Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 OCAK 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
CHP KURULTAYINA DOGRU
Erbakan'a ikinci
erteleme
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı, kapatılan
Necmettin Erbakan'ın
"ICayıpTrilyon"
davasında "özel belgede
sahtecilik" suçundan
aldığı 2 yıl 4 ay hapis
cezasının infazını, 3 ay
süreyle ikinci kez erteledi.
Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı, daha önce
Erbakan'ın Numune
Hastanesi'nden aldığı
sağlık raporu
doğrultusunda cezasının
infazını 23 Aralık 2003
tarihinden itibaren 1 yıl
süreyle ertelemiştı.
İlahi ikaz'a
tutuklama
• ANKARA (ANKA) -17
Ağustos 1999 depremi
için yaptığı "tlahi ikaz"
yorumlan nedeniyle TCK
312'nci maddeden hapis
cezasına çarptırılan Yeni
Asya gazetesi yazan
Cevher llhan, cezasının
infazı için tutuklandı. Yeni
Asya gazetesinden yapılan
açıklamada, önceki gün
Ankara'daki evinden
gözaltına alman llhan 'ın
tutuklanarak Ulucanlar
Cezaevi'ne konulduğu
bildirildi. Açıklamada,
gazetenin avukatı Ömer
Faruk Yüksel, "Cevher
llhan'ın 312'nci maddenin
eski şekliyle mahkûm
olduğu cezasının infazı
AB sürecinde bir hukuk
skandalıdır. Ciddi bir yol
kazasıdır" denildi.
Uzan'a 'tehdit ve
hakaret' davası
• İstanbul Haber Servisi -
Genç Parti Genel Başkanı
Cem Uzan hakkında,
"Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu'na (TMSF)
tehdit ve hakarette
bulunduğu" iddiasıyla
dava açıldı. Şişli
Cumhuriyet Savcılığı
tarafından hazırlanan
iddianamede Uzan'ın
Imar Bankası'na el
konulmasmdan sonra
TMSF'ye gönderdiği
yazıda, TMSF'nin
yönetim kurulu ve diğer
üyelerine hakaret ve tehdit
ettiği görüşüne yer verildi.
iddianamede, "tehdit" ve
"hakaret" gerekçesiyle
Uzan'ın 8 aydan 4.5 yıla
kadar hapisle
cezalandırılması istendi.
Cemil Çiçek
Konya'da
• KONYA(AA)-Adalet
Bakanı Cemil Çiçek,
Avukatlık Kanunu ile
ilgili çalışmayı Barolar
Birliği ve avukatların
kendilerinin yapması
gerektiğini söyledi.
Konya Cumhuriyet
Başsavcısı Fatih
Özdemir'i makamında
ziyaret eden Çiçek,
ardından Baro Başkanı
Hasip Şenalp ile bir süre
görüştü. Çiçek, bir
gazetecinin, Ukrayna'nın
Kiev kenti yakınlannda
yakalanan Haluk
Kırcı'nın iadesiyle ilgili
bir sorusu üzerine "Haluk
Kırcı'nın iade dosyasını
gönderdik, bekliyoruz. Şu
ana kadar bu konuda bize
resmen intikal etmiş bir
şey yok" diye konuşru.
Rehn'in ziyareti
şubata kaldı
• BRÜKSEL(ANKA)-
Avrupa Komisyonu'nun
Genişlemeden Sorumlu
Üyesi Olli Rehn'in ocak
ayında yapılması
öngörülen Ankara
ziyaretinin şubata
ertelendiği bildirildi.
Ertclcmeye gcrekçe olarak
tsunami felaketi yüzünden
komisyon içindeki
çahşmalar gösterildi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı, 'teslimiyetçi bir CHP' isteyenlerin harekete geçtiğini ileri sürdü
SeM: PartiyıpmtJıyorANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- CFTP Genel Başkan Yar-
dımcısı Cevdet Sehi, 29 Ocak'ta-
ki olağanüstü kurultayda aday
olmaya hazırlananlann "siyasi
anıaç uğruna" harcadığı para-
nınkaynağını açiklamalannı is-
tedi.
CHP olağanüstü kurultayı ön-
cesinde genel başkan adaylığı-
na hazırlanan taraflar nabız yok-
lamasını sürdürürken genel meı-
kez yönetimi, 3 aday çıkması
durumunda CHP lideri Deniz
Baykal'ın kurultaydan rahat çı-
kacağı değerlendirmelerini ya-
pıyor. CHP lideri Baykal'ın,
önümüzdeki günlerde yapaca-
ğı bölge toplantılannda partiye
sistemli saldırı olduğu nıesajı-
nı vereceği belirtiliyor.
Kurultay sürecini Cumhuri-
• CHP'ye emeği olmayan, en kritik dönemlerde katkı
sağlamayanlarm partiyi yıpratmaya çalıştığını savunan
Cevdet Selvi, bu kesimlerin yüklü harcamalarla siyasi
amaçlarma ulaşma hesabı yaptıklarını söyledi. Selvi, genel
başkan adaylarına mal varlıklarını açıklama çağnsı yaptı.
yet'e değerlendiren Genel Baş-
kan Yardımcısı Cevdet Selvi,
zaman zaman demokrasınin as-
kıya alındığı, değer yargıları-
nın değiştirildiği, kişisel çıkar
ilişkilerinin ön plana çıkarıldı-
ğı Türkiye'de siyaset yapmanın
zor bir iş olduğuna dikkat çeke-
rek "HeteCHPgibi sol,sosyal de-
mokrat, Cumhuriyet ilkelerini
savunan bir partide siyaset yap-
makdahazordur" dedi. Türki-
ye üzerinde farkh oyunlar oynan-
dığının açıkça görüldüğünü kay-
deden Selvi, şimdi de CHP'ye
yönelık "teslimiyetçi bir muha-
lefetparty arayışı olduğunu be-
lırtti. Selvi, "Işte bu ortamda
bulanıksuda balıkavlamaya kal-
kanlar olacaktır. Bunlar parti
içi muhalefet değiL, CHP'yi yıp-
ratnıa,içini boşaltma, hedeflerin-
den saptınna hareketlerine kat-
kı sağlamaktadırlar" dedi.
CHP'nin bu ortamda kendi-
sine biçilen "kaftanı" giyme-
yeceğini kaydeden Selvi,
CHP'ye emeği olmayan, en kri-
tik dönemlerde sosyal demok-
rat ve parti ilkelerine katkı sağ-
lamayanlann partiyi yıpratma-
ya çalıştığını savundu.
Bu kesimlenn yüklü harca-
malarla siyasi amaçlarma ulaş-
ma hesabı yaptığını kaydeden
Selvi, şu görüşleri dile getirdi:
"O nedenle Türkiye'de siyasi
amaç uğruna harcanan parala-
nn kaynağı açıklanmalıdır.Aday-
lann, mahaı lıgını, harcamala-
ruun kaynağını net olarakorta-
ya koymalan gerekir. Fırsatiar
değerlendirilerek siyaset yap-
mak ne CHP'ye nekişilerin ken-
dilerine yarar getirmez. Kendi-
lerine göre bir sol, kendilerinegö-
re bir CHP, bir iktidarve muha-
lefet isteyenlerin değirmeninesu
taşımak doğru değUdir."
Tanla'ya tepki
Selvı, MYK üyesi BülentTan-
la'nın mevcut yöneticilerin ku-
rultayda yeniden aday olmama-
sı yönündeki önerisıni ise "ken-
dini sıyırma arayışı" olarak de-
ğerlendirdi. Selvi, "Yönetimin
bir parçası olmaktan kurtulma
çabasıdır. Yoksa şimdiye kadar
niye böylebir şey düşünülmemiş-
tir? Kim ne dersin desin, yöne-
timdeki olumsuzluklardan her-
kes sorumludur. Son kararı da
delegeverir"dedi.
UÇUNCU YOL
Muhalifler
'tek aday
zorluyor
• Baykal ve Sarıgül'ün genel başkanlığının
partiyi böleceğini savunan bir grup
"üçüncü yolcu" milletvekili, Livaneli ve
Güneş arasında uzlaşma için harekete geçti.
ArayışlaraAYŞE SAYEN
ANKARA - CHP'de
bir grup muhalif millet-
vekili, genel başkan De-
niz Baykal'a karşı, "tek
aday" çıkarma arayışı-
nı sürdürüyor. Bu arayış
içinde yer alan CHP Ga-
ziantep Milletvekili Ab-
dülkadirAteş, kurultay-
da Deniz Baykal ya da
Şişli Belediye Başkanı
Mustata Sangül'ün seçil-
mesi durumunda, parti-
de bölünmenin kaçınıl-
maz olacağını belirterek
tek çözümün "tek aday"
olduğunu söyledi.
CHP içindeki muhalif
f;ruplardan bir bölümü
stanbul Milletvekili Zül-
fii Livaneli, bir grubu da
Mustafa Sangül'ün ya-
nında yer ahrken arala-
rında Gaziantep Millet-
vekili Abdülkadir
Ateş'in de bulunduğu bir
grup milletvekili ve par-
tili, ara formül olarak İs-
tanbul Milletvekili Ha-
san Fehmi Güneş'in is-
mini gündeme getirdi.
"Tekaday" arayışında-
ki milletvekili ve parti-
liler, Güneş'in olağan
kurultaya kadar demok-
ratik tüzük değişikliği-
nin yapılmasını sağlayıp
olağan kurultayda aday-
lara "eşit" yaklaşım ser-
gileyerek rahat yanş or-
tamım sağlayabileceği-
ni ifade ediyorlar. An-
cak bu cephede yer alan
milletvekilleri, asıl he-
deflerinin Baykal' ın kar-
şısındaki aday sayısını
"tek"e indirmek oldu-
ğunu ifade ediyorlar. Bu
çerçevede, Livaneli, Sa-
ngül ve Güneş grupları
arasında, önümüzdeki
hafta yoğun temas trafi-
ği yürütülecek.
ilişkin
Cumhuriyet'in sorula-
rını yanıtlayan Ateş, "tek
yol tek aday" anlayışıy-
la yola çıktıklarını be-
lirtti. Kurultay sürecin-
de Baykal ve Sangül ara-
sındaki havanın gitgide
gerildiğine işaret eden
Ateş, bu iki isimden bı-
rinin seçilmesi durumun-
da partide kopmalar ya-
şanacağını söyledi.
Bu iki grubu bir ara-
da tutacak isme gereksi-
nim olduğunu kaydeden
Ateş, adaylığına kesin
gözüyle bakılan Bay-
kal'a karşı da ancak "tek
adayla" sonuç alınabi-
leceğini vurguladı. Bu-
nun için de muhalif ke-
simlerin kendi aralann-
da arayışını sürdürdüğü-
nü ifade eden Ateş, Li-
vaneli ile Güneş seçe-
nekleri arasında bir uz-
laşma olabileceğini ifa-
de etti.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
Sağlık hizmetleri için kaynak bulunamıyor (!)
HEMŞIRE HANIM !..
STETOSKOPUAAU
BULAMiyORUM,
ĞÖRDÜN MÜ ?..
musakart@yahoo.com
Uzlaşı istedi, kıncı ve yıkıcı bir kavganm içine girmeyeceğini açıkladı
Derviş'ten livaneli'ye destek
Kemal Derviş.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-CHP'deki kurultay sürecinde tavn
merak edilen tstanbul Milletvekili
Kemal Derviş, "kıncı ve yıkıcı" kav-
ganın içinde olmak istemediğini bıl-
dirirken adaylık hazırlığı içindeki
isimlere "uzlaşı" çağnsında bulun-
du. Derviş, "Zülfü Livaneli'nin bu
doğrultuda gösterdiği çabayı çok
olumlu bulduğunu" belirtti.
İstanbul Milletvekili Derviş,
CHP'de olağanüstü kurultay kararı-
nın alınmasından sonra ilk kez ya-
zılı yaptığı açıklamayla tavnnı orta-
ya koydu. Derviş, son derece dikkat-
li bir üslupla kaleme aldığı açıklama-
sında, "kavganın içinde olmayaca-
ğı" mesajı verdi.
Açıklamasında "Partizan politi-
kayı yapamıyorum" göriişüne yer
veren Derviş, "Hele CHP bünyesin-
deki kuruitayöncesi kıncıveyıkıcı kav-
ganuı içine girmeyi hiç düşünmiiyo-
rum. Yıllardır sevdiğim, saydığım in-
sanlan da kınnakistemiyorum" de-
di. Bütün olumsuzluklara karşın "uz-
laşı ortamınuı bulunmasını ve Tür-
kiye'de sosyal demokrasınin kendi
içinde demokratik bir yapıya kavuş-
masını çok sayıda vatandaş gibi yü-
rekten dilediğini" ifade eden Derviş,
özetle şu görüşlere yer verdi: "Zül-
fti Livaneli'nin ve başka arkadaşla-
rın bu doğrultuda gösterdikleri çaba-
yı çok olumlu buluyorum. Dünya gö-
rüşü açısından da uzJaşıya gereksinim
olduğu kanısındayını. CHP'nin ıılus
devletçi kökeniyle 21. yüzyüin ger-
çeklerini doğru alguayan, Avrupah bir
sosyal demokrat duyariılığın kaynaş-
ması gerekiyor. Türkiye'de solun ger-
çeğinde bu iki boyut da var. Gerekli
olan bir boyutun öbür boyutu yok
etmesi değil, bu iki boyutun daha ile-
rici düzeyde bir sentezde banşması,
günün ve ülkenin koşullanna uygun
bir söylemve anlaunnn ortaya çıkma-
sı. Bu sentez başanlmadan sağlıklıve
dünyaya açıkbir siyasal yapının oluş-
nıasını beklemek geçerli olmaz diye
düşünüyonım. Uzun vadelibir pers-
pektifiçinde çabalarımızı sürdürelim
ve ileriye umutla bakmaya devam
edelim."
Mustafa Sarıgül'den, Baykal'ın İnönü'nün sözleriyle yaptığı eleştirilere aynı şekilde yanıt:
4
Sizi ben bile kurtaramam'
GURKAN ATA
Mustafa Sangül.
ERZURUM - Erzurum'da
CHP'lilere seslenen Şişli Beledi-
ye Başkanı Mustafa Sangül, Ge-
nel Başkan Deniz Baykal'a lsmct
İnönü'nün "Sizi ben bile kurta-
ramam" sözüyle yanıt verdi.
Spor Salonu'nda halka hitap
eden Sangül, "Bu, Deniz Baykal
ve arkadaşlarınıkurtarma nıüca-
delesi değil, CHP'yi kurtarma
mücadelesidir. Baykal ve yandaş-
lan, mayasıiyi olanlann yönetime
gelmesini istemiyor. Ama bunun
önüne kimse geçemeyecek. İnsan-
• Erzurum'da halka hitap eden Sangül, "Bu, Deniz
Baykal ve arkadaşlarını kurtarma mücadelesi değil,
CHP'yi kurtarma mücadelesidir. Baykal ve yandaşlan,
mayası iyi olanlarm yönetime gelmesini istemiyor.
Ama bunun önüne kimse geçemeyecek" dedi.
lann ne kadar duyarlı olduğunu
herkes görüyor" diye konuştu.
Konuşması sık sık "Başbakan
Sangül" ve "Baykalistifa" slogan-
lanylakesilen Sangül şunları söy-
ledi:
"Böyle geldi, böyle gitmeyecek.
Sarıgül, ne zaman Baykal'ın de-
ğirmenine su taşımaya başladı, o
zaman iyi adam, ne zamanki bu-
nu bıraktı o zaman körii adam ol-
du. Yok öyle yağnıa. İstiyorlar ki
bu koltuklara mayası temiz in-
sanlar otunnasın, onlar Anka-
ra'da oturup baronlaria bu par-
tiyi yönetsinler"
Sangül, başanlı olmak için yo-
la çıktığını vurgulayarak "Benim
kilabunda başansızhkyoktur. Ge-
rekiyorsaAnadolu'nunen ücra kö-
şesüıdeki vatandaşnmn ayağına
kadar gideceğim ve bu partinin
gerçek anlamda Atatürk'ün par-
tisi ounası için elimden geleni ya-
pacağım" dedi.
Önceki gün Baykal'ın, İsmet
Paşa'nın "Bu ülkedenamuserba-
bı, namussuzlar kadar güçlü ol-
mazsa ülkede adalet sağlanamaz"
sözüyle kendisıne gönderme yap-
tığını anımsatan Sarıgül, "Ken-
disine tamamen katüıyorum ve
yine Baykal'a İsmet Paşa'nın de-
ğerli bir sözüyle sesleniyorum:
'Sizi ben bile kurtaramam'..." di-
ye konuşru.
POLİTtKA GUNLUGU
HİKMET ÇETtNKAYA
Son Gâvur...
Fırtınaların öldüğü, insanların gittiği kayıp kent-
ler, yüreğin ezildiği, ırmakların buz kestiği zaman-
larvardır...
Yaşamı derinden vurur kimi anlar!
Işıksıztepelerin ağaçlarındatitreyen ölümün ağ-
zı, bazen insanı tarihin derinliklerine taşır...
O anda bir gölge oyunu başlar...
Mezopotamya'nın o kendine özgü kültürel do-
kusunuŞanlıurfa'nınbinlerceyıllıkdarsokakların-
da, evlerindefilizlenen biraşkı, sevginin rüzgârını,
ayrılığı, hüznü anlatıyor Mehmet Faraç, "Son Gâ-
vur" (Günizi Yayıncılık) kitabında...
Son elli yılın bir öyküsü Mehmet Faraç'ın anlat-
tıkları...
1947 yılında Urfa'da aralarında hamile bir kadı-
nın da bulunduğu yedi kişilik Musevi ailesi, uyur-
ken öldürüldüler...
Ishak, Mazel, Semha, Yakup, Yusuf, Ester ve
Raşel
Mehmet Faraç, belgesel romanı "Son Gâvur"da
faili meçhul katliamın izini sürüyor, Gülşah Durak'ın
da değindiği gibi Israil devletinin kuruluş çalışma-
larını, Türkiye'nin siyasi ortamını şiirsel bir dille
okurasunuyor...
Yarım kalmış bir aşk öyküsü...
Marshall yardımı, Urfa'yı kasıp kavuran veba
salgını...
Yoksulluğun orta yerinde bir çiçek örtüsünü an-
dıran insanlar...
Uçsuz bucaksız bir inci çiçeğinin içinde, gözle-
rinde hüzün taşıyan kadınlar...
Kitabı okurken acımasızlığın resmini görüyo-
rum...
Kara kötülüklerin kol gezdiği bir evrenin içine dü-
şüyorum...
Berho'nun sevdası Yahudi mahallesinin sokak-
larında iki dinin öfkesini sarıp sarmalıyor gecenin
sessızliğinde...
Berho o anda sevdanın derinliğinde kaybolup gi-
diyor:
"Sen bilmisen,
Seni nasıl sevdiğimi...
Harran kadar sıcak, Fırat kadar serin...
Ve Mezopotamya kadar uçsuz bucaksız...
Sen bilmisen, seni nasıl özlediğimi...
Sen bilmisen,
En uzun kendirler...
Ve en paslı bakraçlarla...
En derin sarnıçlardan çekmişem sevdamı...
Sen bilmisen, seni nasıl beklediğimi...
Sen bilmisen...
En hızlı Arap atlarını...
En geniş ovalara salmışam...
En mayınlı tarlalardan getirmişem sevdamı...
Sen bilmisen, seni nasıl aradığımı...
Sen bilmisen...
Safkehribar taşların...
En nadide tanesi...
En ince iplere dizmişem sevdamı...
Sen bilmisen, seni nasıl sakladığımı...
Gerçek bir yaşamı anlatıyor Mehmet Faraç "Son
Gâvur''da...
Din değiştiren Halit...
Halıt nüfus kimliğinde "IslarrT'ı sildirip yerine
"Hıristiyan" yazdırınca toplumdan dışlanıyor...
Gazeteci, Halit'in peşine düşüyor...
Misyonerlerin cirit attığı Urfa'da bir kovalamaca
başlıyor...
Saldırı, korku, vahşet!..
Halit'in dramı, 58 yıl önce Yahudi bir gencin Müs-
lüman olrnasına, henüz aydınlanmayan bir katli-
ama götürüyor gazeteciyi...
Yahudilerin yaşadığı Çakeri Mahallesi...
Şorkaya ailesinden Haymun'un Müslümanlığa
geçişi ve Ahmet Kemal olarak ad değiştirmesi...
Ve katliam...
Fırtınanın öldüğü bir akşamda ürkek kadın ve er-
kek yüzleri...
Yüreğin ezilmesi bir yaşamın yok olmasıydı
belki, ırmakların buz kestiği zamanlarda...
Bir gölge oyunu 58 yıl öncesinin Urfa'sından bu-
günlere yansımıştır...
Mezopotamya'nın kendine özgü tarihsel doku-
su gizemin içinde bir sevda bulutu gibi dolaşmak-
tadır...
Mehmet Faraç, "Son Gâvur"da tarihin derinli-
ğinde kalmış fotoğrafları karşımıza çıkarıyor...
Zamanın ağırlığını hissediyor insan Faraç'ın "Son
Gâvur" kitabında...
Birdönem 40 Yahudi'nin yaşadığı mahalle, bir-
birlerine benzeyen evler...
Hepsi kesme taş duvarlı...
Rengârenk güller...
Nar ve incir ağaçları...
Yaşamın ince çizgisinde birtarih yatıyor...
Mehmet Faraç da okuru tarihi bir yolculuğa çı-
karıyor...
Ne sevdalar ne hüzünleryaşanmıştı o sokaklar-
da...
O sokaklar kim bilir hangi korkunun, acıların,
kuşkuların ortağı olmuştu?
Kaç çocuk yalınayak koşmuştu...
Murat, Özcan ve Naci Bey...
Yürekleri kelepçeleyen heyecan!..
Hele o bıçakçı pazarı...
hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
'Dışişleri duyarsız kaldı'
• ESKİŞEHİR (AA) - CHP Eskişehir
Milletvekili Mehmet Vedat Yücesan, Türkiye'yi
küçük düşürmeye çalışan Rus görevlilerin heyette
bulunanlan ayakkabılanna varana kadar kontrol
etmek istediğini bildirdi. Yücesan, yazılı
açıklamasında, "Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil
eden heyete yapılan bu davranışa tepki gösterdik.
Başbakan'ın içerisinde bulunduğu kafileyle
gitmiş olmamıza ve estirilen dostluk rüzgârlanna
rağmen böylesine bir hakaretle karşılaşmamız
üzerine, göstermiş olduğum haklı tepki ve
itirazlanmdan dolayı Rus görevliler benı gözaltına
almak istedi. Rus görevlilerle bir odada 15 dakika
süren ikili görüşmelerden sonra olay çözüldü"
ifadelerine yer verdi. Mehmet Vedat Yücesan, bu
olaylar yaşanırken Dışişleri Bakanlığı'nın ve
Büyükelçiliğin hiçbir girişimde bulunmadığını ve
olaylara kayıtsız kaldığını savundu.