer aldığı Politika Merkezi,
8 üniversitede 1776 öğrenci ara-
sında "Cniversite ÖğrencUerinin
AB Algüamalannı Değerlendirme
Anketi" yaptı. Anket sonuçlanna gö-
re öğrencilerin AB ile ilgili değer-
lendirmeleri şöyle:
AB'nin tammı: "AB'yi nasıl taıum-
tarsnuz" sorusuna öğrencilerin yüz-
de 33 'ü "ekonomik bir birfik", yüz-
de 27'si "siyasi bir birlik", yüzde
16'sı ise "kültürelvedinsel birlik",
yüzde 16'sı da "emperyanst bir ör-
güt" yamtmı verdi.
YÜZDE 62 CIREMEYIZ
1
DIYOR
Türkiye, AB'ye girebiür mi: An-
kette, öğrencilere "Sizce Türkiye
AB'ye girebilecek midir" sorusu
yöneltildi. Öğrencilerin yüzde 62'si
"hayır", yüzde 38'i ise tt
evet" ya-
nıtuıı verdi.
Türkiye AB üyesi ounata nu: Öğ-
rencilerin yüzde 62'si "Türldye'yi
AB üyesi olarak görmekistiyor mu-
sunuz" sorusuna "evet", yüzde 38'i
ise "hayır" yamtını verdi.
Türkiye'nin AB üyeüği ne zaman
gerçekleşebilir: Bu soruya öğrenci-
lerin yüzde 44'ü "Hiçbir zaman".
yüzde 24'ü "2015'ten sonra", yüz-
de 18'i "2011-2015", yüzde 7'si ise
"200^2010" yanıtım verdi.
AB'de Hıristiyanhğın önemti bir
etkisi var nu: Yüzde 83 'ü bu soru-
ya "evet" yanıtım verirken yalnız-
ca yüzde 17'si "hayır" dedi.
Turkhe'ye çifte standart uygu-
lanjyor mu: Yüzde 82'si "evet",
yüzde 18'i ise "hayır" dedi.
Hükümetin AB politikası: Öğ-
rencilerin yüzde 56'sı AKP hükü-
metinin AB politikasını olumsuz
olarak değerlendirirken yüzde 44'ü
olumlu buldu.
RUHBAN OKULU
Çelik:
Kapalı
kalması
hata
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Milli Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelik, dün basında yer alan ve
u
Ruhban Okulu'nu 24 saatteaça-
run. Zaten kapah olması yanlış"
şeklinde kendısine atfen çıkan ha-
berlerüzerine açıklama yaptı. Çe-
lik, "haberlerin yanhş anlamala-
ra" neden olabileceğini savunma-
sına karşın ifadelerin "bireyselgö-
rüşü" olduğunu dile getirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan
(MEB) Bakan Çelik adına dün
yapılan açıklamada, bir gazetede
"24 saatte açanz" başlığıyla man-
şet olarak yayımlanan haberin ger-
çekleri yansıtmadığı savunul-
du.Açıklamada, haberde geçen
"RuhbanOkulu'nu 24 saatte aça-
run" ifadesinın aslında "Yetki
bendeoba,banakaka24saatteaça-
nm" şeklinde olduğu belirtilir-
ken Bakan Çelik'in "birej'sel gö-
rüşünü ve tavnm" dile getirdiği-
ne dikkat çekildi.
tki ifade arasındaki farkın, ha-
beri amacından saptırdığının sa-
vunulduğu açıklamada, "Sa\in
Bakan dahaöncedeRuhban Oku-
lu'nun açılmasına karşı olmadığı-
nu kapalı tutulmasının v-anhşoldu-
ğunu, konuyla ilgili açıklamala-
nnda zaman zaman dile getirmiş-
tir" dendi.
Açıklamada habere konu olan
görüşmede bir başka gazetenin de
yer aldığı ve haberin orada "Ba-
na kalsa 24 saatte Ruhban Oku-
lu'nu açanm. Avrupa'da 500 öğ-
renci İslam ilahiyaü okuyor" şek-
lindekı ıfadelerle yer aldığına işa-
ret edilerek diğer gazetede yayım-
lanan haberin "yanhş anlaşılma-
ya ve beklentilere sebebiyet vere-
cek özeffikte" olduğu iddia edil-
di.Hükümet. yaptığı çahşmalar-
da, AB'ye Ruhban Okulu'nun
Marmara Üniversitesi tlahiyat Fa-
kültesi'ne bağlı bir "\-uksekokul"
olarak açılmasını teklif etmişti.
AB ise okulun bağımsız bir kuru-
luş olarak açılmasında diretiyor.
Rektörler, AKP hükümetinin üniversiteleri ele geçirmek istediğini söyledi
'İktidarbaskıcı ve gerici'• Baştarafı 1. Sayfada
lama yolundaki gerçekleri, kimsenin
başka cümleler kurarak saklama
hakkıyok. Haksızyere kendini savıın-
mak zorunda btrakılan,en tafihsiz rek-
törlerbiziz. Srvasi erkin başmdaki," Pa-
rayı ben \erdim, ben idare ederim'
dh or. Bu cümle akademiközerktiğin
anlamuu bflmemekdemektir. A\TO ki-
şi 'Onlar ıkı koyunu bile güdemez'
dedL Rektörlerkoyun güünekiçin de-
p, insan yetiştirmek için eğitim ahr.
Bi/ler çözümün \ ahh de degU, okul-
da ve büinıde olduğuna inanı>x)ruz."
Toplantıya katılan Ankara Üni-
\ersitesi Rektörü Prof. Nusret Aras
da siyasiierin muhalefetteyken üni-
versitelere yakın olduğunu, iktidara
gelince bu yakınlığı unuttuklarını
söyledi. 2547 sayılı yasanın üniver-
siteleri ileri götürmek için yeterli ol-
madığını \r
urgulayan Aras. "Îdarive
mah'özerküknevuzıkkiyok. Birtas-
lak hazuiandL Ama bu sadece ünam
hatip Usesi mezunlannın üniversite-
lere kolaylıkla girebUmesine \ önetik-
ti. Üniversitelerin tek eksiğL bir gru-
bun üniversitelere kola>lıkla girişi
değiL Bu taslak durduruldu. Ama
yeni bir taslak da yok" dedi.
Yurtdışındayken evi polis tarafın-
dan basılan Yüzüncü Yıl Üniversi-
tesi Rektörü Prof. Yücel Aşkm da
üniversitelen ilkesizce, kadro ve rant
kapısı olarak gören siyasi yaklaşımın
var olduğunu ifade etti. Prof. Aşkın,
Türkrv^'de, srvasetin tacizine rağmen
ünhersiteler önemli vol aldı" dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rek-
törü Prof. Ferit Berna> da üniversi-
telerin idari anlamda olduğu gibi
mali anlamda da özerk olamadıkla-
rının altını çizdi. Harvard Üniversi-
tesı'ni örnek veren Prof. Bernay, "Bu
ünhersite\ilda 4-5 mih ar dolar öde-
nek alırken Türkiye'deki 53 deviet
ünh ersitesinin toplam ödeneği 2 mil-
yar dolar" diye konuştu.
Toplantıyı yöneten Akdeniz Üni-
versitesi Rektörlük Danışmanı Prof.
Çetin Yetkin de AKP iktidanndan
yakındı. Yetkin, tt
Ülkemizde,eğitimin
akıl ve bihrnle iç içe olduğu dönem,
Atatürkdönemidir. Atatürk'ün ara-
nnzdan aynlmasından sonra, bugü-
ne gelindi. Baskıcı ve gerici iktidann
çağdjşı amaçlanyla,üniversitelerge-
lişenırvor. Imanı hatip sorunu bu çer-
çevede ele ahndj. YOK Başkanı'na
kafası basmıyor' denilen. rektörle-
rin konutlanna polis baskuüarı ya-
pılan, ideolojikeğitim veren özel üni-
versitelere her türlü kayırma uygu-
lanırken diğerlerinin üvey evlat mu-
amelesi gördüğü dönem, bu dönem-
dir" diye konuştu.Toplantıya katkı
veren gazetemiz yazan AM Sirmen
de "Siyasi iktidar saltanatiru cehalet
üzerine kurmuşken siz gidip. bUhni
getir diyorsunuz. Bilimin ışığı bu ik-
tidann düşmanı ve sonudur. Onlara
kendi bindiğmiz dah kesin diyoruz"
dedi.Basın Konseyi Başkanı Oktay
Ekşi de hükümetin en belirgin poli-
tikasının üniversitelere yönelik düş-
manlık politikası olduğunu söyledi.
DUZYAZI
ORHAN BİRGtT
YakışıkAlmayanSözler.••
Dışişlerı Bakanı Abdullah Gül, AB ile görüşme
masasına çağnlmamızın ertesi günü TBMM kür-
süsünden muhalefet partilerine veryansın hücum
etti. Lüksemburg a giderken Ana MuhaJefet lide-
rine telefonla ve sadece 3 dakika süren bir bilgi ak-
tarmasının eleştiri konusu yapılmasını, "Biz koalis-
yon değiliz ki sizin mutabakatınızı alalım" diye
adeta bulutlann üstünden yanıtladı.
Anlaşılan Gül de, medyamızın büyük çoğunlu-
ğu gibi Türkiye'nin AB'ye kabul edildiğini sanıyor
ve bu tarihsel olayın zafer sarfıoşluğu iJe iktidann
karşısında olanlan dürbünün tersi ile izliyor. Küçüm-
süyor.
Dereyi geçtiğini sanarak, muhalefet partilerine sır-
tını çevirmek AB ölçütleriyle bağdaşır mı? Herkes,
3 Ekim Pazartesi gününün Ankara'sındaki diplo-
masi trafiğinin ne kadar dolu ve özellikle Lüksem-
burg dan beklendiği için de Dışişleri Bakanı açı-
sından nasıl sıkışık olduğunu elbette biliyor.
Hukukun üstünlüğünü çiğneyen AB
Ancak hükümet etmenin böyle zamanlarda önem
taşıdığını bilmek gerektiğini de düşünüyor. Telefon
diplomasisi işlemiş. ABD Dışişleri Bakanı bile AB
ile Türkiye arasındaki görüşmelere müdahaJe etmiş.
Hukukun üstünlüğünü ağzından düşürmeyen AB
üikelerinin liderleri Avusturya'yı yola getirmenin
yüzü suyu hürmerjne, Uluslararası Savaş Suçlan Mah-
kemesi Başsavcısı Carla del Ponte'den o insan ka-
sabı Hırvat general için yumuşama ıstemişler. Baş-
savcı, "hukukun üstünlüğü adına" yapılan bu
"telkin"leri içine sındirerek Hırvatistan Hüküme-
ti'nin, General Ante Gotovina'yı koruduğu yolun-
daki görüşlerini değiştiriverrniş! öylelikle Avustur-
ya'nın üzerimizdeki veto baskısı kalkmış. Gül'ün
de Lüksemburg yolculuğunun önü açılmış.
Sayın Bakan koşarak havaalanına gitmek için ta-
şıtına binerken, Başbakan'ın telkini ile CHP Genel
Başkanı'na ancak telefon etme olanağı bulduğu-
nu ve o 3 dakika içinde de çerçeve belgedeki 5.
paragrafın yerdegiştirdiğini bildirip "Başkalanndan
duymayın. Haberi benden alın" türünden bir neza-
ket konuşması yaptığını söytedi Meclis kürsüsünde.
31 yıl önceki anlayış farkı
Ben, AKP'Iİ bakanlara, bundan 31 yıl önce çok
daha sıkışık bir diplomasi trafiğinde, dönemin hü-
kümetinin muhalefet partileri ile nasıl diyaloğagir-
diğini anlatayım. Bülent Ecevrt başkanlığındaki
CHP-MSP Hükümeti, Kıbns'ta Yunanistan'ın yö-
nettiği Sampson darbesi üzerine duruma garan-
tör devlet olarak el koymak için karannı almış. An-
cak Başbakan bir de Ingiltere ile görüşme yapmak
amacıyla Londra'ya gitmiş. O görüşmeler sırasın-
da Ecevit, Ankara'ya telefon ediyor ve Devlet Ba-
kanı Birler'den, Başbakan Vekili Erbakan ve Dı-
şişleri Bakan Vekili Baykal ile birlikte o gece Baş-
bakanlık'taTBMM'detemsil edilen muhaiefet par-
tilerinin lideriehni toplayarak, olayla ilgili en geniş
görüş alışverişinde bulunmalannı istiyor.
Türkiye, devlet gelenekleri köklü bir Cumhuriyet-
tir. Dışişleri Bakanı'nın yurtdışınagörevli olarak adı-
mını attığı anda bir başka bakan, "vekil" olarak gö-
rev başına gelir. AKP Hükümeti isteseydi, o vekil ba-
kana ya da başka bir hükümet üyesine görevi ve-
rir; parti liderierine olaylan yabancı televizyonlardan
değil, birinci elden öğrenme olanağını sağlardı.
1974'te işbaşında bulunan Cumhuriyet Hüküme-
ti ile bugün görev yapan Bakanlar Kurulu arasın-
daki demokrasi anlayışı Abdullah Bey'in de ağzın-
dan önceki gün TBMM tutanaklanna geçen o ku-
lak tırmalayıcı meydan okuma ile 180 derecede çe-
lişmiştir.
Ben CHP sözcülerinin yerinde olsaydım, önce-
ki günkü görüşmeler sırasında partilerinin, Türki-
ye'nin AB yolculuğunun başanlı olmasını sağla-
mak için Avrupa ülkelerindeki sosyalist ya da sos-
yal demokrat partiler ile yaptığı temaslan tek tek
anlatırdım.
Garabet, en küçük sivil toplum örgütlerine bu ko-
nuda el uzatan AKP iktidannın siyasal partilere sı-
ra gelince kirpi gibi toplanıp, oklannı atmaya ha-
zırianmasıyla ortaya çıkıyor.
Ve insan ister istemez soruyor:
"Bu kafa ile mi AB yolculuğunu sürdürecek-
siniz?"
Meclis TV'deki karartma!
önceki günkü Meclis görüşmelerinde aslında
TRT'nin ekipmanlarını kullanan "Meclis TVnin
canlı yayını birdenbire kesildi. Kesintinin Tetekom'un
bağlantısından geldiği yolundaki açıklamalar da
gerçekten çok tatsız geldi bana. Meclis'in saygın-
lığına gölge düşüren adı geçen kurumun, ART ve
özellikle Ulusal Kanal gibi televizyonlar için ısraria
uyguladığı ayncalıklı tasarruflan da anımsayınca, bu-
gün en azından Ulaştrma Bakanı'ndan hatta TBMM
Başkanlığı'ndan bir uyan açıklaması bekledim.
Boşuna beklediğimi bile bile..
Faks: 0 212 677 08 21 [email protected]
Yayıncılar çellk'e tepklll
Ünite dergisi
okutana baskı
İstanbul Haber Servisi - Ünite Dergileri
Birliği Başkanı Ferhan Çelik, son iki
yıldır Ünite dergisi öneren, okutan
öğretmenlere baskı yapıldığını iddia etti.
Çelik, "Okullarda birinci kaynak olarak
Unite dergilerinden yararlanıhyordu.
Bakanhk bundan rahatsız oldu" dedi.
Öğretmenlere olan saygılan nedeniyle bir
yıl süreyle Ünite dergisi çıkarmama karan
aldıklannı ifade eden Çelik şu görüşlere
yer verdi: "Bir yaymm okunmasuun
engeflenebilmesi için savcıhğm taJebrvJe
mahkemenin karar vennesi gereldr. Hiçbir
ülkede, hiçbir rejimde Miüi Eğitim Bakanı
kalkıp yayın yasaklamamışür."
Eğitim ve Kaynak Yayın Üreticileri ve
Satıcılan Platformu da her konuda gözü
kara bir özelleştirmeyi savunan
hükümetin, ilköğretim okullanndaki
yardımcı yayınlara izin vermemesini
büyük rutarsızlık olarak değerlendirdi.