19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EYLÜL 2004 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Tâciz DEVRİMİN ilk yıllanndaki gazete ve dergilerde "cumhuriyet" beyazlar giyinmiş bir genç kız res- miytetemsiledilirdi. ikinci Meşrutiyetdöneminin "hür- riyet"\ gibi. Artık pek rastlanmıyor böyle bir benzet- meye. Açıkça belli ki, her iki dönemde de Türkiye'yi en yakından etkilemiş iilke olan Fransa'dan alınmış bir âdetti bu. Orada hâlâ sürüyor: Fransa Cumhuriye- ti, genç, güzel bir kad/ndır. Armalarda, resmî bel- gelerde bile rastlarsınız kendisine. Daha da somut- laştınldığı, canlı bir aktrise böyle simgelere model olma onurunun verildiği de görülür. Bir süredir Cat- rterine Deneuve'e verifdiği gibi. Türkiye'de iyi ki bu âdetten vazgeçildi. Yoksa, "Bir yanda millet zina konuşurken, öte yanda cumhu- riyetin ırzına geçiliyor" diye münasebetsiz resim alt- lanna rastlayabilirdiniz. Irza geçme söz konusu olmasa bile, cumhuriye- tin sürekli tâciz edilmekte olduğu kesindir: yiye- cekmiş gibi bakmaktan çirkin davranışlarla rahat- sız etmeye, şurasına burasına el atmaya, hırpala- maya kadar varan bir kötii niyetin belirtisidir bu. Pun- duna getirıp kesin sonuca gitme hesabı da dahil. Aslına bakarsanız, cumhuriyet, başlangıçtaki sağ- lam ilkeleri, kurumlan ve kurallanyla kendini savu- nacak, saldırganlara haddini bildirecek kadar güç- lüdür. Koruyuculan, namusuna el sürdürmemeye andiçmiş fedaileri de var. Ama artık tâcizciler ve ta- sallutçular koruyuculann ve fedailerin ellerini ayak- lannı tutacak, müdahale etmelerini önleyecek yar- dımcılar bulmuşlardır dışandan. Nedense, ırza geçme niyetiyle başlayan bu çok failli hırpalama, bol satışlı gazetelerin üçüncü say- falanndaki türden "dağ başında turist kadına te- cavüz" haberleri kadar bile tiksindirici olmuyor. Gö- rünürde şık nedenlerle, demokratikleştirme, Avru- palılaştırma ve Sayın Vertıeugen'in "modernizas- yon" dediği çağdaşlaştırma için sürdürüldüğü id- dia edilen bir çaba söz konusudur. Böyle olduğu içindir ki, çabanın özde kötü niyetli bir tâciz niteli- ği taşıdığı kolay fark edilmiyor. Zaten, bağımsız ta- biatlı güzel cumhuriyet kızını korumaya kalkışacak olanların ellerini ayaklannı tutacak, onları kahredi- ci bir seyirciliğe mahkûm edecek "kriterier" ve "ko- miseıier" var artık. Üstelik, bütün bunların, kızın da koruyuculannın da hayrına olduğu söylenmekte. Dikkat ederseniz, AB'ye tam üyelik yolunda 1963'ten beri süren ve 1999'dan beri belirgin- leşen kırk yıllık "oyalama" taktikleri şimdi son de- rece ilginç yeni bir aşamaya girmektedir. verheugen'in ağzından bal akıyor. "Tarih" verileceği neredeyse kesin. Belki yola getirilmesi gereken bazı kurum ve kurallar bakımından koşulludaolabilir, koşulsuzda. Sonra, "uygulama"ya bakılacak. "Şunu da çıkar, bunu da ver" diyerek. On, on beş, yirmi yıl boyunca, cumhuriyet iyice mecalsiz kalıp tam teslim oluncaya ve iki yüz yıldır beslenen bütün emelleri tatmin edinceye kadar. Tarihinde böyle bir gezintiye çıkmanın pişmanlı- ğını acıyla duya duya. Soğuk Savaş Sürüyor... Kuzey Kore'de kapitalist dünyanm zenginliği yok. Cst üste doğal felaketler de yaşamış bu ülkenin yoksulluğu, Amerikancı medyanın en büyük sermayesi. Ne var ki bu ülkedeki olumluluklann birçoğu da kapitalist ülkelerde bulunmuyor. Zeld SARIHAN Kore Dostluk Derneği Başka B ölgemiz sıcak bir savaşı yaşar- ken, dünyada "soğuk savaş" da bütün hızıyla sürüyor. Yerküre üzerinde, askeri egemenliğine, sermayesinin serbestçe dolaşımı- na engel oJacak bütün güçleri "yola geör- me" amacından vazgeçme şöyle dursun, bu konuda daha da sınır tanımaz bir tutum alan ABD, kendisine kafa tutan ülkeler hakkında dünya kamuoyunda olumsuz izler bırakmak için her yalana başvuruyor. Küba ve Kuzey Kore ile ilgili ABD kaynaklı haber ve yorum- lar, bu ülkeler aleyhine dünya kamuoyunun nasıl doldurulmak, hatta kışkırtılmak isten- digine açık örneklerdir. Ülkemizde Küba devrimini anlatan yayın- lar vardır ve bu devrimin önderlerinden Che Guevara ile FldeJ Castro da yalnız Batı genç- liği değil, ülkemiz gençliği arasında da birer efeanekahramandır. Bu nedenle, ABD'nin, dev- rimin başarıya ulaştığı 1959'dan beri ambar- go uyguladığı Küba hakkında yayılan yalan ve uydurma haberler, Türk kamuoyunda faz- la etküi olamıyor. Ancak Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ile ilgili durum farklıdır. Asya'nın doğu ucunda, 22 milyonluk bu sosyalist ülke ve onun Atafürk ü olan Kim İl Sung, ülkemizde yeterince tanınnuyor. Oysa bağımsızlığında dıreten bir Türkiye'nin Ko- re Devnmi'ni bilmesı, Kuzey Kore'vı tanı- ması, onunla ilışkilerini geliştirmesi gerekli- dır. Ancak Türkıye, ne yazık ki Kore Savaşı'yla taraf durumuna da gehrildıği için, bu konuda ABD'nin çizdiğı sınırlar ıçinde kalmış, 2002 yılına kadar bu ülke ile dıplomatik ilişki kur- mamıştır. Amerikan kaynaklan, kamuoyunun bu bilgisizliginden de yararlanarak Kuzey Ko- re haklonda akıl almaz yalan haberler yay- maktadır. Amaçlan. Irak'ta olduğu gibi, ya- pacaklan bir asken müdahaleye kamuoyunu hazırlamaktır. ABD ordulan Kuzey Kore sı- nırlannı aşar ya da bu ülkeyi hav adan bomba- larsa, gemileri bu ülkenin kentlerini topa tu- tarsa, gerek Koreliler, gerekse başka halklar tarafindan "kurtancT olarak karşılanacaktır. Irak'ta olduğu gibi! Elınde tuttuğu haberleş- me araçlanndan ötürü, ABD propagandasuun gücü büyüktür ve ne yazık ki etkilidir. Bu et- ldyi yaratan, Türk basınının ABD amaçlan doğ- rultusunda yayın yapması ve ABD kaynakla- ruu sorgulamadan yayımlamasıdır. Geçen günlerde bir gazetemizde Kuzey Ko- m re ile ilgili üç gün boyunca, her türlü nesnel- likten uzak, önyargıh, önemli gerçekleri biJe- rek atlayan ve gerçek olmayan bazı bilgi ve yargılan içeren bir "röportaj" yayımlandı. Yayına göre Kuzey Kore halkı, açlık içinde kıv- randığı yetmiyormuş gibi, bir tek diktatörün sonu gelmez zulmü altmda da inlemektedir! Daha çok, yıllar önce Kuzey Kore'den Güney'e geçmiş iki kişinin anlatımlanna dayanarak düzenlenen bu "geayaztsTnda, ülkede fotoğ- raf çekmenin, kadınlaruı bisiklete binmesinin yasak olduğuna varıncaya kadar birçok haya- li bilgi de yer aldı. Ancak ülkemizde sayılan sınırlı da olsa Ku- zey Kore'yi tanıyanlar var ve bu yayın, on- lann sağduyulu vicdaruna çarpmıştır. Ben de bu ülkeyi gezip gören az sayıda şanslı in- sanlar arasmdayım. îlkinde, 2000 yılında, 14 çocukla, Songdovon Uluslararası Çocuk Kampı'na katılrruştık. ikinci gezimiz, içle- rinde iki parlamenter de olmak üzere 15 ka- dın ziyaretçiyle 2001'de oldu. Toplam ola- rak bu ülkede bir ay kaldım. Kaldığım bir ay boyunca. sürenin ve olanak- lann elverdiği ölçüde, bu ülkenin en önemli anıtlannı, müzelerini gezdim. Fabrika, atölye, baraj, kooperatıf gibi kuruluşlarını gördüm. Ço- cuk yuvalarına, çocuk evlerine, okullanna, kütüphanelerine, ibadethanelenne gittim. Öğ- rencilerle, öğretmenlerle, mühendislerle, ka- dın, erkek ve çocuklarla, din adamlanyla gö- rüşmeleryaptım. Istediğün kadar fotoğraf çek- tim. Her birimizde albümler dolusu fotoğraf ve kimimizde vıdeo kasetleri var. "Röportaj" yazannın fotoğraf çekilmesinin yasak olduğun- dan yalonması, öyle anlaşılıyor ki, askeri te- sislerin fotoğraflannı çekememiş olmasından kaynaklanıyor! Kuzey Korelilere, ülkeleri hak- kındaki olumsuz haberleri ve yargılan aktar- dığımızda, bize "Duyduklannıza değü gör- düklerinize inanın. tstediğiniz ber yeri görün" karşılığım vermişlerdi. Ben de gördüklerimi, dinlediklerimi bir kitapta topladım. (Doğu'nun Seher Yıldızı Kore, Kore Dostluk Derneği ya- yını, Ankara 2002). Kuzey Kore'de kadınlar bisiklete binmez- mış. Bunu büyük bir kusur olarak gören "ga- zeteci" Anadolu'da da kadınlann böyle bir alışkanliğı olmadığını unutuyor. Kuzey Kore 'de kadınlann sigara ıçmediğıni (bella olumsuz pro- paganda için yeterli bir kanıt saymadığından) yazmamış. Öte yandan toplumsal hayatın her alanında erkeklerle birlikte çalışan kadınlaruı parlamentoda yüzde 22 ile temsıl edildiği, onun ılgısini çekmemiş. Kuzey Kore'yi birer yıl arayla gezip gö- ren ve "gazeteci" gibi önyargılı ohnayan ço- cuk ve kadınlar arasında bu ülkeye ilişkin iz- lenimlerini saptamıştun. Çocuklar arasında bu ziyaretten memnun olmayan yoktu. Hep- si, bu ziyaretten "çok şey" öğrenmiş olarak dönüyordu. Onlar Kore Devrimi ile Türkiye Kurtuluş Savaşı arasında büyük benzerlik- ler bulmuşlardı. Korelilerden alınması gere- ken şeyin "disiplin" ve "çabşkanlık" oldu- ğu kanısındaydılar. Kadınlar arasında yapılan anketin sonuçla- nna göre ise hepsi ziyaretten "çok memnun'* dönüyordu. 15 kişiden 13'ü Kore'ye yeniden gehnek istiyordu ve hepsi arkadaşlanna Ko- re gezisi önermeyi düşünüyordu. Hepsi, gru- ba rehberlik yapanlardan "sıcak birflgj"gör- düğünü belirtiyordu. Hepsi, Kore ile Türkiye arasında diplomatik ilişki kurulmasını istiyor- du. Kore'de eğitim 1yi", "çokiyi", "otağanüs- tü" sözcükleriyle iade ediliyordu. Kore hal- kının durumunu ifade eden sözcükler, "karar- h", "coşkulu", "onurhı" sözcükleriyle betim- leniyordu. Korelileri "mutsuz", düşünceli ve "rejim karşıü" olarak algılayan olmamıştı. Kuzey Kore 'de, kapitalist dünyanın zengin- liği yok. Üst üste doğal felaketler de yaşamış bu ülkenin yoksulluğu, Amerikancı medyanın en büyük sermayesi. Ne var ki bu ülkedeki olumluluklann birçoğu da kapitalist ülkeler- de bulunmuyor. Kuzey Kore'de işsizlik, gelir adaletsLzlığı, dılencılık, fahışelik, sokaklarda mendil satan çocuklar bulunmuyor. Ülkede tarikatlar cirit atmıyor. Altyapısını sağlam yapmış, eğitim, sağhk sorunlannı çözümlemış bu ülkenin ABD'ye göre en büyük "suç"u, ba- ğımsızlığından ve ülke bütünlüğünden, bu ne- denle vatanın birparçası sayılan Güney le bır- leşmekten vazgeçmemiş olmasıdır. 35 bin ABD askerinın bulunduğu Güney Kore ise ABD'nin bir üssü durumundadır. Türk Kurtuluş Sa\aşı'nda, Kuvayı Millı- ye'nin Büyük Taarruz'da zafere ulaşamadığı- nı, Türkiye'nin en verimli topraklan üzerinde Ingiliz yandaşı birdevlet oluşturulduğunu dü- şünelim. Kemalıst Türkiye, Türkiye'nin top- rak bütünlüğünü, bağımsızlığını ve ulusal bir- liğuıi gerçekleştirmek için ne düşünebilecek ve yapabilecek ise Kore Demokratik Halk Cumhunyeti hükümeti ve haüa da bugün ken- dı üUcelen ve uluslan için aynı ülküleri taşı- yor. Kurtuluş Savaşı'yla ezilenlerdünyasına ulu- sal bağımsızlık kapılanru açan Türkiye'nin basınına yakışan, ABD'nin çıkarlan doğrul- tusunda Kuzey Kore karşıtı yayın yapmak de- ğil, iki Kore'nin bırleşmesini haklı görmek ve Türk kamuoyunu bu konuda aydınlatmaktır. YAPIM-C KULTUR TURLARI GAP - NEMRUT TURU ANTAKYA - GAZİANTEP - Ş. URFA MARDİN - DİYARBAK1R - ADIYAMAN 28 Eylül - 06 Ekim 2004 6 Gece 8 Gün Kişi Başı 590.000.000.-TL Yanm Pansiyon - Ulaşım - ören Yeri Girişi Nemrut'a çıkış ve rehberlik hizmetlen dahildir. CUMALIKIZIK ve TRİLYE TURU Mudanya Montania Otel 24 - 26 Eylül 2004 Yarım Pansiyon, Ulaşım Dahil Kişi Başı 210.000.000.-TL Iröbat Yapnn-C Turkocağı Cad Basın Sarayı No:1 K;4 Cağaloğlu-lstanbul Tel: 0212- 520 21 91 -92 522 49 25 Faks: 0212-520 50 23 BGNDİS TRAVEL-2142 HOTEL MAVİDBUZ MAVİ BAYRAK ÖDÜLLÜ, MARMARİS TURUNÇ KOY'U'NDA DENİZE SIFIR, ÖZEL PLAJ, YÜZME HAVUZU, HAVUZ BAR, RESTAURANTLAR, ODALARDA KLİMA, MÜZİK YAVINI, TELEFON. (0-2 YAŞ ÎCRETSİZ) AY M ODADA 3. KİŞİ %S0 İNDlRİMLİ — Yılın Son Tatil Fırsatı — Eylül Ayında Kişi Ba^ı ^ arım Pansi\on BL\G\LO\ 25.000.000.- TL+KDV OTEL ODASI 35.000.000.- TL^KDN REZER\ AS't O> Tel 0252 476^1 L >0-')] faks 0 252 4 7 6 70 CP ınfo'" hotelmaMdenız com uu\\ hotelmaMdenız LOITI ÇUMRA ASLİYE HITOJK VIAHKEVIESİ'NDEN Sayı: 2004'151 Davacılar Elmas \e Şefıka Şakacı vekılı tarafindan dava- lılar Salıha Söğütlü ve arkadaşlan ale>hıne açılan lapu ıptalı \e tescıl da\asına konu Konva ılı Çumra ılçesı Alıbejhüyü- ğü kasabası sınırlan ıçensınde Kumartaş me\kıınde bulunan \e mıktan 4500 m2 olan 9228 parselın aralıksız \e çekışme- sız olarak 20 >ılı aşkın bir suredır kullanıldığı ıddıası ıle Medenı Kanunun 7 13 maddesı gereğınce rescılı talep edıl- dığınden ılan tanhınden ıtıbaren 3 a> ıçensınde zılvetlıkle kazanım koşullannın gerçekleşmedığı vönünde \e da\a ko- nusu >er üzerınde hak ıddıaları olanın ıtırazlarını mah- kememıze bıldırmesı gereğı ılan olunur Basın 40303 BELLONA Bilin bakalım bu ön ödemeli kampanya kaç taksitli? l^ V^^i^^ taksit Şimdi tüm Bellona'lar peşin fiyatına vade farksız I 0 taksit ya da kredi kartlarına I 3 taksitle! Ö d e m e l e r E y l ü l ' d e , B e l l o n a ' l a r ı n ı z A r a l ı k ' t a e v i n i z d e . . . E o z a m a n d o ğ r u B e l l o n a b a y i l e r i n e ! A Ergo-Pedıc Ikız Yatak Therapy Ikiz Yatak Soto Çıft Kişılık Baza Takım Innova Çıft Kişılık Baza Ta*ım O Boydak ÜCRETSİZ TÜKETİCI HATTI f 0 J 0 3 8 8 6 j bellona com tf Bellona Kampanyası üretım ve sîok ımkanlar> le s ^r\\ ovpOi 08 2004-30 09 2004 tanhten arasında geçeriidır BOYTAŞ A Ş O S B 2 Cd Ho 1 3Ö070 Kaysen Bellona Boytaş A Ş nin tescılft markasıdır Uretıcı fırma ürünter uzennde önceden betırtmeKsıztn değışıKlfk yapabdır Ön ödemeJı Hen Teslımlı Kampanya kapsamında, 1 -31 Agustos 2004 tanNen arasında satın aiman ve ytne bu tanhter arasında peşınatı SATtCl'ya ödenmtş olan Ururvtenn Teshmatr '-JS Kasfirr 2004 Tanhten arasında 1-30 Eyfül 2004 tanNen arasında saîın alınan ve yıne bu tanhler arasrnda peşınatı SATICI ya ödenmış olan Unjnlenn Tesfımalı 1 3i Aralık 2004 Tanhlen arasında ALICI'ya leslım edıtır Kampanya ı!e ıtgıh aynntılı bttgt içeren txoşürlenrnız= bayılenmızden lemın edebılırsınız Ev teksüiı urur gnjbunda nevresım takımı, uyku setı ve yatak ö*tusu on oöemeh kampanya kapsamındadır '+3 taksıt uygulaması 1+5 ve 1+9 laksıt seçeneğı ıçın geçerlıdır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle