18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA + CUMHURİYET 20 EKİM 2005 PERŞEMBE DIŞHABERLER [email protected] Komşulanna müdahalesi 19. yüzyıl başından beri süren ABD son yıllarda bölgede etkinliğini yitiriyor Arkabahçedehuzuryok ABD, 1999-2003 döneminde yaklaşık 72bin49Skişiyieğitti. 'Terör kartı' yetmedi ABD ordusu bölge ülkelerinin silahlı kuvvetlerine eğitim vermeyi sürdürüyor. 1999- 2003 döneminde ordu ve polis güçlerinden yaklaşık 72 bin 495 kişi eğitim aldı. 1996'da 161 milyon dolar olan gûvenlik yardımı, 2004'te 867 milyona çıktı. Özellikle Bush yönetiminin And Bölgesel Inisiyatifı çerçevesinde Kolombıya ve komşulanna yaptığı yardımlarda önemli ölçeklerde artışlar oldu. Panama, Venezüella, Ekvador, Peru, Boüvya ve Brezilya bu çerçevede aldıklan gûvenlik yardımlannı arttırdılar. Uzmanlar, ABD'nin Kolombıya'da yürüttüğü faaliyetlerin savaşı süreklileştirmekten başka bir sonucu olmadığı saptamasından hareketle, Kolombıya benzeri yardımın bölgenin "Kotombryalaşünlması'" sonucunu v ermesinden kaygı duyuluyor. Son dönemde Amerika kıtasında yükselen ABD karşıtı dinamizm, bölge ülkelerinin silahlı kuvvetlerinin de Pentagon'dan bağımsızlaşma eğilimini arttınrken ABD "ortakhk" için yeni stratejiler geliştirme çabasını sürdürüyor. 1 ABD ILE DAYANıŞMA ZAYıF' 11 Eylül sonrasında ABD'nin yenı gûvenlik konsepti ile birlikte politikalarının merkezine oturttuğu "terörle mücadele" ise, bölge ülkelerindeki faaliyetleri için geçerli bir mazeret olamıyor. Çünkü "tslamcı terör" başlığı Amerika kıtası için hayli uzak bir olgu. Küba'nnı "teröre yatakhk yapüğT gibi iddialar, Kolombiya'nın suıır bölgelerinde "tslamcı örgütlerin sızabileceği'' alanlar bulunduğuna dair kurgular hiçbir ülke silahlı kuvvetleri için inandnıcı olamadı. 2004 yılında bir savunma bakanlan toplantısında ABD Savunma Bakanı Donald RumsfekTin bu iddıalarla birükte "teröre karşı işbiriiğrni gündeme getirmesi de en yakın müttefık ordularda bile karşüık bulmadı. Savunma Bakanlığı yetkdlileri bu durumu bir "dayamşma eksikHğT olarak tanf ediyor. Dayanışma eksikliğinin bir başka göstergesi, ABD'nin Irak'taki işgal için yardım isteğine kıtadan yahuzca Nikaragua, El Salvador, Dominik Cumhuriyeti ve Honduras'ın sınırh miktarda birlikle yanıt vermesi oldu. îspanya'nın askerlerini çekmesinden sonra ise, bu "GönüDüler Koaasyonu r> ndan yahıızca El Salvador'un Irak'ta hâlâ askeri var. Pentagon bir süre daha ancak "narkoterörisöer" üzennden Kolombiya'daki varhğını haklı gösterecek gibi göriinüyor. MİNE ESEN / GAMZE ERBtL Bir süredir ABD'nin etküi düşünce ku- ruluşlan, Washington'm, arka bahçesin- deki ideolojik ve siyasi hegemonyasının zayıfladığı biçuninde saptamalar yapı- yorlar. Bu durum, ABD'nin kendi ekono- mik çıkarlannı öncelikli olarak gözetti- ği neoliberal ekonomik paketlere böl- ge ülkelerinden yükselen itirazlann ve ta- sarlanan serbest ticaret anlaşmalannın yü- rürlüğe sokulamamasmın bir sonucu. Irak'ta ciddi bir darbe alan ve Geniş- lerilrruş Ortadoğu Projesi'nde de -şimdi- lik- başansız olan ABD için, arka bah- çedeki bu gelişme önemli bir sorun. Gü- ney Amerika ve Karayipler'deki nüfu- zu, ABD'nin çıkarlan için 1823 tarih- li Monroe Doktrini'nden bu yana kri- tik olarak nitelenirken Ikinci Dünya Sa- vaşı'ndan sonrakı dünya lıderlığı- Kolombiya ve Peru başta olmak üzere 7 radar üssü bulunuyor. 4 yerde bulunan Ileri Operasyon Üsleri'nin (FOLs) ismi, işbirliği vurgusunu arttırmak için değiştirildi ve Ortak Gûvenlik Üssü (CSLs) oldu. Bu üsler; Ekvador'da VVASHINCTON'IN ÜSLERİ Manta, Aruba, Curacao ve El Salvador'da Comalapa'da bulunuyor. ABD'nin diğer iki askeri üssü Küba'daki Guantanamo Üssü ve Honduras'ta Soto Cano (Palmerola) Üssü. Yalnızca bu üslerde, yaklaşık 8 bin 500-10 bin 500 kadar ABD askeri var. nin de önemli payandalanndan birini oluş- turuyordu. ABD'nin Soğuk Savaş yılla- nnda bölge ülkeleri üzerindeki hegemon- yasuıı koruma adına gerçekleştirdiği mü- dahaleler, bugün de Latin Amerika ve Karayip ülkeleri tarihinin karanlık say- falannı oluşturuyor. Bu karanlık sayfa- lar günümüzde bu coğrafyalarda yükse- len halk hareketlerinin Amerikan karşı- tı hissiyatmda önemh bir yer tutuyor. ABD, Soğuk Savaş dönemi askeri dıktatörlükler ve bunlann sergilediği vahşet politikalannm ortaklığınm böl- ge politikalannda önemli bir engel ha- line geldiğinı düşünerek 80 ve 9O'lı yıl- larda örnek "liberal demokrasüer" ya- rarma yoluna girdi. DlKTATÖRLÜK DE CÖTÜRÜYOR DEMOKRASİ DE Amerikan devletinin bölgedeki temel müdahale orgam olan ABD ordusunda da bir yemden yapılanmaya gıdıldı ve IMF paketlerine paralel olarak dışişleri bakanlığmın demokrasi vakıflan daha fazla devreye sokuldu. Güney ve Orta Amerika ile Karayip- ler, ABD ordusunun Güney Komutan- lığı'run (Southcom) Sorumluluk Ala- nı'na (AOR) giriyordu. ABD'nin Latin Amerika gûvenlik güçlerine desteğinin en "ünlü" sembollerinden biri olan School Of Americas'ın (SOA), 60-80 dönemi Amerika kıtası diktatörlükleri- nin "insan kaynaklan" olarak faaliyet gösterdiğini hatırlatmakla yetinelim. SOA tepkiler üzerine, 2000 yılı sonla- nnda ismini değiştirdi. Soğuk Savaş döneminde solcu gerilla hareketlerine karşı bir misyon tarif eden SOUTHCOM, 1990'larla birlikte uyuş- turucu ticaretine yoğunlaştı. CHnton yö- netimi düşmanı "narkogeriflalar" olarak tarif ederken George Bush ise, "narko- terörisüer" adlandırmasını tercih etti. SOUTHCOM'un sorumluk alanında bölgedeki 30 ülke bulunuyor. 1997 'de da- ha önce ABD Atlantik Komutanlığı'na bağlı Karayip Denizi, Meksika Körfezi ve Atlantik Okyanusu'nun bir bölümü- nü kaplayan coğrafya da SOUTHCOM'a devredildi. Daha önce merkez üssü Pa- nama'da bulunan komutanlığın merke- zi karargâhı 1997'de Panama Kanalı'run kontrolü Panama'ya devredilirken Mi- ami'ye taşındı. ölgedeki uyuşturucu trafiğinin önünü kesmek' gerekçesiyle çok sayıda ABD askeri Koloınbiya'da konuşbinmış durumda. Üikedeld paramiiiter güçieri eğiten de yine ABD» (Fotoğraflar: AP) ' k ıxmaç 'süreklisavaş' Dünya uyuşturucu trafiğinin kilit ülke- lerinden biri olan Kolombiya, Vene- züella ve Ekvador gibi bölgede ciddi petrol rezervlerine sahip ülkeler arasuıda. Kolom- biya, ABD'nin bölgede en fazla askeri yar- dım yaptığı ülke. Washington 2000 yılından bu yana uyuşturucuyla mücadele adı altında Kolombiyalı askerlerin eğıtimi ve devlet ku- rumlannın geliştirümesi için yaklaşık 3 mil- yar dolar harcadı. Washington yönetimi 2004 rakamlanna göre Uribe hükümetine yılda 700 milyon dolar askeri yardım veriyor. ABD'nin "Kolombiva Planı" adıyla da bi- linen programının amacı, ülkede hükümet karşıtı isyancı gruplann kontrolündeki koka plantasyonlannı yok etmek ve böylelikle de bu gruplann maddi kaynaklannı sona erdir- mek. Ancak bu planın kokain üretiminden el- de edilen milyarlarca dolann önünü kesmek- te pek başanlı olduğu söylenemez. ABD so- kaklanndaki uyuşturucunun yüzde 90'uıa ya- kınının Kolombiya'dan geldiği öne sürülüyor. Bölgedeki uyuşturucu trafiğinin önünü kes- mek gerekçesiyle çok sayıda ABD askeri Ko- lombiya'da konuşlanmış durumda. Bu arada ABD Kongresi yapılan para yardımının büyük miktannın 2002'ye kadar sadece uyuşturucu tacirleriyle mücadele için kullanılmasına izin verirken Bush yönetimi paranın bu tarihten son- ra terörle mücadele için de kullanılabile- ceği yönünde yetki verdi. Dünyada Israil'den sonra en fazla askeri yardımı bu ülkeye yapüğı belirtilen Washington, ülkedeki gerilla gruplanna karşı Kolombiya hüküme- tini desteklemek amacında olduğunu iddia ediyor. Kolombiya'ya böylesi- ne büyük destek verilme- sindeki en önemli etken ise ABD'nin bölgede nü- fuzunu etkinleştirme, ka- hcıhğını sağlama ve Vene- züella gibi kendisine baş- kaldıran bölge ülkelerine karşı daha rahat etkinlik alanı sağlama isteği. Kolombiya'da sol görüşlü Ko- lombiya Devrimci Silahlı Güç- leri'ne (FARC) ve Ulusal Öz- gürlük Ordusu'na (ELN) karşı bir kontr-gerilla grubu oluştu- rulmuş durumda. Bu gruplan CIA ajanlannın eğittiği iddia ediliyor. FARC ve ELN, ABD destekli neoliberal politikalara • Washington'ın Israil'den sonra en fazla askeri yardımı Kolombiya'ya yapmasının ardında bölgede kalıcılığını sağlama ve Venezüella gibi kendisine başkaldıran ülkelere karşı etkinlik alannıı arttırma isteği yatıyor. yönelik yıllar önce başlattıklan ayaklamay- la adlannı duyurdular. FARC dünyanın en zen- gm ve en güçlü gerilla hareketlerinden biri olarak gösteriliyor. Ancak FARC'ın adı 1990'lardan bu yana uyuşturucu ticareti ve kaçırma eylemlerin- de de geçiyor. ELN ise daha çok kaçırma ey- lemleriyle dikkat çekiyor. Her ikısi de gerek ABD'nin gerekse AB'nin terör örgütleri lis- tesinde yer alıyor. 'İNCİLTERE DE SİLAH SATIYOR' Uluslararası Af Orgütü'nün yaptığı bir araş- tırmaya göre, insan haklan ihlalleri ile suç- lanan Kolombiya'ya silah satan ülkeler ara- smda Ingıltere de bulunuyor. Nikaragua hü- kümetı de daha önceki açıklamalannda tsra- il silah şirketleri ve ABD hükümetinin işbir- liği yaparak Kolombiyah paramiliter grup- lara ucuz fiyata sdah sattıklannı açıklamış- tı. Bu silahlann Nikaragua'dakı polis depo- srt. ÖUSTICIAŞîLt KANLIDARBENİN HESABEVISORUYOR ABD'nin Latin Amerika'va yönelik mûdahalekrinin en önemlilerinden biri 1973'te Şffi'ye yapdan müdahaledir. 11 EylüTde sosyalist Salvador Allende hükümetinin CIA'nın organize ettiği bir darbe fle devrilmesinin ardından ŞiH 1990'a dek sürecek karanhk bir diktatörlük dönemine girdi. Augusto Pinochet'nin diktatöriüğü döneminde binlerce muhalif vahşi biçimlerde öldürülür ve yok edflirken kurbanlann yakınlan bugün hâlâ bu yasadışı eylemkrin hesabını soruyor. lan üzerinden geçirildiği iddia edilmişti. Ülkede 2002'den bu yana sağ görüşlü Al- varo Uribe devlet başkanı olarak görev yapı- yor. "Sürekli savaş" doktrinıni sürdüren ABD eksenli politikalann dışına çıkmayan Uribe, neoliberal politikalann sıkı takipçisi olarak dikkat çekiyor. Şiddet ve kaçırma olaylan- nın çok sık yaşandığı ülkede, sadece 1988'de meydana gelen faili meçhul cinayetlerin sa- yısı 3 bin 800. Uribe'nin de desteklediği ve CIA'nin eğittiği iddia edilen paramıhter grup- lann çok sayıda faili meçhul cinayetlerde parmağı olabüeceği belirtihyor. Göç ve işsiz- hğın ana sorunlar arasmda olduğu ülkede or- du tarafindan topraklanna el konulan çifçi- ler gerilla hareketlerini destekliyor. Ülkedeki iç savaşı sona erdireceği vaadiy- le iktidara gelen Uribe, vergileri yükselterek savunma bütçesini arttırmıştı. Uribe için "bölgede ABD'nin emperyalist rolünü" oy- nadığı yorumlan yapılmakta. Kolombiya'nın büyük şehırlennde geçen yıl muhalefet ve ka- mu çalışanlan Uribe'nin ekonomik progra- mı ve yeniden seçilebihnek için anayasada planladığı değişiklik önerisi üzerine sokak- lara dökülerek protesto eylemleri yapmışlardı. Kolombiya, gazeteciler için tehlikeli bölge olmayı sür- dürüyor. 1990'larda uyuştu- rucu ticareti ve rüşvet konu- lanndahaberyapan 120'den fazla gazeteci öldürüldü. Geçen ocakta Kolombiya ile Venezüella arasında pek de sıcak olamayan ilişki, Bogota'nın Venezüella'da yaşayan bir FARC liderinin bu ülkenin askerlerine rüş- vet vererek kaçırttığını iti- raf etmesiyle patlak verdı. ABD operasyona destek verdiğini açıklarken Vene- züella, Kolombiya ile iki- li ticaret ilişkilerini askıya al- dığını açıkladı. Zengin bir toprak sahibinin oğlu olan Uribe, gelecek yıl yapılacak seçimlerde iktida- ra yeniden gelme arayışında. Bu doğrultuda FARC'ageçen aylarda görüşme önerisinde bile bulundu. İKARAGUA 'DA KONTRALARI DESTEKLİYOR Washington göz açürmıyor ABD askerinin ilk kez 1911 'de toprağına gir- diği Nikaragua, aradan geçen onca zamana rağmen Sandi- nistalann ıktıdarda olduğu dö- nem hariç, hâlâ Washington'ın "arka bahçesi" ohnayı sürdü- rüyor. En önemli ekonomik di- namiğın tanm sektörü olduğu ül- kede yıllardır ABD eksenli uy- gulanan neoliberal politikalar ülkedeki küçük ölçekli çiftçile- ri derin bir krizin içine soktu. ABD tarafindan Managua yö- netimine uygulattuılan serbest ekonomı politikalan, büyük çift- çilere yönelik rekor seviyedeki maddi teş\ikler ülkenin bu ana geçim kaynağının neredeyse ku- rumasına yol açü. Nikaragua Is- tatistik Enstitüsü'nün 2 yıl ön- ceki bir araştırması, eskiden ül- kenin en çok kahvesinin yetişti- ği Matagalpa bölgesinde nüfu- sun yüzde 30'unun açlıkla bo- ğuştuğunu gözler önüne serdi. Araşurmada, bu bölgede yaşa- yan çocuklann tıpkı Afrika'da olduğu gibi açhktan ölebilecekle- rine dikkat çekildi. Ülkede neoliberal ve özelleştırmeye yö- nelik politıkalar rüşvet, ışsizlüc sorununun daha da artmasuıa neden oldu. v Hatta eski Devlet Başkanı \ Amokk) Aleman görev yap- \ tığı süre içinde 100 milyon dolarhk kamu fonunda dolan- dıncıhk yaptığı suçlamasıyla 20 yıl hapis cezasına çarptınl- dı. Üctidardaki Bolanos yöneti- mi rüşvete karşı mücadelede fazla başan sağlayamadı. IMF çerçevesinde izlenen po- litikalar sonucu 1990'lardan iti- baren kamu çalışanlannın ücret- lerinde yüzde 44 oranındakı dü- şüş, rüşvet sorununu daha da derinleştirdi. Kırsaldan kente göç ve baş- ka ülkelere kaçak yollardan gi- rerek para kazanma umudu, çok sayıda kişinin yaşamak için bulduğu çıkış yollannm ilk sı- rasında. Ekonomik krizin ya- rattığı sosyal patlama, sokak- lara uyuşturucunun ve şiddetin giderek artmasıyla yansıyor. 5 0 BİN KİŞİ ÖLDÜ Bölgenin yoksul ülkelerinden biri olan Nikaragua, 1979'da 40 yılı aşkın bir süre sırtını ABD'ye dayamış Somoza ailesinin dik- tatörlüğüne son veren solcu San- dinist devrimine ev sahipliği yap- tı. Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin (FSLN) gerçekleş- tirdiği devrim, Washington des- tekli politikalann dayatıldığı böl- ge ülkelerindeki halk kitlelerin- de büyük umutlar yarattı. Daniel Ortega liderliğindeki Sandinistalar, iktidarda olduk- lan dönemde, ülkede gerek siya- si gerekse toplumsal birçok re- formu yaşama geçirdiler. Ancak ülkenin ABD ekseninden uzak- laşan, Sovyetler Birliği ve Kü- ba'ya yakınlaşan politikalar uy- gulaması Washington'da "arka bahçe elden gidhor" yönündekı rahatsızlığı arttırdı. Ve bu rahat- sızlık, 1980'li yıllar boyunca sü- ren ve ABD'nin "demokrasiye giden yolunda" 50 bin kişinin yaşamını yitirmesine neden olan bir iç savaşın yaşanmasına kadar uzandı. Ülke kendisını bir anda Reaganyönetimindeki ABD'nin desteklediği ve milyonlarca do- lar maddi kaynak sağladığı CIA desteğiyle savaşan devrim kar- şıtı kontralann başlattığı sava- şın ortasında buldu. ABpNİNROLÜ ABD, Sandinista yönetimini devirmek için ülkeye yaptınm- lar uygulamaya başladı. ABD'nin bu savaştaki rolü son olarak Başkan George Bush'un Uluslararası Istihbarat Başkan- lığı'na atadığı John Negropon- te'nin karanlık siciliyle bir kez daha ortaya çıktı. 1980'lerde ABD'nin Honduras Büyükel- çisi olan Negroponte'nın o yıl- larda Washington'a yazdığı ve yanıtlanan mesajlannda Orta Amenka'da banş sürecini di- namitleme girişımleri ve Ni- karagua'da Sandinist hü- Ortega Hdertiğindeki Sandinistalar, iktkkrda olduklan dönemde, birçok reformu yaşama geçirdiler. kümeti devirmek için saldın planlan yaptığı görülüyor. Kont- ralann maddi desteği en çok uyuşturucu kaçakçılığından el- de ettikleri savlan günümüzde sürmekte. Hatta Güney Ameri- ka'da üretilen kokainin Nikara- gua'da CIA desteğiyle savaşan kontralar tarafından ABD'ye sokulduğu da bu iddialar ara- suıda. Iç savaşın olumsuz etki- leri ve ABD'nin çabalan sonu- cu, Sandinist yönetimi 1990 se- çimlerinde iktidan kaybetti. O tarihten bugüne, ülkede ABD destekli yönetimler işba- şında. ABD "arka bahçesini" kaybetmemek için 6 milyon nüfuslu bu üUceye her yıl yak- laşık 38 milyon dolar yardım yapıyor. Nikaragua'da gözler şimdiden 2007'de yapılacak seçimlere çev- rilmiş durumda. Şu anda ikti- darda olan Bolanos yönetimi Washington desteğini arkasuıa alarakyeniden iktidar olma plan- lan yaparken Sandinistalar da seçim kampanyalanna şimdiden başlamış durumda. YARIN: LULA KÖYLÜLERE SIRTINI ÇEVİRDİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle