27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 EYLÜL 2004 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denızlı PB PB PB Y PB PB B B 28 26 29 28 33 35 36 36 Zonguldak PB 29 Antalya Sınop SamsLJn Trabzon Giresun Ankara Eskişetiir Konya Sıvas PB PB B PB PB PB B PB 2b 32 25 25 31 33 31 30 Adana B 34 B 35 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıirt Hakkâri Van B A A A A B B 31 35 38 32 34 26 21 PB 22 Yurdun kuzey ve batı keam- len parçalı bulutlu. TraJ<ya ıle Kuzey Ege kıyılan sağanak ve gok guruiiulu sağanak yağışlı, dığeryerteraz buiut- lu ve açık geçecek. Hava sı- caklığı Trakyada btraz aza- lacak. dığer yerterde onem- lı bır değışıklık olmayacak. Ruzgâr yurdun kuzey ke- sımlerinde guney ve batı. guney kesımlennde kuzey ve batı yonierden hafrf ara sıra orta kuvvette esecek DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y PB Y Y Y PB Y 14 13 13 18 16 16 21 17 Beriin Y 15 Münih Y 19 Zürıh Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB B Y PB Y PB Y 20 30 21 19 19 23 28 Y 19 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahıre Y B PB B B B B B 14 31 20 31 30 24 18 35 A 38 0 Açik Parçalı bulutlu : Sısiı Bulutlu ^ Çok bulutlu , Yağmurtu Kartı i Sulu kar > Gok gurultulü G U N C E L CtrS'EYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada O zaman, yaşasın bu hükümet, kahrolsun mu- halefet ve muhalefet yapan yazarlar, gazeteler! Tabii, bu kadar geniş gönüllü oldunuz mu; ör- neğin CHP'ye "yetkili kururnlann"doğruladığı bir haberin beş paralık değeri yoktur. CHP Genel Başkan Yardı mcısı Onur Öymen'e çarpan; önceki gün sabahtan akşama kadar üze- •rinde uğraş verdiği habere göre, Kuzey Irak'ta Zaho'nun 7 km. uzağında 4850 Türk kamyonu 15 •gündür bekletiliyor. Günde ancak 20-30'unun Türkiye'ye dönmesine izin veriliyor. Barzani nin Kuzey Irak'ta otorite benim deme- ye gelen bu hareketini hükürnet anında öğrendi mi, öğrendi ise ne yaptı? Oymen hükümetin neler yaptığını veya yaprha- yı düşündüğünü öğrenmeye çalıştı. Bazı TV ka- nallarından Dışişleri'nin Amerika nezdinde giri- şimlerde bulunduğu haberi verildi, aslı yok. Oy- men soruyor: Hükümet nerede? Kızılcahamam'da milletvekillerini pışpışlıyor! • •*- Bugüne kadar 15 şoförümüz öldürüldü. Kuzey Irak'ta kamyonlar sürekli ölüm tehdidi altında. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm'ın, "Madem ki Kuzey tehlikeli, o halde kamyonlanmız Suri- ye'den Irak'a geçsinler" diye yaptığı açıklamadan sonra... en az 15-20 kamyon şoförümüz Suri- ye'de tutuklandı. Yeni bir yol salık veren, Ali veya Veli değil, hü- kümet adına konuşan sorumlu bir bakan. Türkiye Cumhuriyeti bu hallere hiç düşmedi. Çevremiz posta koyuyor. içiniz rahat mı? ••*- AB ve ABD, Kuzey Kıbns'a vaat ettikleri doğ- rudan yardımları yapmıyor. Kıbns Türkleri kendi- lerini aldatılmış karı veya koca gibi görüyorlar. Bir neden, bir çözüm? Bulundu bile. Ucu göründü. Yeni tezgâhın gündeme konuluş biçimiyle uğra- şılıyor. Yol açık, yöntem hazır: Kıbns Cumhuriyeti'ni Rum egemenliğinde yaşama geçirebilmek için Annan planında değişiklik! Ankara mırın kınn edecek. -Serdar Denktaş IMevv York'ta açıkladı- KKTC planda değişikliğin referandumu yeniden zorunlu kılacağını söyledi. KKTC ile Ankara ne kadar direnirse dirensin, başka yoldan ikinci aşama yürüriüğe girecek. BM Güvenlik Konseyi kararıyla planda değişiklik ger- çekleşecek. Ver ödünleri Rumlara. Emir bâlâdan. Bu olası- lıklar vicdanınızı sızlatmıyor mu? • • • Tarih alabilmenin koşullanndan biri; Güney Kıb- rıs'la Gümrük Birliği imzalayarak Rum yönetimi- ni tanımış olmak. Yoksa? 17 Aralık'a en az iki ay. Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu, (19 Eylül gü- nü) Türkiye'nin üyelik müzakerelerine başlaya- bilmesi için -tabii aralık zirvesinden önce veya zir- vede- "farklı siyasi kriterier öne sürersek herkes bizi haklı görecek" dedi. Dayatmalar karşısında boynu kıldan ince böyle bir hükümet ödünleri ka- bul edecek. Etmeyip de ne yapacak? Bu man- zarayı gönül rahatlığıyla izleyecek misiniz? • • • La Figaro gazetesi Fransız haJkının yüzde 56'sı- nın üyeliğimize hayır dediğini açıkladı. 15 yıl son- ra AB ölçütlerini yerine getirirseymişiz Fransız halkı üyeliğimize yeşil ışık yakabilirmiş. Avusturya Başbakanı Schhüssel son deme- cinde tam üyelik olmayabileceğini, Türkiye'ye (Al- manya'nın önerdiği gibi) özel bir statü verilebile- ceğini söyledi. Daha niceleri var; ama bu birkaç örnek içinizi açıyor, rahat nefes almanızı sağlıyorsa: Guinness rekorlar kitabına girmeye layık dün- yanın en geniş yürekli insanısınız! Tunceli'de orman yangını • Haber Merkezi - Tunceli'de güvenlik güç- leriyle PKK arasında çıkan çatışmanın ardından başlayan orman yangını dokuz gündür devam ediyor. Yakllaşık 2 bin hektarlık alanda etkili olan yangının her geçen gün büyüdüğü öne sürüldü. Yangını söndürmek için bölgeye giden ekiplere askerlerin izin vermediğini iddia eden Tunceli Demokratik Halk Platformu üyesi yaklaşık 50 kişi bir basın açıklaması yaparak "orman yangınlannın önlenmemesini" protesto etti. Mardin'de bale okıriu açn • MARDİN (AA) - Mardin'in Yenişehir semtinde yaptınlan bale okulu Vali M. Temel Koçaklar tarafından hizmete açıldı. Koçaklar, din- lerin, farklı dil ve kültürlerin buluşma noktası olan 6 bin yıllık tarihi Mardin kentinde, bir ilkin gerçekleşmesinde emeği geçenleri kutladığım söyledi. Ankara Devlet Opera ve Balesi Çocuk Balesi Bölüm Başkanı Ömür Uyanık Mardin'de bir bale okulunun açılmasının doğal olduğunu, bunun yadırganmaması gerektiğini ifade etti. 'Canavap Balonu' geüyor • MUĞLA (AA) - Akdeniz Çevre Platformu'nun Muğla'da yapılan 11. Bölge Toplantısı sonuç bildirgesinde, Avrupa'da Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara karşı yeni bir kampanya yürütüleceği ifade edildi. Bu çerçevede Avrupa'da eylemlerin sembolü haline gelen "Canavar Domates Balonu"nun 1 Ekim'de Türkiye'yi geleceği büdirildi. TMSF: Star satılamaz • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RTÜK, StarTV'nin hisselerinin satışının olanaklı olduğunu, ancak lisans devrinin yapılamayacağını bildirdi. RTÜK dün yaptığı toplantıda. TMSF'nin StarTV'nin satışı konusunda Üst Kurul'a yaptığı başvuruyu değerlendirdi. Toplantıda, frekans ihalesi yapılamadığı için Star TV'ye karasal yayın lisansı verilemediğine işaret edildi. Mevcut yayınlann geçici bir rejim içinde sürdürüldüğü vurgulanırken bu nedenle olmayan bir yayın lisansının ihaleyle devredilemeyeceği kaydedildi. Hükümette ; îraıdı' kuşkusuMArkası Sa. 8, Sii. 1 'de mak istiyorlar" dediği öğrenildi. Milletvekillerinin sorulannı yanıtlayan Devlet Bakanı Babacan, cari açığuı gayri safi yurtiçi hasılaya oranının geçmiş yıllar- la kıyaslandığında iyi bir noktada olduğunu savundu. Babacan'ın şu bilgileri verdiği öğ- renildi: "Bugünkü cari açık rakamının eko- nominin dengeleri açısından yük yarata- cak bir boyutu yok. Hızla büyüyen ve üre- tinı kapasitesini yükselten kalkınma süre- cinde cari açık oluşması doğaldır. Bu aynı zamanda ihracat potansiyelinin arttığına işaret eder. Cari açık rakamının bir deva- lüasyon yaratacağına ilişkin söylentiler ta- mamen spekülasyondan ibarettir. Devalü- asyon kura müdahaleyi gerektirir. Oysa daigalı kur rejiminde kur üzeıinde baskı yaratacak bir müdahale olmadığından de- valüasyon riski söz konusu bile olama/." Milletvekilleri, bakanlara sorulannda özel- likle yeni Türk Lirası'na geçişin enflasyona olası etkisini öğrenmek istedi. Babacan'ın bu konuda "Türkiye paradan sıfır atan ilk ül- ke değil. Bizden önce yaklaşık 50 ülkede pa- radan sıfır atıldı. Sıfır atüdıktan sonra yu- varlamayla fiyat artışı olacağı kanısında değilim. Piyasa kendi dengesini oluştura- caktır. Enflasv onun hızla aşağı çekildiği bir ortamda enflasyonla mücadele politîkası- m zaafa uğratacak bir.yuvarlama yaşana- cağını düşünmüyorum" dediği öğrenildi. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da özel- leştirme hedefinde sapma olmadığını, ancak özelleştirmeninyavaşladığını söyledi. Unakı- tan, özelleştirmenin piyasadan gelen taleple bağlantılı olduğunu vurguladı. Unakıtan'ın büyük özelleştirmelere önce- lik vereceklerini ve Milli Piyango Idaresi'nin özelleştirilmesine ilişkin tasannın ekim aym- da hızla Meclis'e gönderileceğini söylediği belirtildi. Unakıtan, vergi oranlannda ciddi bir indirim içeren vergiyi tabana yaymaya dö- nük çahşmalannın ise tamamlanmak üzere olduğunu belirtti. 1996yılında deli dana riski taşıyan etlerin bile bile ithal edildiği ortaya çıktı Eski bakanlara soruşturma yoluANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Deli dana hastahğı nski nedeniyle hayvan ithali yasaklan- masına karşın 6 aya varan bir sü- re daha bu ithalatın sürdürülme- sinde 4 eski bakan ile bugün AKP Diyarbakır Milletvekili olarak görev yapan Mehdi Eker'ın de sorumlu olduğu sonucuna vanl- dı. Tanm ve Köyişleri Bakanhğı Teftiş Kurulu'nun raporunda, ba- kanlık "olur"unda o dönemde Koruma ve Kontrol Genel Mü- dür Vekili olarak imzası bulunan Mehdi Eker'in de sorumluluğu- nun bulunduğu vurgulandı. Ta- nm ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, bu raporla ilgili olarak so- ruşturma izni verdi. Teftiş kurulu raporunda, nskli et ithalatı ile ilgili olarak vanlan sonuçlar şöyle: • 27 Mart 1996 tarihli olurla BSE hastahğı görülen ülkelerden risk taşıyan ürünlerin ithalatının yasaklanması yerine, "kontrol belgesi düzenlenmemesi" şek- linde idari tasarrufta bulunarak BSE görülen ülkelerden hastalı- ğın bulaşma riski taşıyan ürünle- rin ithalatına 6 aya varan bir süre daha imkân tamyan hukuki dü- zenlemeyi yapan ve takiben BSE hastahğı görülen Fransa'dan ya- saklama tarihinden sonra 551 baş hayvan ithalatına imkân tamyan ve bahse konu olan "olur^da ka- rar alma noktasında imzası bulu- nanlar hakkında ön inceleme 1 (X DlOlCSlO1 lararası konferansın açüışında konuşma yapan ABD'nin Ankara Büvükelcisi Eric Edelman, yerli ve yabancı katılımcılar tarafından protesto edildi. "ABD Barış Düşmanı. Savaşa Hayır de, Hemen Şimdi Barış" ya/ılı pankartlar açan protestocular, alkışlarla Edelmana tepki gösterdi. Sıkıntılı anlar yaşayan ABD Büvükelcisi, konuşmasına bir süre ara vermek zorunda kaldı. (AA) Uzmanlarda görüş ayrılığı tstanbul Haber Senisi» Deli dana hastahğının kan ürünleri ile bulaşıp bulaşmadığı konusunda uzmanlar gö- rüş birliğine varamıyor. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi Başhe- kimi Prof. Dr. Musa Tosun, deli dana hastalığının hayvan eti. kan ve kan ürünleriyle bulaşabileceğini belirtirken tÜTıp Fakültesi Nöroloji Bölü- mü'nden Prof. Dr. Oğuzhan Çoban, hastalığm kan ürünlerinden geçtiğine ilişkin dünya literatüründe bir bilgi ol- madığmı söyledi. Tosun, hastanelerin- de "deli dana' 1 hastahğı teşhisi ile ya- tan herhangi bir hasta ohnadığım belir- terek H. A. isimli hastamn "Creutz- feldt Jacobs" hastahğı teşhisi ile yat- tığmı belirtti. Bu hastalıkla deli dana hastahğı arasında çok sayıda fark oldu- ğunu anlatan Tosun, şu bilgileri verdi: "Deli dana hastalığı hayvanda bulu- nan 'prion' isimli özel proteinin, et, kan ve kan ürünleri ile insana bula- şarak bozulması sonucu oluşur. Deli dana, çoğunlukla gençlerde psikiyat- rik belirtiler gösteriyor. Bu hastalar halüsinasyon görüyor" dedi. Kanla bulaştığı kanıtlanmadı Çoban ise hastalığın kan ürünlerinden geçtiğine ilişkin dünya literatüründe bir bilgi olmadığını söyledi. Konuya ilişkin araştırmalann sürdüğünü anımsatan Çoban, hastalığın belirtile- rini şöyle sıraladı: "Beynin yaygın harabiyeri olarak belirir. Alzheimer hastalığının çok hızlı ilerleyen bir türü olarak tarif edilebilir. Akli me- lekelerde hızlı bir kayıp görülür. Yürüme, konuşma ve diğer fonk- siyonlar hızla zaviflar." Kayıt sistemi eksikliği Kanın nerede olduğu büinmiyor ŞULE KÖKTÜRK FIRAT KOZOK ANKARA/İSTANBUL - Işadamı Mustafa Taviloğ- lu'nun kız kardeşi Ayşe Soy- sal'ın "deli dana" hastahğı- na yakalandığı iddiası, ithal edilen kan ürünlerini de gün- deme getirdi. Türkiye yılda yaklaşık 100 milyon dolarlık kan ürünü ithal ediyor. Bu ürünler Refik Saydam Hıfzıs- sıhha Enstitüsü'nün incele- mesinin ardından Sağlık Ba- kanlığı'mn onayıyla eczane- lere ve hastanelere dağıtüıyor. Ancak uzmanlar, bakanlığın, bu ürünlerin kime satıldığı ile ilgili yeterli kayıt tutmadığına dikkat çekiyor. Türk Eczacüan Birliği Baş- kanı Mehmet Domaç, Ingil- tere'den ithal edilenkan ürün- lerini kimlerin kullandığım tespit etmenin çok güç oldu- ğunu söyledi. Eczanelerde elektronik kayıt sistemine 2001 yılında geçildiğini be- lirten Domaç, "Bundan ön- ceki kayıtlardan bir sonuca ulaşılabilmesi için sosyal güvenlik kurumlarının mil- yonlarca reçeteyi inceleme- si gerekiyor" dedi. Domaç, sosyal güvenlik kurumlanna bağlı yurttaşlar- dan hangilerinin bu ilaçlan kullandığının yoğun bir çalış- mayla "belki" bulunabilece- ğini, ancak özel hekimler ta- rafından yazılan reçetelere u- laşmanın olanaklı ohnadığım söyledi. Domaç, Sağlık Ba- kanlığı'nın izleyeceği en ve- rimli yolun birkaç televizyon kanalından ilaçlann seri nu- maralanm duyurmak ve kul- lananlan muayeneye çağır- mak olacağrnı söyledi. Eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş ise ürünleri kulla- nanlann "yoğun bir çauşma- nın ardından" belirlenebile- ceğini söyledi. Durmuş, "Üaç ecza depolan 1995-1997 yıl- ları arasında kayıtlarını na- musluca tuttularsa. hangi eczaneye ne kadar ürün ve- rildiği bellidir" dedi. Ecza- nelerin kestikleri ilaç kupür- lerini sosyal güvenlik kurum- lanna gönderdiklerini anlatan Durmuş, bu kururnlann da araştırma ve anons yoluyla ürünleri kullanan yurttaşlara ulaşabileceklerini söyledi. Prof. Dr. Önder Aslan, yurtdışından ithal edilen kan ürünlerinden sadece deli dana hastalığı değil çok sayıda has- talığın bulaşabileceğini belir- terek bu ürünlerin kaydının tutulmadığını söyledi. yaptınlması istendi. • Fransa'dan 551 adet damız- lık düvenin yurda girişine izin ve- ren bürokratlar için soruşturma izni verilmesi istendi. • Uluslararası Salgın Hastalık- lar Ofisi'mn 20-24 Mayıs 1996 tarihinde Paris'te yapılan genel kurulunda BSE hastahğına iliş- kin olarak ahmş olduğu kararlar gerekçe gösterilerek 15 Haziran 1996 tarihli olurla sığır, koyun ve keçi etlen yasak kapsamında ol- duğu halde, et ihtiva eden sığır, koyun ve keçi yağ- lannın yasak kapsamı dı- şına çıkanldığı, bu şekil- de halk sağlığının açık şe- kilde riske edildiği savıy- la ilgili olarak da tanm ve köyişleri bakanlan İsmet Attilla ve Musa Demir- ci ile bürokratlannın so- rumlu olduklan belirtile- rek inceleme yapılması istendi. Daha sonraki ba- zı "olur"larda imzası bu- lunan Mustafa Taşar da sorumlu bulundu. • 28 Şubat 1997 tarihli bakanlık "olur"unda es- ki Koruma ve Kontrol Genel Müdür Vekili ola- rak imzası bulunan Meh- di Eker de sorumlu bu- lundu. Milletvekili oldu- ğu için Eker'le ilgili ola- rak işlerriin TBMM tara- fından yapılması gerekti- ği büdirildi. •Yasak kapsamında ol- masına karşm koyun ba- ğırsağı ve bazı et suyu ürünlerinin hastalık risİci- ne karşm yurda girişine neden olduklan savıyla ilgili olarak da bazı bü- rokratlar hakkında soruş- turma açılması istendi. • Raporda yasağa kar- şın söz konusu ülkelerden et ithal eden bazı firmala- nn da adlan verildi. CHP Adana Milletve- kili Tacidar Seyhan risk- li et ithalatı ile ilgili ola- rak Tanm ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü tara- fından yanıtlanması iste- miyle bir soru önergesi verdi. Seyhan, Güçlü'ye şu sorulan yöneltti: "it- hal edildiği saptanan firnıaların ürünleri üzerinde bir inceleme yapılmış mıdır? Deli da- na hastalığı riski nede- niyle koyun ve keçi itha- li yasak olmasına rağ- men koyun, keçi yağla- nnın ithalatı serbest bı- rakılarak insan sağlı- ğıyla oynandığı tespit edilmiştir. Bu ürünlerin hangi alanlarda kulla- nıldığı tespit edilmiş mi- dir? Yasak olmasına rağmen büyük, küçük baş hayvan ithalatının halen devam ettiği iddi- aları doğru mudur? Ra- porda, TÇY'nin 240. maddesini ihlal ettiği açıkça tespit edilen AKP milletvekili Meh- di Eker'in mensubu ol- duğu partinin bir üyesi ve hükümetinin bir ba- kanı olmanız münase- betiyle insan sağlığıyla oynanan böyle bir olay- da ihmali ve onayı bu- lunduğu gerekçesiyle kamuoyundan özür di- lemeyi düşünüyor mu- sunuz?" GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada 1- Erdoğan milletvekili ve bakanlara seslenir- ken şöyle dedi: "Keyfi demokrasi dayatamazsınız. Siyaseti baskı altına almak isteyenler muratlarına ereme- yecek..." Bu sözün Türkçesi şu: Parti içindeki demokrasiyi geliştireceğiz. Siya- set kimse tarafından denetim altına alınamaz. Kimsenin tekelinde değildir. Ancak Erdoğancası böyle gelişmedi... 2- AKP Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınba- yır, Erdoğan'ın parti içindeki tutumunu eleştirir- ken şu tanımı kullandı: "Bunun adı fırça demokrasisidir. Kabul edile- mez." Erdoğan buna şu karşılığı verdi: "üderinize hakaret ediyorsunuz." Erdoğan'dan ileri Erdoğancılar da hemen Yal- çınbayır'a hak ettiği eleştiriyi yöneltmekte gecik- mediler. Yalçınbayır kampı terk etti. Anlaşılan o ki, Erdoğan AKP içi hariç her alanda demokra- si istiyordu. 3- Kızılcahamam toplantısı şu görünümün bir kez daha yinelenmesini sağladı: AKP iktidara gelmek üzere kurgulanmış bir ya- pıdır. Iktidar hedefinin gerçekleşmesi; aradaki renk farklılıklarını ikinci plana itmiş, ancak parti- nin kimliğini bulma sancısını giderememiştir. Parti iktidara geleli iki yıl oldu, kendi kurmay- lan bile hâlâ kesin bir kimlik ilan edemiyor. Yeri- ne göre muhafazakâr demokrat, yerine göre li- beral Islam, arada merkez parti... Erdoğan'a bakanlar kurulu 4- Ister koalisyon olsun ister tek parti iktidarı olsun her hükümette altıncı ay dolmadan bakan değişikliği konuşulur. Bu, Türkiye tipi siyasetin doğal konularından biri. AKP'de de öyle oldu. Ancak Kızılcahamam'daki tartışmalar bakan de- ğişikliğinin, daha önce konuşulanlardan daha ciddi olduğunu ortaya koyuyor. Bu durumdan başbakanlar da hoşnuttur. Zi- ra, bakanlardan hiçbiri yerini sağlam görmez ve koltuğunu korumak için başbakan ve genel baş- kanla iyi geçinmeyi temel yol haritası sayar. 5- Hükümette tartışılmakta olan bakan deği- şikliğinin örtüsünü kaldırdığımızda altından şu çı- kıyor: Ha AN Veli, ha Veli Ali... Biz de ad yazıp bulanıklığa katkı yapmayalım ama, Erdoğan'ın bakanlığa getireceği konuşu- lanların mevcutlardan pek de farkı yok! Erdoğan'ın temel ölçütü şu görünüyor: Kendisine bağlılık derecesi! 6- Erdoğan'la Dışişleri Bakanı Gül arasındaki birincilik dengesi Kızılcahamam'a da yansıdı. Erdoğan'ın AB süreeine ilişkin görüşü şöyle: "Sadece bu işlerle ilgilenecek bir bakan ata- yalım." Bunun Türkçesi şu: önümüzdeki dönem Gül daha çok öne çıka- bilir. Bunu kesecek bir şey yapalım. Bu da AB için yeni bir bakan atayarak gerçekleşebilir! Gül buna karşı çıkıyor ama Erdoğan kararlı gi- bi. Biz Erdoğan'a kestirme çözümü önerelim: Hükümet tümüyle AB kabinesi olarak ilan edil- sin, herkesin AB görevi olsun... Gül de Türki- ye'nin Madagaskar, Haiti, Papua Yeni Gine, Fil- dişi Sahilleri gibi ülkelerle olan ilişkileriyle ilgilen- sin... 7- Kızılcahamam kampının son gününde mil- letvekilleri 28 gruba bölündü, Erdoğan'ın huzu- runa çıkarıldı. Erdoğan'ın yanında sadece Is- tanbul Belediye Başkanlığı döneminde genel sekreteri olan, doğal olarak şimdi de AKP'nin genel sekreterliğini yürüten Idris Naim Şahin vardı. Toplantıda Erdoğan hariç parti yönetici- lerinin ve bakanların tümünü eleştirmek ser- bestti. Değişiklik sonrası hükümete şu ad yakışır: Erdoğan'a bakanlar kurulu! ankcum(â cumhuriyet.com.tr 'Deli dana Türkiye'de görülmedi' Akdağ, hasta yahnlan karşısındatcıiedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "deli dana" hastalığı nedeniyle yakmlannı kaybettiğini belirten yurttaşlar karşısında terledi. Akdağ bu hastalığın deli dana olamayacağını, ancak insanlarda görünen türü olan "Jacobs" olabileceğini söyledi. Bakan Akdağ dün akşam atv ana haber bülteninde, yakmlannı "deli dana hastalığından kaybettiklerini belirtenler" karşısında zor anlar yaşadı. Akdağ, yakmlannı deli dana hastalığı nedeniyle kaybettiklerinin doktorlar tarafından söylendiğini belirten hasta yakınlanna, bu hastalığın Türkiye'de hiç görülmediğini anlatmaya çalıştı. Akdağ, konuyu hasta yakınlanyla değil onlara bu yönde bilgi veren doktorlarla konuşmak gerektiğini ifade etti. Akdağ şunlan söyledi: "Hastalarımıza hekimleri tarafından söylenen 'Jacobs' hastalığı ile 1998 yılında sığırlardan geçtiği belirtilen nastalıklar arasında büyük farklar bulunuyor. Deli dana hastahğına daha çok gençler yakalanıyor. Bunların ikisi bağlantılı değil. Burada önemli olan, biz Türk halkı olarak ilave bir risk altında mıyız? Et yerken, birine kan ürünü verirken hastalığı için endişe etmeli miyiz? Böyle bir risk kesinükle yok. Konuya böyle yorumlamak lazım. - Halk tedirgin olmasın."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle