22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL 2004 CUMARTESİ HABERLER Deniz Baykal, AKP'nin küçük siyasi kaygılarla ulusal çıkarlan tehlikeye attığmı söyledi CHP: PolitikkaakatüdıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP lideri DenizBaykal,"AKP'nin kü- çük siyasi kaygılar ve tabanını idare et- mek için Türkiye'nın ulusal çıkarlan- nı tehlikeye attığını belirterek Türk Ceza Kanunu'nun (TCY) AB ılerleme raporu açıklanmadan önce Meclis'ten çıkanlması çağnsı yaptı. AKP'nin TCK'yi geri çekmesinin ar- dından dün CHP TBMM Grubu ola- ğanüstü toplandj. Alınan bilgiye göre basına kapalı yapılan toplantıda Bay- kal, TCK'nin AB ilerleme raporunun açıklanacağı 6-7 Ekim "den önce yasa- laşmasının önemine işaret etti. Bay- kal, dün CNN Türk'te katıldığı prog- ramda, TCK"nin çıkanlamamasının büyük bir hayal kınklığı yaşattığını kaydetti. Dışışleri Bakanı Abdullah Gül ve Adalet Bakanı Cemil Çıçek ile yaptıklan toplantıda, uzlaşma sağlan- • Baykal, AKP'nin güvenilirlik açısından iyi bir sınav vermediğini, bunun çok ağır bedellerinin ortaya çıkacağını voırguladı. 'AB ile ilişkiler bakımmdan Türkiye'yi tuzağa düşürüyorlar. Hatadan dönmek en büyük erdemdir" diyen CHP lideri, AKP'ye 6 Ekim'e kadar TCK'yi çıkartma çağnsı yaptı. dığını, ancak Gül ve Çiçek'in bu sıra- da Başbakan ile görüşüp görüşmedi- ğini bilmediğıni anlatan Baykal, "Her- halde istişare etnüşlerdir" dedi. Başbakan Recep Tayvip Erdoğan geldikten sonra AKP içinde bir "dep- rem, kargaşa" yaşandığını belirten Baykal. "Zinanın açıiımı niteiiğindeki cinsdsadakatsbdikifadesylebirdüzen- leme getirdiler. Cinsei sadakatsizlik çok daha geniş bir ka\ram. Zinanın içinde yer aknayan çeşidi yakınlaşmalar, iliş- kiler ve dosduklan da kapsıyor. Bunu kabul eünedik" diye konuştu. CHP olarak Meclis'i terk edecekle- rini söylemeleri üzerine bu düzenleme- nin gündeme getirilemediğini, ancak tasannın daha sonra geri çekildiğini belirten Baykal, "Niye kazıkfrenya- pıldı? Bu büyük çauşma sonuçlandin- lacakken birdenbire 'dur' denikü. Bu- nu anlamak mümkün değfl" dedi. AB içinde Türkiye'yi istemeyen çev- relerin bunu bahane olarak kullanabi- leceğini behrten Baykal şöyle konuş- tu: "Küçük siyasi kaygılariâ, kendi ta- banınu idareedeceğhn diye Türkiye'nin ulusal menfaatiannı tehlikeye atölar. Parlamento çalışmasını sürdürsün ve bu işi tamamlayahm. Mutabakat yap- ük, bize verdiğiniz sözü tutun." TBMM Genel Kurulu'nda dün AKP'nin TCK manevrası tartışıldı. Danışma kurulu önerisi üzerine söz alarak kürsüye çıkan CHP Grup Baş- kanvekilıHahıkKoç, AKP'lilere "Siz- lerbize bileinandıncı olamryorsunuz" diye seslendi. Koç, sözlerini şöyle sür- dürdü: "Sizin iç çelişkUeriniz yüzün- den Türkiye okanma noktasına gebne- melL Bundan sonra uzlaşma adı alün- da bizden böyie büyük adımlar atma- nua bekleyemezsiniz. AKP'nin ipiyle kuyuya inilmez. Size destek veren ke- simler de bunu görmeye başladı." CHP Grup Başkanvekih' KemalAna- dol da "politikada çek, senet, taahhüt- nameyoktur; agrzdançıkansöz \urdir~ diyerek AKP'lileri hedef aldı. Anadol, "Politikada kazık atmak, atana hiçbir fayda sağlamaz. Hep ka> ga mı edettm? Biz muhalefetiz, uzlaşma istiyoruz. siz kavgaistiyorsunuz" diye konuştu. Ana- dol, AKP'nin kimlik arayışına dikkat çekerken "AB'ye başka, Türldye'ye başka, CHP'ye başka, kadınlara baş- ka, tarikatlara başka mesaj vererek merkez partisi olamazsınız" dedi •Oylamayı bitireiim' öaerisi Öte yandan TBMM'de dün öğleden sonra Adalet Bakanı Çiçek, Anadol'u ziyaret etti. Görüşmede Anadol, Bay- kal ın, "Buişi bitiretim. AB'den ağırtep- kiler geliyor. Yann (bugün) oylamayı yapahm" önerisini Çiçek'e iletti. AB'Yİ DE ALDATTILAR Hükümet zinada da takıyyeyaptıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP, iki haftalık uzlaşma \ e görüşme maratonunda, zina konusunda "zJkzak" çizdi. Ilk başlarda Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ısrarla zina düzenlemesini savunurken Meclis'in olağanüstü toplandığı gün geri adım atılarak CHP'yle uzlaşma sağlandığı açıklandı. Son dakikada bu uzlaşmadan dönen Erdoğan, zinanın suç sayılmasında diretti. Türk Ceza Yasa Tasansı konusunda yaklaşık 20 gün, tartışmalı ve gergin bir süreç yaşandı. AKP, 24 Ağustos'ta topladığı Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında, TBMM'nin 14 Eylül'de TCY Tasansı'ru görüşmek üzere olağanüstü toplantıya çağnlmasuıa karar verıldı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in başkaniığındaki AKP heyeti, 27 Ağustos günü CHP lideri Deniz Baykal'ı ziyaret ederek TCY için uzlaşma aradı. Baykal, bu görüşmede AKP"den tasanyla ilgili değişiklik önenlennin kendilerine yazılı olarak bildinlmesini ıstedi. Toplantılarda sonuc alınamadı Bunun üzerine AKP yönetimı, aynı gün 4 maddelik bir paket hazırlayarak Baykal'a sundu. Pakette, zinanın suç sayılrnası için tasanya bır madde eklenmesi önerildi. AKP heyeti, 30 Ağustos günü Baykal'la tekrar bir araya geldi. Toplantıda bazı maddelerde uzlaşma sağlanırken zinayla ilgili düzenlemede bir sonuca vanlamadı. AB ve sivil toplum örgütlerinden gelen yoğun eleştiriler üzerine Erdoğan ve Cemil Çiçek, ısrarla söz konusu düzenlemeyi savundu.TBMM'nin olağanüstü toplandığı ılk gün, CHP'nin çağnsı üzerine Dışişlen Bakanı Abdullah Gül, Başbakanveİcili olarak CHP lideri Deniz Baykal ile görüştü. Bu görüşmenin ardından iki partinin üzerinde uzlaşhğı önergelerin verilecegi, bunun dışrnda önerge verümeyeceği açıklandı. AKP, bu tavnyla geri adım attı. Ancak görüşmelerin son günü, Başbakan Erdoğan, uzlaşmayı bozarak zina düzenlemesinde diretti. CHP'nin karşı çıkması üzerine AKP tasanyı komisyona geri çekti. DYP LİDERİ MEHMET AĞAR: Siyasitutarlılık gösteremediler tstanbul Haber Servisi - DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, AKP'nin millet iradesini yanlış yönde kullandığını savunarak "hükümetin Edirne dışından gelen telefonlarla hareket etnginir belirtti. Mehmet Ağar, İstanbul'da Demokrat Partı'den (DP) bir grubun DYP'ye giriş törenine kaöldı. Ağar törende yaptığı konuşmada, "Başbakan zina yasasıyla Türk kaduunın onurunu kormacağıru söylüyor. Türk kadınının onurunu korumak kimsenin haddine düşmez'' dedi. Hükümetin 24 saat içinde 4 kez karar değiştirdiğine dikkat çeken Ağar, "Siyaset dün söylediğinizi bugün de, yann da söyleyebilme tutarulığuu gerektirir. Hükümet zina hakkında yasa çıkanyor. Sonra da Edirne dışuıdan gelen bir telefoıüa yasayı geri çekiyor. Bu şekilde devtet yönetilmez" diye konuştu. Ağar, Türkiye'nin geleceğinin DYP olduğunu savunarak Demokrat Parti'nin devamı değil ta kendisi olduğunu söyledi. Devletin varlığı nivedlr? Kuzey Irak'taki Türkmenlerin durumuna da değınen Ağar "Kuzey Irak'ta kamyon şoförlerimizin kafalan kesiliyor. Başbakan da Kuzey Irak'ta iş yapan şirketierin önlemlerini artürmalannı söylüyor. Devtetin varhğı niyedir? Hükümetin görevi, halkın can güvenliğini saglamaktır. Hükümetin Kuzey Irak'taki poütikalannı çok yakından tdi\oruz. Ne \-apacaklantu birlikte göreceğjz" şeklinde konuştu. Ağar, daha sonra Aydın Menderes ile birlikte Adnan Menderes. Hasan Polatkan, Fatin Rüşrü Zorlu ve Turgut Ozal'ın mezarlannı ziyaret etti. 'Zina' fiyaskosu AKP içinde yaşanan mücadeleyi de gün yüzüne çıkardı . echs görüşmesini tıkavan 'zina' tarüşmasından Tayyip Erdoğan Mpranarak çıktı. AKP içinde haJen 'Konuyu ilk kimin gündeme getirdiği' taröşıhrken Abdullah Gül'ün grup toplanbsmdakj 'Ortada olmayan bir önerge' sözleri Tayyip Erdoğan'ı rahatsız etti. Erdoğan'a yakuı isimler parti kutisinde, Gül'ün Deniz Baykal'la anlaşmasımn da 'Başbakanı rencide ettiğuü' savunuyor. Giil-Erdoğan çeldşmesi ANKAR4 (Cumhuriyet Büro- su)-Türk Ceza Yasa Tasansı'run yasalaşmasını engelleyen "zma" taröşması, AKP'deki iç çekişme- yi gösterdi. Başbakan Yardımcı- sı Abdullah Gül'ün hafta başın- da çözüme kavuşturduğu konuyu Başbakan Tayyip Erdoğan ın ye- niden düğümlemesi, parti içinde- ki bir güç mücadelesi olarak da yo- rumlaruyor. Zina tarrışması nedeniyle AKP içinde yaşanan gerilimde parti içi dengeler açısından ilginç görüntüler sergilendi. "Zi- na konusunu gündeme ilk kim getirdi'' sorusuna yanıt arayan AKP'deki anlaşmaz- hğın temeli CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal'la Mec- lis'te yapılan ilk göriişmeye uzanıyor. AKP içinde "fafl" aranmasına karşın zina öne- risinin CHP liderine verilen yazıh metinde ek madde ola- rak yer alması dikkat çeki- yor. Bu durumda bu girişi- mın, Adalet Bakanı ve par- ti yönetiminin ortak karan olduğu tahmin ediliyor. Bu görüşmenin ardından tartışılan konuda AKP an- ket çahşması da yaptı. Kamuoyu yoklamasında zinanın suç sayıl- masına yüzde 70 oranında destek çıkması üzerine Erdoğan, kamu- oyuna dönük mesajlar vermeye başladı. Erdoğan'a yakın isimler, Başbakan'ın kamuoyu önünde kendini bağlayıcı açıklama yap- masının ve Avrupa Birliği'nden gelen tepkilerin ardından parti içindeki gelışmelerle "zordurum- da bırakıldığuıı'' sa\-unuyor Gül ile Erdoğan'ı karşı karşıya getiren gelişme ise Başbakan'ın Tacikistan ziyareti sırasında yaşan- dı. Gül, Erdoğan'ın yokluğunda başkanlık ettiği grup toplantısın- da "Henüz ortada olmayan bir önergenin tarnşıldığmı" dile ge- tirdi. Bu mesaj Erdoğan'a yakın grup başkanvekillennin de şaş- kınlığına neden oldu. Parti kuli- sine sızan bılgilere göre Erdo- ğan'ın sınirlenmesine neden olan ikinci olay Gül ve Cemil Çiçek'in CHP Genel Başkanı Baykal'ı ay- Burhan Kuzu: Bize görüşümüz sorulmadı Liberalkesim tatmin olmadı Başbakan Recep Tayynı Erdoğan'ın geldiği son nokta AKPdekı liberal kesimi tatmin etmedi. Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, her konuda ceza konulmasının sorunu çözmediğini belirterek "Adam öldürmeye ceza veriyoruz. ama her gün adam öldürülüyor. Hırsızhk suç, ama ben Anayasa Komisyonu Başkanı olarak ceketimin cebini dikip yakamı kapaüp ö\1e dolaşıyorum. Zinaya ceza konulması sorunu çözmez. Ceza yasası 75 yıidn* uygulanrvür. bunca \ılhk hukukçuyum gelen zina davası sayısı 75'i bulmaz" 1 görüşünü dile getirdi. Başbakanın kendilerinden görüş sormadığını belirten Kuzu, "Görüş sorsaydı, deneyünlerimizi aktanrdık" dedi. Kuzu, TCY'ye "zina suçunun" tekrar konulacağına inanmadığım söyledi. TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger de tasannın Türk ulusu için yapıldığuu belirtirken "Ancak AB'de bizi istemeyenler bunu gerekçe yapacakür* diye konuştu. m gün ziyaret ederek "geriadım" havası oluşturmasıydı. Bu görüş- mede Gül'ün "anlaşüanlardışın- da önerge verilmeyeceğinr açık- lamasına karşın Erdoğan'a yakın olan AKP Grup Başkanvekili Ha- luk İpek bir gün sonra gazeteci- lere ısrarla "Geri adun ohnadığı- nı" söyledi. Bu süreçte zinanın bir gerilim konusu ohnasına tepki gösteren Adalet Komisyonu Başkanı Kök- sal Toptan, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, AKP Grup Başkanveki- li FanıkÇefik ile Erdo- ğan'ın görüş aynlığı dik- kat çekerken Erdoğan'a yakın grup başkanvekil- lerinden Haluk İpek ta- sannın geri çekilmesi için Meclis'te yoğun ça- ba gösterdi. ipek tasan geri çekilmeden birkaç dakika önce de memnu- niyetini gazetecilere "Bi- razdan size bir kamera şakasıyapacağız'' sözle- riyle gösterdi. Gül'e ya- kın parti yöneticileri ise zinayla ilgili tartışmaya .,„ girmedi. Kayhan, AB sürecini engelleyecek girişimlerden uzak durulması gerektiğini söyledi • • • TUSIAD: Anlamsız tartışmaANTALYA (Cumhu- riyet Bürosu) - Türkiye Sanayici ve îşadamlan Derneğı (TÜSlAD) Yüksek istişare Konse- yi Başkanı Muharrem Kayhan, Meclis'teki zi- na tartışmalarmı Avru- pa Birliği'yle müzakere süreci öncesinde "gerek- siz, anlamsız" olarak ni- teledi. Konseyin Antalya top- lantısının açılışmda ko- nuşan Kayhan, önümüz- deki günlerde Türkiye gündemine ağırlığıru AB ile üyelik müzakereleri- nin açıbnasmm koyaca- ğını belirtti. Kayhan, ko- misyon kararında bazı nüanslı ifadeler, geciktir- me eğilimleri ve bazı şartlar ortaya konabile- ceğine dikkat çekerek "Bunlara gerçi /azla ih- tunal vermiyoruz ama, böyle olsa bile eğer biz önümüzdeki günlerdezi- na tarüşmasına benzer gereksiz. anlamsızohun- suzluklar yaratmazsak bu rür yaklaşunlar rü- müyle ÂB'nin ayıbı ola- cakiür ve müzakerelerin duklannı ifade eden Kay- han, AB'ye aday ülke- nin, sadece Brüksel'de değil, tüm üye ühce baş- kentlerinde çok ciddı lo- bi faaliyetlerinde ve dip- lomatik girişimlerde bu- lunmak zorunda oldu- yer alma hedefine yak- laştıracak, yenilikçi, ya- raöcı, mikro bazda aynn- tılara giren bir gündem oluşturmaya gereksini- mi olduğunu \ou-guladi. Türkiye'de işsizlik oranı- nuı yüksekliğine dikkat • TÜSlAD Yüksek îstişare Konseyi Başkanı Muharrem Kayhan, Avrupa Birliği'ne aday ülkelerin sadece Brüksel'de değil tüm üye ülkelerin başkentlerinde kulis yaptığını söyledi. açümasuu nihai olarak engelleyecek bir yapı da taşımayacaktır" diye ko- nuştu. Son dönemde Avrupa kamuoyundaki destekte hissedilir bir artış oldu- ğunu, bu nedenle umut- lu bir yaklaşım içinde ol- ğuna değindi. Türki- ye'nin özellikle yeni üye olan ülkelerin farklı mü- zakere mekanizmalan- nı incelerne altına alma- sı gerektiğini ianlatan Muharrem Kayhan, hü- kümetin, Türkiye 'ji, ge- lişmiş ülkeler arasında çeken Kayhan. "Bu ve- sileyle hükümetin bir sü- redir sözünü ettiği 3 yıl- hk program çalışmala- nnda da benzeri birpers- pektifle ve özel sektörle yakuı işbirtiği içinde ha- reket etmesi gerektiğini söylemeden degeçmeye- üm" dedi. Muharrem Kayhan, bunun yalnız- ca ekonomik bir mesele obnadığuıı da anlatarak konunun siyasal \e sos- yal boyutlanyla birlikte ele alınması gerektiği- nin altını çizdi. Hükü- metin, hemen "12 yıl mecburi eğitiın'' deme- si gerektiğini vurgula- yan Kayhan şöyle de- vam etti: "Bazen, on yıDann bi- rikmiş sorunlaruun hal- Kni tek bir hükümetten bekleverekhaksızhkyap- tığımız söyleyenler olu- yor. Ancak şurası unu- tuluyor kt hükümetkr zaten bunlan vaatederek işbaşına geliyor. TÜSl- AD olarak biz de her hü- kümetten benzeri talep- lerde bulunuyoruz, çün- kü ülkenin halledihnesi gereken çok sorunu var." CUMARTESİ YA/TTART ATAOL BEHRAMOĞLU Şezen Cumhur Önal'dan Mektup... Türk pqp müziğinin ünlü isimlerinden Sezen Cumhur Önal'dan bir mektup aldım. Sayın önal mektubunda, evrensel bir üne sahip Fransız gitarist ve şarkıcı Sacha Distel'ın öldüğü- nü duyurarak "müzikte birdevrin kapandığını" bil- diriyor. önal'ın duygu dolu satırlarını birlikte oku- yalım: "Nostaljinin ışıkları bir bir sönüyor, Jazzgi- tarının Fransa 'daki babası yaşama veda etti. Yüz- lerce şarkı, binlerce konser, turne, bırçok film ve TVprogramı armağan ettiği dünyayı bırakıp gitti. Uzaklarda kaldı Maurice Chevalier ile yaptığı shovvlar, Un Homme et Une Femme gibi söyle- diği şarkılar ve L'Olympia Müzikholü 'nde ver- diği konserler... Sacha Distel'ın eksikliği, yeryü- zünün yoksulluğudur... Artıkonun gitarı gibi, şar- kılan da öksüz kaldı..." • • • önal mektubunda ünlü müzisyenin, son yirmi yı- lı ölümcül bir hastalıkla savaşımla geçen 71 yıllık yaşamını daözetliyor... Biraz anımsamak, daha çok da bu konudaki gerçek cehaletimi gidermek için internete de baktım... Sacha Distel kimya mühen- disi bir Rus göçmen babanın ve müzisyen bir an- nenin çocuğu olarak Paris'te doğmuş... Müziğe yö- neliminde, ünlü bir orkestra şefi olan amcası Ray Ventura'nın etkisi büyük. Lise öğrencısiyken ya- şamı caz müziğine odaklanmış... Juliette Gre- co'yla sahne aldığında, henüz 15 yaşındadır. 17 yaşında "En İyi Amatör Caz Gitarı" yanşmasında kazandığı birinciliği, bundan üç yıl sonra profes- yoneller arasındaki birincilik izliyor... Şarkı söyle- meye başlayış, Olympia'da sahneye çıkış, adları biraşköyküsünde de buluşan Brigitte Bardot'yla "Yaşamımın Güneşi" adlı şarkıyı seslendırış ve ın- giliz, Alman, Ispanyol dillerinde söylediği roman- tik şarkılarla müzik dünyasında kazanılan evren- sel bir ün... Bütün bunların yanı sıra biz Türkler için en ilginç olanı, Sacha Distel'in söylediği şarkılar ara- sında bir de Türkçe sözlü şarkının bulunuyor ol- ması... 1960'lı yıllarda ülkemizde liste başı olan "Kim Derter Sana" başlıklı bu şarkının sözleri Sezen Cumhur önal'aait... • • • Sezen Cumhur önal mektubuna, bir de CD ek- leme inceliği göstermiş... Sacha Distel bir konse- rinde, yaklaşık kırk yıl öncenin genç ve pınl pınl se- si ve berrak Fransızcasıyla, özgün adı "Oryantal Şarkı" olan bu şarkıyı dostu Sezen Cumhur önal'ın Türkçe sözleriyle yorumlayacak oluşunun heyeca- nını dile getirdikten sonra başlıyor şarkısına... Türk- çe sözler, Fransızca metnin çevirisi değil. Sezen Cumhur önal, ezgiye yeni sözleryazmış. Fakat hep- sinden dahagönül okşayıcı olan, uluslararası üne sahip bir yabancı şarkıcının ağzından Türkçe söz- cüklerin dökülüşünü işitmek... Sezen Cumhur önal o yıllarda ülkemizde çok ünlü olan bu türden baş- kaca şarkılara ilişkin haber ve yayınlann fotokopi- lerini de göndermiş... "Plakların öncüleri" başlık- lı bir afişte, yabancı şarkılar arasındaki sıralama- da, yukarda adı anılan şarkıyla birlikte, Adamo nun (Türkçe sözlen Fecri Ebcioğlu'na ait) "Her Yerde Kar Var" adlı ünlü parçasının, "Peppino di Cap- ri'nin (Türkçe sözleri Sezen Cumhur'a ait) "Melan- koli"s\n\n ilk sıralarda yer aldığını görüyoruz... Ve 4 Eylül 1965 tarihli "Hürriyet" gazetesinde, "Pep- pino Di Capri de Türkçe birplak doldurdu" baş- lıklı, bugün okunduğundainsanı bir tuhaf eden bir haber: "önceki hafta şehhmizde konserler veren Peppino Di Capri, bizde en sevilen şarkısı 'Me- lankoli'y/ Türkçe olarak plağa doldurdu. Adamo ve Sacha Distel'den sonra dilimizde plak yapan Peppino, bu şarkısını Istanbul'daki konserierinde söyledi. Ve bunu her fırsatta tekrarladı..." • • • Yukardaki haberi okuyunca, sizler de benim gi- bi "nereden nereye... "diye düşünmüş olmalısınız... Evet, neredeen nereye... Değerli dostum önal'ın mektubunu aldığımda, geçen yılın Eurovision ya- nşmasından bu yana zihnimi kurcalayan bir sorun- la ilgili notlanmı ve gazete kesiklerini gözden ge- çirdim... Işte, bunlardan biri: "Eurovision Şarkı Yanşması'nda Türkiye'yi For Real adlı şarkı temsil edecek. TRT1 'de yayınla- nan Sayısal Gece programında, Athena 'nın ses- lendirdiği 3 parça temsil için yanştı. For Real ad- lı parça, televote sistemiyle halkın verdiği oylann yüzde 79'unu alarak birinci oldu. Oylann yüzde 11 'inialan Easy Man adlı şarkı ikinci, yüzde 10'unu alan I Love Mud On May Face adlı eserise üçün- cü oldu.." vs... Bu satırlan okuduğumda aklımdan geçen düşün- ce şu olmuştu: "Neden haberin tümü Ingilizceya- zılmamış!.." • •• Uluslararası şiirdinletilerindeTürkçe'nin yaban- cı kulaklarda uyandırdığı hayranlığa birçok kez ta- nık olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşamış bi- ri olarak, geçen yılki Eurovision başansının sarfıoş- luğuyla uluslararası yanşmalara Ingilizce sözlü par- çalarla katılmanın erdemlerinden dem vuran, ara- larında değer verdiklerimin de bulunduğu kimi ya- zarlanmız beni hayretler içinde bırakmıştı... Bu In- gilizceperestliğin yukardaki satırlarda dile getirilen iç bulandına sonuca varması kaçınılmazdı... TRTnin, Eurovision yarışmalanna Türkçe sözlü parçalarla katılma karanna, açıkçası, çok ve içten sevindim... Bu konuda aynı görüşü paylaştığımızı bildiğim Sa- yın önal'a da, bunlan yazmama vesile olan ince- liklr mektubu, Türkçe sevgisi ve gerçek gönül adamlığı için teşekkür ederim... ataol b@cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 NİĞDE İŞ MAHKEMESİ'NDExN Esas No: 2003 35 Da%'acı SSK vekilinin da\alılar Yavuz Er ve Mehmet Dinç aleyhine açtığı rücuan tazmınat davasının mahke- memizde yapılan ılk tensıp karan uyannca. Davalılardan Ibrahim- Müfide oğlu 1963 d.lu Yavuz Er'ın. Turgut Özal Bulvan Cahit Memilı Apt. No:3 20 Adana adreslerine teblıgatın yapılamadığı ve tüm ara- malara rağmen tebligata yarar açık ve net adresleri bu- lunmadığından ılanen teblıgat yapılmasına karar veril- miş olup. duruşma günü olan 20 10 2004 günü saat 10.35'te adı geçen davalının mahkememiz duruşma sa- lonuoda hazır bulunması veya kendılennı bır vekılle temsil ettirmesı, aksi takdirde da\a dilekçesının kendile- rine tebliğının yapılmış sayılacağı ve davanın yokluğun- da bitirilip karar verilecegi hususu tebliğ yerine kaim ol- mak üzere ilan olunur. 19.08.2004 Basın 38514
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle