23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 2004 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Bir Kukla Oyunu mu? Hiçbir şeyin değişmediği, değişmeyeceği belli değil miydi? 'Kim aldatmış bu kadar insanı' diye soruyorduk, kim kandırmış, kim oyalamış, kim 'Biz artık değiştik' diye hem kendini, hem de başkalannı kandırmış... Saklanmak istenen, sonunda ortaya çıkıverdi! iktidarda kim var, AKP mi, Tayyip mi, Gül mü? Yoksa hiçbiri mi? Perde arkasında bambaşka bir güç mü? Nasıl Karagöz oyununda değnekleri oynatıp perdedeki kişileri istediği gibi konuşturan biri varsa, işte öyle! Tarikatlar var, şeyhler var, tekkeler var, hepsi var, hepsi egemen, hepsi apaçık ya da gizli etkilerini sürdürüyor. Seçimlerde istediğini işbaşına getiriyor, istemediğini yokluğa itiyor... Politikacılan kullanıp, sonra bir yana fırtatıyor. Bir süre, uzunca bir süre Prof. Erfoakan'dı oyunun başaktörü. Baktılar ki çok konuşuyor, çok çam deviriyor, gizli yapılacak işleri zamansız gerçekleştirmeye kalkışıyor, çektiler perdeden, yerine daha genç birini buiup çıkardılar... Perde arkasındakiler o kadar bekleyemediler! Baktılar ki Avrupalı olmak, AB'ye girmek ülkeyi, ulusu çağdaşlığın verilerine yaklaştınyor, daha düne kadar 'gâvur' saydıkları insanlar yurt işlerinde ön yerleri alıyor, Tayyip Bey işi başka biryola götürüyor, ya da ister istemez o yola girmek zorunda kalıyor. "Artık yeter, biz Batılılann oyununa gelmeyiz, biz Türküz kimseyi işimize karıştırmayız" deyip son dakikada çağdaş olmak, uygar olmak, Batı'yla kaynaşmak düşüncesinden vazgeçtiler. Zina konusu bir fırsat verdi o tekke, tarikat ustalanna 'Gerçek iktidar biziz' deyip TCY'nin yolunu kestiler... lyi oldu! Yalanlar, aldatmacalar ortalığa döküldü. Sular iyice ısındı... Şimdi ne olacak. Bu konu üstü kapatılıp unutturulacak mı? Tayyip Bey 'Biz Türküz, bizim işimize kimse karışamaz' dedikten sonra nasıl bakacak, iki yıldır önlerine gidip 'aman bizi aranıza alın' diye dil döktüğü insanlann yüzüne... Osmanlı'da oyun çoktur, derler! Bizim şeriatçı takımının da bin bir oyunu var. Bakarsın yeni bir yüzle ortaya çıkartar, nasıl Erbakan'ı ve adamlarını bir anda gözden çıkardılarsa, kısa sürede Tayyip'i ve arkadaşlarını da unutulma kuyusuna bırakırlar. Adam mı yok, tarikatçı mı yok? Birde bakmışsınız, uygar giyimli, belki diller de bilen, okumuş yazmış, Avrupa, Amerika da görmüş bambaşka birini çıkanriar ortaya... "Uyanın hey" demişti Ekmekçi Uyanın hey. Yaşadıklannız size bir ders vermiyor mu? Görüntülerin ardındakileri görmüyor musunuz?.. Erbakan, Tayyip, şu bu bir perdede oynatılan gölgelerdir. Gerçek güç onlarda değil, perde gerisindekilerde! Türkıye Gazetecıler Cemıyetfnın yayınladığı günlük Bizim Cazete Ulke sorunlanna ilışkin raporianyla, araştrmalanyla, köşe yazılanyla, taratsız haberlenyte snnl toptumlann gazetesi. Dûzenlı okumak ıçın abone olun. Tel: 0.212.511 08 75 'Zina' TartışmasınınDüşündürdükleri... Prof. Cevat GERAY S on günlerde AKP'mn ya- rattığı yapay gündemde yer alan zina tartışmalan bana kaymakamlık stajı sırasında 1955 yerel se- çimleri için görevlendirildiğim Ri- ze'nin Ikizdere ılçesinde kaymakam vekili olarak yaşadığım bir olayı anımsattı. Birgünyaşlıcabirbayan, biri kucağında ikı çocuğuyla birlik- te oldukça genç bir bayan ile geldi. Bayanlardan yaşlıca olanı, köyün muhtannı görevden almanu istedi. Nedenini sorduğumda. oğlunun bu genç bayanla evli olmasına karşın muhtann istanbuTda gınbette olan oğ- luna "ianname" (evli değıldır bel- gesi) verdiğıru söyledi O yıllarda Rize çevresinde gurbete çalışmak içingitmek çok yaygındı Yıllarcasü- ren gurbet döneminde oğlu, kentte ta- nıştığı, anlaştığı biriyle evlenecek, böylece köydeki eşini. çocuklannı bir yanabırakacaktı. Olay. ilk bakışta ilçe yönetimıyle ilgili görünmüyordu. Anaya. savcı- lığa ve yerel yargıçlığa başvurması gerektiğini söyledim. Onlardan ken- dilerinın yapacaklan bir şey olma- dığı yanıtını aldığını yakınırcasına anlattı "Geünim" dechğinintorun- lannın annesı olduğu, oğluyla imam nikâhı ile evlenmiş bulunduğu an- laşıhyordu. Ne adliyenın, ne de kay- makamlığın konuya ilişkin yetkile- ri vardı. Resmi evlenme olmadığvndan ev- lılık nüfusa yazımlanmamıştı. Ne- seplenn "sahihobnadığı'< ndan çocuk- lar da ana babanın nürusuna geçiril- memışti. Bu durumda muhtar "'evli değil" belgesı verdiğı için sorumlu tutulamazdı. Aksine, "evüdn-" diye bir belge verseydi sorumlu tutulabi- lirdi. Bu toplumsal olay karşısında hiçbir çözüm getırememek bir genç yönetıci olarak bende üzüntü yarat- rmştı Sordumsoruşturdurn, acababu tür olaylaryörede sık yaşanıyor muy- du^ Yaşaruyorsa ne denli yaygın idi? Anladım ki Yurttaşlar Yasası'nın (Medeni Kanun'un) yürürlüğe girme- sinin üzennden çok yıllar geçmesi- ne karşın "resminikârT kurumu, tek eşlilık ilkesı daha tkızdere'nin köy- lerine giremerruştı. Yurttaşlar Yasa- srnın ilk yürürlük döneminde çıka- nlan yasalarla, imamın evlendirdiği kadınlann. bu tür bırleşmelerden doğmuş. çocuklann tüzel konumla- nnın yasallaştınlması amacıyla ya- salar çıkarılmıştı. O günlerde buko- nunun yakından izleyicisi olan Rize Milletvekilı Izzet Akçal evlilik dışı evlilıklerın yazımlanması, bu bırleş- melerden doğan çocuklann neseple- nnın düzeltilmesı amacıyla bir yasa önensı sunmuştu Dinsel evlenme- den resmi evlenmeye, çokeşlilikten tek eşliliğe geçerken özellikle kırsal kesımde var olan bu tür birleşmeler çeşitli açılardan sakrncalar doğuru- yordu. Önce kaduun bir güvencesi yoktu. Ikizdere'de karşılaşnğımolay- da olduğu gibı. tyı niyetli kadın, "ko- ca" bildiği ınsanın bir gün başka bi- riyle evlenmesini engelleyemiyor. mıras ve yurttaşlık haklanndan yok- sun kalıyordu. Neseplenninyasal ol- mayışı hem toplumsal açıdan hem de miras açısından çocuklar zararlı çı- kıyordu. Sorunu, kaymakamlık tezimin ko- nusu olarak belirledim. îlçedeki 53 köyün muhtanna soru kâğıdı uygu- ladım. Sormacaya aldığım yanıtlar- dan ilçede bu sonınun yaygın oldu- ğunu saptadım. Nüfus kayıtlannı ta- rayarak bu amaçla çıkanlmış yasa- lara göre geniş bir uygulama yapıl- dığını gördüm. Sayısal venlere ve sormacanın sonuçlanna dayanarak hazırladığım araşnrma yazanağı hem kaymakamlık tezı olarak benimsen- di hem de tçışlen Bakanlığı'run tda- re Dergisi'nde yayımlandı. Yazun, toplumbılımci Prof. Dr ZıyaeddmFahriFındıkoğhı'nun dık- katiru çekmiş, Iş ve Düşünce Dergi- si'nde yayımlamıştı. Bu çalışmam, başta RonaAybayolmak üzere kimı hukukçulann da dikkatıni çekmişti Bu arada, tıpkı gecekondu aflannda olduğu gibı bu konuyla ılgıli olarak bir iki yasa daha çıkanlmışt. Zina tar- üşması gerçekte, elli yıl sonra, bu konuda arpa boyu ilerleme olmadı- ğmı gösteriyor. Dine dayah egitimım yaygınlaşma- sı, bu kafa yapısındakılenn seçım dızgesinın çarpıklığından yararlana- rak siyasal erld ele geçirmesi, Tür- kiye Cumhuriyeti'nin getirdiği kaza- nımlann. Atatürk devrimlerinin özü- nün yok edılmekte olduğu bır döne- mi yaşıyoruz. Siyasal iktidar. Mec- lis Komisyonu'nda benimsenmiş olan Türk Ceza Yasası Tasansı'nda kimi değişıkUkleri gündeme genrmiş- tır. Onca temel sorunlar çözüm bek- lerken AKP ıktidan, zınamn suç sa- yılması önerisine yükselen tepkiler karşısında, zinarun erkekler için de suç sayılmasını benimsemiş görün- mektedir. Bununla birlikte, çokeşli (kı pek çok millervekılinin bırden çok kansı olduğu söyleniyor) koca- ların durumlannın ne olacağı soru- su yöneltildığınde bunun "takibi şi- kâyete" bağlı suç sayılması çözümü getiriliyor. Çokeşliliğe razı bıraktı- nhruş hangi kadın yargıya başvura- bilir!? AJdığı eğitim nedeniyle, ço- keşliliği, dinsel hukukun bir gereğı gibi görrnek zorundadır Başbakan da "AMatdan kadnm haklannı konımak amaandavTz" diyerek bu çağdışı yak- laşımda dırenmektedir. Eşlerden bi- rinin başka biriyle ilişkiye girmesi devleti, kamuyu, kamusal hukuku ilgilendirmez. Olsa olsa evlilik bağı olan ikikişiyi ilgilendiren bir özel hu- kuk konusudur. Bu bağlamda ancak boşanma nedeni olabıhr Acaba zi- naya ceza olarak nasıl bir yaptınm düşünüyorlar9 Son yıllarda İslam ül- kelerinde görülen taşa tutaraköldür- meye (recme), ülkemizde yaşanan "tüze" ya da "namus" cinayetlen- ne yasal kıhf mı hazırlamyor? Sorunun temel çözümü, kadırun özgürleşrnesine, bu da ekonomik açı- dan bağımsızlaşmasına bağlıdır. Bu- nun içindir ki, dınciler. kadırun laik eğitim almasuıa karşı çıkmakta. onun toplum, özellikle çalışma yaşamın- dan çekilip eve kapanmasını ıste- mektedirler. Göriinen köy, kılavuz istemez! E ğiümın farklı tanımlan var Fark- lı tanımlar olmasından doğal ne olabılir? Bu durum bir etkileşim sayılabilecek eğıtımin doğasuıa da aykın değildir Tek bir tanım olsaydı şaşınr ve tutucu bulurdum. Zaten tanımlara da- yah eğitimi. öğretimi oldum olası sevmemışim- dir Bunun bir nedeni ezben körüklemesidir. Bu- nun yanı su^ı tanımların anlamı daraltan, olayuı açıklanmasını sınırlayan bır özelhği vardır Ben farklı bır açılım getırmek ıstiyorum Acaba eğı- timle bireyın varoluş (duygusal, düşünsel, kültü- rel, fiziksel...) sorunlanna yarut veren, bire\Tn her boyuttaki varolusunu gerçekleştirdiğini öne sürmek yanlış olur mu? Eğitim kıırumlanmızda öğrenciler, öğretmen- ler ve çahşanlar var olma gereksinmelerine ne öl- çüde ortam buluyorlar? îse ölçüde gereksinim- leri duyuruluyor? Bu gereksinmelere yarut venl- memesi doyumlu bir okul yaşantısmdan mah- Okulda Ne Kadar Vanm? Muzaffer GÜRBOGAEğitimci-Yazar nım kaknayı beraberinde getirmez mi? Okullar ilgi ve cazibe merkezi olmaktan neden uzaktır 0 Çocuklanmız okuldan neden kaçarlar 7 Öğret- menlenn bir bölümü için sınıflar neden karaba- sandır^ Varoluş gereksinimlenne yamt verihne- mesi eğitimde yaşadığımız süreğen başansızlık ve kalite krizinin nedeni olmaz mı? Çözüm ola- rak, yalnızca öğrencilere değil öğretmenlere ve çalışanlara da varoluş alanlan açmak suretıyle, varoluş alanlanru genişletmek son derece önem- lidir. Örneğın öğrenciler için öğrenci dernekleri. eğıtsel kol etkinlikleri (kulüp çalışmalan), gös- teri ve performans sergileme etkinnklen (bale, dans, tiyatro, spor gibi), felsefe ya da düşünme kulüp- leri, edebiyat etkinlikleri, örneğin gazete ve der- gi çıkarmak öğrencilenn kendileri- ni ifade etmelerine olanaksağlar. Öğ- retmenlerin yer aldığı ve öğrencile- nn onlarla (hıyerarşi olmadan) yan ya- na durabildiği disiplm kurulu. öğret- men kurullannında temsilcılik düzeyınde temsil edihne gibi. En önemlisi dersler işlenirken katı- lımın olabildiğince sağlanması. srnıfta demokra- tik deneyimlenn yaşanması, herkese söz hakkı, farklı duşüncerun dile getinlmesınin sağlanma- sı gibi. Öğrenci sormalı: Okulda ne kadar vanm' 1 Öğretmen sormalı: Okulda ne kadar vanm 1 Ça- lışanlar sormah: Okulda ne kadar vanm? Ana- baba sormalı: Çocuklanmın okulunda ne kadar vanm? Yazımda sadece öğrencilerin varoluşsal sorunlanna ve çözümlerine değinmeye çalıştrm. Öğretmenlenn okul çalışanlannın vehlerin okul- la ilgili varoluşsal sorun ve çözümlerini. düşün- melerini okura brraktım. Daha büyük bir soruyu ekleyerek: "Kendjyaşamımdanekadarvanm?" PENCERE Medyasız Medyatikleşme.. Eskiden gazetelerde gırgır bir haber çıktı mı, kahve- hane halkı damgayı yapıştırırdı: - Tam Aziz Nesin7/W.. Şu gazete başlığtna bakın: "Başbakan Erdoğan zina için AB'den ayncalık is- teyecek..." Tam Aziz NesinTık, değil mi!.. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ülkede sorunlaşan zina konusunu "ıhmlı İslam modeli" üzerine bir sonu- ca bağlamak yolunda Brüksel'e gidiyor... Zinalslamdasuçtur!.. AB müfettişi Verheugen belki bu konuda Tayyip Er- doğan'a anlayış gosterır. bir ayncalık tanır, Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya kalkışmaz; bizimki de Hıristiyandan aldığı ruhsatı cebine koyup gelir. Evet, tam Aziz Nesin'lik bir iş!.. • Bektaşi manava uğramış: - Eve misafir gelecek, iyi karpuzun varmı?.. Manav: - Kurabiye gibi Baba!.. - Peki, bir tane seç bakalım!.. Erenler karpuzu alıp eve varmış; yemekten sonra ko- nukların önünde bıçağı vurunca içi çürümüş karpuz- dan etrafa pis bir koku yayılmış: Bektaşi ertesi günü manava uğramış: - Seni, demiş, tebrik ederim!.. - Hayrola Baba, neden tebrik ediyorsun?.. Baba Erenler: - Ulan, demiş, hiç delmeden o karpuzun içine na- sıl sıçtın?.. Seni kutluyorum!.. AKP'nin kokusu çıktı!.. Kokuyu hâlâ duymayanlar varsa, yakında şu garip memleketin örekesine kar yağdığı zaman durum va- ziyetinin farkına vanrlar. • Cumhuriyet'in dünkü manşeti: "Küresel isyan" "Açlığa karşı savaşım tasansına 110 ülke destek verdi. 'Küreselleşmenin geleceği yok' diyen Chirac, Lula i'e Annan, ABD politikalannı topa tuttu." Fransa Cumhurbaşkanı, "Sosyal dengeleri ve çev- reyiyok eden, yoksullan ezen, insan haklannı redde- den bir küreselleşmenin geleceği yoktur" demiş... Her sabah bakkal koca bir tomar gazeteyi eve bıra- kır; aradım, taradım, medyatik ceridelerden hiçbiri tın- mamış, dünya çapındaki haberi yok saymışlar... 59'uncu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun açılış toplantısı öncesinde ve sonrasında yaşanan olaylara bizim medya sağır duvaıi. 'Medyasız medyatikleşme' buna denir.. Birleşmiş Milletler'in açılışında Fransa ve Brezilya'nın hazırladığı 'açlık ve yoksulluğa karşı savaşım' tasan- sına 110 ülke destek verirken ABD karşı çıkmış... Bektaşi'ye sormuşlar: - Baba, Allah var mı?.. Bizimki: - Hiç olmaz olur mu, demiş, hayatım boyunca iddi- alaşıyoruz, hep onun dediği oluyor... Yoksa bu Amerika Allah mı?.. KETENCI INŞAAT'TAN BUYUK FIRSAT.. KÖRFEZKÖY KONUTLARINDA YAŞAM BIR BAŞKADIR Izmir Körfezi'nin doyumsuz manzarasmı ^fü^âi^afip?!ikte seyretleli rtr^ | 1 5 f Körfezköy Konutlan 2. Etap ortak kayrtlan tamamlandı. Projfimize gösterilen yoğun ilgi ve firmamtza duyulan güvene teşekkür ederiz. AY TAK5İTLE ÖDEME PEŞİN FİYAT: 90.000.000.000 TL 6753/6 Sokak No 10/A Esin Sitesi 35570 Karşıyaka-İZMİR Tel: 0232 370 20 42 / 370 20 72 / 370 20 64 / 370 18 94 Falcs: 0232 370 18 50 e-posta: info@ketenciinsaat.com wvrw.keteitciinsaat.com Sağlam zemin, deprem yönetmelijine uygun 130 m 1 net kullanım alanli konutUr] Apartman gırışleri perforje kapı, rnermerzetnln| Daıre gırişleri şelik kapı, ı<; kapılar özel imalat pres kapı, antrede portmanto[ Büyükler ve çocuklar işin yüzme havuzut Her daire için otopark, her parsel ign spor alanları ve etkinlik merkezleri| Yeşıllıkler ignde parke ta?ı döşeli gezıntı aianlan, ^4 saat guvenlık hizmetil Banyo dolapları, akrilık kuvet, ebeveyn banyosunda duş teknesi, asma tavan^ Kullandığın kadar ödeme sistemiyle merkezi ısıtma, 2.4 saat stcak su| Katlar arası ses tecrıdı, salon ve odalar lamınat parke| Mutfak tezgah ustü, balkonlar ve tum ıslak zeminler seramık kaplama| Hazır mutfak, <;elikevyeli lamınat kaplama mutfaktezgahıl Tüm doğramalar ve balkon kapıları <;ift ısıcamlı, PVC dojrama| Dış duvarlar ısı yalıtımh ozel ponza blok tuğla| Duvarlar ve tavan alçı perdah, su bazlı plastik boya|
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle