Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 EYLÜL 20O4 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur(a cumhuriyet.com.tr 15
(a
lıııı, UYCARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCt
Hemen tüm
yerleşmelerimiz gibi
Karadeniz kentleri
de 'gelişme' adına
'apartmanlaşmanın'
tahribatını yaşıyor.
'Değerlerini yok
etmeden
kentleşebilmek' ise
günümüz
mimarlığının ve
şehirciliğinin en
önemli konusu...
(Giresun'un 40 yıl
önceki ve bugünkü
görünümü)
(Fotoğraflar:
Cumhuriyet Arşivi)
Trabzon Kongresi'nde bölgesel ölçekte koruma planlaması istendi...
Mimarlann Karadeniz bildirgesiMimarlar Odası'nın 2005 yılında Istan-
bul'da yapılacak Dünya Mimarhk Kongresi'ne
hazırlık için yurt düzeyinde başlattığı 'Türki-
ye Kongreleri'nden ikincisi 27-28 Ağustos
2004 günlerinde Trabzon'da yapılmıştı... 'Kı-
yı Kentlerinde Yaşam ve Mimariık' temasıy-
la toplanan kongrenin katılımcılan, Trabzon'la
birlikte Samsun, Ordu ve Giresun'un da mi-
marlıkla olan üişkilerini irdelemişlerdi...
(Cumhuriyet-2 Eylül 2004) Daha önceki Kon-
ya Kongresi'nde olduğu gibi, Karadeniz buluş-
masının da 'sonuç bildirgesi' hazırlandı ve il-
gili her kesime dağıtılıyor... Bildirgede vurgu-
lanan konular ise yine 2005 yılındaki dünya
mimarlar buluşmasına Türkiye'nin yapacağı
katkılar için esin kaynağı oluşruruyor.
Çünkü Karadeniz Bölgesi'ndekı kentleri-
miz, özellıkle 'kıyı kentleri' kimlikleri ve
'yaylaları' ile de bütünleşen doğal, kültürel
karakterleriyle öylesine özgün niteliklere ve
ortak sorunlara sahipler ki?...
Bu nedenle Trabzon Kongresi'ndeki değer-
lendirmeler, Istanbul'daki uluslararası buluş-
manın teması olan 'kentler ve mimarhk' tar-
tışmasında belki de en çarpıcı 'gerçekleri'
yansıtmakta...
Hanglsl değerll?'
Mimarlar Odası'nın bu çahşmasını yürûten
komite, Trabzon'da ele alınacak temayı 'Kıyı
Kentlerinde Yaşam ve Mimarhk' şeklınde
belirleyince, kafamda 'üç soru' hep öne çık-
tı.
Son yıllardaki 'dünya değişiyor' söylemi-
ne bağlı olarak dillendinlen düşünceler ara-
sında sıkça belirtilen bir kavram da 'değerle-
rin' değişmesi... Doğrusu ben bundan çok ür-
küyorum ve yaşadığımız birçok sorunun kö-
keninde de 'değerlere verilen önceliklerin
değişmesi'nin yattığını düşünüyonım...
Çünkü insan da yaşamına anlam katanlara
'değer' vermez mi?
Herkes, birilerine diğerlerinden daha fazla
değer verir; bazı eşyalan diğerlerinden daha
değerlidir; en değerlı olan da hiç kuşkusuz 'en
sevilen'dir...
Karadeniz deki 'Kentler ve Mimarhk' iliş-
kisine de bu açıdan baktığımda, aynı ilişkiyi
olumsuz yönde etkileyen, hatta kopartan kıyı
yolu. Trabzon'daki tanjant yol, yaylalann bile
apartmanlarla işgal edilmesi vb. uygulamalar
karşısında aklıma işte o üç soru geliyordu:
1 - Acaba, karayolu, 'kıyı'dan daha mı de-
ğerlidir?
2 - Acaba, otomobil, binyıllann tanığı 'tari-
hi kale'den daha mı değerlidir?
3 - Acaba imar rantı, 'mimarhk ve yaşama
kültürü'nden daha mı değerlidir?
Trabzon Kongresi, ışte bu üç sorunun yanı-
tını da bulacağımız gözlem ve değerlendirme-
lerle gerçekleşti. Sonuç bildirgesine de aynı
soruların yanıtlan, kapsamlı irdelemelerle bir-
likte yansıdı.
İşte, mimarlann 'Karadeniz Bildirge-
si'nden bazı vurgulamalar:
Kıyılar ve tarlh yol altında kalamaz
Katılımcılar, Hopa-Samsun arasmda yapı-
mı sürmekte olan 'Karadeniz Kıyı Yolu' uy-
gulamasının çok yönlü olumsuzluklanna özel-
likle dikkat çekmişlerdir.
Kıyı yaşamı ve kent kültüründeki değeri,
hiçbir kalkınma projesi için gözden çıkartıla-
maz. Ulaşımın da amacı 'insan' olduğuna gö-
re, insanın \ e gelecek kuşaklarm yaşam zen-
ginliğini yok eden bir yol, uygarhğa ve yann-
lara hizmet edemez...
En değerli doğal ve kültürel alanlan yok ede-
rek uygulanan kıyı yolundaki 'plansızuk,
özensizlik ve duyarsızlığın', hiç değilse şim-
dıye dek dolgu işlemi yapıhnamış kesimlerde
terk edilmesi için ilgili tüm kurum ve kuruluş-
lar harekete geçmelidirler.
Trabzon'da 3500 yaşuıdaki Kaleyi, tarihi Or-
tahisar Mahallesi'ni ve sit karakterindeki va-
dileri altına alan 'tanjant yol', viyadük ayak-
lanyla da en önemli merkezleri ezip geçerek
ulaşım ve şehircilik politikalarındaki kenti ve
kentsel degerleri umursamazlığın en çarpıcı
örneğini oluşturmaktadır.
Katılımcılar, bu projenin revizyonu, Taksün
Meydanı'nın kentsel peyzajmı yok eden viya-
düklerin kaldınlması ve Trabzon'un tarihsel
Ânılanyla Şükran GüngörKültür Servisi - Can Yaymlan,
yann saat 18.00'de Şükran
Güngör'ü, ölümünün ikinci
yıldönümünde Galatasaray'daki
Can Kitabevi toplantı salonunda
düzenleyeceği "Şükran Güngör'ü
Anılarıyla Anıyoruz" başlıklı
toplantıyla anacak.
Anmet Cemal, Hakan Gerçek,
Melisa Gürpınar ve Handan
Ipekçi'nin Haldun Dormen'ın
yönetiminde anılannı anlatacağı
toplantıya ücretsiz katıhnabilecek.
1951 yılında Muhsin Ertuğrul'un
Küçük Sahnesi'nde sahneye adım
atan, ilk olarak 'Fareler ve İnsanlar'
oyununda rol aldıktan sonra
Ankara Devlet Tiyatrosu'nda
üç yıl, Muhsin Ertuğrul
yönetimindeki Karaca ve Site
tiyatrolannda birer yıl çalışan;
1961 yılında Kent Oyunculan'na
katılıp önce 'Yıldızlar Topluluğu'nu,
ardından da Kenter Tiyatrosu'nu
kuran Güngör, Kenter Tiyatrosu'nda
'Raşamon', 'Aptal Kız', 'Aşk
Efsanesi', 'Naünlar', 'Derya
Gülü', 'Miras', 'Mary Mary',
'Üç Kuruşluk Opera', 'Pembe
Kadın', 'Vanya Dayı', 'Çöl Faresi',
'Bedel', 'Ver Elini Broadway\
'Batak Göl', 'Buzlar Çözülmeden',
'Arzu Tramvayı', 'Lütfen Kızımla
Evlenir misin', 'Küçük
Mutluluklar', 'Umut Şarkılan',
'Maria CaUas', 'Martı', 'Nükte'
ve 'Çözüm' gibi çok sayıda
oyunda önemli karakterlere can
vermişti.
Başanlı seslendirme sanatçılığının
yanı sıra 'Uğurlugiller', 'Fatma
Bacı', 'Kızım Ayşe', 'Dul Kadın',
'Nihavend Mucize', 'Güle Güle',
'Herkes Kendi Evinde', 'Büyük
Adam Küçük Aşk', 'Canun
Kocacığım' gibi sinema filmleri ve
televizyon dizilerinde de rol alan
usta oyuncu, 13. Uluslararası
Istanbul Tiyatro Festivali'nde
'Yaşam Boyu Başarı Ödülü'ne
değer görürmüştü. (0 212 244 66 22)
ANKARA SÎNEMA KÜLTÜRÜ DERNEĞl'NÎN DÜZENLEDİĞ1 'film+' 30 EYLÜL'E DEK SÜRECEK
Yeni bir sinema şöleni...Kültür Servisi - Anka-
ra Sinema Kültürü Der-
neği'nin düzenlediği 'Si-
neTek Avrupa' film gös-
terimlerine bir yenisini da-
ha eklıyor: Tüm+'. 23-30
Eylül tarihleri arasında
Metropol sinemasında ger-
çekleştirilecek olan etkin-
likte yer alan 16 film izle-
yiciyle buluşacak.
Bir hafta boyunca devam
edecek etkinlik kapsamın-
da aralannda Almodovar,
VVenders, Loach, Dar-
denne ve Haneke gibi us-
ta yönetmenlerin filmleri-
nin yanı sıra Iciar Bollain,
Fatih Akın ve Andrei
Zvyagintsev gibi genç ve
yetenekli yönetmenlerin
de filmleri gösterilecek.
Yeni ufuklar...
Filmler Türkçe altyazılı
olarak gösterilecek. Fihn
gösterimleri 'Madrid'den
Dünyaya: Almodovar', 'Yeni
Ufuklar', 'Sinema Yaşıyor',
'Çek Bir Mizah Ustasır'jiri
Menzel'. 'Madrid'den Dünya-
ya: Almodovar' bölümünde, Al-
modovar'ın şöhreti yakalamadan
önce çektiği 'Bunu Hak Etmek
tçin Ne Yaptım?', 'Bağla Beni',
'Sırnmın ÇiçeğF ve 'Kötü Alış-
kanhklar' adh fiknleri gösteri-
lecek.
'Yeni Ufuklar' bölümünde
Avrupa sinemasının üç yeni yete-
neği mercek altına alınıyor. İs-
panyol sinemasının önemli yö-
netmenlerinden Iciar Bollain'in
Festivalde gösterilecek filmlerden biri olan 'Kısaltma'.
üçüncü uzun fihni 'Gözlerimi
Al' ulusal ve uluslararası 22 fes-
tivalden bugüne kadar 48 ödülle
dönmüş. Önümüzdeki günlerde
Istanbul filmekimi programında
da gösterilecek olan fiknde yö-
netmen, üzerine pek konuşulma-
yan aile içi şıddet konusunu ger-
çekçi ve oldukça duyarlı bir dille
ele alıp irdeliyor. Rus yönetmen
Andrey Zvyagintsev'ın 'Dönüş'
filmi Venedik Film Festivali gibi
birinci srnıf festivallerde göste-
nldi.
Oliveira, Von Trotta, VVinter-
bottom, Kitano, Bellocchio gi-
bi usta yönetmenlerin filmlerinin
yer aldığı yanşmalı bölümde,
'Dönüş' En iyi Film Ödülü olan
'Altın Aslan'ı kazandı.
Fatih Akın' ın üçüncü uzun fil-
mi Solino bu kapsamda izleyiciy-
le buluşacak.
'Sinema Yaşıyor' başhğı altın-
da, Rosetta ile Altın Palmiye al-
mış Belçikalı sinemacılar Jean-
Pierre ve Luc Dardennein son
filmleri 'Oğul' gösterilecek. Bu
bölümün belki de merakla bekle-
nen önemli filmi 'Ne Kadar Ya-
kın, O Kadar Uzak!' son 10 yı-
la damgasmı vurmuş en önemli
filmlerden biri olma özelliği-
ni taşıyor. Bruno Ganz, Ot-
to Sander, Nastassja Kins-
ki, VVilliem Dafoe gibi usta
oyunculann yer aldığı filmin
bir sahnesinde eski So\yetler
Birlığı devlet başkanı Mik-
hail Gorbaçov rol alıyor. Sa-
dece tngiliz sinemasının de-
ğil, belki de dünya sineması-
nın halen yaşayan en büyük
yönetmenlerinden Ken Lo-
ach'un ımzasını taşıyan 'De-
miryolcular', Ankara'da ilk
kez ızleyıcilerle buluşan bir
diğer film.
çek mlzah ustası
'Çek bir mizah ustası:
Jiri Menzel' başhğı altın-
da, Çek sineması denildi-
ğinde ilk akla gelen usta yö-
netmen Jiri Menzel'ın fil-
mografisinde çok önemli
bir yer tutan bir çoğu başya-
pıt niteliğindeki beş filmin-
den oluşan seçki yer alıyor.
Şiirsellikle mizahı, trajediyle
neşeyi bir arada harmanlayan
usta yönetmen, duyarlı, hüma-
nist ve iyimser üslubuyla dünya
sinemasında çok ayn bir yere sa-
hip.' Öksedeki Tarlakuşları',
Benim Küçük Tatlı Köyüm',
Kaprisli Yaz', 'Kısaltma' ve
'Kar Tanesi Şenliği' bu kap-
samda gösterilecek filmler. Ay-
nca, etkinlikte yer alan filmler-
den üçü 25 Eylül Cumartesi sa-
at 24.00'te sabaha kadar sine-
maseverlere sunulacak.
(0 312 467 20 02)
dokusunu gözeten yeni bir çözüm için tüm il-
gilileri bir kez daha düşünmeye davet etmek-
tedirler.
'Kentleşme' apartmanlasma değlldlr
Tek amacı arsa rantını yükseltmek olan,
kimliksiz ve tipleşmiş apartmanlaşmanın
daha fazla sürdürülmemesi yönünde kesin
önlemler alınmahdır.
Vadiierde ve hatta yaylalarda bile çok kat-
lı apartman yapılaşmasıyla işgal edilmek-
te olan Karadeniz Bölgesi'ni bu tahribattan
kurtaracak acil bir 'Koruma Bölge Pla-
nı'nın üretilmesi, artık kaçınılmaz bir zorun-
luluktur. Günümüzde 'koruma'mn taşıdığı
anlam ve derinlik ise ülkesel politikalar doğ-
rultusunda 'havza', 'alt bölge' ve 'bölge' kav-
ram ve ölçeklerinin ifade edilmesidir.
Giderek kesintisiz bir kentleşme kuşağı
haline gelen Karadeniz kıyılan için yerleş-
melerin yönetsel smırlarmı bütüncül değer-
lendirebilen politika ve söyleme sahip bir
'stratejik plan'a ve ona dayalı 'eylem
planlan'na ivedilikle gereksinim vardır.
Mlmariığa saygı kentin ve kürtürün
güvencesldlr
Trabzon Kongresi bildirilerinin ortak fikri
ise 'Türkiye'nin tarihten gelen uygarhk kül-
türüne yakışır düzeyde mimarhkla yeniden
buluşması' ve yine mimarlığın bir 'kültür ve
sanat eylemi' olarak kentlerin planlanması ile
biçimlenmesinde 'temel veri' olarak ele alın-
ması gerekliliğidir.
Bu nedenle, kent planlaması ile mimar-
hk arasında var olan iletişimsizliğin gide-
rilmesi, bu iki meslek disiplini arasında
başlatılan 'ayrıştırmanın' yeniden göz-
den geçirilmesi ve mimarlık-kent bütün-
selliğinin planlamada öncelikle gözetil-
mesi, katılımcılann genel dilekleri ola-
rak ilgililere ve kamuoyuna duyurulmak-
tadır.
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
Perdelerin Arkasında
Ne Var?(Eskimesini en çok istediğim yazılarımdan
biri olan ve 'Tiyatro? Tiyatro?' dergisinde çı-
kan bu yazıyı, 2002'de 'Oynamak Varken' ad-
lı kitabıma alırken şu notu düşmüşüm: "Aşa-
ğıdaki yazı, birkaç yıl önce yeni bir tiyatro se-
zonunun açılışı nedeniyle kaleme alınmıştı.
Şimdi, 2001-2002 tiyatro sezonunda da deği-
şen pek bir şeylerin olmadığı kanısıyla bu yazı-
yı da kitaba aldım?" Şimdi, 2004-2005 tiyat-
ro sezonuna girerken kanımca -ne yazık kü- tek
sözcüğü bile hâlâ eskimemiş olan bu yazıyı bir
kez daha yineliyorum.)
Gazete ve dergiler ilan etti: Ekim ayıyla bir-
likte perdeler açılıyor... Güzel. Çok sevindik.
özlemiştik. Yalnız şimdi, 'sıradan ölümlüler'
olarak, sadece 'izleyici' kimliğimize sığınarak,
sormak istediğimiz bir şey var. Herhangi bir
art niyetle falan değil, tamamen tiyatroya tek-
rar kavuşabilmenin coşkusuyla! Evet, fazla
bekletmeden soralım isterseniz: Bu yıl, perde-
lerin arkasında ne var? Bize neler oynayacak-
sınız? Neler göstereceksiniz? Günümüzü gös-
terecek misiniz? Yoksa oyunculuğu, aslında
bizim olmayan bir günü bizim olduğunu san-
mamız için mi kullanacaksınız? Perdelerin ar-
kasından hangi yaşamların, hangi sahneleri çı-
kacak? Bizi, yaşamakta olduklarımız üzerinde
düşünmeye -elbet belli etmeden, elbet eğlen-
direrek!- zorlayabilecek misiniz? Yoksa yaşa-
makta olduklarımızı bize yok saydırtmaya mı
çalışacaksınız? Evet, bize nasıl biroyun oyna-
yacaksınız? Başta 'hukuk devleti' niteliği ve
'demokrasisi' olmak üzere, hemen her şeyi
göstermelik bir ülkede, sizler de salt gösteriy-
le mi yetineceksiniz? Nasıl oynayacaksınız?
Var olmayan bir gerçeklik varmışçasına mı,
yoksa olmayanın olmadığını, olanın da yeter-
sizliğini ve aksaklıklarını vurgularcasına mı?
Evet, nasıl oynayacaksınız? Tiyatronun büyü-
sünü, bütün olup bitenleri perdeleyen bir es-
rikliğe dönüştürmek için mi, yoksa bizi ayıltmak
amacıyla mı kullanacaks/nız? Eğer yalnızca
bizleri büyülemekle yetinecekseniz, bütün iç-
tenliğimizle söylüyoruz, hiç zahmet etmeyin.
Çünkü biz, nicedir zaten büyülenmiş bir top-
lumuz. Sahneye yalnızca oynamak için çıka-
caksanız, onu da boşuna yapmayın. Çünkü
biz, onyıllardır birbirimize ve -asıl önemlisü-
kendimize oynamayı zaten yaşamak sanmak-
tayız. Kendimizi bu oyunculuğa öyle bir kap-
tırdık ki artık hemen hiçbir şeyin gerçek yüzü-
nü görmek istemez olduk. Biz, yanılsamaları-
mızla geçinip gidiyoruz. Biz, nicedir tüm ger-
çeklerimizi yalnızca gerçekdışında arar olduk.
Sizlerin işi, bu yüzden hem çok kolay hem de
çok zor. Kolay yanı, bizi yanılsamalarımızda
pekiştirmeyi seçmeniz. Eğerseçiminiz bu yön-
de olursa, bizimle çok kolay anlaşabilirsiniz.
Müthiş bir iletişim yanılsaması kurabiliriz. Ol-
sa olsa sizlerden, nasıl daha yoğun yanılsama-
laryaşayabileceğimizi öğreniriz. Böylesi de bi-
zi, temel soruların yanıtlarını kendi iç dünya-
mızda aramak zahmetinden bir kez daha kur-
tarır. Ama zoru seçerseniz, kalkıp: "Ben sizle-
rin gözünü açacağım", derseniz, "eğlenmeye
geldiğinizi sanacaksınız, ama sonradan beyni-
nizden vurulmuşa döneceksiniz", derseniz, o
da sizin bileceğiniz şey. Bu yolu da seçebiiir-
siniz. Bunu da yapabilirsiniz. Yapabilecek mi-
siniz?
ahmetcemal ' superonline.com
acem " hotmail.com
Kenize Murad Fransız Kültür'de
• Kültür Servisi - Kenize Murad, yann saat
19.00'da Fransız Kültür Merkezi'nde son kitabı
'Toprağımızın Kokusu: Filistin ve Israil'in
Sesleri' üzerine bir söyleşi gerçekleştirecek.
Kenize Murad çalışmasmda Israilliler ve
Filistinliler tarafından yaşanan drama, romancı
duyarhlığını gazetecilik deneyimiyle
birleştirerek yaklaşıyor. Türkiye'de Everest
Yayınlan tarafmdan basılan kitap, Fransa'da
Robert Laffont Yayınevi tarafmdan 'Le Parfum
de notre Terre - Vöix de Palestine et Israel'
adıyla yayımlandı.
(0 212 334 87 40)
Tîmuçin Şahin'e büyük îlgi
• AMSTERDAM (AA) - Hollanda'da yaşayan
ve üçüncü albümünü çıkarmaya hazırlanan caz
sanatçısı Timuçin Şahin'in konserleri büyük
ilgi görüyor. Timuçin Şahin Trio adh
topluluğuyla çalışmalannı sürdüren sanatçı,
eylül, ekim ve kasım aylan boyunca
Hollanda'nm yanı sıra ABD'de de bir dizi
konser verecek. Hollanda'da büyük kentleri
kapsayan konser dizisi devam eden Şahin, bu
ay sonunda da iki konser için Azerbaycan'ın
başkenti Bakû'da sahne alacak. Timuçin Şahin,
11 Ekim'den itibaren de New York'ta 'Knitttig
Factory' ve 'Çhelsa Art Museum' salonlannda
4 ayn konser verecek. Şahin, üçüncü albümü
için bu ay sonundan itibaren topluluğuyla
stüdyoya gireceğini, ancak albümün piyasaya
çıkışının gelecek yılm ikinci ayını
bulabileceğini bildirdi. Albümde yer alacak
bütün parçalann kendisine ait olacağmı
belirten Şahin, albümün, modern cazdan
çağdaş müziğe uzanan geniş bir yelpazeyi
kapsayacağmı, teknik açıdan da üıteraktif
elektronik sistemler ile akustik ve elektrikli
enstrümanlann kullanılacağını kaydetti.
Ankara'mn ik özel konservatuvan
•ANKARA (ANKA) - Ankara'nm ilk özel
konservatuan olan 'Piramit Sanat Akademisi'
açıldı. Kültür ye Turizm Bakanı Erkan
Mumcu'nun, Ümitköy'de açılışını yaptığı
Piramit Sanat Akademisi'nde piyanodan şana,
kemandan viyolensele. tronpetten bateri davula
kadar birçok müzik dalında öğrenim verilecek.
Bilkent Senfoni Orkestrası ve Devlet ve Opera
Balesi sanatçılanndan oluşan bir kadroya sahip
olan akademide yaklaşık 70 öğrenci eğitim
görecek. q t .%,