Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 EYLÜL 2004 PERŞEMBE
HABERLER
Bucak'ın mahkemeye sunduğu 'çok gizli' ibareli belgeler bir dönemin kirli ilişkilerini sergiliyor
Devletsırn çeteyeemanetÖZGÜRERRAŞ
Susurluk davasında hakkında veri-
len beraat karan Yargıtay tarafından
"ceza alması gerektiğT gerekçesiyle
bozulan eski DYP Şanlıurfa milletve-
kili Sedat Bucak, kazanın ardından
Mehmet Özbay sahte kimJikJi Abdul-
lah Çadı'nın çantasından aldığı "çok
gizfi" mühürlü belgelen 8 yü aradan son-
ra mahkemeye sundu. Bucak, "Bu bel-
geler çok gizli deviet sırlan içerdiği ve
okunması devlete zarar vereceği için
bugüne kadar hiçbir yerde söyleme-
dim" dedi. Belgelerin arasında Çat-
irnın telefon defterinden, istihbarat
raporlanna kadar günışığına çıkma-
mış evraklar bulunuyor.
Istanbul 2. Ağır Ceza Mahkeme-
si 'nde görülen davaya Bucak koruma-
Çatll'mn çantasından Çlktl Bucak, kazadan sonra, Mehmet Özbay takma adlı
Abdullah Çatlı'nın çantasından aldığı "çok gizli" mühürlü evraklan 8 yıl sakladıktan
sonra mahkemeye sundu. Evraklar arasında Mehmet Özbay'a yabancı bir ülke
başbakanı tarafmdan imzalanmış bir belge ile gizli istihbarata verilmek üzere Korkut
Eken tarafmdan daktiloda yazılmış 21 sayfalık bir belge de bulunuyor.
lanyla birlikte geldi. Adliyede görev
yapan polısler ve Sedat Bucak'ın ko-
rumalan gazetecilerin görüntü alma-
sına engel olmaya çalışu.
Yeniden beraat istendi
Yargıtay'ın bozma kararına karşı dı-
yecekleri sorulan Bucak'ın avukatla-
n, mahkemenin tekrar beraat karan
vermesini isteyerek "Yargıtayiddiana-
mededahi yer almayan olaylan bozma-
va esas almışör" dediler. Avukatlar,
mahkemeye Susurluk'la bağlantılı di-
ğer mahkemelerde verilen ifadeleri
sundular. Mahkeme Başkanı'nın ara
kararını yazdırmaya başladığı sırada
Bucak yanında getırdıği zarfin içinde-
ki toplam 21 sayfalık "devlet sımyia
ilgüi" ibaresi taşıyan belgeleri mahke-
meye sundu. Sunduğu belgeleri Su-
surluk kazasında Mehmet Özbay'ın
(Abdullah Çatlı) çantasından aldığını
belirten Bucak, "Ben bunu8yıldır sak-
byordum. Zarfin üzerindeçokgMya-
ayordu.Açıp okuduğumda,devlet sır-
lan olduğunu gördüm. Bunlann okun-
ması devletezararverebilir. Bu yüzden
hiçbir yerde söylemedinT dedi.
'Çok sayıda pasaport vardı'
Mahkeme Başkanı zarfin ıçınden,
Sakıp Sabancı tarafından 1994 yılın-
da "Mehmet Özbay'a en içten dilekle-
rimle" şeklınde ımzalanan "Değişen ve
Dönüşen Türkrye" isımli kıtabın çık-
tığını tutanağa geçirdı. Başkan aynca,
kitabın ıçınde KorkutEken, Sedat Bu-
cak ve Abdullah Çatlı'nın birlikte ye-
mek yerken çekilen foto|raf ile orge-
neral riitbesindeki askerler ile Çatlı 'nın
birlikte çekilmiş fotoğraflannın çıktı-
ğını belirtti. Mahkeme Başkam'mn
Çatlı 'ya ait 2 tane adres ve telefon def-
terinin görüldüğünü, defterde "seçkin
kişilerin telefon ve adreslerinin bulun-
duğunu" belirtmesi üzenne de Bucak,
"Bunlarbenim de sürekliyanında gör-
dügüm defterlerdir. Aynca pek çok pa-
saport vardı, ancak ben bir tanesini ge-
nrdinT dedi. Mahkeme Başkam, Öz-
bay'a yabancı bir ülke başbakanı tara-
fından imzalanmış bir belge ile gizli is-
tihbarata verilmek üzere Eken tarafin-
dan daktiloda yazılmış 21 sayfalık bir
belgenin görüldüğunü belirtti. Mah-
keme Heyetı, belgelerin mahkeme ka-
sasında saklanmasına ve avukatlann
sunduğu delillerin incelenmesine ka-
rar vererek duruşmayı erteledi.
CUMHURÎYET'E CEZA BOZULDU
Yargıtay
'özgürlük'
dersi verdi
İZMİR (Cumhurivet Ege Bürosu) - Manisalı
Gençler Davası'nın da hâkimliğini yapan
Manisa Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet
Yıhnaz ile Manisa Ceza Infaz Kurumlan ve
Tutukevleri îzleme Kurulu'na atadığı bu
davadaki polislerin avukatlan Emin Uz ve HaHt
Morahoğlu'nun, gazetemiz aleyhine açöğı
davalan görüşen Yargıtay, "basın özgüriüğü
dera" verdi. Atama işleminin duyurulduğu
haberde kişilik haklanna saldın yapıldığını öne
süren hâkim ve avukatlann yerel mahkemede
lehlerine sonuçlanan davayı bozan Yargıtay 4.
Dairesi'nin "oybirliğiyle'' aldığı kararda, "basuı
özgüriüğü" ve "kamu yaran" kavramlanna
vurgu yapılarak " 0 davada yargılanan polisleri
savunan avukadano, Ceza ve Tutukevleri Îzleme
Kurulu'na seçilmesinin uygun olnıadığı
gündeme getirilen yanında, somut olayia denkUk
taşıyan bir düşünce açıklaması yapünuşör"
görüşlerine yer verildı. 23 Kasım 2001
tarihinde, gazetemizde Serdar Kızık imzasıyla
yayımlanan haberde, Mehmet Yılmaz'ın,
sonradan çocuklara işkence yapmaktan
mahkûm olan polisleri bu davada savunan
avukatlan, cezaevleri izleme kuruluna atadığı
duyurulmuştu. "Bir garip seçim" başlığı altında
yer alan haberde kişilik haklanna saldında
bulunuldugunu öne süre avukatlar Uz ve
Moralıoğlu, Manisa 1. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde; Hâkim Ydmaz 2. Asliye
Hukuk Mahkemesi'nde tazminat davası açmıştı.
Mahkemelerin bu istemleri "lasmen" kabul
etmesinin ardından itirazı görüşen Yargıtay 4.
_ _ _ _ _ _ _ ^ _ _ _ — Hukuk Dairesi, yerel
Maanisalı
gençlere işkence
yapan polisleri
savunan
avukatlann
cezaevi izleme
kuruluna
atanmasına ilişkin
haber nedeniyle
gazetemiz
aleyhine açılan
dava Yargıtay'dan
döndü.
mahkemenin karannı,
temyiz yolu açık olmak
üzere bozdu. Basuı
özgürlüğünün,
anayasanın 28. maddesi
ve Basın Yasası'nın ük
maddesiyle gûvence
altına alındığı
kaydedilen gerekçeli
kararda, basının yapüğı
yayından dolayı hukuka
aykınlık oluşturan
eyleminin, genel
olaylardakı hukuka
aykın eylemlerden
farklıhk taşıdığı dile
getirildi. Çanşan iki
^ ~ * — — — — — ~ - değerde üstün tutulması
gerekenin "kamu yaran'' olduğu vurgulanan
kararda, "O anda ve görünürde var olup da
sonradan, gerçek olnıadığı anlaşdan olaylann ve
olgulann yayınından basın sorumhı
tutuhnamahdır'' ifadesi yer aldı. Polislerin
parantez içinde "işkenced" olarak
nitelenmesinin dikkat çektiği kararda,
"Manisah Gençler Davası olarak bflinen kamu
davasında işkence yapan (işkenceci) polisleri
savunan davacı avukatlann Manisa Adalet
Komisyonu taraûndan Manisa Ceza ve Infaz
Kurumlan ve Tutukevleri İzleme Kurulu'na
seçildikleri haber konusu vapdmışnr" denilerek
şu görüşlere yer verildi: "Sözü edilen işkence
davasL, kamuoyuna mal olmuş, hakkında birçok
haber yapümış ve taröşmalara konu ohnuş bir
davadır. Başka kişiler de bulunmasma ve bir
zorunluluk obnamasına karşuı o davada
yargılanan polisleri savunan avukatiann, Ceza
ve Tutukevleri İzleme Kurulu'na seçilmeJerinin
uygun olmadıgL, dava konusu yayında gündeme
getirilmektedir. Yaymda somut olayla denklik
taşıyan bir düşünce açıklaması yapıhnıştır. Ana
konusu Adalet Komisyonu'nun yapüğı seçim
hakkında kamuoyunu bilgilendirmek olan
haberde, seçüen kişilerin işkence yapmakla
suçlanan polislerin avukaü olduklannın
yazıunası, komisyonun yapüğı seçimin
değerlendirilmesine yardımcı olmak amacryla
ve ana konuyla bağlanüh olarak yazdnuş
gerçek bir oJgudur." Yargıtay, Mehmet
Yılmaz'ın yerel mahkemede kazandığı davayı
da aynı gerekçelerle oybirliğiyle bozdu.
Susuıiukdavasında hakkında verilenberaatkaran Yargıtay taranndan bozulaneski
DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak, dün yeniden yargıç karşısuıa çıkti.
SedatBucak 8 yıl
sonrahatırladı
3 Kasım 1996'da Susurluk yakınlannda
meydana gelen kazadan yaralı olarak
kurtulan Sedat Bucak, tedavisınin
ardından Gözcü gazetesine verdıği
röportajda. "olaylara ilişkin hiçbir şey
haörlamadığını" söyledı. Bucak,
kendine ait otomobilin gizli
bölmelerinden çıkan silahlann da kime
ait olduğunu hatırlamadığını söylemişti.
Sedat Bucak "Susurluk davasının"
görüldüğü Istanbul DGM'de verdiği
ifadede ise "silahlann kendisine ait
olmadıgını, bunlann Abdullah Çatb'ya
ait olabilecegini" belırtmiştı. Bucak
"Benim bu silahlara ihtiyacun yok.
Benim korumalanmın yeterince silahı
var" diyerek silahlann kıme ait
olduğuna ilişkin net bir bilgi vermekten
kaçınmıştı. Milletvekili dokunulmazlığı
nedeniyle hâkim karşısına çıkmayan
Bucak'ın 3 Kasım seçimlennde
seçilememesi üzerine dosyası Istanbul 2.
Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
Mahkemede beraat eden Bucak
hakkındaki karar, Yargıtay tarafından,
birlikte yargılandığı kişilerin ceza aldığı
anımsatılarak "suç işlemek için teşekkül
oluşturmak ve bunun v önetkiügini
yapmak" suçundan ceza alması
gerektiği belirtilerek bozuldu.
TCY'ye göre, başkasına ait binaya yazı yazmanın bedeli 3 yıla kadar hapis
Küçük suça büyük ceza geliyor
EMİNE KAPLAN
ANKARA-Ceza sistemini ye-
niden düzenleyen Türk Ceza Ya-
sası, gündelik yaşamı etkileyecek
hükümler de içeriyor. Yasaya gö-
re, başkasına ait binanın duvan-
na ya da cami duvanna yazı yaz-
mak, resim yapmak ve afiş as-
mak suç olacak. Yoldaki dikili bir
ağaca zarar verenlere 6 yıla kadar
hapis cezası verilebilecek. Sahip-
li köpeği öldürenler suç işlemiş sa-
yılacak, ancak başıboş köpekleri
öldürenlere ceza verilmeyecek.
Yeni Türk Ceza Yasası'nın ge-
tirdiği bazı düzenlemeler şöyle.
# Başkasına ait binanın duva-
nna yazı yazmak. afiş veya ilan
yapışnrmak, resim yapmak "ma-
la zarar verme" suçu kapsamına
ahnırken bu suçu işleyenlere 4 ay-
dan 3 yıla kadar hapis veya adli
para cezası \erilecek. Mezarlık-
lara atık ve artık bırakmak, cami-
lerin duvanna yazı yazmak, afiş
veya ilan yapıştırmak ve resim
yapmak da suç olacak ve 1 yılaka-
dar hapisle cezalandınlacak.
# Haklı bir neden olmaksızın,
sahipli hayvanı öldüren kişiye 3
yıla kadar hapis cezası verilebile-
cek. Ancak vahşi, yırucı, hastalık-
ağaç, fidan veya bağ çubuğuna
zarar veren, kişilerin özel mül-
künde veyayol kenannda, park ve
bahçelerde, kamuya ait diğer alan-
larda bulunan ağaçlann tahrip
edilmesi durumunda da aynı ce-
za uygulanacak.
# Evin içindeki eşyayı alıp ka-
• Yasanın hayvanlann öldürülmesine ilişkin hükmü ise
hayvanseverlerin tepkisini çekecek nitelikte. Yasaya
göre. haklı bir neden olmaksızm, sahipli hayvanı
öldüren kişiye 3 yıla kadar hapis cezası verilebilecek.
Ancak vahşi, yırtıcı, hastalıklı ve başıboş bırakılmış bir
hayvanın öldürühnesi ise suç olmayacak.
lı ve başıboş bir hayvanın öldürül-
mesi ise suç olmayacak.
# Trafik işaret ve levhalanna
zarar veren, bir park yerindeki
oturma veya oyun gruplannı tah-
rip eden kişiye 1 yıldan 6 yıla ka-
dar hapis cezası verilecek. Nere-
de olursa olsun her rürlü dikili
pıdan çıkarken mal sahibi ile kar-
şılaşan hırsız, ona karşı cebir ve-
ya tehdit kullanacak olursa "yağ-
ma" suçu işlemiş olacak ve 10
yıla kadar hapisle cezalandınla-
cak. Hırsızlık suçunun, malın ge-
çici bir süre kullanıhp iade edil-
mek üzere işlenmesi durumunda
\erilecek ceza yan oranına kadar
indirilebilecek. Hırsızlık suçunun
gece işlenmesi durumunda ceza
üçte bırine kadar arttınlacak.
# Hırsızlık suçunun haksız ye-
re elde bulundurulan veya taİdit
anahtarla ya da diğer bir aletle ki-
lit açarak işlenmesi durumunda
verilecek ceza 3 yıldan 7 yıla ka-
dar hapis olacak. Ancak sahibinin
kilidin üzerinde unuttuğu anahtar
çevrilerek kilidin açılması suretiy-
le mrsızhgın işlenmesi durumun-
da yalnızca "hırsızüksuçur
'na ve-
rilen ceza uygulanacak.
# Kaçak elektrik kullanmak
"hffSEhksuçu" kapsamına alınır-
ken bu suçu işleyenlere 3 yıla ka-
dar hapis cezası verilecek.
# Bir kimseye "serseri, alçak,
hav-van, hırsız, rüşvetçi, sahtekâr,
fahişe,kör, şaşı,topaLkanıbur.kel,
psikopatfrengüı.AIDS'H" demek
hakaret suçu sayılacak ve 2 yıla
kadar hapis cezası verilecek.
HAKÎHLALLERIMASAYA YATIRILIYOR
însan haklannda yeni
taktikler paylaşılıyor
ANKAR\ (Cumhuriyet
Bürosu) - Dünyanın 90
ülkesinden Ankara'ya gelen
500'ün üzerinde insan haklan
savunucusu, kendi ülkelerindeki
hak ihlallerine karşı
geliştirdikleri "yeni
taktikleri" sunacak.
Kuzey îrlanda'dan
Nepal'e,
Guatemala'dan
Hindistan'a,
Macaristan'dan
Fihstin'e kadar
birçok ülke
temsilcisi, yaşadıklan
sorunlara karşı ~ ^ ^ ^ ^
bulduklan yaratıcı çözümleri
birbirleriyle paylaşacak.
"İnsan Haklannda Yeni
Taktikler Uluslararası
Sempozyumu.", dün Karayollan
İnsan haklan
savunuculan,
hak ihlallerine
karşıgelişûrilen
'taktikleri'
Ankara'da
anlatacak.
Genel Müdürlüğü Konferans
Salonu'nda başladı. 2 Ekim'de
sona erecek sempozyum
boyunca, hak ihlallerinin
önlenmesi için geliştirilen ilginç
_ _ _ _ _ yöntemler
kaülımcılara
aktanlacak. Türkiye
sempozyuma
"Aydmhktçinl
Dakika Karanhk"
yöntemiyle katılacak.
Sempozyumda diğer
ülkelerin
katılımcılarla
paylaşacağı yaratıcı
yöntemler arasında.
"cep telefonuyla çanşmalann
önlenmesi", "telefon mesajı ve
fiıtbol maçlanyla ihlallerin
önüne geçilmesi", "canlı bomba
ofanama eğitimi'' dikkat çekiyor.
UİAVCILIĞA SUÇDUYURUSU YAPTI
Emekli subay Naksakis,
iki eski MtT'çiyi suçluyor
ATÎNA (AA) - Terör örgütü
başı Abdullah Öcalan'm
Yunanistan'a getirilmesinde
başrolü oynayan emekli deniz
subayı Andonis Naksakis, 2
eski Milli İstihbarat
Teşkilatı (MİT)
yetkilisi aleyhine
dava açmak için
savcıhğa başvurdu.
Atina Haber Ajansı
(ANA), Naksakis'in
dava dilekçesinde,
kimlikleri
açıldanmayan 2 eski
MİT yetkilisinin,
Yunanistan ile ^ ~ " ~ " "
Öcalan ve terör örgütü PKK
arasında temas sağladığı
gerekçesiyle, 1996yılında
kendisini öldürtmeye
, teşebbüs ettiklerini öne
1\ aksakis,
PKK ile
Yunanistan 'ı
temasa geçirdiği
için öldürmeye
çalışüdığını
ileri sürdü.
sürdüğünü duyurdu. Ajans,
Naksakis'in tanık olarak, Yeni
Demokrasi Partisi (YDP)
milletvekilleri Stelyo
Papatemeüs. Pana\otis
_^____ Kammenosve
~ ^ ^ ~ " Öcalan'a Kenya
yolculuğunda eşlik
eden eski Yunan
Gizli Servisi Ajam
Savas
Kalenderidis'i,
kendisini hedef
aldığmı iddia ettiği
öldürme girişiminin
tanıklan olarak
~ " " ~ " ~ gösterdiğini
kaydetti. ANA, savcılığın
Naksakis'in başvurusunu
değerlendirdikten sonra dava
açılıp açıhnamasına ilişkin
karar vereceğini de belirtti.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
SivilDin
Samsun'da AKP'li Belediye Başkam'mn "ağa-
beytik" yapmalan için görevtendirtjiği özel ahlak ekip-
lerinin uygulamalan büyük tepki çekti. Anımsarsa-
nız, birbirine sanlan, omuz omuza, el ele tutuşan
sevgilileri bu "motosikletliağabeyler" uyarmıştı: ''Dik-
kat edin, yanlış anlaşılırsınız!" diye... Uyanlanlar ara-
sında türbanlı gençlerin olması da başka bir pa-
radokstu! Kendilerini o an Iran'da miranda sanmış
olabilirler!
Şüphesiz, bunca belediye içinde Samsun'unki
tekil özellik taşıyordur, kamuya yansıyan haberle-
re göre. Bu uygulamayı AKP'li belediyelerin ve yö-
netimlerin bütününe mal etmenin gereği yok, de-
nebilir.
Ama böyle bir uygulamanın AKP saflannda filiz
vermesi de hiç yadırganacak bir durum değil. Da-
hası, geniş çoğunluk, beklenen bir durum, der!
Samsun'daki uygulama, toplumda AKP "algılama-
s/"na uygun; kimse aaa demez.
Bana sorarsanız, partinin büyük çoğunluğunda
olmadığı ileri sürülen bu tür düşünce ve uygula-
maların Türkiye'de geniş zemin bulması beklen-
memeli!
Tabii, toplum, derinlemesine bölünmezse...
Amacım, Samsun'a geri dönmek değil bugün.
Samsun'daki görüntülerin çağrıştırdığı, başka
bir bakışı gündeme getirmek: din ile sivilleşme
olgusu ilişkisini gündeme getirmek ve ucundan tar-
tışmak!
• • •
Dikkat edin: Samsun'da belediyenin görevlen-
dirdiği "ağabeyler", paramiliter... Motorize ekip-
ler. Telsizi, copu, farkında değilim ama belki de si-
lahı da var! Hemalde dayandıklan "toplumun ada-
bına uygun hareket" gibi yasa maddeleri de var-
dır!
Bir yerel iktidar (veya devlet) gücüler..
"Ağabeylik yapmak" olarak icrabaşınca ta-
nımlanan yeni görevlerinin kaynağı, tartışmasız
"dini inanışlar veya buyruklar"...
Şimdi soralım: "Politikdinselinançlar", sivil mi-
dir, inançların sivil toplumla bir ilişkisi var mı?
Dinsel inançlan, politize olduklan veya politika
tarafından güdüldükleri sürece sivillikle ilişkilendi-
remeyiz, "toplum kültürü" olarak sayamayız..
Iran'daki, Suudi Arabistan'daki vb. "ahlak po-
lisleri"...
Gerçi bu ülkelerde ordular da "dinahlakı"nın ve
düzeninin en büyük bekçileri..
Sivilleşmeyi, son düşünce hayatımız, daha çok,
yönetimin askeri vesayetten arınması olarak algı-
lama aşamasındadır..
Oysa sivilleşme çok farklı bir olgu...
"SivilJeşme", Batı'nın tarihinde, burjuva devrim-
lerinin ta kendisidir. Bu devrim, Din'in (kilisenin) ik-
tidardan alaşağı edilmesi ve toplumun dini refe-
ranslara göre yönetimıne son verilmesidir!
"Askerisizleşme" ise çok daha sonraki top-
lumların çözdüğü problem oldu!
Biz ise konuyu tersten tartışıyoruz!
"Siyasal Din" konusunu sivil toplum hakkı ola-
rak görüyoruz!
Ne zırvalık!
• • •
"Siyasal din"\n iktidar yüzünün, şiddetle, totali-
ter iktidarlarla eşanlamlı olduğunu unutuyoruz!
Onu sadece köylülük kültürü derekesine indirip kü-
çümsüyoruz! Oysa bizim günlük yaşamımız siya-
sal dinin sürekli baskısı, şiddeti altında değil mi?
Ramazanda oruç tutup tutmama konusu, cinayet-
lere bile varmıyor mu? Kırsal bölgelerde, feodal,
kapalı, kültürel geri bölgelerde, kim özgürce dav-
ranabilir?
Toplumumuzun temel özelliklerinden biri, hâlâ,
din konusunda özgürleşememiş olmasıdır.. Bu,
300 yıl önceki burjuva demokratik devrimin ne de-
rece gerçekleştiği ile ilgilidir..
Askerlerin siyasal hayata müdahalesini, sonu-
na kadar özgürce tartışan bir toplumuz...
Ama dinin fonksiyonunu. siyasal varlığını ise tar-
tışamayan, tartışmayan bir toplum ve entelektüel
birikim!
Yönetimin "siyasal Islamsızlaştınlamadığı", si-
yasal dinin iktidar çabalannın üst düzeyde görü-
nür olduğu bir ülkede...
...Batılı anlamda "askerisizleşmenin" gerçek-
leştirilebileceğini sanmak, safdilliğin de ötesinde,
olsa olsa ancak "sosyolojik zırvalık" olur!
Ordu, evet, "darbe yapmayacak kadar" ol-
gunlaşmıştır..
Çünkü ordu sonuçta uygarlığın birikimleriyle
yoğruluyorvebiçimleniyor... Bilimi ve aklı, eğitim-
de hem de yer yer siyasallardan bile daha başa-
nlı, giderek daha üst düzeyde kullanabiliyor.
Fakat önemli ve belirleyici olan, siyasal Islamcı-
ların, insanhğın "sivil bihkimlerini" benimseyebi-
lecek biri konuma yükselip yükselemeyeceği.. ve...
...darbe yaptırmayacak kadar, olgunlaşıp ol-
gunlaşamayacağıdır!
Bu sorunun yanıtı ortadadır ve geleceğin "sos~
yolojik" bakımdan neler getireceğini, olgun bir
generalin bile tahmin etmesi zordur.
obursalifo cumhurryet.com.tr
Vali calısıci: Kurtarma rezaleti
Fobrikoda con
pazan: 3 ölü
CANHAaOĞLU
ESKtŞEHİR - Eski-
şehir Organize Sanayı
Bölgesi'ndeki bir fabri-
kada siloya düşen 3 ki-
şi öldü. Arkadaşlannı
kurtarmaya çahşan 9 kişi
de zehirlendi.
Sundekor Sunta Fabri-
kası'nda reçine dolu si-
loya düşen işçilerden Ha-
san Candan, Hüseyin
Serttaş, Sülejınan Sert-
taşyaşamını yitirdi. Işçi-
leri kurtarmaya çahşan
fabrika müdürü Kadir
Yücel Kaymaz ile Sela-
hattinKanaz.HakanKu-
tan,Ali Topal, Tayfiın Ka-
rahan, HikmetBican,Er-
dal Özkan,MehmetÖz-
kan, Osman Ergen adlı
işçiler zehirlendi. Kay-
maz ve Kansız durumla-
n ağırlaşınca, Osmanga-
zi Universitesi Tıp Fa-
kültesi'ne sevk edildi.
Eskişehir Valısi Ka-
dir Çahşıcı, talaş silo-
sunda yangm çıktığım,
müdahale etmek için
içeriye giren işçilerin
mahsur kaldığım söyle-
di. Çahşıcı işçileri kur-
tarmak isteyen çahşan-
lann dumandan önleri-
ni göremeyerek yakıt
tozunun içine düştüğü-
nü belirtti. Çahşıcı,
"Fabrikada kurtarma
rezaleti yaşannuş" dedi.