18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL 2004 CUMARTESf 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaeli Çanakkae Izmir Manısa Aydın Denızli PB Y PB PB B B B B 24 27 25 27 29 32 34 32 Sinop PB 24 Adana Samsun PB 22 Mersın Trabzon Giresun _Y 22 Dıyarbakır A Y 22 Şanlıurfa Ankara B 25 Mardın Eskışehır PB 25 Siirt Konya B 25 Hakkâri B 25 Sıvas PB 22 Van Zonguldak PB 21 Antalya B 22 A 31 Kars Y 18 Yurdun kuzey ke- sımlen parçalı, yer yer çokbulutlu, Doğu Ka- radenız ve Doğu Ana- dolu'nun kuzeydoğu- suıle Edırne veKırkla- relı çevrelen sağanak ve gök gurultulu saga- nak yağışlı, dığer yer- ler parçalı ve az bulut- lu geçecek. Hava sı- caklığında önemlı bır degışıklık olmayacak. DİŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y PB Y Y Y Y PB 13 17 18 20 22 24 26 24 Münih B 24 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atına ti PB B B Y Y Y PB 22 22 32 20 20 21 26 28 B 23 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahıre B B B PB PB Y PB A 16 31 25 29 25 24 20 31 A 34 bulutlu Buh/tfu k Çok bulutlu :ömurlu >Karlı Sulukar » Gok günjltülü G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada ya çıkıyor. Am-a bir gerçek artık yadsınamaz bi- çimiyle karşımızda: AKP iktidarı, -vurgulamak gerekiyorsa- Bay RTE, sadece Türkiye'yi. sadece ana muhalefeti, sadece medyayı, aydın çevreleri, AB yolundaki adımlara hayran yazarları çizerleri, sadece AB kapısının AKP sayesinde artık açılacağına ina- nanları aldatmadı. Avrupa Birfiğ i'ni, AB Komisyonu'nu, Türkiye'nin üyelik müzakerelerine başlaması için vannı yoğu- nu ortaya koyanları, bedava avukatlığımızı yapan ülkeleri de al-dat-tı! • • • Aldatılan kadın, aldatılan eş, kısacası zina; mu- tabakat, mutabakat diye iktidara -örneğin dev- rim yasalarında- özveriler sunan CHP'nin tanım- lamasıyla "siyasalzinaya" dönüştü. Bir noktanın altını çizmek gerekiyor. Aldatılan sadecesaydıklarımızdeğil, aldananlarlistesinde yasayı birlikte hareket ederek çıkarmak için CHP ile mutabık ka/an kimi bakanlar da yer alıyor. Üç beş gün önce AKP-CHP heyetleri buluştu. İktidarı -Başbakan Beyefendi Tacikistan'da ol- duğu için- Başbakanvekili Dışişleri Bakanı Gül'le, Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve AKP grup başkan- vekilleri temsil etti. Muhalefeti de CHP lideri De- niz Baykal ve arkadaşları. Zinanın yasaya getirilmemesi koşuluyla iki par- ti mutabakata vardı. Sonradan -şimdi- anlaşılıyor ki, iktidar partisinde, üstelik parti zirvesinde zina konusunda mutabakat yok! "Sayın Gül, başbakanvekili sıfatıyla bu mutaba- kata katıldı. Ama, anladığımız kadanyla Başbakan dönünce bu mutabakattan memnun olmadı. Bu- nu geçersiz kılmayı düşündü ve dünkü gihşimi yaptırdı" diyor Baykal ve bu açıklamasıyla bir öl- çüde iktidar içindeki güç savaşını kamuoyuna sunuyor. Olaya ilk bakışta varılan yargıya göre; Gül ve Çi- çek, yurtdışında bulunan RTE'nin görüşünü ala- rak mutabakata evet demişlerdi. Oysa, -tasan görüşülürken tarikatlarla cemaat temsilcileri Meclis'te AKP milletvekillerinin odalarında zina baskısı yaparken- RTE, kendisiyle mutabık kalın- madan verilen sözü içine sindirememenin işaret- lerini verdi. Huzurunagelen milletvekillerine "top- lum eğilimlerine uygun biryol bulmalannı" söyle- yerek zinayı "cinsel sadakatsizlik" adı altında ya- saya getirmelerine yeşil ışık yaktı. Tacikistan'dan dönen RTE ile Gül arasında ge- çen görüşmelerin içeriğini bilmek olanaksız. Ama görünen köy kılavuz istemiyor. Zinanın yeniden yasaya alınması için girişimler başladığı sırada, Dışişleri Bakanı Gül, zinanın yeniden sahneye çıkmasını onaylıyor, mutabakattan tornistan ede- rek "Aileyi korumak bizim çokönem verdiğimiz bir iştir" diyordu. Her vesileyle uzuuun açıklamalar yapan Çiçek Cemil ise sustu. • • • CHP'nin direnmesi karşısında cinsel sadakat- sizliği TCY'ye getiremeyen RTE, başka bir yol aradı, buldu. Tasarıyı sudan bahanelerle komis- yona aldırttı. Iç hesaplaşmadan bir kez daha zaferle çıktığı, tarikatlara verdiği söz gereği zinayı tekrar yasa- ya getirme aşarnasına soktuğu için neşeli mi ne- şeli tek bir kişi var: RTE! Tasarının geri çekilme- sini "Her şey yolunda gidiyor" diye yanıtlıyor. Her şey yolunda olsa, TCY'nin geri çekildiği haberini alan AB'den sert tepkiler gelmeye baş- lamazdı. llktepki, 17Aralık'takizirveyekadar"/bu sorunun giderilmesi koşulundan" söz ediyor. Zi- nada ısrar edilirse müzakere tarihi, tarih olacak! • • • RTE, AB'nin zinayı sindiremeyeceğini bile bile bu oyuna neden başvurduğu sorusuna önceki geceden bu yana yanıt aranıyor. Kuşku yok; RTE, kendınde öylesine güç vehmediyor ki, Kopen- hag ölçütlerini yerine getirdikten sonra her ülke- nin kendine özgü yaşam koşullarını saptamakta özgürolacağına inanıyorve... Kasımpaşalılaşıyor mu desek acaba? AB'ye de efeleniyor. Alaturka zekâlı siyasetçilere uygun düşen bir olasılığa göre; RTE, 6 Ekim'de yayımlanacak olan tlerleme Raporu'na bakacak. Olumlu, ılımlı ise ne âlâ, zina out. Yok eğer müzakere tarihi koşullara baglanıyorsa... Zina TCY'ye in! Kedi, kedi olalı bir fare yakaladı, onu da zina- ya kurban ediyor! Öğrencilere ucuzyemek Istanbul Ha- ber Servisi - He- men tüm öğrencı- lerin sıkıntısını çektiği "yemek sorununu" ken- disi de öğrencilik yıllannda çeken Mis-Keyveni Ye- mek Şirketi sahibi Sadık Çelik öğ- rencilik yıllannda kaldığı yurda u- cuz yemek sağla- maya başladı. Çe- lik, yaklaşık 200- 300 arası öğrenci- ye ucuz ve kaliteli yemek sağlamaktan büyük sevinç duyduğunu belirtti. Marmara Üniversitesi tktisat Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Istanbul Üniversitesi'nde Iktisat mas- tın da yapan Çelik, Mis-Keyveni yemek şirketini kur- du. Çelik, Türkiye'de insanlann iükettiğine önce baş- kalannın dokunduğunu ancak insanın tükettiğine ön- ce kendisinin dokunması gerektiğini söyledi. Çelik, mutlu olduğunu söyledi. Unvanda sınır yok!• Baştarafı 1. Sayfada 2002,2003" yıllanndaki eylem ve işlemlerinin masaya yatınldığı D- DK raporunda, "Kuruluşta, 'Ge- nel Müdürlük Emrinde Daire Baş- kanı' ya da 'Genel Müdürlük Em- rinde Müdür' gibi, başka kurum- larda örneğine rastlanmayan unvanlar. ayrıca, 'Genel Müdür- lük Danışmanı' unvanlı 15 kişi vardır" saptaması yapıldı. Kuru- luşun personel politikasının ince- lendiği raporda aynca. kuruluşta- ki 11 daire başkanlığına karşılık daire başkanı unvanını taşıyan 15 kişi; 53 şube müdürlüğüne karşı- lık şube müdürü unvanını taşıyan 65 kişi bulunduğu tespit edildı. DDK raporunda kuruluşta, kap- sam içi ve dışı 1308 personel ve 67 geçici işçi olmak üzere 1375 kişi- İskenderun UUa'dan denize zehirsıuyor AKIN BODUR İSKENDERUN - İskenderun Körfezi'nde MV Ulla'nın battı- ğı bölgeye dalış yapan Greenpe- ace üyeleri, geminin ambar ka- paklannın açık olduğunu belirte- rek toksik yükün denize sızdığı- na dikkat çektiler. Greenpeace üyeleri, çektikleri görüntüleri Is- panyol hükümetine gönderdi. Körfez'in 40 metre altında ka- mera çekimi yapan Lübnanlı dal- gıç Mohammed Abbas El Sarji gördüklerinin dehşet verici oldu- ğunu söyledi.Gemide, tren kaza- sında vagonlann sıkışmasına benzer şekilde hasar meydana geldiğıne dikkat çeken Sarji, "Batma esnasında ambar ka- paklan açılmış ve gemi dışına fırlamış. Her iki ambar kapağı da açık ve yük sürekli denize sı- zarak suda dağılıyor" dedi. 'Tehlike yok' iddiası Başbakanlık Basın Merke- zı'nce yapılan açıklamada ise "Suda toplam krom konsant- rasyonu bakımından bir tehli- ke bulunmadığı belirlenmiştir. Batık alanı gözlem altında tu- tulmakta olup ölçümler sür- mektedir. Atığın çıkartılarak mahreç ülkeye iadesi ve bu atı- ğın yol açabileceği zararların tazmini için gerekli çalışmalar başlatılmıştır" denıldi. nin çalıştığı kaydedilerek "bü- rokrasideki unvan bolluğu" şöyle anlatıldı: "Kuruluşun ör- güt şemasına göre 11 daire baş- kanlığı ve 53 şube müdürlüğü vardır. Bu örgüt yapısı; kurulu- şun bütçesi, hizmet alanı, etkin- likleri göz önüne alındığında ge- reksiz bir büyüklüğü ifade et- mektedir. Kuruluştaki 11 daire başkanlığına karşılık daire baş- kanı unvanını taşıyan 15 kişi; 53 şube müdürlüğüne karşılık şu- be müdürü unvanını taşıyan 65 kişi bulunmakta. Şeflerin sayısı ise 93'tür. Kuruluşta, Genel Müdürlük Emrinde Daire Başka- nı ya da 'Genel Müdürlük Em- rinde Müdür' gibi, başka kurum- larda örneğine rastlanmayan unvanlar.. avrıca, Genel Müdür- lük Danışmanı' unvanlı 15 kişi vardır." Raporda kuruluşun taşra örgüt- lenmesi de detayh bir şekilde irde- lendi. fşte DDK'rün raporuna yan- sıyan satırbaşlan: • Taşra müdürlükleri ciddi bır personel politikası gereğince ya- pılandınlmamıştır. • Samsun ve Giresun"daki me- mur sayısı ile Antalya ve îzmir"de- ki memur sayısı arasında denge- sizlik vardır. Aynı dengesızlik, fe- ner bakıcılan ve fener teknisyen- lerinin dağılımında da gözlen- mektedir. • Müdürlükler ağırlıklı olarak tahsilat işiyle ugraşmaktadır. Fe- nerlerin işletilmesi ve bakımı dı- şında kayda değer başka işleri bu- lunmadığı görülmektedir. Çanak- kale dışında taşra müdürlükleri- nin görev alanlannda gemi kur- tarma işi gerçekleşmemiştir. • Ücret farklılığı nedeniyle me- murlar, uzman kadrolanna; uz- manlar, iş uzmanhğı kadrolanna geçmek istemekte. Buna karşın, memur; uzman; iş uzmanı kadro- lannm nitelik ve işlev yönünden aralannda ne fark olduğu belli de- gıl- 2003 yılında; yeni devTeye giren Trafik Kontrol fstasyonlan için 77, acil müdahale botlan için 40 kişinin açıktan atandıgı bildirilen raporda, 2003 yılı sonunda hizme- te giren Trafik Kontrol Istasyon- lan nedeniyle, Türk Boğazlan Ge- mi Trafik Hizmetlen Dairesi'nın personel sayısımn I29'a ulaştığı da belirtildi. "Nazenin 4" adlı 37.5 metreiik teknesiyle denize açüan Rahmi Koç'un veda töreninde Tan Oral, Koç'a 75 yılhk bir pusula hediye etti. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Rahmi Koç dünya tııvuna çıktı Ekonomi Servisi - Deniz tutkusuyla tanınan Koç Holding Şeref Başkaru Rahmi Koç, tek- neyle dünya turuna çıktı. Kalamış Divan Mari- na'da dün gece düzenlenen kuru fasulye parti- siyle karaya veda ederek "Nazenin 4" adlı 37.5 metreiik teknesiyle denize açılan Koç 'un yolcu- lugu yaklaşık 2 yıl sürecek. Yolculugu boyunca 3 ayda birTürkiye'ye ge- lecek olan Koç, günlük de tutacak. Koç, Türki- ye'ye geldiğinde teknenin olduğu yerde kalaca- ğını ve bir ay sonra yoluna devam edeceklerini söyledi. Koç dünya turunda önce Atina, Nis, Mayorka ve Karayibler rotasmı izleyecek. Koç, dünyayı denizden dolaşmanın çok büyük bir disiplin istediğini kaydederek "8 kişi 40 metrekarede aylarca birlikte yaşayacaksınız. Motor çalışacak, durdurulacak, 24 saat nö- bet tutulacak. Yelken açılacak. yelken kapa- nacak. Bayrak inecek ve açılacak, yemek pi- şecek. Deniz bizim bugünkü gündelik haya- tımızdan çok daha fazla disiplin ister" dedi. Rotada kendisini en çok heyecanlandıran yer- lerin Pasifık'teki adalar olduğunu belirten Koç, denizin insanı dinlendirdiğini ve vücuda güç verdiğini belirtti. Denizde en çok ailesini ve ar- kadaşlannı özleyeceğini belirten Koç, "Mem- leketi özleyeceğim. Ben 15 günden fazla dı- şanda kaldığım zaman Boğaz'ı, Istanbul'u, düdük, korna, kargaşa ne varsa hepsini öz- lüyonım" dedi. Okul öncesi kurumlarda sözleşmeli usta öğretici olmalarının yolu tıkandı MEB, AÖF'lileri yarı yolda bıraktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakan- hğı (MEB), Açık Öğretim Fa- kültesi (AÖF) okulöncesi bö- lümünde eğitim alanlann oku- löncesi kurumlarda usta öğre- tici olarak çalıştınlmalanna ilişkin Anadolu Üniversitesi ile imzaladığı protokolü boz- du. Bakanlık, yapacağı usta öğretici atamalarmda açıköğ- retimde eğitim alanları tercih sıralamasında4. sıraya yerleş- tirdi. Uygulama ile bu öğrencilerin atamalan zorlaştınlmış oldu. • Bakanlık, usta öğretici kadrolar için yapacağı 9 bin 79 usta öğretici ataması için belirlediği öncelik sıralamasında AÖF okulöncesi programından eğitim alanlara 4. sırada yer verdi. MEB, 2000 yılının Ocak ayın- da Anadolu Üniversitesi ile im- zaladığı protokolle, AÖF oku- löncesi lisans programında li- sans eğitimlerini sürdüren ve ilk iki yılını tamamlayanlara bakanlığın okul öncesi kurum- larında sözleşmeli, mezun olanlara da kadrolu usta öğre- tici olarak çalışma yolunu açtı. Ancak, bakanlık protokolün üzerinden 4 yıl geçtikten sonra açıköğretimlileri düş kmklığı- na uğratan yeni bir karar aldı. MEB, usta öğretici kadrolar için yapacağı 9 bin 79 usta öğ- retici ataması için belirlediği öncelik sıralamasında AÖF okulöncesi programından eği- tim alanlara 4. sırada yer verdi. Söz konusu bölümden me- zun olanlara aynca, geçmiş dö- nemde usta öğretici olarak gö- rev yapıp başanlı olma ölçütü getirildi. MEB, 2004-2005 eğirim-öğ- retim yılı için alacağı sözleş- meli 9 bin 79 usta öğretici kad- rosu için belirlediği öncelik sı- ralamasında ilk sırada okulön- cesi öğretmenlıği. anakolu öğ- retmenliği, çocuk gelişimi ve okulöncesi eğitimi öğretmenli- ği, çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmenliği veya çocuk geli- şimi ve eğitimi bölümü mezu- nu olup yüksek lisans belgesi- diploması alanlara yer verdi. Dişlerfmizi çürütüyoruz tstanbul Haber Servisi - 13 Eylül- 2 Ekim tarihleri arasmda düzenle- nen "Diş Koruma Günleri"nin 5'incisi nedeniyle Ortaköy'deki Fe- riye Lokantası'nda bir toplantı dü- zenlendi. Toplantıda konuşan Diş- hekimleri Birliği Başkam Dr. Celal Korkut Yıldınm, diş ve dişeti has- talıklan tedavisüıin, en yüksek sağ- lık harcamalan arasında 4'üncü sı- rayı yer aldığını belirterek "Diş ve dişeti hastahklanndan korunma maliyetleri, tedavi maliyetlerin- den 13 kat daha az. Ancak Türki- ye'de, diş hekimine gitme oranı yüzde 30'larda kalıyor. 30-34 yaş grubundaki ldşilerin yüzde 97'si- nin ağzında çürük diş olduğu be- lirlendi" dedi. Çağdaş Sanat Sergisi Türkiye-Almanya KüJtür Forunıu, Türkiye-Vunanistan Dostluk Girişimi ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi işbirliğiyle düzenlenen "Buluşma Noktası: Çağdaş Sanat- Türkiye ve Yunanistan'dan Çağdaş Sanat Sergisi", Aya trini Müzesi'nde açüdı. Serginin açılışına Kiilriir ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu. Zülfü Livaneli, Yaşar Kemal. Fener Rum Patriği Bartholomeos ve çok sayıda konuk katıidı. Akdağ. 350 ilçede 112 yok Istanbul Haber Servisi - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de 350 ilçede 112 Acil'in faal olmadı- ğını belirterek gelecek yıl bunlan faaliyete geçirmeyi planladıklannı söyledi. Beylikdüzü'ndeki Kaya Ra- mada Otel'de düzenlediği basın top- lantısmda 112 Acil Sağlık Hizmetle- ri ile ilgili bilgi veren Akdağ, yurt- taşlann gereksiz yere 112 Acil tele- fonlannı meşgul ettiğini belirterek "Örneğin Diyarbakır'da günde 10 bin çagrı geliyor. Ankara, Izmir ve İstanbul'da toplam günlük çağ- n 160 bin, gerçek vaka toplamı ise 600.112'yi başka amaçlarla kul- lanmamalıyız. 112've ihtiyacı olan bizim annemiz, babamız, çocuğu- muz veya yakınımız olabilir" dedi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada icraatın altına daha imza attı. Bugün yazıyı, soru-yo- rum yöntemiyle biçimlendirelim... Meclis her yıl geleneksel olarak 1 Ekim'de toplanır, gündeminde acil bir durum varsa hemen görüşür. Yok- sa kısa bir tatil daha yapar, daha sonra yasama yılına başlar. AKP, 13 Eylül'de Meclis'i toplantıya çağırarak TCY'yi bir an önce Meclis'ten geçirmek istediğini ilan etti. Onceki akşam da "Bizim acelemizyok. Zaten bu yasanın yan yasalan da vardı, onlar çıksın, sonra ta- mamlanz" dediler. AKP'lilerin bu açıklamasını doğru sayalım, soralım; o zaman neden Meclis'i olağanüs- tü toplantıya çağırdınız? Başbakan Erdoğan dün partisinin MKYK toplantı- sından sonra yağdı-gürledi. AB'nin Türkiye'nin içişle- rine karışmaya hakkı olmadığını ilan etti, Türkiye'de de kimsenin iktidaraAB üzerinden baskı yapmamasını is- tedi. Söylenecek tek şey var: Haydaaaaa!.. Daha düne kadar AB'nin bütün değerlerini Türki- ye'ye taşıyacaklarını ilan eden, Kopenhag kriterlerini gerekirse Ankara kriterleri olarak yaşama geçirecek- lerini söyleyen Erdoğan'a ne oldu? Meclis'in olağanüstü toplantıya başlaması aşama- sında CHP Genel Başkanı Deniz Baykalla Adalet Bakanı Cemil Çiçek, mikrofonlann önüne çıktılar ve iki partinin ortak önerge vermesi konusunda anlaştık- larını ilan ettiler. Bu anlaşma sırasında Başbakan Er- doğan Tacikistan'daydı. Erdoğan'ın, kendi iradesi dı- şında bir icraatın yapılmasını kabul etmediği değer- lendirmeleri var. Yoksa zina AKP içi iktidar kavgasının kurbanı mı oldu? Avrupa'nın şaşkın bakışlan Erdoğan, başından beri zinanın suç sayılması ge- rektiği görüşünü ısrarla vurguluyordu. Parti içinde böy- le düşünmeyenlerin olduğu da bilinen bir gerçekti. Yoksa Erdoğan, parti içi dengelerden çok partinin dı- şındaki başka dengeleri gözeterek mi hareket ediyor? Birkaç gündür AKP içinden gelen seslerin önceki krizli günlerden daha kanşık olduğunu görüyoruz. AKP üst yönetımi kimi kilit milletvekilleriyle kapalı görüşme- ler yapıyor. Bir bakıyoruz orada konuşulanlarla dışa- nda konuşulanlar arasında yasalar kadar fark var. AKP yönetirni kendi milletvekillerine ayn, halka ayn, CHP'ye ayrı, MÜSlAD'a ayn, TÜSlAD'a ayn, AB'ye ayrı şey mi söylüyor? Görünen, bu sorunun yanıtının evet oldu- ğunu ortaya koyuyor. Bu durumda AKP'nin tekeline almaya kalktığı siyasal ahlak nerede kaldı? Geçen haziranda YÖK Yasası'na ilişkin tartışma ya- şanırken pek çok AB ülkesi büyükelçisi, ciddi bir kuş- ku dönemine girmişti. Ancak tartışma yasanın Cum- hurbaşkanı'ndan dönmesiyle birlikte rafa kalkmıştı. Son zina tartışmalanndan sonra AB ülkelerinden çok yoğun soru bombardımanı altında olduğumuzu vur- gulayalım. Birhaftadır Avrupalı meslektaşlarımızın bi- ze yönelttiği sorular şunlar: - Türkiye'de ne oluyor? - AKP ne yapıyor? - Biz AKP'yi Türkiye'nin en reformcu, yönü AB'ye dönük iktidan olarak görüyorduk ama, dinsel yönü öne mi çıkıyor? - Bundan sonra ne olur? Görünen o ki, önümüzdeki günlerde soru işaretleri daha da artacak. Son sözümüz CHP'ye... Irak'taki son gelişmelere bakınca, CHP'nin sadece 1 Mart tezkeresini engellemesinin bile çok önemli bir muhalefet görevi olduğunu düşünüyoruz. Gerçi AKP içindeki dengeler de buna yardımcı olmuştu ama, CH- P'nin net ve etkin tutumu AKP'lileri de sarsmıştı... CHP, TCY'de AKP'yi belli bir çizgide tutmaya çalı- şıyor. Keşke başarsaydı. Ancak gelinen noktada artık AKP ile mutabakat aramak yerine AKP'ye muhalefet etmek daha önemli... Eğer CHP, AKP'nin hatalarını düzeltmek için çaba harcamayı öne çıkarırsa o hatalar CHP'ye bulaşabi- lir! ankcum'' cumhuriyet.com.tr MESELA DEDİK ERDAL ATABEK Başanlı olursanız yandmız... I Baştarafı Arka Sayfada öğrenelim.' Işte evine çağırdığı konuktan birkaç tat- lı söz duymayı uman ev sahibesi kadın üstü örtülü bir inkân anlamazdan gelip bir de kasap adresı ver- mek zorunda kalır. Eğer yaptığı yemek bu kadar lez- zetli olmasaydı, duyacağı sözler bu denli eleştirel ol- mayacaktı, pek pek 'Eline sağlık, güzel olmuş' di- ye geçiştirilecekti. Ama ne yaparsınız ki başan ken- di başına beladır ve belalann kapısını açar. Bu ye- mekten sonra da ev sahibesine duyulan öfke yahş- mayacak, sofrada daha ne kusurlar bulunacaktır. Ba- şansız olun, dost kazanın. Sakın ha, başanya özen- meyin. Mutluyum deyin de görün... J~\ enemek için istediğiniz kişiye 'Çok mutluyum x_x doğrusu, hayatım pek mutlu geçiyor' deyin de bakın neler oluyor? Öncelikle şaşkın ve kuşkulu bakışlarla karşılaşacağınız kesindir. Mutluluk mu? O da nesi 9 Sen nasıl mutlu oluyorsun? Neyine gü- veniyorsun da mutlu olduğunu iddia ediyorsun? Mutlu olmak için önce para gerekiyor. Senin paran var mı ki mutlu olmaktan söz ediyorsun. Bekârsan mutlu olmak için eş gerekir kı sende yok. Nasıl mut- lu olacaksın. Sevgilin varsa senı bırakıp gitmeyece- ğinden nasıl emin oluyorsun? Seni sevdiğini söylü- yorsa nesine güveniyorsun. Yann çekip giderse ne- ren mutlu olacakmış? Evliysen zaten zokayı yemiş- sin, mutluluk senin neyine? Yann yakanı yırtacak- sm da bugün ne diye ortalarda gezinip mutluluk ya- lanlan söylüyorsun. lyi bir işin varsa yann ne ola- cağını düşünmüyor musun? Mutluluk ne demek be? Sen kimsin de mutlu oluyorsun? Neden biz mutlu değiliz de sen mutluyum diyorsun? Aman aman, sa- kın olaki 'mutluyum' demeyin. Bizden söylemesi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle