21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 EKİM 2005 PAZAR CUMHURİYET İlhan Adıl Gündüz: "Attilâ İlhan için 'hayatını kaybetti' dîyoriar. Oysa hayat, Attilâ llhan'ı kaybetti!" Etektronik posta: denizsomecumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60 SAYFA 17 - Polis, diskotekte öğrenci arayacakmış... "Herhalde dans etmek içindir!" Eski TKP'Iİ Nabi Yağcı, AKP'yi övmüş. Demek ki bundan sonra sadece soyadını kullanacak! Saçlama Süleyman Ekim: "KültürveTurizm Bakanı Atilla Koç'un saçından bir tektel alınıp, müzeye konmalıdır. Gelecek kuşaklara hatırlatmak için!" Kaşıma Akif Kokçe: "Avrupa Birliği'nin çağdışı istemleri etnik ve dinsel bölücülüğü körüklüyor. Tarama değil, kaşıma süreci!" Zıvana Anıl Öçal: "Sözlük; zıvana için 'iki ucu açık küçük boru' , diyor. Ucu açık Jjmüzakerelerde hükümetinin neden zıvanadan çıktığı belli!" BU satırlan Cağaloğlu'nda yazıyorum. Bu yazı, Cağaloğlu'ndaki son yazım olacak. Gidiyoruz. Cum- huriyet, Cağaloğlu'ndan taşınıyor. Şişli'de yeni bir binaya gidiyoruz. Anılar, terk edilmekte olan binanın içinde duvaria- ra çarparak gözümde canlanıyor. Boşalttığımız bu bina da bir zamanlar "yeni"ydi. Buraya bahçenin içindeki "Pembe Konak"tan taşın- mıştık. Sevinmiştik. Eski ahşap binadan çıktığımız için. Pembe Konak'ta çalışırken akşamlan gazeteden çıkışta odanın köşe bucağına yiyecek artıklan bıra- kırdık. Fareler kitaplan, kağıtlan yemesin diye. Cum- huriyet'te kedi beslemek biraz da bu yüzdendi! Ben gazeteciliğe Pembe Konak'ta başlamıştım. Daha önce anlatmıştım; Cumhuriyet'ten "bir gelsin bakalım" dediklerinde babamın gemisi Amerika'dan Izmir'e gelmiş Istanbul'a uğramadan yeni bir sefere çıkacaktı. Izmir'e gitmiştim. Babam da beni çocuk- Giderkenluk arkadaşı Halikarnas Balıkçısı'na götürmüştü. Koca sesiyle, "Bak evlat" demişti Balıkçı; "Ben de Cumhuriyet'te çalıştım. Pembe Konağın bir kapısı vardır. 0 kapıdan girerken yüreğin yerinden çıkarca- sına çarpacak. Eğer Cumhuriyet'te gazetecilik yapa- caksan, her gün o ilk günün heyecanını duymalısın." Doğru söylemiş... Pembe Konak'tan çıktık, bahçenin dibindeki kağıt deposundan dönüştürülen taş binaya geçtik. Bahçe kapısı aynı... Giriş idare... Girişte bir asma kat; yazariar. Üstte yazıişleri. Nadir Nadi'nin odası, yazıişlerinin sonun- daydı. Servislerin içinden geçerek giderdi odasına ve selamlaşırdı herkesle. Servisler deyince istihbarat, dış haberter, spor, düzeltme, hepsi bu... Ne ekono- mi var, ne kültür sanat, ne de ekler. Düşününce... Ara ve asma katlanyla amma da değiştirmişiz bu binayı ve yeni servislerle büyümüşüz. Bir gün gazete "bilgisayar"a geçmişti. Belli bir ısı gerekiyormuş cihaza... Özel bir camekân yaptılar. Içine de klima koydular. Biz sıcaktan pişiyoruz; bil- gisayar serinde çalışıyor. Amma isyan etmiştim o gün... Anımsıyorum, bir isyanım da sandalyeler için olmuştu. Nedenseyeterli sandalyeyok; kapanın elin- de kalıyor. Masamın yanındaki sütuna bağlamıştım sandalyemi! Artık gidiyoruz; bilgisayann fişini çekmek için ya- zımı bitirmemi bekliyorlar... Bu arada yeni binamız baştan bir gazete için tasarlanmamış ama biz gere- keni yapanz. Yeni anılar bekliyor bizi orada. Çünkü Cumhuriyet aynı. İkinci derecede reformist Atatürk BALIKESİR'DE yayımlanan bir yerel gazete göndermişler. Yerel bir işadamının cep telefonu ile sağa sola gönderdiği "mesaj" gazetenin sürmanşetine "Bu mesaj çok tartışılır" başlığıyla yerieşmiş. Şöyle diyor yerel işadamı: "Türkiye'nin önü açılıyor. 200 yıllık batılılaşma strateji hedefine ulaşıyor. Tarih, 1071 ve 1453'ün yanına 2005'i de ilave edecek. Kilometre taşlan olan Alpaslan, Fatih ve ikinci derecede reformistler Abdülaziz, Abdülhamrt ile Mustafa Kemal, Menderes, Bayar, Zortu ve Özal'ın yanına tarih, Erdoğan'ı da yazacak! Bu adam bütün eksikliklerine rağmen tarihe geçecek." Tabii ki sadece Türkiye'nin değil bu mesajdan sonra bu yerel işadamının da önü mutlaka açılacaktır. Amma ve lakin daha da önemlisi... Bu nasıl bir kafadır ki Atatürk'ü hem "ikinci derece reformist padişahlar" hem de kıymetleri kendilerinden menkul Menderes ve özal gibi politikacılar arasında görebiliyor. Demek ki Türkiye'yi bu hale getirdiler. Yüksek Yerilim Hattı erdincutku(g yahoo.com On parmağımızda on mazeret! ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ Şakir Eczacıbaşı'ndan 'GOP' Yıüannı kültür ve sanata ada- yan Şakir EczacıbaşTnın yeni gö- revı, Türk kamuoyunun hayret edi- lecek bir şekilde hâlâ gündemine alamadığı "Genişlerjhniş Ortado- ğu ve KuzeyAfrika Projea" (GOP) hakkında aydınlan, yazarlan, top- lumun tüm kesimlerini bilgilendir- mek: aydınlatmak... Şakir Bey, tstanbul ve tzmir'de- ki söyleşilerinden sonra bu konu- daki ilk geniş kapsamlı konferan- sını geçenlerde Bursa'da verdi. Tophane Rotary Kulübü'nün ilde- ki diğer 7 kulübün de katılımıyla düzenlediği toplantıda konuşan Eczacıbaşı, yaklaşık 2 saat, hemen her meslekten dinleyicilere "AB gündeminin perdelediği GOP ger- çeğiııi" anlattı. Kültürel boyut Projenin "müelhTr ABD... Amacı, dünyanın, tarih, kültür ve petrol bölgesindeki 22 ülkeyi "stratejik vesadıkortağT kılmak... Nedenı ıse tarihı ve kültürü olma- yan, petrol rezervleri de tükenmek üzere olan ABD'nin bu yaşamsal gereksinmelennı güvenceye al- mak... Çünkü bu bölgede, dünya- daki petrolün yüzde 70'i, doğalga- halindeki tüketimin tek ekonomik kurtuluş yolu. Bu nedenle ABD'nin gözü başka hiçbir şeyı görmüyor. Böylesı bir gerçeğın küresel so- nuçlan ise dünyayı daha da kötü- ye sürüklüyor. İşte yıne Eczacıba- şı'ndan bazı rakamlar: "1%0'da, düırya nüfusunun en zengin yüzde 20'sinin geliri, enyok- sııl yüzde 20'sinin geKrinin 30 ka- tndı, 1997'de225 kanoldu. En zen- gin 200 kişinin toplam getiri, dün- ya nüfusunun yüzde 47'sinin geb- rine; en zengin üç kişinin geliri ise en yoksul 48 ülkenin toplam gehri- neeşit.."' Dünyadaki bu gidişin tam tersi- ne. ABD'de ıse: "Nüfusun yüzde 26'sı internet kuDamyor, bu oran GüneyAmerika'da binde 8,Güney Asya'da on binde 4_ 2004'te savun- ma bütçesi 195 ülkenin toplam sa- vunma bütçesinin yüzde 60"rydL_" 11 Eylül. ABD'nin GOP niyet- lerinı açıkça dillendirmesine de neden oldu. tkiz kuleler devrilir- ken Bush'un güvenlik danışmanı olan Condoloezza Rice, şunlan söylüyordu "Fas'tan Çin sınınna kadar 22 ülkenin siyasal ve ekono- mik cografyasını değiştirmeyi 7in da yüzde 50'si bulunmakta... Pekı, bir "kültür ve sanat ada- mı"nın bu projeye ilgisi nereden kaynaklanıyor? Yanıtı, Eczacıbaşı'nın da üyesi olduğu "Kültür GiıişimTnin, 2004 yılı kasım ayında düzenledi- ği "GOP ve Türkiye'' sempozyu- raunun sonuç bildirgesinde özetle şöyle yer almıştı: "Bu proje, uygarhk tarihi binler- ce yıl öncesine giden ülkelerin kül- türlerini. dilkrini. nrteüklermi de- rinden etkiteyecektir. N'rtekhn son GOP savaşında, Irak'taki sit alan- lan yağmalanmış, Bağdat ve Mu- sulmüzeterindenl5bineseryokol- muştur. O>sa "kültürel zenginlik' en az piyasa ckononüsi ve demok- rasi kadar önemlidir.'* Dürryanın haü Ne var ki ABD bunun önemini anlayabilecek durumda görünmü- yor. Eczacıbaşı'nın aktardığı bilgi- lere göre dünya nüfusunun sadece yüzde 4'ü olan Amerikahlar, pet- rolün yüzde 25'ini tüketiyorlar. Bu devasa gereksinmelerinin yüzde 37'sini, 15 yıl sonra tükenecek olan kendi kaynaklanndan karşılı- yorlar. yüzde 63 'ünü dışandan el- de ediyorlar. GOP, işte bu "panik" amaçbyoruz.'' Bu amaçla Irak bombalanmaya başlandığında Bush da "Tannnın bana verdiği kutsal görevi yerine getiriyorum" diyordu. Eczacıbaşı. Shakespeare'in şu sözünü anımsatıyor: "Şeytan bir günah işleyeceği zaman, bu güna- ha kutsalhk zıriıını geçirmekk işe başlar" ve ardından ekliyor: "ABD de bu projeye kutsalhk kazandır- ma>a çalışırken. Ortaçağ'm Haçh Seferleri'ne benzer gûişünlere ha- zırlanmakta_" Atarürk'ün öngöriisü Bir siyasetçı "Her savaştan son- ra, kurtanlacak daha az demokra- si kahr" demiş. O gün Bursa'da Şakir Bey'den bunlan dinleyenler, hem kendisini hem de konuşmasının sonundakı Atatürk'ün şu sözünü birlikte al- kışladılar' "Dünya uluslan. acgözhilük ve ihtiraslannı denetle>emedikleri sü- rece, insannk için huzur ve güven var olmayacaktrr. »Bir gün yeryü- zünde, empenalizm ve kapitalizm yok olacak; onun yerine, ırk, dil ve din farla gözetmeyen yeni bir dün- ya görüşü egemen olacakür." oekinciıa cumhuriyet.com.tr KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakin yahoo.com.tr 1 p--^S-—ZLj^Cj HARBÎ i! SE>//// POROY 1 semihporoy((i yahoo.com HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA MLGİN hayatepik ı mynet.com i r T T t L f ~t 1 TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 16 Ekim tcutc.mumtaz-arikan. com LUniERINARKAûASI CRANACH.. 1553'7E 8UGÜA/,ÛHLU AIAAAN KSSSAMI CL/OtS O&IHACH I (UJtcAS KO4M*H)S1 IZIÇ'tNDA ÖU>Ü. A\/RUPA'DA& D<N OfjA TEK OİJ^AJ CJSAMACH, S'&ÇOK i Ş L £A/ \ fZSCJLJ&iYPt- A& 'fA/ İBESSAM , POte OHUIV NesrUıe. BAĞCILAR 2. tCRA DAİRESt'NDEN TASINIRIN AÇIK AKTTIRMA İLANI Dosya No: 2004/1725 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Birinci artırrnanın 16.11. 2005 Çarşamba günü saat 10.30-10.40'ta Mahmutbey Merkez Mahallesı, Taşocağı Caddesı No:7 Bağcılar'da yapı- laca|ı ve o eünü kıymetlerin %60'ına istekli bulunmadıgı takdirde 21.11. 2005 Pazartesi günü aynı yer ve saatte 2. artırmanın yapılarak satıla- cağı, şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40'ını bulmasının ve satış ısteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmasuun ve bundan başka paraya çevırme ve paylann paylaştırma masraflannı geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış be- deli üzerınden % oranında KDV'nin alıcıya aıt olacağı ve satış şartnamesinın icra dosyasında görülebileceği, gideri verildiğı takdirde şartna- menın bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla daıremıze baş\iırmalan ilan olunur. Takdir EdUen Değeri (Lira): 170.000,00 YTL Adedi: 1 Cinsi, niteüği ve önemU özeOikleri: Bıtsubishi Vetical Machining Center markalı M-V60EN Base modelli CV 5407 seri no'lu CNCfrezetez- gâhı. v ., Basın: 48398 PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Bir Kitap Fuarı Daha Geride Kalıyor Dokuz gündür süren 24. Istanbul Kitap Fuan ve 15. Istanbul Sanat Fuan bu akşam saat 19.00'da sona eriyor. Bu fuarlar, dünyadaki birçok benzerlerinden farklı olarak kitapseverler ve sanatseverler açısından "ticari" etkinlikler olmanın dışında yaşanmaya doyu- lamayan kültür, edebiyat, sanat buluşmalan... Benim, kapılann ziyaretçilere henüz açılmadığı sa- bah saatlerinde salonlann insansız sokaklannda tek başına dolaşmak gibi bir şansım, bir lüksüm var. Ge- zenler biliyorlardır, kitap ve sanat fuan bu yıl 60 bin metrekarelik bir alanda gerçekleştirildi. Yüz binlerce kitabın, binlerce resmin, yüzlerce heykelin, fotoğra- fın arasında dolaşmak, gördüklerine hayran olmak, biraz sonra o krtaplann, o resimlerin, heykellerin, fo- toğraflann yaratıcılan olan yazarlarla, sanatçılarla karşılaşacağını bilmek, o boş sokaklann biraz son- ra on binlerce kitapseverle, sanatseverle dolacağı- nı, coşkunun bir sete dönüşeceğini düşünmek insa- na müthiş bir haz veriyor. Istanbul Kitap Fuan önümüzdeki yıl 25. yılını kut- layacak, 28 Ekim-5 Kasım 2006 tarihleri arasında dü- zenlenecek olan fuar geride kalmış çeyrek yüzyıllık bir serüvenin tanıklannın ve tanıklıklannın öne çıka- cağı, yaşına yaraşır görkemde bir etkinlik olacak. Türkiye, 1980'li yıllara acılannı ve utancını bugün de taşıdığımız bir askeri darbeyle girdi. 12 Eylül Dar- besi düşünen, yaşadığından farklı, daha iyi bir dün- yayı özleyen, bu nedenle de eskiye başkaldıran bir kuşağı ezmekle, sindirmekle kalmadı, aynı zaman- da da ülkede hayatın her alanında, siyasette, eko- nomide, kültürde, sosyal yaşamda derin yozluklann, büyük yolsuzluklann, yaygın yoksulluklann kapılan- nı da açtı. Ülkemiz, insanlanmız itile kakıla, horiana güdüle "vitrin liberalizmi"r\\r\ egemen olduğu bir tü- ketim toplumuna dönüştürüldü. Toplum, hayatını gündelik yaşayan insanlar kalabalıgı durumuna ge- tirildi. Son yirmi beş yılda ülkemize damgasını vuran temel olgulardan biri de toplumun geneline hızla ya- yılan ahlaksal çöküntüydü. Bu dönemde, bir toplu- mu "toplum" yapan ortak gelenekler, ortak değer- ler birer birer çözülür oldu. Bunlan niçin anlatıyorum? Böyle bir süreçte ha- yatın hangi alanında olursa olsun, bir girişimin, bir "ilk"\n uzun ömüriü olması, kurumlaşması çok zor- dur. Nrtekim son çeyrek yüzyılda bankacılıktan sa- nayiye, armatöriükten futbol kulüplerine kadar Cum- huriyet tarihimizde benzeri görülmemiş ölçüde çö- küşler, yok oluşlar yaşandı. Bu açtdan bakıldığında birfuann, hem de 12 Eylül'ün ağır koşullannda, 1982 yılında "ilk"\ gerçekleştirilmiş olan kitapfuannın gös- terdiği çeyrek yüzyıllık direnci, bu dirence omuz ve- ren yayınevlerini, yazarlan, okurian, kitap dostlannı, onlann özverilerini, kararlılıklannı, yürekliliklerini kut- lamak gerekiyor. Doğal ki fuann TÜYAP'la birlikte düzenleyicisi olan Türkiye Yayıncılar Birliği'ni, fuara omuz veren Türkiye Yazarlar Sendikası'nı, Uluslara- rası PEN Türkiye Merkezi'ni, Edebiyatçılar Derne- ği'ni, Dil Derneği'ni ve tüm diğer sivil toplum kuru- luşlannı da. 24. Istanbul Kitap Fuan 450'nin, 15. Istanbul Sa- nat Fuan da 120'nin üzerinde katılımcı yayınevi ve sanat galerisiyle açıldı. TÜYAP Fuar ve Kongre Mer- kezi'ni 350 binin üzerinde kitapsever ve sanatsever ziyaret etti. Her fuar bir öncekinden biraz daha büyüyor, 2006'da Beylikdüzü'ne gelecek olan kitap ve sanat dostlan her iki fuann da biraz daha büyüdüğüne ta- nık olacaklar. Bunu düşünmek bile bambaşka bir mutluluk veriyor insana. (e-posta: dkavukçuoğluc superonline.com) BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLMNSAĞA: 1/Ayçiçeği. 2/ Çıkar yol, ça- re... Ördek yavrusu. 3/ Evcil bir ge- yiktürü... Bir şeyi toptan ve götürü alma. 6 4/ Mezopo- tamya'da ku- rurrnuş en bü- yük sitelerden 9 biri..."—olu- yor halimi takTİre hi- cabım" (Nigâr Ha- nım). 5/ Çobanlann çaldığı ıslık. 6/ "De- hce otu" da denilen ve ekinle kanşık ola- rak yetişen bir çeşit 6 ot... Lantan elemen- 7 tinin simgesi. 7/ Bü- 8 yük makamdaki 9 kimseleri hoş sözlerle, fikra ve öykülerle eğlendi- ren kimse... İsrafirin kıyamet gününü bildirmek için öttüreceği borunun adı. 8/Kültür... "Vurgun, kazanç " anlamında argo sözcük. 9/Halk diünde ha- \TJca verilen ad. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Hindularda dinsel önder ya da öğretmen... Üf- lemelibirçalgı. 2/Emirler,beyler... Başçoban. 3/ Eski dilde ekmek... Büyük bir orman ağacı. 4/ Rütbesiz asker... Salamuraya yatınlmış yiyecek- ler için kullanılan sözcük. 5/Metrenin üçte biri ka- dar olan eski bir uzunluk ölçüsü. 6/ Sert, siyah ve ağır bir tahta... Bir cetvel türü. II Afganistan'ın başkenti... Yasalara aykın davranış. 8/Kadastro haritalannda parseller topluluğu... Osmanlılarda kapıkulu askerlerine ve kimi görevlilere üç ayda bir verilen ücret. 9/ Airika'da bir ırmak... Kuytu ve sıcak yer. PENDÎK SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No: 2005/1581-KararNo: 2005'1437 Mahkememizin 2005 1581 esas, 20051437 karar sayılı ve 23.09.2005 tarihli ilamı ile yine mahkeme- mizin 2005 1322 sayılı izale-i şüyu davasında 537 2400-811'2400- 310'2400 itirazlı hisselere ha- zmıne hak ve menfaatı söz konusu olduğundan. iti- razh hisselenn hak ve menfaatlerinin korunması ba- kımından husumete yetkili olmak üzere Istanbul Defterdan'nın kayyım olarak tayin edildığı ilan olu- nur. 23.09. 2005 Basın: 48476
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle