Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 EYLÜL 2004 ÇARŞAMBA
HABERLER
Yargıtay iiyesi 150 kişinin Özkaya'ya ziyareti 'linç girişimine' tepki olarak değerlendirildi
Hükümeteyaraıç mesahANKARA (Cıınılrariyet Bürosu) -
Adli yılın açıldığı günyaklaşık 150 Yar-
gıtay üyesinin, YargıtayBaşkanı Eras-
lan Ozkaya'yı GATA'da ziyareti, yar-
gıya yönelik "finç gu"işimine" tepki
olarak değerlendirildi.
Çete lideri AlaattmÇakıa'nın yurt-
dışına kaçmasının ardından Eraslan
Özkaya"run kışiliğinde Yargıtay'ın he-
def tahtası haline getırilmesinden du-
yulan rahatsLzlık, adli yılın açıldığı
gün "anlamh" zıyaretle su yüzüne
çıktı. Yargıtay üyelen. Anıtkabir ziya-
retinin ardından, GATA'da tetkikleri sü-
ren Özkaya'yı ziyaret ettiler. Adli yı-
lın ilk gününde, yaklaşık 150 üyenin
Özkaya'yı ziyaret etmesinin perde ar-
Marmaris Kaymakamı
'NeteMm
Festival'
yasatdandı
• 12 Eylül darbesine karşı
Marmaris'te yapılmak istenen
festivalin yasaklanmasına
gerekçe olarak, CHP'li başkan
Acar'ın tahsis ettiği salonda
tadilat başlatması ve emniyetin
"kamu düzeninin bozulacağı"
yönündeki raporu gösterildi.
MEHMET EMtV BERBER
MARMARİS-12 Eylül darbesine
karşı, 78'liler Vakfi tarafindan Ke-
nan Evren'in yaşamını sürdürdüğü
Marmaris*te yapılmak istenen "Ne-
tekim Festival" kaymakamlık tara-
findan yasaklandı. Marmaris Kayma-
kamı Cemalertin Özdemir, yasakla-
ma gerekçesi olarak, Marmaris Be-
lediyesi 'nin vakfa, amfitıyatro ve sa-
lon tahsisinden vazgeçmesıni, aynca
emniyet müdürlüğünden kendisine
ulaşan "olumsuz" raporu gösterdi.
Marmaris Belediye Başkanı AB
Acar, dün bir basm toplantısı düzen-
leyerek 78'liler Vakfi'na, festivalin
gerçekleştirileceği 11-12 Eylül tarih-
lerinde tahsis ettikleri belediyeye ait
salonlann tahsisini iptal eftiklerini
duyurdu. Marmaris Emniyet Müdür-
lüğü'nün festivale ilişkin raporunda
da "Söz konusu festival programının
uygulanması halinde. programataraf
vekarşı olan gnıplann ça&şmalannın
muhtenıel olduğu, kamu düzeninin
bozuJacağu suç işlenmesi ihtimalinin
yüksek olduğu, Marmaris ve ülke ru-
rizminin zarar görecegi. dolayısryla
yapılması düşünükn etkinliklere izin
verilmemesinin uygun olacağı" gö-
rüşleri yer aldı. Marmaris Kaymaka-
mı Özdemir, bu iki gelışme üzerine
festivalin yasaklandığını duyurdu.
Özdemir "Belediyeden ve emniyet
müdürlüğünden gelen görüşler doğ-
rulrusunda, 2911 sayüı Toplantı ve
Gösteri Yüriiyüşleri Yasası'nın 17 ve
23. maddeleri gereğince, düzenlen-
mek istenen festival kaymakamhğı-
mızca yasaklanmışür" dedı.
Hasbloğlu: Cörev sona erdl
Festival Düzenleme Kurulu ve CHP
Marmaris îlçe Başkanı MehnıetHas-
bioğhı, yasakJamanm ardından "Kay-
makanilık makamı, festival izni tale-
bünizi >anıüadı ve festfvaliınizi yasak-
ladL Bu dakikadan itibaren, düzenle-
me kurulu olarak görevüniz sona er-
miştir. Benim de düzenJeme kurulu
başkanhğım bu noktada bitmiştir. Ka-
rarmhukukiohıpobnadığıyohındabir
yonım yapmryorum" diye konuşru.
'Yarflltay kUŞatlliyOI" Çakıcı'nın yurtdışına kaçışından Yargıtay'ın sorumlu tutulmasına tepki
gösteren yargıçlar, "Çakıcı'yı ellerinden kaçıran kurumlar yerine yargınırı hedef alınmasının
arkasında belli bir amacın olduğu" görüşünü savunuyor. Yargıtay'ın "kuşatılmak" istendiğini dile
getiren yargıçlar, "Birileri yargıyı içten bölerek dışandan kontrol etraeye hazırlanıyor" dediler.
kasında, tartışmalara hukuki olarak
bakan yüksek yargıçlann, kamuoyu-
na, Yargıtay Başkanı'nın "hukukian-
lamda batası olmadığın
mesajını \ er-
meyi amaçladıklanna dikkat çekildi.
Basında yer alan bügüerden hareket-
le, yaklaşık 1.5 yıldır dinlenen Çakt-
cı'mn yurtdışına kaçışından Yargı-
tay'ın sorumlu tutulmasına tepki gös-
teren yargıçlar. "Çakıcı'yı eDerinden
kaçıran kurumlar yerine yargının he-
defaanmasının geri planında befli bir
amacuı olduğu" görüşünde birleşi-
yorlar. Milletvekillerinin dokunulmaz-
lıklan gündeme getirüdiğinde, siya-
silerce ısrarla "yargıçlanndadokunul-
mazhğT olduğu iddiası, Yargıtay üye-
lerini rahatsız ediyor.
'Dokunulmazlık' çarpıtması
Yüksek yargıçlar, kendilennın do-
kunuhnazlıklannm bulunmadığına,
ancak bütün dünyada olduğu gibi so-
ruşturma usullerinin farklı olduğuna
işaret ediyorlar. "Yargrçlanndadoka-
nulmazbklan var" denılerek asıl ko-
nunun çarpıtıldığı görüşüne dikkat çe-
ken yargıçlar, -Yapılmak istenen do-
kunubnazhklann kaldınlmamasıdır.
Buna gerekçe olarak da yargıçlar öne
sürülüyor. Böyleiikle kamuoyu nez-
dinde ayasilerhakhhldannıkanıtianns
görünüpişisulandırryoriar'' değerlen-
dirmesini yaptılar. MİT-yargı eksenli
tartışmalaria Yargıtay'ın "kuşatdmak"
istendiği görüşünü dile getiren yar-
gıçlar, "Birileri yargıyı içten bölerek
dışandan kontroletmeye hazırJanryor.
Baa arkadaşlarda buna zemin haar-
hyor" görüşünü dile getirdiler.
Zlyaretçl sayısının sırrı
Özkaya 'yı ziyaret eden üyelerin sa-
yısı da baa çevrelerde dikkat çekici bu-
lundu. 250 üyesi bulunan Yargıtay'da-
ki seçimlerde, salt çoğunluk olan 126
kişinin oyu aranıyor. Özkaya'yı 150
üyenin ziyaret ettiği ve yaklaşık 50
üyenin de henüz Ankara'ya gelmedi-
ği dikkate alındığında, gelecek dö-
nemde seçilecek başkanın da Özkaya
"çizgisinder(
bir kişi olması yüksek
olasıhk olarak değerlendiriliyor.
IĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
TURKMEN TURK
Muhabirimize saldınErdoğan Erişen
y
iny Çamsan AŞ'nin eskiyönetim kurulu başkanı Yüksel
Poyraz'la ilgilihaberi nedeniyle saldırıya uğraması savcılığı hareketegeçirdi
Ayla Tolon 'aplaket
1. Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon'un eşi Dr. Ayla
Tolon'a, Ege Ünrversitesi'ne yapnğı katkılardan dolayı anı
plaketi verildi. Harbiye Orduevi'nde düzenlenen törende
konuşan Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Fikret
İkiz, Orgeneral Hurşit Tolon'un Ege Ordu Komutanı
olduğu dönemde Izmir'de çok anlamh görevier
üstlendjğüü belirterek Ayla Tolon'un da bu dönemde
toplumun a\dınlanması. eğitim ve öğreüm kalitesinin
artönlması için büyük çaba göşterdiğini söyledi İkiz, Ege
Ünrversitesi Rektörü Prof. Ulkü Bavındır adına anı
plaketim Ayla Tolon'a verdi (Fotoğraf: VEDAT ARIK)
ORDU (Cumhurhet) - Ga-
zetemizin Ordu muhabiri Er-
doğanErişen, Çamsan AŞ 'de-
ki tartışmalaria ilgili haberin-
den dolayı şirketin eski yöne-
tim kurulu başkanı YükselPay-
raz'ın çalışanlanndan bırinin
saldınsına uğradı.
20 yıldır yönetim kurulu baş-
kanhğını sürdürdügü Çamsan
AŞ'deki görevinden düşürülen
Poyraz, son yapılan kongrede
de ortaklara ölüm tehditleri
yağdırdı, ogullan ve koruma-
lanyla birlikte ortaklara sal-
dırdı. Olayın muhabirimiz Eri-
şen tarafindan gazetemizde
yansımasının ardından Poyraz
ve oğullan Hakan ıle Gökhan
Poyraz hakkında Çumhuriyet
Savcılığı'nca dava açıldı. Kong-
renin divan başkanlığını yürü-
ten Avukat Ali Mertan da teh-
ditlerle ilgili kaseti Çumhun-
yet SavcdığVna ulaşnrarak suç
duyurusunda bulundu.
Sabah gazetesl
muhabiri yaralandı
Bu gelişmeler sonrasında
isimsiz tehdit telefonlan al-
maya başlayan Erişen, önce-
ki gün de saldınya uğradı.
Yüksel Poyraz'ın adına çalış-
tığı ve bazı kanallarda para
karşılığı Poyraz'ın savunucu-
luğunu yaptığı iddia edilen
A.Ç. sokak ortasında "Sen bi-
zim hakkımızda nasıl yazı ya-
zarsın?'' diyerek muhabirimi-
ze salcurdı. Olayda Sabah ga-
zetesi muhabiri EnginÖzkurt
burnundan yaralandı. Saldın
ıle ilgili Çumhuriyet Sa\cılı-
ğı soruşturma başlatırken, Or-
du Gazeteciler Cemiyeti de
bir bildiri ile saldınyı kınadı.
Gazeteciler Derneği Yönetim
Kurulu'nca yapılan açıklama-
da şöyle denildi: "Ordu'daga-
zetecDeriyıknrmakisteyen ma-
lum güçler, şimdi de besledik-
leri maşalar aracıhgıyla füh"
saldmlara başladılar. Bu sakb-
rrvia ilgili sorumlulann ve ar-
kasuıdaki güçlerin yargı önü-
ne çıkantanasmı beictiyoruz,"
Basın Konseyi $lkâyetl
yerslz bulmuştu
Yüksel Poyraz geçen yıl da
gazetemiz ve muhabirimiz Er-
doğan Erişen'i, hakkında hak-
sız yaym yaptıklan iddiasıyla
Basrn Konseyi'ne şikâyet et-
miş. Basın Konseyi oybirli-
ğiyle aldığı kararla gazeteci-
nin görevini yaptığına kanaat
getirildiğini belırterek şikâye-
ti yersiz buhnuştu.
Hükümete uyarı
TÜSİAD
yapısal
reformda
hızistedi
ANKARA (Çumhuriyet
Bürosu)-TÜSlAD, hü-
kümete "Yapısal reforro-
larda hızlı hareket edüT
uyansuıda bulundu.
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan ve kabine üye-
leriyle görüşen TÜSİAD
yönetimi, yapısal re-
ıbrmlar ve AB konusun-
da ahlması gereken
adımlan içeren bir rapo-
ru da ilgililere sundu.
Ömer Sabancı başkanlı-
ğındakı TÜSlAD heyeti,
dün Ankara'da temaslar-
da bulundu. Ömer Sa-
bancı, Dışişleri Bakanı
AbduDah Gül ve yetkıli-
lerden ilerleme raporu
v e AB Komisyonu üyesi
Günter Verheugen'in
temaslanna ilişkin bilgi
aldıklannı belirtti.
AB loblsl yapılacak
TÜSİAD olarak AB ül-
kelerinde yapacaklan lo-
bi çalışmalannı aktar-
düdannı vurgulayan Sa-
bancı, şöyle devam ettı:
"Bunun dtşmda bizjm,
yapısal reformlara dö-
nük, hükümetin atması-
nı beklediğimiz belb' ka-
lemler var. Özelleştinne-
de daha hızb hareket
edttmesL kavıt dışı eko-
nominin kayıt altma ahn-
ması, yaönm ortamının
rvüeştirümesi gibL.
Bunlan aktardık."
'Patronların sesine
kulak verllmeH'
TÜSİAD heyeti. Malıye
Bakanı Kemal Unakı-
tan'la da görüştü. Una-
kıtan görüşme sonrası,
TÜSİAD'ın önemlı bir
kurum olduğunu \iirgu-
larken "Daha doğrusu
patronlar kulübü; sesle-
rioe kulak vermek lazun.
Biz de can kulağrvia din-
Byoruz" dedi. Uriakıtan
basm mensuplanna da
"Patronlan görünce he-
piniz gelhorsunuz; para-
hlan görünce hemen ar-
dundan geh>orsunuz"
sözleriyle takıldı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Başbakan Tayyip Erdoğan, ceza
kanuna eklenecek zina maddesini
kendisinin de savunduğunu vurgula-
yarak bu işin bir hükümet politikası
olduğunu açıkladı. Başbakan Erdo-
ğan, zinayı cezalandırmayı, kadını
korumak amacıyla istediklerini söy-
lüyor. Bu yolla aileyi de koruyacak-
lannı iddia ediyor.
Günlerdir, AKP yönetiminin zina
maddesini neden gündeme getirdi-
ğini çözmeye çalışıyorum. Daha ön-
ceki bir yazımda da vurgulamıştım,
neden bu kadar ısrar? Hatta, kamu-
oyundan yükselen tepkilere bakarak
bu anlamsız öneriyi geri çekecekle-
rini bile düşünmüştüm. Bu tepki Av-
rupa Biriiği'nden gelen tepkilerle de
birieşince, şimdiye kadarki tecrübe-
ye bakarak bu işten artık vazgeçer-
lerdeğerlendirmesini de yapmıştım.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın dünkü
açıklamasıyla bütün tepkilere rağ-
men ısrarcı oldukları ortaya çıktı.
Zinada Neden Israr Ediliyor?
Zinanın suç sayılması, gerçekten
kadını korur mu? Başbakan'ın dün-
kü açıklamasından maddenin biraz
daha yumuşatılacağı, şikâyeti yapa-
cak olanların da aile çevresiyle sınır-
lı tutulacağı anlaşılıyor. Erkek ege-
men bir toplumda, erkeğin birden
fazla kadınla evlenmesinin bile ma-
zur görülebildiği bir ortamda, kadın
erkeği zina konusunda şikâyet ede-
bilir mi? Ekonomik gücü büyük ölçü-
de elinde tutan kocasının, başka bir
kadınla yatakta basılıp hapse atılma-
sını isteyebilir mi? Bunun sonuçlan-
nı kaldırabilir mi? Çünkü ekonomik ve
sosyal gücü elinde tutan erkek... Böy-
le bir şikâyet asıl olarak kadının aley-
hine sonuçlar yaratır.
Kadının başka bir erkekle beraber
olması isezaten devlete şikâyete ge-
rek olmadan çözülüyor. Kocalar, bü-
yük çoğunlukla kanlannı "namusla-
rını temizlemek" için öldürüyorlar.
Yargıya ihtiyaç, şikâyete gerek bırak-
mıyorlar. Kadınlar, evliyken cinsel iliş-
kiyegirdiklerindebiranlamdaöfümü
göze alıyorlar.
Kaç evli erkek, karısının başka er-
kekle olduğunu, kamuyla veya dev-
letle paylaşmayı isteyebilir. Kaç erkek
"Benim kanm başka bir erkekle be-
raber" diyebilir? Bunu göze alabilir?
Ne kadar erkek böyte bir şikâyeti içi-
ne sindirebilir?
Şunu görelim: İki insan arasındaki
cinsel ilişki, tamamen insani bir iliş-
kidir. Bu ilişkinin bir veya iki tarafının
evli olması, bu ilişkinin insani olması
gerçeğini ortadan kaldırmaz. Böyle bir
ilişkide evli olan taraf ya da tarafların
devlete karşı değil, eşlerine karşı bir
sorumluluklan söz konusudur. Böy-
le bir durumda ne olacağına iki taraf
olarak eşler karar verirler. Tamer Ka-
radağlı ya da Kaya Çilingiroğlu ola-
yında ne oldu? Bu ilişkinin diğer ta-
rafı olan kadınlar ne yapacaklarına
karar verdiler. llişkiyi devam ettirip
ettirmemeyi ölçüp biçip bir sonuca
vard/lar. Eğer, AKP'lilerin getirmeyi
düşündükleri madde yürürlükte olsay-
dı, Kaya Çilingiroğlu veya Tamer Ka-
radağlı şimdi hapiste olabilirlerdi.
Böyle bir durumda bu erkeklerin eş-
leri korunmuş mu olurdu?
"Zina" sözcüğü bile başlı başına il-
kel ve geri bir düşünceyi yansıtıyor.
Zina ne demek? İki yetişkin insanın
cinsel ilişki kurması demek. Bu insan-
larınevliyadabekârolmalan, bu iliş-
kiyi kirletmez ve lanetli hale getirmez.
Bu ilişki içindeki insanlann evli ya da
birisiyle birlikte olması yalnızca, bu in-
sanlara karşı bir sorumluluk doğu-
rur. Ne devlete ne de bir başkasına
sorumluluk getirmiyor. Zina da artık
tarihe gömülmesi gereken birgeçmi-
şı simgeliyor.
Bütün bunlan yazdıktan sonra, ye-
niden AKP bu konuda neden ısrar
ediyor sorusuna cevap arıyorum.
Gündemi mi değiştirmek istiyorlar?
Geri kitlelere bir mesaj mı vermek is-
tiyorlar? Bundan da pek emin deği-
lim. Çumhuriyet gazetesinin dünkü sa-
yısındaAdalet Bakanı Cemil Çiçek'in
yıllarönceANAP hükümetinde bakan-
lık yaparken "Flört fahişelikten fark-
sızdır"'sözleri hatıriatılmıştı. Tutucu ve
ilkel olan bu yaklaşım, yeniden gün-
deme mi getiriliyordu? Çünkü ceza
kanununa eklenmesi düşünülen mad-
delerde, gençler arasındaki cinsel
ilişkiye de cezalar getiriliyor.
Cemil Çiçek, geçmiş günlerini mi
hatıriıyor? Geçmişe mi dönmek isti-
yor?
GLOBALpOLİTtKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Irak'ta Aydın Katliamı
Irak'taki ABD işgajinın bılinmeyen biryüzünü, bu
hafta, Georgetown Üniversitesi'nden, Andrevv Ru-
bin, The NevvStatesman da gözlerönüne serdi.
Rubin'in araştırması işgalden bu yana 200'den
fazla Iraklı aydının öldürüldüğünü gösteriyor. Bu ci-
nayetlerde CIA'nın parmağının olduğu söyleniyor.
Önce tensikat sonra tasfiye
ABD işgali altında Irak'ın tarihi zenginlikleri, ener-
ji kaynakları, ekonomik varlıklarının sistemli bir bi-
çimde, talan ediliyor. Irak'ın "yeniden inşası" as-
lında ülkenin, ulusal ekonomik siyasi kültürel do-
kusunu parçalarken mal ve can güvenliğinin orta-
dan kalkması, orta sınıfı fiilen tasfiye ediyor. Iraklı
orta sınıf (burjuva katmanlar) kitleler halinde ülke
dışına çıkıyor, kalanlargangsterlerin elinde yaser-
vetlerini kaybediyor ya da canlarını.
Bunlan biliyor, ABD'nin Irak'ta yeniden bir ulu-
sal bilinç, direniş ve nihayet yapılanmaya temel oluş-
turacak maddi zemini ortadan kaldırmayı amaç-
ladığını düşünüyor, bu olasılığı, zaman zaman da
yazılanmızda (özellikle geçen yıl) irdeliyorduk. Im-
paratoriuklann var olabilmesi için ulusla yapılann
parçalanarak yerel yapılara dönüştürülmesi gere-
kebileceğine ilişkin bir tez söz konusuydu. Ru-
bin'in sergiledikleri, hem bu tezi destekliyor hem
de Irak'ta yeniden bir uluslaşma olasılığına karşı
işletilen imha dinamiğinin, ekonomik ve siyasi bo-
yutlarla sınırlı olmadığını gösteriyor.
Irak Öğretim Üyeleri Sendikası'nın bildirdiğı-
ne göre, 2003 Martı'ndan bu yana, hemen hepsi
sosyal bilimler dalında olmak üzere yüzlerce öğ-
retim üyesi, işgal yönetimi tarafindan en olmadık
nedenlerle işlerinden uzaklaştınlmışlar. Daha son-
ra, bunların 200'den fazlası faili maçhul cinayetle-
re kurban gitmiş. Rubin "artık Irak'ta aydınlann,
üniversite öğretim üyelerinin, öğretmenlehn he-
men her gün düzenli bir biçimde öldürülüyor ol-
ması olağan hale geldi" diyor.
'Karanlık bir iş'
Her gün yüzlerce Iraklı genci tutuklayıp Abu Ga-
rib tezgâhından geçiren işgal güçleri ve geçicı yö-
netim ise sıra bu cinayetlere gelınce, parmağ/nı bi-
le kıpırdatmıyor. Rubin, geçenlerde bir ABDSavun-
ma Bakanlığı sözcüsünün, basın toplantısında ko-
nu bir soruyla gündeme getirildiğinde, "karanlıkbir
iş" diyerek geçiştirdiğini, başkaca bir bilgi de ve-
remediğini aktanyor.
Halbuki cinayetlerin bazı ortak özellikleri sistem-
li olduklarını düşündürüyor. örneğin, tek bir üni-
versite dekanının yanı sıra birçok öğretim üyesi ci-
nayete kurban gidiyor. Bu cinayetlerde ölen 200'den
fazla aydının fizik ve kimya vb. bilim dallanndan de-
ğil de sosyal bilimlerden olması, kurbanların "nük-
leerprogramlarhakkında birşeybildikleri"için Sad-
dam yanlılan tarafindan öldürülmüş olması olası-
lığını devre dışı bırak/yor ve "Neden sosyal bilim-
lerde çalışanlar" sorusunu gündeme getiriyor. Sa-
kın işgalin ekonomik, sosyal, küftürel tahribatını, ABD
emperyalizminı bölgedeki faaliyetlerini çözümleye-
cek bu çözümlemeler üzerinde bir siyasi hareket
oluşturabilecek ya da en azından bir siyasi hare-
kete teorik, ideolojik bilgi sağlayabilecek kadrolar
tasfiye ediliyor, meydan ulusal refleksler yerine et-
nik ve dini duyariılıklarla hareket eden öznelere
terk ediliyor, böylece Irak sosyal formasyonunda-
ki çatlaklar derinleştiriliyor olmasın? öldürülenle-
rin çoğunun, edebiyat, hukuk ve tarih dallanndan
öğretim üyeleri olması ilginç değil mı?
Bu sorulara cevap vermeye yardımcı olabılecek
birdiğer ilginç bilgi de, the American Prospect'de
Robert Dreyfuss'un yazısında gözler önüne se-
rilmiş (Rubin aktanyor). Dreyfuss'a göre ABD yö-
netimince Irak için aynlan 87 milyar dolar ek fonun
3 milyan CIA'nın gizli paramiliter harekâtlan için ay-
nlmış (sömürge vaiisi Bremmer'in birterorizmle mü-
cadele uzmanı olması, ABD büyükelçiliğine, Latin
Amerika'da ölüm tugaylannın örgütlenmesi ve fi-
nansmanında önemli bir rol oynamış John Neg-
roponte'nin getirilmiş olması da bu bağlamda an-
lamh değil mi?-E.Y).
Rubin'e göre iki tarihsel eğilim oldukça açıkla-
yıcı. Birincisi bizzat CIA, geçmişte bu tür eylemle-
re sık sık başvurmuştur (Bush yönetimi CIA'nın
suikast yapmasını engelleyen yasayı kaldırmadı
mı?- E.Y). Ikincisi, Osmanlı döneminden başlaya-
rak, Fransız ve Ingiliz sömürgecilerinin deneyimi,
bölgede ulusalcı, antiemperyalist, hatta sosyalist
reflekslerin ilk önce hep aydınlar, akademik çev-
reler arasında mayalanmaya başladığını gösteri-
yor. Bu ikisini bir araya koyunca da Irak halkı ara-
sındaki, bu cinayetlerin arkasında CIA ve Mossad
olduğuna ilişkin kanıyı ciddiye almak gerekıyor.
Acaba Irak'ta pişen bu zehirii yemekten komşula-
rındaki aydınlara da bir pay düşecek mi?
81 calısanın isine son verildi
AKP'li başkandan
Bursa'da işçi kıyımı
BURSA (Çumhuri-
yet) - AKP'li Bursa Bü-
yükşehir Belediyesi' nde
işçi İayımı sürüyor. Ken-
tin en büyük yatınmı
olan Bursaray'dan ilk
aşamada 81 çahşanın işi-
ne son verildi,
Demiryol-Iş Sendika-
sı üyesi çalışanlar, işçi kı-
yımını protesto etmek
için Bursa Büyükşehir
Belediyesi'ne siyah çe-
lenk bıraktılar. Demir-
yol-lş Sakarya Şube
Başkanı Cemal Yaman,
AKP'nin hem kadrolaş-
ma hem de sendikasız-
laştırma operasyonubaş-
lafhğını sa\ıındu. Bur-
saray'da çıkanlan işçi-
lerin yerine AKP Genç-
lik Kollan 'ndan gönde-
rilen listeye göre işçi alı-
mına başlanacagını iddia
eden Yaman, "AKP ik-
tidan kendi yandaşlan-
na diyet borcunu öde-
mek için onlarca çalışa-
nı işten çıkanyor" dedi.
81 işçininBursaray'ın
kurulduğu günlerde ye-
teneklen ölçüsünde sı-
navla işe alındığını
anımsatan Yaman. "tş-
çilerin yerine aunacak
oJanlar sistemi hiç tam-
madıklan için Bursa-
ray'da sıkmülar başla-
yacakûr* diye konuşru.
Yaman, AKP'li Bursa
Büyükşehir Belediye
Başkanı Hikmet Şa-
hin'in sendikalı işçiler
üzerinde baskı kurarak
çalışma banşını sona er-
dirdigını vnrguladı.
Türk-İş'tert tepki
Türk-lş 8. Bölge
Temsilcisi Mehmet
Kanca da işten çıkar-
malann Bursaray'ı taşe-
ronlaştırma girişimi ol-
duğunu belirterek
"Bursa halkına zarar
vermeden e\lemlerimiz
sürecek" dedi.