Katalog

18 EYLÜL 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Boğaziçili Ozay anısına plaket • İstanbul Haber Servisi - Boğazıçı Elektnk Elektronik bölümunün a.çılıştörenınde, bu fkkülteden mezun olduktan sonra Amenka'da fınans iizenne doktora yaparken 2001 yılında yaşamını yitıren Dağ Özay adına t>ir plaket sunulacak. Boğazıçı Ünrversitesi'nın Elektrik Eloktronık Bölümunün 27 Eylül'de gerçekleştınlecek açılış törenınde, ÖSS'de binncı olarak bu bölüme girmeye hak kazanan Serhat Karahan'a Dağ Özay'ın aılesı tarafından plaket ve seçılmiş kitaplardan oluşan bir ödül verilecek. Dağ Özay. 19Eylül 2001 günü 29 yaşında yaşamını yitırmişti. tki fok bir çocuk • Haber Merkezi - Mav (solda) ve Kalı Avustralya'nın Sydney kentindeki Taronga Hayvanat Bahçesi'nın en sevılen sakınlennden... Her akşam hayvanat bahçesının ıçındekı fok gösteri merkezınde sahneye çıkıp bınlerce kişiyı eğlendinyorlar Özellıkle de çocuklara hiç unutamayacaklan anlar yaşatıyorlar. Gündüzlen ise küçük hayranlannın arasında gezınerek hem akşam ıçin antrenman yapıyor hem de çocuklann neşesine neşe katıyorlar. (Fotoğraf: AP) SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk AKR KURUŞA DÖNÜYOR Pamukkale Üniversitesi Bozkurt Meslek Yüksekokulu'na kayda gelen öğrenciler şaşkın DüğünsalonundanüniveısiteSEDATKURT DENİZLİ-Öğrencı Seçme Sı- navı'nda (ÖSS) kazandıkJan Pa- mukkale Ünıversıtesı (PAÜ) Boz- kurt Meslek Yüksekokulu'na ka- yıt ıçın gelen öğrencıler, ünıver- sıte yenne düğün salonu bına- sıyla karşılaştı. Üniversite Rek- törii Prof. Dr. Hasan Kazdağh, okulun, bu yıl ÖSYM Kılavuzu ve Yükseköğrenım Programı'na alınmaması ıçın başvuru yaptık- lannı ancak uyanlannın dikkate alınmaması nedeniyle bu sonu- cun ortaya çıktığını belirtti. ÖSYM Okullar Kılavuzu'nda yer alan PAÜ Bozkurt Meslek Yüksekokulu bünyesınde bilgi- sayarlı muhasebe, büro yönetımi ve sekreterlık, pazarlama, düz muhasebe ve bu okullann gece bölümleri bulunuyor Okulu bu yıl 180 öğrencının ka- zandığı bıldinldı Kazandığı oku- la kayıt için gelen öğrencilerden GözdeOrga (19), rektörlük mer- kezine kaydını yaptırdıktan son- ra, ÖSYM küavuzunda kayıt yap- tıracağı okulun Bozkurt ilçesin- de bulunmasına karşın Honaz'da- ki meslek yüksekokulu bünye- sinde eğitim venldığıni öğrendi. Orga, Honaz'a gittiğiııde, okul adresı olarak gösterilen bınada "Betediye Düğün ve Toplanö Saİonu" ya- zısıyla karşılaştı Okul yurdunun da burası ol- duğu bildirildı. PAÜ Rektörü Prof Dr. Kazdağh ıse, "Uyanmı- a ÖSYM dikkate ahna- yınca bu sonuç ortaya çıkü. Oğrencileri mağ- dur etmeme düşüncesiy- le daha vakın bir yere alabm iste- dik. Burası düğün saionundan öte, bir bölümü zaten 3 yıl okul olarak kullanıhntş bir bina. Şim- di tamamenbfaedevredüdP' decb. ÖĞRENCtLER MAĞDUR - Bilgisayarh muhasebe, pazarlama gBbi böiümlerdeokumakkin yıırdun dört bir yanından gelen öğrenciler mağdur. Bu öğrencilerden biri de İS yaşındaki Gözde Orga. (AA) ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Bu Ne Perhiz...Bazı arkadaşların davranışlarına akıl erdiremiyorum. örneğin TV ka- nallannda çok reklam gösterilme- sinden pek şıkâyetçiler. Fakat RTÜK'e belli bir yüzde ödeyerek yoğun reklam alan ve yasa, tüzük vb. hıçbır düzenlemeyi tanımayan TV kanallannın yanı sıra hernen hiç reklam göstermeyen kanallar da var. Oturup o kanallardaki (çoğu kez) kaliteli programlan izleyecek- lerine, ipe sapa gelmez (sert bakışlı erkeklerle - mahzun güzellerin rol aldıklan), dızileri ızlemeyı yeğlıyor- lar ve sonra da şikâyetçı oluyorlar... Filmlerin son bir dakikalarına, üç-dört dakika reklam sığdıran ka- nallardaki filmleri izlemekten de çoktan vazgeçtim. Bu kanalların yaptıklan seyirciyi düpedüz budala yerine koymak. Bu kanalları izle- yenlere "mübarekolsun"... Fakat bu saçmalıklara katlanma- yı göze aldıktan sonra, şikâyetçı olunmasına akıl erdiremiyorum. Zaten atalarımız ne demiş; "Her- kes lâyığını bulur"... ••• Istanbul'un trafiğı, gıtgide çekil- mez bir hâl alıyor. Bu "gidişatın" nerede noktalanacağını bilemiyo- rum. Fakat özellıkle son iki yıldır öyie şeyler yaşıyor ve tanık oluyo- ruz ki, doğrusunu istersenız açıkla- makta çok zorlanıyorum. Bir süre Mısır'da, daha doğrusu Kahire'de yaşayan bir arkadaşım anlatmıştı. Bundan 20 sene kadar önce, Kahire'de trafik öylesine sıkı- şıkmış kı; bir tıkandığı zaman saat- lerce açılmazmış. Ama Mısır halkı, "tahammüllü" ve "sabııiı". Hiç şi- kâyetçi olmadan, saatlerce bekli- yorlarmış. Gençler pek bilmezler. Bir za- manlar, bizde de telefonlar bu du- rumda ıdi. Bırakın kentler arası gö- rüşmelen, kent içi görüşmeler bile mümkün olamazdı. Hatta ne gö- rüşmesi, telefon açtığınız zaman, "düdük ses/"nin gelmesı bile, daki- kalar alırdı. Ve çevırdığinız numara çoğu kez kesık, "meşgul" çalardı. Aradığınız numaradan bir başka- sıyla konuşulduğundan değil, hat- lann aşın derecede yüklü olmasın- dan... Uluslararası konuşma yapmak ise çoğu kez hayaldi. Kahire'de yapılan "metro hatla- K h i zor değil. Istanbul'un engebeli ya- pısı (Boşuna "Yeditepe" deme- mişler), metro yapımını da zorlaştı- rıyor. Kaldı ki; özellikle sur içı denı- len bölgede nereyi kazsanız, altın- dan tarihsel değeri olan bir kalıntı çıkıyor. Yani Istanbul'da ulaşım, gitgide düğüm olacak gibi. Trafik polisleri- miz ise; herhalde "katil olmamak" için, sürücülere pek karışmıyorlar! Asla abartmadan söylüyorum; son yıllarda, trafik ışıklarında, kırmızı yandığında mutlaka bırkaç "uya- nık"{}) basıp gaza geçiyor. Hem de çoğu kez, trafik polislerınin umur- samaz bakışları altında... Başka sürücülerin haklarına say- gı göstermeyen ve onların öncelik- lerini çalan "uyanıklara"(}), hiç de- ğınmiyorum. Hıncal Uluç, her gün üç - beş örnek veriyor. Telefon ya da iletışim sorununu, Turgut Özal çözmüştü. Yaptığı her şey kötü ve ülkeye zararlı olacak değil ya... ••• Zaman zaman; "Beşiktaşlı" ol- duğumdan söz ederim. Yaş ilerle- yince, maçlara gidemez oldum ve Beşiktaş maçlarında, televizyon karşısına "mıhlandım". Belki de, bu olanak nedeniyle maçlara git- mekten vazgeçtim. Fakat "muhte- rem"(J) hakemlerin, (özellıkle geçen futbol mevsimindekı), akıl almaz hataları nedeniyle, televizyonlarda da maç izlemez oldum. Uluslarara- sı turnuvalarda, bizim hakemlere neden görev verilmediğıni anlamak zor değil. Belki kötü niyetli değiller ama, bu denli hakem hatasını ka- bullenmek çok güç. Ne diyelim, eğer "Beşiktaşlılar" sinirlerini bozmak istemiyorlarsa, maç seyretmesınler... Aksi takdirde hem sinirieri bozu- lur, hem de şikâyet etmeye pek hakları olmaz... • • * Belki de duygusal yapımızdan kaynaklanıyor. Başımıza neler ge- leceğıni bile bile; bazı şeyleri tekrar tekrar denemekten geri kalmıyo- ruz. Ve sonunda da şikâyet ediyo- ruz... Bu gibi durumlar için, atalanmı- zın söylediği çok güzel bir deyiş var; "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu"... n", trafiği kurtarmış. Ama Kahire "Kendi düşen ağlamaz..." da düz bir kent. Metro yapmak pek denebilir. -, . si* JEANSı