Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 EYLÜL 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur(S cumhuriyet.com.tr 15
RosannaArguette'in 'KaytpAranıyor:D. Winger'belgeseli, adetabir 'grup terapiseansı'gibi
On yıl kadar önce kırkına varmadan sinemadan uzaklaşmış ve günümüzde nerdeyse unutulmuş, 1980'lerin
yükselen yıldızı Debra VVinger'ı kullanıp adını da alarak. çok tatmin edici bir sonuca ulaşamasa da
tekdüzeleşmiş yaşamını anlamlandıracak bir projeye girişmiş oyuncu/yönetmen Rosanna Arquette.
(Searching for
Debra vvinger)
Yönetmen: Rosanna
Arquette / Kamera: Jean-
Marc Barr, Olivier
Boucreux, Cort Fey, Joey
Forsyte, Nathan Hope,
Michael Wojciechowski /
Oyuncular, görünüşleri
sırasıyla: Robin Wright
Penn, Jane Fonda, Diane
Lane, VVhoopi Goldberg,
Sharon Stone, Selma
Hayek, Theresa Russell,
Teri Garr, Laura
Dern, Chiara Mastroianni,
Gwyneth Paltrovv, Jobeth
Williams, Catherine
O'Hara, Vanessa
Redgrave, Holly Hunter,
Melanie Griffith, Samantha
Mathis, Tracey Ullman,
Martha Plimpton, Daryl
Hannah, Ally Sheedy, Kelfy
Lynch, Katrin Cartlidge,
Charlotte Rampling,
Frances McDormand, Meg
Ryan, Julia Ormond,
Debra VVinger, Patricia
Arquette, Emmanuelle
Beart, Roger Ebert / ABD
2002 (1 Film)
Yaşlanmak.DışlanmakBunaltıcı çöl sıcaklan ve yağmuru-
firtınası bol yağışlarla ruhsal denge-
mizi altüst ederek mevsim normalle-
rinin bir altında, bir üstünde seyre-
den bir ganp havalarla süren yaz mev-
simine inat, ortalık film bolluğundan
geçilmiyor.
Birkaç yıl öncesinin 'tutmuş'
Şrek'inin devamını, Çizmeli Kedi
masalıyla kaynaştırarak getiren yeni
animasyon harikasından (Shrek 2).
yıllar sonra Jaws'ı tekrar hortlatan bir
Bahamalar'daki köpekbalığı korkut-
macası üsrüne iş rutan, bağımsız ha-
valı, özel efektsiz gerilim serüvenine
(Açık Deniz), cınsellik ağırlıklı, bey-
lik gençlik komedisinden (Komşu
Kızi) Juliette Binoche-Jean Reno
ikilisinin sürüklediği, Fransız yapımı
âma Amerikan özentisi romantik ko-
mediye (tki Yabancı) kadar, her
zevk, renk ve türden, çeşit çeşit filmin
afişlere çıktığı bu hafta bizim için gö-
rülmesi gereken kuşkusuz ön göste-
rimini kaçırdığımız, 'Bir Rosanna
Arquette Deneyimi' olan Searching
for Debra VVinger-Kayıp Aranıyor:
Debra Winger'di öncelikJe.
Arquette'nln kamerasından
geçen şöhretler kafllesl
1985'te Umutsuzca Susan'ı Arar-
ken'le mimlediğimiz, Hollywood'un
aklı başında, zarif kızlanndan Rosan-
na Arquette'in, oyunculuğun ardın-
dan yönetmenlige soyunup dijıtal ka-
pıerayı omuzlayarak çoğu kendi kuşa-
ğından, kırklı yaşlannı süren çeşitli
E,Amiyerde aşırı duygusallaşıp
kişiselleşrirdiği, genelde tatmin edici
bir düzey tutturmaktan çokyeryer
müsameremsi sahneler de içeren bu
röportajımsı, esprili, antatör işi
belgesel baştan sona ilgiyle
seyrediliyor. Öteden beri kadına bir
arzu nesnesi olarak bakıpyaşı 4O'ı
aşınca silip atan Hollyyvood'dan
çıkan ve kadın oyuncuların düzene
karşı topluca sesleriniyükselttiği bu
'dayanışmafîlmi' öncelikle
meraklısına salık verilebilir.
kadın oyuncularla yüz yüze ve kız kı-
za yaptığı görüşmeleri aktaran, röpor-
tajımsı, kafası kanşık, dağınık bir bel-
gesel Kayıp Aranıyor. Herkesin bil-
diği ama pek dillendirmediği, bizzat
yaşadığı trajik bir Hollywood gerçe-
ğinden (40'lı-50'li yaşlanna gelen ka-
dın yıldızlann dışlanması, ortadan si-
linmesi) yola çıkan Arquette, görüşüp
söyleştiği eski ünlülere, hem Holly-
vvood'da kariyer yapmak hem de evle-
nip çoluk çocuga kanşarak normal bir
aile-annelik yaşamı sürdürmek bir
arada mümkün olabilir mi, annelikle
yıldızlık bağdaştınlabilir mi sorulan-
nı yöneltiyor. Bir Hollywood yıldızı
için evlilik, annelik ve 40'lı yaşlarda
olmanın ne anlama geldiğini filan so-
ruşturuyor. Zaten günümüzde işinde
başanlı, istikrarlı olmak ve mutlu bir
aile yaşamı sürdürmek ikilemi arasın-
da kalakalmış çağdaş çalışan kadının
da sorunu değil mi bu!
Aynı kaderl paylaşan
yıldızlar...
Çoğu Mulholland Drive sakini
olan, (Robin VVright Penn'den Debra
Winger'e) sayabildiğimız kadanyla
30'u aşkın meslektaşıyla görüşen Ar-
quette'insöyleşileri çoğaldıkçave laf
lafı açtıkça, filmin konusu da gitgide
yayılıp genişliyor, büyük stüdyo pat-
ronlannın yaklaşımlannı eleştirip çe-
kiştırmekten ancak 'düzülebilirlik-
leri' bakımından kadın oyunculara
rol veren, uçkuru düşük yapımcılan
yermeye, estetik operasyon geçir-
mekten botoks yaptırmaya, rekabet
ve dedikoduya kadar.
On yıl kadar önce daha kırkına var-
madan sinemadan uzaklaşmış ve gü-
nümüzde nerdeyse unutulmuş,
1980'lerin yükselen yıldızı Debra
Winger'i kullanıp adını da alarak, tek-
düzeleşmiş yaşamını anlamlandıracak
bu projeye girişen Rosanna Arquette,
ne yazık ki çok tatmin edici bir sonu-
ca ulaşamasa da en azından konuşma-
lannda kimi önemli saptamalar ve
vurgulamalar yapan, makyaja boğul-
muş bir Jane Fonda, mesleği yüzün-
den çocukJanna çok sevecen bir anne
olamadığını itiraf eden Vanessa
Redgrave, sürekli argolu esprilerpat-
latan Whoopi Goldberg, iîk bakışta
hafif zekâ özürlü izlenimi uyandıran
Melanie Griffith, boyundan büyük
başan formüllerini dillendiren Selma
Hayek, bu işin artık saygınlığının kal-
madığını vıırgulayan Tracey Ullman,
fiziğiyle genç oyunculan hâlâ kıskan-
dıran, 60'ına merdiven dayamış
Charlotte Rampling ıyle birkaç ay
önce genç yaşta kansere yenik düşen
dostu Katrin Cartlidge, dudaklan
iyice şışirilmış Meg Ryan vb. gıbi ün-
lülerin varlığıyla seyredilir lcılmış di-
yebiliriz filmini.
Kimi yerde aşın duygusallaşıp ki-
şiselleştirdiği, genelde tatmin edici
bir düzey tutturmaktan çok yer yer
müsameremsi sahneler de içeren bu
röportajımsı, esprili, amatör işı belge-
sel, yansından sonra 40'lık, 50'lik es-
ki ünlülerin samimi bir şekilde, ka-
meraya ıçlennı döktüğü bir grup te-
rapı seansı tekdüzeliğine meylediyor.
Hollywood düzenlne karşı
kadın dayanışması
Curcunalı Mahmutpaşa manzara-
lan arz eden plajlan, kalabalıktan ge-
çilmeyen yollan, adım başı bir ünlü-
ye rastlanan kafeleri, lüks otelleri, kır-
mızı halılı festival sarayı ve ışıltılı,
şamatalı atmosferiyle şenlikli bir
Cannes bölümü ekleyerek filmine
renk katmış Arquette. titrek, sarsak
görüntüler eşliğinde.
Öteden beri kadına bir arzu nesne-
si olarak bakıp kullanma süresi geçin-
ce (yani 40'ını aşınca) silip atan
Holh/wood'dan çıkan ve kadın oyun-
culann düzene karşı seslerini yükselt-
tiği bu 'dayanışma fılmi' öncelikle
meraklısına salık verilebilir.
İZLEYİCİ CÖZÜYLE ERDAL ATABEK
*Kayıp Aranıyor: Debra VVinger', sinemanın iinlü kadın oyunculannın yaşadıklarını kendi ağızlarından anlatıyor.
Yıldız kayması...I 'Kayıp Aranıyor' adıyla gösterimde
plan film bir belgesel. Hollywood'un ya-
fattığı, tanıtrığı güzel kadın yıldızlar bu-
jgün nerede? Debra VVinger, çarpıcı bir
prnek. Bir zamanlar Oscarlara aday gös-
jterilmiş, oyunculuğuyla dıkkat çekrniş ün-
lü yıldız bugün beyazperdede yok.
î Rosanna Arquette, sinemanın ünlü ka-
idın oyunculannın yaşadıklaruıı kendile-
rinden dinliyor. Neden bir zamanlar çok
Jünlüler. ama şımdi yoklar.
| Yeni oyuncular mı çıkıyor? Ilk kez, si-
hemanın ünlülerini insanca yönJeriyle gö-
rüyoruz. Bu kez rol yapmıyorlar. Yaşam-
jannı konuşuyorlar. Ozlemlerini, seçimle-
Hnin sonuçlanm, nasıl mutlu ya da neden
knutsuz olduklannı anlatıyorlar.
j Sorunlanndan birisi, yoğun çalışma
itemposu içinde aşklannı, evlilikJerinı. ço-
Şcukîanyla ilişkilerini nasıl yürütrüklen.
ÖBu konuda çok yaralılar. Işlerinin yoğun-
Juğu, onlardan çok yüksek bir odaklanma
şsteyişi, işin yapısından doğan gerginlik,
jEvleriyle olan bağlannı tehdit ediyor. Eş-
îeri ya da sevgililen görüşememekten ya-
Jcınıyor, çocuklan dizlerine sanlıp "beni
fcırâkıp gitme" diye bağınyorlar. Ama
öbür yandan da aldıklan teldif var: "Şu rol
senin için uygun, hemen işe başla". Ki-
misi işini seçiyor, çocuklan içinde bir yan-
gın gibi kalıyor. Kimi için de tersı.
Slnema genç Ister
"20 yıl geçse bile". Bu çok yakıcı bir
ikilem. Ama Vanessa Redgrave hiç çe-
kingenlik göstermiyor: "İşim ve politik
çalışmalanm önceliklidir" diyor. Çok
önemli ikilemler, kararlar, deneyimler.
Oynadıklan rollerle kendilerini gerçek-
leştiriyorlar mı° İstenenleri kabul edenler
de var: "Oyunun kuralı bu, orada isen
bunu kabul edeceksin". "Hayır" deyip
kendi kurallannı öne sürenler de var.
Ama bu ikinciler pek sevilmiyor, 'so-
runlu oyuncu' kabul ediliyorlar. Bu film
yalnız kadınlar için çekilmiş, yoksa ken-
di kurallannı koyan erkek oyuncular da
var. "Sinemadan çekildikten sonra ken-
dimi buldum" diyenler de var.
Hepsinin ortak yargısı şu: "Sinema hep
daha genç, daha güzel, daha ince ka-
dınlar istiyor". Yıllar güzel yıldızlann
tüketimine çalışıyor. Dorukta olduğu za-
man bile yıldıza daha ne kadar sinemada
tutunacağı soruluyor.
Herzaman geçerli soru bu: "Şimdi evet
iyisin, ama daha ne zamana kadar?".
Yürek titreten bir soru bu. Hepsi korkuyor.
Sharon Stone. "İşini çok iyi yapan bir
oyuncudan korkuyonım" diyor, Julian-
ne Moore gibi. îçim titriyor, ama ona şu-
nu cesaretle söylüyorum: "Çokiyisin, bu
işi götürüyorsun."
Yaşlanmak bir sinema oyuncusunun ka-
rabasanı. Güzellik, zarafet, ince hatlar,
kıvrak hareketler, seksapel, titreşim, buğu-
lu bakışlar yavaş yavaş değişiyor. Parlak-
lığı matlaşıyor, yüz değişiyor, göğüsler,
kann, kalçalar. bacaklar...
VVhoopi Goldberg, ironiyle karşılıyor
bu değişımı: "Kıçım büyüdü" diyor,
"göğüslerim de sarktı. Ne yapabilirim?
Jane Fonda'nın bir filmdekı başanlı
anın hazzını anlattığı sahne tek başına al-
kışlanmaya değer. Sinemanın yer gösteri-
cisi olan genç, "Film belgesel efendim"
dedı "anlaşılmak için gayret istiyor".
Izledikten sonra teşekkür ettim, "O çaba-
ya değer genç adam" dedim. Gerçekten
de izlenmeye değer. i
ENİBAŞLAYANLAR
Annemler Yemeğe Geliyor
Bugün başlayan yeni
filmlerden, Pieces of April-
Annemler Yemeğe
Geliyor, 1990"lann
Amerikan gençliğine
ilişkin. ünlü TV dizisi
Dawson's Creek'le tanınan
Kafie Holmes'un,
Pennsyhania'daki kanserli
annesiyle ilişkileri
sorunluyken. aile evinden
uçup siyahi bir gençle
takıldığı New York'un doğu
yakasındaki döküntü bir
apartman dairesine konmuş,
April adındaki punk bir kızı
oynadığı, Sundance'da jüri
özel ödülü kazanmış, tipik
bir bağımsız sinema ürünü.
Şükran Günü nedeniyle
çağırdığı ailesini layıkıyla
ağırlayabilmek için
çabalayan, komşulanndan
yardım ısteyen, aslında
hindiyi pişirebileceği bir
frnndan da yoksun April'i
bekleyen aksiliklerle
yürüyen filmde özellikle
Holmes-Clarkson ikilisinin
oyunlanna dikkat. Senarist
Peter Hedges'in, ilk bakışta
Jodie Fosterın geleneksel
Şükran Günü kutlaması
konulu, 1995 yapımı Home
for the Holidays adlı şirin
filmini anımsatan bu ilk
yönetmenlik denemesi, belli
bir düzeyi tutturan anlarımı,
ilginç karakterleri ve birkaç
hafta önce Hayatın
tçinden'de seyredip
alkışladığmuz, 'Indie'lerin
kraliçesi' Patricia
Clarkson'un öne çıktığı
oyuncu kadrosuyla ilgi
çeken sevimli bir film.
Yine dijital kamerayla çe
kilmiş, düşük bütçeli ve bu
yılın Istanbul Festivali'nden
kalma Annemler Yemeğe
Geliyor, beklenmedik tatlar
banndıran, giderek acı-tatlı
bir komedinin tüm
renklerine bürünüyor.
Ütopya
Sahip olduğu, gelecekte
olacaklan önceden görme
yeteneği yüzünden insan ve
toplum kaçkını bir yaşam
sürdüren, Utopia denen bir
çeşit önceden olacaklan
sezenler birliğine mensup,
uyanıkken gördüğü rüyalan
not eden, hayalleri inkâr
ettiğindeyse burnu kanayan,
kentten kente dolanan genç
bir erkek (Leonardo
Sbaraglia). Varlıkh
ailesinden kopup yan
gerilla, yan tarikat gibi
takılan bu gizemli ütopyacı
grupla çalışan güzel, çekici
bir genç kadın (Najwa
Nimri). Kansıyla kızının
öldüğü bir patlamada
gözlerini yitirdikten sonra,
hayatını çeteden farksız
tarikatlann kucağına
düşenleri kurtarmaya
adamış, azimli, eski bir
polis (Tcheky Karyo). Bu
üçünün yollannın kesiştiği,
sert, gerilimli ve gizemli bir
serüven 'Ütopya'. Güncel
terör olaylanndan esinlenip
bildik klişeler üsrüne
filmini kuran, Maria
Ripoll adlı kadın bir
yönetmenin eseri olan,
görsel düzeyiyle göz
dolduran bu Ispanyol
yapımı, haftanın ilginç bir
başka yeni filmi.
ÖÜKEDİ GÖZÜ
VECDİ SAYAR
Pena'da Festival
Dün başlayan "Pera Festivali" nedeniyle köşemi
bir büyük şairimizin, daha geçenlerde Datça'da
"Can Şenliği"nde onur konuğumuz olan tlhan
Berk'in bir metnine ayırmak istiyorum.
Berk'in YKY'dençıkan "Pera"adlı kitabından °Bir
Nirengi Noktasıdır Talimhane" adlı metni seçmemin
nedeni, festivalin açılışını dün akşam Talimhane'de
yapmış olmamız. Talimhane'yi yeniden eski güzel
günlerini yâd etmek, yeniden hayat bulan Talimha-
ne'yi Istanbullularia buluşturmak için.
• • •
BİR NİRENGİ NOKTASI
TALİMHANE ÜZERİNEDİR
Bir Nirengi noktası: Talimhane.
Bağlar, mezartıklar, talim eden askerler.
Uzakta biryapı: Taksim Topçu Kışlası. Üç katlı, i-
ki top küreli. Kemerti pencereli.
Büyük, yalın ve görkemli.
Gökyüzünü kesiyor. Tanıdık gökyüzünü.
Ve bir imparatohuk arması: Iki sancaklı, çatılı si-
lahlı ve turalı.
Birağaç: Çınar.
Bir kuş: Serçe.
Bir kalabalık: 31 Mart Şehitlerini uğuriuyor.
Açıkgök Gümüşsuyu'na vunıyorve Ayas Paşa'ya
(V-
Birsacayağı kurmak için üç sözcüklü: Talimhane,
Ayas Paşa, Gümüşsuyu.
Üç adam Taşkışla'nın önün de durmuş, fesli ve
ayakta üçü de.
Uzakta Surp Agop Mezariığı ve serviler. Uzaklığı
yazıyortar.
Birsokak: Bağodalan Sokağı (yeniadı TankZafer
Tunaya).
Çifte Vav Sokağı'na çarpıyor (2).
VeAğaçırağı Sokağı'nda bitiyor.
Kapısının önünü süpürüyor bir kadın.
(tavuklar, kediler, kuşlar)
ıki at arabası Talimhane göğüne çıkıyor.
Ve resim gibi Tevfık Paşa Konağı (3).
Ve 60 odalı.
Boğaz'ı ve Marmara'yı görüyor.
Ve Maksim (4). Kefeki taşlı, albenili, köşeli ve kuş
evli (Osmanlı kuşları severdi).
Büyük Mezariık'ta dolaşıyor Edmondo de Amicis.
Ve Italyanca bir çocuğa adını soruyor.
Ve su içiyor bir sakanın elinden.
Venedik Balyosu Alvaho Griti'nin konağından ses-
lergeliyor.
Ve Körler Ülkesi'ne bakıyor.
Bir bahçe: Taksim Bahçesi. Mızıka Köşkü'nden
çıkıyor Büyük Şarman.
Ve rakısını içiyor Rıdvan Paşa. Yan açık ağzı.
Akşam piyasasına çıkmış Marki Impehali ve Ba-
ron Dödzel.
Bir leylek (5) beyazın beyazı. Uzun yüzlü. Gümüş-
suyu'na iniyor. Ve çocuk ruhlu.
Ve sıra sıra toplar (6).
Bir adam uzanmış gökyüzünü okuyor.
(ıki zaman arasından)
Ve yıldızlara ad veriyor.
Ve iki zamana çıkıyor yüzü.
(1) Ayas Paşa: Kanuni'nin sevgili Veziri. Tıknaz,
esmer, kanguru yürüyüşlü. Vıyana Kuşatması'nda
imzası vardır. Sessiz yaşadı ve bir dilbilgisi kitabı gi-
bi kanştırdı durdu kendini. Vebadan öldü.
(2) Bir fi tahhli. Sakinleri yaz kış beyaz elbiselergi-
yeıier.
(3) Tevfık Paşa'yı bil'ıyoruz: Hahciye Nazın. Bir sır
küpü (ki misyon şeflerini dört duvar arasında kabul
eder ve halkarasında "soba bonısu gibi doğru" di-
ye bilinir): Şifrelinotalar, kapalızarflar, ayyıldızlar, mü-
hürier. Hepsi hepsi bir nariciye mutfağı için. Değil mi
ki bütün yabancı elçiliklerburdadır. öyleyse dört du-
variı odalan seçecektir.
(4) Birnirengi noktası: Suyun tarihine eğilmekiçin.
I. Mahmut suyun hareket halini severdi.
(5) Leylek, yazına giren ilk kuşlardandır.
(6) Tan'hte, insanda, eşyada üç çağı gördükmü di-
yorlardır?
Ispanya'da 'Yanfeş PolrtikaJar'
• MADRİD (AFP) - Bu yıl ellı ıkincisi
yapılacak olan uluslararası Ispanya 'San
Sebastian Film Festivali'nin teması, 'Yanlış
Politikalar' olara belirlendi. Festival sorumJulan,
seçtikleri filmlerin "kalıplar içine sıkıştınlmış
günümüz politikasının tüm tabulannı yıkacak
nitelikte olduğunu" öne sürüyorlar. Festival,
topluma hâkim olmuş düzenin adaletsizliğini
sorgularken seyirciye, kara mizah, komedi,
belgesel, savaş karşıtı filmler ve çizgi filmlerden
oluşan genış bir seçki sunuyor. Gösterim
programında, ABD yapımı ünlü 'South Park'tan
Avrupalı ünlü kara mizah ustası yönetmenler Jean
Pierre Sinapı ve Lars Von Trie'in filmlerine kadar
birçok ömek yer alıyor.
• YEŞİLÇAM SİNEMASI'nda tüm
seanslarda 'Türkiye'den Bağımsız Sinema
Sesleri' kapsamında 'İnat Hikâyeleri' adlı
filmin gösterimı. (0 212 293 68 00)
• TARIK ZATER TUNAYA KÜLTÜR
MERKEZİ'nde 'Avrupa Birliği, Yerel
Yönetimler ve Kültür' konulu, Ragıp
Duran, Ercan Karakaş, Vasıf Kortun, Vecdi
Sayar'ın katılacağı panel. (0 212 245 79 84)
• PASSAGE MARKİZ'de 19.00'da Ahmet
Dündar dan 'tango gösterisi'.
• AKBANK KÜLTÜR SANAT
MERKEZİ'nde 20 30da Fiorin Galati
konseri. (0 212 252 35 00)
BUGUN
• BOSTANCI İSKELE MEYDANI'nda
19.00"da 'Yapı Kredi Sokakta' etkinlikleri
kapsamında 'Caşmir' konseri.
(0 212 252 47 00) -.