23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EYLÜL 2004 ÇARŞAMBA HABERLER Yargıtay iiyesi 150 kişinin Özkaya'ya ziyareti 'linç girişimine' tepki olarak değerlendirildi Hükümeteyaraıç mesahANKARA (Cıınılrariyet Bürosu) - Adli yılın açıldığı günyaklaşık 150 Yar- gıtay üyesinin, YargıtayBaşkanı Eras- lan Ozkaya'yı GATA'da ziyareti, yar- gıya yönelik "finç gu"işimine" tepki olarak değerlendirildi. Çete lideri AlaattmÇakıa'nın yurt- dışına kaçmasının ardından Eraslan Özkaya"run kışiliğinde Yargıtay'ın he- def tahtası haline getırilmesinden du- yulan rahatsLzlık, adli yılın açıldığı gün "anlamh" zıyaretle su yüzüne çıktı. Yargıtay üyelen. Anıtkabir ziya- retinin ardından, GATA'da tetkikleri sü- ren Özkaya'yı ziyaret ettiler. Adli yı- lın ilk gününde, yaklaşık 150 üyenin Özkaya'yı ziyaret etmesinin perde ar- Marmaris Kaymakamı 'NeteMm Festival' yasatdandı • 12 Eylül darbesine karşı Marmaris'te yapılmak istenen festivalin yasaklanmasına gerekçe olarak, CHP'li başkan Acar'ın tahsis ettiği salonda tadilat başlatması ve emniyetin "kamu düzeninin bozulacağı" yönündeki raporu gösterildi. MEHMET EMtV BERBER MARMARİS-12 Eylül darbesine karşı, 78'liler Vakfi tarafindan Ke- nan Evren'in yaşamını sürdürdüğü Marmaris*te yapılmak istenen "Ne- tekim Festival" kaymakamlık tara- findan yasaklandı. Marmaris Kayma- kamı Cemalertin Özdemir, yasakla- ma gerekçesi olarak, Marmaris Be- lediyesi 'nin vakfa, amfitıyatro ve sa- lon tahsisinden vazgeçmesıni, aynca emniyet müdürlüğünden kendisine ulaşan "olumsuz" raporu gösterdi. Marmaris Belediye Başkanı AB Acar, dün bir basm toplantısı düzen- leyerek 78'liler Vakfi'na, festivalin gerçekleştirileceği 11-12 Eylül tarih- lerinde tahsis ettikleri belediyeye ait salonlann tahsisini iptal eftiklerini duyurdu. Marmaris Emniyet Müdür- lüğü'nün festivale ilişkin raporunda da "Söz konusu festival programının uygulanması halinde. programataraf vekarşı olan gnıplann ça&şmalannın muhtenıel olduğu, kamu düzeninin bozuJacağu suç işlenmesi ihtimalinin yüksek olduğu, Marmaris ve ülke ru- rizminin zarar görecegi. dolayısryla yapılması düşünükn etkinliklere izin verilmemesinin uygun olacağı" gö- rüşleri yer aldı. Marmaris Kaymaka- mı Özdemir, bu iki gelışme üzerine festivalin yasaklandığını duyurdu. Özdemir "Belediyeden ve emniyet müdürlüğünden gelen görüşler doğ- rulrusunda, 2911 sayüı Toplantı ve Gösteri Yüriiyüşleri Yasası'nın 17 ve 23. maddeleri gereğince, düzenlen- mek istenen festival kaymakamhğı- mızca yasaklanmışür" dedı. Hasbloğlu: Cörev sona erdl Festival Düzenleme Kurulu ve CHP Marmaris îlçe Başkanı MehnıetHas- bioğhı, yasakJamanm ardından "Kay- makanilık makamı, festival izni tale- bünizi >anıüadı ve festfvaliınizi yasak- ladL Bu dakikadan itibaren, düzenle- me kurulu olarak görevüniz sona er- miştir. Benim de düzenJeme kurulu başkanhğım bu noktada bitmiştir. Ka- rarmhukukiohıpobnadığıyohındabir yonım yapmryorum" diye konuşru. 'Yarflltay kUŞatlliyOI" Çakıcı'nın yurtdışına kaçışından Yargıtay'ın sorumlu tutulmasına tepki gösteren yargıçlar, "Çakıcı'yı ellerinden kaçıran kurumlar yerine yargınırı hedef alınmasının arkasında belli bir amacın olduğu" görüşünü savunuyor. Yargıtay'ın "kuşatılmak" istendiğini dile getiren yargıçlar, "Birileri yargıyı içten bölerek dışandan kontrol etraeye hazırlanıyor" dediler. kasında, tartışmalara hukuki olarak bakan yüksek yargıçlann, kamuoyu- na, Yargıtay Başkanı'nın "hukukian- lamda batası olmadığın mesajını \ er- meyi amaçladıklanna dikkat çekildi. Basında yer alan bügüerden hareket- le, yaklaşık 1.5 yıldır dinlenen Çakt- cı'mn yurtdışına kaçışından Yargı- tay'ın sorumlu tutulmasına tepki gös- teren yargıçlar. "Çakıcı'yı eDerinden kaçıran kurumlar yerine yargının he- defaanmasının geri planında befli bir amacuı olduğu" görüşünde birleşi- yorlar. Milletvekillerinin dokunulmaz- lıklan gündeme getirüdiğinde, siya- silerce ısrarla "yargıçlanndadokunul- mazhğT olduğu iddiası, Yargıtay üye- lerini rahatsız ediyor. 'Dokunulmazlık' çarpıtması Yüksek yargıçlar, kendilennın do- kunuhnazlıklannm bulunmadığına, ancak bütün dünyada olduğu gibi so- ruşturma usullerinin farklı olduğuna işaret ediyorlar. "Yargrçlanndadoka- nulmazbklan var" denılerek asıl ko- nunun çarpıtıldığı görüşüne dikkat çe- ken yargıçlar, -Yapılmak istenen do- kunubnazhklann kaldınlmamasıdır. Buna gerekçe olarak da yargıçlar öne sürülüyor. Böyleiikle kamuoyu nez- dinde ayasilerhakhhldannıkanıtianns görünüpişisulandırryoriar'' değerlen- dirmesini yaptılar. MİT-yargı eksenli tartışmalaria Yargıtay'ın "kuşatdmak" istendiği görüşünü dile getiren yar- gıçlar, "Birileri yargıyı içten bölerek dışandan kontroletmeye hazırJanryor. Baa arkadaşlarda buna zemin haar- hyor" görüşünü dile getirdiler. Zlyaretçl sayısının sırrı Özkaya 'yı ziyaret eden üyelerin sa- yısı da baa çevrelerde dikkat çekici bu- lundu. 250 üyesi bulunan Yargıtay'da- ki seçimlerde, salt çoğunluk olan 126 kişinin oyu aranıyor. Özkaya'yı 150 üyenin ziyaret ettiği ve yaklaşık 50 üyenin de henüz Ankara'ya gelmedi- ği dikkate alındığında, gelecek dö- nemde seçilecek başkanın da Özkaya "çizgisinder( bir kişi olması yüksek olasıhk olarak değerlendiriliyor. IĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN TURKMEN TURK Muhabirimize saldınErdoğan Erişen y iny Çamsan AŞ'nin eskiyönetim kurulu başkanı Yüksel Poyraz'la ilgilihaberi nedeniyle saldırıya uğraması savcılığı hareketegeçirdi Ayla Tolon 'aplaket 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon'un eşi Dr. Ayla Tolon'a, Ege Ünrversitesi'ne yapnğı katkılardan dolayı anı plaketi verildi. Harbiye Orduevi'nde düzenlenen törende konuşan Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Fikret İkiz, Orgeneral Hurşit Tolon'un Ege Ordu Komutanı olduğu dönemde Izmir'de çok anlamh görevier üstlendjğüü belirterek Ayla Tolon'un da bu dönemde toplumun a\dınlanması. eğitim ve öğreüm kalitesinin artönlması için büyük çaba göşterdiğini söyledi İkiz, Ege Ünrversitesi Rektörü Prof. Ulkü Bavındır adına anı plaketim Ayla Tolon'a verdi (Fotoğraf: VEDAT ARIK) ORDU (Cumhurhet) - Ga- zetemizin Ordu muhabiri Er- doğanErişen, Çamsan AŞ 'de- ki tartışmalaria ilgili haberin- den dolayı şirketin eski yöne- tim kurulu başkanı YükselPay- raz'ın çalışanlanndan bırinin saldınsına uğradı. 20 yıldır yönetim kurulu baş- kanhğını sürdürdügü Çamsan AŞ'deki görevinden düşürülen Poyraz, son yapılan kongrede de ortaklara ölüm tehditleri yağdırdı, ogullan ve koruma- lanyla birlikte ortaklara sal- dırdı. Olayın muhabirimiz Eri- şen tarafindan gazetemizde yansımasının ardından Poyraz ve oğullan Hakan ıle Gökhan Poyraz hakkında Çumhuriyet Savcılığı'nca dava açıldı. Kong- renin divan başkanlığını yürü- ten Avukat Ali Mertan da teh- ditlerle ilgili kaseti Çumhun- yet SavcdığVna ulaşnrarak suç duyurusunda bulundu. Sabah gazetesl muhabiri yaralandı Bu gelişmeler sonrasında isimsiz tehdit telefonlan al- maya başlayan Erişen, önce- ki gün de saldınya uğradı. Yüksel Poyraz'ın adına çalış- tığı ve bazı kanallarda para karşılığı Poyraz'ın savunucu- luğunu yaptığı iddia edilen A.Ç. sokak ortasında "Sen bi- zim hakkımızda nasıl yazı ya- zarsın?'' diyerek muhabirimi- ze salcurdı. Olayda Sabah ga- zetesi muhabiri EnginÖzkurt burnundan yaralandı. Saldın ıle ilgili Çumhuriyet Sa\cılı- ğı soruşturma başlatırken, Or- du Gazeteciler Cemiyeti de bir bildiri ile saldınyı kınadı. Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu'nca yapılan açıklama- da şöyle denildi: "Ordu'daga- zetecDeriyıknrmakisteyen ma- lum güçler, şimdi de besledik- leri maşalar aracıhgıyla füh" saldmlara başladılar. Bu sakb- rrvia ilgili sorumlulann ve ar- kasuıdaki güçlerin yargı önü- ne çıkantanasmı beictiyoruz," Basın Konseyi $lkâyetl yerslz bulmuştu Yüksel Poyraz geçen yıl da gazetemiz ve muhabirimiz Er- doğan Erişen'i, hakkında hak- sız yaym yaptıklan iddiasıyla Basrn Konseyi'ne şikâyet et- miş. Basın Konseyi oybirli- ğiyle aldığı kararla gazeteci- nin görevini yaptığına kanaat getirildiğini belırterek şikâye- ti yersiz buhnuştu. Hükümete uyarı TÜSİAD yapısal reformda hızistedi ANKARA (Çumhuriyet Bürosu)-TÜSlAD, hü- kümete "Yapısal reforro- larda hızlı hareket edüT uyansuıda bulundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kabine üye- leriyle görüşen TÜSİAD yönetimi, yapısal re- ıbrmlar ve AB konusun- da ahlması gereken adımlan içeren bir rapo- ru da ilgililere sundu. Ömer Sabancı başkanlı- ğındakı TÜSlAD heyeti, dün Ankara'da temaslar- da bulundu. Ömer Sa- bancı, Dışişleri Bakanı AbduDah Gül ve yetkıli- lerden ilerleme raporu v e AB Komisyonu üyesi Günter Verheugen'in temaslanna ilişkin bilgi aldıklannı belirtti. AB loblsl yapılacak TÜSİAD olarak AB ül- kelerinde yapacaklan lo- bi çalışmalannı aktar- düdannı vurgulayan Sa- bancı, şöyle devam ettı: "Bunun dtşmda bizjm, yapısal reformlara dö- nük, hükümetin atması- nı beklediğimiz belb' ka- lemler var. Özelleştinne- de daha hızb hareket edttmesL kavıt dışı eko- nominin kayıt altma ahn- ması, yaönm ortamının rvüeştirümesi gibL. Bunlan aktardık." 'Patronların sesine kulak verllmeH' TÜSİAD heyeti. Malıye Bakanı Kemal Unakı- tan'la da görüştü. Una- kıtan görüşme sonrası, TÜSİAD'ın önemlı bir kurum olduğunu \iirgu- larken "Daha doğrusu patronlar kulübü; sesle- rioe kulak vermek lazun. Biz de can kulağrvia din- Byoruz" dedi. Uriakıtan basm mensuplanna da "Patronlan görünce he- piniz gelhorsunuz; para- hlan görünce hemen ar- dundan geh>orsunuz" sözleriyle takıldı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Başbakan Tayyip Erdoğan, ceza kanuna eklenecek zina maddesini kendisinin de savunduğunu vurgula- yarak bu işin bir hükümet politikası olduğunu açıkladı. Başbakan Erdo- ğan, zinayı cezalandırmayı, kadını korumak amacıyla istediklerini söy- lüyor. Bu yolla aileyi de koruyacak- lannı iddia ediyor. Günlerdir, AKP yönetiminin zina maddesini neden gündeme getirdi- ğini çözmeye çalışıyorum. Daha ön- ceki bir yazımda da vurgulamıştım, neden bu kadar ısrar? Hatta, kamu- oyundan yükselen tepkilere bakarak bu anlamsız öneriyi geri çekecekle- rini bile düşünmüştüm. Bu tepki Av- rupa Biriiği'nden gelen tepkilerle de birieşince, şimdiye kadarki tecrübe- ye bakarak bu işten artık vazgeçer- lerdeğerlendirmesini de yapmıştım. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın dünkü açıklamasıyla bütün tepkilere rağ- men ısrarcı oldukları ortaya çıktı. Zinada Neden Israr Ediliyor? Zinanın suç sayılması, gerçekten kadını korur mu? Başbakan'ın dün- kü açıklamasından maddenin biraz daha yumuşatılacağı, şikâyeti yapa- cak olanların da aile çevresiyle sınır- lı tutulacağı anlaşılıyor. Erkek ege- men bir toplumda, erkeğin birden fazla kadınla evlenmesinin bile ma- zur görülebildiği bir ortamda, kadın erkeği zina konusunda şikâyet ede- bilir mi? Ekonomik gücü büyük ölçü- de elinde tutan kocasının, başka bir kadınla yatakta basılıp hapse atılma- sını isteyebilir mi? Bunun sonuçlan- nı kaldırabilir mi? Çünkü ekonomik ve sosyal gücü elinde tutan erkek... Böy- le bir şikâyet asıl olarak kadının aley- hine sonuçlar yaratır. Kadının başka bir erkekle beraber olması isezaten devlete şikâyete ge- rek olmadan çözülüyor. Kocalar, bü- yük çoğunlukla kanlannı "namusla- rını temizlemek" için öldürüyorlar. Yargıya ihtiyaç, şikâyete gerek bırak- mıyorlar. Kadınlar, evliyken cinsel iliş- kiyegirdiklerindebiranlamdaöfümü göze alıyorlar. Kaç evli erkek, karısının başka er- kekle olduğunu, kamuyla veya dev- letle paylaşmayı isteyebilir. Kaç erkek "Benim kanm başka bir erkekle be- raber" diyebilir? Bunu göze alabilir? Ne kadar erkek böyte bir şikâyeti içi- ne sindirebilir? Şunu görelim: İki insan arasındaki cinsel ilişki, tamamen insani bir iliş- kidir. Bu ilişkinin bir veya iki tarafının evli olması, bu ilişkinin insani olması gerçeğini ortadan kaldırmaz. Böyle bir ilişkide evli olan taraf ya da tarafların devlete karşı değil, eşlerine karşı bir sorumluluklan söz konusudur. Böy- le bir durumda ne olacağına iki taraf olarak eşler karar verirler. Tamer Ka- radağlı ya da Kaya Çilingiroğlu ola- yında ne oldu? Bu ilişkinin diğer ta- rafı olan kadınlar ne yapacaklarına karar verdiler. llişkiyi devam ettirip ettirmemeyi ölçüp biçip bir sonuca vard/lar. Eğer, AKP'lilerin getirmeyi düşündükleri madde yürürlükte olsay- dı, Kaya Çilingiroğlu veya Tamer Ka- radağlı şimdi hapiste olabilirlerdi. Böyle bir durumda bu erkeklerin eş- leri korunmuş mu olurdu? "Zina" sözcüğü bile başlı başına il- kel ve geri bir düşünceyi yansıtıyor. Zina ne demek? İki yetişkin insanın cinsel ilişki kurması demek. Bu insan- larınevliyadabekârolmalan, bu iliş- kiyi kirletmez ve lanetli hale getirmez. Bu ilişki içindeki insanlann evli ya da birisiyle birlikte olması yalnızca, bu in- sanlara karşı bir sorumluluk doğu- rur. Ne devlete ne de bir başkasına sorumluluk getirmiyor. Zina da artık tarihe gömülmesi gereken birgeçmi- şı simgeliyor. Bütün bunlan yazdıktan sonra, ye- niden AKP bu konuda neden ısrar ediyor sorusuna cevap arıyorum. Gündemi mi değiştirmek istiyorlar? Geri kitlelere bir mesaj mı vermek is- tiyorlar? Bundan da pek emin deği- lim. Çumhuriyet gazetesinin dünkü sa- yısındaAdalet Bakanı Cemil Çiçek'in yıllarönceANAP hükümetinde bakan- lık yaparken "Flört fahişelikten fark- sızdır"'sözleri hatıriatılmıştı. Tutucu ve ilkel olan bu yaklaşım, yeniden gün- deme mi getiriliyordu? Çünkü ceza kanununa eklenmesi düşünülen mad- delerde, gençler arasındaki cinsel ilişkiye de cezalar getiriliyor. Cemil Çiçek, geçmiş günlerini mi hatıriıyor? Geçmişe mi dönmek isti- yor? GLOBALpOLİTtKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Irak'ta Aydın Katliamı Irak'taki ABD işgajinın bılinmeyen biryüzünü, bu hafta, Georgetown Üniversitesi'nden, Andrevv Ru- bin, The NevvStatesman da gözlerönüne serdi. Rubin'in araştırması işgalden bu yana 200'den fazla Iraklı aydının öldürüldüğünü gösteriyor. Bu ci- nayetlerde CIA'nın parmağının olduğu söyleniyor. Önce tensikat sonra tasfiye ABD işgali altında Irak'ın tarihi zenginlikleri, ener- ji kaynakları, ekonomik varlıklarının sistemli bir bi- çimde, talan ediliyor. Irak'ın "yeniden inşası" as- lında ülkenin, ulusal ekonomik siyasi kültürel do- kusunu parçalarken mal ve can güvenliğinin orta- dan kalkması, orta sınıfı fiilen tasfiye ediyor. Iraklı orta sınıf (burjuva katmanlar) kitleler halinde ülke dışına çıkıyor, kalanlargangsterlerin elinde yaser- vetlerini kaybediyor ya da canlarını. Bunlan biliyor, ABD'nin Irak'ta yeniden bir ulu- sal bilinç, direniş ve nihayet yapılanmaya temel oluş- turacak maddi zemini ortadan kaldırmayı amaç- ladığını düşünüyor, bu olasılığı, zaman zaman da yazılanmızda (özellikle geçen yıl) irdeliyorduk. Im- paratoriuklann var olabilmesi için ulusla yapılann parçalanarak yerel yapılara dönüştürülmesi gere- kebileceğine ilişkin bir tez söz konusuydu. Ru- bin'in sergiledikleri, hem bu tezi destekliyor hem de Irak'ta yeniden bir uluslaşma olasılığına karşı işletilen imha dinamiğinin, ekonomik ve siyasi bo- yutlarla sınırlı olmadığını gösteriyor. Irak Öğretim Üyeleri Sendikası'nın bildirdiğı- ne göre, 2003 Martı'ndan bu yana, hemen hepsi sosyal bilimler dalında olmak üzere yüzlerce öğ- retim üyesi, işgal yönetimi tarafindan en olmadık nedenlerle işlerinden uzaklaştınlmışlar. Daha son- ra, bunların 200'den fazlası faili maçhul cinayetle- re kurban gitmiş. Rubin "artık Irak'ta aydınlann, üniversite öğretim üyelerinin, öğretmenlehn he- men her gün düzenli bir biçimde öldürülüyor ol- ması olağan hale geldi" diyor. 'Karanlık bir iş' Her gün yüzlerce Iraklı genci tutuklayıp Abu Ga- rib tezgâhından geçiren işgal güçleri ve geçicı yö- netim ise sıra bu cinayetlere gelınce, parmağ/nı bi- le kıpırdatmıyor. Rubin, geçenlerde bir ABDSavun- ma Bakanlığı sözcüsünün, basın toplantısında ko- nu bir soruyla gündeme getirildiğinde, "karanlıkbir iş" diyerek geçiştirdiğini, başkaca bir bilgi de ve- remediğini aktanyor. Halbuki cinayetlerin bazı ortak özellikleri sistem- li olduklarını düşündürüyor. örneğin, tek bir üni- versite dekanının yanı sıra birçok öğretim üyesi ci- nayete kurban gidiyor. Bu cinayetlerde ölen 200'den fazla aydının fizik ve kimya vb. bilim dallanndan de- ğil de sosyal bilimlerden olması, kurbanların "nük- leerprogramlarhakkında birşeybildikleri"için Sad- dam yanlılan tarafindan öldürülmüş olması olası- lığını devre dışı bırak/yor ve "Neden sosyal bilim- lerde çalışanlar" sorusunu gündeme getiriyor. Sa- kın işgalin ekonomik, sosyal, küftürel tahribatını, ABD emperyalizminı bölgedeki faaliyetlerini çözümleye- cek bu çözümlemeler üzerinde bir siyasi hareket oluşturabilecek ya da en azından bir siyasi hare- kete teorik, ideolojik bilgi sağlayabilecek kadrolar tasfiye ediliyor, meydan ulusal refleksler yerine et- nik ve dini duyariılıklarla hareket eden öznelere terk ediliyor, böylece Irak sosyal formasyonunda- ki çatlaklar derinleştiriliyor olmasın? öldürülenle- rin çoğunun, edebiyat, hukuk ve tarih dallanndan öğretim üyeleri olması ilginç değil mı? Bu sorulara cevap vermeye yardımcı olabılecek birdiğer ilginç bilgi de, the American Prospect'de Robert Dreyfuss'un yazısında gözler önüne se- rilmiş (Rubin aktanyor). Dreyfuss'a göre ABD yö- netimince Irak için aynlan 87 milyar dolar ek fonun 3 milyan CIA'nın gizli paramiliter harekâtlan için ay- nlmış (sömürge vaiisi Bremmer'in birterorizmle mü- cadele uzmanı olması, ABD büyükelçiliğine, Latin Amerika'da ölüm tugaylannın örgütlenmesi ve fi- nansmanında önemli bir rol oynamış John Neg- roponte'nin getirilmiş olması da bu bağlamda an- lamh değil mi?-E.Y). Rubin'e göre iki tarihsel eğilim oldukça açıkla- yıcı. Birincisi bizzat CIA, geçmişte bu tür eylemle- re sık sık başvurmuştur (Bush yönetimi CIA'nın suikast yapmasını engelleyen yasayı kaldırmadı mı?- E.Y). Ikincisi, Osmanlı döneminden başlaya- rak, Fransız ve Ingiliz sömürgecilerinin deneyimi, bölgede ulusalcı, antiemperyalist, hatta sosyalist reflekslerin ilk önce hep aydınlar, akademik çev- reler arasında mayalanmaya başladığını gösteri- yor. Bu ikisini bir araya koyunca da Irak halkı ara- sındaki, bu cinayetlerin arkasında CIA ve Mossad olduğuna ilişkin kanıyı ciddiye almak gerekıyor. Acaba Irak'ta pişen bu zehirii yemekten komşula- rındaki aydınlara da bir pay düşecek mi? 81 calısanın isine son verildi AKP'li başkandan Bursa'da işçi kıyımı BURSA (Çumhuri- yet) - AKP'li Bursa Bü- yükşehir Belediyesi' nde işçi İayımı sürüyor. Ken- tin en büyük yatınmı olan Bursaray'dan ilk aşamada 81 çahşanın işi- ne son verildi, Demiryol-Iş Sendika- sı üyesi çalışanlar, işçi kı- yımını protesto etmek için Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne siyah çe- lenk bıraktılar. Demir- yol-lş Sakarya Şube Başkanı Cemal Yaman, AKP'nin hem kadrolaş- ma hem de sendikasız- laştırma operasyonubaş- lafhğını sa\ıındu. Bur- saray'da çıkanlan işçi- lerin yerine AKP Genç- lik Kollan 'ndan gönde- rilen listeye göre işçi alı- mına başlanacagını iddia eden Yaman, "AKP ik- tidan kendi yandaşlan- na diyet borcunu öde- mek için onlarca çalışa- nı işten çıkanyor" dedi. 81 işçininBursaray'ın kurulduğu günlerde ye- teneklen ölçüsünde sı- navla işe alındığını anımsatan Yaman. "tş- çilerin yerine aunacak oJanlar sistemi hiç tam- madıklan için Bursa- ray'da sıkmülar başla- yacakûr* diye konuşru. Yaman, AKP'li Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şa- hin'in sendikalı işçiler üzerinde baskı kurarak çalışma banşını sona er- dirdigını vnrguladı. Türk-İş'tert tepki Türk-lş 8. Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca da işten çıkar- malann Bursaray'ı taşe- ronlaştırma girişimi ol- duğunu belirterek "Bursa halkına zarar vermeden e\lemlerimiz sürecek" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle