Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 EKİM 2005 PAZAR
10 P A Z A R YAZTLÂRI <üshab<2 cumhuriyet.com.tr
'2006takvim kızlan' bellioldu
7
eni yıla doğru, ABD'de takvim piyasası
iyice kızıştı. Her türden takvim
şimdıden baskıya sokuluyor, hatta
önceden satışa bile çıkanlıyor. Gelecek yılın
ağustos gûzelini geçenlerde oto tamircisüıe
gittiğimde duvarda asılı görünce, konuyla
ilgilenme zamamnın geldığini düşündüm.
Bu takvımler içinde ziyadesiyle beni,
mesleği modellik olmayan sıradan
hanımefendilerin pozlanyla hazırlanmış
olanlar ilgilendiriyor. Bu ilgiın, açıkçası
sizler de bunu orada merak edersiniz diye
gazetecilik aşkına ortaya çıkıyor: yemin
ederim! Ama gelin, bunu eşime anlatın...
Çalışma odama kapanıp yazılarımı hazırlarken
o bir bahane bulup odaya süzülüyor ve beni
2006 takvim kızlanylayakalayınca, kıyameti
kopanyor. Öte yandan, az önce kullandığım
'takvim kızlan'' deyişini geri almalıyım.
Takvim yaprakJannda çınlçıplak belıren
hanımlann yaş ortalamalan 5O, hatta 60, bazen
70 civannda... Hepsi, evli barkJı Amerikan
hanımlan! Ya yaşadıkJan kasabanın haynna,
yahut bağlı olduklan kiliseye bağışta
bulunmak amacıyla veya bir kuruluş yaranna
objektif karşısında soyunup dökünüyorlar. Bu
hanımlann öncülüğünü, anımsarsınız, 2001'de,
îngiltere'de bir kasaba belediyesi yaranna poz
\ eren hanımlar yapmıştı. Sonradan bu moda
ABD'ye sıçradı. Hatta, o hanımlann erotik
öykülerıni işleyen bır de Hollyv/ood fümi
çekılmiştı: "CalendarGirls!"
ABD'deki ötekileri bir yana bırakın,
muhafazakâr ve aşın Bush yanlısı
eyaletimızde bile ışler bu yönde
ilerliyor. Ingıliz lady'lerin başlattiğı
takvtmlerde cıbıl görünme salgınma,
Indıana eyaletindeki Randolph
Belediyesinin güzel bayanlan, bu yıl
anadan üryan pozlar vererek
katıldılar. Ohio sınınndaki Randolph
County'inin 130 yıllık tarihi mahkeme
binasının yıkım karanndan sonra kimse onlan
durduramadı. Yıkım karannı çıkaran
encümendeki muhterem üyelerin saygıdeğer
eşleri, binanın ayakta kalması için kollan
sıvamaya kararlıydılar. Kollan sıvamak yeterli
olmayuıca, tamamen soyunmayı göze aldılar
INDIANAPOLIS
MAHMUTŞENOL
ve bir takvim firmasıyla anlaşıp 2006 güzelleri
olarak fotoğraf makinesine sereserpe pozlar
verdiler. Bu hanımlardan ağustos güzelı
olarak çıplak gördüğümüz bayan Frances,
1919 doğumluydu. Atatûrk'ün Bandırma
Vapuru'yla Samsun'a çıktığı yıl, Indiana'da bir
çiftçi kızı olarak doğmuştu. Tann bundan
sonra uzun ömür versin, altı çocuğu
ve 14 torunu, hatta onlardan ohnuş
19 torun-çocuğuyla, tonton bir
büyükanneydi. Mahkeme binasuun
maketi yanında verdiği pozla
takvime giren en yaşlı hanım!
Ancak, hakkını vermek gerekirse,
öbürtakvim güzeli Bayan Mary
EDen Bertram, biraz daha gençti.
Yetmişlerinde... Randolphlu bu
takvim hanımlan ''The Courthouse Girls-
Mahkeme KızlarT diye adlandınlıyordu.
Objektif karşısında saatlerce çıplak durduktan
sonra üşütüp zatürree ya da zatülcenp
ohnalanna ramak kalan bu hanımlann
mahkeme binasının yıkımını önlemek ıçın
şu ana kadar topladıklan para 25 bın dolan
buhnuştu. Pıyasaya hâkim olan uzmanlara
bakılırsa, onlann 2006 takvimleri kapış kapış
gidecek ve tarihi bina ayakta kalacaktı.
Her ne kadar binanın restorasyonu içın
6 milyon dolara gereksinim varsa da, bu bir
başlangıçtı ve ardından belki Randolphlu
kızlar. aralannda Frances'ın torunlanrun da
olduğu ötekiler ortaya çıkardı. Bu salgın salt
bu kadarla kahnıyordu. Indiana'ya komşu
sayılabılecek VVisconsin eyaletindeki
kütüphaneci hanımlann yaptığı, daha az
kaydadeğer bulunmamalı. Kaukauna
Kütüphanesi'nde çalışan hanımlar, 2006
takv ımini bastırdılar bile... Bu hanımlar,
mahrem yerlerini kitaplarla şöyle birazcık
kapatıyorlardı. Takvimlerden ahnacak hasılat
Kaukauna raflanna daha çok kitap sokacaktı.
25 dolardan satışa çıkan takvimdeki
kütüphane güzelleri "Desperate Iibrarians"
olarak ünlendiler: Çaresiz kütüphaneciler!
Kütüphaneler, çocuk parklan, kasaba
meydanındaki havuz. eski binalar için,
her şey uğruna soyunuyor artık,
Amerikan kadınlan... Randolph'daki eski
mahkeme binası için göze alınan bu cüret
beni açıkçası çok duygulandırdıysa da
benzer bir şeyi ülkemde görmek ıstemezdün.
Haydarpaşa tarihi iskele binası için
kampanyalar düzenlenedursun. bu vesileyle
75'indeki hacı annemle, 70'lik teyzemin ve
65"lerindeki kayımaldemın bir takvim
kapağına poz vermelerini ıster miydim?
Haydi diyelim verdiler, onlan kime
fotoğraflatırdık'
1
Yıllarca birlikte çalıştığım,
Cumburiyet'in eski, usta foto muhabirlerinden
Ender Erkek'e mi? Bugünlerde, eski binalar
uğruna komşu kasabada kadınlann
soyunmalan bir salgın olarak bizım
W. Lafayette'ye sıçrarsa, diye korkmuyor
değilim. Böyle bır salgın durumunda
kasabamızın hanımlanna kim dur diyecek?
Eşimin bana ınat, kentin kunıcusu Lafayette
Paşa heykelinin onanmı için bu
takvimcilerden teklif almasını nasıl
önleyebilirim? Iyisi mı, ıçim rahat olsun
diye kasabanın ikı yüz yıllık brnalanna bir göz
atıp civarda bugün dolaşmalıyım.
msenol34@yahoo.com
Listeli yaşama liste, yedek liste.
alışveriş listesi. kısa liste,
aday listesi, çarşaf liste.
yüzsüzler listesi, öyle ya da böyle
hepimizın duyduğu listeler. Listeler
Belçika'da da önemli. Ancak bugün
size bizde pek rastlanmayan
tt
Hsteler"den söz edeceğim; dogum
listesi ve evlenme(düğün)
listesinden! Hani bizde çocuk
doğunca, biri sözlenince,
nişanlanınca ya da evlenince
tanıdıklar hediye ahr, para ya da
altın takar ya, doğum ve evlenme
listeleri bunun Belçika'da endüstn
toplumuna uyarlanmış bir şekli.
lsterseniz kısaca anlatmaya
çalışayım... Diyelim bebek
bekliyorsunuz, daha çocuğunuz
doğmadan önce bir bebeğin
gereksinimi olan tüm ürünleri
bir arada satan ve "doğum listesi"
yaptığını bildiğiniz bir mağazaya
gidiyorsunuz. Orada,
bebeğinizin ihtiyaçlannı
mağazamn hazırladığı
hazır listeden
işaretleyerek
seçiyorsunuz. Beşikten
çocuk sandalyesine,
biberondan çocuk bezine,
oyuncaktan giysiye..
aİdınıza ne gelirse var
listede. Hatta aym ürün için birkaç
marka arasmda tercih yapıp daha
nitelikli olduğuna güvendığınizi
belirtiyorsunuz bu listede. Seçilen
ürünlerin karşısında da fiyatlan var.
Sonra... Sonrası şöyle gelışıyor:
Eşinizin doğum yaptığını, doğan
çocuğa verdiğiniz adı, kılosunu,
boyunu, bazen de duygusal bir metni
ya da şiiri ıçeren, doğum yapılan
hastanenin adresini yazdığınız ve
hastanede veya hastaneden çıktıktan
sonra evinizde ziyarete gelmek
isteyenlerin randevu alacaklan
telefon numarasını verdiğiniz
"doğum karü"nı bebek doğar
doğmaz bastınp ilk elden tüm
tanıdıklanmza ulaştınyorsunuz.
Işyerindeki arkadaşlannızı da
unutmadan tabii... Ha bakın çok
önemli bir aynntıyı unuttum. Bu
doğum kartında "doğum listesi
falanca adresteki füanca
mağazadadır" diye özellikle
BRUKSEL
ERDtNÇ ITKU
belirtiyorsunuz. Bunun anlamı
kısaca şu: Eğer bebeğımıze hediye
almak istiyorsanız gıdıp o mağazada
bizim belirlediğımız ve
çocuğumuzun gereksinimi olduğunu
düşündüğümüz ürünleri alın...
Böylece doğum listesi sayesınde
gerek duyulmayan hediye alımına ya
da birden fazla kişinın aynı hediyeyi
alması önlenıyor. Çocuk görmeye
gidecek tanıdıklannız bebeğinizı
görmeden önce liste yaptığınız
mağazaya uğrayıp listeden
bütçelerine ve sıze yakınlılanna
uygun bir hediye seçip, satın alıyor.
Böylece liste zıyaretçi sayısı artıkça
kısalıyor. Eğer belirli bir süre
sonunda listedekı ürünlenn hepsi
alınmamışsa, çocuğun anne babası
zaten ıhtiyaç duyulan bu ürünleri
kendi paralanyla alıp listeyi
kapatıyor. Mağaza da bu sürecin son
adımı olarak. toplam alışveriş
tutannın belirli bir
oranındaki (genelde
yüzde 10) alışveriş çekini
anne babaya hediye
edıyor. Bu işten, alan da
memnun kalıyor, satan
da! Evlenme listesi de
aynı şekılde uygulamyor.
Ilgilı evlenme listesi
yapan rnağazanın adresi
düğün davetiyesinde belirtiliyor,
genç çifte armağan almak isteyenler
bu listeden seçim yapıyorlar.
Özellikle evlilık listesinin bir an
önce Türkıye'ye de uyarlanması
lazım. Düğünlerde isim bağırtılarak
yapılan takı törenleri artık işlevini
çoktan tamamladı. "Kızın anasından
5 büezik, damadın kardeşinden
500 Avro" diye uzadıkça uzayan,
gelin ve damata takılan paralarla
gelinlik ve damatlığın esteriğini
bozan bu eyleme kibarca hoşca kal
dememiz gerekmez mi° Tamam
anladım, altın ve para takmak
ülkemizde bir tür dayanışma ve
sigorta örneği. BelçÜcalılar buna da
çözüm bulmuşlar. Bazı çittler düğün
ya da doğum davetiyelerinde
belirtilen hesaba para yatınlmasını
ıstıyorlar. Liste deyip geçmeyin.
Belçika'da yaşam doğumda listeyle
başhyor, listeyle devam ediyor.
erdincutku â binflkir.be
PaMstany
da ölü sayısı 38 bin
Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, Pakistan'ı geçen cumartesi günü vuran
7.6 büyüklüğündeki depremde ölenlerin sayısının 38 binden fazla olabileceğini
kaydetti. Müşerref, arama-kurtarma ekipleri hâlâ ulaşılamamış yerlere gittiğüıde
38 bine ulaşan ölü sayısında artiş olabileceğini beHrtti. Keşmir bölgesinde
bulunan bir İngiliz doktor da "Binkrce yarah ölecek. Yaraları mikrop kapryor,
kınklan var. Bu kişilerde kangren belirtileri saptadık" dedi. ABD heükopterleri de
ulaşılması zor bölgelere havadan yardun dağiOmı yapryor. (Fotoğraf: AP)
îmana gelmişlerin cemaati...y f üzel bir mezarhk. Bakımh. Her
f -y yerde çiçelder. Pek çeşitfa' değil,
\*J aynı cinsten. Beyaz ve kırmızı
begonyalar süslüyor mezarlan. Mezar
taşlan da tekdüze. Alçak, gri ya da kara
taştan. Hepsi de eğik, arkaya doğru.
Üzerlerindeki yazılar gökyüzüne
bakryor. Arkada bir köşede, duvara
yakm. Johannes Hesse ile kızı
MaruDa'nm, az ötede büyük kızı
Adele ile eşinin mezarlan. Hennann
Hesse'nin babası ile kız kardeşleri...
Yanımdaki tamşla büyük demir
kapıdan çıkıyoruz. Stuttgart'ın
banliyösü Korntal ılginç bir yer.
Günlerden pazar, saat on bıre geliyor.
Sokaklar bomboş. Bay VVîIhelm uzun
yıllar Korntal lisesinin müdürlüğünü
yapmış. Ilginç şeyler anlatıyor.
"Burada yaşayanlarm çoğu Din
Kardeşleri Cemaati üyesidir" diye
konuşuyor. "Bu cemaati 1819 yıhnda
Protestan kilisesinden aynlan Gottlıeb
Hofrmann kurmuş. Kendisine inanan
70 aifcyle Korntal'da 300 hektar araziyi
ortak satm alıp yerleşmiş." Giderek
güçlenen bu cemaatin insanlan İsa'njn
ve onun dininin buyruklanna uygun
yaşayan Piyetistler. "Kimi
dinbiHmcilerine göre Katolikler için
Roma neyse, Piyetistler için de Korntal
odur" diye tanış devam edıyor. Az
sonra büyük bir alana çıkıyoruz. İkı
vapı hemen dikkatı çekiyor. Eski ve
heybeth. Bay Wilhelm'in söyledığine
göre sağdakı dua salonlan, soldakini de
toplantılar için kullamyorlar. içinde
büyük bir lokanta ile otel
odalan var. "Biraz sonra
duadan çıkarlar" diyor. "Gel
seninle lokantayla oteli
gezelim." İçeri giriyoruz. Her
yer bir tuhaf. Mobilyalar.
duvarlardaki resimler,
perdeler, dolaşan insanlann
giyimleri. Sanki zaman
burada 40 yıl önce durmuş.
Her şey konserve ohnuş.
Resepsiyondakı kızın gösterdiğı gecesi
150 Avro'ya otel odalannda da aym
görünüm. Tanış ıçimin sıkıldığını fark
ediyor. "Haydi gel gideüm," diyor.
Dışanda rahat bır nefes alıyorum. Az
sonra büyük dua salonunun kapılan
açılıyor. tnsanlar akın akın çıkıyor
alana. Suskun ve dudaklannda mutlu
STUTTCART
AHMETARPAD
bir gülümseme var hepsinın. Uzaktan
görünümleri tekdüze. Çoğu orta yaşm
üstünde. Giyimlen pastel renklerde,
pahalı değil, kadınlar ya etek-ceket ya
da etek-bluz giymiş. Pantolonlusu göze
çarpmıyor. Nedenini soruyorum bay
Wilhelm'e. "Piyetistler böyle gryinir*
diye konuşuyor. "Okula gönderdikleri
kızlan da etek ve uzun çoraplar gjyer."
Duadan çıkanlar, öğle
yemeğinde bir araya
gelmeden önce alanda
gruplar oluşturup aralannda
sohbete dalıyorlar. Ben bu
arada tanışa yönelttiğim
sorulan arttınyorum. O da
sabırla anlatıyor: "Aralarma
her önüne gelen Hırisriy anı
almıyorlar. Zihniyet değişimi
geçirmiş, kutsal ruhun değiştirdiği,
yeniden doğuşu yaşamış, yepyeni bir
insan ohnuş kişiler bu cemaate üye
kabul edüiyor..." Günlük yaşamlannı
îsa'nın buyruklanna göre düzenleyen
Din Kardeşleri cemaatine göre sözde
Hıristiyanlar imana gelmişlerden
sayıhnıyor! Sokakta pek göze
batmayan, silık görünümlü insanlar
cemaat üyelen. Ancak meslekleri
gereği toplumda etki alanlan geniş.
Çoğu işveren, a\ukat, doktor, mimar.
Tümü varlıklı. Kaduı sözünün pek
geçmediği cemaatin sahip olduğu
mal-mülke herkes ortak. Korntal ve
çevresinde büyük araziler onlann.
Aileler çok çocuklu. Hındistan'da
uzun yıllar misyonerlık yapmış olan
baba Hesse'nin yattığı mezarlık bu
cemaatin. Ölüler beyaz tabutlarda
gömülüyor. "Kunıculan Hoffmann'm
oğju Christoph'un 19. yüzyıbn
ortalannda Templer kolonisini
kurduğu İsrail'le aralan hep iyi" diye
anlatıyor tanış büyük alandan aynlıp,
otomobili park ettiğimiz arka sokağa
doğru yürürken. "Başka ülkelerde de
şubeleri var. Kuzey Itarya'da,
Kanada'da. Afganistan'da,
Kamerun'da, Güney Almanya'da..."
Sayısız misyonerlık kuruluşu ile ortak
çalışıyorlar. Bunlardan biri de geçen
yıl Istanbul'a din kitaplan sergıleyen
gemiyi yollayan, Türkıye'de
misyonerlık çalışmalan yaptığı
biünen Operation Mobilisation!
www.ahmet-arpad.de
Genç Türk ve
büyük Türk~W~\ olisleriyle televızyon
i-*r kameralannın önüne geçti
_/. mi takındığı "bıçkın
detikanh" edalan, Millet Meclisi
kondorlannda kendini sıkıştıran
gazetecılere yapıştırdığı "hırçnı
dâhi" cevaplan, cart renklı bulvar
dergilerine (artık başkasına âşık)
eşıyle verdiği "olgun mutluluk"
pozlan, Fransız sıyaset
arenalanmn "Jeune Turc / Jön
Türk/Genç Türk"ünü, bakalım
2007'de Elize Sarayı yani Fransız
Çumhurbaşkanlığı Köşkü'ne
taşıyabilecek mi? Fransa'yı
televizyon aralıklan veya gazete
başlıklanndan bile ızliyorsanız,
kimi kastettiğimizi derhal
anlamışsınızdır. Öncelikle
başkanı olduğu iktidar partisi
UMP içinde, sonra da ülkedeki
tutucu hatta gerici çe\Telerde
Türkiye karşıtlannın başmı çeken,
şımdikı Içişlen Bakanı Nicolas
Sarkozy'den söz ediyoruz.
Medyayı ustaca kullanma,
çağdaş iletişimi tam bır vaırucu
silaha dönüştürme yetisine sahip
"atom kannca", ama Napohon
gıbi hırslı iktidar adamı
sabırsızhğının bedelini son
zamanlarda kendi kazdığı
ruzaklara düşerek ödemeye
başladı. Medyalarda çizdiği
"mazbut aile babası", dini ve
geleneksel vecibelerini hakkıyla
yerine getiren bir vatandaş, 1905
Laiklik Yasası'nda değişıklik
isteyen "neomuhafazakâr-aberal"
Bush ruhunda
politikacı profiliyle çok
tutulacağma
inanıyordu. Ancak
omuzdaşlan Merkel
veya Schüsserin pek
başanlı olduğunu
söylemek zor. Üstelik
kamuoyu yoklamalan
gittikçe baş rakibi. yeni
Başbakan Dominique de VTllepin
lehine "irtifa" kaybettığini
gösteriyor. Ünlü ve yaşlı bir
televizyon sunucusundan kaptığı
manken eşi geçen
yaz başmda gönlünü yakışıklı
bir reklam şirketi patronuna
kaptınnca "öksüz çocuk"
havalanna girdi. Yaz ortalannda
derin arkadaşlıklan olduğu bir
tasım boyalı basın, "Fransa'yı
kurtanna (!) mücadelesini
erteleyip, ailesüıi ve çocuklannı
kurtarma mücadelesine girdiği
7
'
haberini yaydı. Şimdi ise yeni bir
taktik deneniyor. Salı günkü
France-Soir gazetesi, Sarkozy'nin
Fransa'nın en saygıdeğer
muhafakâr gazetesi Le Figaro'nun
politika ser\isinde çalışan bir
gazeteci, Anne Fulda ile
birlikteliğini yazıyordu. Bir
süredir basın kulislerinde dolaşan
dedikodu, ertesi gün AFP (özerk
devlet haber ajansı) bültenlerinde
de yayımlanmca, daha önceleri
medyayı yatak odasrna bile
sokmaktan çekinmeyen
"Fransa'nuı emnrvetinin
kendinden sorulduğu" adam
çıleden çıkıyordu. Nicolas - Anne
çıftınin AFP ve France-Soir
aleyhine mahkeme açacağı, yine
basrna yansıyan haberler
arasmdaydı. Geçen günlerde
Korsıka - Fransa arasmda sefer
yapan Ulusal Deniz Hatlan feribot
şirketi SNÇM'nin özelleştüihnesi
sürecinde grevcilere takındığı
"kararhhk" maskesı ardrndaki
PARIS
UĞUR HÜKÜM
şiddet ta\n çoğu alanda kendini
gösteriyor. Terorizmle mücadele
adına gözaltı süresıriı 48 saatten 6
güne çıkartmayı planlayan
Sarkozy eleştınlere "solKberal
Tony Blaır bile 15 güne
çıkartacak" cevabuıı veriyor. Bu
haftaki sol Hınstiyan dergi
Temoignage Çhretien kapağına
yerleştırdiği Sarkozy fotoğrafının
altına in hartlerle "Sarkozy'nin
Yalanlan" başlığını seçmişti.
Merkez eğılımli haftalık Marianne
ise yine Sarkozy fotoğrafh kapak
konusunu ~\uvarlanmarun
Başlangıcr ıfadesıyle
duyuruyordu. Hapısten yeni çıkan
bir cinsel sapığm tekrar
tecavüzlere girişmesi üzerine
"derin Fransa"dan homurtular
yükselince Sarkoz)' konuyu
kullanmış \ e derhal ağır bir
"sabıkahlar yasası" tasansına
girişmiştı. Basrn-yayın organlan
Sarkozy'nin sertlığe kılıf arayan
açıklannı yakalamakta
gecikmediler. Ancak Sosyalist
Partı içındekı "Yeni Sosyalist
Parti" akımının kurucu \ e
sözcülennden, yıldızı parlayan
millervekıllerinden Arnaud
Montebourg'un belırttiği gibi
"suursız ihtiraslan nedenhle
tehlikeli olnıa> a başlayan bu
adama". yine basına bakılırsa AB-
Türkıye konusunda bızzat
Çumhurbaşkanı Jacques
Chirac'tan beklenmedik sıkılıkta
bır şamar geldı. Fransa'nın
ıstıhbaratı çok güçlü,
tanınmış mizah dergisi
Le Canard Enchaine 28
Eylül tarihli baskısında,
"Türkiye geçen hafta
sonu devletin en üst
seviyesinde az daha
krize yol açıyordu. Basın
24 Eylül'de yapılan
UMP Konvansiyon
toplanosında Sarkozy'nin Türkiye
ile müzakerelerin başlaması
yönündeki y unıuşak konuşmasım
hayretle izliyordıı. Bu inanıhnaz
virajm ardında Chirac \"ardL"
Sağlık nedeniyle yaklaşık bir
aydır siyaset meydamnı boş
bırakan başkan, dergiye göre
23 Eylül akşamı Sarkozy'yi arayıp
eğer 3 Ekım'de Türkiye ile
açılması öngörülen görüşmelere
düşmanca tav rr takınacak olursa,
aralannda kopma yaşanacağuıı ve
ayağını denk alması gerektiğini
açıkça söylemişti. Bıçkm Genç
Türke, "Söz hürriyetinle
hükümetteki yerin arasmda bir
tercih yap" son ıhtannı çeken
başkanın, daha önce 12 ve 19
Eylül"deki görüşmelerde de
Sarkozy'i uyardığı ileri
sürülüyordu. Haberi "Büyük
Türk ve Genç Türk" başlığıyla
veren dergınin bilgilenni
Türiye'nin Pans Büyükelçisi
UluçÖzülker de RFI (Radio
France Internationale) radyosunda
düzenlenen, önümüzdekı
hafta da l'Express dergisinde
yayımlanacak bir söyleşide
onayhyor. "Basuıda çıkan baa
haberlere karşm Cumhurbaşkam
Chirac, Türkiye'ye yandaş
tavnndan hiç taviz vermedL Tam
bir büyük Türk dostu ve ileri
görüşlü bir devlet adamı sıfanyla
Türkiye'nin AvTupahhğuu,
Avrupa Birliği'ndeki yerini
daima savundu."
ugur.hukuma paris.com