17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16EKİM2005PAZAR 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE _Y 18 Sinop Y 20 Adana B 31 Edirne Y 20 Samsun Y 20 Kocaeli Y 19 Trabzon Y 20 Çanakkale Y 19 Giresun Y 20 Izmir PB 23 Ankara PB 19 Manisa PB 23 Eskişerıir Y 17 Aydın PB 25 Konya PB 20 Denizlı PB 23 Sıvas PB 21 Zonguldak Y 17 Antalya PB 27 Kars Mersin Diyarbakjr Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B B B B B 30 31 31 29 31 26 22 PB 20 Yurdun kuzey ıç ve batı kesımlen parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Batı Karadenız, Orta ve Doğu Karadenız kıyılan. iç Anadolu'nun kuzey- batısı ıle Afyon. Kutahya ve Çorum çevrelen sa- ğanak ve gokgurultulu sağanak yağışlı. dığer yerfer az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcaklığı yurdun bats kesımlenn- de bıraz artacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y PB Y Y Y PB Y PB 14 14 16 17 19 22 22 18 Münıh B 18 Zürih Berlın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina y PB Y PB PB Y Y Y 1/ 16 21 16 16 14 22 22 PB 18 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB PB B PB PB PB PB B 1b 27 11 23 22 18 17 31 B 31 Parçalı bulutlu Stslı ^ Çok bulutlu • Yağmurlu >Kart Sulu kar ı Gök gürültülü GUNCELcÜNEYT ARCAYLREK H Baştarafı 1. Sayfada larda olduğu gibi bu konuda da medyayı suçladı. Kuş gribi fazla, çok fazla büyütüldü, diyor. Oysa, üç beş tavuk sorunu bu. Medya büyüttü diyelim; Avrupa Birliği'nin aynı has- talığın görüldüğü ülkelere uygulamadığı yöntemleri Türkiye söz konusu olunca birden işletmeye başla- masına ne demeli? Başbakan gribin AB yanına kanştırmaz. Batı'ya açılmış bir kere: AB ne söylerse haklı. Medya yazar- sa haksız! Başbakan konuştu mu medya da, muha- lefet de susmalı. Sorun büyütülmemeli dedi mi bü- yütmemeli. CHP kuş gribine rastlanan Manyas'a heyet gön- derdi. Deniz Baykal, geçen yıl da Manyas'ta aynı so- runun yaşandığını, binin üzerinde tavuğun telef oldu- ğunu söyledi. Olayı "kimse incelememiş, ilgilenme- miş" diyor. fşte bu hükümetin icraatında ve uygulamalannda- ki ince taraf bu; sorunları halktan gizleyebiliyor, ama muhalefet anlamıyor. ••• Meclis'te oruç açarken salatadaki beyaz tarafından tavuk eti yiyor, yaranamıyor. Btı örnek kızmasındaki, sinirienmesindeki nedeni açıklamıyor mu? Halka moral aşılamak için büyük özveriyle tavuk etinden tadımlık parça atıyor ağzına; CHP lideri ise "Yediği tavuk afiyet olsun. Yemiş olmasında vahim bir kamu zaran görmüyorum" diye dalga geçiyor. Kamu zaran? Hükümet açıklamasına karşın tavuk- lan, hindileri, kazları, ördekleri itlaf edilen köylünün zaran karşılandı mı veya tavuk çiftlikleri iflas aşama- sına ileriiyor, bu soruna hükümet ne gibi önlemler al- dı? Soru üstüne soru. Yanıtsız! Başbakan'a sormaya da gelmez. Kaygılanmaya gerek yok, kuş gribine son noktayı koyuyorum dedi mi, dedi. Sorun kapanmıştır. Tavuk çiftliği sahiplerinin başı daha önceki yıllarda dazoragirmişti. Birden gelen hastalık milyonlarca ta- vuğun ölümüneyol açmış, tavukçular Ankara'nın yo- lunu tutmuş, Başbakan Ecevrt idi, gerekli yardımı görecekleri vaadiyle yörelerine dönüş ve.. batmışlar- dı. Bakalım "tarih tekerrûr" edecek mi? ••• Başbakan medyaya kızıyor. Kuş gribiyle birlikte patlayan Sakal-ı Şerif olayındaki yayınlara sinirleni- yor. Olayın kahramanı bir başbakan, bir bakan, bir bü- rokrat. Başbakan, koruyucu meleği bakanı suçlaya- mıyor. Bakan, Başbakan'ının olaydaki rolünü açıkla- yamıyor. Suç, yalakalık yaptığı savıyla bir bürokrata yükleniyor. Sakal olayı (Baykal'a göre kriz) bilinmeyenleri çok denkleme dönüştü. Baykal'ın saptaması haklı: "Başbakan Sakal-ı Şe- rif kriziyle ilgili olarak neyin olmadığını söylüyorda ne- yin olduğunu söylemiyor" diyor. önemli olan; neyin olduğunu kamuoyunun bilme- si... Neyin olduğunu bilen Başbakan'ın bunu açıkla- ması... Sakal-ı Şerif havaalanına niye geldi, niye döndü? Başbakan bu soruyu yanıtlayacağı yerde, çok ger- gin, köşeye sıkıştığı zamanlar yaptığı gibi sağa sola saldınyor, kimi köşe yazariannı "densizlikle" suçluyor. Olaya açıklık getirmeyen mi (ya da kuş gribi üze- rine giderek halkı aydınlatan medya mı) densizlik ya- pıyor, ayırdında değil galiba! Türkler işleri alacak diye korkuyorlar' ISTANBUL (AA) - Avrupa Reform Merkezi Direktörü Charles Grant, A\Tupa"da dış po- litikanın bir sorun alanı olmadığını, onlann, "Türkler gelecek ve bi- zim işlerimizi alacak- lar" şeklinde bir korku taşıdıklannı söyledi. British Council, Avru- pa Reform Merkezi ile Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı'nca düzenlenen "AB-Türki- ye tlişkileri: Müzakere- lerin Başlanıasının Ar- dından" konulu 2. Bo- ğaziçi Konferansı dün Ortaköy'deki Feriye Res- torant'ta yapıldı. Grant, Tûrkiye, îngil- tere ve diğer Avrupa ül- kelerinden yaklaşık 40 katılımcının bulunduğu basına kapalı toplantıda verilen arada, sorulan yanıtlarken 'Çıkan so- nuca bakarsak ortak savunma ve güvenlik politikası büyük sorun- lar doğuracak bir alan değil. AB'nin ve Türki- ye'nin ortak çalışabile- cekleri. birçok şekilde ortak çalıştıklan ve po- litikaların uyumlu ol- duğu bir alan" diye ko- nuştu. Kıbns'ın, müzakereler sürecüıde sorun olacağı- nı ifade eden Grant, "As- lında bu sorunlar Avru- pa halkının Türkiye A e biraz şüpheli bakması- nı sağlayan sorunlar değil. Onlar, 'Türkler gelecek ve bizim işleri- mizi alacaklar' şeklinde bir korku taşıyorlar. Bi- razcık da İslam konusu var. Kesinlikle dış poli- tika konusu bir sorun alanı değil" dedi. Bilim Araştırma Günleri başlıyor Haber Merkezi - TU- BlTAK tarafından bu yıl- dan itibaren geleneksel olarak düzenlenecek "Uluslararası Bilim ve Araştırma Günleri "nin ilki yann yapılacak tanı- tım toplantılanyla başla- yacak. Avrupa Komisyonu Ortak Araştıma Merkezi (JRC), Avrupa Birliği Genel Sekreterliği ve TÜBÎTAK tarafından sa- h günü gerçekleştirilecek ortak bilgılendirme top- lantılannın ardından 25 *tkim günürfe kadar de- vam edecek etkinliklere Ankara ve îstanbul'daki TÜBÎTAK tesisleri ev sahipliği yapacak. Top- lantılara, Bilimsel ve Teknik Araştırma Ala- nında Avrupa tşbirliği Programı (COST), Avru- pa Bilim Vakfı (ESF)ve Avrupa Araştırma Koor- dinasyon Ajansı (EURE- KA) Avrupa dışındaki ülkelerden katılımcılar yurtdışında çalışan Türk akademisyenler ve ulus- lararası kuruluşlarda gö- revli TpBlTAK temsilci- leri deicatılacak. Komisyonun gizli mporunda Türkiye 'nin iç çatışmaya sürüklenebileceği belirtiliyor AB 'nin terör kaygısıELÇtN POYRAZLAR BRÜKSEL - Avrupa Birliği (AB), Türkiye'deki terörün olum- suz siyasi sonuçlan olacağı ve ül- kenin iç çatışmaya sürüklenebile- ceği endişesini taşıyor. Cumhuriyet'in ulaştığı AB Komisyonu'nun Türkiye'ye yö- nelik "Katılım ÖncesiAylık Ge- nel Değerlendirme Rapo- ru"nda, uzun sürecek bir terör or- tamında ordunun siyasi gündem'e egemen olacağı, ülkenin içe kapa- nabileceği, reformlann yavaşla- yacağı ve Türkiye'nin ıç çatışma- ya sürüklenme riski bulunduğu yolunda görüşler ifade ediliyor. Komisyonun Türkiye'nin yaz dönemindeki siyasi ve ekonomik değerlendirmelerinin ayrıntılı bir biçimde yer aldığı ve eylülde ba- zı Avrupa Parlamentosu (AP) üye- lerine gönderilen iç tüketime yö- nelik 123 sayfalık gizli belgede, terör, ifade özgürlüğü ve insan haklan başta olmak üzere Güney- doğu'daki durum, sivil-asker iliş- kileri, dernekleşme, kültürel hak- lar ve vakıflar yasası konularında Türkiye'deki durum inceleniyor. Türkiye'de terör sorununun ele alındığı raporun giriş bölümünde Türkiye'de Avrupa'nin genel ola- rak PKK'ye destek verdiği görü- şünün hâkim olduğu belirtiliyor. Türkiye'de siyasi ortamın daha da kötüleşmesinden kaçınmanın gerekliliğine işaret eden raporda böyle bir dönemde Ermeni mese- lesi konusunda ısrar edilmemesi gerektiği görüşü iletiliyor. Türki- ye'de reformcular ve tutucular arasında bir çekişmenin yaşandı- ğmın ifade edildiği belgede, AB'nin reformculara destek sağ- laması gerektiği söyleniyor. Komisyonun kasımda yayımla- yacağı tlerleme Raporu'na temel oluşturması bakımından önem ta- şıyan belgede özellikle terör, iş- kence ve kötü muamele, basın öz- gürlüğü, Orhan Pamuk davası, Eğitün-Sen'e yönelik karar, Hrant Dink davası, Kürtçe yayın gibi konular çok aynntılı bir bi- çimde ele alınıyor. Reformlar: Temel hak ve öz- gürlükJer konusunda Türkiye'de hâlâ sorunlar yaşandığına dıkkat çekilen raporda. TCY'nin ifade ve basın özgürlüğüne yönelik tüm maddelerinin gözden geçirilmesi gerektiği belirtiliyor. Türkiye'de insan haklanna yönelik reformla- nn yavaşladığına işaret edilen ra- porda ülkede insan haklan ıhlal- ierini bağımsız kuruluşlann izle- mesi önerisi getiriliyor. Anadilde eğitim: Kürtçe yayın yapmak için RTÜK'e başvuran yerel televizyon ve radyo kanalla- nnın 18 aydır izin alamadıklannın ifade edildiği raporda, Kürtçe ya- yın için hiçbir ulusal kanalın baş- vuruda bulunmadığı belirtiliyor. Terör: Türkiye'de son dönem- de yaşanan siyasi belirsizliğe dik- kat çekilen raporda, terör saldın- lannın arttığı ve Güneydoğu'da askeri operasyonlann yeniden başladığına işaret ediliyor. Erdo- ğan'ın bölgede yaptığı açıklama- lanna "siyasi bir risk aldığı" yö- nünde yorum getinlen raporda, Türk devletinin brmızı çizgileri- nin "tek devlet, tek ulus, tek bayrak" olduğu işaret ediliyor. Ördu: YAŞ, Mılli Güvenlik Kurulu'na yönelik olarak geliş- Kamu emekçileri kurultayı başladı Devrimci Memur Hareke- ti'nin düzenlediği Kamu Emekçileri Kurultayı dün Mecidiyeköy Kiiltür Merke- zi'nde başladı. Büro Emek- çileri Sendikası (BES) Genel Başkanı Bülent Kaya kurul- tayda yaptığı konuşmada, "Her riirlü farklılıklarımıza karşın birleşmiş emekçiler mücadelesini oluşturmak zorundaytz" dedi. Kurultay bugün sona erecek. (BARIŞ MUMYAKMAZ) HAK1IYIZ KAZANACAĞ1Z DEVRİMCİ' MEMUR HAREKETI melerin aynntılı olarak yer aldığı belgede, Türkiye'de liberal çevre- lerin AB karşıtı 1. Ordu Komuta- nı Orgeneral HurşitTolon'un gö- revine Genelkurmay tkinci Baş- kanı Orgeneral tlker Başbuğ'un gelmesini memnuniyetle karşıla- dıklan belirtiliyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Öz- kük'ün "ılınılı. demokrat, AB destekçisi" olarak tanımlandığı belgede, Özkök'ün Islami çe\Te- lerde beğenildiği ve Kemalistler tarafından eleştirildiği ifade edili- yor. Belgede Kara Km-vetleri Ko- mutam Vaşar Büyükanıt'a yöne- lik olarak "katı çizgide" olduğu yorumu getiriliyor. Anayasa: Raporda AKP hükü- metinin anayasa değişiklik pake- tiyle Cumhûrbaşkanı'nınyetkile- rini bsmayı, üniversitelerde ba- şörtüsüne izin verilmesini ve YAŞ kararlannın yargı denetimine alınmasını hedeflediğine dikkat çekiyor. Belgede, hükümetin bu konulan referanduma götürebile- ceği belirtiliyor. Kıbns: RapordaAnkara Anlaş- ması ek protokolünün imzalan- masına yönelik olarakAKP hükü- metinin "Çok tartışmalı bir adı- mı göze barmadan idare ettiği" yorumu getiriliyor. Hükümetin bu olay için uzun süredir medya ve kamuoyunu hazırladığının ifade edildiği raporda, Türk basınında ek protokolün imzasının yankıla- nnın tahmin edilenden daha ılım- lı olduğu söyleniyor. Ekonomi: Ülkede özelleştir- menin arttığuıa dikkat çekilen ra- porda, 2005'in ilk çeyreğinde eko- nomik etkinliklerin azaldığına işa- ret ediliyor. Türkiye'nin bütçe açı- ğımn büyüdüğüne vurgu yapılan raporda, yabancıyatınmcılariçin Türkiye'nin bir "sıcak para" ül- kesi olduğu ifade edilerek ticaret açığının bu "sıcak para" ile fi- nanse edildiği bıldirilıyor. CUMHURİYET HALK PARTİSİ 31. OLAĞAN KURULTAY ÇAĞRISI Cumhurivet Halk Partisi'nin 31. Olağan Kurultayı 19-20 Kasım 2005 Cumartesi - Pazar günleri saat 10.00'da ANKARA ATATÜRK KAPALI SPOR SALONU'nda (Ulus) aşağıda yazılı gündem maddelerini görüşmek üzere toplanacaktır. 6. 7. Deniz BAY Genel Başkan GÜNDEM Açıhş Saygı duruşu - İstiklal Marşı, Kurultay Başkanlık Kurulu Seçimi (1 Başkan, 2 Başkan Yardımcısı. 6 Yazman) Genel Başkanın Açış Konuşması Kurultay Komisyonlarınm oluşturulması a) Tüzük Komisyonu b) Temel Sorunlar. Temel Çözümler Komisyonu Çalışma ve Hesap Raporlarının okunması, görüşülmesi ve aklanması Komisyon Raporlan a) Tüzüğün 14 adet maddesinin değiştirilmesi istemiyle 06.06.2004-21.06.2004 tarihleri arasında kurultay çağnsında bulunan 348 imzalı önerge ile önergede belirtilen değişiklik önerileri konusunda Kurultay Tüzük Komisyonunca hazırlanan raporun görüşülmesi ve oylanması b) Tüzüğün bazı maddelerinin değiştirilmesi konusunda Kurultay Tüzük Komisyonunca hazırlanan rapor ile değişiklik önerilerinin görüşülmesi ve oylanması c) Temel Sorunlar, Temel Çözümler Komisyonu Raporunun okunması. görüşülmesi ve oylanması 8. Genel Başkan Seçimi 9. Parti Meclisi Üyeleri (80 asıl, 20 yedek) ile Yüksek Disiplin Kurulu Üyeleri (15 asıl. 15 yedek) seçimi 10. Kapamş AĞIRIFADELER YER ALIYOR Belgede Kıbns îzi MAHMÜT GURER .4NK4RA - Türki- ye'nin müzakere sürecin- de yapacaklanmn yol ha- ritası niteliğindeki "Ka- tılım Ortaklığı Belge- si"nde Rum gemi ve uçaklannın Türk liman- lanna giriş yapabilmesi kısa dönemde çözülmesi gereken sorunlar arasın- da bulunurken deklaras- yonun AB müktesebatı içerisinde yer aldığı vur- gulanıyor. însan haklan ile azınlık haklannın ge- liştirihnesi gerektiği ifa- de edilen belgede, Fırat \e Dıcle havzalanrun uzun vadede AB politika- lanna uygun olarak kul- lamlması da isteniyor. Diplomatik kaynaklar- dan edınilen bilgilere gö- re, 9 Kasım'da açıklan- ması beklenen ve Türki- ye'nin AB ile müzakere- lerinde yapması gereken- lerin su-alanacağı Katılım Ortaklığı Belgesi'nde Türkiye açısmdan özel- likle Kıbns konusunda birçok sıkıntı bulunuyor. Avrupa Komisyonu tara- fından hazırlanan belge- nin Türkiye için daha ön- ce hazırlanan 4 katılım ortaklığı belgesine göre daha ağır olduğu ifade ediliyor. Türkiye'nin yapması gerekenler listesinde en önemli vurgunun Kıbns üzerine yapıldığı belirti- lirken Müzakere Çerçeve Belgesi ve karşı deklaras- yona da dikkat çekiliyor. Belgenin Türkiye'den gi- den heyete sunulan son halinde, Ankara Antlaş- ması Ek Protokolü'nün uygulanmasının "kısa vadede gerçekleştiril- mesi gerektiği" belirtili- yor. Belgede, "Türkiye tüm AB ülkeleri ile iliş- kilerini normalleştir- melidir. Bu müzakere- lerin selameti açısmdan önemlidir" ifadesine yer verilirken AB'nin Kıbns Cumhuriyeti'ni adadaki tek hükümet olarak tanı- dığı vurgulanıyor. Belge- de özellikle azınlık hak- lan ile dini özgürlüklerin arttınlmasının gereklili- ğinin altının çizildiği de öğrenildi. Özellikle Gü- neydoğu Anadolu'daki eşitsizliklere de dikkat çekilen belgede, bölge- nin batıya göre çok geri kaldığı, kültürel haklann geliştirilmesi gerektiği kaydediliyor. 'Kabul etmeyecek' Dışişleri kaynaklan ise, birliğin hazırladığı ve Fı- rat ile Dicle nehirleri hav- zalannın AB kurallan kapsamında idaresini ön- gören "Türkiye'nin Uyeliğinin AB'ye Muh- temel Etkileri" başlıklı rapora atfı kabul etmele- rinin çok zor olduğunu, bu durumun Türkiye'nin çıkarlanyla ters düştüğü- nü söylediler. Kaynaklar, bu tür konulann belgeye girmemesi için Türki- ye'nin mücadele verdiği- ni belirttiler. Diplomatla- nn açıklamalanna karşuı, Müzakere Çerçeve Bel- gesi'nde de rapora atıf yer alıyor. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Ikisini de yaşadık. Tarım Bakanı, olayı şöyle özet- ledi: - Durum ciddi ama, endişe edecek bir şey yok! Kuş gribiyle ilgili kesin bilgiler olmadığı için ortaya atılan her görüş taraftar buluyor. Asıl sorumluluğu al- ması gereken Ankara ise zarar görenlerin parasını vermekten başka verecek bir şey bulamıyor. Zira, bu tür tehlikelere karşı Türkiye'nin kuruluş günlerinden beri adım adım geliştirdiği kurumlar kapatıldı. Şimdi dışarıdan gelecek bilgi yardımını bekliyoruz! Meclis, Tarım Bakanı'nın "Durum ciddi"değerlen- dirmesine kulak verdi, mönüden beyaz eti çıkardı. Başbakan da "Endişe edecek bir şey yok" yorumu- na kulak verdi, beyaz et yerken fotoğrafını da çektir- di! Işte size bir Türkiye klasiği... ••• Bir süre önce Uzak Asya'da görülen kuş gribinin başka bölgelere yayılabileceği, insanlara bulaşması durumunda büyük can kayıplarının olabileceği ha- berleri vardı. Grip, Türkiye'de ve Romanya'da görülünce AB te- laşlandı. Hemen kendi içinde alabileceği önlemleri planladı. Biz de nasıl bir önlem alacağımızı tam ola- rak kestiremediğimiz için AB ne yaparsa taklit etme- ye çalışacağız. Aslında sadece Türkiye değil, durumdan etkile- nen tüm ülkeler genel bir şaşkınlık içinde. Bizim de vurgulamak istediğimiz durum bu... Insanoğlu yeryüzünü kullanırken şöyle bir mantık yürütüyor: Dünya insanlar içindir. Insanlann bütün yaşam zen- ginliklerinden yararlanması gerekir. Bu ilkeyi benimsedikten sonra da şöyle devam ediyor: Ben kendi bölgemde, ülkemde olana bakarım. öteki ülkelerdekiler beni ilgilendirmez. Ola ki doga- dan kaynaklanan bir olumsuzluk gündeme gelirse, önlemimi alırım, olur biter! ••• Bu mantığın kasırga olayında ışlemedıği göruldü. ABD'nin o uzaya hükmeden, yıldızlan aşan teknolo- jisi, okyanusu otoyol gibi kullanan kasırgayı durdur- maya yetmedi.' Şimdi kuş gribini yaşıyoruz... Buyrun, pusulayı atıl bırakan yön belirleme güçle- riyle dünyayı turlayan kuşların yönünü değiştirin... Buyrun, kuşun kanadında gelen ölümcül virüsü yaşadığınız çevreye zarar vermeden ortadan kaldı- rın... Buyrun; önlem olarak kuşlann yaşam alanlarının tümünü bitirin, yeryüzünü çöl haline getirip kendi so- nunuzu dagetirin... Kuş gribi, Bush gribinin verdiği zaran geçecek mi bilinmez ama, kuşlann bize söylemek istediği bir şey- ler var: Yeryüzünün bir yerinde meydana gelen olay her ta- rafındameydanagelmişdemektir. Bunu birgün kuş- lar, bir başka gün kasırgalar, öteki gün insanoğlunun kendisi bir yerden başka yere taşır. Insanoğlunun bin yıllar önceki ilk yaşam alanları- na bir bakın. Bugün tümü çöl. Neden? Doğanın ken- dilerine ait tükenmez bir hazine olduğunu sandıkla- rı için. Bugün dünyanın her tarafına yayıldınız. Ata- larınız gibi davranıp bulunduğunuz yerleri çölleştir- diğiniz gün nereye gideceksiniz? ankcum / cumhuriyet.com.tr CHP, AB'ye verilen notayı açıkladı Hükümetin pişmanlık belgesi ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - CHP"AB ile Müzakere Çerçeve Belgesi'nin ımzalandığı 3 Ekim'den sonra basın ve ıktidar çevrelerinden gelen "AB karşıtı" eleştiri- lerine karşı atağa geçti. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) karany- la, hükümetin 17 Ara- lık 2004'ten bir hafta sonra AB'ye kalıcı kı- sıtlamalar (derogasyon- lar) konusunda \ erdiği notayı. "hükümetin AB pişmanlık belge- si" başhğı altında 279 gazeteci ve yazara gön- derildi. CHP MYK geçen hafta yaptığı toplantıda, alınan karar gereği 17 Aralık 2004'ten bir haf- ta sonra derogasyonlar konusunda hükümetin AB Konsey Başkanlı- ğı'na verdiği. Genel Başkan Deniz Bay- kal'ın da TBMM'de açıkladığı notayı kamu- oyunun bilgisine sunul- du. Hükümetin "yok" dediği kısıtlamalan fark edıp 23 Aralık 2004 tanhınde verdiği nota, "Işte hükümetin pişmanlık belgesi" al- tında gazeteci ve yazar- lara gönderildi. CHP MYKtoplantısında, AKP hükümetinin 17 Aralık'da gündüz gö- züyle ha\ai fişekle kut- lama yaptıktan 6 gün sonra gerçekleri fark edip AB Konseyi'ne gönderdiği notanın ka- muoyuna duyurulması kararlaştınlmıştı. CHP'nın "Hüküme- tin pişmanlık belgesi" olarak nitelendirdıği notada özetle şu ifade- Ier yer alıyor: "...Türk vatandaş- larının serbest dolaşı- mıyla ilgili olarak, za- manı sınırlanmamış ve amacı geçici düzen- leme niteliği taşıma- yan, herhangi bir ön- leyici kısıtlama, şekli ne olursa olsnn, yan< 'derogasyon, sürekli kı- sıtlama \eya sürekli olarak kısıtlama imkâ- nım elde bulundurma olanağı', AB'nin te- mellerine aykırı ola- caktır. "...Türkiye'nin, Türk vatandaşlarının serbest dolaşımlan- nın, tarım ve yapısal fonlarda yapılabile- cek zaman ve kapsam açısmdan sınırlı olma- yan kısıtlamaların Türkiye ile yapılacak üyelik müzakereleri- nin bir parametresi olmasını öngören 17 Aralık 2004 tarihliAB Konseyi sonuç belge- sinin 23. paragrafının ilgili bölümlerini ka- bul etmesi beklenmc melidir." -;
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle