Katalog

8 EYLÜL 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AdaletBakanlığı Kanunlar Genel Müdürü, Tiirkiye'de zinanın yaptınmsız bırakılamayacağıru ileri sürdü Güney:ZinacinayetnedeniİLHAMAŞCI .ANKARA - Zinada suç tanımımn ha^ırlıklarını sürdüren Adalet Bakan- lığa Kanunlar Genel Müdürü \iyazi Gîiney, zinanın AB ülkelerinin mev- zuatında yer almamasını "Baü'da ai- knin korunmaya değer görülmemesi- ne"" bağlarken, Tiirkiye'de ise zinanın, "cinayet nedeni" olduğu için yaptınm- sız bırakılamayacağıru savundu. ^Türk toplumunun uğrunda cina- yet işjediği bir hususu suç olarakdüzen- İemek batanu? Hassas birkonuyu dev- let olarak koruma aJöna ahyoruın" di- yen Güney, zinanın suç olmasına kar- şı çıkanlann "hangi değerieri koru- duklannı" açıklaması gerektığıni söy- ledî. Güney, zinanın suç olarak düzen- lenmesini isteyen fakat sesini duyura- Nİyazî GÜney'den İriCİIer • Batı'da aile dağılmıştır. O nedenle suç değildir. «/Batı 'da aile korunmaya değer görülmüyor. t/ Hassas bir konuyu devlet olarak koruma altına alıyorum. 1/ Suç olmaktan çıksırı diyenlerin koruduğu değeri açıklaması gerek. mayan kesimin daha geniş olduğunu öne sürdü. Zinanın nasıl cezalandın- lacağına ilişkin öneri taslağı hazırhğı süren Kanunlar Genel Müdürü Niya- zi Güney, bu yaptınma gereksinim du- yulmasının gerekçelerini Cumhuri- yet'e anlattı. zinanın yaptırımsızlıflı Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürü Niyazi Güney, Batı ülkelerin- de ailenin çözülüp dağıldığını belirte- rek "Ban'da aiie kurumu arük korun- maya değer bir kurum olarakaddedil- mivor. BaO, arük aile verine kovabfle- ceği yeni kununlar peşinde" dedi. Av- rupa ülkelerinde aılenın "korunmaya değer bir vaıtk" olarak görülmediği- ni savunan Güney, zinanın yaptınmsız- lığını buna bağladı. Kanunlar Genel Müdürü, Avrupa ile Türkıye arasında- ki farkı şöyle açıkladı: "Türk toplumunda aile düzenine karşı işlenen suçlar vaki olduğunda, ci- nayetiere sebebiyet verecek kadar top- lunı iizerinde etkili bir suç. Ben diyo- nun ki biz bu toplumun insanıyız. Biz Ban'da yaşamıyoruz, ben Batı kültürü ile yaşamıyorum ki. Benim kendi öz kültürüm var. Birgeieneğim ve görene- §m var. Yaşadığınıtoplumunsosyalger- çekBklerini göz önüne alarak, yasalan yapm)rum." Mevzuattaki boşluk Yaptıklannın daha önce Anayasa Mahkemesi 'nce iptaJ edilen zinaya iliş- kin düzenlemeleri yeniden gözden ge- çirerek, mevzuattaki boşluğu doldur- mak olduğunu anlatan Güney, "Kan veya kocanın, bizde ihanet olarak nite- lendirilen zina yapmaa, çoğunlukla ci- nayetlere sebebiyet verecek kadarinsan iizerinde etki yaratan, infıal yaratan bireylemdir. Toplumda 7inanın aigdan- ma biçimi böyle. Sosyal bir hukuk dev- leti olarak, Türktoplumunun bu kadar önem verdiğL, uğrunda cinayet işlediği bir hususu suç olarak düzenlemekle ha ta nıı yapıyorum ? Eğer halkın yöne- timi demokrasi ise, kendi kendini yö- netnıesi ise Türkiye'de bugün zina suç olsun mu olmasuı nu, referandum ya- pılsın" diye konuştu. AB 'ye girme yönündeki belirlenmiş kriterlerde zinaya ilişkin düzenleme olmadığını kaydeden Güney, "Bizimsi- vil toplum örgüderi böyle bağınp çağır- dığt için Baü diyorki:'Toplum karşı ol- masına rağmen yönetim bunu getir- meye çalışıyorsa bu demokrasiye ay- kındır' Bu jiizden Baö öyle söylüyor. Srvil toplum örgütleriniTürktoplumu- nun temsilcisi olarak görüyor" dedi. BES'ten îzin eylemi • ANKARA (Cumhuriyet) - Birgrup KESKe bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) AnkaraŞubesı üyesi, Ankara Deflerdarlığı önünde izin eylemi yaptı. Eylem kapsamında, Maliye Bakanlığı'nın çalışanlann izin hakJannm kullanılmasmı düzenleyen genelgesi alkışlarla protesto edildi, sloganlaratıldı. Sendikanın Ankara şubeleri adına bir basın açıklaması yapan BES Ankara 2 No'lu Şube Başkanı Cemal Yıldırun, Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan ve öncelikle defterdarlıkta uygulanacak 'iç genelge'yle, çalışanlann izin haklannın kullanılmasına müdahale edildiğini savundu. Tarilti esep kaçakçılığı • UŞAK(Cumhuriyet) - Uşak'ta çeşitli antik dönemlere ait kaçak kazılar sonucu çıkanlan 1.5 trilyon değerinde tarihi eser ele geçirildi. Uşak ll Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ile Banaz Ilçe Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin yaptığı operasyonda, eserleri yurtdışma kaçırmak isteyen 11 kişilik çetenin 8 üyesinin yakalandığı, 3 kişinin de arandığı bildirildi. Baskında. Uşak-Banaz, Aryon ve Konya'dakı antik yörelerde yapılan kaçak kazılar sonucu ortaya çıkanlan Zeus başı, Zeus heykeli, idol, Bizans, Roma. Grek, Ispanyol, Osmanlı sikkeleri ile çeşitli tabaklar, testicikler, kadın başı bulundu. Gül Sunal'a hapis cezası • İstanbul Haber Servisi - Sanatçı Kemal Sunal'uı ölümünden sonra yaklaşık 1 trilyon liralık banka hesabını vergi kaçırmak için sahte imzalarla müşterek hesap haline getirdiği gerekçesiyle yargılanan eşi Gül Sunal (Hafize Gülderen Sunal), 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptınldı. Ceza tecil edildi. DÜZRTME Prof. Dr. Abıdin Kumbasar'ın dünkü gazetemızin 2. sayfasında yayımlanan yazısının 4. paragrarındakı ıfade ""karşıdeMimci akımlara dönüşmüştür" olacaktır. Aynı makalenin son satın ise "ıktıdann doğnı yöne yönelmesinde de yararlı olacaktır" şeklindedir. Düzeltir, özür dileriz. Başbakan Erdoğan, zinanın suç olmasının muhafazakârlığın gereği olduğunu söyledi 'Kadnıın hakkııu koruyoruz' • Zinanın suç olması konusundaki ısrannı sürdüren Erdoğan, "AKP olarak muhafazakârlığımızın gereği, aile kurumunun sağlam turulmasıdır" dedi. ANKARA (Cumhu- mununsağlam rutuima- riyetBürosu)-Başbakan sıdır, aile kurumumu- RecepTayyip Erdoğan, zun temel direği olan zinanın suç olmasıyla anne ve baba herhangi aldatılan kadının hak- biraJdatmayaparsa,al- kının korunacağını sa- daülanmşikâyetisözko- vundu. nusuobnasıhalmdeyar- Erdoğan, dün gaze- gı devreye girer. Bunun tecilerin zina düzenle- dışında herhangi bir şey mesiyle ilgilı sorulan- söz konusu değildir.'' nı yanıtladı. AB Komis- Bu konuda yapılan yonu'nun Genişleme- yorumlannbirbölümü- den Sorumlu Üyesı nün saptırmaca oldu- Günter Verheugen'ın ğunu ileri süren Erdo- zina düzenlemesine ke- ğan, 1996 yılında zina sinhkle karşı olduğu yö- yasağının kaldınlmadı- nündeki sözlerinin ğını, kadın veerkekara- anımsahlarak görüşme- sında eşitsizliğin bir ge- de bunu gündeme geti- rekçe olarak ortaya ko- rip getirmediğinin so- nulduğunu belirtti. Hü- rulması üzerine Erdo- kümetin 1996yılmdan ğan," Bunlann hiçbiri- kalma eşitsizlikle ilgili ninhakikadeilgisiyok" konuyu telafi ettığını dedi. Erdoğan, zina dü- ve eşit hale getirdiğini zenlemesinin şikâyete savunan Erdoğan, "Biz dayalı olup olmay acağı şu anda kadına saygı- sorusu üzerine şu gö- nıngereğini verine geti- rüşleri dile getirdı: riyoruz. Aldatılan kadı- "Biz bu konuyla Ugj- mn hakkmı biz şu anda Bsöylenmesi gerekenle- konıyoruz" dedi. Erdo- rinhepsinisoyledik.Ay- ğan, kamuoyu araştır- nıistikamettegidiyonız. malannda toplumun Tamamıyla AKP ola- yüzde 80'inin atüan adı- rak muhafazakârlığı- rra haklı bulduğunu ıle- mızm gereği, aile kuru- ri sürdü. Adalet Bakanı Çiçek konuşurken slogan atmaya başlayan protestoculann ağızlan kapaûldı. (Fotoğraf: AA) Çiçek'e F tipi cezaevi protestosu Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in dün Bahçeüevler'deki Adalet Bakanhğı Eğitinı Merkezinde düzenlenen'Hu- kuka Felsefi ve SosyolojikBakışlar II' konulu sempoz- yumun açıbş konuşmasuıı yaptığı sırada F tipi ceza- e\lerinden dolayi protesto gösterisinde bulunan 4 ki- şi, güvenlik kuvTetlerince gözalüna aJındı. Çiçek'in açıhş konuşmasına başladığı sırada 2 kişi, F tipi ceza- evterini protesto amacıyla pankart açarak slogan at- maya başladı. Duruma müdahale eden güvenlik kuv- verJeri, bu 2 kişhi salon dbşuıa çıkararak gözalüna al- dL Yaklaşık 5 dakika sonra salondan 2 kişi daha aya- ğa kalkarak, aynı mahryette pankart açtı ve slogan at- ü. Güvenlik kiı\^etlcri. bu kişüeri de salon dışuıa çı- kararak gözamna aldı. F tipi cezaevleriyle ilgili pro- testoyla karşüaşan Çiçek, "mesajuı anlaşıldığuu" söy- ledi Cezaevlerinde tecrit bulunmadığmı ifade eden Çiçek,Türkiye'de,dünyadakiveAvnıpa'daki standart- lara uygun ceza infaz sisteminin olduğunu bildirdi. Kadın kuruluşları, yasa tasansı hazırlamanın bile büyük bir geriye dönüş olduğunu savundu: 'Zina tartışması onurkıncı' HühyaAlp. • AKP'nin kendi tabanına selam vermeyi planladığını söyleyen Prof. Saylan, "Yasanın Meclis'ten geçmesi aydınlanmanın önüne geçecek bir olay" diye kunuştu CHP PM üyesi Alp ise "Zina aynca ceza gerektiren bir tutum değil" dedi. tstanbulHaber Servisi-AKP hüküme- tinin yeni Türk Ceza Yasası'nda zinanın suç sayılması istemi. kadın kuruluşlan ve sivil toplum örgütlerinin sert tepkısıne neden oldu. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Saj- lan, çağımızda zinayla ilgili yasa tasan- sının tarhşılmasının "utanç ^erici" oldu- ğunu vurgulayarak AKP'nin zina tartış- masını, kendi tabanına selam vermek amacıyla ortaya çıkardığını söyledi. Bu şekilde Türkiye'nin zarargördüğü- nü ifade eden Saylan. "Bu yasanın Mec- lis'ten geçmesi ay dınlanmanın önüne ge- çecek bir olay. Meclis'teki çağdaş eğitim almış millerv eküleri bunu nasıl kabul ede- cekler. Ben onlardan ses beköyorum" de- di. tstanbul Kadın Kuruluşlan Birliği Başkanı Necla Arat yıllar önce çağdaş ceza yasasınm oluşturulması için müca- dele verdiklerini anımsatarak "Zina tar- üşmalannın tekrar önümüze çıkarüması büyük bir gerije dönüştür" diye konuş- tu. Hükümetın yasa tasansıru geri çekme- sini isteyen Arat, CHP'nin ta\Tinı da pro- testo etfiklerini bildirdi. CHP Parti Mechsı Üyesi Hülya Alp ise zinanın ancak uygaryaşam bıçiminde bo- şanma nedeni olabiîeceğini kaydederek -CHP'nin bu konuda tavn net Zina ay- nca cezayı gerektiren bir nıtum değü" şeklinde konuştu. Mor Çatı gönüllüsü avukat Ayşegül Kaya AKP hükümetının kendi politikalannın yetersizliğini örtbas etmek ıçın zina tartışması yarattığını be- lirtti. Kaya şöyle devam ettı: "Genelevle- ri hükümetier işletiyor. O halde evli er- keklerin buralara gilmesine deengel olsun. Bu tasan yine kaduüar aleyhine, dediko- dularla baskınlarla onlann onurlannı ayaklar altma alacak bir düzenleme." İnsan Haklan Derneği İstanbul Şu- besi üyeleri, Galatasaray Pastanesi"ndan Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e faks çe- kerek "zinanın suç olarak tanımlan- nıasını. kadnu ikinci suııf gören feodal bir anlayışın sonucu" olarak gördük- lerini vurguladılar. Simitçiye kredi kartı veriliyor' sözüne tepki CHP'nin 'Banka Karadeliği' komisyonu 'Halfa aşağüıyorlar' 'YoisuzJuklarsürüyor'ANKARA (Cıunhurfyet Bürosn) - CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, "kredi kartiannm hükûmetin sorunu ofanadığııu, çözümü Banka- lar Birtiği'nin bulması gerektiğmi" söyledi. "Simitçiye, boyacıya kredi karö verihyor" değerlendirmelerini eleştiren Koç, "Halkı hakir görü- yorlar, aşağıhyorlar. Bu iktidan, bo- yacıiara,kahvecilere,simitçüereşikâ- yet ediyorum'' dedi. Koç, dün parlamentoda düzenle- diği basın topianhsında, "tkari ha- yata hükûmetin müdahale etmeme- sigerektiğini,sorununBankalarBir- Kği ile bankalar tarafindan çözfim- lenmesi gerektiğiııi'' söyledi. Türki- ye'de 20 milyon kişinin maaşlı çalış- tığını, kredi kartı kullanıcısınm ise 11-12 milyon kişi olduğunu anımsa- tan Koç, "Kişi başma düşen kredi kartı sayısı 1^. Avrupa'da ise 4. Nü- fusagörekartsahibikişisayTsmıoran- ladığımızda yüzde 18 çıfciyor" dedi. Koç, "Hiçbir çağda, ülkede işporta pazarmda kredi kartı pazarianma- dığmı, bu konuda önlem ahnması ge- rektiğmi" söylerken de şu değerlen- dinneleri yaptı: "Düzenleyici yasa gereklidir. Ama budüzenlemeyihükümetyapmama- hdff. CHP olarak ahnması gerekenön- lemler konusunda şu önerileri yapı- yoruz: Bankalar arası bilgisayar or- tamında bir veri tabanı hızla oluşru- ndmahdn-. 3 ay işlem görmeyen kre- di kartlanotomatikman iptal edüme- Kdff. Bir kişüün birden fazla banka- da kredi borcunu ödememesi hahn- ded^er bankalan uyaran sistem ku- rulmahdır. Kredi kartian faiz oranı tkari kredi faizkrinin üstündedu-." ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı OğuzOyan, TMSF'nin elindeki ba- tık bankalann alacaklannm düşük bedellerle yabancı şirketlere satü- masım eleştirirken "AKP şimdiye kadarki kraaüyia, talan ve kayırma- citağa açık bir görüntü verdi" dedi. CHP'nin "BankaKaradeHğr Ko- misyonu'nun Başkanı Oğuz Oyan ile İstanbul Milletvekili Kemal Kı- hçdaroğhı dün bir basrn toplantısı düzenlediler. Oyan, AKP iktidan- nın batık bankalardan kaynaklanan 37.6 milyar dolarlık alacağın üzeri- ne *suiçjlmesi'' yönünde kampanya yürüttüğünü belirterek "Hükümet adetakamuoyunu ahştirmaya çahşı- yor. 'Borçlular alacaklılan teslim al- mıştır' diyorlar" diye konuştu. TMSF'nin 22 özel banka nedeniy- le 46 milyar dolarlık alacağı bulun- duğunu, bunun 2.2 milyar dolannrn tahsil edildiğini, 6.2 milyar dolannın da 2007'ye kadar tahsil edilmesinin planlandığını anlatan Oyan, bunun da kuşkulu olduğunu söyledi. Alacaklann tahsili yönteminin ye- ni bir soygunun kapısını açtığını vur- gulayan Oyan. batık bankalann kre- di müşterilerinden alacaklannm iha- le edildiğini belirtti. Oyan, bu kap- samda 324 milyon dolarlık alacağın Deutsche Bank Bebek Varlık Şirke- ti'ne 22.5 milyon dolara satıldığını bildirdi. Oyan, 324 milyon dolar üze- rinden devletin yüzde 30 indirime de gittiğini, bunun da 222.8 milyon do- lara denk geldiğini beîirterek "Şir- ket, 222 milyon dolann hepsini tah- sil etse, 1 koyup 10 alma gibi bir kâ- ra sahip olacak" diye konuştu. POLTIİKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Utanç... Acılan, hüzünleri, kaçışları, katliamları, işkence- leri bir yaşam biçimi seçtik. Sevgisiz bir toplum ol- duk. Kendi öz çocuklanmızı öldürdük. Banşı bir ke- nara itip "savaş çığlıkları" attık... Oktay Akbal'ın yazısını okurken dışarıda ince- den bir yağmur yağıyordu... Pencereden dışarıyı seyrettim bir süre... Bir düşünce bulutu içindeydim... Oktay Akbal'ın yazısı uzak mevsimlere taşıdı be- ni. Akyaka'daki mayıslan anımsattı... Yıllar ne çabuk geçiyordu... Oktay Abi'yı aradım telefonla. Akyaka'dan gelmiş, bir süre Cerrahpaşa Hastanesi'nde yatmıştı... Ayaklanndan rahatsızdı... Sesi birsevgi ırmağı gibi coşkuluydu Oktay Ak- bal'ın. Eşi Ayla Hanım'a verdi telefonu... Ayla Hanım, "Tedavileri sürüyor, daha da süre- cek" deyip ekledi: "Ne yazık ki tedavi masraflanmızı cebimizden ödüyoruz. llaçlan paramızla alıyoruz..." Türk edebiyatının ayakta dimdik duran çınarıy- dı Oktay Akbal. SSK'den emekliydi ama ilaç gi- derferini cebinden ödüyordu... Türkiye'de tüm değerler yitip gitmişti. Sosyal dev- let ilkesi ortadan kalkmıştı... Oktay Akbal'ın dünkü yazısı Petro Salinas ın yı- kılmaz, inanılmaz düşleri gıbiydi... Hüznü, aşkı en uysal öğütlerle büyüten bir ku- şağın temsilcisi olan Oktay Akbal öyküleri, roman- lan, gençlik düşlerimın kamnakanşık olmuş eylül sa- bahında yeniden masamın üzerine dizilmişlerdi... • • • Beyoğlu barları eskisi gibi değildi artık. Insanlar da öyle. Kadın-erkek ilişkileri çıkar savaşlarına dönmüştü... Yaşı otuzu aşkın kadınlar, o yeni açılan ünlü so- kakta yrtirdikleri aşklann acfsını intikama dönüş- türüyor, yirmi-yirmi beş kişilik masalarda karıları- na ihanet etmiş çocuklu dul erkeklerle küçük dün- yalarını büyütmeye çalışıyorfardı... Ünlü erkeklerie olan isimsiz kadınlar, daha ünlü oluyorlardı ama duruşlan ve kalkışlanyla 'kenar ma- halle dilbetiiğinden' vazgeçemiyorlardı... Ünlü erkeklerin koynunda yıllannı geçıren ka- dınlara tapıyordu paralı erkekler. Içki sofralanna me- ze olan terk edılmiş, içi kin, intikam ve nefret do- lu o kadınlarla tanışmaktan mutlu oluyorlardı... Işte Oktay Akbal soruyordu, acıyla dolu dünya- daki şaklabanlıklara içi yanarak: "Bir tek insanın değeri nedir?" İnsanın tek başma değeri olmadığını sanan, yoz- laşmış, içki sofralanna meze olmuş, mutsuz, terk edilmiş bu 'insancıklar' dünyada olup bitenlerden habersizdiler... Oktay Akbal insanlık dersi veriyordu dünkü ya- zısında: "...Çevir düğmeyi geç öteye, bak falanca şar- kıcı bilmem hangi mankenden ayrılmış! Bak yeni yasada zina suç olacakmış! Kim kimi aldatırsa hapse girecekmiş!.." Beyoğlu'nun o ünlü sokağında kendi sorunları- nı çözememiş kadınlar ve erkekler "arkadaş ara- cılığıyla yalancı aşklara yelken açariarken" Beslan katliamında yüzlerce çocuğun öldüğün- den habersizdiler... Yaşamları boyu hiç utanç duymadılar!.. Bir ey- lül sabahı uyandıklarında Irak'ta ölen çocuklan dü- şünmediler!.. Acının, hüznün vevahşetin ne oldu- ğunu anlayamadılarL Filistin ve Çeçenistan gerçeğıni hiç anlayama- dılar... Bir tek insanın kendi başına dünya olduğunun bilincinde bile değildiler!.. ••• Eylül düşlerinde gezinirken dün bu sorulara ya- nıt aradım, uygar dünyada olup bitenlere 'insan- cıklann' neden böyle tepkisiz kaldığını düşün- düm... Henüz umutlarımı yitırmiş değilim!.. Ben umutlanmı ne 12 Mart'larda, ne 12 Eylül'ler- de yitirdim... Toplumdaki "insancıklar" ne Beslan daki kıyı- mı ne Irak'ı, Filistin'i düşünür ne de çocuklan... Onlar ışıksız tepelerin ağaçlannı, çiçeklerinı bil- mezler; gökle denizin çırpındığı dağınık yelkenli- leri göremezler... Eylül hüzündür... Anlamazlar!.. Dört duvar arasında yatan çocuklanmızın ya- şamlannı bilmezler!.. Demir sürgüden habersizdirfer, zindanlann tür- küsünü mınldanmazlar... Onlar için pembe bir yaşam geçerlidir... Acıyı, ezilmişliği, çığlığı, hıçkırığı hiç duymamış- lardır!.. O yüzden de Oktay Akbal gibi utanç duymaz- lar, duyamazlar!.. Ne beyinleri vardır ne de yürekleri!.. hikmet.cetinkayaScumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 EĞİTİM-İŞ ve EĞİTÎM-SEN Manisa Şube Başkanlığı yapmış. güzel insan E R D O Ğ A N E R D E M ı (1951 -1.9.2004) kaybettik. Demokratik öğretmen hareketi seni unutmayacak. Mücadele arkadaşlan: \\ı Bozkun Ali Berberoğla. Alı Kınacı. \Ii Rı- z» Tûrkdönmez. \nl Özum. \™i \ylan. Bekır Ya\a$. Erdal Çalı, Es- manı Kırmızı Fahreltin EşgÛDoğln. Fe\zı Coşkun, Fikret Doğan. Gül- ,-.en Bekta^ HaliJ f na). Hasan Fahn \ ural. Hasan î rel. Hürrem Sulün Atav, Kemal Bal. Mahır \mkta>. Vlahir Ulus. Mehmet Büke. Mehmrt KartaL Meral Sennvel, Vlrtin Kofkaa. Menn Va\uz. Morat Yanun. Mus- tafa Demır. Mustafa Ece>it Mjine^^er Oğan. Necati Akpınar, NecaO Kur, Necati Ventürk. \e\zal Çatmai.. Niyazi Aitunya. Nurettın Kaja. Nuri Genç, Nunttın \ ıldıran. Oğuz Bozkurt Osman Erturan. Önder Özdoğan. RaıfTombul Renui kunduracı. Röşni Apa\dın. Sadık \ atan, Selahat- tınEsen Sezai Ba\am. Sezaı Kurtoslu \usuf Kurt. > uk.se] Adıbellı 2004 Maltepe Tıcaret Lısesi mezunuyum, diplomamı kaybettün. Hükümsüzdür. EBRU TOROS