Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 EKİM 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15
Turgurun 'Edebiyatçı Portreteri'
• Kültiir Servisi - Şair ve fotoğraf sanatçısı
Mahmut Turgut'un 'Edebiyatçı Portreleri'
başlıklı sergisi Yayıncılar Birliği tarafindan 19
Ekim-23 Ekim
tarihleri arasında
57. Uluslararası
Frankfurt Kitap
Fuan'nda Türkiye
Ulusal Standı'nda
sergilenecek. 11
yıldır edebiyatçı
portreleri çeken
ve arşivinde
400 'ü aşkın
yazanmızın
4000'e yakın
karesi bulunan
Turgut'un sergide,
Melih Cevedet Anday. Ahmet Altan,
Ahmet Umıt,
Attilâ llhan, Ayşe Kulin, Buket Uzuner, Can
Yücel, Demir Özlü, Doğan Hızlan, Duygu
Asena, Elif Şafak, Enis Batur, Erdal Öz, Fazıl
Hüsnü Dağlarca, Ferit Edgü, Füruzan, llhan
Berk, Leyla Erbil, Mario Levi, Melih Cevdet
Anday, Nedim Gürsel, Özdemir Ince, Tahsin
Yücel, Talat Sait Halman, ve Aziz Nesin'in
siyah-beyaz 35x50 boyutlanndaki fotoğraflan
sanatseverlerin beğenisine sunulacak.
Akbank Caz Festivairnin albümii
• Kültür Servisi - Pozitif tarafindan
düzenlenen Akbank Caz Festivali'nin 15. yılı
için özel olarak RH Pozitif Müzik Yapım ve
RH Pozitif Publishing tarafindan derlenip
hazırlanan 'Akbank Jazz Festival 15 Years,
1991-2005' albümü müzik marketlerde yerini
aldı. Kronolojik bir sıralamayla her yıl için
Akbank Caz Festivali'nde konser vermiş bir
müzisyene yer verilerek oluşturulan albümde
müzikal çeşitlilik için mümkün olduğunca
farklı çalgılar kullanan sanatçılann
yapıtlanndan bir repertuvar oluşturuldu. Rh
Pozitif etıketiyle çıkan albümde Flora Purim,
Cassandra Wilson, Archie Shepp&Mal
Waldron, Ray Anderson, llhan Erşahin,
Abdullah Ibrahim, Craig Harris fearuring,
Barbaros Erköse, World Saxophone Quartet,
James Blood Ulmer, John Scofield, Dave
Douglas, Jimmy Smith, Mc Coy Tyner, Italian
Instabile Orchestra'nın yapıtlan yer alıyor.
Scott elmden The VVarriops1
• Kültür Servisi - Tony Scott, 1979 yapımı
hit gangster filmi 'The Warriors'u yeniden
çekiyor. 'Spy Game'in ünlü yönetmeni Tony
Scott, bir çete liderini öldürdüğü gerekçesiyle
"aranan adam' pozisyonuna geçen ve
peşindekileri atlatarak Coney Island'daki evine
ulaşmaya çalışan New Yorklu bir polisin
hikâyesinin
anlatıldığı 1979
yapımı 'The
Warriors'ınyeni
çevriminde
kamera arkasına
geçecek. Scott.
son tasansıyla
ilgili olarak
şunlan söyledi:
"Bu
film,"Cennet'in
Krallığı'
(Kingdom of
Heaven) ile 'The
Warriors'ın
birleşimi gibi
olacak. Neden
derseniz,
filmdeki çeteler
25-30 adamdan
değil 3-5 bin
adamdan
oluşacak. Los Angeles nehrinin yatağından
çıkacak olan bu kadar adamı gördüğünüzde
geçmişte Los Angeles'ta gerçekleşen isyanları
anrmsayacaksınız. Filmin orijinalini çok
beğendiğim için bu filmi yapmaya karar
verdim. Ama yeni versiyonu eskisinin bir
tekran olmayacak."
Rod Stevvarrın da yıldızı oldu
• LOS ANGELES (AA) - Ünlü Ingiliz
şarkıcı Rod Stewart'ın, Hollywood
Bulvarı'ndaki Şöhretler Kaldınmı'nda bir
yıldızı oldu. Hayranlannın da katıldığı törende
konuşan Rock müziğinin yıldızı Stewart,
hayatında hiç bu kadar heyecanlı bir gün
yaşamadığını söyledi. Ünlü şarkıcıya bu
anlamlı gününde hamile manken sevgilisi
Penny Lancaster ve CNN televizyonunun ünlü
şovmeni Larry King eşlik etti. Londra'da
dünyaya gelen Stewart, 40 yıllık müzik
kariyerinden önce profesyonel olarak futbol
oynadı ve hatta mezar kazıcısı olarak da
çalıştı. Ste\vart'ın bilinen şarkılan arasında
'Forever Young' ve 'Do You Think I'm Sexy?'
bulunuyor.
Alanya açık hava müzesi
• Kültür Ser\isi - Antalya'nın Alanya
ilçesinde ikincisi düzenlenen 'Heykel
Sempozyumu', 17 Ekim'de başlayacak.
Alanya Belediyesi ve Mimar Sinan
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel
Bölümü işbirliği ile geçen yıl birincisi yapılan
'Alanya Heykel Sempozyumu'nun ikincisi 17
Kasım'a kadar sürecek. Mermer, granit
malzemelerin kullanılacağı sempozyıunda,
sekiz heykel sanatçısı bir ay süreyle taş
yontarak heykeller yapacak. Alanya Belediye
Başkanı Hasan Sipahioğlu, sempozyumun
açılışının belediye binası yanındaki açık
alanda yapılacağını açıkladı. Sipahioğlu,
"Alanya'yı açık hava müzesine dönüşrürecek
bu etkinlikleri kurumsallaştırmayı planlıyoruz.
Sempozyuma heykel sanatçılan Bülent Çınar,
Refa Emrali, Eyüp Öz, Birnur Eraldemir,
Evrim Çamoğlu, Mustafa Bulut, Ertuğ Atlı ve
Ayhan Kayapınar katılacak" dedi.
Göç'ün vurucu yüzü, tükenmişlik ve tüketilmişlik öyküleri üzerine
Ruhr Trienali'nden izlenimlerZEHRA İPŞİROĞLU
Avrupa tükenmiş. Özgürlük, eşitlik, kar-
deşlik düşleri sona ermiş, aydınlanmanın ışı-
ğı çoktan sönmüş, şovenizm, yabancı düş-
manlığı ve sınırsız tüketimden başka bir şey
kalmamış. Avrupa'dan tek kurtuluş artık çe-
kip gitmek. başka toplumlara, başka ülkele-
re, sıfırdan başlama umudunun olduğu bir
yerlere... Ruhr endüstri bölgesınde tiyatro-
dan operaya, müzikten şiire değin çeşitli gös-
terilerle süren ve fabrikadan sokağa değin
çeşitli mekânlara yayılan uluslararası Ruhr
festivalindeyim; YT Hollandia grubunun Es-
sen'de dev bir fabrikada sahne ile izleyici me-
kânının iç içe geçtiği geniş bir alanda sergi-
lediği, Avrupa'dan Kaçış'ın gösterisinde. Av-
rupahlann, bir bilim adamı, bir iş adamı, bir
asker, bir yahudi, bir din adamı, bir anne, bir
fahişe.. tümünün de tek isteği çekip gitme.
Yıkılan umutlar, düş kınklığı, hüzün... So-
nunda Avrupa'dan geriye kalan sadece üç içi
geçmiş hayat kadını, biri yeniden gençleş-
mek istiyor, öteki yetmişinden sonra bir ço-
cuk dünyaya getirmek, sonuncusu ise öl-
mek...
Hollandalı yönetmen Johan Simons'un
günümüzün en büyük sorunu olan göç soru-
nunu, insanlann daha iyi bir yaşam adına yer-
lerinden yurtlarından olmasını değişik bir
açıdan gündeme getirdiği şaşırtıcı bir oyun
Avrupa'dan kaçış.
'Son Kervansaray'
Oysa Avrupa ulaştığı refah düzeyiyle, uy-
garlığıyla dünya yüzündeki onca insan için
bir umut değil mi? Geçen sezon yine Ruhr
Trienali'nde Theatre du Soleil'in (Yönetmen:
Ariane Mnouchkine) Bochum'da bir fabri-
kada sunduğu "Son Kervansaray"da göç
sorununun bir başka yüzü gösterilerek onca
umutla Avrupa'nın kapısına dayanan insan-
lann yıkılışı sergileniyordu. Binbir güçlükle
bir Balkan ülkesinin yıkıntılaruıdan çıkıp ge-
len genç bir kadının Fransa'nın göbeğinde
önce kadm tüccarlannın, sonra da mafyanın
eline düşmesi, Rusya'da açlık ve yoksulluk-
tan kaçan bir köylü kızının bin bir acı, aşağı-
lanma ve işkenceden sonra Ingiltere'de sığın-
dığı bir dikiş evindeki yakalanma korkusu,
Fransa'daki havaalanında bir zencinin işken-
ce edilerek öldürülmesi... Tıpkı yedi saat sü-
ren bu büyüleyici oyunun başındaki olağa-
nüstü fırtına sahnesinde olduğu gibi, ceviz
kabuğu bir geminin içinde alt alta, üst üste
H,ollandalı yönetmen Johan Simons'un günümüzün en büyük sorunu
olan göç sorununu, insanlann daha iyi bir yaşam adına
yerlerinden yurtlanndan olmasını değişik bir açıdan gündeme
getirdiği şaşırtıcı bir oyun Avrupa'dan Kaçış.
kuduran denızın dalgalanyla boğuşan, gemi-
de çıkan yangının alevlerinden kaçmaya ça-
lışan, dalgalann köpüklü ağzı içinde yitip gı-
den onca insanın çaresizliği gibi, dünyanın
dört bir yarundan gelen insanlann öyküleri de
öylesine acımasız, öylesine vurucuydu. Acı-
nın, umutsuzluğun, tükenmişliğin yaşandığı
bütün bir dünya sahneye taşınıyordu bu oyun-
da. Afganıstan, Iran, Rusya. Avustralya,
Fransa'dan inanıhnaz sefalet sahneleri... Göç
konusunu içeren birbirine bağlı kısa bölüm-
lerden oluşan bu gösterinin her aşamasında
acının bir başka öyküsü. Baskı, korku ve ka-
çış öyküleri... Terkedilmek istenen her"ülke-
de şiddetin bir başka yüzü. Afganistan: Tali-
banlann bir genç çifti kıskıvrak yakalayıp öl-
dürmeleri. Iran: Öldüresiye işkence görmüş
bir Kürt ailesinın çöküşü. Rusya: Cöp yığı-
nın içinde yaşam savaşı veren insanlar. Her
kaçış öyküsü insanlann birbirlerini ezmele-
rinin, sömürmelennin, duyarsızhğm öykü-
sü. Işte uygarlığın sözcüleri: Mahkeme, bü-
rokrasi, askerler, polisler... Horlanan, yaka-
lanan, aşağılanan insanlar... Tel parmaklıklar,
av köpekleri, silah sesleri, şiddet... Her vanş
başka bir çaresizliğin, umutsuzluğun ve yal-
nızhğın öyküsü. Açlık, sürünme, kadın tıca-
reti, sefalet... Büyük bir hızla birbirini izle-
yen öykülerin sergilendiği sahnede oradan
oraya savrulan insanlann hayalet gibi teker-
lekli kızakların üzerinde kayıp karanlığın
içinde yitmelen... Arka plandan gelen özgün
sesleri: Kendi öyküleri, neden göç ettıkleri.
ne aradıklan, ne bulduklan... Sevdiklerine
yazdıklan mektuplar, günlükleri... Mnouch-
kine tiyatrosunun mültecilerle yaptığı sayısız
röportajlardan parçalar...
Tükenmişliğin öyküsü
Avrupa'dan Kaçış tükenmişliğin öyküsü.
Son Kervansaray ıse tüketilmişliğin öyküsü...
Ortak olan: Göç... Yeniden başlama umudu...
Ama üç içi geçmiş fahişenin simgelediği Av-
rupa'yı terk edenler neyi, nasıl yeniden baş-
latacaklar? Ya yenıden başlama adına onca
aşağılanmayı ve acıyı göze alanlar, insan ol-
duklan unutulanlar, hiçe sayılanlar? Yeniden
başlama şansı verilmeyenler? Onlar ne ola-
cak? Son Kervansaray saatlerce soluk soluğa
yüreğimle, aklımla, tüm benliğimle izlediğim
bir oyundu, belleğünde unutulmaz bir yer e-
den olağanüsrü bir gösten. Buna karşılık, Av-
rupa'dan Kaçış bitmek bılmeyen monologla-
n ve tekdüzeliğiyle öylesine bir bıkkınhk ve
hüzün uyandınyor ki, oyunun bir başka adı da,
Tiyatrodan Kaçış olabilirdi. Gerçekten de ti-
yatrodan çekip gitmemek için olağanüsrü bir
çaba harcadığımı itiraf etmeliyim. Son Ker-
vansaray insanı anlatıyor, bütün vuruculuğu-
na ve acımasızlığına karşın umut var. Köpü-
ren dalgalann içinden kurtulanlann yeniden
başlama umudu. Tam bir tükenmişliğin ser-
gilendiği, Avrupa'dan Kaçış'ta ise sahneden
izleyicilere doğru esen ve insanuı iliklerine
değin işleyen buz gibi bir rüzgâr bu son umut
kıvılcımını da söndürüveriyor. Göç üzerine
çok düşündürücü iki değişik oyun, tükenmiş-
lik ve tüketilmişlik öyküleri...
ŞlŞLl BELEDİYESİ ETKİNLİKLERİ
Senfoni Orkestrası
konserlere başlıyor
Unlü mimann 700 sayfayı aşan 11 adet defteri yayımlanıyor
Vedad Tek sergisinin ilünci bölümü
Kültür Servisi - Sera To-
kay yönetimindeki Şişli Be-
lediye Senfoni Orkestrası
bugün saat 19.30'da ÎTÜ
Maslak Yerleşkesi Mustafa
Kemal Konferans Salo-
nu'nda bir konser vererek
2005-2006 konser mevsi-
mini açacak.
Geliri İTÜ öğrencileri
için burs olarak kullanıla-
cak olan konserin solisti,
flüt sanatçısı Halit Turgay
olacak. Konserde Robert
Schumann'm Manfred
Uvertürü op. 115, W.A.
Mozart'ın Andante Do
Majör, KV 315, Antonin
Dvorak'ın Senfoni no. 8,
Sol Majör op. 88 adh yapıt-
lan seslendirilecek.
Şişli Belediye Senfoni
Orkestrası'nın sürekli şefi
Sera Tokay, Paris'te Fransız
hükümetinin verdiği piyano
bursu ile yüksek müzik eği-
timini yaptı. Orkestra şefli-
ği eğitimini Lausanne Yük-
sek Laboratuvan'nda Her-
ve Klopfenstein ile gelişti-
ren Tokay, Limoges Ulusal
Konservatuvan'nda Prof.
AJain Voirpy ile mansiyon
alarak şeflik doktorasını ta-
mamladı. Orkestra şefliğiy-
le paralel olarak Paris Sor-
bonne IV Üniversitesi'nde
bitirdiği felsefe eğitimini fe-
nomenoloji doktorasıyla
sürdüren Tokay, dünyaca ta-
nınmış beyin bilimi uzman-
lanndan îtalyan profesör L.
Fadiga'yla birlikte, şefle or-
kestra arasındaki ilişkinin
fızyolojik temellerini araş-
tınyor.
Kültür Servisi - Sanal Mimarlık
Müzesi'nde "Sarayın ve Cumhuri-
yet'in Mimarı Vedad Tek" başlıklı
dev boyutlu serginin ikinci bölümü
www.mimarlikmuzesi.org adresin-
de ziyarete açıldı.
"Vedad Tek'in Defterleri: Mimar
Ne Düşünür?" başlıklı bu bölümde,
ünlü mimann 700 sayfayı aşan 11
adet defteri yayımlanıyor.
Sergi, kimi sayfalannda eskizleri,
kimi sayfalannda ise günlük yaşam
kaygüanyla, hem mimar, hem insan
olarak Vedad Tek'i yansıhyor.
Türk mimarlığının dönüm noktala-
nnda yer ahnış önemli bir mimann
yaşamına ve yapıtlanna ilişkin önem-
li belgeler içeren Vedad Tek arşivi,
yapı planlan, fotoğraflan, desenleri
gıbı mimarlık tarihini ilgilendiren bel-
gelerin ötesinde, usta mimann
1920'lerde Ankara'daki işlerinden do-
ğan alacaklan için Mustafa Kemal
Atatürk'e, tsmet tnönü'ye, Cumhu-
riyet Halk Partisi'ne ve TBMM'ye
yazdığı mektuplar da dikkat çekiyor.
Aksu Türkçelestlrdl
Serginin hazırlama aşamasında bel-
gelerin üzerinde yer alan Osmanlıca
notlar ve metinlerin bir bölümü Doç.
Dr. Hüsamettin Aksu tarafindan
Türkçeleştirildı.
Bilgiler mimar Tek'in bugüne dek
yayımlanmış makaleler ve kitaplar te-
mel ahnarak oluşturuldu. Tek ailesi
tarafindan korunarak günümüze ulaş-
tınlan arşiv, halen Suha Özkan - Pe-
lin Derviş koleksiyonunda saklan-
makta.
Fotoğraf, çizim, yazılı belge, desen
ve defterlerden oluşan Vedad Tek Ar-
şivi'rünyaklaşıkyüzde 80'lik bölümü
araştırmacılann kullanımına sunul-
mak üzere www.mimarlikmuzesi.org
tarafindan dijital ortamda kayıt altuıa
alındı.
Keder Atlısr kltabıyla kazandı
Faruk Duman'a Milliyet
Haldun Taner ödülü
19 EKİM-19 KASIM TARİHLERİ ARASINDA
'Hayat ve Kör Talih'
üzerine bir sergi
Kültür Servisi - Karşı
Sanat Çahşmalan, 19 Ekim
- 19 Kasım tarihleri arasın-
da 'Hayat ve Kör Talih'
adh bir karma sergiye ev sa-
hipliği yapacak.
Sergiye, doğuya özgü bir
deyim olan 'kör talih' kav-
ramına gönderme yapan ça-
lışmalanyla Gül Ilgaz, Na-
zan Azeri ve Nancy Ata-
kan katılıyorlar.
Sergideki çalışmalannda,
sanatçılar, bu deyimi bire-
bir anlamının yanında do-
layh olarak ilişkili anlatım-
larla da ele alıyorlar. içinde
bulunulan olumsuz bir du-
rumu hem kabullenme, hem
de şikâyetçi olmayı banndı-
ran 'kör talih' tanımından
'her işte bir hayır vardır'
gibi bir çıkanma uzanan bir
etkileşimden esinleniyorlar.
Sanatçılara göre, birilerinin
'üzüm üzüme baka baka
kararır' dedirterek açgöz-
lülüğü arttıkça, bu ne yazık
ki başka birilerinin kör tali-
hi olmakta.
Nancy Atakan 'Seyirci'
adh işinde olaylan sadece
izleyebilen siluetini kullanı-
yor. Gül Ilgaz 'Sahncak'
isimli video çalışmasında.
kör talihi yaşıyor olmaktan
özgürleşme çabasına yöne-
lik imgelere yer veriyor.
İSTANBUL(AA)-Ti
yatro ve edebiyat dünya-
sının ünlü ismi Haldun
Taner'in adına düzenle-
nen "2004 Milliyet Hal-
dun Taner Öykü Ödü-
lü"nü, "Keder Atlısı"
adh kitabıyla Faruk Du-
man aldı.
Beylikdüzü TÜYAP'ta
süren 24'üncü Istanbul
Kitap Fuan çerçevesinde
gerçekleştirilen ödül tö-
reninde konuşan Milliyet
Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni Sedat Ergin,
Haldun Taner'in
1974'tenl986'dakivefa-
tına kadar Milliyet gaze-
tesinde köşe yazılan yaz-
dığını, gazetenin de Ta-
ner'in adına 19 yıldır öy-
kü yanşması düzenledi-
ğini anımsattı.
Sedat Ergin, bu yılki
ödülün farklı bir anlamı
bulunduğunu, çünkü Hal-
dun Taner'in 90. doğum
yılı olduğunu ifade ede-
rek, bu çerçevede Ta-
ner'in oyunlannın yeni-
den sahneleneceğini, ki-
taplannın dünyada ve
Türkiye'de yeniden bası-
lacağını anlattı.
Ödül Seçici Kurul Baş-
kanı Doğan Hızlan da
Taner'in, edebiyatçı ku-
şaktan gazete yazan olan-
lar arasında önemli bir
yeri bulunduğunu söyle-
di. Hızlan, bu yılki ödülü,
genç kuşağın iyi öyküler
yazan usta kalemi Faruk
Duman'a vermeyi oybir-
liğiyle kararlaştırdıklan-
nı bildirdi. Törende daha
sonra Sedat Ergin, Du-
man'a ödülünü verdi.
Faruk Duman da edebi-
yatta kalıcı ohnanın öne-
mine dikkati çekerek, al-
dığı ödülle bunun gerçek-
leştiğini söyledi. Can Ya-
yınlan'ndan çıkan ve 11
öyküden oluşan "Keder
Atlısı" kitabıyla ödüle
değer görülen Faruk Du-
man, 2000 yılında da "Av
Dönüşleri" adh kitabıy-
la Sait Faik Hikâye Ar-
mağanı'nı kazanmlştı.
Belisario, yaşandığı kentte yeniden sahneleniyor.
Bizans'tageçen bir
opera: 'Belisario'
Kültür Servisi - Gaeta-
no Donizetti'nin 1836 yı-
lında bestelediği, Bizans
tmparatorluğu'nun en par-
lak döneminde, Jüstinyen
devrinde geçen 'Belisario'
operası Türkiye'de geçtiği
kentte sahneleniyor. Yapıt,
19. yüzyılda Italya'nın ya-
nı sıra dünyanın birçok
sahnesinde oynanmasına
karşın daha sonra unutul-
muş, 196O'lı yıllarm so-
nunda ünlü sopranomuz
Leyla Gencer'üı çabasıyla
opera repertuvanna kazan-
dınlmıştı. 22 Ekim saat
15.30'da AKM'de oynana-
cak 'Belisario'nun orkest-
ra şefi Fabrizio Ventura.
Yapıtı, Yekta Kara sahne-
ye koydu. Dekor Ali Cem
Köroğlu'na, kostüm Şan-
da Zıpçı'ya ait. Koro şefi
Fausto Regis, ışık sorum-
lusu Ahmel Defne *•