13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 EKİM 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15 Turgurun 'Edebiyatçı Portreteri' • Kültiir Servisi - Şair ve fotoğraf sanatçısı Mahmut Turgut'un 'Edebiyatçı Portreleri' başlıklı sergisi Yayıncılar Birliği tarafindan 19 Ekim-23 Ekim tarihleri arasında 57. Uluslararası Frankfurt Kitap Fuan'nda Türkiye Ulusal Standı'nda sergilenecek. 11 yıldır edebiyatçı portreleri çeken ve arşivinde 400 'ü aşkın yazanmızın 4000'e yakın karesi bulunan Turgut'un sergide, Melih Cevedet Anday. Ahmet Altan, Ahmet Umıt, Attilâ llhan, Ayşe Kulin, Buket Uzuner, Can Yücel, Demir Özlü, Doğan Hızlan, Duygu Asena, Elif Şafak, Enis Batur, Erdal Öz, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Ferit Edgü, Füruzan, llhan Berk, Leyla Erbil, Mario Levi, Melih Cevdet Anday, Nedim Gürsel, Özdemir Ince, Tahsin Yücel, Talat Sait Halman, ve Aziz Nesin'in siyah-beyaz 35x50 boyutlanndaki fotoğraflan sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Akbank Caz Festivairnin albümii • Kültür Servisi - Pozitif tarafindan düzenlenen Akbank Caz Festivali'nin 15. yılı için özel olarak RH Pozitif Müzik Yapım ve RH Pozitif Publishing tarafindan derlenip hazırlanan 'Akbank Jazz Festival 15 Years, 1991-2005' albümü müzik marketlerde yerini aldı. Kronolojik bir sıralamayla her yıl için Akbank Caz Festivali'nde konser vermiş bir müzisyene yer verilerek oluşturulan albümde müzikal çeşitlilik için mümkün olduğunca farklı çalgılar kullanan sanatçılann yapıtlanndan bir repertuvar oluşturuldu. Rh Pozitif etıketiyle çıkan albümde Flora Purim, Cassandra Wilson, Archie Shepp&Mal Waldron, Ray Anderson, llhan Erşahin, Abdullah Ibrahim, Craig Harris fearuring, Barbaros Erköse, World Saxophone Quartet, James Blood Ulmer, John Scofield, Dave Douglas, Jimmy Smith, Mc Coy Tyner, Italian Instabile Orchestra'nın yapıtlan yer alıyor. Scott elmden The VVarriops1 • Kültür Servisi - Tony Scott, 1979 yapımı hit gangster filmi 'The Warriors'u yeniden çekiyor. 'Spy Game'in ünlü yönetmeni Tony Scott, bir çete liderini öldürdüğü gerekçesiyle "aranan adam' pozisyonuna geçen ve peşindekileri atlatarak Coney Island'daki evine ulaşmaya çalışan New Yorklu bir polisin hikâyesinin anlatıldığı 1979 yapımı 'The Warriors'ınyeni çevriminde kamera arkasına geçecek. Scott. son tasansıyla ilgili olarak şunlan söyledi: "Bu film,"Cennet'in Krallığı' (Kingdom of Heaven) ile 'The Warriors'ın birleşimi gibi olacak. Neden derseniz, filmdeki çeteler 25-30 adamdan değil 3-5 bin adamdan oluşacak. Los Angeles nehrinin yatağından çıkacak olan bu kadar adamı gördüğünüzde geçmişte Los Angeles'ta gerçekleşen isyanları anrmsayacaksınız. Filmin orijinalini çok beğendiğim için bu filmi yapmaya karar verdim. Ama yeni versiyonu eskisinin bir tekran olmayacak." Rod Stevvarrın da yıldızı oldu • LOS ANGELES (AA) - Ünlü Ingiliz şarkıcı Rod Stewart'ın, Hollywood Bulvarı'ndaki Şöhretler Kaldınmı'nda bir yıldızı oldu. Hayranlannın da katıldığı törende konuşan Rock müziğinin yıldızı Stewart, hayatında hiç bu kadar heyecanlı bir gün yaşamadığını söyledi. Ünlü şarkıcıya bu anlamlı gününde hamile manken sevgilisi Penny Lancaster ve CNN televizyonunun ünlü şovmeni Larry King eşlik etti. Londra'da dünyaya gelen Stewart, 40 yıllık müzik kariyerinden önce profesyonel olarak futbol oynadı ve hatta mezar kazıcısı olarak da çalıştı. Ste\vart'ın bilinen şarkılan arasında 'Forever Young' ve 'Do You Think I'm Sexy?' bulunuyor. Alanya açık hava müzesi • Kültür Ser\isi - Antalya'nın Alanya ilçesinde ikincisi düzenlenen 'Heykel Sempozyumu', 17 Ekim'de başlayacak. Alanya Belediyesi ve Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü işbirliği ile geçen yıl birincisi yapılan 'Alanya Heykel Sempozyumu'nun ikincisi 17 Kasım'a kadar sürecek. Mermer, granit malzemelerin kullanılacağı sempozyıunda, sekiz heykel sanatçısı bir ay süreyle taş yontarak heykeller yapacak. Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, sempozyumun açılışının belediye binası yanındaki açık alanda yapılacağını açıkladı. Sipahioğlu, "Alanya'yı açık hava müzesine dönüşrürecek bu etkinlikleri kurumsallaştırmayı planlıyoruz. Sempozyuma heykel sanatçılan Bülent Çınar, Refa Emrali, Eyüp Öz, Birnur Eraldemir, Evrim Çamoğlu, Mustafa Bulut, Ertuğ Atlı ve Ayhan Kayapınar katılacak" dedi. Göç'ün vurucu yüzü, tükenmişlik ve tüketilmişlik öyküleri üzerine Ruhr Trienali'nden izlenimlerZEHRA İPŞİROĞLU Avrupa tükenmiş. Özgürlük, eşitlik, kar- deşlik düşleri sona ermiş, aydınlanmanın ışı- ğı çoktan sönmüş, şovenizm, yabancı düş- manlığı ve sınırsız tüketimden başka bir şey kalmamış. Avrupa'dan tek kurtuluş artık çe- kip gitmek. başka toplumlara, başka ülkele- re, sıfırdan başlama umudunun olduğu bir yerlere... Ruhr endüstri bölgesınde tiyatro- dan operaya, müzikten şiire değin çeşitli gös- terilerle süren ve fabrikadan sokağa değin çeşitli mekânlara yayılan uluslararası Ruhr festivalindeyim; YT Hollandia grubunun Es- sen'de dev bir fabrikada sahne ile izleyici me- kânının iç içe geçtiği geniş bir alanda sergi- lediği, Avrupa'dan Kaçış'ın gösterisinde. Av- rupahlann, bir bilim adamı, bir iş adamı, bir asker, bir yahudi, bir din adamı, bir anne, bir fahişe.. tümünün de tek isteği çekip gitme. Yıkılan umutlar, düş kınklığı, hüzün... So- nunda Avrupa'dan geriye kalan sadece üç içi geçmiş hayat kadını, biri yeniden gençleş- mek istiyor, öteki yetmişinden sonra bir ço- cuk dünyaya getirmek, sonuncusu ise öl- mek... Hollandalı yönetmen Johan Simons'un günümüzün en büyük sorunu olan göç soru- nunu, insanlann daha iyi bir yaşam adına yer- lerinden yurtlarından olmasını değişik bir açıdan gündeme getirdiği şaşırtıcı bir oyun Avrupa'dan kaçış. 'Son Kervansaray' Oysa Avrupa ulaştığı refah düzeyiyle, uy- garlığıyla dünya yüzündeki onca insan için bir umut değil mi? Geçen sezon yine Ruhr Trienali'nde Theatre du Soleil'in (Yönetmen: Ariane Mnouchkine) Bochum'da bir fabri- kada sunduğu "Son Kervansaray"da göç sorununun bir başka yüzü gösterilerek onca umutla Avrupa'nın kapısına dayanan insan- lann yıkılışı sergileniyordu. Binbir güçlükle bir Balkan ülkesinin yıkıntılaruıdan çıkıp ge- len genç bir kadının Fransa'nın göbeğinde önce kadm tüccarlannın, sonra da mafyanın eline düşmesi, Rusya'da açlık ve yoksulluk- tan kaçan bir köylü kızının bin bir acı, aşağı- lanma ve işkenceden sonra Ingiltere'de sığın- dığı bir dikiş evindeki yakalanma korkusu, Fransa'daki havaalanında bir zencinin işken- ce edilerek öldürülmesi... Tıpkı yedi saat sü- ren bu büyüleyici oyunun başındaki olağa- nüstü fırtına sahnesinde olduğu gibi, ceviz kabuğu bir geminin içinde alt alta, üst üste H,ollandalı yönetmen Johan Simons'un günümüzün en büyük sorunu olan göç sorununu, insanlann daha iyi bir yaşam adına yerlerinden yurtlanndan olmasını değişik bir açıdan gündeme getirdiği şaşırtıcı bir oyun Avrupa'dan Kaçış. kuduran denızın dalgalanyla boğuşan, gemi- de çıkan yangının alevlerinden kaçmaya ça- lışan, dalgalann köpüklü ağzı içinde yitip gı- den onca insanın çaresizliği gibi, dünyanın dört bir yarundan gelen insanlann öyküleri de öylesine acımasız, öylesine vurucuydu. Acı- nın, umutsuzluğun, tükenmişliğin yaşandığı bütün bir dünya sahneye taşınıyordu bu oyun- da. Afganıstan, Iran, Rusya. Avustralya, Fransa'dan inanıhnaz sefalet sahneleri... Göç konusunu içeren birbirine bağlı kısa bölüm- lerden oluşan bu gösterinin her aşamasında acının bir başka öyküsü. Baskı, korku ve ka- çış öyküleri... Terkedilmek istenen her"ülke- de şiddetin bir başka yüzü. Afganistan: Tali- banlann bir genç çifti kıskıvrak yakalayıp öl- dürmeleri. Iran: Öldüresiye işkence görmüş bir Kürt ailesinın çöküşü. Rusya: Cöp yığı- nın içinde yaşam savaşı veren insanlar. Her kaçış öyküsü insanlann birbirlerini ezmele- rinin, sömürmelennin, duyarsızhğm öykü- sü. Işte uygarlığın sözcüleri: Mahkeme, bü- rokrasi, askerler, polisler... Horlanan, yaka- lanan, aşağılanan insanlar... Tel parmaklıklar, av köpekleri, silah sesleri, şiddet... Her vanş başka bir çaresizliğin, umutsuzluğun ve yal- nızhğın öyküsü. Açlık, sürünme, kadın tıca- reti, sefalet... Büyük bir hızla birbirini izle- yen öykülerin sergilendiği sahnede oradan oraya savrulan insanlann hayalet gibi teker- lekli kızakların üzerinde kayıp karanlığın içinde yitmelen... Arka plandan gelen özgün sesleri: Kendi öyküleri, neden göç ettıkleri. ne aradıklan, ne bulduklan... Sevdiklerine yazdıklan mektuplar, günlükleri... Mnouch- kine tiyatrosunun mültecilerle yaptığı sayısız röportajlardan parçalar... Tükenmişliğin öyküsü Avrupa'dan Kaçış tükenmişliğin öyküsü. Son Kervansaray ıse tüketilmişliğin öyküsü... Ortak olan: Göç... Yeniden başlama umudu... Ama üç içi geçmiş fahişenin simgelediği Av- rupa'yı terk edenler neyi, nasıl yeniden baş- latacaklar? Ya yenıden başlama adına onca aşağılanmayı ve acıyı göze alanlar, insan ol- duklan unutulanlar, hiçe sayılanlar? Yeniden başlama şansı verilmeyenler? Onlar ne ola- cak? Son Kervansaray saatlerce soluk soluğa yüreğimle, aklımla, tüm benliğimle izlediğim bir oyundu, belleğünde unutulmaz bir yer e- den olağanüsrü bir gösten. Buna karşılık, Av- rupa'dan Kaçış bitmek bılmeyen monologla- n ve tekdüzeliğiyle öylesine bir bıkkınhk ve hüzün uyandınyor ki, oyunun bir başka adı da, Tiyatrodan Kaçış olabilirdi. Gerçekten de ti- yatrodan çekip gitmemek için olağanüsrü bir çaba harcadığımı itiraf etmeliyim. Son Ker- vansaray insanı anlatıyor, bütün vuruculuğu- na ve acımasızlığına karşın umut var. Köpü- ren dalgalann içinden kurtulanlann yeniden başlama umudu. Tam bir tükenmişliğin ser- gilendiği, Avrupa'dan Kaçış'ta ise sahneden izleyicilere doğru esen ve insanuı iliklerine değin işleyen buz gibi bir rüzgâr bu son umut kıvılcımını da söndürüveriyor. Göç üzerine çok düşündürücü iki değişik oyun, tükenmiş- lik ve tüketilmişlik öyküleri... ŞlŞLl BELEDİYESİ ETKİNLİKLERİ Senfoni Orkestrası konserlere başlıyor Unlü mimann 700 sayfayı aşan 11 adet defteri yayımlanıyor Vedad Tek sergisinin ilünci bölümü Kültür Servisi - Sera To- kay yönetimindeki Şişli Be- lediye Senfoni Orkestrası bugün saat 19.30'da ÎTÜ Maslak Yerleşkesi Mustafa Kemal Konferans Salo- nu'nda bir konser vererek 2005-2006 konser mevsi- mini açacak. Geliri İTÜ öğrencileri için burs olarak kullanıla- cak olan konserin solisti, flüt sanatçısı Halit Turgay olacak. Konserde Robert Schumann'm Manfred Uvertürü op. 115, W.A. Mozart'ın Andante Do Majör, KV 315, Antonin Dvorak'ın Senfoni no. 8, Sol Majör op. 88 adh yapıt- lan seslendirilecek. Şişli Belediye Senfoni Orkestrası'nın sürekli şefi Sera Tokay, Paris'te Fransız hükümetinin verdiği piyano bursu ile yüksek müzik eği- timini yaptı. Orkestra şefli- ği eğitimini Lausanne Yük- sek Laboratuvan'nda Her- ve Klopfenstein ile gelişti- ren Tokay, Limoges Ulusal Konservatuvan'nda Prof. AJain Voirpy ile mansiyon alarak şeflik doktorasını ta- mamladı. Orkestra şefliğiy- le paralel olarak Paris Sor- bonne IV Üniversitesi'nde bitirdiği felsefe eğitimini fe- nomenoloji doktorasıyla sürdüren Tokay, dünyaca ta- nınmış beyin bilimi uzman- lanndan îtalyan profesör L. Fadiga'yla birlikte, şefle or- kestra arasındaki ilişkinin fızyolojik temellerini araş- tınyor. Kültür Servisi - Sanal Mimarlık Müzesi'nde "Sarayın ve Cumhuri- yet'in Mimarı Vedad Tek" başlıklı dev boyutlu serginin ikinci bölümü www.mimarlikmuzesi.org adresin- de ziyarete açıldı. "Vedad Tek'in Defterleri: Mimar Ne Düşünür?" başlıklı bu bölümde, ünlü mimann 700 sayfayı aşan 11 adet defteri yayımlanıyor. Sergi, kimi sayfalannda eskizleri, kimi sayfalannda ise günlük yaşam kaygüanyla, hem mimar, hem insan olarak Vedad Tek'i yansıhyor. Türk mimarlığının dönüm noktala- nnda yer ahnış önemli bir mimann yaşamına ve yapıtlanna ilişkin önem- li belgeler içeren Vedad Tek arşivi, yapı planlan, fotoğraflan, desenleri gıbı mimarlık tarihini ilgilendiren bel- gelerin ötesinde, usta mimann 1920'lerde Ankara'daki işlerinden do- ğan alacaklan için Mustafa Kemal Atatürk'e, tsmet tnönü'ye, Cumhu- riyet Halk Partisi'ne ve TBMM'ye yazdığı mektuplar da dikkat çekiyor. Aksu Türkçelestlrdl Serginin hazırlama aşamasında bel- gelerin üzerinde yer alan Osmanlıca notlar ve metinlerin bir bölümü Doç. Dr. Hüsamettin Aksu tarafindan Türkçeleştirildı. Bilgiler mimar Tek'in bugüne dek yayımlanmış makaleler ve kitaplar te- mel ahnarak oluşturuldu. Tek ailesi tarafindan korunarak günümüze ulaş- tınlan arşiv, halen Suha Özkan - Pe- lin Derviş koleksiyonunda saklan- makta. Fotoğraf, çizim, yazılı belge, desen ve defterlerden oluşan Vedad Tek Ar- şivi'rünyaklaşıkyüzde 80'lik bölümü araştırmacılann kullanımına sunul- mak üzere www.mimarlikmuzesi.org tarafindan dijital ortamda kayıt altuıa alındı. Keder Atlısr kltabıyla kazandı Faruk Duman'a Milliyet Haldun Taner ödülü 19 EKİM-19 KASIM TARİHLERİ ARASINDA 'Hayat ve Kör Talih' üzerine bir sergi Kültür Servisi - Karşı Sanat Çahşmalan, 19 Ekim - 19 Kasım tarihleri arasın- da 'Hayat ve Kör Talih' adh bir karma sergiye ev sa- hipliği yapacak. Sergiye, doğuya özgü bir deyim olan 'kör talih' kav- ramına gönderme yapan ça- lışmalanyla Gül Ilgaz, Na- zan Azeri ve Nancy Ata- kan katılıyorlar. Sergideki çalışmalannda, sanatçılar, bu deyimi bire- bir anlamının yanında do- layh olarak ilişkili anlatım- larla da ele alıyorlar. içinde bulunulan olumsuz bir du- rumu hem kabullenme, hem de şikâyetçi olmayı banndı- ran 'kör talih' tanımından 'her işte bir hayır vardır' gibi bir çıkanma uzanan bir etkileşimden esinleniyorlar. Sanatçılara göre, birilerinin 'üzüm üzüme baka baka kararır' dedirterek açgöz- lülüğü arttıkça, bu ne yazık ki başka birilerinin kör tali- hi olmakta. Nancy Atakan 'Seyirci' adh işinde olaylan sadece izleyebilen siluetini kullanı- yor. Gül Ilgaz 'Sahncak' isimli video çalışmasında. kör talihi yaşıyor olmaktan özgürleşme çabasına yöne- lik imgelere yer veriyor. İSTANBUL(AA)-Ti yatro ve edebiyat dünya- sının ünlü ismi Haldun Taner'in adına düzenle- nen "2004 Milliyet Hal- dun Taner Öykü Ödü- lü"nü, "Keder Atlısı" adh kitabıyla Faruk Du- man aldı. Beylikdüzü TÜYAP'ta süren 24'üncü Istanbul Kitap Fuan çerçevesinde gerçekleştirilen ödül tö- reninde konuşan Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, Haldun Taner'in 1974'tenl986'dakivefa- tına kadar Milliyet gaze- tesinde köşe yazılan yaz- dığını, gazetenin de Ta- ner'in adına 19 yıldır öy- kü yanşması düzenledi- ğini anımsattı. Sedat Ergin, bu yılki ödülün farklı bir anlamı bulunduğunu, çünkü Hal- dun Taner'in 90. doğum yılı olduğunu ifade ede- rek, bu çerçevede Ta- ner'in oyunlannın yeni- den sahneleneceğini, ki- taplannın dünyada ve Türkiye'de yeniden bası- lacağını anlattı. Ödül Seçici Kurul Baş- kanı Doğan Hızlan da Taner'in, edebiyatçı ku- şaktan gazete yazan olan- lar arasında önemli bir yeri bulunduğunu söyle- di. Hızlan, bu yılki ödülü, genç kuşağın iyi öyküler yazan usta kalemi Faruk Duman'a vermeyi oybir- liğiyle kararlaştırdıklan- nı bildirdi. Törende daha sonra Sedat Ergin, Du- man'a ödülünü verdi. Faruk Duman da edebi- yatta kalıcı ohnanın öne- mine dikkati çekerek, al- dığı ödülle bunun gerçek- leştiğini söyledi. Can Ya- yınlan'ndan çıkan ve 11 öyküden oluşan "Keder Atlısı" kitabıyla ödüle değer görülen Faruk Du- man, 2000 yılında da "Av Dönüşleri" adh kitabıy- la Sait Faik Hikâye Ar- mağanı'nı kazanmlştı. Belisario, yaşandığı kentte yeniden sahneleniyor. Bizans'tageçen bir opera: 'Belisario' Kültür Servisi - Gaeta- no Donizetti'nin 1836 yı- lında bestelediği, Bizans tmparatorluğu'nun en par- lak döneminde, Jüstinyen devrinde geçen 'Belisario' operası Türkiye'de geçtiği kentte sahneleniyor. Yapıt, 19. yüzyılda Italya'nın ya- nı sıra dünyanın birçok sahnesinde oynanmasına karşın daha sonra unutul- muş, 196O'lı yıllarm so- nunda ünlü sopranomuz Leyla Gencer'üı çabasıyla opera repertuvanna kazan- dınlmıştı. 22 Ekim saat 15.30'da AKM'de oynana- cak 'Belisario'nun orkest- ra şefi Fabrizio Ventura. Yapıtı, Yekta Kara sahne- ye koydu. Dekor Ali Cem Köroğlu'na, kostüm Şan- da Zıpçı'ya ait. Koro şefi Fausto Regis, ışık sorum- lusu Ahmel Defne *•
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle