Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 2005 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
M
Allı verelim, morlu ve-
refıim, isterseniz sanlı vere-
lim..."
Mahmutpaşa Yokuşu'nun
sesleri çınlar durur Istan-
bullulannkulaklannda!..Yer-
EVET / HAYIR
OKTAY AKBAL
Batan Geminin Mallan mı?
kardeşim, batan geminin
matllan bunlar, kapan kazanıyor."
Gazetelerde, TV'lerde Başba-
kan'ın, Maliye Bakanı'nın yabancı pa-
ra babalanna "bize gelin, koşuşun,
güzel mallanmız var, ne isterseniz,
her türlü kolaylıkgösterilir" gibi söz-
lerle müşteri çağınşlan, beni çocuk-
luğumun Mahmutpaşa günlerine
götürdü... Bugün d e öyledir ya, tu-
tarlareteğinizden çekerler, "Buraya
gel, bana gel, en iyisi bende" diyen
o açıkgöz çığırtkanlaıi..
"Kulağımzda kalır diye söylüyo-
rum. Daha limanlanmız var. ERDE-
MİR, TEKEL'in sigara bölümü, Türk
Hava Yollan, PETKİM, Milli Piyan-
go, enen'i dağıtım şirketleri, devle-
te aJt bankalar..."
Bilmem Maliye Bakanı Kemal
Bey, Mahmutpaşa Yokuşu'ndan
geçmiş midir? Kim bilir belki o pi-
yasada ticaret de yapmıştır? Tayyip
Bey daha ilk günden ne demişti,
"Kemal Abi iyi pazarlıkçıdır."
Gidiyorlar, kapı kapı, ev ev dola-
şıyorlar, lüks otellerde yiyip içiyor-
lar, devlet kesesinden harcıyorlar,
orda burda yabancı şirket sahiple-
riyle pazarlık yapıyorlar. Onlar da
"yağma hasanın böreği" diye koşup
geliyortar!..
Başbakan geçen gün, "Dostlan-
mızı bekliyoruz" diyor. "özelleştir-
meye inanan hükümetimiz büyûk
adımlaratmıştır. TûrkTelekom, TUP-
RAŞ, Mersin Limanı ve bazı oteller-
le ilgili süreç beklemektedir. Yatı-
nma ve özelleştirme ihalelerimize si-
zi de bekliyoruz."
Türkiye Cumhuriyeti, seksen yıl-
da gerçekleştirdiklerini teker teker
satıyor. Bilmem birsüre sonra satı-
lacak hangi değer kalacak?
Topraklar, yapılar, işletme-
ler, yollar, taşıtlar, fabrikalar,
bankalar, her şey, her şey
elden gidince, hemen hep-
si türlü ulusların şirketlerinin
eline geçince ulusumuz bil-
mem hangi kazancı elde et-
miş olacak? Yurttaşlann ge-
çiminde ne gibi bir düzelme görü-
lecek? Bir bakıma kendi becerik-
sizliğimizin, bilgisizliğimizin sonucu
mudur bunca yurt ve ulus malını
mülkünü, toprağını, emeğini ona bu-
na, elin Arabına, Ingilizine, Yunanı-
na, Yahudisine ikram etmek?
Oldu olacak, ülke yönetimini de
uluslararası holdinglerevermekiçin
ihaleyeçıkaralım! Başbakan'a, Ma-
liye Bakanı'na, daha doğrusu bir
hükümete gerek yok! O şirketin uz-
manlan halkımızı daha başanyla yö-
netir, daha üstün bir yaşamaya ka-
vuşturur belki? Vaktiyle Osmanlı da,
her bakanın yanına Avrupalı bir uz-
man vermeyi düşünmemiş miydi?
Mahmutpaşa'yı özledim! O çığlık
çığlığa "vatandaşgel, bunlar batan
geminin mallan" diye bağıran çı-
ğırtkanlan!..
DEHAP Nereye Koşuyor?..
G!
Erol EKTUGRUL Hukukçu
eçen aylarda Lond-
• ra"da bir terör saldı-
nsı oldu. Bombah
saldınJarda onlarca kişi ya-
şamlannı yitirdiler. Bu olay-
dan sonra Ingiltere, terörü
önlemek için olağandışı ön-
lemler almaya başladı. Gü-
venlik görevlilerinin yetki-
leri arttınldı. Demokrasinin
beşiği sayüan Ingiltere, ken-
di güveciiği için hak ve öz-
gürlükleri kısıtlayabiliyordu.
Tüm Batılı ülkelerden Ingil-
tere'ye destek geldi. Kendi
güvenlikleri söz konusu ol-
duğu zaman, her türlü önle-
mi almayı uygun gören Ba-
tıh ülkeler, nasıl oluyor da,
Türkiye yıllardır terörle bo-
ğuşurken bu durumu gör-
mezlikten gelebiliyorlar?
Hatta teröre gizli açık destek
çıkabiJiyorlar. Asİında her
ülke kendi esenliğini ve bü-
Ramazan
gelmeden
Migros'a gelin!
Ramazan arifesinde, gıda alışverişlerinizi
Koçbank Kredi Kartı'nızla Migrostanyapın,
size özel avantajlarla Ramazan ı keyifle karşılayın!
anında
100-200 YTLarası
%5 indirim
200 YTL ve üzeri
%15 indirim
hafta içj
3 kat
puan
'ius üHiKttî
Kampanya, 1 Ekım-6 Kasım tanhlen arasında geçerlıdır Sadece gıda ürunlennde geçerli olan ındınm
Miflros Mağazalan nda uygulanacak ve 6 Ekjm den ıtıbaren Ramazan Bayramı nın sonuna kadar hafta sonlan
devam edecektır Migros Sanal Market ve Şok Ucuzluk Marketlerı nde yalnızca taksıt ve puan avantajı
geçerli olacaktır
Indlnm ve 3 kat puan uygulaması, tek sefenle yapılan alışvenşler içm geçerikSr 400 YTL U2eri alşverişlente
tndinm geçerli değıktir Alkollü ıçecetder (txra ve şarap hanç). sigara cep tetefonu kontonj, yenıden saûş amaçlı
toplu satın alımlar ıle temızlik ve kışısel bakım ürünlerı. ındırim ve taksrt uygulamalarına dahil değildir.
Taksit uygulamalannda ışlem alt lirrnti 30 YTL, puan uyguiamalannda 50 YTLdır
Hangi Yöntem,
Hangi Yönetim?..
İsmet Kemal KARADAYI
"Insanca yaşanu hakia- lar...
nnda oianak eşjtüğj" diyo-
ruz -lnsanemeğminvçonu-
nınuntamdeğerlendirilnıe-
a" diyoruz. Bunlannyanın-
da, dünyadaki herkese yete-
bilecek paylaşımlara, yani
yaşayan insanlara ortak sev-
gi, karşılıklı saygı yönünde
uygulama ortamJan tam ve-
rümediği için hızla çoğalan
savaş. öldürüm. işkence, aç-
hk, işsizlık. hastalık. kirlen-
me, doğal olanı yıkma, boz-
ma, değiştinne zorlamalan
var, onu da biliyoruz...
Toplumsa] gerçek: Yakın-
lar, çevreler, halklar. uluslar
ve onlann düzenlenip ge-
liştirilmiş kuruluşlan olan
devletler, tek başına, ken-
dileriyle yetinemezler; in-
sanlar, tüm insanlığın bir
aradalığından, bir bakıma
yazgı birliğinden vazgeçe-
mezler. Bu, toplumsal zo-
nmluluktur, insan olanın >a-
rannadır. Uluslararası, dev-
letlerarası ilişkiler bu ne-
denle kurulmuş; salt düşün-
cede bile olsa, daha iyi, da-
ha uygun, daha geçerli yön-
temler ve yönetimler böyle
bulunmuşrur...
Bireyselden toplumsala
uzayan "mutiuluk
1
' nedir?
Onu soyutta bırakmayıp öz-
dekseliyle insanlara kazan-
dırmak için acaba hangi
yöntemi, hangi yönetüni
seçmeliyiz? tnsanca yaşa-
tnalanmızL, gereksinmeleri-
mizi, özgürlüklerimizi ne
gibi yönetimsel yöntemler
*biz"e sağlavacaktır
9
Biz-
lerin ulusal, ülkesel koşul-
lanmıza, gerçeğe, bilimsel-
liğe, hakçalığa. çağa ve de-
ğişimli, gelişmiş uygarlığa
bağlanırken yöntem ve yö-
netimimizin adı, özü, biçi-
mi, seçimi ne olmalıdır?..
Gelinizbirkaç tablo çize-
lim:
1. Mutluluk kaynaklann-
dan olan sevgiler, saygılar.
değerlendirmeler, hakça
paylaşımlar, iyi ilişkiler, in-
sanca dilek ve uygulama-
2 Basküar,bencülikler,öç
almalar, sömürüler, "gücû
yetenyetene" demeler, güç-
süzün elinden haklannı al-
ma zorbalıklan, yeralü, maf-
ya...
3. Saldırganlık, kandökü-
cülük, dediğim dediklik..
kendinden olmayanı dışla-
ma. kendi çıkarlanna, inan-
cına, politikasına kul ya da
uydu kılma çabalan...
4. Eskiçağ, ortaçağ öz-
lemleri; köleci, kancı, din-
ci ve gerici uygulamalar; bu
yönlerde korkuruculuJdar,
'
a
v*hş"likler, -ha>dırt"luk-
lar; bu tür özlem ve uygu-
lamalan "prova" etmeler,
iç ve dış parmaklar yoluy-
la kışkırtmalar; ırkçı, din-
ci, bölücü istekler, acımasız-
lıklar,yıkımgırişimleri;bun-
lan görmezden gelmeler,
gönnezden gehneleri göre-
memekJer; bilişim, ıletışım
bozukJuklan...
5. Büisiz bırakılmış, kan-
dınlmış olan temiz dilekJi,
yığıt yürekli halkımızı, as-
lında kendi "cenneflerine
"ûmmet^leyen binlerce,
miryonlarca toplantı, kurs,
kıtap, tahrir, broşür, tebliğ;
bu yolda "vabana" tezgâh-
lar, belh beürsiz anlaşmalar;
soğuk, sıcak ortası yakın-
laşmalar..
6. Medyada ve partilerde
kimi "akhewEJ"lenmiz, ya-
nılücılannuz; "terör"ün ne
olduğunu, ne olmadığmı bü-
meyenlerimiz; Cumhuriyet
karşıtlannı durduramayan-
lanmız; ya çok derinde ya
da yüzeyde kalmışlanmız...
7. Ulusun, ülkenin birli-
ği, hukukun geçerliliği, sos-
yal devletin anlamı, laiklik
ve çağın gerekleri, demok-
ratik haklar, "tam bağım-
stdtk", banş içinde kültürel.
tarihsel izlerle özüne, kay-
nakianna sahip çıkış...
Şimdi soralnn: Hani '^du-
sal"lık, hani "insan haklan
evrenseDiği''? Hangi yön-
tem. hangi yönetim?..
tünlüğünü korumak için ge-
rekli önlemleri almak hakkı-
na sahiptir. Yaygın deyişle,
demokrâsi adına, demokra-
siyi yok etme özgürlügü ta-
nınama7 Ancak yülardır AB
ülkelerinin, ABD'nin baskı-
lanyla, AB'ye gireceğimiz
düşü ile Türkiye üzerinde
açık oyunlar oynanıyor. Os-
manlı Devleti'nin son dö-
nemlerinde yapılanlar, bu-
gün Türkiye'ye karşı yapılı-
yor. Güzel yurdumuzu sö-
mürmek, baskı altında tut-
mak için, Osmanlı'ya yapıl-
dığı gibi, bir yandan insan
haklan, demokrasi denilir-
ken öte yandan aynlıkçıhk
kışjarnlıyor. Bu istemler, on-
lann her dediklerini yapma-
ya hazır, dışa karşı zayıf bir
yönetüne karşı dayatılıyor.
Bu topraklarda yüzyıliar-
dır birlikte yaşamış, birlikte
acılar çekip birhkte gülmüş.
Çanakkale'de yayılmacılığa
karşı birlikte dövüşmüş, Kur-
tuluş Savaşı'nı birlikte ba-
şarauş insanlan. birbirleri-
ne karşı getirmeye çalışıyor-
lar. Çünkü, Türkiye güçsüz,
zayıfdüşerse, bölünürse, sö-
mürmek ve tüm kaynakla-
nndan yararlanmak. yönet-
mek daha kolay olacaktır.
Geçmişte bu amaçla, kışkır-
tarak, destekleyerek, Koçgi-
ri, Sason. Dersîm, Şe> h Sait
ayaklanmalannı çıkardılar.
Şeyh Sait ayaklanması ıle
Musul petrollerini elimizden
aldılar. Bu konuda lngiliz
belgeleri söylediklerimizin
kanıtlandır. Şimdi de PKK te-
rörünü destekliyorlar. Bunu.
demokrasi, insan haklan di-
yerek yapıyorlar.
Ne acı ki, bu eylemleri, bir
avuç işbirlikçiyle birlikte.
Kürt kökenli bir bölüm va-
tandaşlanmızı aldatarak ger-
çekleştiriyorlar. Sosyal, eko-
nomik ve demokratüc sorun-
lar ülkemızın her bölgesinde
yaşamyor. Bunlar gerekçe
gösterilerck teröre başvur-
mak hiçbir zaman haklı gö-
rülemez. Bu ülke hepimızin-
dir. Büyük Atatürk'ün deyi-
şi ile, Kurtuluş Savaşı'nı bir-
likte veren, Türk, Kürt, Çer-
kez, Laz.. Cumhuriyeti bir-
likte kuran bu insanlar Türk
ulusunu oluştururlar.
DEHAP, anayasamıza, Si-
yasal Partiler Yasası'na gö-
re kurulmuş bir siyasal par-
tidir. Siyasal partiler, anaya-
samıza göre, demokrasinin
aynlmaz parçasıduiar. Siya-
sal partiler, ülke bütünlüğü-
ne aykın, uhıs çıkarlannaters
eylemlerekalkısamazlar. Du-
rum böyle olduğu halde, DE-
HAP kurulduğu günden bu
yana, açık biçimde. aynlık-
çı PKK örgütünün siyasal
temsikiliğini yapmakta, bö-
lücü eylemleri desteklemek-
tedir. Banşı ağızlanndan dü-
şürmeyen bu partinin yöne-
ticileri, gerçekte tam bir sa-
vaş kışkırtıcıhğı yapmakta-
dırlar. Bu partinin girişimiy-
le Batman üimizde, çatışma-
larda ölen bir bölüm terörist
için anma törenleri düzenle-
niyor. Bu amaçla insanlar
yönlendiriliyor. Güvenlik
güçleri ile çatışmalara girili-
yor. Ölenteröristleriçin. "^hı-
lar bizim şehhkrimiz, onu-
rumuzdur" deniliyor Bu par-
tinin Diyarbakır Belediye
Başkanı, ölen teröristlerin
cenazelerine belediye araç-
lannı gönderiyor, ailelerini
ziyaret ediyor. Güneydoğu
bölgemizdeki farklı kentle-
rimızden toparlanmış, 40 oto-
büs. DEHAP'ın ginşimle-
riyle Gemlik ilçemize açık
hava toplantısı yapmaya gi-
diyor. Göstericilerin elierin-
de terör öıgütünün ba\Takla-
n, örgüt başının posterleri..
kandınlmış, kışkırtılmış in-
sanlar, bölücü başının özgür-
lügü için eylemlere ginşi-
yorlar. Açık hava toplantısı-
na resmen izin \erilmediği
söylendiği halde girişim dur-
muyor. Bu eylemleri de DE-
HAP gerçekleştiriyor. Han-
gi demokratik ülkede, hangi
siyasal parti böyle eylemler
yapabiHr? Bunun adı demok-
rasi mi, insan haklan mı?
PKK tüm dünyanın kabul et-
tiği bir terör örgütüdür. Ör-
gütün îmrairdaki başı da tüm
dünyanın kabul ettiği bir te-
röristtir. Böyle bir durumda,
bir siyasal parti nasıl olur da
olanaksız bir durum için, bir
teröristin salıverilmesi için
böyle eylemlere başvurabi-
lir? Bu siyasal partinin ve bu
eylemlerin baş destekçileri
AB ülkeleri ve ABD'dir. Di-
yarbakır Belediye Başkanı
Osman Ba>demir. AB'nin
çağnlısı olarak Brüksel ve
Strasbourg'agidiyor. Gider-
ken, 18 sayfalık bir rapor ha-
zırlayıp AB ülkelerine sunu-
yor. Diyarbakır Belediye-
si'nin sorunlan Ankara'da
mı çözülecektir, yoksa Briik-
sel'de mi? Bir belediye baş-
kanınuı AB 'ye çağnlıp ken-
disinden rapor aluıması AB
gecmişinde görülmemiş bir
olaydır. Diyarbakır Befedıye
Başkanı, Avrupa'ya kendi
ülkesini kötülemiş ve AB 'den
kendi ülkesine karşı baskı
kurmasını istemiştir. TSK'nin
teröre karşı savaşunn durdu-
rulmasmı istemiştir. Dağda-
ki teröristlerden, gerilla diye
söz etmiştir. Kendi ülkesini
dış ülkelere kötüleyen birbe-
lediye başkanını tarih nasıl
anacaktır? Demokratik her
ülkede, böyle bir siyasalpar-
tiye, böyle bir belediye baş-
kanına karşı ne yapılacaksa,
bizim ülkemizde de yapıl-
malıdır. Sorun ne ekonomik-
tir ne de sosyaldir. tstemler
siyasaldır. Batı'nın desteği-
ne, AKP yönetiminin teslimi-
yetçi politikası eklendiğin-
den, ülkemiz, bu tür ağır so-
runlarla karşı karşıya gel-
mektedir. Büyük Atatürk'ün
Cumhuriyet yönetimini kö-
tüleyen, Şeyh Saitve öteki dış
kökenli Kürt ayaklanmala-
nnı öven AKP'nin Diyarba-
kır milletvekili, Güneydoğu
sorununda Başbakan'a da-
nışmanlıkyapıyor. Böylece,
bu yönetimin, Güneydoğu
sorununa bakışı bir kez da-
ha açığa çıkıyor.
Uhısumuzadüşen, dışgüç-
lerin oyununa gelmeden so-
runlara akılcı yaklaşmaknr.
Kürt kökenli yurttaşlannuz
teröre karşı çıkmalıdır. Kürt
kökenli yurttaşlanmızla terör
örgütü birbirine kanştınlma-
malıdır. Başta TBMM olmak
üzere, tüm kurumlar birlik-
te çözüm üretmelidır. Siya-
sal yönetim. AB ve ABD'nin
ulusal çıkarlanmıza aykın
istemlerine karşı dunnalı-
dır...
PENCERE
Ermeni Kıyımında
Sorular...
Ermeni soykırımı savı yüzyıl sonra Avrupa tara-
fından Türkiye'nin karşısına çıkanldı; 'Batı' bu işi
durup dururken yapmıyor, 'sebeb-ihikmeti' yak/n-
da anlaşılır.
Olay nedir?..
Olay 1914'ten 1922'ye dek süren Anadolu'yu pay-
laşım savaşında kanlı bir kıyımdır.
Türkler garip bir tarihe sahip!.. Durdurduklan
yerde duramıyorlar, Orta Asya'dan Viyana'ya dek
süren uzun serüven sonuna geldiklerinde ellerin-
de bir Anadolu kalıyor...
Ama gelin görün ki Anadolü'dada Rumlarve Er-
menilervar!.. Kızılcakıyametburadan kopuyorve
sonu nasıl bitiyor?..
Bugün Anadolu'da ne Rum var..
Ne Ermeni!..
•
Aydınlanma (ya da Fransız) Devrimi'yle insan
toplumlan ümmetten millete dönüşmeye başlayın-
ca, zamanında olağanüstü bir buluş olarak geçer-
lilik kazanan Osmanlı düzeninin miadı doldu. Er-
menilerde 18'inci yüzyılın son çeyreginden baş-
layarak imparatorluğun yıkılması için çalışmaya
başladılar..
'Büyük Ermenistan' adıyla ulus devletlerini ne-
den kurmasınlardı?..
Çatışma başladı!..
Osmanlı, devletini korumaya çabalıyordu, ama
iş işten geçmişti..
1914'te Birinci Dünya Savaşı başladı..
1915'te Çariık Rusyası'yla işbiriiğine giren Erme-
nilerie Osmanlı başa çıkamıyordu..
Babıâli Doğu Anadolu'daki Ermenileri yine im-
paratorluk coğrafyasına dahil Suriye ve Lübnan do-
laylanna sürmeye karar verdi..
'Tehcir' (zorunlu göç) başladı.
•
Göçe zorlanan Ermenilerin yollarda kırılması,
kırdmlması ya da eskı deyimle 'telefat' vermesi,
bugün, Ikinci Dünya Savaşı'nda ortaya çıkan ye-
ni bir suç kavramıyla vurgulanmak isteniyor:
Soykınm!..
Batı'nın, tarihindeki bunca soykınmı bir yana bı-
rakıp, Türkleri suçlamaya çalışmasını anlamak pek
güç değil!.. Diyelim ki Avrupa, Osmanlı'nın hıncı-
nı Türkiye'den, Isa'nın hesabını Muhammet'ten
çıkarmak istiyor; ama, bu olayda unutulan çok
önemli bir başka nokta var...
Ermeniler 'tehcir'de hangi yollardan Suriye'ye
doğru yürüdüler?..
Avrupa'nın bugün haritalannda Kürdistan diye
göstermekten hoşlandığı bölgelerden geçen Er-
meniler daha çok kimlertarafından öldürüldüler?..
Türkler mi?..
Kürtler mi?..
•
Yukandaki soru yeni değildir; vaktiyle Türkiye'nin
solculan, sosyalistleri, komünistleri arasında tar-
tışılırdı...
Doğu Anadolu aşiretlerden oluşuyordu, yollann •
güvenliği de bu düzeyde denetleniyordu; Kürt aşi-
retleri de başına buyruk eski yerel yönetimlerinin
otoriter düzenlen içinde yaşıyorlardı...
Ermeni kıyımında Kürtlerin payı ne orandaydı?..
Milli Kurtuluş Savaşı'nda 'Doğu Anadolu' Mus-
tafa Kemal'in arkasındaydı; cephe batıya karşı ön-
cedoğudakurulmuştur. "Sürülen Ermenilerin tek-
rarevlerine dönmelen tehlikesi" Doğu Anadolu'da-
ki direnişi nasıl etkilemiştir?..
Emperyalizm ustadır, Ermeni soykınmı savını
Türkiye'ye dönük sıyasetine dönüştürmesi elbet-
teboşuna değildir; mademki bu defteraçıldı, doğ-
ru dürüst irdelenmesi de gerekiyor.
ATAltTRKÇL DLŞl^CE DERNEĞİ KAY SERİ ŞUBESt
KONFERANS
"YENİ DENGELER VE
TÜRKtYE-BATI İLİŞKİLERİ"
ProrDr. Erol IVIANtSAU
İstanbul Ünhersitesi Öğretim Üyesi
Tarih: 8 Ekım 2005 Cumartesi
Saat : 13.00
Yer : Belediye ŞehırTıyatrosu (IstasyonCaddesi)
444 0 5SS
I