Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 EYLÜL 2004 PERŞEMBE
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edırne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denızlı
PB
PB
PB
Y
PB
PB
B
B
28
26
29
28
33
35
36
36
Zonguldak PB 29 Antalya
Sınop
SamsLJn
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişetiir
Konya
Sıvas
PB
PB
B
PB
PB
PB
B
PB
2b
32
25
25
31
33
31
30
Adana B 34
B 35 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkâri
Van
B
A
A
A
A
B
B
31
35
38
32
34
26
21
PB 22
Yurdun kuzey ve batı keam-
len parçalı bulutlu. TraJ<ya ıle
Kuzey Ege kıyılan sağanak
ve gok guruiiulu sağanak
yağışlı, dığeryerteraz buiut-
lu ve açık geçecek. Hava sı-
caklığı Trakyada btraz aza-
lacak. dığer yerterde onem-
lı bır değışıklık olmayacak.
Ruzgâr yurdun kuzey ke-
sımlerinde guney ve batı.
guney kesımlennde kuzey
ve batı yonierden hafrf ara
sıra orta kuvvette esecek
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
PB
Y
Y
Y
PB
Y
14
13
13
18
16
16
21
17
Beriin Y 15
Münih Y 19 Zürıh
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
B
Y
PB
Y
PB
Y
20
30
21
19
19
23
28
Y 19 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflıs
Kahıre
Y
B
PB
B
B
B
B
B
14
31
20
31
30
24
18
35
A 38
0 Açik Parçalı bulutlu : Sısiı Bulutlu ^ Çok bulutlu , Yağmurtu Kartı i Sulu kar > Gok gurultulü
G U N C E L CtrS'EYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
O zaman, yaşasın bu hükümet, kahrolsun mu-
halefet ve muhalefet yapan yazarlar, gazeteler!
Tabii, bu kadar geniş gönüllü oldunuz mu; ör-
neğin CHP'ye "yetkili kururnlann"doğruladığı bir
haberin beş paralık değeri yoktur.
CHP Genel Başkan Yardı mcısı Onur Öymen'e
çarpan; önceki gün sabahtan akşama kadar üze-
•rinde uğraş verdiği habere göre, Kuzey Irak'ta
Zaho'nun 7 km. uzağında 4850 Türk kamyonu 15
•gündür bekletiliyor. Günde ancak 20-30'unun
Türkiye'ye dönmesine izin veriliyor.
Barzani nin Kuzey Irak'ta otorite benim deme-
ye gelen bu hareketini hükürnet anında öğrendi
mi, öğrendi ise ne yaptı?
Oymen hükümetin neler yaptığını veya yaprha-
yı düşündüğünü öğrenmeye çalıştı. Bazı TV ka-
nallarından Dışişleri'nin Amerika nezdinde giri-
şimlerde bulunduğu haberi verildi, aslı yok. Oy-
men soruyor: Hükümet nerede?
Kızılcahamam'da milletvekillerini pışpışlıyor!
• •*-
Bugüne kadar 15 şoförümüz öldürüldü. Kuzey
Irak'ta kamyonlar sürekli ölüm tehdidi altında.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm'ın, "Madem
ki Kuzey tehlikeli, o halde kamyonlanmız Suri-
ye'den Irak'a geçsinler" diye yaptığı açıklamadan
sonra... en az 15-20 kamyon şoförümüz Suri-
ye'de tutuklandı.
Yeni bir yol salık veren, Ali veya Veli değil, hü-
kümet adına konuşan sorumlu bir bakan.
Türkiye Cumhuriyeti bu hallere hiç düşmedi.
Çevremiz posta koyuyor. içiniz rahat mı?
••*-
AB ve ABD, Kuzey Kıbns'a vaat ettikleri doğ-
rudan yardımları yapmıyor. Kıbns Türkleri kendi-
lerini aldatılmış karı veya koca gibi görüyorlar. Bir
neden, bir çözüm? Bulundu bile. Ucu göründü.
Yeni tezgâhın gündeme konuluş biçimiyle uğra-
şılıyor.
Yol açık, yöntem hazır: Kıbns Cumhuriyeti'ni
Rum egemenliğinde yaşama geçirebilmek için
Annan planında değişiklik! Ankara mırın kınn
edecek. -Serdar Denktaş IMevv York'ta açıkladı-
KKTC planda değişikliğin referandumu yeniden
zorunlu kılacağını söyledi.
KKTC ile Ankara ne kadar direnirse dirensin,
başka yoldan ikinci aşama yürüriüğe girecek. BM
Güvenlik Konseyi kararıyla planda değişiklik ger-
çekleşecek.
Ver ödünleri Rumlara. Emir bâlâdan. Bu olası-
lıklar vicdanınızı sızlatmıyor mu?
• • •
Tarih alabilmenin koşullanndan biri; Güney Kıb-
rıs'la Gümrük Birliği imzalayarak Rum yönetimi-
ni tanımış olmak. Yoksa? 17 Aralık'a en az iki ay.
Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu, (19 Eylül gü-
nü) Türkiye'nin üyelik müzakerelerine başlaya-
bilmesi için -tabii aralık zirvesinden önce veya zir-
vede- "farklı siyasi kriterier öne sürersek herkes
bizi haklı görecek" dedi. Dayatmalar karşısında
boynu kıldan ince böyle bir hükümet ödünleri ka-
bul edecek. Etmeyip de ne yapacak? Bu man-
zarayı gönül rahatlığıyla izleyecek misiniz?
• • •
La Figaro gazetesi Fransız haJkının yüzde 56'sı-
nın üyeliğimize hayır dediğini açıkladı. 15 yıl son-
ra AB ölçütlerini yerine getirirseymişiz Fransız
halkı üyeliğimize yeşil ışık yakabilirmiş.
Avusturya Başbakanı Schhüssel son deme-
cinde tam üyelik olmayabileceğini, Türkiye'ye (Al-
manya'nın önerdiği gibi) özel bir statü verilebile-
ceğini söyledi.
Daha niceleri var; ama bu birkaç örnek içinizi
açıyor, rahat nefes almanızı sağlıyorsa:
Guinness rekorlar kitabına girmeye layık dün-
yanın en geniş yürekli insanısınız!
Tunceli'de orman yangını
• Haber Merkezi - Tunceli'de güvenlik güç-
leriyle PKK arasında çıkan çatışmanın ardından
başlayan orman yangını dokuz gündür devam
ediyor. Yakllaşık 2 bin hektarlık alanda etkili olan
yangının her geçen gün büyüdüğü öne sürüldü.
Yangını söndürmek için bölgeye giden ekiplere
askerlerin izin vermediğini iddia eden Tunceli
Demokratik Halk Platformu üyesi yaklaşık 50
kişi bir basın açıklaması yaparak "orman
yangınlannın önlenmemesini" protesto etti.
Mardin'de bale okıriu açn
• MARDİN (AA) - Mardin'in Yenişehir
semtinde yaptınlan bale okulu Vali M. Temel
Koçaklar tarafından hizmete açıldı. Koçaklar, din-
lerin, farklı dil ve kültürlerin buluşma noktası
olan 6 bin yıllık tarihi Mardin kentinde, bir ilkin
gerçekleşmesinde emeği geçenleri kutladığım
söyledi. Ankara Devlet Opera ve Balesi Çocuk
Balesi Bölüm Başkanı Ömür Uyanık Mardin'de
bir bale okulunun açılmasının doğal olduğunu,
bunun yadırganmaması gerektiğini ifade etti.
'Canavap Balonu' geüyor
• MUĞLA (AA) - Akdeniz Çevre
Platformu'nun Muğla'da yapılan 11. Bölge
Toplantısı sonuç bildirgesinde, Avrupa'da
Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara karşı yeni
bir kampanya yürütüleceği ifade edildi. Bu
çerçevede Avrupa'da eylemlerin sembolü haline
gelen "Canavar Domates Balonu"nun 1 Ekim'de
Türkiye'yi geleceği büdirildi.
TMSF: Star satılamaz
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RTÜK,
StarTV'nin hisselerinin satışının olanaklı
olduğunu, ancak lisans devrinin yapılamayacağını
bildirdi. RTÜK dün yaptığı toplantıda. TMSF'nin
StarTV'nin satışı konusunda Üst Kurul'a yaptığı
başvuruyu değerlendirdi. Toplantıda, frekans
ihalesi yapılamadığı için Star TV'ye karasal yayın
lisansı verilemediğine işaret edildi. Mevcut
yayınlann geçici bir rejim içinde sürdürüldüğü
vurgulanırken bu nedenle olmayan bir yayın
lisansının ihaleyle devredilemeyeceği kaydedildi.
Hükümette
;
îraıdı' kuşkusuMArkası Sa. 8, Sii. 1 'de
mak istiyorlar" dediği öğrenildi.
Milletvekillerinin sorulannı yanıtlayan
Devlet Bakanı Babacan, cari açığuı gayri
safi yurtiçi hasılaya oranının geçmiş yıllar-
la kıyaslandığında iyi bir noktada olduğunu
savundu. Babacan'ın şu bilgileri verdiği öğ-
renildi: "Bugünkü cari açık rakamının eko-
nominin dengeleri açısından yük yarata-
cak bir boyutu yok. Hızla büyüyen ve üre-
tinı kapasitesini yükselten kalkınma süre-
cinde cari açık oluşması doğaldır. Bu aynı
zamanda ihracat potansiyelinin arttığına
işaret eder. Cari açık rakamının bir deva-
lüasyon yaratacağına ilişkin söylentiler ta-
mamen spekülasyondan ibarettir. Devalü-
asyon kura müdahaleyi gerektirir. Oysa
daigalı kur rejiminde kur üzeıinde baskı
yaratacak bir müdahale olmadığından de-
valüasyon riski söz konusu bile olama/."
Milletvekilleri, bakanlara sorulannda özel-
likle yeni Türk Lirası'na geçişin enflasyona
olası etkisini öğrenmek istedi. Babacan'ın bu
konuda "Türkiye paradan sıfır atan ilk ül-
ke değil. Bizden önce yaklaşık 50 ülkede pa-
radan sıfır atıldı. Sıfır atüdıktan sonra yu-
varlamayla fiyat artışı olacağı kanısında
değilim. Piyasa kendi dengesini oluştura-
caktır. Enflasv onun hızla aşağı çekildiği bir
ortamda enflasyonla mücadele politîkası-
m zaafa uğratacak bir.yuvarlama yaşana-
cağını düşünmüyorum" dediği öğrenildi.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da özel-
leştirme hedefinde sapma olmadığını, ancak
özelleştirmeninyavaşladığını söyledi. Unakı-
tan, özelleştirmenin piyasadan gelen taleple
bağlantılı olduğunu vurguladı.
Unakıtan'ın büyük özelleştirmelere önce-
lik vereceklerini ve Milli Piyango Idaresi'nin
özelleştirilmesine ilişkin tasannın ekim aym-
da hızla Meclis'e gönderileceğini söylediği
belirtildi. Unakıtan, vergi oranlannda ciddi
bir indirim içeren vergiyi tabana yaymaya dö-
nük çahşmalannın ise tamamlanmak üzere
olduğunu belirtti.
1996yılında deli dana riski taşıyan etlerin bile bile ithal edildiği ortaya çıktı
Eski bakanlara soruşturma yoluANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Deli dana hastahğı nski
nedeniyle hayvan ithali yasaklan-
masına karşın 6 aya varan bir sü-
re daha bu ithalatın sürdürülme-
sinde 4 eski bakan ile bugün AKP
Diyarbakır Milletvekili olarak
görev yapan Mehdi Eker'ın de
sorumlu olduğu sonucuna vanl-
dı. Tanm ve Köyişleri Bakanhğı
Teftiş Kurulu'nun raporunda, ba-
kanlık "olur"unda o dönemde
Koruma ve Kontrol Genel Mü-
dür Vekili olarak imzası bulunan
Mehdi Eker'in de sorumluluğu-
nun bulunduğu vurgulandı. Ta-
nm ve Köyişleri Bakanı Sami
Güçlü, bu raporla ilgili olarak so-
ruşturma izni verdi.
Teftiş kurulu raporunda, nskli
et ithalatı ile ilgili olarak vanlan
sonuçlar şöyle:
• 27 Mart 1996 tarihli olurla
BSE hastahğı görülen ülkelerden
risk taşıyan ürünlerin ithalatının
yasaklanması yerine, "kontrol
belgesi düzenlenmemesi" şek-
linde idari tasarrufta bulunarak
BSE görülen ülkelerden hastalı-
ğın bulaşma riski taşıyan ürünle-
rin ithalatına 6 aya varan bir süre
daha imkân tamyan hukuki dü-
zenlemeyi yapan ve takiben BSE
hastahğı görülen Fransa'dan ya-
saklama tarihinden sonra 551 baş
hayvan ithalatına imkân tamyan
ve bahse konu olan "olur^da ka-
rar alma noktasında imzası bulu-
nanlar hakkında ön inceleme
1
(X DlOlCSlO1
lararası konferansın açüışında konuşma yapan
ABD'nin Ankara Büvükelcisi Eric Edelman,
yerli ve yabancı katılımcılar tarafından protesto edildi. "ABD Barış Düşmanı. Savaşa Hayır de,
Hemen Şimdi Barış" ya/ılı pankartlar açan protestocular, alkışlarla Edelmana tepki gösterdi.
Sıkıntılı anlar yaşayan ABD Büvükelcisi, konuşmasına bir süre ara vermek zorunda kaldı. (AA)
Uzmanlarda
görüş ayrılığı
tstanbul Haber Senisi» Deli dana
hastahğının kan ürünleri ile bulaşıp
bulaşmadığı konusunda uzmanlar gö-
rüş birliğine varamıyor. Bakırköy Ruh
ve Sinir Hastalıklan Hastanesi Başhe-
kimi Prof. Dr. Musa Tosun, deli dana
hastalığının hayvan eti. kan ve kan
ürünleriyle bulaşabileceğini belirtirken
tÜTıp Fakültesi Nöroloji Bölü-
mü'nden Prof. Dr. Oğuzhan Çoban,
hastalığm kan ürünlerinden geçtiğine
ilişkin dünya literatüründe bir bilgi ol-
madığmı söyledi. Tosun, hastanelerin-
de "deli dana'
1
hastahğı teşhisi ile ya-
tan herhangi bir hasta ohnadığım belir-
terek H. A. isimli hastamn "Creutz-
feldt Jacobs" hastahğı teşhisi ile yat-
tığmı belirtti. Bu hastalıkla deli dana
hastahğı arasında çok sayıda fark oldu-
ğunu anlatan Tosun, şu bilgileri verdi:
"Deli dana hastalığı hayvanda bulu-
nan 'prion' isimli özel proteinin, et,
kan ve kan ürünleri ile insana bula-
şarak bozulması sonucu oluşur. Deli
dana, çoğunlukla gençlerde psikiyat-
rik belirtiler gösteriyor. Bu hastalar
halüsinasyon görüyor" dedi.
Kanla bulaştığı kanıtlanmadı
Çoban ise hastalığın kan ürünlerinden
geçtiğine ilişkin dünya literatüründe
bir bilgi olmadığını söyledi. Konuya
ilişkin araştırmalann sürdüğünü
anımsatan Çoban, hastalığın belirtile-
rini şöyle sıraladı: "Beynin yaygın
harabiyeri olarak belirir. Alzheimer
hastalığının çok hızlı ilerleyen bir
türü olarak tarif edilebilir. Akli me-
lekelerde hızlı bir kayıp görülür.
Yürüme, konuşma ve diğer fonk-
siyonlar hızla zaviflar."
Kayıt sistemi eksikliği
Kanın nerede
olduğu büinmiyor
ŞULE KÖKTÜRK
FIRAT KOZOK
ANKARA/İSTANBUL -
Işadamı Mustafa Taviloğ-
lu'nun kız kardeşi Ayşe Soy-
sal'ın "deli dana" hastahğı-
na yakalandığı iddiası, ithal
edilen kan ürünlerini de gün-
deme getirdi. Türkiye yılda
yaklaşık 100 milyon dolarlık
kan ürünü ithal ediyor. Bu
ürünler Refik Saydam Hıfzıs-
sıhha Enstitüsü'nün incele-
mesinin ardından Sağlık Ba-
kanlığı'mn onayıyla eczane-
lere ve hastanelere dağıtüıyor.
Ancak uzmanlar, bakanlığın,
bu ürünlerin kime satıldığı ile
ilgili yeterli kayıt tutmadığına
dikkat çekiyor.
Türk Eczacüan Birliği Baş-
kanı Mehmet Domaç, Ingil-
tere'den ithal edilenkan ürün-
lerini kimlerin kullandığım
tespit etmenin çok güç oldu-
ğunu söyledi. Eczanelerde
elektronik kayıt sistemine
2001 yılında geçildiğini be-
lirten Domaç, "Bundan ön-
ceki kayıtlardan bir sonuca
ulaşılabilmesi için sosyal
güvenlik kurumlarının mil-
yonlarca reçeteyi inceleme-
si gerekiyor" dedi.
Domaç, sosyal güvenlik
kurumlanna bağlı yurttaşlar-
dan hangilerinin bu ilaçlan
kullandığının yoğun bir çalış-
mayla "belki" bulunabilece-
ğini, ancak özel hekimler ta-
rafından yazılan reçetelere u-
laşmanın olanaklı ohnadığım
söyledi. Domaç, Sağlık Ba-
kanlığı'nın izleyeceği en ve-
rimli yolun birkaç televizyon
kanalından ilaçlann seri nu-
maralanm duyurmak ve kul-
lananlan muayeneye çağır-
mak olacağrnı söyledi.
Eski Sağlık Bakanı Osman
Durmuş ise ürünleri kulla-
nanlann "yoğun bir çauşma-
nın ardından" belirlenebile-
ceğini söyledi. Durmuş, "Üaç
ecza depolan 1995-1997 yıl-
ları arasında kayıtlarını na-
musluca tuttularsa. hangi
eczaneye ne kadar ürün ve-
rildiği bellidir" dedi. Ecza-
nelerin kestikleri ilaç kupür-
lerini sosyal güvenlik kurum-
lanna gönderdiklerini anlatan
Durmuş, bu kururnlann da
araştırma ve anons yoluyla
ürünleri kullanan yurttaşlara
ulaşabileceklerini söyledi.
Prof. Dr. Önder Aslan,
yurtdışından ithal edilen kan
ürünlerinden sadece deli dana
hastalığı değil çok sayıda has-
talığın bulaşabileceğini belir-
terek bu ürünlerin kaydının
tutulmadığını söyledi.
yaptınlması istendi.
• Fransa'dan 551 adet damız-
lık düvenin yurda girişine izin ve-
ren bürokratlar için soruşturma
izni verilmesi istendi.
• Uluslararası Salgın Hastalık-
lar Ofisi'mn 20-24 Mayıs 1996
tarihinde Paris'te yapılan genel
kurulunda BSE hastahğına iliş-
kin olarak ahmş olduğu kararlar
gerekçe gösterilerek 15 Haziran
1996 tarihli olurla sığır, koyun ve
keçi etlen yasak kapsamında ol-
duğu halde, et ihtiva eden
sığır, koyun ve keçi yağ-
lannın yasak kapsamı dı-
şına çıkanldığı, bu şekil-
de halk sağlığının açık şe-
kilde riske edildiği savıy-
la ilgili olarak da tanm ve
köyişleri bakanlan İsmet
Attilla ve Musa Demir-
ci ile bürokratlannın so-
rumlu olduklan belirtile-
rek inceleme yapılması
istendi. Daha sonraki ba-
zı "olur"larda imzası bu-
lunan Mustafa Taşar da
sorumlu bulundu.
• 28 Şubat 1997 tarihli
bakanlık "olur"unda es-
ki Koruma ve Kontrol
Genel Müdür Vekili ola-
rak imzası bulunan Meh-
di Eker de sorumlu bu-
lundu. Milletvekili oldu-
ğu için Eker'le ilgili ola-
rak işlerriin TBMM tara-
fından yapılması gerekti-
ği büdirildi.
•Yasak kapsamında ol-
masına karşm koyun ba-
ğırsağı ve bazı et suyu
ürünlerinin hastalık risİci-
ne karşm yurda girişine
neden olduklan savıyla
ilgili olarak da bazı bü-
rokratlar hakkında soruş-
turma açılması istendi.
• Raporda yasağa kar-
şın söz konusu ülkelerden
et ithal eden bazı firmala-
nn da adlan verildi.
CHP Adana Milletve-
kili Tacidar Seyhan risk-
li et ithalatı ile ilgili ola-
rak Tanm ve Köyişleri
Bakanı Sami Güçlü tara-
fından yanıtlanması iste-
miyle bir soru önergesi
verdi. Seyhan, Güçlü'ye
şu sorulan yöneltti: "it-
hal edildiği saptanan
firnıaların ürünleri
üzerinde bir inceleme
yapılmış mıdır? Deli da-
na hastalığı riski nede-
niyle koyun ve keçi itha-
li yasak olmasına rağ-
men koyun, keçi yağla-
nnın ithalatı serbest bı-
rakılarak insan sağlı-
ğıyla oynandığı tespit
edilmiştir. Bu ürünlerin
hangi alanlarda kulla-
nıldığı tespit edilmiş mi-
dir? Yasak olmasına
rağmen büyük, küçük
baş hayvan ithalatının
halen devam ettiği iddi-
aları doğru mudur? Ra-
porda, TÇY'nin 240.
maddesini ihlal ettiği
açıkça tespit edilen
AKP milletvekili Meh-
di Eker'in mensubu ol-
duğu partinin bir üyesi
ve hükümetinin bir ba-
kanı olmanız münase-
betiyle insan sağlığıyla
oynanan böyle bir olay-
da ihmali ve onayı bu-
lunduğu gerekçesiyle
kamuoyundan özür di-
lemeyi düşünüyor mu-
sunuz?"
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
1- Erdoğan milletvekili ve bakanlara seslenir-
ken şöyle dedi:
"Keyfi demokrasi dayatamazsınız. Siyaseti
baskı altına almak isteyenler muratlarına ereme-
yecek..."
Bu sözün Türkçesi şu:
Parti içindeki demokrasiyi geliştireceğiz. Siya-
set kimse tarafından denetim altına alınamaz.
Kimsenin tekelinde değildir.
Ancak Erdoğancası böyle gelişmedi...
2- AKP Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınba-
yır, Erdoğan'ın parti içindeki tutumunu eleştirir-
ken şu tanımı kullandı:
"Bunun adı fırça demokrasisidir. Kabul edile-
mez."
Erdoğan buna şu karşılığı verdi:
"üderinize hakaret ediyorsunuz."
Erdoğan'dan ileri Erdoğancılar da hemen Yal-
çınbayır'a hak ettiği eleştiriyi yöneltmekte gecik-
mediler. Yalçınbayır kampı terk etti. Anlaşılan o
ki, Erdoğan AKP içi hariç her alanda demokra-
si istiyordu.
3- Kızılcahamam toplantısı şu görünümün bir
kez daha yinelenmesini sağladı:
AKP iktidara gelmek üzere kurgulanmış bir ya-
pıdır. Iktidar hedefinin gerçekleşmesi; aradaki
renk farklılıklarını ikinci plana itmiş, ancak parti-
nin kimliğini bulma sancısını giderememiştir.
Parti iktidara geleli iki yıl oldu, kendi kurmay-
lan bile hâlâ kesin bir kimlik ilan edemiyor. Yeri-
ne göre muhafazakâr demokrat, yerine göre li-
beral Islam, arada merkez parti...
Erdoğan'a bakanlar kurulu
4- Ister koalisyon olsun ister tek parti iktidarı
olsun her hükümette altıncı ay dolmadan bakan
değişikliği konuşulur. Bu, Türkiye tipi siyasetin
doğal konularından biri. AKP'de de öyle oldu.
Ancak Kızılcahamam'daki tartışmalar bakan de-
ğişikliğinin, daha önce konuşulanlardan daha
ciddi olduğunu ortaya koyuyor.
Bu durumdan başbakanlar da hoşnuttur. Zi-
ra, bakanlardan hiçbiri yerini sağlam görmez ve
koltuğunu korumak için başbakan ve genel baş-
kanla iyi geçinmeyi temel yol haritası sayar.
5- Hükümette tartışılmakta olan bakan deği-
şikliğinin örtüsünü kaldırdığımızda altından şu çı-
kıyor:
Ha AN Veli, ha Veli Ali...
Biz de ad yazıp bulanıklığa katkı yapmayalım
ama, Erdoğan'ın bakanlığa getireceği konuşu-
lanların mevcutlardan pek de farkı yok!
Erdoğan'ın temel ölçütü şu görünüyor:
Kendisine bağlılık derecesi!
6- Erdoğan'la Dışişleri Bakanı Gül arasındaki
birincilik dengesi Kızılcahamam'a da yansıdı.
Erdoğan'ın AB süreeine ilişkin görüşü şöyle:
"Sadece bu işlerle ilgilenecek bir bakan ata-
yalım."
Bunun Türkçesi şu:
önümüzdeki dönem Gül daha çok öne çıka-
bilir. Bunu kesecek bir şey yapalım. Bu da AB
için yeni bir bakan atayarak gerçekleşebilir!
Gül buna karşı çıkıyor ama Erdoğan kararlı gi-
bi. Biz Erdoğan'a kestirme çözümü önerelim:
Hükümet tümüyle AB kabinesi olarak ilan edil-
sin, herkesin AB görevi olsun... Gül de Türki-
ye'nin Madagaskar, Haiti, Papua Yeni Gine, Fil-
dişi Sahilleri gibi ülkelerle olan ilişkileriyle ilgilen-
sin...
7- Kızılcahamam kampının son gününde mil-
letvekilleri 28 gruba bölündü, Erdoğan'ın huzu-
runa çıkarıldı. Erdoğan'ın yanında sadece Is-
tanbul Belediye Başkanlığı döneminde genel
sekreteri olan, doğal olarak şimdi de AKP'nin
genel sekreterliğini yürüten Idris Naim Şahin
vardı. Toplantıda Erdoğan hariç parti yönetici-
lerinin ve bakanların tümünü eleştirmek ser-
bestti.
Değişiklik sonrası hükümete şu ad yakışır:
Erdoğan'a bakanlar kurulu!
ankcum(â cumhuriyet.com.tr
'Deli dana Türkiye'de görülmedi'
Akdağ, hasta yahnlan
karşısındatcıiedi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık
Bakanı Recep Akdağ, "deli dana"
hastalığı nedeniyle yakmlannı kaybettiğini
belirten yurttaşlar karşısında terledi. Akdağ
bu hastalığın deli dana olamayacağını,
ancak insanlarda görünen türü olan
"Jacobs" olabileceğini söyledi. Bakan
Akdağ dün akşam atv ana haber bülteninde,
yakmlannı "deli dana hastalığından
kaybettiklerini belirtenler" karşısında
zor anlar yaşadı. Akdağ, yakmlannı deli
dana hastalığı nedeniyle kaybettiklerinin
doktorlar tarafından söylendiğini belirten
hasta yakınlanna, bu hastalığın Türkiye'de
hiç görülmediğini anlatmaya çalıştı.
Akdağ, konuyu hasta yakınlanyla değil
onlara bu yönde bilgi veren doktorlarla
konuşmak gerektiğini ifade etti. Akdağ
şunlan söyledi: "Hastalarımıza
hekimleri tarafından söylenen 'Jacobs'
hastalığı ile 1998 yılında sığırlardan
geçtiği belirtilen nastalıklar arasında
büyük farklar bulunuyor. Deli dana
hastahğına daha çok gençler yakalanıyor.
Bunların ikisi bağlantılı değil. Burada
önemli olan, biz Türk halkı olarak ilave
bir risk altında mıyız? Et yerken, birine
kan ürünü verirken hastalığı için endişe
etmeli miyiz? Böyle bir risk kesinükle
yok. Konuya böyle yorumlamak lazım. -
Halk tedirgin olmasın."