Katalog

11 EKİM2005SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Taşımalı Zehra Top: "Sakal-ı Şerif'i ayağına getirten Kültür £ Bakanı Atilla Koç, 1 iyi ki hacı olmayı '* düşünmemiş; Kâbe'yi nasıl taşıyacaklardı!" Etektronik posta: denHsom©cutnhuriyeicom.tr www.denizsoc!i,cojn Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Memuriar sözleşmeli oiacakmış... "Benim memurum sözleşmesini bilir!" tü Diyanet Işleri Başkanı: "Dindartığımızı şekle boğduk." Biraz da paraya... Kuşadası A Türkiye, J R Kuşadası limanı özelleştirmesındeki skandal ile çalkalanırken Kuşadası Belediye Meclisi'nin "üman ve Dolgu Alanındaki Inşaatlarıle Kuşadası Körfezi" başlıklı önergeyi gündeme almageregi duymadığını biliyor musunuz? Hasta ** Anıl öçal: "Sindirme süresi 'hasta adam' demenin bir başka biçimidiri" Denklem Akif Kökçe: "Işsizlik azalırken, işsiz sayısı; enflasyon düşerken, fiyatlar artıyor Insanlık yok olurken de insan sayısı artıyor!" ESKİ Maoculann, eski Enver Hocacılann, eski Tıtoculann, eski Marksistterin, eski Leninistlerin, eski Nurculann, eski Nakşibendilerin, eski Süleymancıların, eski Turancılann, eski faşistlerin, eski komünistlerin, eski şeriatçılann "liboş'luğu seçmesinde; işbirlikçi koalisyon, mandacı cephe kurmasında; cumhuriyeti numaralandırmasında; her iktidann yanında saf tutmasında, Avrupa Biriiği ve Amerika Birleşik Devletleri için "müzakere basını" oluşturmasında hiçbir sakınca yok! Ama farklı görüşler, "ulusalcı" çizgıde biıieşirse nedense kıyamet kopuyor. Müzakere basınından birinin bu işe aklı ermemiş, "Onlar "ulusalcı" olunca biz ne oluyoruz diye düşündüm, bir karşılık bulmakta zorlandım' diyor. Normaldir... Döneklik hızının katsayısı düşünme hızını etkilediği ve akıllan kanştığı için bu tiplerin bazı kavramlara karşılık bulmakta zorlanmalan Omupgasızlapnormaldir. Bunlara yardımcı olmak lazıım! Türkiye'nin hedefi, Atatürk'ün cumhuriyeti kurarken gösterdiği hedef doğrultusunda çağdaş uygarlık düzeninin üstüne çıkmaktır. Ammavelakin... Bu uğurda yol almak demek Avrupa Biriiği'nin şamar oğlanı ya da Amerika Birleşik Devletleri'nin uşağı olmak; emperyalizmin kucağına oturmak değildir. Avrupa Birliği'ne üye olmak için ödün üstüne ödün vermek, ulusal onuru Avrupa kapısında paspas yapmak, itelenmek, kakılmak, aşağılanmak gerekmez. Demokrasi, insan hakları, düşünce özgürlüğü Avrupa Birliği'nin dayatmalan değil en az ulusal egemenlik, tam bağımsızlık ve aklın özgürleşmesi kadar ulusalcı düşüncenin varoluş ilkeleridir. Bu ilkeler Avrupa Biriiği istediği için değil biz Istediğimiz için günlük hayatın vazgeçilmez parçast olmalıdır. Uğur Mumcu, daha çok demokrasi, daha çok insan hakları, daha çok düşünceyi ifade özgürlüğü istediği için öldürüldü. Ahmet Taner Kışlalı, ulusal onurumuzu savunduğu için katledildi. Muammer Aksoylar, Bahriye Uçoklar Türkiye'nin çağdaş uygarlık hedefine ulaşması için hayatlannı verdi. Kıbns'ta çözüm, Kıbns'ı satmak değildir. Ermeni sorununda çözüm, diasporanın oyununa gelmek hiç değildir. özelleştirme, ülkenin yağmalanması olamaz. Düşünce özgürlüğü, bir ulusa hakaret özgürlüğü anlamına gelemez. Demokrasi, ayrılıkçılığı körüklemez. Inanç özgürlüğü, şeriata çanak tutamaz. Ve bütün bunlan anlamak için sağlam bir omurga gerekir! SESSİZSEDASIZ(I) Bir Bakan öteki Bakanı yalanladı! ÇALIŞMA Bakanı Murat Başesgioğlu'nun, SSK'nin 2005 yılı sağlık harcamalannın 10 katrilyon lirayı bulacağını açıklaması üzerine Tıp Kurumu Genel Sekreteri Dr. Ali Rıza Üçer söz istiyor "Bakanın açıklaması Tıp Kurumu'nun yaklaşık bir yıl önceki tahminlerini doğruluyor. Oysa 10 Aralık 2004'te 'Kamu llaç Alım Protokolü' imzalanırken Maliye Bakanı Kemal Unakıtan yılda 600 trilyon lira kamusal tasarruf sağlayacağını müjdelemişti! SSK'nin 2004 yılı sağlık harcaması 6.4 katrilyon liraydı, müjdenin sonunda yüzde 55 oranında arttınlmış oldu! 2005 yılında Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'la birlikte üç sosyal güvenlik kurumunun toplam sağlık harcaması, yansına yakını ilaç harcaması olmak üzere 17 katrilyon lirayı bulacaktır. Türk ilaç pazannın yüzde 65'i ulus ötesi şirketlerin kontrolü altındadır ve 2005 yılında ilaç ithalatımız 3 milyar dolan, ilaç ticaret açığımız da 2.5 milyar dolan aşacaktır. Sırtımıza bindirilen yük doğrudan bir kara deliktir. Ulus ötesi bir oyun oynanmaktadır ve destekçileri de ulus ötesi ilaç şirketleridir." Yüksek Yerilim Hattı erdincutku a yahoo.com Ermeni sorunsalı: Yumurta mı domatesten çıkar, domates mi yumurtadan? 'ASLINA UYGUN YAPILMIYOR' IDDİASI Amasya'da taıılıi bina tarbşması 1944 yılında yıkılan Amasya Genelgesi'nin im- zalandığı binanın yeniden yapılmak istenmesi yeni tartışmalan beraberinde getirdi. Binanın "~ komutanlık yerine erat koğuşunun olduğu yere • inşa edilmesinin kararlaştınldığı ileri sürüldü. MEHMETMENEKŞE AMASYA - Amasya Genel- gesi'nin imzalandığı, Mustafa KemalAtaturk ün lOgünkal- dığı, 1944 yılında da tamamen yıkılan Saraydüzü Kışla Ko- mutanlık Binası, aslına uygun olarak yeniden yapılmak iste- niyor. Ancak yeni binanın ye- ri tartışma konusu oldu. Res- sam YakupÇavuşoğlu 1929 da çekilen fotoğrafa göre, yeni binanın komutanlık yerine er- at koğuşunun olduğu yere in- şa edilmesinin kararlaştınldı- ğını iddia etti. Kültürve Turizm Bakanlığı, AKP'li Amasya Belediye Başkanlığı ve Amasya Valili- ği'nin girişimleriyle 1935'te kısmen, 1944'te ise tamamen yıkılan Saraydüzü Kışla Ko- mutanlık Binası'nı aslına uy- gun bir şekilde yeniden inşa etmek için harekete geçti. Bu- hun için Yavuz Selim Meyda- nı Çukurbahçe mevkiinde ça- lışmalar başlatıldı. Ancak belirlenen alanda Amasya Genelgesi'nin hazır- landığı Komutanlık Karargâ- hı'nın değil, erat koğuşunun bulunduğu öne sürüldü. Iddi- alar üzerine Amasya Valisi Mehmet Cetatettin Lekesiz ko- nunun araştınlması için yazı- lı olarak Kültür ve Turizm Ba- kanlığı'na başvurdu. Valı Le- kesiz, "Saraydüzü Kışlası has- sas bir konu. Ortada iki bina var. 100 kişi ile görüştüm. yap- mak istediğimiz binayı göster- diler. Ylne de bir yanuşkğa meydan vermek istemiyonız" dedi. Ressam Yakup Çavuşoğlu, Saraydüzü Kışlası'nın 1929 ve 1944'te çekilmiş iki fotoğrafı bulunduğunu belirterek "1929'da çekilen ve cam nega- tifı bulunan fotoğrafta komu- tanlık binasıyla erat koğuşu- nun yeri çok açık bellL Komu- tanhk binası küçük ve önünde askerier nöbet tuttuyor. Erat binasının önünde ise karavana çanıvar ve askerier erzakindi- rrvor. Yeni bina, bile bile erat koğuşunun olduğu yere yapıh- yor" diye konuştu. ADD Amasya Şube Başka- m Celal Bünyat da seçilen ye- rin aslına uygun olmadığını savunarak, "Bu Atatürk'esay- gısızlıktır. Binanuı yapunı tica- ri bir amaca dönüşüyor, tarihi içeriğinden soyutianıyor. Bina bulunduğu yere. orijinaline gö- re yapdman" dedi. ÇİZGİLÎK KÂMtL MASARACI kamllmasancKs mynetcom Çizerimiz Kamil Masaracı yıllık izininin bir bölümünü kullanacağından çizgilerine bir süre ara vermiştir. HARBt SEMİH POROY semihporoy(g yahoo.com Jl\J Y 7 Tf/ " HAYAT EPlK TÎYATROSU MUSTAFA hayatepikuı mynet.com ÖNCÜ GENÇLtK'TEN ÇELtK'E TEPKİ Nutuk'un Idtaptan çıkaııhııabi knıaiMİı tstanbul Haber Servisi - ÎP Öncü Gençlik üyeleri Çıra- ğan Sarayı önünde Milli Eği- tim Bakam Hüseyin Çelik'i protesto etti. Işçi Partisi Öncü Gençlik tstanbul II Sekreteri luoç Ak- koç, Ilköğretim 8. smıf tnkı- lap Tarihi ve Atatürkçülük ders kitaplannda yapılan de- ğişikleri eleştirerek "Ata- türk'ün Onuncu Yıl Nutku ile Türk bayrağını anlatan bö- lönüer çıkanhnışve' Şeyfa Sa- rt Ayaklanması' ifadesiyerine Doğu Isyaru' ifadesi kulla- ulnuşür" dedi. Akkoç, "Doğu Isyanı" ifa- desiyle Doğu bölgesinde ya- sayan yvırtaşlannuzm, cum- ıııriyet düşmanı olarak göste- rilerek Kürt düşmanlığı ya- pıldığım vurguladı. Sözde Ermeni soykınmını tamma dayatmalan, KKTC'yi yok etme girişimleri ve özelleştir- melerle ekonominin çökertil- diğini ifade eden Akkoç, "Uyum süreci masallarıyla bir dizi sorun yutturulmaya çahşüıyor" diye konuştu. Ak- koç, 3 Ekim'de imzalanan Müzakere Çerçeve Belge- si'ni de Türkiye'nin sımrla- rmın tekrar çizflmesine kadar uzanan bir dayatmalar bütü- nü" olarak niteleyerek şunla- n söyledi: "Çerçeve Belgesi, vatan hainhği suçunun kam- ndır. Belge yırtip aûlmalı ve AB ile müzakere masasmdan kalkılmabdu-.'' * BEN ORAYA eELEYIM, SEN 6ELME ABI. BEN MÛSLÜMAN DEĞIL MİYİM ABİ? SAKAL-I SERİF NEDEN BURAY/A GELDİ? ( BEN MÜSLÜMAN l DEftİL MÎYİM? OTOBLSTEKİLER KEMAL URGE\Ç k_urgenc(â yahoo.com tkofpmi fyipe, jen hye. TARtHTE BUGÜ1V MÜMTAZARIKAN llEkbn wwtcmumtaz-arikan.com BİR WA6NERHAYRANIBEŞTECL 1836'PA SüGÜfJ, AVüSTVRYAU SSSTECJ s4A/TD/J BRUCKNE& 7Z YAÇIUOA ÖUHJ. 8/SAHMS V£ WASNBK YANDAŞLARl ARAStNDAKİ MÖCADEIENİN OLDUĞU Ste/UAR VİYAUA'YA yE/et£f£H B sâ/eeoe f/MçecLse/ üzete/ME BRAHMS sevGisÎN/u O WASNER HAySAU/ gfg gESTEC/YDi. HELE S.SEN FON/SİME "WA6NER S&İFONİSİ'APINI VEKMESİ' KÜÇÜMSEA4ei£E£ YOL. AÇMIÇTt. S/SUCXWE£ V/V KENPİUE ÖZGÜ BİG ORKESnSASYOUU VAtSDl AA44 WASUEFZ ETKi-Sİ YADSINAMAZDI. BÜrÜfJ SUH- LARA KARÇIN, YILLA& SOUSA SİLe BRjLlCKAlEtS. İÇ/M "AUCAK SeEn/OVEU 'DAU SOU&A İKJNCİ AABiMK SİR SENFONİ UST/tSl"PİYEM MÜ- İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NDAN Dosva No: 2000 4 Davacı Müflıs Marmara Bankası AŞ Iflas Idaresı tarafından davalılar Ya- şar Akar. Ismaıl Şener Kaya mırasçılan Şenfe Gülseren Ka\a, Ahmet Faık Kaya. Ilkay Necibe Kaya, llter Faık Kaya aleyhıne açılan alacak davasımn yargılaması sonunda mahkememızın 20004 esas. 2005482 karar sayılı 21.7.2005 tarihlı ılanu ile taleple sımrlı olarak davanın kabulüne, tahsilde te- kerrür olmamak kaydıyla toplam 53 473.902 365 -TL'nın 30.12.1999 dava tarihınden ıtibaren 7 725 976.365.-TL esas alacak bölümüne yürütülecek yıl- lık % 112 5 temerrüt faızı ve faızin o o5'i oranmda BSMVsı ıîe birlikte dava- lı \e dığer davalı mirasçılanndan tahsili ile da\acıya venlmesıne, yargı gıder- lerinın davalıya yüklenmesıne daır verilen ışbu hüküm özeti. adresı zabıta araştırmasına rağmen tespıt edılemeyen davaiılar Yaşar Akar, Ismaıl Yener Kaya mırasçılan Şenfe Gülseren Kaya, Ahmet Faık Kaya, Ilkay Necibe Ka- ya, tlter Faık Kaya'ya ilanen teblığ olunur Basın: 46649 EYUP 2. SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN Dosya No: 2003,966 Davacı Nilüfer Ekdi vekili tarafından mahkememize açılan veraset davasımn yapılan duruşmasında verilen ara karan ge- reğince, Istanbul, Eyüp, Mimarsinan Mahallesi, cilt 30, hane 645'Te nüfusa kayıtlı Osman \e Emine'den olma 1288 d.lu Ismail Serman'ın yapılan tüm aramalara rağmen açık ıkamet- gâh adresı tespıt edılemedığınden. duruşma günü olan 23.11.2005 günü saat 10.00'da mahkememize müracaat ede- rek müteveffa eşı Ayşe Serman'dan ıntıkal edecek, mirasta mülkiyet hakkmı MI, ıntifa hakkını MI tercih ettiği konusun- da beyanda bulunması, gelmediği veya kendisini bir vekılle temsil ettirmediği takdirde, mülkiyet hakkını tercih etmış sa- yılacağma karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur 15.09.2005 Basın: 46716 GÖRÜŞ BEDRİ BAYKAM f Yitik Kuşak' mıyız Yoksa Biz Baba? Sevgilı babam u 50'ye merdiven dayadık" dediğinde, bana o günlerde "50", bugünün 70-80'i gibi gelirdi. Şim- di düşünüyorum da ben de 48 olmuşum... ömür geldi geçiyor hızlı bir mevsim gibi... Sonsuza dek sürecekmiş gibi savaşıyoruz, didiniyoruz, çırpınıyoruz. Bu işlerde pek mantık aramaya gelmez. Nedir bu ça- balar? "Dûnyayı kurtarmak sana mı kaldı" diye sorartar adama, "netekim" soruyorlarda... Ne olacak sanki, ne- ler kalacak geriye tüm bu koşuşturmalardan? Kitaplar, resimler, görüntüler çok mu etkilemiş olacak dünyanın gidişatını? Türkiye 100 yıl sonra nerelerde olacak? Yo- bazfığı, bölücü ırkçılığı, dış işbirlikçiliği, demokrasi kor- kusunu yenmiş olacak mı? Bakıyorum da şimdi, mesela AKP'liter, direkt olarak iz- ledikleri siyasetle, ülkenin tüm geleceğine müdahale edi- yortar. Melih Gökçek 11 yıldır Ankara'yı yönlendiriyor. Abdullah Gül, iç ve dış siyasetimize kendi seçtiği kul- varda şekil veriyor... Biz hep yakınıyoruz, eleştinyoruz, on- lar greyder gibi ılertiyor. Itiraf edeyim, siyasal mücadelede babamın kuşağına da imreniyorum. Çok sevdikleri ve halkın çoğunluğunun taptığı bir liderten vardı, Ismet Inönü. Bütünleşmiş bir gruptu onlar. Parti içinde farklı aörüşler olsa bile, de- mokratik nefesler alan bir parti...Iktıdarda da olsa, mu- halefette de olsa, mantıklı, sıstemli, kendi seçmen taba- nıyla beraber yürüyen insanlar. Aslında bu saydıklanm işin alfabesi, ama Türkiye'de böyle mi? Biz buzdan mat- ruşka bebekler gibi, dört-beş kat derin dondurucu için- de siyasi alana müdahale eder(miş) gibı gezinip dunjyo- ruz aslında. Neden mı? Bakın Babacan, Gül ya da Erdogan gibi ülkeyi yönlendirmek için, iktidarda olmak lazım. Sosyal demokratlar olarak iktidar olabilmeniz için, iktidar parti- sıne karşı iyi ve toplu muhalefet yapmanız gerek. Ama bunu yapabilmeniz için de önce diğer muhalefet parti- len ile kaptşmanız ya da anlaşmanız ve bir şekilde o di- yalogsuz görünen curcunadan sağ çıkmanız lazım. Pe- ki bu olursa, o zaman muhalefet etme hakkını alıyor mu- sunuz? İçinde bulunduğunuz muhalefet partisi, halkın baskısına rağmen bu muhalefeti size ve arkadaştannıza doğru dürüst yaptırmıyorsa, o zaman bir matruşka be- bek katnın daha içine girip, "muhalefet partisi içinde mu- halefet" yaparduruma düşüyorsunuz! Bittj zannediyor- sunuz değil mi? Ne gezer?.. Bir matruşka bebeğin da- ha içine girmeniz lazım! Muhalefet partisinin içinde mu- halefet yapabilmek için, sözde sızin gibi aynı ıdealler için mücadele eden ınsanlann arasında o iç muhalefet grup- çuklannın iç çekişmelenndeki entrikalarda her an arka- dan hançerienme tehlikesıyle karşı karşıya kalıp, yüzJer- ce yıpratcı toplantya girip çıkacaksınız. Işte buyrun si- ze dördüncü kat derin dondurucuda siyaset. Şımdi na- sıl kıskanmazsın şu AKP'lileri? Aynı hedefe doğru ses- siz kannca ordulan gibi ileriiyortar ve dış dünyamızı, AB, ABD, Iran-miran, istediklen gibi çiziyorlar. Sonra kendinizi avutup, "Boş ver, mühim olan halkla bütünleşmek" deyip işin entrikalannı aydınlatmak için bir geçrt arayabilirsiniz. Halkın sağduyusunu topariayan ha- reketlere ve makalelere imza atabilirsıniz, kaleminize, enerjinize güvenerek; ama orada da durum pek farklı de- ğildir. Şayet satılık değilseniz, fınldak gibi dönme konu- sunda rüştünüzü ispatlamadıysanız, her rüzgâra doğru eğilmeyi beceremiyorsanız, basında da sizden değersi- zi, sizden enayisi yoktur. Şampiyon dönekler, dün küf- rettiklerine bugün övgü düzerler, transfer üstüne trans- fer yapıp, her yeni kapıda inci dizerler. Sizin ise kitlelere ulaşımınızın önü karanlıktır. ödünsüz, onurtu, halktan ya- na bir kalemseniz, o günü bir kurşun yemeden kapadıy- sanız, oturup şükredeceksiniz. Hâlâ bir yerierde yazdın- lıyorsanız, o büyük mücadeleyı beş kuruş almadan kar- şılıksız yapıyorsanız, yine şükredeceksiniz. Intemet, der- gı ya da başka yerde, kısa da yazsanız uzun da, köşe- nizin adı olsa da olmasa da, yazınız çıksa da çıkmasa da, yine şükredeceksiniz. Medya borsasının büyük baş transfer kalemleri ise sizi uzaktan ibretle süzüp, belki Ke- malistJiğinizle, belki "bedelsizliğinizle" sizi ti'ye alacak- lar. Yalnız kendi kaleminden aldığı gururla yaşayan bu idealist ve "gülünç" ırkı ibretle izleyecekler, yeri geldiğin- de çamur atıp kaçacaklar. Onlann örnek "Truva atlan" Nobel'e koşturulurken, bizler hâlâ aramızda haberleşme imkânı, söz hakkı anyor olacağız, sabırla tuzaklara gö- ğüs gererek yola devam edeceğız.... İnsan 50'ye merdiven dayayınca daha mı romantik oluyordu baba, bir anlatsan... "Ben genç olmayı biliyo- rum, ama sen yaşlılığı bilmiyorsun" dızelerini hatıriatir- dın bana. Biz de artık filmin sonuna belki 40 dakika ka- la, hayatın kimi karelerini beklenmedik film sahneleri gi- bi kimseterden korkmadan yaşayjpgidiyoruz. İyi de yok- sa biz yitik kuşak mıyız baba? Obür dünyada da mat- ruşka bebekler var mı? Hadi rüyalanma gir, fısılda... e-mail: bedbay-7 tnn.rtet - Faks: 0212 227 34 65 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5SOLDANSAĞA: 1/ Macaris- tan'da, 1543- 1683 yıllan arasında Os- 3 manlı yöneti- mınde olan önemli kale ve bu kalenin bu- lunduğu kent. 11 Din işlerini devlet işlerine 8 kanşnrma- yan... Ydmaz Güney'in bir fılmi. 3/ Hile. düzen... Derviş selamı. 4/ Küçük ma- 2 ğara... Dolap kapakla- 3 rrndaki açıklığı örtmek içinçakılan çıta. 5/Or- taçağda açık denizler- de kullanılan yelkenli gemi.. Rize-Erzurum karayolundabirdağve geçit. 6/Renkrenkpar- lak tüyleri olan, iri gövdeli bir papağan... Bir göz ren- gi. 7/ Utanç duyma... Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı arkeolojik ve turistik bir belde 8/ Olduğundan bü>ıik gösterme... Internette bir kişiye ya da kunıma aıt hizmet adresi. 9/Bir tür hasır şapka... Meslek. YUKARTOAN AŞAĞIYA: V Büyük Okyanus'un güneydoğusunda zaman zaman görülen ve dünyanın iklimini değiştiren akıntı... Kalın bükülmüş sicim. 2/Finhamamı... Üye. 3/En küçük as- keri birlik... Çok iri bir kertenkele cinsi. 4/ Kendini be- ğenmiş kimseler için kullanılan bir alay sözü... Eski dil- de su. 5/Endonezya'run plaka işareti. "Kaknn" da de- nilen kürk hayvanı. 6/ Deniz kuşlarının gübre olarak kullanılan pisliğı... Bir peygamber. 7/Kemiklerin yu- varlak ucu... Acele, tez. 8/Bir peygamber... Bildirme yazısı. 9/ Meyveli ya da kakaolu bir pasta cinsi... Bir çift oluşturan şeylerden her biri.