23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10EYLUL2004CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MIİMTAZ SOYSAL Siyasal Kapitülasyon HERHALDE, yalnız bızlenn değıl, şımdıki iktida- rı oluşturanlann çocuklan ve torunları da on beş, belkı yırrru yıl sonra onlara kızacaktır. Çünkü, şu günlerde önümüzdekı on beş ve bel- kı yırmı yıl süre ıçın iktıdar partısınce Avrupa Birli- ği'ne verılmek üzere olan yetkiler tam bir siyasal kapitülasyon nıtelığındedir. Şimdiki iktidar çoğun- luğunca ve onların bürokrasideki uzantılannca ya- ratılmakta olan durum, Osmanlı Devleti'nde "ka- pitülasyon "ları vermış olanlann eninde sonunda yarattıkları durumdan çokfarklı değıl. Fark, olsaol- sa, ılk kapıtülasyonlann imparatorluğun parlak dö- nemınde büyuklük duygusuyla ve dış tıcaretı can- landınp ıçtekı temsilcıleri rahatlatmak amacıyla ve- rilmesınekarşın.şımdıkılerinezıklık duygusuyla ve nereye varacağı hıç be/lı olmayan bır müzakere süreci uğaına verilmesıdir. Güncel kapitülasyon, yalnız ticari konuları değil, siyası konuları da saplayacak ve müzakere yıllan boyunca Türkiye Cumhunyeti'ni AB'nin vesayeti al- tına sokacak nitelikte oluyor. Dıkkat ederseniz, Türk Dışışlerı Bakanı, "Müza- kerelersürerken reformlar da sürecektır" der- ken, komiserHerrVertıeugen "siyasal gözetim"\n devamından söz edıyor. Bu sözlerdekı "s>yasa/"lık, başka adaylara ılışkın müzakerelenn somut Ko- penhag ölçütleri çerçevesındetutulmasına karşın, Türkiye ıçın devletın kuruluş felsefesine, temel ya- pısına, dış sıyasetıne ve ılışkılenne uzanılacağını gös- termıyor mu? Şu sırada "Bunlargündemde değil; ölçütlere girmez" dıyenler, hıç kuşkunuz olmasın kı, devletın Kemalıstfelsefesinı de, bütünlükçü ya- pısını da, dış çıkarlannın korunuşunu dagündeme getırecekler. Gündeme getırdikleri konularda ıstediklen yapıl- mazsa muzakerelen kesmek ve "özelstatü"y\eye- tınme şantajını ılerı sürerek. Türkiye, sonuçta hiç hoşlanmayacağı bır kapa- na girmek uzeredır. Aslında başka anlamları olan "kapitülasyon" sözcüğü, Batı'dakı sözlüklere Osmanlı'dakı anlamıyla da gırmıştır. Ingılızcenın ünlü VVebster Sözlüğu. "Türk devletının yabancı devletlere özel ayrıcalıklar tanımak için yaptığı sözleşmelenn her ö/n"nden soz eder; Fransızcanın Larousse'u, hay- lı yanlış olarak da olsa, "Müslüman ülkelerde Hı- ristıyan uyruklann haklannı düzenleyen sözleşme- ler" diye bır açıklama yapar. Sözcüğün başlangıç- takı anlamından türetilmış anlamlardır bunlar; çün- kü Latıncedekı "capitulare", bır belgenin içindeki başlıklar sıralanarak zıkredilmesı anlamına gelir. Ne var kı, bu anlam dolayısıyla o fiile bulaşmış ve sonraları daha yaygın kullanım kazanan bir baş- ka anlam akla gelır kı, "koşulları başlık başlık sa- yılmış teslım belgesı" anlamıdır. "Capitulate" eden, "bütünüyle teslım olan" demektır. Bır tanh uğruna on beş, yirmı yıl süreyle AB ve- sayeti altına sokulacak bır Türkiye, "tam teslım ol- muş "sayılmaz mı? Değer mı? ANMA Hocam ve değerli eşim, babamız, bilim ve sanatın özden yolculanndan ATATÜRK'çü Prof. Dr. EMİN FAIK ÜSTÜN'ü aramızdan aynlışının 31. yılında sevgi ve saygı ile amyoruz. Eşi : Dr. Esin Emin Üstün Çocuklan : Dr. Gfintürk Üstün Dr. Çağatay Üstûn Bilim Politikalannın %kluğu Prof. Dr. İbrahİttl ORTAŞ Çııkurova Üniversıtesı — — J Uı , lkelenn nıteüklı uısan gucu kaynak- lannı yetıştıren ünıversıtelenn do- ğalan gereğı sıstematık olarak belır- lı bır bılım polıtıkası ve vızyona sa- hıp olmalan gerekır Bılım polıtıka- sının olusması ve geleceğın öngörulmesı neden- se bu- turlü gerçekJeştinlememektedır Bu sorun aslında bılunın ıktıdartarafından kontrolüne da- yanmakta kı temelde de bılgının nasıl ve kımler tarafindan yönetılmesi gereku'ğı konusu yatmak- tadır. Ülkemızde YÖK yasasmın oluşumu ve aradan geçen bunca zamana rağmen halen ünı- versıtelenn çağjna uygun bırerkurum halıne gel- memesı ülkemızın bugünkü genel durumunun bır yansunasuıı göstermektedır O günkü sorun ünı- versıtelenn bılım polıtıkasımn olmamasıydı; şımdı de aynı süreç devam edıyor. Bugüne ka- dar ünıversıtelerinkamuoyuna yansıyan genel tab- losu ıse, kun yönetune gelırse bılun ve sanat uzenne stratejı gelışurmek yenne ıkndarlannı sur- durmek ıçın kendı kadrolannı oluşturmaya ve gu- nu kurtarmaya çalışmasıdır YÖK'ü yaratan an- layışuı ülkemıze hedıyesı olan ve ılende daha da cıddı sorun yaratacak olan bu anlayışın ünıver- sıtelılıkJe bağdaşmadığı bugün yaşadığımız te- mel soruniar ıle daha da netleşmışhr. • Ünıversıte nedır17 Nasıl yönetılır0 • Bılım adamı kımdır, kunlerbılun adamı ola- bılır9 • Ünıversıterun en alt bınmlen olan anabılun dalından başlamak üzere bılım polıtıkası ve stra- tejısı nedır9 Uzun ve kısa sürede nasıl şekıllen- dınlecek0 • Dünyada ne tür dönüşümler ve eleştınler yaşanmaktadu-? • Dünyadakı gehşmelere ne denli ayak uydu- rabılıyoruz9 • Akademık yaşam nasıl değışmektedır? • Stratejüc, temel ve uygulamalı bılun polın- kamız nedır? • Eğırım ve öğretımde yenı yaklaşımiar neler- du-, kalıte unsunı nasıl artnnlır 9 • Ünıversıte nasıl akredıte edılecek, bu konu- dakı yenı ufuklar nelerdu-, gibısınden sorular pek sorulmamakta, yönencılerimız de bunlan talep etmemektedır. Bugün Türk ünıversıtelennin çağına uygun olarak toplumun önünü açacak nitelikte bilgı ve bılun üretme konusunda uzun vadede herhangı bır plan ve projelennın olmadığı ve vızyon kıt- hğı ıçuıde olduğu görülmektedır Ünıversıtenın özgörevı (mısyonu) bılınmeyeni araştırma, ınce- leme. düşünme ve eleştırme yoluyla deşıfre ede- rek bılınır duruma getırmek. bılımsel bılgıyı üretmek, yayım yolu ıle de toplumu aydınlatmak- tır, bu da ancak özgür düşünce ortamının varlı- ğuıda gerçekleşebılu- Bugün dünyadakı unıver- sıteanlayışı "BilgiToplumu Ünheratea" (Mul- tıversıte) sürecıne ulaşmış durumdadır. MulüVer- site kavrarru bugüne kadar bilınegelen öğrehm ve araşnrmaya dayalı uzmanlaşmış, devlet tara- findanfinanseedılen, denetlenen ve yönencıle- nnı meslektaşJararasmdan seçmeyı hedefleyen elıt eğıtnn yenne, öğretım, araştırma ve toplu- ma hızmet sağlamayı hedef alan uzun surelı kıt- le eğıtunmı benunseyen, aynı zamanda e\Tensel normlarda dıploma ve ömür boyu oğrenmeyı benımseyen, evrensel değerlen gören, çoğulcu- luğa ve kollegıal anlayışa göre yönetılen. araş- nrma profesorluğü yanında öğretun uyelennın çokyonlüperformansının değerlendınlmesını be- nunseyea akredıte olmayı kabul eden yepyenı bır anlayış doğmaktadu- Modern dünya üruver- sıtelen bdım polıtıkalan gereğı kendılennı çağa uyduracak vızyonlar oluştururken. ulkemız ünı- versıtelennin her düzeyınde bılun polıtıkası bu- lunmamaktadır Üniversıtelen anabılun dalı, bö- lüm, fakülte ve ümversıtelenn uzun ve kısa sü- relı bılun polıtıkalan olmadığı gıbı bu konuda tabandan ve tavandan da herhangı bu- talep gel- memektedu- Bıraz da bılım polıtıkasının olma- ması çoğumuzun ışuıe gelıyor Multıversıte an- layışı. gelışmış Ban ünı\ ersıtelennın uzun zaman- da geçırdığı bu- evrunın sonucunda doğmuştur Bu anlayışuı yaşam bulabılmesı ünıversıtelüc an- layışını beyınlerde gerçekleşmesı ıle sağlanabı- ür Üruversıteler bılun polıtıkalarının olmama- sı, doğru bılun adamı yetıştırme polıtücalannın olmaması sonucunu dogurmakta olup bugün üruversıteler akademık kadrolannın \ enmhlık dü- zeyı ve genel kültür çoraklığı ünıversıte eğıtımı- ne yansımaktadır Ünıversıte oğrencılenmızın genel kültür düzevı de bu sürecın bu- sonucu ol- sa gerek çok düşükduzeydedır Ülkemız üniver- sıtelen bılun polıtıkası gelıştırmesı, çağına uy- gun, yetışmış uısan yetıştırme konusunda bilgı çağuitn gensuıdedu- Ünıv ersıtelenn bılun poh- nkası ve vızyonu ünıversıterun sahıbı rektör ta- rafindan yenne gehnlır Rektör Idmdir? Rektörun; hukukun üstünlü- ğune ınanan. uısan hak ve ozgurluklenne saygı- lı, hıçbu- konuda aynmcıldc yapmayan, herkese eşıt değer gösteren. demokrat, eleştırel bakabı- len ve saydam bu- kışılığe sahıp olması beklenır Bu basıt şablonlannTdışelenn aşılabılmesı ka- dar bellı bu- ağırlığı da gerektınr ^anı kultürel altyapısı gelışmış, dıl bılen, kurumuna yenı mo- tıvasvonlar v e uiiıklargenrebılen bınsı olması ge- rekır Rektör her yonü ıle olaylara vâkıf olan ve ıtıcı güç olmak zorundadır Ünıversıte rektörle- rinuı bılımsel bınkımı. özerkük ve özgürlük an- layışı ünjversıtenın onemlı derecede geleceğe ılışkın yönunü belırleyeceknr. " Yeni" rektorler *yeai" bu- anlayış getirebıle- cek mı7 Yenı atanan rektörlenmızı kutlar, başa- nlar dılenm. Rektorluk gıbı sorumluluk ve oz- ven gerektıren zor bır makama atanan hocalan- mın hoşgorulenne sığınarak bu-çoğumuzun bek- lentılennı özetlemek ıstıyorum. • Yasanın verdığı yetkı ve gücün etkısınde kalmadan, ünıversıte ortamınuı gereğı olan her türlu düşuncenın sorgulanması, tartışılmasına olanak sağlanması. • Ozerk ünıversıte anlayışına uygun ünıversı- te>ı geleceğe taşıyacak plan. proje ve vızyonun her alanda hayata geçumek ıçın çaba göstenl- mesı, • Yönetım anlavişında tek abl yenne ortak ko- lektıf akluı önemuıe uygun olarak. "Sözümden çıkmav'an. ben ne dersem onu yapabilecek >öne- tkriler", venne. konuvoı bılen taİom ruhuna sa- hıp (yanlışa yanlış demeyı bılen, "evet" veu ha- yır" kavTamlannı dogru yerde kullanmasını bı- len, gereğınde eleşnn de yapabılme ozellığuıe sahıp) bu- oluşumu tercıh etmesı, • Genış katılımlı ıstışareye dayaiı, pav laşun- cı bır anlayışla, karar alma surecuıde konunun uzmanı danışmanlık sıstemlennuı gelıştınlme- sı. • Ünıv ersıtede her konudakomısyonlar ve ku- rullaroluşfurarak tüm üniversıteyı toptan sorum- luluk almaya yonelterek bırlıkte bır ünıversıte yö- netımı anlayışmın gelışnnlmesı. • Asıl ve saygın olanın oğretım üyelığı oldu- ğu bıüncı ıle bır dönemlığıne rektörlükmakamın- da kalmayı kabul ederek. tekrar oy vereceklere değıl ünıv ersıteye >annm yapmayı öncelıklı ko- şullar olarak görmesı gerekmektedir Ünıversi- teyı bır bılun kurumu olarak gorebılır, doğru bı- lun polıtıkası ve doğru kışıyı seçebılırsek doğ- ru yönetıcıyı de bulabılmz. Doğru ydnencı ünı- versıtesını doğru yonde yönlendınr Vatan Topraklan Satılmaz... DlKBAŞ Y. Müh., Antalya H •erulusuntekbıror- dusu olur. . Türk uJusunun or- dusu, Türk Silahlı Kuvvet- len'dır(TSK) Türk ordusuna, kanımız- ca en çok yakışan ad, "Ke- maI'inAskerieri''dır Kemal ve Kemal'uı askerlen, bı- züngözbebeğımızdır (Ney- leyehm kı, acı da olsa. ıtıraf etmeliyız, şanlı ordumuz- dan yüzümüzü kara eden bukaç general de çıkmış- tır.) 27Ma>ısl960İhülalıön- cesı ıktıdardakı Demokrat Partı (DP) hükümetı muha- lefetın ve basının sesını kes- mekamacıyla Tahkıkat Ko- mısyonu kuruyor. buna kar- şı av'aklanan unrversıte genç- len Ankara ve Istanbul'da protestolar duzenlerken dö- nemın Başbakanı Adnan Menderes. kendı partısuıın grubunda yaphğı konuşma- da. -Sizistersenizhilafetibi- legedrirsnüz" dıyerek Cum- hunyehn temel taşı laıklık dkesını çığnemeye hazır ol- Istanbul Ticaret Üniversilesi İstanbul Ticaret Odası ile istanbul Ticaret Ünıversitesi'nın düzenlediğı İstanbul Yanş Pıstı Logo ve Ingılizce isımlendırmesı Yanşmasfnın jün üyelen belırlenmiştir. İstanbul Yanş Pıstı ısım ve logosunun tasaıianması amacını taşıyan "İstanbul Yarış Pısti Logo ve İngilizce isımlendirmesı Yarışması"nda görev alacak jiiri üyelen aşağıdaki gıbıdır: Mehmet Yıldırım Nuri Çolakoğlu Serra Demirkol Yrd. Doç. Gürbüz Doğan Ekşioğlu Dr. Cengiz Ersun Cem Hakko Mehmet Karabeyoğlu Sema Olgaç Jane Rapley Silvia Signorelli Mümtaz Tahincioğlu Prof. Or. İnci Tezcan MWWJto.org tr .ıdresmden detaylı bılgi edınılebılen yanşmaya katılacak eserienn 20 Eylül 2004 tarıhıne kadar teslım edıhnesı gerpkıvm duğunu ılan edıyor, ıktıda- nn gıderek artan baskılan- na karşı Harp Okulu da pro- testo göstenlen su-asında kendını açucça bellı etmeye başlıyor, fum bu gehşmele- re meydan okuyan Adnan Menderes. "Orduju yedek suba>1arladaidareederim!'* dı>erek generallen aşağüar- ken Genelkurmay Başkanı Orgeneral RüştüErdeOmn, ulusun büyük çoğunluğunu karşısına almış olan DP ik- tıdannın yanında yer alıyor, destekçısı oluyordu 27Mayıs 1960günüDP hükümetı ıle bırlikte devn- len Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun ıle gurur duyabılu- mısiruz 9 12Martl971darbesuıde, salt bu- Cumhunyet devnm- cisi ayduı olduğu ıçin Zı- verbey Köşkü'nde ışkence- den geçuılen, ama ışkence suasuıda bıle baş eğmeyıp, "akrostiş'' denilen bır yön- temle yazdığı yazJarla ış- kenceyı dışanya duyurma- yı başaran DhanSdçuk "Zi- vıerbey Köşkfi" adlı kıtabuı- da şöyle dıyordu; "ErenköyKöşkü,Sunay- Tağmaç-Tunın cuntasının işkencertKrkezivdL. 12 Mart dönemindeErenköy'de,7i- \erbev 'deZJhniPaşa Köşkü drve anılan (ya da Ziverbev Köşkü) jerde Faik Türün ve Memduh Ünlütürk buy- ruğunda birişkence merke- n kurulmuşrur. Bu işkence merkezindedebirçokav dın tezgâhtan geçirihniştir." 12 Mart 1971 darbesınde "işkence merkea" kurarak aydınlara işkence ettığı bı- ünen Genelkurmay Başka- nı Orgeneral Memduh Tağ- maç, Orgeneral FaikTürün ve Zıverbey Koşkü'nde ış- kencelen şahsen yönetmiş olan Tümgeneral Memduh Ünlütürk'ü bağışlayabılır mısinız 9 12 Eylül 1980darbesin- de; 1 mılyon bşı gözalnna aündı. 1 mılyon 683 bın kı- şı fışlendi. 210 bın davaaçıl- dı, 230 bin kışi yargılandı, yakkşık ] 00 bın laşi "örçüt üyea* olmakla suçlandı 7 bin kışi ıçin idam ıstendı. 517 kişıye ölüm cezası ve- rildi. 55 kişi idam edıldı. 30 bin kışi yurtdışına kaçmak zorundakaldı 338bınkışı- ye pasaport venlmedı 30 bın kışi "sakıncalı" olduğu ıçın ışten çıkanldı. 171 kı- şının ışkencede öldüğü bel- gelerle kanıtlandı 300gaze- tecı saldınya uğradı 3 ga- zetecı oldünildü. gazetecı- lerhakkında toplam 4 bın yıl hapıs ıstendı. Gazetecılere toplam 3 bın 315 yıl 6 ay ha- pıs cezası venldı. gazeteler 300 gün kapatıldı, 49 ton gazete. dergj ve kıtap sakm- calı bulunduğu ıçın ımha edıldı Cumhunyetçı yazar Hikmet Çetinkaya, "12 Ey- lül 1980. kıyımın. baskuun. mokratlan, sosvalistieri iş- siz bırakmanm adıdır_ 12 E\1ülzulümdürL" dı>or (l) 12 Eylül zulmunün mı- marian şunlardı Genelkur- may Başkanı Orgeneral Ke- nanEvren. Kara Kuvvetle- n Komutanı Orgeneral Nu- rettin Ersin. Hava Kuvvet- lerı Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya. Denız Kuvvetlen Komutanı Ora- rrural NejatTümer. Jandar- ma Genel Komutanı Sedat Ceiasun. Amenka Bu-leşık Devlet- len Güvenlık Konseyı Da- nışmanı Paul Henze. 12 Ey- lül 1980 darbesını zamanın DevletBaşkanı Jimım Car- ter'a şöyle duv-urmuşru "Ourbo>?dîdit."'t2) Ya- nı "Bizim oğlanlar yapO!" Paul Henze'nın "bizim oğianlar* dedığı kışıler. ad- lan yukanda yazılı darbecı- lerdu-, Darbecı generaller- den Tahsin Şahınkaya'nın adı, F-16 uçaklannın alımı sırasında Türkiye'ye 23 rrul- yon dolar rüşvet venldığı ıddıalannı da ıçeren skanda- la kanştı Amenkan Tune dergısı tarafından enzengın 50 general arasmda da gös- tenldj Başında Genelkur- may Başkanı Orgeneral Ke- nanEvTen'uı bulunduğu 12 Eylül cuntası, Atatürk'ün vasıyetını ortadan kaldır- mış. Türk Dıl Kurumu ve Turk Tanh Kurumu'nu ka- patmıştır Buyapılanlan s^- gısızlık olarak nıteleyen Yar- gıtay Onursal Uyesı Çetin Aşçıoğlu şövle demıştır -İşin düşündürücü biryanı da Atatürk'ü, devTİmlerini içine sindirememiş olanla- nn (\vdekarpdevrimcilerin) vapamadıklannı. 12 E\iül vönetinıininbir çırpıda ger- çekleştirmesidir. Hem de 'Atatürk' di>e dhe.-."(3). ,Amenkalılann "bizimoğ- lanlar" dıye adlandu-dığı, Gaa Mustafa KemaJ Ata- türk'ün vasıv etını yok eden, dünya çapında bu- rüşvete adı bulaşan. şeyhlen. şüıla- n, tankafian koruyup ulusal- cı ve devnmcı Türk ayduı- lanna zulüm yapan 12 Ey- lul darbesimn generallennı bağışlayabılu- mısuıız 9 198O'liyıllarda"özefleş- tiiTne" adı altında başlayıp, vataramızın ekonomık kale- len olan PETKİM, TÜP- RAŞ, Tekel, SEKA, SÜ- MERBANK. TELEKOM. Şeker Fabnkalan'run hızla yabancılara teslımıyle so- nuçlanan süreçte sessız ka- luımıştır. Çok hayret vencı ve son derece üzücudur. 3 Temmuz 2003 günü TBMM'de. AKP'nın çoğun- luk oylanyla kabul edılen 4916 sayılı yasayla tanm arazılennuı, yanı vatan top- raklannın yabancılara satı- şının onü açıldı ve ne ya- zıktu" ki Gazı Mustafa Ke- mal Atatürk'unkoltuğunda oturan Cumhurbaşkanı Ah- met .NecdetSezer bu yasayı onayladı, 19.07 2003 tanh- lı Resmı Gazete'de yayım- lanmasıyla da yasa yürür- lüğe gu-dı Bugün. 67 ılı- mızde yaklaşık 320 bın dö- num arazuruz vabancılann elme geçmış durumdadu" Cumhun>etçı yazar Ok- ta\ Akbal, "Ülke toprakla- n saöhrmı" dıv'e soruyor(4) Bırulusu ulus yapan en te- mel özellik, üzennde varlı- ğmı sürdürdüğü topraklar- dır (U Hikmet Çennkava, Cumhu- rnet. 30 08 2004 (2)M AhBınmd Manşeı CYY 0110 2003 (3) ÇetınAşçıoğlu, "Atatürk im VasnenneSa\gısı:hk , Cıtm- humet, 09 11 2001 (4) Öha\ Akbal, "UkeTopmk- lan SatıhrmP", Cumhunvet, 31 08 2004 Kıymaym Saros'a... K oru Dağlan'ndan ınerken gö- riirsünüz onu. Uzanıvermış- .tır Saros'un sığ sulanna. Hele batan güneşm eşliğinde kır- mızı şaraba karan Saros'un şulann- da gördüğünüz bu üçlüye "Üç Ada- lar" der, geçersuıız... Oysa orada se- re serpe uzannaş yatan denızler ve depremler tannsı Posddonlun eşi Amphitrite'dir. Dünyanın tüm de- nizlerinin tannsı Poseıdon, Saros Körfezı'nı seçmış biricık eşi Amp- hitrite'nin mutlu yaşaması ıçm De- nizkızlanndan oluşan bır ordunun koruduğu cennetuıde belkı hâlâ ya- şamaktadır. Yakın bırgelecekte 200- 300 bin tonluk petrol tankerlenmn - en azından- penanelen bozacak Amphitnte'ın cennetıne. Hele bu-de petrol sızıntısı, bir tanker batması yaşanırsa! Gozunü ve silahını Orta Asya'nın petrolüne dıkmış ABD, ucuz Rus petrolünü düşük mahyet- le ele geçmne uğraşında. Transtrak- ya Boru Hattı onlann buluşu. Tharce Development Company Ltd. ısımli şırket, başvurusunu yap- mış Petrol tşlen Genel Müdürlu- ğü'ne. 12 Ağustos 2003 tarıhlı Res- mı Gazete de "Şirketin Hazar hav- zasında üretilen hampetrolü, Rus>^ ve Gürcistan'daki hampefrol termi- nallerinden büvük tonajlı gemilere yükle>erckBogazlanb>-pass ederek Kryıköy'ün 3.5 km. açığma ve boru hartj Ue Saros Körfezi Keşan ilçesi İbrikbaba köyüne ve oradan da ge- milerie Avrupa, ABD ve diğer ulus- lararası pazaraaktarmayıhedeflev en hampetrol boru haOmıinşa eönekiae- rebeİgealmakiçinmünjcaateöigiflan olunur'" yazıyor "Doğaya karşı işlenen suçun öcü, insan adaJeünden daha zorlu oluıf demış, Dostmevski. Kızmayagörsün Zeus'un oğlu, elin- de tuttuğu uçlü zıpkınla yakuz dal- galan kabartıp denızı altüst etmek- le kalmaz; topraklan da tıtretır, sar- sar. Hüsevin KenaD GÖREN PANELE PAVET Aydınlanmanın öncüsü CHP'nin kuruluşunun 81. yılını Ist. Mv. H. Fehmi Güneş: CHP'nin Kuruluş Felsefesi Prof. Dr. Erol Manisalt: Kuruluş Döneminin Ekonomi Politikaları konulu panel ve kokteylle kutluyoruz. Tarih : 11.09.2004 Yer : Beşıktaş Evlendırme Salonu Saat : 14.00 CHP Beşiktaş llçe Başkanlığı Ulusal Sanayici ve îşadamlan Derneği Genel Başkanı KEMAL ÖZDEN'in "IMF'siz de Çıkış Var" konulu konferansına tüm yurttaşlanmız davetlidir. rmııcs ıiıiıtt Klltll Kartal, İ sküdar, Tuzla. İ mranive, Pendik. Maltepe. Sultanbevli şubeleri Tarih 11 Eylül 2004 Cumartesi. Saat 18 00 Yer Hasan Âlı Yücel Merkezı - Kartal YAPIM-C KÜLTÜRTURLARI GAP - NEMRUT TURU ANTAKYA - GAZİANTEP - Ş. URFA MARDİN - DİYARBAKIR - ADIYAMAN 28 Eylül - 06 Ekim 2004 6 Gece 8 Gun Kişı Başı 590.000.000.-TL Yanm Pansıyon - Ulaşım - Oren Yen Gırişi Nemrut'a çıkış ve rehberfık hızmetlen dahıldır. CUMALI KI2IK ve TRİLYE TURU Mudanya Montanıa Otel 24 - 26 Eylül 2004 Yanm Pansıyon, Ulaşım Dahil Kişı Başı 210.000.000.-TL Irtibat: Yaptm-C Turkocağı Cad. Basın Sarayı No:1 K:4 Cağaloğlu-lstanbul Tel: 0212- 520 21 91-92 522 49 25 FaKS' 0212-520 50 23 BENDİS TRAVEL-2142 KULTU* • SANAT Tlf: 0 2 1 6 . 3 4 6 0 1 4 1 laAıriye Saki2Gıîlu Sok. No:29 ANADOIU YAKASINOA SADECE rSİNEMAMIZDAt 1 1.30-14.00 16.30-19.00 21.30 Turkıye Gazetecıler Cemıyeb'nın yayınladığı günluk Bizim Cazete Ulke sorunlanna ılışkın raportanyla, araştırmalanyla, köşe yazılanyla, tarafsız tıaberierîyle sıvıl toplumlann gazetesı. Düzenlı okumak ıçın abone olun. Tel: 0.212.51108 75
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle