19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 EYLÛL 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYF/ HABERLER ABDÜLCANBAZ ^f»?.i^». J "•** i • TURHAN SELÇUK BÜFÖST ÎSTAN3UL EPSNDİ5Î A3DÖLCANBAZ1 KAHİJCJIADE KAC3HAUHI , EKTBİAI^AM EMcT.PEN.TKM £(A£ • KİM5£Y£ & £ VETtfcN KENpj LEMLEB-İNE YAÖAMci i D İ i f i l . <rcJ6( iN.ANdlAfc/, SM^/ü/ irt •«?. 'î -•*• Eski CHP milletvekili, eski İçişleri ve Milli Eğitim Bakanı, İstanbul'da toprağa verildi NecdetUğur'a songörev Siyasetin seçkin temsücisi Prof. Dr. ERDAL tlVÖ/VÜ Siyaset dünyamız, fikir ve eylem alanlannda yıllarca kendisirtden söz ettirmiş bir seçkin tem- silcisini kaybetti. Necdet Uğur'un yönetici, mil- letvekili, bakan ve her mevkide başanlı bir siya- set ve devlet adamı olarak ülkeye çeşitli hizmet- lerini ayn ayn değerlendirmek gereklidir. Ben burada, siyasette beraber olduğumuz dö- nemde edindiğim izlenimleri kısaca belirtmek is- tiyorum. Benim siyasete girmemde en önemli etken, 1983 bahannda onunla yaptığımız konuş- malar olmuştu. Demokrasiden uzaklaştığımız 1980-83 ara döneminden sonra yeniden demok- rasiye geçme aşamasında, gördüğü manzara onu çok kaygılandırmıştı. Askeri rejimin o zaman öngördüğü gelişmenin bizrancak güdümlü birde- mokrasiye götüreceğine inanıyor ve bu duru- mun, Türkiye'yi yıllardırverilen uğraşlarla vanlmış noktadan çok gerilere atacağını düşünerek, ça- re anyordu. Bunu yaparken kişisel bir çıkar pe- şirtde ofmadığı, gelişmeleri bir particiden çok, bir sosyaJ bi/imci gibidegerlendirdiği belli oluyor- du. Bu kaygılannı paylaşan arkadaşlanyla bera- ber bulduklan çare, daha önce siyasetle fazla ya da hiç uğraşmamış, ama sosyal demokrat gö- rüşlere eğılimli bir grup iyi niyetli insanın önder- liğinde bir yeni partinin kurulmasfydı. Umulan, bu partinin hem cumhuriyet ilkelerine bağlı olduğunu göstermesi, hem de yönetim- den bağımsız bir kuruluş güvencesini vererek halkın katılımını sağlamasıydı. Başlangıçta, be- ni siyasete girmeye ikna etmek için uğraşırken başansızlığa uğradığında bana kızmadı, yanlış umutlar verdim diye sitem etmedi. Sabıria bek- ledi ve sonunda amacına ulaştı. Ozaman Uğur'un ve arkadaslannın bize söyledikleri şuydu: "Bizsi- zin buyenipartiyi kurmanızayardım ediyoruz ve edeceğiz. Ama parti kurulduktan sonra, yöne- timinize hiç kanşmayacağız. Onu tamamen si- zin sonımluluğunuza bırakıyonız. Size güveni- yoruz" Uğur bu sözünü tuttu. Genel başkanl/k yaptı- ğım tüm süre boyunca, kendisine danışmak için benim aradığım zamanlar dışında görüşmemiz olmadı. Hiçbirgün beni arayıp herhangi bir şey istemedi. Bu davranış, bence onun, ilketerine bağlılığının ve siyasette fikirlerin üstünlüğüne inancının açık bir göstergesidir. Uğurve arkadaslannın önerdikleri parti mode- li, SODER sosyal demokrat kanadın içinden ve dışından gelen bütün engellemeleri aşarak hal- kın sevgisini kazandı. Tahminlerin üstünde ba- şanlı oldu. Bu başanda önemli bir pay, partinin fikir babası olan Necdet Uğur'undur. Anısınasay- gılanmı sunuyor, ailesine ve tüm siyaset dün- yamıza baş sağlığı diliyorurn. Istanbul HaberServisi - Önceki gün yaşamını yitiren esla içişleri ve Mil- li Eğitim Bakanı Necdet Uğur (81), dünTeşviki- ye Camii 'nde kılınan öğ- le namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlı- ğı'nda toprağa verildi. CHP'de Ismet Paşa okulundan yetişmiş bii- rokraside ve partide üst düzey görevlerde bulun- muş Necdet Uğur'un ce- naze törenine katılan po- litikacı, işadamı ve Uğur'un döneminde gö- • CHP'de Ismet Paşa okulundan yetişmiş, bürokraside ve partide üst düzey görevlerde bulunmuş Uğur'un cenaze törenine katılan politikacı, işadamı ve Uğur'un döneminde görev yapmış Milli Eğitim Bakanlığı mensuplan, eşi Ferhunde Uğur ile oğlu Aydın Uğur'a başsağlığı dilekJerini ilettiler. rev yaprruş Milli Eğitim Bakanhğı mensuplan; eşi Ferhunde Uğur ile oğlu Aydın Uğur'a başsağlığı dilekJerini ılettiler. Nec- det Uğur gibi önceki gün yaşamını yitiren tiyatro ve sinema sanatçısı Ha- luk Kurdoğlu'nun cena- zesinin de Teşvikiye Ca- mii 'nden kalkması nede- niyle sanat ve siyaset dün- yası bir araya geldi. Necdet Uğur'a son yol- culuğunda veda etmeye gelenler arasmda CHP Genel Başkanı DenizBay- kaL eski CHP Genel Baş- kanı Altan Öymen, SHP eski Genel Başkanı Prof. Dr. Erdaltnönü, Istanbul Büyükşehır Belediye Başkanı Kadir Topbaş. CHP Grup Başkanvekil- leri Ali Topuz ve Haluk Koç, eski CHP Genel Sekreteri Tarhan Erdem. CHP Genel Sekreter Yar- dımcısı MehmetSevi^n, CHPMYKÜyesiBûlent TeşvikKe Camii'nden aüaşiaria uğuıianan .Necdet Uğur, Zincirlikuyu Mezartağı'nda toprağa verildL TöreneBaykalve Sangül'de kaükü. (Fotoğraf: SERKAN YTLDIZJAA) Tania, CHP Milletvekil- leri Nurettin Sözen, Mev- liit Aslanoğlu, Mustafa Gazalcı, Züüîi Lhaneli. DİSK Genel Başkanı Sü- leymanÇdebi, DİSK Ge- nel Sekreten MusaÇam, Beşiktaş Belediye Baş- kam İsnrâfl Ünai, Şişli Be- lediye Başkanı Mustafa Sangül, CHP 11 Başkanı ŞinasiÖktem. II sekrete- ri Muhhtin Tığu, 1Ü eski rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroglu, YTÜ eski rektörü Prof. Dr. Ayhan ÂUoş, eski bakanlardan Zekeriya Temizel, Alev Coşkun, Besim Üstünel, Ercan Karakaş, Ahmet Tan, Erol Çevikçe, CHP eski millervekillerinden Metin Tüzün, Vahit Ça- hn, Cemal Sejmen, Yük- sel Çengel, Âli Haydar Erdoğaa Ayhan Aİgan- türk, UğurAlacakaptan, Sabri Tığü, Sadun Aren, DoğanGüneş, eski CHP il başkanlanndan Meh- nıet Bölük ve Bozkurt Nuhoğlu, SHP eski Parti Meclisi Üyesi AytaAkbaL iş dünyasından Osman Kavala. Memduh Hacı- oğlu, Mehmet Kabasa- kal, öğretim üyeleri Taner Berksov, TürkdMinibaş, Asaf Savaş Akat. Hurşit Güneş, Doğan Hızlan. Enis Batur, Ali Sirnıen. Şükran Soner. Hasan Ce- mal ve Füsun Özbilgen de ver aldı. Bakan Çelik, uzman heyete özel kalem müdürünü de dahil etmek istedi Gezi layağı iptal edildi • tngiltere'de çalışmalar yürütecek 25 kişilik 'uzman' kadroya, konuyla alakası olmayan özel kalem müdürünü de alan Çelik, olayın duyulması endişesiyle karannı değiştirdi. ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanlığı'nın mesleki eğitime ilişkin politikalan geliştirmek üzere 9 günlüğüne Ingiltere ve Iskoç- ya'ya göndereceği 25 kişilik heyete Milli Eğitim Bakanı HüseyinÇeKk'in Özel Kalem Müdürü ŞengülAydın da alındı. Ancak Aydın'ın "mesleki eği- tim'' ile ilgisinin olmaması dikkat çekti. Bunun üzerine Aydın, son da- kikada heyete katılmaktan vazgeçti. Milli Eğitim Bakanhğı Projeler Ko- ordinasyon Merkezi Başkanlığı, Tür- kiye ile AB arasında imzalanarak yü- rürlüğegiren Türkiye'de Mesleki Eği- tim ve Oğretim Sisteminin Güçlendi- rilmesi Projesi çerçevesinde, içerisin- de çeşitli sivil toplum kuruluşlan ve uzmanlann da yer aldığı 25 kişilik "ft>- Ihika ve Strateji Grubu" oluşturdu. Mesleki eğitimreformununailişkinpo- litikalargeliştirecek olan grup için 28 Eylül-6 Ekim arasında Ingiltere- Is- koçya gezisi planlandı. Ancak 25 uz- manın bulunduğu listede Özel Kalem Müdürü Aydın'ın ismine de yer ve- rildi. Projeler Koordinasyon Merke- zi Başkanlığı 'nın yazısı daha sonra Bakan Çelik tarafindan da onaylandı. Ancak Aydın, bakanlık içerisinden gelentepküerkarşısında geziyi son an- da iptal etmek zorunda kaldı. Cumhuriyefin sorusunu yanıtla- yan Aydın, "Kaûlamadım, çünkü 9 günlük bir se\ahatti. Buralan boş bırakamadık" dedi. Aydın, geziye onay veren Çelik'in, kendisine daha sonra "Giönesen i>i olur" dediğini kaydetti. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde 5 yönetici 'bakan karanyla' görevlerinden alındı Çelik'in kıyımı yasa tanımıyorFERATKOZOK ANKARA-Millı Eğitim Bakanı Hû- seyinÇeHk, yargı karan ile atanan ida- recileri yeniden görevden aldı. Anka- ra II Milli Eğitim Müdürlüğü'nde gö- revli 4 yönetici, soruşturma açüma- dan görevden alınırken bir yönetici de Tunceli'ye sürüldü. Edinilen bilgilere göre, Ankara Ü Milli Eğitim Müdür- lüğü'nde görev yapan 5 idareci, "ba- kan karanyia'' görevden alındı. Perso- nel genel müdürlüğü tarafindan hazır- lanan karamamelere göre. müdüryar- dımcısı Laüf Saj'an. şube müdürleri BedrettinEkmekçi, \ ılmazBahçeci ve TuncayBilgir Ankara il emrine öğret- • Milli Eğitim Bakam Hüseyin Çelik, yargı kararlannı hiçe saymayı sürdürüyor. Daha önceki 'sürgün atamalan'na karşı açtıkİarı davayı kazanan ve görevlerine iade edilmesi gereken 5 yönetici, bu kez de bakan karanyla başka görevlere atandı. men olarak atandı. Müdüryardımcıla- nndan GülçinU>-salda Tunceli'de il mil- li eğitim müdür yardımcısı yapıldı. Yargı kararian hiçe sayılıjor Çelik'in Ankara II Milli Eğitim Müdürlüğü'ndeki kadrolaşma hare- ketiyle görevden alınan 5 idarecinin ortak özellikleri ise daha önce hak- Iarındaki görevden alma kararlannın yargıdan dönmüş olması. Yönetici- lerin "AKP kadrolaşmasına" karşı mücadele süreçleri şöyle: Şube Müdürü Bedreftin Ekmekçi: Bir süre önce bakan karanyla Şırnak şube müdürlüğüne sürüldü. Mahke- me karanyla Ankara'daki görevine geri döndü. Ancak bir kez daha bakan karanyla görevden alınan Ekmekçi, milli eğitim müdürlüğü emrinde sos- yal bilgiler öğretmeni olarak görev- lendirildi. Şube Müdürü Tuncay Bilgir: Önce Rize'ye şube müdürü olarak sürülen Bilgir, mahkeme karanyla göreve dön- düğü gün Haymana ilçesine gönde- rildi. Bunun üzerine bir kez daha yar- gıya baş\iiran Bilgir, yine haklı görül- dü ve eski görevine döndü. Ancak Bil- gir, bu kez de bakan karanyla görev- den ahndı ve sınıföğretmeni olarak gö- revlendirildi. Milli Eğitim Müdür Yardımcısı La- tife Sa\an: Çelik'in "kıyun operas- yonlan"nın birinde "bakan karany- la" Iğdır'a milli eğitim müdür yardım- cısı olarak sürülen Sayan, mahkeme ka- ranyla görevine geri döndü. Ancak, yine aynı gerekçeyle görevden ahndı ve Almanca öğretmeni olarak görev- lendirildi. MiUiEğitimMüdürYarduncısı Gül- çin Uysal: Daha önce soruşturma ge- çirdi ve görevden ahndı. Davayı kaza- narak görevine döndü. Bir kez daha gö- revden ahnan Uysal, Tunceli Milli Eği- tim Müdür Yardımcılığı'na atandı. ŞubeMüdürü YılmazBahçeci: Da- ha önceDiyarbakır'a şubemüdürü ola- rak sürülen Bahçeci, mahkeme kara- nyla dönmesinin ardından bir kez da- ha görevden alındı. Ankara il emrine öğretmen olarak atandı. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHANERİNÇ AklımınErmediği İşler(5) Ayıpt/r söylemesi, atalanmız "Kısmetsiz köpek kurban bayramında sılaya gider" demişler ya, be- nim izin süreci de (teşbihte hata var demezseniz) ona benzedi diyebilirim. Çünkü Türk siyaset tarihinin en şenlikli dönemi güme gitti. Türk Ceza Yasası Tasarısı, örneğin ifa- de özgüriüğünün önüne dikilmek istenilen onca maddesi dururken önce zinaya, sonra da ertele- nen çevre cezalanna kurban gitti. Memurmaaşlanna2005 yılında yapılacak zam ko- nusunda anayasa zoruyla sahneye konulan siya- sal komedi de şenliğin tuzunu biberini oluşturdu. Zinayı suç sayarak cezalandırma görüşü, ne son Türk Ceza Yasası taslağında, ne taslağın Adalet Bakanlığı'nca benimsenerek Bakanlar Kurulu'na sunduğu tasarı taslağında, ne BakanlarKurulu'nun inceleyerek dönüştürdüğü tasanda ve tasannın hem Adalet Komisyonu Alt Komisyonu, hem de Adalet komisyonu'nun son düzenlemesinde somutlaş- mıştı. Meclis Genel Kurulu'nda da kimse önerge ver- memişti. Vakta ki sıra sonda yer alan yürürlük ve yürütme maddelerine geldi, işler kanştı. Komisyon Başkanı'nın tasannın iki maddesini geri çekme ko- nuşmasını TBMM TV'den izlerken yaJnız ben de- ğil AKP milletvekillerinin çoğu da tabir yerindeyse apışıp kafakaldılar. Sonradan öğrenildi ki AKP Genel Başkanı, ilgili (?) çevrelerle yapıtığı istişareler sonunda partisi- nin muhafazakâr bir parti olduğunun ayırdına va- rarakzinanın suç sayılmasını uygun görmüş. Biryan- dan "ılımlı Islamcı"tanımına baştan beri destek ve- ren demokrasi şampiyonu kimi aydınlarla Avrupa Biriiği'nin (AB) kendisini yere göresığdıramayan gö- revlilerinin tepkilerine sanınm kendisi de şaşırmış- tır. Başbakan'ın Avrupa seferi, zina konusunda ve- rilen sözler sonunda, Türkiye'ye hem ekonomik hem de siyasal yönlerden pahalıya patlayan kriz sona erdi. Tepkiciler bu kez de "zafer" çığlıklan atmaya, öv- gülerdüzmeye baş/adılar. Krizi yaratanın kirizi son- landırmasının "zafer" sayılmasını hâlâ daha arıla- mış değilim. • • • Sen tut, çevreyi kasıtlı ya da kasıtsız kirletmeyi suç say. Ceza Yasası'na koy. Bununla da kalma, pek de kısa olmayan hapis cezalan koy. Madde- ler yukanda özetle sıraladığım süreci tamamlayıp kabul edilsin. Sonra sanki istihareye yatıp da malum olmuş gi- bi öğren ki, belediye başkanlannın 3200 kadan çev- reyi kirlettiği için hapse girecek. Bu nedenle de ilgili maddelere yaklaşık altı ay- lık sürenin az geleceğini düşünüp 18 ay kadar zam yapıp yürürlüğünün iki yıl sonra başlamasına ken- di partililerinin oylarıyla karar ver. Hukukçularbiryandan, çevrecileröteyandan kar- şı çıkıyortar. Ortada bir suç tanımı ve öngörülen ce- za/ar var. Ama iki yıl bu suça ceza verilmeyecek. Gerçık işin içinden. Zaten Türk Ceza Yasası AB yüzü suyu hörmetine hızla çıkarılırken daha da önemli bir anayasa sorunuyla malul oldu. örneğin eski yasada da yer alan pek çok suçun cezası in- dirildi. Bu maddeler yasalaştınlırken, dolaylı af ni- teliği taşıyıp taşamadığı dikkate alınmadığı için ni- telikli çoğunluk (en az 330 oy) da aranmadığından yeni bir sorun kuşkusu da bu nedenle doğuverdi. • • • 2005 yılı bütçesine konulacak memur maaşlan- na uygulanacak zam oranı görüşmeleri yine kome- diye dönüştü. Komedinin bir başka yüzü de Avrupa Birliği ile ilgili. Nedense Türkiye'deki demokrasi ve AB kri- terieri konusunda her şeye maydanoz olmaya kal- kışan AB yetkilileri, bu konuda ağızlannı açmıyor. Deseler ya "Toplusözleşmesiz ve grevsiz memur sendikactlığı bizim kritertere uymuyor" diye. Tık yok. Yapılacak zam konusunda hükümetin "yıllıkyüz- de 8" olarak dayattığı oran hakkında sadece ora- nı irdeleyen ekonomistlerie meslektaşlanma itiraf edeyim ki şaşırıyorurn. Şaşkınlığım, zam oranının yüzde 8.2'ye çıkanl- dığına ilişkin bilgiler yüzünden daha da artıyor. Yılın 6 ayını yüzde 4 zamla geçirecek memurla- rın, ikinci aftı ay için alacaklan yüzde 4 zamla yıllık yüzde 8'lik zamma nasıl na/l olacaklannı bir türlü çıkaramıyorum. Sosyal olaylan çarpıtmak ve olmayacak duaya amin dedirtmek kolay. Çünkü sahi sanıp aldanma- ya hazır nüfusumuz hiç de az değil. Lütfen arttınlan ve 8.2'ye çıkanlan oran da zaten yeni bir şey değil. Çünkü ilk 6 ayın yüzde 4'lük zammı da ikinci altı ayda yüzde 4 zam alacağına göre binde 16'lık bir fark oluşuyor. Hükümetin, devlet kesesinden vereceği ek zam binde 4 olma- lı ki, zam toplamı yüzde 8.2 olsun. Ama bu hesap da gerçeği yansıtmıyor. Çünkü 6 ay yüzde 4, altı ayda 4.2 olarak yapılacak zam yüz- de 8.2 etmiyor ki. Elifi elifine aylık ortalama zam yüzde 6.1 denir- se yanlış da sayılmaz. Yani hükümetin önerdiği gerçek zam 8.2 değil 6.1. Unutmayalım ki bu oranın da en az yüzde 25'i ge- lir vergisi olarak geri dönecek. Halep oradaysa arşın burada, Biz Türkler biraz safça yurttaşlanz, dedikse o kadar da değil! Aklımın ermediği 2 kere 2'nin 4 ettiği bir bilimde enayi yerine konulmanın politika sayılmakta oluşu... oerincCgcumhuriyet.com.tr Barışa Semah Dönenler Haber Merkezi - Radyo Banş tarafindan düzenlenen geleneksel "Banşa Semah Dönenler" etkinliğinin üçüncüsü 3 Ekim 2004 Pazar günü Zeytinbumu Abdi Ipekçi Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek. "Toplumsal Banş Ödülü"nün de sahibini bulacağı "Banşa Semah Dönenler" etkinliğinde halk müziği sanatçılan semahlar ve deyişler söylerken değişik yörelerin semah ekipleri de semah gösterilerini sahneleyecek. Bu yılkı etkinliğe sanatçı olarak Musa Eroğlu, Güler Duman, Gülcihan Koç, Emre Saltık, Ferhat Tunç, Mustafa Özarslan, Özlem Özdil, Kıvırcık Ali, Metin Karataş, Cavid Murtezaoğlu ve Yusuf Hayaloğlu katılırken Dersim Semah Ekibi, Arguvan Vakfı Semah Ekibi,Tokat Hubyar Semah Ekibi, Şahkulu Sultan Vakfı Semah Ekibi, Karacaahmet Sultan Derneği Semah Ekibi ve Garip Dede Semah Ekibi semahlannı dönecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle