Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 EKİM 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET
Mükellef
Gülhan Elmas:
"Türkiye'yi
pazarlamakla
mükellef olduğunu
söyleyen Başbakan'ın
işçilere, çıftçilere,
memurlara, bilim
adamlanna,
gazetecilere,
işadamlanna att/ğı
fırçalara bakılırsa
galiba vatandaşı da
azariamakla mükellef!"
Bektrorâk posta: derazsomöcumhurSyetcom.ö- Tel: 0.212.343 72 74 Faks: 0,212.343 72 60
SAYFA
17
- AB, müzakereleri
durdurmaya hazırmış.
"Başlamamış
müzakere kriteri!"
.§ Izmir depremi
M
Istanbul'u etkiler mi?
Hayır, Anadolu'da
olanlar Istanbul'u
etkilemezl
Jandarma
Erzurum'un kayak
tesisleriyle ünlü
Palandöken Dağı'nda
Jandarma
Komutanlığı'nın sosyal
tesislerine iftardan 1.5
saat sonra
yemeğe
gıdiyorsunuz.
Garson er
siparişi alırken ne
içeceğinizi soruyor.
Rakı istiyorsunuz. Er,
ramazan
münasebetiyle alkollü
içki servisi
yapılmadığını söylüyor.
Erin şaka yaptığını
sanıyorsunuz. Sonra
askerın şaka
yapmadığını anlıyor ve
ılımlı Islam gerçeği ile
yüzleşiyorsunuz.
GEÇENLERDE gazeteden eve dönerken yeni
gelen birkaç kitabı yanıma almıştım. Banliyö
trenınde, çantadan bakmadan çekip aldığım kitaba
şöyle bir göz attım: Biz Kınalı Bacaksızlar. Yazarı:
Savaş Yücel. Ümit Yayıncılık'tan çıkmış.
Yazar, "En içten saygı ve sevgilerimle" dedikten
sonra "Gazi Savaş Yücel" yazarak imzalamış.
Adının başındaki "gazi" sanını görünce boğazım
düğümlendi, gözlerim doldu, yüreğim bunıldu,
kaşlarım çatıldı, ellerim titredi. Kitabın arka
kapağında yayıncının "Güneydoğu'da yaşananları ilk
kez, askerlik hizmetıni rütbesiz asker olarak yapan
bir yazann kaleminden okuyacaksınız" notunu
görünce kitabı havaya kaldırıp kompartımandakilere
anlatmak geçti içimden, kendime "kendine gel"
dedim.
1974 Kıbns Barış Harekâtı'ndan bir gün önce
dünyaya gelince "Savaş" adını koymuşlar...
BacaksızlarKomando eri olmuş. 21 yaşında Eruh'ta mayına
basıp ayağını yitirmiş. Uzun bir tedavi sonunda
ölümden dönmüş; gazi olmuş.
Tedavisi sırasında Gülhane Askeri Tıp
Akademisi'nin emekli komutanı korgeneral Ömer
Keçecigil'in eşi Bilge Keçecigil'in
cesaretlendirmesiyle gazi olduğu öyküyü yazmış...
Öteki gazi arkadaşlarının da öykülerini derlemiş ve
ortaya işte bu kitap "Biz Kınalı Bacaksızlar" çıkmış.
Onların bacaklan yok, ayaklan yok...
Kollan yok, elleri yok...
Bazılarının gözleri yok...
Onlar gazi.
Onlar, bu vatan için yaşamla ölüm arasındaki ince
çizgıyi, geride bedenlerinden bir parça bırakıp
aşmışlar.
PKK'nin döşediği Italyan mayını patlamış, Savaş
Yücel'in ayağı kopmuş:
"Herkes panik içinde bağnşıyordu, bense halen ne
olduğunu anlayamamış, şaşkın bir halde etrafa
bakmaya çalışıyordum. İlk birkaç dakika yaranın
sıcak olmasından dolayı hiçbir acı hissetmedim.
Daha sonra ise tüm bedenime saplanan şarapne) ve
taş parçacıkları canımı feci şekilde acıtmaya başladı.
Allah kahretsin! Adeta ateşe atılmış gibi cayır cayır
yanıyordum. Sanki bir oksijen kaynağı ile tüm
bedenimi yakfyorlardı."
Trenin düdüğü acı çığlık gibi patladı kulağımda.
Aklıma geldi birden... Birleşik Amerika ile Avrupa
Birliği işbihikçileri bir ara şehitlik ve gazilik sanlannın
kaldınlmasını istemişti.
Nedeni şimdi anlaşılıyor
"Kınalı Bacaksızlar"dan bu kadar da korkulmaz ki!
Malum Sözlük'ün yeni fasikülü çıktıl
AYŞE Meral'm liboşlann dillerinin
altındaki baklaya bakarak hazırladığı
Malum Sözlük'ün yeni fasikülü şöyle:
Çerçeve Belge: Türkiye'nin her
türlü hukukunu ve devlet politikasını,
bundan böyle AB'nin çizdiği
çerçevede, AB'nin güdümünde,
AB kararian doğrultusunda
uygulaması.
Müzakere: Türkiye'yi AB karşısında
tek yanlı yükümlülük altına
sokanlann, bu yükümlülüklerin sanki
pazarlığı söz konusuymuş gibi
müzakere adıyla sunulması.
Hazmetme Kapasitesi: Büyük ve
güçlü bir Türkiye AB'nin midesine
#
oturarak sindirim sistemini
zoriayacağından, Türkiye'nin
parçalanıp küçük lokmalar halinde
çiğnenmesi ve uzun sürede
nazmedilmesi.
Ucu Açık: Ucu sonu belli
olmayan bir süreçte, sonsuz bir
mütareke ile AB'nin talepleri
doğrultusunda Türkiye'nin
yükümlülüklerini yerine getirdikten
sonra bile, sonucun garanti
olmaması.
Tarama Süreci: AB kriterieri, AB'ye
uyum diyerek, tarana tarana
Türkiye'de taş üstünde taş, baş
üstünde saç kalmaması.
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutkuâ yahoo.com
Kuş uçmaz kervan geçmez...
tyiya işte kuş gribi de ulaşmazl
Bir Aydın Hastalığı
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
Son zamanlarda aydın söz-
cüğü gündemde çok yer işgal
ediyor. Aydın kimdir? Nasıl ta-
nımlanır? Aydın kime denir, ko-
nusu çok işlendi. 12 Eylül dö-
neminde Aziz Nesin'in öncülük
ettiği Aydınlar Dilekçesi çok ko-
nuşulmuştu. Yakınlarda Başba-
kan'ı ziyaret eden aydınlar da
çeşitli tartışmalara yol açtılar.
Ben burada yurdumuzda ol-
dukça yaygın ve özellikle ay-
dınlanmıza özgü bir hastalıktan
söz etmek istiyorum. Bu hasta-
lığın adı "insan harcama, insan
yok etme" hastalığıdır.
- llhan Selçuk ne güzel şey-
ler yazıyor, ne çarpıcı vurgula-
malar yapıyor öyle değil mi?
- Bırak canım, her gün aynı
şeyler, okumaya değmez. Bir
aydınlanmadır tutturmuş gidi-
yor. Oysa dünya değişiyor,
Cumhuriyet yazarlan bunu an-
lamıyor.
- Orhan Bursalı çok güzel
köşe yazılan yazıyor. Bilimi ve
bilimselliği savunan yazılar. Cu-
martesi günleri Bilim Teknik'te-
ki yazılan da çok ilgi çekici ve
çok aydınlatıcı.
- Hocam, Bursalı bilimden ne
anlar, bilim adamı değil ki bir
kere! Hangi yetki ile yazıyor
bunlan?
- Celal Şengör başanlı bir bi-
lim adamı, dünyaca tanınıyor.
Bilim Teknik'te çok çarpıcı, çok
düşündürücü, öğretici yazılar
yazıyor.
-Bırak Allah aşkına! Ukalanın
biri, kendini beğenmiş, aynca
felaket tellalı. Adam sanki do-
ğayı yanına alıp insanlardan öç
almak istiyor.
- Melih Cevdet de şair mi Al-
lah aşkına? Kavgacı adamın bi-
ri.
- Gazetedeki N.S. güzel rö-
portajlar yapıyor, çok ilgi ile
okuyorum.
- Sen onun babasını tanıyor
musun? Tanısan onu okuyup
önemsemezdin.
- Ahmet Taner Kışlalı'yı de-
mokrasi masasına, demokrasi
kuruttayına davet edemez mi-
yiz?
- Onun burada yeri yok. O fa-
şizan eğilimli bir insan. Cumhu-
riyet gazetesinde yeri olmama-
lı Kışlalı'nın.
- Bedri Baykam ilginç yazı-
lar yazıyor. Çok sayıda kitap
yazdı. lyi bir Kemalist ve aydın-
lanmacı ve antiemperyalist.
- Btrak canım, haddini bilmi-
yor adam. CHP başkanlığına a-
day oldu. Ben resimlerinin de
bir değeri olduğunu sanmıyo-
rum. Ne yazıyor Allah aşkına!
Neye yarar yazdıklan, yazıyor
da ne işe yanyor? Hiç okumam
onu. Hem de onun için NATO
ajanı diyorlar.
- Uğur Mumcu, bir yiğit, bir
yurtsever gazeteci, yürekli bir
insan, araştırmacı gazeteciliğin
simgesi. Ornek bir mücadele
adamı.
- Bir sosyalist ülkeyi karala-
yıp, suçlayıp durdu. Silahlann
ülkelerinden geçip Türkiye'de
sağ ve sol gruplara dağıtılma-
sına izin veriyoriar diye. Hem de
çok ulusalcı eğilimleri var. Bi-
zim radyonun onu eleştirmesi
boşuna değil.
- Erol Manisalı emperyaliz-
mi, ABD'nin oynadıklan oyun-
lan, ekonomimizin nasıl ele ge-
çirildiğini detaylı bir şekilde an-
latıyor.
- O AB'den ne anlar, öğren-
sin de gelsin, modası geçmiş
bir ulusalcılık tutturmuş.
- Hocam biz artık Cumhuriyet
okumuyoruz. Yazariar insanın
içini karartıyor. Hem ulusalcılık
adına MHP'ye yaklaşıyor.
Bütün bunlarbenim yaşadık-
lanmdan bir bölüm. Bu ömek-
leri defalarca çoğaltmak müm-
kün. Bu karalamalannatanıkol-
duğum kimselerin hiçbiri de
rastgele insanlar değil. Eser
vermiş birikimli insanlar, yazar-
iar, sanatçılar. Ben çok yaygın
olduğunu gördüğüm bu tutu-
mu hiçbir şekilde olağan bul-
muyorum. Bunu bir çeşit aydın
hastalığı olarak yorumluyorum.
Siz istersiniz aymazlığı, sapkın-
lığı, uçukluğu eklersiniz. Ama
sakın bunları sadece küresel-
leşmeci neoliberaller ya da So-
ros'tan beslenen kişilersanma-
yınız. Sevgili Ruhi Su'yu özlem-
le anacağım. Benim hastam
olup hastaneden çıkarken ver-
diğim reçetedeki üç ilaca bakıp
"Coşkuncuğum bu üç ilaç bir-
biri ile uyuşur mu?" diye sor-
muştu. "Bir sorun yok, Ruhi
Abi!" diye cevapladım. "Hiç üç
insanın uyuştuğunu görmedim
de ondan sordum" demişti.
Evet bu uyumsuzluk, bu kara-
lama, bu kutuplaşma, bu har-
cama pekâlâ ortak paydalarda
buluşabilecek birikimli insanla-
nn bir dayanışma içine girerek
dinciliğe, etnisiteye, eşitsizliğe,
sömürüye, gericiliğe karşı dev-
rimden, halktan, emekten yana
işbirliği yapmalanna engel olu-
yor. Düşünün bir mucize insan
yaşamış bu ülkede; kurtuluşu
gerçekleştirdikten sonra aydın-
lanma demiş, akıl ve bilim de-
miş, bağımsızlık, antiemperya-
lizm demiş. Böyle yüce bir in-
sanın bu ilkeleri altında birleş-
meyi başaramıyor. Türkiye'nin
aydınlan, ilericileri. Aksine bir-
birierini yıpratıp duruyor. Haksız
mıyım? Bu ciddi bir hastalık sa-
yılmaz mı? Bence öyle. Burada
her açıdan olumsuz sonuçlara
yol açan bir patoloji söz konu-
su. Ne dersiniz, ne öneriyorsu-
nuz Cumhuriyet okurları? Siz
bu çok yaygın tutuma ne ad ve-
rirdiniz?
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(Syahoo.com.tr
ÇİZGİLtK KÂMİL MASARACI kamilmasaracinmynet.com
HARBİ SEMİHPOROY semihporoyayahoo.com
HAYAT EPİK TİYATROSU MLSTAFA BÎLGÎN hayatepik@mynet.com
AMA KESINLtKLE "RÖPORTAJIM
CAftPITILDr
DEMEYÎ
6 AY SONRAYA..
ORHAN PAMUK
CEZAEVINE
SÎRMELİ.
..DUSUNCELERÎ ODOLLTNUN
AÇIKLANMASI
SONRASINA
BIRAKTTSl
İCÎNL
YUZÛNDEN DES
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 20Ekim ıncıc.nuımiaz-arikan.com
ADANA 4. tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN TAVZİH KARARI
Yukanda numarası yazılı müdürlüğûmüz dosyasmdan hazırlanan \e ilan
edılen 02.09.2005 tanhlı taşınmazın açık arttırma ılanında i ' n o ile göstenlen
'118" ada 2 parselde kayıtlı taşınmazın: - 'Taşınmazın genel durumu' başlıklı
bölüm 6 satınndaki jıizölçümü değennin 19 536 l 7
m2 olarak.
- 'Yapı özelliklen ve kullanım alanı" başlıklı bölûmdekı bına ıçın değerın
1.783. 105 000 000-TL olarak düzeltılmesıne karar \enlmıştır. 06.10 2005
Basın: 46805
İ9?B'D£ BUGÜM,IKİ ,
fj 46,s MeneeLiK SÜTUAJUAIA ş
RlKA'NIN t&KÇI YÖMETİMİMİ P/ZO7BSTO (ÇfA/
ÖÜ E £P/M DOUAMO
NELSON'IN SÜrUNUNA 77RMAND/LAR'/.
GÜNEY AF-
COL//V
TARAF/NDAN ~rAPlLMlŞTt. fKİ SAATLİK BİR
RAŞTAU SOMfSA ZİRVEYE ULAŞAN
CJJLAR. ORAYA 8ÛYÛK 8//Z SLOSAA/
ASMAK. İSTEMİS, AMA GÜÇLÛ &ÜZGA&
NİYLE BAÇAKAMAMIÇrr. MALATLARIYLA AfA-
61 İKJEM İKİ ARKADAÇI, 7ÜPLAUAU SitJLEG-
CE Kifi ALKIÇLAgLA AZA&ÇfLAMtf AN-
CAK, POLİS 7#M -HEtZSİNİ YA"
(ZAK ONLA&t TUTTJKLAM/Şrt.'.
DÜZ ÇÎZGt
ÜMİT ZİLELİ
Yazar ve Hoca'nın
'Ulusalcı' Korkusu!
Iki saldın aynı anda yankılandı...
Orhan Pamuk'la başlayalım. Aslına bakarsanız,
iki Orhan Pamuk'tan söz etmek gerek; Nobel ön-
cesi ve Nobel sonrası Orhan Pamuk...
- Nobel öncesinde, 1 milyon Ermeni ve 30 bin
Kürt'ün katledildiğini söyleyen ve Batı'dan koca-
man bir "aferin" alan bir Pamuk vardı ortada. Bir
Isveç gazetesine yapılan bu açıklamanın ardın-
dan bir sessizlik sürecine girdi ünlü yazar. Nobel
ödüllerinin hemen öncesinde bu kez Islamcılan
hedef alan açıklamasını saymazsak!
- Ama olmadı, olamadı! Orhan Pamuk Nobel
ödülünü alamadı. Isveç'te yaşayan yazar Demir
özlü'nün söylediğine göre Pamuk aslında aday bi-
le olamadı! Ingiliz Observer gazetesinde çıkan
"Pamuk Nobel jürisini böldû" haberi de, bizim
medyada yer alan "ödülü kazanan Harold Pin-
ter, Pamuk'un hakkıydı dedi" haberleri de ko-
caman birer uydurmaydı! Neyse, ödül telaşı bitin-
ce bu kez bambaşka bir Pamuk çıkıverdi ortaya...
Artık sevilmek istediğini söyleyen, Türk halkında
derin izler bırakan sözleri için, "Ben öyle deme-
dim, ölenlerin içinde şehit olan güvenlik kuv-
vetleri de vardı" diyen ancak PKK'lilere terörist
değil "gerilla" sıfatını yakıştırmakta beis görme-
yen bir Orhan Pamuk!
Bundan da tatmin olmamış olsa gerek, bu kez
Akşam gazetesinde Serdar Turgut'a içini döktü,
"insan yanlarını" anlattı... Ancak bu kez de Tur-
gut özakman'ın "Şu Çılgın Türkler" kitabını
eleştirip "Mazlum edebiyatı yapıyor. Atatürk
kitapta bir ulusalcı gibi nutuklar atıyor" dedi.
Pes doğrusu, Atatürk'ün binlerce demecini,
hakkında yazılan binlerce kitabı bir çırpıda silip
ulusalcı olmadığını söyleyebilmek gerçekten bü-
yük cüret!
- Pamuk'a teşekkür etmek gerek; neyin
doğru, neyin yanlış olduğunu anlamak için
gerçek birpusula!
•••
Görünen o ki, "Dipten gelen dalga" birilerini
fena halde rahatsız etmiş durumda!
öyle olmasa koskoca Fethullah Efendi, taa ok-
yanusun öbür yanından, memleketi ABD'den fet-
va verir miydi?! Garibime giden, böylesine önem-
li bir açıklamayı niçin imzasız bir söyleşi aracılığı
ile yaptığı! Kapak olması gerekmez miydi? Fethul-
lah Efendi şöyle buyurmuş:
- Ulusalcı dalgayı asanzi
Bakın şu işe! Nasıf tanımlamaiı; "korku dağla-
n bekler" yerinde bir deyim mi acaba? Soranın
kim olduğu belli olmayan paslaşma, pardon söy-
leşideki soruya dikkat:
- Son yıllarda Türkiye'nin dünya ile bütün-
leşmesi, bu arada direnç noktalannın da oluş-
ması konusunda yorumunuz nedir?
Yaa, Türkiye dünya ile bütünleşirken bazı direnç
noktalan oluşuyormuş! Bu pasa yanıt ne olmuş pe-
ki? Fethullah Efendi uzun uzun küreselleşme ile
kucaklaşmanın erdemlerini sayıp döktükten son-
ra, bu "söyleşinin" yapılmasına neden olan konu-
yu açıklamış:
- Olseler bir araya gelemeyecek kimseler
ulusal cephe adı altında suni bir kitlesel dal-
ga oluşturmaya çalışıyor... Gerçekten her söz
ve hareketleri iğreti duruyor. Elbette daha de-
rinde milletin ruhunu ve temel dinamiklerini
örselemeye yönelik çabalar da var... Ulusal
cephe adı altında oluşturulmaya çalışılan dal-
ganın sınırtan belli değil... Kemiksiz, kimliksiz
ve hedefsiz bir dalga. Her açıdan manipülatif
bir organizasyon olduğu belli...
Bravo, Condoleezza Rice bile bu kadannı be-
ceremezdi! Aslında ben şu "aşanz" sözüne pek
takıldım; siz kimsiniz, ulusalcı dalgayı kimlerle bir-
likte "e/ ele" aşıyorsunuz? Bunlann yanıtı yok. A-
ma başka bir şey açıkça görülüyor:
- Korku!
Dipten gelen dalga o denli ürkütüyor ki; ABD'ye
sığınmış bircemaat hocasıyla, Batı'nın üstünetit-
rediği bir roman yazannı aynı noktada kucaklaştı-
nyor! Ulusalcılann doğru yolda olduklannı anla-
malan için muhteşem bir işaret... O halde?
- O halde tüm gücümüzle devaml
e posta: umitzJleli@gmail.com
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2
SOLDANSAĞA:
1/ Akdeniz
ülkelerinde
yaşayan Ya-
hudilere veri-
len ad. 2/
Kendisine
inanılan, sır
verilen kim-
se.... "Uy-
gun, elverişli
durum" anla-
mında argo
sözcük. 3/Türic mü-
ziğinde bir makam.
4/ Tıp dilinde deri-
nin kanlanmasma
verilen ad... Bir no- 4
ta. 5/ Yinelenen di- 5
ze. 61 Suyosunu... 6
Siirt yöresine özgü,
üzüm şırasının kay- 8
natılmasjyla elde 9
edilenbirtatlı. 7/Kuzusesi... Siper,hendek... Du-
var içinde bırakılan oyuk. 8/ Yüksekokul. 9/ Bir
çift oluşturan şeylerden her biri... "Fenadeğil" ör-
neğinde olduğu gibi, bilinçli hafifsemeye daya-
nan söz sanatı.
YUKARIDAN AŞAĞIY\:
1/ Üç boyutlu sinema tekniği. 2/ Bir tür yaban-
mersini... Kirliliği gösteren iz. 3/ Almanya'da
düzenlenen ünlü eğlence... Yemek. 4/Akdeniz
Bölgesi'nde bir akarsu... Aşk ateşi. 5/Nükleer
etkinliğin ölçümünde kullanılan birim. 6/ Gök-
yüzü... Bir soru eki. 7/Antik Yunan mimarhğı-
nın üç biçeminden biri... Burun iltihabı. 8/lyi-
leştirme, tedavi. 9/Yapı, yontu gibi şeylerin tas-
lak durumundaki küçük öraeği... Âdem ile Hav-
va'nın üçüncü oğlu.