Katalog

« 8 EYLÜL 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK TABÜTLI İSTAN3ÜL A3DÜLCANBAZ1 EA.RÎKÜLAD3 KAC2RALAEI O KISI TEKMİLİ BÎRDSK .. NE İ3i/t VMMUPTA <?tMi;EN A B P M L - CAN6A1. 6ATLAMA Z.AHAN! . OHUK Verheugen: Gelişmeler endişe verici. Ftiori: Zinanın suç sayılması ilerleme raporunu olumsuz etkiler AB,20 gimsüre venfiDış Haberler Servisi - AB, AKP hükümeti- nin Türk Ceza Yasası (TCY) Tasansı'nı iler- lemeraporunakadar çıkarmasını istedı. Türk Ceza Yasasf nın geri çekilmesıni "çokkaygı verici bir olay" olarak niteleyen AB Komis- yonu Genişleme Komiseri Günter Verheugen, "Yeni TCY, Türkiye'nin bir hukuk devleti olup olmadığının göstergesiydT dedı. Verhe- ugen' in sözcüsü Jean-Chıistopbe FUori de TCY'nin TBMM gündeminden geri çekil- mesinin zinayı suç kapsamına alma çabala- nndan kaynaklandığı bılgisine ulaştıklannı belirterek "zinamn" suç kapsamına alınma- sının 6 Ekim'de sunulacak olan ilerleme ra- poru için "olumsuz sm>"al" olacağını söyledi. AKP hükümetinin TCY'ye zinanın suç sa- yılmasına ilişkin madde>i ekletememesi üze- • AB Komiseri Verheugen, "Yeni TCY Türkiye'nin bir hukuk devleti olup olmadığının göstergesiydi" dedi. AB sözcüsü Filori, zinanın suç kapsamında TCY'de yer almasının, Türkiye'nin reform çabalannın yönünü ve Avrupa perspektifini riske sokacağını ifade etti. rine TBMM'de görüşülerek kabul edilen 343 maddenin ardından yürütme ve yürürlük mad- delerini Adalet Komisyonu'na geri çekmesi, AB Komisyonu'nda endişe yarattı.Verhe- ugen, TCY'nin geri çekilmesini "kaygı veri- ci'' olarak nıtelerken "Yeni TCY,Türİdye'nin bir hukuk devleti olup olmadığının gösterge- sydi" dedi. Komisyonun hazırlayacağı iler- leme raporunda Türkiye'nin hukuk devleti tastaslanru yerine getirip getirmediğıne ba- kacaklannı anımsatan Verheugen, oluşturu- lacak görüş doğrultusunda AB liderlerinin aralık ayında müzekarelere başlayıp başla- mama karan vereceklerini vurguladı. Verheugen'in sözcüsü Filori de dün Brük- sel'de düzenlediği basın toplanüsında TCY'ye ilişkin kaygılanru dile getirdi. Zinanın suç sayılmasının, Türkiye'nin Avrupa perspekti- fini riske sokacağını söyleyen Filori, bunun 6 Ekim'de yayımlanacak ilerleme raporu için de "olumsuzsinyaT anlamına geleceğini be- lirtti. Raporda, Ankara'nın Kopenhag kriter- lerini tamamlayıp tamamlamadığı yönünde gö- rüş bildirileceğüü anımsatan Filori, TCY'nin siyasikriterleridoğrudanetkileyecek f unsurlan içerdiğıne dıkkat çekti. Bu Jr gecikmenin raporun değerlendiril- mesinde göz önüne alınacağını ifa- de eden Filori, Ankara'yı raporun sunulacağı 6 Ekim'den önce TCY ko- nusunda ilerleme kaydetmeye davet et- ti. Filon. "TBMM'den ban önenıü ya- salann geçtiğüıi biliyoruz, ancak TCY çok önenüi Bunun bittiğH ni gönneye ihtiyacunız var" de- di. Filori, TCY için Ankara'nın reform sürecınde "yapbozda- ki en önemli parça" benzet- mesini yaparak konuya iliş- kin sonucun rapora kesinlik- le yansıyacağını yineledi. ] AB'ye sert çıkan Başbakan, 'Içişlerimize kanşma hakkınız yok' dedi Erdoğan'dan zina resti Aiman gazeteteri AKP'nin ne kadar Avrupah, nekadar tslanıcı olduğunu sorgulamaya başjadL 'Başbakan dini kesimi Dış Haberler Servisi - Batı basını, AKP hükü- metinin, TCY Tasansı'nı geri çekmesine ilişkin haberlere geniş yer verdi. ABD'de yayımlanan The New York Times ga- zetesinde, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, "inatcı dini kesimin taleplerini: ıhmlüann, ABftemüza- keretere başlama umutiannı tebiikeye atacağı yö- nûndekiuyanlannakarşuıdesteklediği" yorumu yapıldı. Gazetede, Erdoğan'ın şimdiye dek par- tisini, Türkiye'nin laik demokrasisi hakkında şüp- heleri olan AB liderlerinin istedikleri koşullan ye- rine getirme konusuna odakladığı ifade edildı. îngiliz yayın kuruluşu BBC, hükümetin tasa- rryı geri çekmesi ile bazı milletvekillerinin zina- yı suç kapsamına sokma düşünceleri arasında • Avrupa Birliği sürecindeki gerginliğin artacağını belirten The Independent, Türkiye'nin AB üyeliğine muhaliflere de yeni bir cephane verildiğini yazdı. kuvvetli bir bağ olduğu- nu yazdı. Hükümetin, milletvekillerinin tutu- munu görmek için daha fazla zamana ihtiyaa ol- duğunu hissetmiş olabi- leceği de ifade edildi. The Independent gaze- tesiyse, AKP'nin, zdnayı cezakapsamına alma ko- nusunu yeniden gözden geçirmeye yönelik bir hamle yaparak Türki- ye'nin AB ile üyelik mü- zakerelerine başlamasmı istemeyen muhaliflere yeni cephane verdiği yorumunu yaptı. Haberde, bu durumun Türkiye'nin AB üyeliği üzerindeki gerginliği arttıracağı da ifade edildi. Alman gazeteleriyse, TCY Tasansı'nın geri çekilmesini AKP'nin zina konusundaki ısran- nabağladı. Die Welt gazetesindeki yorumda, "Er- doğan'ın reformu kendi partisini tahrik etti" başlığı kullanıldı. Yazıda Islamcı AKP içinde- ki İceskin çevrelerin ısran \Tirgulandı ve AKP'nin "Ne kadar Avnıpab ne kadar İslamcı" olduğu sorusunun gündeme getirildiği belirtildi. "Par- ti Müslüman seçmenlerine Kuran'ı henüzunut- madığııu göstermek zorunda" denilen yazıda, "Türk tophımunun Batı çağdaşhğı, tslam röne- sansveKemaKstdogma" arasında bir kimlik ara- yışı içinde olduğu savunuldu. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - TCY Tasansı'nı zina düzen- lemesi için askıya alan hükümet, AB ile restleşiyor. Başbakan Tay- yip Erdoğan, İcendi ilkelerine sa- dık kalarak çalışmalannı sürdü- receklerini belirterek "AB'niniçiş- krimize kanşmahakkıyoktur. Bir şeyler da\atıİmaya gayret edihne- sin. Türkiv e, uvum sürecrvie ilgüi her şeyi bctirnüştir. Bizim için AB olmazsa olmaz değfl" dedi. TBMM Genel Kurulu'nda zina düzenlemesi nedeniyle TCY Ta- sansı'nın askıya ahnmasıyla sonuç- lanan gelişmeler, dün AKP Mer- kez Kararve Yönetim Kurulu'nda görüşüldü. Toplantıda düzenle- meyi paket olarak çıkaracaklan- nı \nrgulayan Erdoğan, zınaya ce- za yasasıkapsamında yaptınm ge- tirme görüşünden geri admı at- madıklannı söyledi. Halkın yüz- de 80'inin kendilerine destek ver- diğini savunan Erdoğan, sayısal CHP'li Ahmet Kiicük: Fethullah 'ın adamlarn kıılis yaptı ANKARA(Cumhuri>etBüro- su)- AKP Genel Başkan Yardım- cısı Dengir Mir Fırat zina dü- zenlemesinin tasanya eklenip ek- lenmeyeceğinin sorulması üzeri- ne, "Yann deprem olacak mı ol- ma>-acak mı ^bi soru soruyorsu- nuz bana. Bunu bilemem" dedi. Tasanyı komisyona çeken TBMM Adalet Komisyonu Baş- kanı Köksal Toptan, komisyon- da herhangi bir değişiklik ya da ekleme yapmayacaklannı belir- tirken, TBMM Genel Kurulu'nda tekrir-i müzakere yapılıp yapıl- mayacağı konusunda yorum yap- maktan kaçındı. CHP Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük, "Erişim FEM Dershanesimüdürü, avukat arka- daşryla kulis >apryordu. Bana da geldher, tasannm kanuna aykın eğjtim kurumlamia Ugiü mad- desinde değişiklik yapüması için destekistediler. Dahasonrada di- ğer Çanakkale milletvekiDeriyle görüştüler. Sadece onlar değil, Fethullah'ın ileri gelen adamlan da TBMM koridoıiannda kulis yapblar, bakana basla yapölar" diye konuştu. • Zinadan geri adım atmayacağı mesajını veren Erdoğan, bu uğurda AB'yi bile gözden çıkardı. Çahşmalann süreceğini söyleyen Erdoğan, "Biz nasıl ki bir başka ülkenin içişlerine müdahale ermiyorsak, kimse de bizim içişlerimize müdahale etme hakkını kendinde bulamaz" dedi. çoğunluklan olmasına karşın ana muhalefet partisiyle uzlaşma ara- dıklannı, ancak CHP'nin bunu kötüye kullandığını ileri sürdü. 'Baykal sözünde durmadı' CHP lideri Deniz Baykal'ı suç- layan Erdoğan'ın, "Bir resepsi- yonda karşuaştiğunızda bana Zi- na dahil her konuda mutabakat sağlayabiliriz, hatta zina şikâyete bağlı olmasın, savcılar resen ha- rekete geçsın' dedL Daha sonra sözünde durmadı, bunu tabamna mesaj vvrmekiçin kuUandLBu ko- nu, kamuoNiına doğru anlatama- dığuruz için bu noktaya gekü Biz hakhyız'' dediği öğrenildı. Erdoğan, toplantıdan sonra yap- üğı açıklamada ise AB'ye rest çek- ti. Meclis'in açılmasıyla birlikte CMUK, Bölge Adliye Mahkeme- leri ve Ceza Infaz Yasası tasanla- nnın birlikte ele ahnacağını yine- leyen Erdoğan, zina konusunun ne olacagının sorulması üzerine ise şunlan söyledi: "Geldiğindenasıl olduğunu aynı şekflde göreceksiniz. AKP, belirlemiş olduğu siyasetin- de,ülkemizin hassasi>ederinitemel alan,kendiilkelerinesadık kalarak çalışmalannı sürdürmektedir. Bi- rüeriçıkıp da 'AKP yanlış yapıyor, kendiiıe zulum ediyor. bunun he- sabını nasıl verecek" diyebizeböy- le yanümcı olmav'a çahşryorsa biz onlara sadece teşekkürederiz.Ama biz attiğunız adımlann istişaresi- Fransa'dm Tetiç'edevktni§anı Fransa Cumhurbaşkanı Jacquec Chirac, Yükscköğretinı Kurulu (YÖK) Başkanı Erdoğan Teziç'e, Türk-Fransız ilişkikrindeki büimseL, küttürel ve idari hizmetlerdeki üstün çabalan nedeniyle devlet nişanı verdi. Nişan, dün saat 18JO'da Fransız Bü> ükelçiliği'nde düzenlenen törenle Fransanın Türkhe Bmükelçisi Bernard Garcia tarabndan Teziç'e sunuldu. BüyükeliçUık'te gerçekleştirUen törene, aralarında VltT Müsteşan Şengal Atasagun, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Prof. Dr. Über Ortayh ve eski YÖK Üyesi Prof. Dr. Tahsin Kesici'nin bulunduğu çok sayıda davetJi kaüldL Fransız cumhurbaşkanlan taranndan beUıienen ve "Legion d'honneur Commanduer" olarak adlandınlan bu liyakat nişanınm yalnızca 400 kişilik kontenjanı bulunu>or. Commandeur nişanının bir üst nişanı ise yalnızca devlet başkanlarma veriliyor. ni, müzakeresini en geniş anlam- da yapıyoruz. n Erdoğan, AB Komısyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Gün- ter Verheugen'in sözcüsü Jean- Christophe Filori'nin uyanlanna da sert yanıt verdi. Filori'nin Tür- kiye'nin içişlerine, parlamentoya yönelik böyle bir ıstemi ve öneri- si olamayacağım belirten Erdo- ğan, şunlan söyledi: "Bu bizim parlamentomuzla ve içişlerimizle alakahbir konudur.AB'nin talep- teri beüidir. Bunlar Kopenhag si- yasi kriterlerinde beUrlenmiştir. Ekonomik konular ise müzakere süreci içerisinde Mastrich kriter- lerivie beuıdir. Türkiye, bu konu- larla ilgili neler gerekiyorsa bugü- ne dek hepsini bitinniştir. Bunu Verheugen buraya geldiğinde ken- disideifadeetnüştir. Biz nasıl ki bir başka ülkenin içişlerine müdaha- le etmiyorsak, onlann paıiamen- toçahşmalanna müdahale hakkı- nı kendimizde bulmuyor- sak. kimse de bu noktada bizim içişlerimize, parla- mentomuzun çahşmasına, taymingine (zamanlama) müdahaleetme hakkını ken- dinde bulamaz." Kaçamak yanıt Erdoğan, "ABkriterlerin- den olmadıgı düşünülüyor- sa neden TBMM olağanüs- tütoplanüyaçağnklı'' soru- suna, "Sürattendirenmiste- dik" yarutını vermekle ye- tindi. Erdoğan, tasannın 17 Aralık'a yetişip yetişmeye- ceğinin sorulması üzerine ise "Mechs'teki çahşmala- ra bağh bir olay* dedi. So- rularüzerine gazetecilere si- nirlenerek yeniden zina ola- yına dönen Erdoğan, sözle- rini şöyle sürdürdü: "Arka- daşlar şunu hi bilelim: biz Türkiye'yizveTürkiiz. Ken- di karanmıakendimiz\we- ceğiz. Bizi, birileri AB ile il- gili buralara lütfen şartian- dırmaya çahşmasın. AB ko- nusunda bize\erOenKopen- hag srvasi kriterieri Ue ilgili ne varsa hepsini yapök, ye- rine getirdik. Medyagrup- lanna seslenrvorum: Kimse kalkıp AB üzerinden siy^a- setyaparak hükümeti sıkış- ürmay-a kaDaşmasm.Buo>ıı- na da gelmeyiz, onu da söy- lejeyim. Bizim için AB ol- mazsa olmaz değU. bunu da her zaman sö\1ü\orum." GÖRÜŞ MERİÇ VELİDEDEOĞLU Ne Umdular, Ne Buldular... AKP iktidannı ve Itderini coşkuyla kucaklayıp bağ- nna basan basının "zina" gündemıyle, "Devle- tin yatak odasında ne işı var?" diye haykırması- nı sürdürmesine artık gerek kalmadı. Şimdi: "Nereden çıktı bu zina konusu?", "Du- rup dururken neden çıktı?" gibi sorularla buzla- rı eritip süt-liman olmaya başlandı bile... "Zina" konusundan önce bu basın, kalemine doladığı: AKP'nin "Her türlü değişime açık" ol- duğu; "gelişimci bir muhafazakârlık" sergiledi- ği; "liberal birmuhafazakârlığı" üstlenmek üzere olduğu söylemini yeniden nasıl ele alıp kullana- cak? Çünkü bu söylem -yer, yer- öyle aşın bir sevinç- le ortaya kondu ki, basının bu ölçüsüz değerlen- dirmeleri karşısında AKP'nin sorumlulan bir ikin- ci kez, "Biz muhafazakârpartiyiz!" demekten bu- cak bucak kaçtılar. Muhafazakârtığın öne çıkıp vitrin oluşturması- nın, kendileri için çizdikleri "muhafazakârrol"e do- kunca (zarar) verebileceğinin kuşkusuz aynmına vardılar. Bilinen "genel muhafazakârlık" yaklaşımının, kendilerinin Islamsal köklerini yansıtan inanç ve uygulamaların -fırsat düştüğünde ya da düşürül- düğünde- kullanmalannı engelleyeceğini gördü- ler. Çünkü 21. yüzyılın muhafazakâr partilerinin, AKP'nin girmeyi umduğu AB'nin muhafazakâria- rının, dinsel inanç ve uygulamalan, "Dünyasalya- şamı düzenlemede kullanmak" gibı bir kaygıla- rının olmadığı apaçık ortada. En kökten Katolik ınancının yaşandığı Italya'da bile, Incil'in kesinlikle yasakladığı "boşanma"yt, muhafazakâr partilerin kabul ettiklerini, "z/na"yı da "cezai bir suç" olarak algılamadıklannı, AB'ye girmeyi bir "tutku" durumuna getiren AKP tara- fından görmezlikten gelmenın olanağı yoktu. Muhafazakâr partilerin bu tutumuna karşın AKP'nin kendisıne seçtiği "muhafazakârrol"ü bir kez daha, hem de "Bir atışta iki hedefi vurma" yöntemıyle denemek için -hazır ceza yasası da hazırlanırken- "zina" konusunu gündeme getir- diğı görüşü yaygın. Amaçlanan ilk hedefin kendi siyasal tabanı ol- duğunu söylemeye gerek yok sanınz; gerçi taba- nın zinanın suç sayılması için herhangi "biriste- ği" söz konusu değildi, ama konuyu biliyoriardı kuşkusuz. Islamda "zina "nın suç sayılıp cezalandınlması- nı bilseler de, belki bilmedikleri 1996'da erkekler, 1998'de kadınlar için "z/na"nın "suç" olmaktan Anayasa Mahkemesi'nce çıkanlmasıdır. Işte şımdi AKP, "zina"yı Islamda -şeriatta- ol- duğu gibi bir "suç", yani "cezalandırılması gere- ken bir suç" olarak görüp Anayasa Mahkemesi karannın -bir bakıma- rövanşını aldığını sempa- tizanlanna duyuruyor, hem de kendi tabanına çoktandıryerinegetiremediği "se/am"ını gönde- riyordu. Amaçlanan ikinci hedef ise AB'yi sınamak, on- lara, kendisine uygun gördüğü "muhafazakâr"\\- ğı gösterip ne denli katlanacaklannı ölçmekti di- ye değeriendıriliyor. AB hiç katlanamayacağını ortaya koyunca, AKP hep yaptığını bir kez daha yineledi, geri çekildi. Bu durumda tabanı ile olan ilişkisi ne olacak di- ye düşünülürse, yine her zaman olagelen olacak; iyi bir imam-hatip, konuşmalanylatoplumunu is- tediği gibi yönlendirir; hele o imam-hatip bir de o ülkenin başbakanıysa... Bu yazı burada bitirilmiştı, ta ki AKP'nin "ayak oyunu" ortaya çıkana dek. Doğrusu AKP'nin kendine biçtiği "muhafaza- kâr ro/"de başrolün "takıyye" olacağı ve bu rolü böyle "pervasızca" dünyanın gözü önünde oyna- yacağı pek umulmamıştı; ummaktan da kaçınılı- yordu. Evet CHR AB, özetlıkle AKP'nin hayranı baş des- tekçisi basın, ne umdu ve ne buldu... Sahte ehliyetli 500 kişi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğu Mali Büro Amirliği ekipleri, Çankaya'daki bir sürücü kursunun adım kullanarak yaklaşık 500 kişıye sahte motorlu taşıt sertifıkası düzenleyen 25 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan kişilerin, sahte sürücü sertifikasıyla trafık tescil bürolanndan 500 kışiye ehliyet aldıklan belirlendi. Şebeke mensuplannın her sahte sürücü belgesi için 600- 700 miyon lira aldıklan tespit edildi. Ankara Trafik Tescü Şube Müdürlüğu sahte belgelerle aluıan ehliyetlerın iptal edilmesi için çalışma başlattı. Belediye borç kıskacında • MUDANYA (AA) - SSK'nın, 90 mılyar lira sigorta prim borcundan dolayı, Bursa'nın Mudanya ilçesüıe bağlı Zeytinbağı Belediyesi'nin banka hesabma el koyduğu bildirildi. Olağanüstü toplanan Zeytmbağı Belediye Meclisi, borcun ödenmesi için Belediye'ye ait bir binayı satışa çıkarmayı kararlaştııdı. Zeytinbağı Belediye Başkanı Ali Turan, SSK borcunun geçmiş dönemi kapsadığını belirterek "Bizim dönemimize ilişkin hıçbir kuruma borcumuz yok" dedi. Yalova'mn çöpü İstanbul'a • YALO\A (AA) - Yalova'mn çöpünün, özel bir TIRTa Istanbul Şile'deki çöplüğe taştnmasına başlandı. Yalova Belediye Başkanı Barbaros Bınicioğlu, düzenlediği basm toplantısında Istanbul Büyükşehir Belediyesi ile imzalanan protokolün ardından, kentin çöplerinin hızlı feribotla günde 2 kez Şile'deki çöplüğe gönderilmeye başlandığmı söyledi. Kadıköy'de karnaval var • Istanbul Haber Servisi - Kadıköy Belediyesi, yaz mevsırninın ardından ilçede yaşayanlan sonbahann hüznünden uzaklaştırmak amacıyla 3 gün sürecek karnaval düzenledi. " 1. Kadıköy Kamavalı" adıyla düzenlenen etkinlik, Belediye Başkam Selami Öztürk'ün de katıldığı Bağdat Caddesi'ndeki karnaval kortejiyle başladı. Gelinlik giyen genç kızlarla birlikte kortejdeki TIR'da yer alan Öztürk, vatandaşları selamladı. Karnavalda çok sayıda sanatçı konser verecek. ^ ı