Katalog

EYLÜL 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK DAHA ONEMU' 814 u f ZAMAN Ço|c T"£HLİ)c£jj auBAz.soy PÖHtM DAHA Gff-i ÎYı DİMSÎ TA3İATİT İSTAN3U1 UUUUfUM1 ... İ3İ1TÛM ^E^Ofi- kuUMU TUTUKİATAN AEDÜLCANBAZ' EARÎKULAD3 KACSHALAHI TSKMİIİ BÎ3DEN Dr. Çobanoğlu'nun başkanı olduğu dernek, bilim adamı yetiştirilmesine de önayak olacak Kök hücrederneğikuruldu Şempanze boyunda fosil İnsan 6 milyon yıl önce yürüdü WASHEVGTON (AA) - Insanoğlunun, sanıldığı gıbi 3 milyon yıl önce değil, bundan çok daha önce, 6 milyon yıl önce iki ayağı üzerinde yürümeye başladığı belirlendi. Science dergısinde dün yayımlanan makaleye göre, şempanze boyunda, 6 milyon yıl önce yaşamış bir canlıya aıt fosiller, Kenya'da bulundu. Bulunan fosilin uyluk kemiğinin CAT olarak adlandınlan özel bir X-ray taraması sonucunda, insanın bu atasının iki ayağı üzerinde yürüdüğü kesinleştirildi. Pennsylvania Devlet Üniversitesi'nden Dr. Robert Eckhardt kemiğin yapısının karşılaştırmalı incelemesi sonucunda, "insanın iki ayağı üzerinde, dik olarak yürüdüğüne dair kesin bulgular elde etökferini" bildirdi. Genetik bilimine göre şempanzeler ve insanın, ortak atasından 7 milyon yıl önce aynldığı belirtiliyor. Dağıtım şirketinin isteği Savaş karşıtı filme ambargo NEVV YORK (AA) - ABD'de. Körfez Savaşı'nı konu alan David O. RusseD'ın yönettiği 1999 yapımı "Three Kings-Üç Kral" ısimli filmin yeniden gösterimi için dağıtımı üstlenen Warner Brothers. Russell'ın, bu fılminin yanında savaş karşıtı bir belgeselin de dağıtımını istemesi üzerine bu karanndan vazgeçti. Warner Brothers sözcüsü Barbara Brogliatti, başkanlık seçimlerinin oluşturduğu böylesine siyasi bir atmosferde bu filmin dağıtımını yapmalannın "tamamen uygunsuz" olacağını söyledi. Oscarlı yönetmen Mkhael Moore'un Altın Palmiye ödüllü, savaş karşıtı "Fahrenheit 9/11" filminin dağıtımından Walt Disney Şirketi de son anda vazgeçmişti. Avrupa Dans Yarışması Sekiz yanşmacı finale kalacak Istanbul Haber Servisi - Bu yıl ikincisi düzenlenen "Algida & MTV Shakedown Avrupa Dans Yanşması" final kampı Londra'da başladı. Avrupa tarihinin en büyük organizasyonundan biri olan yanşmada Sanem Demirkaya ve Sükyman Böiek de Türkiye'yı temsıl edıyor. 30 Ağustos'ta başlayan ve bir hafta sürecek olan kamp sonunda finale katılmaya hak kazanacak 8 finalist belırlenecek. Finalıstler arasından secılen şampiyon, 1 yıllık dondurma, büyük bir dans ajansı ile bir yıllık kontrat ve dünyaca ünlü Amerikah hip hop şarkıcı Ashanti'nin ^video klibinde dans etmeye hak kazanacak. ANKARA (AA) - Kanser, alz- heımer, parkınson, multıple skle- roz, felç, kan hastalıklan gibı has- talıklann tedavısı ıçın mucıze ka- bul edılen "kök hücre" tedavisı- nın Türkıye'dekı çalışmalarını gelıştırmek ve desteklemek ama- cıyla dernek kuruldu. Türkıye'de kök hücre çalışma- larını yürüten devlet ve ünıversı- te hastanelennden uzmanlann katıhmıyla kurulan Kök Hücre Derneği Başkanlığı'na Dr. Ömer Çobanoğhı getirildi. DAHA ÇOK MERKEZ Türkıye'dekı kök hücre alanın- da yapılan çalışmalara destek amacıyla dernek kurduklannı be- lırten Çobanoğlu, Türkiye'de çe- B irçok hastalığın tedavisine ışık tuttuğu için tıpta "mucize" olarak kabul edilen kök hücre merkezlerinin Türkiye'deki sayısı az. Derneğin ön- celikli hedefi bu merkezlerin sayılarını arttırmak. şitli merkezlerin konuyla ilgili çalışmalar yaphğını, ancak sayı- laruun fazla olmadığını söyledi. Türkıye'de 4-5 merkezde kök hücrelenn ürenlmesi, elde edil- mesi ve bunlann çeşıtlı dokula- ra dönüştürülmesıyle ilgılı çalış- malann devam ettığini bildiren Çobanoğlu, amaçlannın bu sa- yıyı arturmak ve Türkiye'nin kök hücre alanındakı çalışmalannı geliştirmek olduğunu ifade etti. Dernek Genel Sekreteri Dr. Gunır Pölat da Türkiye'nin kök hücre çalışmalannda ön safta. fi- kir yaratabılen, tedavı bulabılen ülkelerden bıri olma şansına sa- hip olduğunu vurguladı. PROJELERE DESTEK Polat şunlan söyledi: "Derneğin amacı, bu merkez- lerin sayısının artması, konuyla ijgiknen künis>en veya temel öp bflimlerinde çataşanknn istedik- leri desteği arkalarmda bubbflme- leri Bu destek, maddi veya sarf matzemesi gibi proje bazında ola- bileceği gibi yurtdışında eğfömle- rin üsdenflmesi, bu alanda insan yetiştirilmesi gibi kişisel eğhimle- re kadar gktebilecek." KÖK HÜCRE MUCİZESİ Vücudun tüm dokuJanna dö- nüşme kapasıtesıne sahip olduk- lan, bırçok hastalığın tedavısine ışık tuttuklan ıçın tıp alanında "mudze" olarak kabul edılen kök hücreler, yeni doğan bebeklenn kordon kanında, omunlıkte ve kanda yoğunlukla bulunuyor. Kök hücrelenn dokulann yenı- lenmesı için kuilanıldığını ifade eden Polat, tedavının, fonksiyo- nunu yitirmiş veya hastalık sonu- cunda yıpranmış organlann yeni- lenmesı için denendığinı anlarh. Gelişen endüstri ve düzensiz kentleşme dünyadaki su ihtiyacını 10 kat arttırdı Nüfiıs çok^ su kaynağı az Düsseldoıftan sonra .. istanbul'da Marmara Grubu Vakfı, Ulusla- rarası 7. Avrasya Ekonomi Zirve- si'nin galasını, önceki gün Dol- mabahçe Sarayı'nda, Özlem Süer'in "Tele- pathy" konseptii 2005 Yaz Koleksiyonu'nun sergi- lendiği defileyle yaptı. Marmara Grubu Vakfı ve AB İnsan Hakları Plat- formu Başkanı Müjgan Suver, "Özlem Süer gibi genç ve yetenekli moda- cılarımızın başarıları Türk kadını imajına olumlu kat- kılarda bulunuyor" dedi. Modacı Özlem Süer de "Telepathy, kurgusu yoğun ama yalın bir anlayışla ifade etmek istediğimiz bir pro- je oldu. Telepathy'nin iki rengi var. Turuncu aktivite eden, turkuvaz ise alan" diye konuştu. Zirveye katılan 25 ül- kenin bakan ve milletvekilleri tarafından beğeniyle izlenen koleksiyon, daha önce Düs- seldorf Fuarı'nın da açılışını yapmıştı. (TARKAN TEMUR) Bugün başlıyor Büyiikada'da yön bulma yarışı tstanbul Haber Servisi - Dağ Bısıkletlı Yon Bulma Yanşı (or- yantınng). bugün Büyükada'da başlıyor. Macera Akademisi ve Adalar Beledıyesı'nin düzenle- diğı yanşın ikincisi 9 Ekım'de Heybeliada'da da yapılacak. "Bacaklanna değil zekâsına güvenen herkes bu sporu yapa- bilir" dıyen yanş organizatör- leri, hızlı ve güçlü olmanın or- yantiringde çok önemli olmadı- ğını, çünkü hantayı hızlı okuya- nın, yanşı kaybolmadan çok da- ha hızlı bıtirebıldiğını belirti- yorlar. Sporcular için Elit Kate- gori, normal yurttaşlar için Halk Kategorisı, 16 yaş altı için Yıl- dız Kategori ve aileler ıçin Aile Kategorisi 'nin yapılacağı yanşa katılım ücreti 10-15 milyon lıra arasında değişiyor. Avrupa Su Kaynakları Birli- ği Başkanı Prof. Dr. Tsa- kiris, "Her 10 yılda Avrupa'nın tanmsal alanlannın yüzde 2'si kentsel yerleşimlere dönüşüyor. Iklim değişikliği, arazi kullanı- mındaki değişiklikler ve bilgi eksikliği gelecekteki belirsizlik- lerin nedeni" dedi. SAADETUSLU İZMİR- Avrupa Su Kaynaklan Birliği (EWRA) Başkanı Prof. Dr. George Tsa- kiris, artan nüfus ve kentleşmeyle birlikte dünyadaki su gereksiniminin de 10 kat arttığını söyledi. Suyun düzensiz kullanımının, su kali- tesini ve ekosistemi bozduğunu, biyoçe- şitlıliğı azalttığını belirten Tsakiris, "Su kaynaklan yönetimi sürekii olmalı- dedi. ÜELECEK NESILLER İÇİN... Dokuz Eylül Üniversitesi'nin ev sahip- lığinde, EWRA tarafından düzenlenen "Su Kaynaldan Yönetimi: 21. Yüzvıl tçin Risk ve Problemler'' konulu sempozyum için Izmır'e gelen George Tsakiris, dün- yadaki mevcut sulann yalnızca binde 33'ünün içilebilir tatlı su olduğunu kay- detti. Tsakiris, 20. yüzyılda ekonomik ge- lişimin 20 kat, endüstri gelişiminin 50 kat, bunlara bağlı olarak da su ıhtiyacının 10 kat arttığını belirterek şunlan söyledi: "Her 10 yılda Avrupa'nın tanmsal alanlannın vüzde 2'si kentsel yerieşünlere dönüşüyor. Ikürn değişikliği. çeşitknen ih- tnaclar, beklenmeyen oia>1ar, arazi kulla- nımındaki değişiklikler. sosyal öncelikkr ve bilgi eksikliği gelecekteki betiraznklerin nedenl" DİLİM AOAMLARININ GÖREVİ Su kaynaklannın doğru kullanımında büyük rolün bilim adamlanna ve yönetı- cilere düştüğünü kaydeden Prof. Tsakiris, temel prensiplerin tartışılarak yöntemle- rin belirlenmesi gerektiğıni kaydetti. EW- RA'nın su kaynaklan yönetiminin sürek- liliğini benimsediğinin altını çizen Tsaki- ris şöyle konuştu: "Sürdürülebilirlik korumak demektir. Gelecek kuşaklann refah düzeyinin en üst sevtvede tutulması için gerekli olup a>n bir kriter değildir. SürdürülebilirÛğin (*- çütü ne? Ne anlaşılrvor? Bunlar hâlâ yanrtı abnamayan sorular. Biönı adamlan genekli anaüz yöntemlerini sunmah. Ama bundan daha önemli olan su yönetimi konusunda insanlan ikna edebilmeH." GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Ya Akıp Giden Toppaklanmız... Değil bir kanş toprak, en ufak bir çakıltaşı için bile yabancı ülkelerie yurttaşlan söz konusu oldu- ğunda neredeyse aslan kesiliveriyoruz, ama top- raklanmızın elden gidiyor olması ya da kötü kulla- nılması karşısında kılımız pek kıpırdamıyor. Topraklarımızı, orman ve tanm alanlan da dahil yağmaya açık duruma getirmek niyetiyle yasa de- ğişiklikleri yapma konusunda sıyasal partılerimi- zin birbirlerinden farklı olduğunu söylemek zordur. özellikle toprak reformunu gerçekleştirmeyi de öncelikli ve ağırlıklı hedefleri arasına alan Nihat Erim'in teknokratlar kabinesinin, kısa süre içinde dağıldığı bilinmektedir. Toprak Reformu öntedbirier Yasası'nın güç be- la gerçekleştiriiebilmesinin sonrasında amaç, ön- ce "toprak ve tanm reformu "na, ardından da "ta- nm reformu"na indirgenmıştir. Böylece toprak dağılımındaki adaletsizlik birya- na konulmuş, çözüm olarak önerilen "topraksız köy- lüye iş sağlanması" vaatleri de doğal olarak ha- vada kalmıştır. Şu anda "tanm reformu" kavramı yasal olarak yürürlüktedir, ama bir yandan Uluslararası Para Fonu (UPF), öte yandan Dünya Tıcaret örgütü'nün (DTÖ) dayatmalanyla tanmımız ve dolayısıyla çift- çimiz kara yazgılan ile baş başa bırakılmıştır. • • • Türkiye tanm arazisi bakımından ahım şahım denilebilecek bir durumda değildir. Üzennde toprak işlemeli tanm yapılmaması ge- reken 6.1 milyon hektarlık bölüm de eklendiğinde toplam 26.5 milyon hektar (Hektar: 10 bin metre- kare, halk deyişıyle 10 dönüm) tarım arazimiz var- dır. Iklim ve sulama koşulları dikkate alındığında da verimlilik düzeyinin düşüklüğü insanı düşündür- mektedir. Sanki zengin bir toprak kaynağımız varmışça- sına topraklara sahip çıkılmamasını anlamak ve ya- pılanlan iyı niyete bağlamak olanaksızJaşmaktadır. • • • önce topraklanmızın başındaki belalann en bü- yüğü olan, ama genelde yok sayılan erozyonu ir- delemek gerekiyor. Tüm ülke topraklarının yüzde 75'inde (57.2 mil- yon hektar) işienebilir tarım alanlannın da yüzde 60'ında (15.9 milyon hektar) orta, şiddetli ve çok şiddetli olarak değerlendirilen oranlarda erozyon kol gezmektedir Hafif erozyon da dikkate alındı- ğında bu oran yüzde 85'e çıkmaktadır. Erozyonla savaş konusunda ülke yöneticilerinin aldıklan önlemler devede kulak kabilınden denil- se pek de yanlış olmayacaktır. Yöneticilerimiz belki de tanm alanlannı tanm dı- şı kullanıma açarak erozyona karşı önlem aldıkla- nnı düşünmektedirier. • • • Topraklanmıza yaklaşım böyle olduğu için ek- meğini topraktan çıkaran çiftçilerin durumu da parlak değildir. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin çoğu kendi tanm- sal üretimlerini arttırmak için hem AB kurallannı hem de DünyaTicaret örgütü'nün karariannı ciddiye al- mazken bizimkiler tam tersi bir yaklaşım sergile- mektedirler. Destekleme alımlan yoluyla yapılan sübvansiyon- lar 2000 yılında 332.9 milyon dolarken 2001 'de 1102 milyon dolara, 2002'de de 26.7 milyon dolara in- miştir. Geçilen doğrudan gelir desteği uygulama- sından yakınanlara da zaman zaman medyada rastlanmaktadır. Kimyasal gübre, sulamada kullanılan elektrik gi- bi önemli girdilerdeki destekler de ya sıfırtanmış ya da yok sayılacak tutarlara düşürülmüştür. Avrupa Birliği ülkeleri kişi başına yılda 2460 do- lar destek verirken üretici kişi başına 65 dolar ve- ren Türkiye'den 40 kat fazla destek sağlamakta ve bunu DTÖ'ye verdiği söze karşın uygulamaktadır. • • • Ekonomisini ıç ve dış borçlara bağımlı hale dü- şüren ya da böylece sürdürmeye çalışan yöneti- cilerin ayaklarının altından kayıp gitmekte olan toprak ilgi beklemektedir. Toprak ve su kaynaklarını kapsayan bir yasamız olmadığı sürece de dışanya karşı başımızı diktut- turacak bir dayanağımız olmayacaktır. [email protected] Semt pazarlarına AB standardı Balık çelik tablada satılacak İstanbul Haber Servisi - Tanm ve Köyişleri Ba- kanlığı'nın "su ürünlerüün satjşına* ilişkin temmuz ayında yürürlüğe gıren yönetmeliğine göre, pazarcılar artık tahta tablada balık sata- mayacak. İstanbul Umum Pazarcılan Esnaf Odası Başkanı Metin Şengün. yönetmeliğe uy- gun olarak paslanmaz çelikten "buzlu sistemİe'' çalışan tablalar yaptırdıklannı ve uygulamanın Bahçelievler, Güngören ve Bakırköy'de başla- dığını söyledi. Yeni tablalann tanıtımını yapan Şengün, yönetmelikte 2006'ya kadar geçiş sü- reci öngörüldüğünü, ancak inısiyatıfin ılçe be- lediyelerinde olduğunu belirtti. Şengün, tez- gâhlann, elektrik ve su ihtiyacının karşılanması zor olduğu için "buzla çahşan bir termos gibi" tasarlandığını ve ortalama mahyetinin 8 ile 10 milyar lira arasında olduğunu söyledi. VEFAT Baromuz üyelerınden Avukat İSMAİL BACIRAN vefat etmiş olup, cenazesi 04 Eylül 2004 Cumartesi günu (bugün) öğle namazını müteakip Karşıyaka Soğukkuyu Camii'nden kaldınlacaktır. Ailesıne ve meslektaşlanmıza başsağlığı dileriz. İZMİR BAROSU BAŞKANLIĞI