Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 EYLÜL 2004 CUMARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaelı
ÇanakkaJe
Izmır
Manisa
Aydın
Denızli
P
PB
PB
PB
B
B
B
B
2 8
3 0
3O
2 0
3 2
3 5
3 7
3 4
Sınop
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
Y
PB
PB
B
PB
2b
25
26
25
29
28
30
20
Adana B 33
Zonguldak Y 2 5 Antalya A 34
P*\ Parçalı bulutlu
Mersin
Dıyarbakır
Şanhurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
B
A
A
A
A
B
B
32
37
37
34
35
30
25
Kars
Yurdun kuzey ke-
stmlerı parçalı çok bu-
lutlu, Marmara'nın ku-
zeydoğusu, Batı ve Or-
ta Karadenız kıyijan ıle
Kars. Ardahan çevrele-
n sağanak ve gokgurul-
tulusağanakyağışlı.dı-
ğer yerter az bulutlu ve
açık geçecek Sıcak-
lıklardaonemlı bırdegı-
şıklık olmayacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Münih
PB
ÇB
PB
PB
B
B
Y
PB
PR
20
19
20
24
24
27
27
26
?7
Beriin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
B
B
Y
B
B
B
B
B
24
26
24
26
27
26
29
31
Zürih ÇB 27 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tifhs
Kahıre
Y
B
B
B
B
Y
B
B
20
36
21
32
29
28
17
32
B 37
: SlSİI u
ı. Bulutlu t Çok bulutlu ı Yağmurtj Sulu kar »Gok günjltülû
G U N C E L CÜS'EYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
ğini henüz anlayamadı.
Yavaş yavaş uyanıyorlar. Bizimkiler ise ka-
dın-erkek eşitliğinden söz açan Avrupalıyı al
sana eşitlik diyerek kadının yanı sıra erkeği de
cezalandıracaklarını söyleyerek uyutmaya ça-
lışıyor ya da uyutacaklannı sanıyor.
Türkiye ile ilgili raporun ilk tartışmalarını ya-
pan (müzakere tarihi, hatta üyeliğimiz üzerinde
Verheugen'ın da görüş ayrılıklan bulunduğunu
doğruladığı) AB Komisyonu zinayacezayı "baş-
ka çağlardan kalma bir uygulama" diye nitele-
di. Birliğe üye 25 ülkede böyle bir uygulama ol-
madığını anımsattı ve "zina gibi özel hayatı doğ-
rudan ilgilendiren bir konuma girmenin AB'nin
temel anlayışına uymadığını" özenle belirtti.
Üyeliğimizi destekleyen Italya'nın Ankara Bü-
yükelçisi Carlo Marsili, "tasan zinayı suç saya-
cak içerikte geçerse Türkiye'nin Avrupa'da tek
başına kalacağını" söylüyor. Bizim de merak et-
tiğimiz, bir türlü yanıtını bulamadığımız bir nok-
taya değiniyor: "-Zina tartışmalarında- Türkka-
dınının ne düşündüğünü ve tepkisinin ne kadar
güçlü olduğunu çok merak ediyorum" diyor.
Bir gazetemiz -Milliyet- zinayı cezalandıran
(başta Uganda, Afganistan, Iran, Irak, 19 geri
kalmış) ülkelerin listesiniyayımlıyor. "Bugerçek-
leşirse, girmek için on yıldır çaba sarf ettiğimiz
AB yerine, geri kalmış ülkelerin oluşturduğu ai-
le fotoğrafında yer afacağız" diye yazıyor.
Başbakanlık Insan Haklan Başkanı Doç. Dr.
Vahit Bıçak. -eğer yalanlamazsa- zinanın ce-
zalandırılmasına karşı çıkarken " Devletinyatak-
tan elini çekmesini" istiyor.
önceki gün bu gelişmeler izlenir, (belki de bi-
zimkilerin beklemediği biçimde) AB'nin birden
devreye girdiği gözlenirken.. şeriatla yönetilen
geri kalmış ülkelerin uyguladığı bir kuralı yarım
yamalak da olsa Türkiye'ye getirmeye soyunan
bu hükümet.. bu Başbakan, bu Adalet Baka-
nı'nın.. acaba dışımızda içimizde olan bitene
karşı kulakları sağır, uygar dünyaya kapalı mı,
gözleri kör, uygar dünyadan gelen haberleri
okumuyorlar mı diye düşünesi geliyor insanın.
• • •
önceki gün bu gelişmeler izlenirken; böyyük
anayasacı, böyyük düşünür, böyyük devlet
adamı Başbakan Beyefendi, zina ile ilgili düzen-
lemeyi (dikkaf) kadın-erkek eşitsizliğini ortadan
kaldırmaya yönelik diye, (dikkat) "aldatmaları
sona erdirecek, insan/ık onurunu kurtaracak bir
adım" ve de üstelik -bir gazeteye- "Düzenleme
AB'ye uyum için sorun çıkarmaz" diye niteleyi-
vermez mi?
Ya imam nikâhlı yüz binler? Adalet Komisyo-
nu Başkanı AKP'li Toptan Köksal'a göre, zina
suçsa, imam nikâhı bunun dışında tutulamaz.
Çokeşli milletvekilleri? Dokunulmazlık paçayı
kurtarmalarına olanak veriyor ama, nikâhsız eş
doğruuu tutukevine... Varsın böyle olsun; (bu ik-
tidara) şeriat özlemi çekenleri, koyu dincileri
memnun etmek, yeter!
• • •
Iki yıldır tek parti iktidannın övünegeldiği gü-
cünü göstermekten ne denli acz içinde olduğu-
nu kanıtlayan olaylar birbiri ardına geliyor. ör-
nek bol. Zina dışında iktidar aczini sergileyen
son iki örnek:
(1)- Irak'ta öldürülen Türklerin sayısı giderek
kabarıyor. Dışişleri Bakanı önceki gün ilgili dev-
let kurumlarının da katıldığı bir toplantı yaptı. -
Milliyet'teki habere göre- "toplantıda Irak'ta as-
keri gücü olmayan ve tamamen insani yardım-
da bulunan Türkiye'nin ÇTürklerin) hedef alın-
masının nedenlerine ilişkin kurumların görüşle-
rialındı". Onca aydır, gündür süregelen olaylar-
dan, bilinen nedenlerinden sonra... Türkleri ko-
rumak için "ortakgörevgrubu" kurulmasına ka-
rar verildi. Pes doğrusu!
(2)- Güçlü tek parti hükümeti askerin sesi so-
luğunu kestiği, bir süredir eski günlerdeki gibi
hemen her gün şehit verdiren Kuzey Irak'a sı-
ğınmış PKK terörünü ABD kuyruğuna takılan
politikaları nedeniyle bir türlü yok edemedi. ön-
ce Dışişleri Bakanı Gül, sonra Başbakan Beye-
fendi çıktılar sahneye, şimdi; "Bizim de sabn-
mız biryere kadar. Biz de insanlanmızın şehit ol-
masını böyle seyredemeyiz. Izleyemeyiz. Gere-
ği neyse yapmak zorundayız" diyorlar.
Lafla peynir gemisi yürütme; üzerine düşeni
yap da görelim!
Bilirkişi TCDD'yi yalanladı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TCDD Genel Müdürlüğü'nde 24 uzmanın
imzasıyla hazırlanan raporun, hızlandınl-
mış trene ilişkin gerçekleri kamuoyundan
gizlediği ortaya çıktı. Bilirkişi raporunda,
hızlandınlmış trende hız seyrini sağlayan
kontrol düzeneklerinin bulunmaması kaza
nedeni olarak gösterildi. TCDD ise 13 Tem-
muz 2004 tarihli raporunda, hızlandınlmış
trende makinist hatalanna karşı devreye gi-
rerek treni durduran ATS Sistemi'nin (Oto-
matik Fren Sistemi) bulunduğunu ve bu ko-
nuda gerekli ölçü, ayar ve bakımlann yapıl-
dığını savunmuştu.
Hızlandınlmış tren olarak sefere başla-
yanYakup Kadri KaraosmanogluTreni 'nde
her türlü güvenlik önleminin alındıgı, An-
kara-lstanbul güzergâhında her türlü yol ye-
nileme ve bakım çalışmasının yapıldığı sa-
vunulan TCDD Raporu'nda. ATS Siste-
mi'ne de şöyle yer verilmişti:
"ATS Sistemi vasıtasıyla makinist ha-
talanna karşı hız kontrolü yapılnıakta-
dır. Sinyalizasyon sistemlerinde meydana
gelebilecek her türlü anza, kırmızı sinyal
bildirisiyle sonuçlandığından hiçbir an-
za kendi başına kazaya sebep olmaz. Sin-
yalizasyon sistemini bu şekilde tanıttık-
tan sonra Ankara-Haydarpaşa arasında
tren hızlarının arttınlması konusunda
aşağıdaki önlem alınmıştır. Mevcut sin-
yalizasyon sistemine ait ray devreleri, sin-
yaller, makas motorlan, hemzemin geçit
koruma sistemleri, otomatik tren dur-
durma sistemleri (ATS) ve enerji kaynak-
larının ölçü, ayar ve bakımları yapılmış-
tır."
Ancak Pamuova Cumhuriyet Başsavcıh-
CHP'Iİ KOÇ
'Çiçek de
natikçe
yolgösterdV
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ulaştırma Baka-
nı Bınali Yıldınm'ı yeniden
istifaya çağıran CHP Grup
Başkanvekilı Haluk Koç,
"hızlandınlmış tren faci-
ası"nda "8'de 4" kusurlu
görülenlerin koltuklannı bo-
şaltmak zorunda olduğunu
bildırdı. Koç, "Adalet Ba-
kanı bile kabine arkadaşı-
na nazikçe yol gösteriyor.
Ulaştırma Bakanı, 7-8 Ha-
san Paşa gibi, 8'de 4 Bina-
li Yıldırım diye anılacak-
tır" dedi.
Van olayını da anımsatan
Koç, Içişleri Bakanı Abdül-
kadirAksu'ya da şöyle ses-
lendi: "Bakanımız o güleç
yüzüyle iki cümle söz söy-
İesin, Mustafa Bayram ne-
rede? Yeni bir Çakıcı olayı
mı yaratıyorsunuz? "
Geniş katılımlı cenaze
Tedavi gördüğü hastanede böbrek yetmezüği nedeniyle önceki gün
yaşamını yitiren "Oflu Osman" lakaplı mafya lideri Osman
Cevahiroğlu, Fatih Camii'nde kılınan namazın ardından Kulaksız
Mezariığı'nda toprağa verildi. Cenaze törenine Susurluk hükiimlüsii
Sami Hoştan, Sedat Şahin ve Necdet Ulucan'ın da aralarında
bulunduğu yaklaşık 2 bin kişi katıldı. AKP milletvekili Burhan
Kuzu, CHP Milletvekili Berhan Şimşek, Fatih Belediye Başkanı
Mustafa Demir, eski bakantardan Eyüp Aşık, şarkıcılar Ibrahim
Tatlıses, Nuri Sesigüzel, Adnan Şenses, Oya Aydoğan, tiyatro
oyunculan Behzat ve Süheyl Uygur'un da hazır bulunduğu cenaze
törenine Ordu Valisi Kemal Yazıcıoğlu ve eski Bakan Mehmet Ali
Yılmaz da çelenk gönderdi.
ğı'nın atadığı Prof. Dr. Ali Işık Erzi, Doç.
Dr. Zübeyde Öztürk ve Yardımcı Doç. Dr.
Nevzat Erselcan ın 31.08.2004 tarihli bi-
lirkişi raporu, TCDD Raporu'nu yalanladı.
Raporda, trende hız denetiminin sadece ma-
kiniste bırakılması eleştirildi. Makinist ha-
talanna karşı devreye giren güvenlik sis-
temlerinin gerekliliği vurgulanan raporda,
hızlandınlmış trendeki kontrol sistemlerinin
eksiklıği şöyle ifade edildi:
"Nitekim seyir sırasında makinistlerin
yolu, sinyalleri, kilometre sayacım (hız) ve
livreyi her an çok dikkatle izlemeleri ge-
rekniektedir. Burada sorun livrede yer
alan değişik hızlara göre frenleme (hız
azaltma) ve demeraj (hız arttırma) evre-
lerinin önceden yerine getirilmesinin ge-
reküliğinin yarattığı kontrol problemidir.
Hız kontrolünün yalnızca insan kontro-
İüne yüklenmesi risk
yaratacağına göre bu
konuda makinistlere
yardımcı olacak ted-
birler ahnmalıdır. (Bil-
gisayar destekli otoma-
tik ya da yarı otomatik
kontrol sistemleri vb.)
Böylece sık sık hızın
değiştiği bir işletmede
ya da demiryolu hat-
tında hız kontrolü gü-
venli bir biçimde yapı-
labilir.
Özetle olayın meyda-
na geldiği kurbalı (vi-
rajlı) kesimde fazla
hızla seyir yapmanın
yanı sıra yol üstyapısı-
nın fiziksel ve geomet-
rik durumunun yeter-
li statik-dinamik daya-
nım koşullarını yerine
getirmeyecek düzeyde
bozuk olmasının ve de-
ğişik kurbalar nede-
niyle ortaya çıkan sık
aralıklı hız değişimini
güvenli bir seyir kont-
rolüyle gerçekleştire-
cek kontrol düzenekie-
ri ve sistemin donatıl-
mamış olmasının ola-
yın meydana gelmesin-
de etkileri olduğu ka-
naatine varılmıştır."
Selçuk:Akıl
cephesinde tartışalım
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Gazetemiz
tmtiyaz Sahibi ve Yayın Ku-
rulu Başkanı tlhan Selçuk,
AKP'nin takıyyeci politika-
larla Türkiye'yi laik olmak-
tan çıkarmaya çahştığını
kaydederek asıl suçun buna
karşı bir araya gelemeyen
solcularda olduğunu söyle-
di.
73. Uluslararası îzmir Fu-
an'nda, Edebiyat Söyleşile-
ri kapsamında "Cumhuri-
yet Devrimi ve Aydınlan-
ma" konulu söyleşiye katı-
Ian Selçuk, "Hem aydın-
lanmanm, hem de karanlı-
ğın içinde yaşıyoruz. Ta-
kıyyeci politikayla Türki-
ye'yi laik olmaktan çıkar-
maya çalışıyorlar. Yaptık-
ları işler bunu gösteriyor.
Ancak asıl suç bizde. O
adamlan suçlayarak, mey-
danlarda nutuk atıp, bin
parçaya bölünerek onları
Avrasya ülkelerinin
sorunugüven
engelleyemeyiz. Akıldan,
mantıktan bahsediyoruz
ama bir araya gelemiyo-
ruz" dedi.
Selçuk, Türkiye'de iki
cephe oluştuğunu, bunlann
aydınlanma ya da karanlık-
tan yana tavır aldığım kay-
dederek, "Aklın inançtan,
bilimin dinden bağımsız-
laşması aydınlanmayı ger-
çekleştirir. Dinci düşünce-
yi tarihe gömüp inançta
bıraktıktan sonra, akıl
cephesinde tartışılırsa de-
mokrasi o zaman gelir" di-
ye konuştu.
Atatürk'ün yok edilmeye
çalışıldığını dile getiren Sel-
çuk, Türk Ceza Yasası'nda
zinayla ilgili yapılmak iste-
nen değişiklikleri de şöyle
değerlendirdi: "Kadınlaer-
kek eşitse, erkek için de zi-
na vardır. Bunun cezası ol-
maz. Ceza iki tarafa oldu-
ğu zaman dahi olmaz."
tstanbul Haber Servisi -
Istanbul Üniversitesi (IÜ)
Stralejik Araştırmalar Mer-
kezi tarafından düzenlenen
"Avrasya EksenindeTürki-
ye, Rusya, Çin ve tran tliş-
kileri" konulu açık oturum-
da, bu ülkelerin bir araya ge-
lememelerinin en büyük ne-
deninin güvensizlik olduğu
vurgulandı.
Üniversitenin Ord. Prof.
Dr. Cemil Bilsel Konferans
Salonu'nda düzenlenen otu-
rumun açılışını, merkezin
müdürü Prof. Dr. Nur Serter
yaptı. Rusya Federasyonu
Olağanüstü ve Tam Yetkili
Büyükelçisi AJbert Çerni-
sev, Avrasya ülkeleri arasın-
da hızlı bir işbirliğinin oluş-
turulması gerektiğini söyle-
yerek Rusya Devlet Başka-
nı Vladimir Putin'in Türki-
ye ziyaretinin bu yıl içerisin-
de gerçekleşeceğini belirtti.
Çernisev, "Türkiye ile
olumlu gelişme içerisinde-
yiz. Türkiye ile aramızda
önemli bir sorunumuz
yok" dedi.
CHP Genel Başkan Yar-
dımcısı Onur Öymen de
Rusya, Iran ve Türkiye ara-
sındaki en önemli sorunun
"güven" olduğuna dikkat
çekerek "Türkiye, etnik
meseleleri başka bir ülkede
siyasi amaçla kullanmaz.
Bunu ABD'nin Irak'ı işga-
li sırasında tezkereyi geçir-
meyerek gösterdik" de-
di.Emekli Orgeneral Tuncer
Kılınç da emperyalizmin son
uygulama aracının küresel-
leşme olduğunu söyleyerek
bu şekilde dünya haİklannın
tek bir pazar haline getiril-
mek istendiğini anlattı. Işçi
Partisı Genel Başkanı Doğu
Perinçek de Rusya'daki te-
rör eylemlerinin Türkiye ve
Rusya ilişkilerine yönelik ol-
duğunu savundu.
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştaraft 1. Sayfada
Savaşlarda sanılanın aksine, yaşamını yitirenle-
rin çoğu çocuktur. Yapılan istatistiklere göre sa-
vaşlarda ölen çocukların sayısı askerden fazla!
Görünen o ki, 21. yüzyıla damgasmı vurmasından
endişe edilen terör de en çok çocukları vuracak...
Yazıyı kaleme aldığımız saatlerde okuldan kaçan
teröristlerle çatışmalar devam ediyordu. Terör ey-
leminin Rusya'nın bütününü, Kafkaslar'ı, hatta Or-
ta Asya'yı ilgilendiren ciddi sonuçları olabilir.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le başla-
yalım... Putin'in, Rusya'yı eski Sovyetler Birliği dö-
nemindeki etkinliğine kavuşturacağı beklentisi var.
Ancak bu beklenti sık sık kendini gösteren Çeçen
kaynaklı terör eylemleriyle sarsılıyor.
Çeçenistan, Putin'in siyasi yazgısında önemli
bir yer tutuyor. 1998'de, iç istihbarat servisi FS-
B'nin başkanlığına geldiğinde temel hedefı "içiş"
olarak gördüğü Çeçenistan'daki direnişi kırmaktı.
1999'da Güvenlik Konseyi Başkanı oldu. Hemen
ardından dönemin Devlet Başkanı Yettsin tarafın-
dan Başbakanlık koltuğuna oturtuldu. 1999'un
son günü sürpriz birkararta görevi bıraktığını açık-
layan Yeltsin'in yerine geçti. Putin, Mart 2000'de-
ki Devlet Başkanlığı seçimini yüzde 53'lük bir oran-
la kazandı. Putin'in seçim malzemeleri arasında
Çeçenistan da vardı. Bu sorunu en kısa sürede çö-
zeceğine, Rusya'nın iç güvenliğini ve çevre düze-
nini mutlaka sağlayacağına söz verdi.
Putin, Çeçenistan'da düzenlenen seçimlerden
Rusya yanlısı liderlerin kazançlı çıkmasını sağlıyor
ama, bir türlü bu bölgedeki direnişi kıramıyor. Ma-
yıs 2004 başında öldürülen Çeçenistan'ın Rusya
yanlısı Devlet Başkanı Ahmet Kadirov'un yerine,
geçen ağustosta seçim yapıldı. Putin'in destekle-
diği Ali Alkanov kazandı.
Alkanov daha koltuğunu ısıtmadan Mosko-
va'dan kalkan iki uçak art arda düştü. Olayın Çe-
çen kaynaklı terör eylemi olduğu resmi açıklama-
larla da kabul edildi.
AKP'nin basiretsizliği! ~
Çeçenistan'daki durumu ve okul eyleminin et-
kilerini maddeleyelim:
1 - Halen Rusya Kara Kuvvetleri'nin dörtte birlik
bölümü Çeçenistan sorunundan kaynaklanan ne-
denlerle bu bölgede bulunuyor. Rusya'nın bu ka-
dar büyük bir gücü Kafkaslar'da tutmasının baş-
lıca nedeni, buradaki bir başansızlığın bulaşıcı ola-
bileceği, öteki özerk bölgelerin de ayağa kal-
kabileceği endişesi...
2- ABD, Kafkaslar'a alttan girdi, usul usul yuka-
rı doğru çıkıyor. ABD ile Azerbaycan ve Gürcistan
çok boyutlu anlaşmalaryaptılar. Her iki ülkede de
hem Amerikan hem Rus askeri varlıgı hissediliyor.
Rusya'nın kendi toprakları içindeki başansızlığı,
ABD'nin bölgedeki etkisini de arttıracak.
3- Kafkaslar'ın yanı sıra Orta Asya cumhuriyet-
lerinin de tümünde, ülkeyi kuran ana unsurdan
sonraki en büyük etnik nüfus, Rus. Putin'in bu böl-
gelerde etkin olmasını sağlayacak yerel destek bu
kesimden bekleniyor. Kimi Orta Asya ülkelerinde
kabine üyesi Ruslarda var. Ancak, Çeçenistan'da-
ki direnişi örgütleyen unsurların bu ülkelerde de
Rusya'nın etkinliğini kırıcı çalışmalaryaptığı bilini-
yor.
4- Bundan sonra ne olur?
Büyük olasılıkla Putin, terör eylemleriyle sarsı-
lan itibarını arttırmak için terorizme karşı atağa ge-
çecek. Teröristlerin kadın ve çocukları hedef seç-
mesine dikkat çeken Putin, "Nasıl ki ABD ulusla-
rarası teröre karşı mücadele veriyorsa, ben de ay-
nı mücadeleyi veriyorum. BM Güvenlik Konseyi de
benim yanımda yer almalı" diyecek.
5- Son olarak iğneyi AKP iktidanna batıralım...
Dikkati çeken bir şey var; rehin alma eyleminin
başladığı gün, Putin'in Türkiye ziyaretini erteleme-
yeceği açıklandı. Aynı gün, Putin'in gezisi kapsa-
mındaki Yunanistan'ın da aralarında olduğu pek
çok ülke terörü kınadı. Bizim hükümetten ses çık-
madı. Ertesi sabah Putin, ziyareti erteledi. Terörü
kınamak bizimkilerin aklına Putin'in erteleme ka-
rarından sonra geldi...
Sanınz basiretsizlik!
ankcum(g cumhuriyet.com.tr
Helikopter düştü: 5 ölü
• MUĞLA (Cumhuriyet) - Muğla Orman Böl-
ge Müdürlüğü'ne ait bir yangın söndürme heli-
kopteri, Milas'taki yangına müdahale ederken
düştü. Helikopterde bulunan 5 kişi öldü. Milas'ın
Ören beldesinde yıldınm düşmesi sonucu çıkan
yangına müdahale etmek için gittiği belirtilen he-
likopterin Rusya'dan kiralandığı bildirildi. Kaza-
da, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü'nde görevli
Hasan fnci, emekli Yüzbaşı Mustafa Gür, Ukrayna
uyruklu iki pilot ve su teknisyeni yaşamını yitirdi.
MESELA DEDİK ERDAL ATABEK
zekâ', Harvard psiko-
ş loglanndan Howard Gar-
denertarafından öne sürülen önem-
li bir tez. Yedi alan zekâsı diye de bi-
liniyor. Biz de bu konuyu yazıp an-
latarak tanıtmaya çahşıyoruz. Şim-
di yeni eğitim programlan içinde
bu da yer alacakmış. Çocuklann ze-
kâlannın hangi alanlarda başanlı
olacağı saptanarak geleceklerine
yön verilecekmiş. Çok iyi, çok hoş
da bunu kimler yapacakmış acaba?
Bizim çoklu zekâmız da var da Gar-
dener'in sözünü ettiği alanlarda de-
ğil. Bakalım bizim 'çoklu zekâ-
mız1
hangi konulara çalışıyor?
Uydur kaydır zekâsı...
D i
z ı m
toplumun çok yetenekli
D olduğu bir zekâ alanıdırbu. Bir
şeyin aslını yapmak yenne uyduru-
ğunu yapmaya yarar. Bu zekâ ile ör-
neğin kınruzı biber yerine kırmızı
boyalı toz satılması gerçekleşir. Kır-
mızı boya tozu çok daha ucuz oldu-
ğu için kırmızı biber alanlardan
haksız kazanç sağlanmış olur. Bu
elbette çok basıt bir örnek. 'Uydur
kaydır zekâsı'nın öyle çok örneği
vardır ki, siz de çevrenize bakıp,
belleğinizi şöyle bir yoklarsanız bu
zekâ alanının hiç akla gelmeyecek
nice örneğini bulursunuz. Pazarlar-
Çoklu zekâ...
da, medyada, politikada (hele de
politikada) nice 'uydur kaydır ze-
kâsı'örneklen yaşanmıştır. Üstelik
yaşanmaktadır, dahası yaşanacak-
tır da. Ünlü vergi iadesüıde anım-
sarsanız sunta rezaleti yaşanmıştı
da çok ünlü bir politikacımızın ye-
ğenimn başı derde girer gibi olmuş-
tu. Eğitımde de bunun seçkın ör-
nekleri vardır. Şimdi bu yeni prog-
ramlar da bu zekâ türünün eseri ol-
masın diye düşünüyoruz. Kolay de-
ğil mi, 'uydur kaydır1
. Ne zekâ a-
ma.
Takıyyeci zekâ...
7_Toward Gardenerkaç yazar? Bu
11 'takıj'yeci zekâsı' inanılması
güç yönlendirmeler sergiler. Bir şe-
yi yapmakta zorlanıyorsan başka
bir şeyi yapıyor görünürsün, takıy-
ye bu. Aşamadığın dağın çevresin-
den dolaşırsın.Asıl niyetini gizleyip
zamanı gelince ortaya çıkanrsın.
'Taki}7eci zekâ', aslmda hiç du-
raksamadan yoluna devam eder, a-
ma öyle dolambaçlar çizer ki sen
gittikleri yolu hiçbir zaman göre-
mezsin. Oysa, yanından yöresinden
dolaşarak uzartıklan yol, aslında
doğruca çizilmiş olan yoldur. Şim-
di bizim Howard kardeşimiz bu
muhteşem zekâ türünü nasıl fark et-
sin? O Harvard'da insan zekâsı üze-
rinde çalışırken bizimkiler buralar-
da yüksek lisans yapıyorlardı. Bu
Batılılar böyledir, her şeyi kendile-
rinin bildığirri sanırlar. Doğulu ze-
kâsının bin bir girdi çıktısını ner-
den anlayacaklar? Bizde ne zekâlar
var ki insana feleğini şaşırtır. Işte bu
zekâ türü de böyle. 'Gözlere bak,
ne dediğimi anlarsın'dan günü-
müzün 'beden diline" terfi eden
'takıyyeci zekâ1
önemli birzekâ tü-
rüdür, dikkat oluna.
Üçkâğıtçı zekâ...
Gardener bunu da görememiş,
çok kıvrak bir zekâdır. Sana
üçkâğıt açar, sen de 'Aman kolay-
dan bir şey kazanıyorum
1
derken
ufaktan başlayıp büyük kayıpiara
uğrarsın da gene ayamazsın. Hep
'az kaldı buluyordum'psıkolojısı-
ni yaratıp seni parmağının ucunda
oynatır. 'Üçkâğıtçı zekâ
1
, sonradan
daha da ilerleyıp 'altmışaltıya bağ-
Iama zekâsı' biçimınde gelişmiş
tiplere dönüşmüştür. Rakamlarla il-
gili zekâ, 'üçün birini almak1
tı-
pinde yeni bir evrim geçirmiştir ki,
bu da zamanında dış politika yön-
temi olarak kullanılmıştır. Yöntem-
de zamanın büyük adamı, 'Bir ko-
yup üç alacagız1
derruş, ama son-
radan oynanan oyunun 'üçün biri-
ni almak1
olarak değiştiği anlaşıl-
mıştır. 'Üçkâğıtçızekâ1
böyle böy-
le çok ünlenmiş, 'Benim memu-
rum işini bilir
1
türünden, 'Anaya-
sayı bir kere delmekten bir şey
çıkmaz' gibisinden büyük sözlerle
kutsanmıştır. Hovvard Gardener, bu
işte yaya kalıyorsun.