26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12EYLUL2OO4PAZAR HABERLER Fakir Baykurt anılacak • BURDUR(AA)- Yazar Fakir Baykurt, ölümünün 5'inci yıldönümünde, doğum yeri Burdur'da 8-11 Ekim arasında düzenlenecek etkinliklerle anılacak. Fakir Baykurt Derneği (Fakir-Der) Başkanvekili Hüseyin Akbaş, muhabirine yaptığı açıklamada, anma etkinlikleri için hazırlıklann sürdüğünü bildirdi. Etkinlıklerde, Baykurt'un büstü, Fakir Baykurt Bulvan'na dikilecek. SES'ten zam tepkisi • ANKARA(AA)- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçilen Sendikası (SES)GenelBaşkanı Ismail Hakkı Tombul, hükümetin, kamu çalışanlan içın tek taraflı zam oranı açıkladığını belirterek yüzdelik zammın, kamu çalışanlannın hak kaybını gidermeye yetmediğini söyledi. Tombul, SES merkez temsilcıler kurulunun Büyük Erşan Otel'dekı toplantısında yaptığı konuşmada. toplu görüşmelerin. 15 Eylül'de başlayacağını anımsatarak hükümetin tek taraflı olarak yüzde 8 zam oranı açıkladığını, yüzdelik zammın kamu çalışanlannın hak kaybını gidermeye yetmediğini belirtti. Çocuklara beslenme eğitimi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağhk Bakanlığı. Mıllı Eğitim BakanhğuMEB) işbirliğiyle Ankara'da, 'Okul Çağı Çocuklanna Yönelik Beslenme Eğitimi' başlatacak. Eğitim programı kapsamında, Ankara'da 100 ilköğretim okulunda öğrenim gören 50 bin öğrencinin "sağlıklı ve bilinçli beslenme" konusunda eğitilmesi amaçlanıyor. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yaptığı yazılı açıklamada sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmenin çocuklar için çok önemli olduğunu belirtti. TRT'nin çektiği ÜveyAna 'nın oyuncusu GökselArsoy, siyah-beyazfılmlerin ruhu olduğunu söyledi Televizyon sinemayıvurduHÜSEYÎN KI\ANÇ GökselArsoy, Türk sınema- sırun gelrruş geçmış en büyük jönüdür. Özellıkle sinemada romantizmin bir akım olarak yerleşmesinin en etkin adıdır. Türk smemasının bu ilk sanşın jönünün yarattığı romantizm akımın düzeyine onun kadar hiçbır oyuncu ulaşamamıştır. 60Tı ve 7O'lı yıllara damgası- nı vuran sınema tutkusunun unutulmayan bır ilkidir. Film yönetmenı LTkü Eraka- hn, TRT'ye 10 tane film pro- jesi önerir. Bu 10 film de yö- netmen Erakalın' ın Yeşılçam'da eski yıllarda çektığı çok se\ i- len filmlerdir. Bu filmlerden bıri de Aka Gündüz'ün roma- nı "Üvey Ana"dır. Işte TRT içın çekılen ıkıncı versıyon Üvey Ana'da başrol oyuncula- n Göksel Arsoy ıle ŞahnazÇa- kıralp. Danca'da bır villada çe- kilen fılmin setınde Göksel Ar- soy, sorulanmızı şöyle yanıtla- dı. - Göksel Arsoy sinemaya na- sıl başladı? - Beni sinemaya ilk sokan insan yönetmen Sırn Gülte- kin dır Ben eskı Bakırköylü- yümdür. Sırn Gültekin de Ba- kırköylüdür. 1958 yılı Aralık aymda ilk filmim olan "Kara- günlerim"de oynadım. Kadro- daki diğer oyuncular, Istanbul Şehir Tiyatrosu oyunculan idi. Yeşilçam'da erkek olsun, ka- dın olsun, birçok oyuncuyu, yönetmeni Sun Gültekin sine- maya kazandırmıştır. Ve bütün kazandırdığı oyuncular Bakır- köylüdür. Ben daha sonra ikin- ci film olarak "Ketepçe", üçün- cü film olarak "Ham Meyve" ve "TaşBebek" filmlerinde oy- nadun. Ama beni yıldız düze- yine çıkaran film. Belgin Do- nık'la oynadığım "Samanyo- hı" filmıdir. Samanyolu, beş kopya basılmıştı. Kütahya ve yöresinde film oynamaya baş- ladığında, aynı kopyalann ora- ya yakın il ve ilçelere gitmesi gerektiğinde, bu mümkün ol- muyordu. Beş kopyanın oyna- dığı sinemalarda yer yerinden oynuyordu. Beş kopyayı civar sinemalara göndermek için, Is- tanburdakı film yapımevinin muhasebecısi Kütahya\a gidi- yor ve kopyalan cıvar sinema- lara dağıtmak amacıyla almak istendiğinde sinemacılar kop- yayı vermiyorlardı. Bugüne ka- dar toplam 140 fılmde. tümün- de başrol oynadım. "Yalmzlar İçin" filmini kendi hesabıma çektim ve film çok tuttu. Öy- le ki Yem Ar Sineması'ndaki kuyruklar, Beyoğlu Istiklal Caddesi'ni aşarak Emek Sine- ması'nın sokağma taşıyordu. Ruhu olan filmler - Televizyonlarda sizin de oy- nadığınız siyah-beyaz fümler yeniden gösteriKyor ve izleyici Şöhret 'Samanyolu'ylageldi Göksel Arsoy, 1936 yılında Kayseri Hava Üssü'nde doğdu. Babası, hava kuvvetleri mensubuydu. Göksel Arsoy'a havacılık aşkı, babasından geçti. 1 kızkardeşi var. Yönetmen Sım Gültekin'in desteğiyle 1958 yılında sinemaya giren Arsoy, toplam 140 filmde başrol oynadı. Belgin Doruk ile oynadığı "•Samanyolu" filmiyle ünlendi. (Yönetmen Ne*zat Pfesen). Türkan Şoray ile oynadığı ve Türk sinemasında ilk kez toprak sonınunun ele alındığı "Kızgın Deükanh" (yönetmen "Ertem Göreç, senaryo Vedat Türkali) ve Nilüfer Aydan'la oyndığı "Şehirdeki Yabancı""(yönetmen Halit Refig). Türk sinemasındaki toplumsal greçekçi fılmlerinin önemli örneklerindendir. 1964 yılında çevirdiği "Şafak Bekçileri", (diğer oyuncular Ekrem Bora. Leyla Sayar, Nilüfer Aydan. Yönetmen ise Halit Refiğ) sinema tarihinin önemli yapıüanndandır. bu fümleri ilgiyle izliyor. Bu U- gryi neye bağbyorsunuz? - Siyah-beyaz fihnler; yaşa- yan filmler, birer ruhu olan filmlerdir. Sınemasever Türk halkı, bu ruhun farkında. Seyir- ci bu filmleri izlerken, büyük bir nostalji yaşıyor. Sinemase- verlerin benliğinde. dram ve romantizm var. Çünkü Yeşilçam, kolay yolu seçti; seks ve karate filmleri- ne döndü. Aileler, sinemadan kaçtı. Çöküş, böyle başladı. Çöküşün ardından sinemalar kapandı. Çoğu, işhanı oldu. Amerikan sineması, sanayi ol- duğu için, geniş kadrolu, dev prodüksiyonlar yaparak tele- vizyona karşı savaştı ve kazan- dır. Dikkat edilmesi gereken husus, ülkemizin istismar edil- memesi. - Üvey Anafilmi,Göksel Ar- soy için yeniden sinemaya dö- nüşmü? - Ben, bir filmde oynayayım diye, bir dizide oynayayım di- ye bir kovalamaca içinde deği- lim. Üvey Ana romanı, Aka Yem bir öykü ve çağa uyan bir şekilde. Bu konuda büyük hazırhklar içindeyiz. Bu dizi- de oğlum Gökhan Arsoy'la bir- likte oynayacak olmam, ayn bir mutluluk taşımamın kay- nağıdır. Pevlet sahip çıkmalı - Devktin sinemaya katkısı olurmu? - Sinemada hizmetleriyle kendini ispat etmiş firmalara destek vererek, sahıplenerek katkı koyabılir devlet. Ülke rek- lamına sinema kadar katkıda bulunan başka bır sektör yok- tur. Devletin sinemaya sahip çıkması, kaçınılmaz bir büyük olaydu". - Bir dönem James Bond\a- rifilmleryapbnız, Alün Çocuk serikri vann? - "Altm Çocuk" filmi, James Bond'vari bir fıhndir. Bu fıl- min bır bölümü Londra'da çe- kildi. Dünyada Bond fılmlen yeni yeni piyasadaydı. Bu film, o kadar çok iş yaptı kı Arap ülkelerinde bile olay oldu. Araplardan gelen öneriler üze- rine, onlarla ortak "Alon Ço- cuk" filmleri yaptık. tlkı, "Al- ün Çocuk BeyruTta, ardmdan "Ortaşark Yanıyor" ve "Altin Avcılan" filmleri ortaklaşa, Beyrut, Bağdat ve Kahire'de çekildi. O günlerin en ünlü Arap oyunculan karşımda oy- nadı. "Altin Çocuk" serisinin bü- yük işler yapması nedeniyle, ttalya Arap- Türk filmi yapı- lacakken, Lübnan'da iç savaş çıktı (1970). Bu büyük proje gerçekleşmedi. Bu olay, benim Italya süıemasına atlama şan- sımı da kapattı. Gençliğin sırn CÖksel Arsoy: 60'h, 70'li yıllarda Türkiye'de üç bin sinema vardı. Yılda iki yüz elli film yapılıyordu. Herkes, kendince mutluydu. Televizyon, sanayileşememiş Türk sinemasını vurdu. Çünkü Yeşilçam, kolay yolu seçti; seks ve karate filmlerine döndü. Aileler, sinemadan kaçtı. Çöküş, böyle başladı. Çöküşün ardından sinemalar kapandı. Çoğu, işhanı oldu. Amerikan sineması, sanayi olduğu için, geniş kadrolu, dev prodüksiyonlar yaparak televizyona karşı savaştı ve kazandı. - Şimdilerde Türkiye'de füm çekinüeri oldukça düştü. Es- kiyle krvaslandığında sinema- da bir kriz var denebilir mi? Eskiyle yeni arasındaki fark ne- dBr? - 60'h, 70'li yıllarda Türki- ye'de üç bin sinema vardı. Yıl- da iki yüz elli film yapılıyor- du. Herkes, kendince mutluy- du. Televızyon. sanayileşeme- miş Türk sinemasını vurdu. dı. 80'li yıllarda. özel televiz- yonlar. Yeşüçam'da dizı ve film- lerle ilgili bir pazar açtı. Yeşil- çam'ın bunu tam olarak değer- lendırdiği söylenemez. - Türk sinemasının dünya si- nemasındaki yeri nedir? - Türkiye'de bugün. bir spon- sorbulmadan film çekmek zor- dur. Eğer, dışandan bir spon- sor bulunursa, dış pazarda müş- teri şansı bulması daha kolay- Gündüz'ün önemli romanla- nndan biridir. Bu romandakı romantizm, bem çok çektı. Bu yüzden, yıllar sonra bu filmde oynamayı kabul ettim. - Sinemada gerçekleştireme- diğiniz ha\ alleriniz var mı? - Sinemada hayallerimin hep- sini gerçekleştirdim. Son yülar- da bir büyük hayalım var. Şa- fak Bekçileri filmini, dizı ola- rak çekmek. - Unlü sinema oyunculan, ne- den sahneye çıktı? - Seks filmleri ile sinema çöktü. Ben bunu hissedince, sinemadan uzaklaştım. Bence doğru olan buydu. Bir kısım arkadaşım bu yanlışın içine düştü. Ama sıkıntısım hep ya- şadılar. Ben, ünlü bestekâr Ye- sari Asun Arsoy'un yeğeni ola- rak iki yıl, Türk sanat musikı- si dersı aldım. 14 yıl sahne ya- şamım sürdü. Bizim, belli bir yaşam düzeyimiz vardı. Bunu sürdürmek zorundaydık... - Sizin aynı zamanda bir si- gorta şjrketinizve bir reldam şjr- ketinizvar. 15yıldır, tstanbulTe- nis Kulübü'nün başkanısuuz. Ayıuzamanda Herkes İçin Spor Federasyonu'nun da başkanı- sınız. Bir yandan televizyon fîl- minde oynuyorsunuz, bir yan- dan da hayaliniz Şafak Bekçi- leri'nin televizyon dizisi hazır- hğı içindesuüz. Bu tempoda na- sıl çabşryorsunuz? - Genç kalmamın sırn, yaşa- mımın bu büyük aktivite için- de olmasından ötürüdür. ACI KAYBIMIZ Merhum Süleyman Suudi Kartal ve merhume Züleyha Kartal'ın kızı, merhum Süreyya ve merhume Seza Birsel'in gelini, Leyla-merhum Melih Birsel'in yengesi, Leyla Canan-Halil Fırat'ın halası, merhum Turgut Kartal'ın kardeşi, Ayşe-Murat Işçimenler, Zeynep-Ahmet Oral, Serap-Hilmi Kayhan, Sudi-ldil Kartal'ın sevgili anneleri, Emre-Nuşin, Kerem-Virginie Oral, Semih-Yakut, Ekrem Işçimenler, Leyla-Muzaffer Kayhan'ın anneanneleri, Defne-Turgut Kartal, Lara-Yuna-Aslan-Maya Oral, Eren-Esin Işçimenler'in neneleri, Merhum Semih Birsel'in sevgili eşi SELÇUK BİRSEL11 Eylül 2004 tarihinde Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 13 Eylül 2004 Pazartesi günü Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Çelenk göndermek isteyenlerin Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne bağışta bulunmaları rica olunur. DI-.NİZİ Sl \ I \ l I !U İl (,İ\C OYKUI.FR. TFKNİK KONLJI.AR. MikeTl EYLUL 2004 ^ SAYI. 245 FINLANDİYA'DAN KUÇÜK SÜRAT TEKNES1 TEKNEDEKAZALAR VE YARALANMALAR FARKLI BÎR GEZt AFRÎKA TURU KOLAY VE EMNİYETU KAVANÇA TEKNIKLERİ Demırcıler Sıtesi, 8 Cadde, No: 71 Zeytinbumu- İSTANBUL Te) (0^12) 644 16 94 • 5^0 28 71 Falu. (0212) 558 67 85 Düslediğinlz tatil gerçek oluyorl.. AgahanMımarlık Odüllü Ak\aka >öresınde . GÖKO\A. dünya güzeli bır belde... Bır yanda çam ağaçlan. bir vanda masma\ı bır denız Buz sıbı kaynak sulan arasında doâa ıle başbaşa bır dinlence. "Bu dinlence yerınin adı YÜCELEN HOTEL • Denıze sıfır • Deniz ve orman manzaralı • Özel plajh • 250 yataklı • Tüm odalarda KJıma, Minıbar. Tele\ız\on, Telefon. Saç kurutma makınesi, Banyo ve Balkon mevcuttur • 3 açık ( 2"si yetişkınler, 1 'i çocuklar için) yüzme ha\aızu, 1 kapalı ısıtmalı yüzme ha\T uzu. • Su sporlan (Wind surf. kıteboard...) Rezervasyon ve daha fazla bilgj için: Tel: 0.252 243 51 08 - 243 54 34 Faks: 0.252 243 5435 e-mail: gokovafo yucelen.com.tr ww-w.vucelen.com.tr NICHOLAS P A R K • • * Çam ağaçlan tçerisinde sıcak bir ortamda tatil yapmak isteyenlere Odalarda Klima, Buzdolabı Saç Kurutma, Ketıl. "Ölüdenizde özel plaj" Hisarönü-Ölüdeniz 48306-Fethiye Tel: 0 252.616 63 53 - Fax: 0 252 616 63 55 e-mail: info(S stnicholashotel.com web.site: wwvt. stnicholashotel.com ALACA ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESt'NDEN DosyaNo: 200281 Davacı Çorum Alaca Cengızhan Mahallesi'nden Cemal oğlu Hüseyin Güler'in davalı Çorum ili, Alaca ılçesi. Akçasoku Köyü nüfusuna kayıtlı Hüseyin kızı Emine Güler aleyhine açtığı boşanma da\asının yapı- lan yargılaması sonunda, Mahkememizce 13.07.2004 tarih ve 2002/81 esas, 2004/197 karar sayılı ilamı ile davacının açtığı boşan- ma davasında taraflann boşanmalarına karar verildiği, kararın davalının adresi bilinmediğinden ilanen teb- ligat yapılması gerektığuıden, ilan tarihinden itibaren yasal süresinde temyiz edilmedığı takdirde karann kesinleşeceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 37814 PAZAR ORHAN BURSAU Teröp ve 70 Tmlyon Olasılıklı Zar Yolcu uçaklanyla Ikiz Kuleler'in vurulduğu 11 Eylül günü Prag'daydım. öğlene doğru bir bira- hanedeki kümelenme ve bağırışların cazibesine kapılarak içeri girmiştim; herkesin kafasını dik- tiği TV ekranındaki olay, neden sonra, altyazılar ve spikerle birlikte dehşet verici bir anlam kazan- mıştı.. Olabilecek bir şey değildi bu! Böyle şirazesinden çıkmış. aklın uç noktala- nnın intikamcı, nefret yüklü, en büyük acıyı amaç- lamış ve en canevine yönelmiş ürünü olan bir ey- lemin, nedeni ne olabilirdi? Bu basit sorunun, yanıtı da basitti: Dünyadaki sistem, düzen veya yönetim.. ne der- seniz deyin, büyük bir açık veriyordu. Bu bir karadeliğin ta kendisiydi! Ikiz Kuleler olayı, küresel düzende böyle bir ka- radeliğin varlığının açık bir kanıtıydı. Uzaydaki karadelikler de gözle görülemez- ler; varlıkları ancak ışığın çevrelerınde eğılmesi olayıyla gözlemlenebilir. Ikiz Kuleler de, küresel sistemin merkezinde- ki karadeliği gösteren en büyük "bilimsel kanıt^ı... • • • ABD üç yıldır küresel terörün "kökünü kazıma" mücadelesi içinde. Ama yönetimdeki boşluğu, açığı, karadeliği fark etmek istemiyor... Karadeliği, "küçükbirgüvenlikaçığı"sanıyor. Onu, güvenlik önlemlerini arttırarak kapatıla- bileceği düşüncesinde. Colin Powell, ekranda gözümün içine baka- rak, El Kaide liderı Bin Ladin hakkında bilgi sa- hibi olmadıklannı itiraf ediyor. O sanıyor ki, karadelik, Bin Ladin... öldürürse, karadelik kapanacak... Afganistan'ı vurmuş, amaTaliban uykuyayat- mış. Saddam'ı devirmiş, ama sadece karadeliği büyüttüğünü, daha etkinleştirdiğini düşünmü- yor. Karadelik Filistin'de. Afrika'da, Asya'da, Türkiye'de, Mısır'da.. ABD'de... Karadelik, giderek daha büyüyen gelir adalet- sizliklerinde.. Haksızlıklarda, çifte standartlarda.. Karadelik ülkelere saldırılarda... Irak'ta, Suudi Arabistan'da.. Milletlerin onur- lannın çiğnenmesinde.. En büyük karadeliği ulusal haksızlıklar doğu- ruyor. Yüzlerce yıl sonuçlarını yaşıyorsunuz... • • • ABD karadeliğin görüntüsüyle, gölgesiyle sa- vaşıyor.. kendisiyle değil. ABD, aslında karadeliğin gölgesiyle bile savaş- mıyor. O, gölgeyi bahane ederek, petrol bölgesinin tam göbeğinde ve çevresinde güvenlik, ekono- mik, hegemonik ağını örme peşinde koşturuyor, vura yıka, bata çıka. ABD, Irak'a saldınsının bu ülke yaranna oldu- ğunu Iraklılara birtürlü anlatamadı. Sorunu, bu- nu "anlayamayanları" öldürmekle çözeceğini sanıyor. Israil'in Filistinlileri yok etmesinin de, Filistinli- lerin yaranna olacağını, Filistinlilere bir türiü an- latamadığı gibi.. • • • Şüphesiz her şeyin bir bedeli... Bir karşılığı var. Doğada her adım, her olay, bir sonuç doğu- rur. Veya yeni bir neden yaratır. Bir süre sonra neyin neyi doğurduğunu izle- yemez haie gelirsiniz. Doğa ve toplum.. her ikisinin de yapıları aynı örgülerle oluşmuş, benzer ipliklerle dokunmuş. Toplumlarda da her şeyin bir karşılığı, açığa çı- kardığı veya dönüştürdüğü bir enerji var. Enerji büyüklüğü-olayın etki-tepkisi birbiriyle örtüşüyor. Küresel düzen, ortasındaki karadelik büyü- dükçe, daha büyük ışık sapmalanna uygun ha- le geliyor. Şaşırmayalım. Yaşamak, 11 Eylül'den sonra giderek daha gü- vensizleşti. Yaşamanın ne önemi var! İki insanın kromozomlarının karıştınlmasıyla oluşan 70 trilyonluk olasılığın sonucu olarak do- ğan her bir insanın, ne önemi var! Doğa, nasılsa, 70 trilyonluk zannı her gün yüz- binlerce kez atmıyor mu? obursalko cumhuriyet.com.tr. YAPIM-C KÜLTÜR TURLARI GAP - NEMRUT TURU ANTAKYA - GAZİANTEP - Ş.URFA MARDİN - DİYARBAKIR - ADIYAMAN 28 Eylül - 06 Ekim 2004 6 Gece 8 Gün Kişi Başı 590.000.OOO-TL Yarım Pansıyon - Ulaşım - Ören Yerı Gırışı Nemrut a çıkış ve rehberlık hızmetlerı dahıldir CUMALI KIZIK ve TRİLYE TURU Mudanya Montania Otel 24 - 26 Eylül 2004 Yarım Pansiyon, Ulaşım Dahil Kişi Başı 210.000.OOO-TL Irtibat: YAPIM-C A.Ş. BBOJS7KAVB.-2142 Türkocağı cad. Basın Sarayı No:1 K'4 Cağaloğlu-lstanbul Tel: 0212-520 21 91- 92 522 49 25 Fax: 0212-520 50 23 Turiar en az 30 kişilık gruptarta yapılacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle