Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 EYLÛL 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
ıs "Ben farifi
yasıyorum.
Aeren/e?
Bektronik posta: denizsom®cumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Fransa türban ödünü
vermiyormuş...
Türkive'den borc alsın!"
Hutbe
Gaziantep'te
Şehrtkamil Bedrettin
Ayni Camisi'nde 30
Ağustos hutbesi
veriliyor. Hutbede yeşil
sanklılardan, ölürken
dirilen askerierimize
kadar herkonudan
bahsediliyor fakat bir
tek kjşinin, Gazi
Mustafa Kemal
Paşa'nın adı anılmıyor.
Hutbeyi dinleyenler,
"Bu ne nanköriük, ne
aymazlıktır... Bu
hutbeyi Diyanet Işleri
Başkanlığı mı,
Şehitkamil llçe
Müftülüğü mü, yoksa
caminin imamı mı
hazırladr; kim
hazırtadıysa ortaya
çıksın" diyor.
HortumZehra Zeyneloğlu:
"Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan
'Paralar artık
hortumcuya değil,
halka gidecek' diyor.
Demek ki dinci
holdinglerin
kasalarında artık yer
kalmadı!"
urtuluş Savaşı'nın 30 Ağustos Zaferi ile taç-
lanması sonunda ulusal egemenlik ilkesinin
kazanıldığını ve böylece bağımsız Türkiye
Çumhuriyeti'nin kurulduğunu anımsatan
Prof. Dr. Özer Ozankaya diyor ki:
"Sömürgeci siyaset Batısı ve onunla her zaman iş-
birliği eden ortaçağ artığı tarikat, aşiret, ağa ve alsat-
çı sermaye güçleri, 2. Dünya Savaşı'ndan Atatürk'ün
yokluğunda ve Marksist diktacılığın güdümündeki
Sovyet tehdidini bahane ederek ulusal egemenlik il-
kesinin içini boşalttılar ve Türk ulusunu yeniden sö-
mürgeciliğin boyunduruğuna soktular.
Bir yandan çok partililik dediler, ama aynı zamanda
partilenn demokratik yapı ve düşüncede olması ko-
şulunu göz ardı ettiler! Ulusu eğitimsiz, demokrasi
kültüründen yoksun kılmak için ellerinden geleni yap-
tılar. Kitle ıletişim kuruluşlan ile sendika ve dernek gi-
bi kitle örgütlerinın de çoğunu yozlaştırdılar.
Oysa ulusal egemenlik ilkesinin doğru anlamı ve
Kutup Yıldızı
dürüst uygulamasıyla gerçekleşen Türk Devrimi, ge-
rek kapitalizmi, gerekse Marksizmi demokrasinin ilke-
lerini gerçekleştirme açısından gerıde bırakan, insan-
lığın bu iki diktadan birisini seçmeğe yazgılı olmadı-
ğını gösteren bir 'üçüncü yol' idi ve bugün de insan-
lık böyle bir üçüncü yolun özlemini çekiyor. Demok-
rasi düşmanlarının Atatürk'e ve Türk Devrim kurum-
lanna elbirliği ile saldırmalarının gerçek nedeni O'nun
bu niteliğidir.
Bugün karamsarlığa hiç yer yoktur. Atatürk, Türk Si-
lahlı Kuvvetleri'ne cumhuriyeti koruma ve kollama
anayasal görevini vermekle ve bunun doğaJ sonucu
olarak cumhuriyeti, yani gerçek anlamıyla ulusal ege-
menlik düzenini koruma mekanizmaları kurulmasını
sağlamakla öyle bir demokrasi mühendisliği sergile-
Barış
Akif Kök
şAkif Kökçe: "Biz
barış çıkarmadıkça
bunlar daha çok savaş
çıkaracak!"
SESSİZSEDASIZ(I)
miş, cumhuriyeti gençliğe emanet etmekle de siyasal
kültürümüzde öyle bir özgürlük ateşi tutuşturmuştur
ki, özgürlük düzenine hıyanet edenlerin, toplumumu-
za insan, zaman ve kaynak yitirtseler de, amaçlanna
ulaşmalan şöyle dursun, ulusun gözünden düşmeyi
ve tarıhe bu özellikleriyle geçmeyi engellemeleri ola-
naksızdır.
Atatürk, 19 Mayıs 1919'dan beri, yerli yabancı, tüm
özgürlük düşmanlannı yenmiştirve yenmeyi sürdüre-
cektir. İnsan hakları, pazar ekonomisi gibi örtüler al-
tında dinsel, ırkçı, Marksist ve bölücü demokrasi düş-
manlarına, Ermeni saldırganlığına, Kıbns'ı Yunan ada-
sı kılma niyetinden vazgeçmeyen Yunanistan'a des-
tek veren, Milli Güvenlik Kurulu'nu önündeki en bü-
yük engel olarak gören sömürgeci siyaset Batısının da
Atatürk'ün demokrasi devrimi karşısında bir kez da-
ha yenilgiye uğraması kaçınılmazdır. Atatürk modeli-
nin 21. yüzyıl insanlığı için bir Kutup Yıldızı değerinde
olduğu er geç tüm uygar insanlıkça görülecektir."
Hristodulos, Hrisostostomos'un izinde!
Geçenlerde Yunan Ortodoks Kilisele-
ri Başpiskoposu Hristodulos bir kılise-
de düzenlenen törende yaptığı konuş-
mada Anadolu'yu kast ederek "Vatanı-
mızı unutmadık" dediği için Ankara'dan
Ahmet Ercan, "Demek bunların böyle
bir rahatsızlıkları var. Ara ara unutup,
işlerine gelince hatıriıyorlar" diyor.
Hristodulos, "Türklerin kötü talihlerı-
nin tek sorumlusu liderleridir" dediği için
Ercan, "Hangi liderimizı kastedıyor?
Türklerin en büyük talihi Gazi gibı bir bü-
yük lidere sahıp olmamızdır" diyor.
Hristodulos, "Devrimciler korkunç
Türk hapishanelerınde çürüyorlar" dedi-
ği ıçın Ercan, "Başpıskoposun devnmcı-
lerden belledığı Atına yakınlarındaki Lav-
rion kampında bulunan bölücü terör ör-
gütü PKK/KONGRA-GEL örgütü men-
supları olmasın? Çünkü bu kampın bü-
yük oranda finansmanını Yunan kilisele-
ri sağlıyor yanı ülkemizin bütünlüğüne
s
f
göz diken bölücü terör, bu hazretin gö-
zünde devrimci oluyor" diyor.
Hristodulos, "Yenı kuşaklar 9 Eylül
1922'de öldürülen Izmir Metropoliti Hri-
sostostomos'un ayak izlerinden he-
defe gidecekler" dediği için Ercan,
"Dikkat etsinler, o ayak izleri Türk ulu-
sunun yediden yetmişe kanıyla ca-
nıyla Batı emperyalizminin ve maşa-
sı Yunana karşı verdiği büyük zaferle
bu topraklardan sonsuza kadar silinip,
atıldı. Başpiskoposa hatırlatmaya gerek
yok; ama unutmamaları için şu kadarını
söyleyelim; yiğıt gazetecı Hasan Tah-
sin'in ılk kurşununun sesleri Ege'de ha-
la kaybolmadı" diyor.
Yüksek Yerilim Hatfa
Suya uyku hapı lcatsak su da
uvur mu.'
erdincırtku yahoo.com
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKİNCİ
Raci Bademli'nin 'Cinleri'...
Tam bir yıl oldu Raci Badem-
B'mizdenaynlalı... O'nun dasev-
diklerinden, ülkesinden ve hepi-
mizden...
Geçen yıl yitirdiğimizde; "hep
yaşayacak" demiştim. Sadece
anılan ve güzellikleriyle değil;
"gördükferi ve uvannklarT ile de
hep bizimle olacağını yazmış-
tım...
0 kadar haklı çıktım ki 365
günde sayısız kez "Racf nin söy-
lediği gibi" dedik... Bir o kadar
da; "iştebunudemekistemişti"...
Birlikte sevdiğimiz birmeslek-
taşımla Raci'yi anarken arumsat-
mıştı. 199O'lı yıllann sonlan ve
2000'lerin başlannda Bursa Bü-
yükşehirBelediyesine şehırcılik
danışmanlığı yaparken, kenri *i-
mar" etmek adına "imha" eden
planlardan artık kurtulabilmek
için şunu önermış "Mevcutduru-
mu inıar pianı yapahm, yeter_
n
Bu "dersverid" sözün anlamı-
nı kavramak yerine "tersmden"
anlayanlar ise "itiraz" etmişler ve
demışler ki; "ama o zaman, ön-
Bunlara tam benzemese de ye-
ni bir "imar dnHği" denebilecek
"uyanıkhk" örneği de geçenler-
de Muğla Koruma Kunılu çalış-
malannda karşımıza çıktı. Eğer
kitabımızı hazırlayabilseydik,
eminim ki Raci'nin de en başta y-
er almasını isteyeceği türden bir
uyanıklık...
Türkıye'ninengeniş SfTalan-
lan Muğla'da. O kadar kı içlerin-
de çok sayıda köy, mahalle hatta
ilçe merkezleri bile bulunuyor...
Böylesine geniş bır koruma-
nın, "yöredeki doğal ve küMrel
zengüiliği yaşamla buluşnırmak
ve gekcekkuşaklara da taşımak"
amacını içerdığını anlatan, aynı
nedenle de SÎT alanlannda yaşa-
manın "ayncahk" olduğu anım-
satılarak, kurallara uymanın
"herkesin çıkanna" olduğunu
vurgulayan ilanlar köy kahvele-
rine ve kamuya açık yerlere asıl-
dı...
Hedeflenen ise sadece "bflgi ve
bihnçaktarma" değildi. SÎT'ler-
deki yasadışı uygulamalann "gii-
YAPILASMADA SİT ARTIK
SORUN DEĞİL
TEKERLEKLİ AHŞAP MOBİL EVLER
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicakfa turk.net
ÇİZGlLİK KÂMtL MASARACI kamilmasaraci(q mynet.com
"Arsanıza konut
yapabilmek için imar
izini mi alamıyorsunuz?
Bize gelin, birlikte
değerlendirelim."
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 1 Eylül wtac.nmmtas-arikan.com
SİT alanlanndald "tekeriekli talan" ilaıu.
ceden yüksetaniş uygunsuz bina-
kr koDanmış obnaz mı?"
ODTÜ"nün belki de en insan-
cıl ve en "•yaşamdan" yana şe-
hircılik hocasının yaıutı, böylesi
bir "anlayTşsE" anlarnayaverile-
cek en güzel karşılık olmuş: "En
iyisi siz artık imar plaıu değiL ra-
mi planı \ apm..."
Neden mı?
İmann tersten okunuşu "rami"
deondan...
İmar u\anıklan
Geçen bir yıldaki buna benzer
"beraberliklerimizden'' hangi
bırinianlatsam...
Raci Bademli ile adına "İmar
CinHkJeri" demeye karar verdıği-
nıiz ortak bir kitaba niyetlenmiş-
tik. Hani şu "binalara kot veriİ-
nesi" gibi sürekli değişenkural-
Lrdan yararlanarak, 4 kat imarlı
a-saya 7 katlı bina yapılabilme-
sm sağlayan "cmBkfer" gibi...
Ya da "düzmece seneöe borç-
•auna" yöntemiyle "alacak" da-
•*ılan açılarak. arazilerin imar
kıralı yerine "yargı karanyia''
fcjlünmesigibi...
zeDikleri de yok etmek" anlamı-
na geldiğini ve bu nedenle yasa-
lardaki cezalann da "toplum adı-
na" uygulandığınıduyurmaktı...
Son günlerde işte bu duyurula-
nn yanında bir ilan daha var." Ya-
pdaşmada SİT Arük Sorun De-
ğil" başhklı ilanda "tekerlekü
mobilevier" resimleriyle tanırılı-
yor. "Arsanıza konutyapabilmek
için imar izni mi alanııvorsu-
nuz?" sorusunun altında ise "bi-
ze gelin, biıükte değerlendirelim"
denerek "tekeriekh' ev çözümü"
açıklanıyor. Üstelik, SİT'lerde
"dolaşabihne" yeteneğı de olan
bu evlerın özellıklen arasında
"çevreci" olduklan bile sayıl-
mış...
Raci Bademli'yi bir kez daha
özlemle anarken, "acaba" dıyo-
rum; "Muğla Valiliği bu u\^nık-
hğuı üzerine gklemez mi?"
Doğaya ve tarihe karşı imar su-
çu "tekerlekle" işlendığınde
"masum" olunamayacağına gö-
re, yürüyen evleri böylesi "cinük-
lerle" pazarlayanlar aynı suçla-
nnda nasıl özgür olabilirler?
oekinci ) cumhuriyetcom.tr
DAMLATAS MAĞARASI
İ354- 're SU6ÛU, AUİMYA Y/IKJAIINPAKI
AST/MU
. 1948'PE, 8/e Sf-
ç , Ç
ıci B/HLEece £4ek/T VE Diıdrte piKf&ri
M/fr/. TDPRAkTBH SÜZULEM Ç
K4AĞAeAN/N TAl/AM'HPAU SIZAKAK
\/£ KtREÇTAÇl £>U/£UMUNA &S')tDeDU. BU fJE-
OEMLE "OAMLAmş"ADI V&&t£M M/İĞAgA-
DAKİ HAVANIN ASTIMLI H4S7BL4ieA İYt £eiDI-
6/ PE taSA ZAM4NPA AWAÇlLACA#n.
6AL/P DEfS£, GEIZE/cEtJ DE6tŞtKLlK£JE&i yAP-
TtZAeAK , ASr/MU HASTALAeiAl
SA6LAMAVA ÇALIŞMIÇrt (SAĞPA^ ..
CumhuriyeC
k ı t a p 1 a r ı
ISKELE SANCAK
Sol-Sağ-Şeriat
Ilhan Selçuk
İstote Sncak
Çag Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41
34334 Cağaloglu-lslanbul
Tel:(0212) 514 01 96 Faks:(0212) 514 01 95
Cumhuriyet
1k ı t p 1 a
BAHÇE BIZIZ
GÜL BİZDEDİR
Miyase îlknur
Mıvasc llkıııır
F.ah< «• Bi/.i/
Gtil Bi/<l< <liı
Alevı fıkralarının en önemlı
ozellığı, ve'el ve büyük bır
kısm nın gerçekten yaşanrrış
olmasıdır Mjyase llknur un dost
meclıslerınde anlatılan
fıkralardan derledığı bu kıfap
Ay'nı zamanda kendıne ozgu
Dır toplumsai /aşamı da
sergılıyor, bu yaşamın
g e r e k l e r ı n ı torelerı n ı
orcel'klennı ve sonralıklarını
Ç»İ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41
34334 Cağaloğlu-tstanbul
Tel:(0212) 514 01 96 Faks:10212) 514 01 95
PANO
DENtZ KAVUKÇUOĞLU
Oümpiyatlar,Bir KezDaha
Kafilemiz, Atina Olimpiyatları'ndan 3'ü altın, 3'ü
gümüş, 4'ü bronz olmak üzere toplam 10 madal-
ya ile döndü. Madalya tablosu Türkiye'nin 22. sı-
rada olduğunu gösteriyor. Olimpiyatlara katılan
202 ülkeden yalnızca 75'inin sporculannın madal-
ya aldığı, altın madalyaya sevinen ülkelerin sayı-
sının ise yalnızca 57 olduğu düşünülecek olursa,
sporculanmızın aldığı sonuç hiç de fena değil. Bu
madalyalann halter, boks, güreş ve tekvandoyla sı-
nırlı olması ise düşündürücü. Çekiç atma finalle-
rinde dördüncü olan genç sporcumuz Eşref A-
pak'ın, birinci gelen Macaratlet Adrian Annus'un
dopingli çıktığı için altın madalyasının elinden alın-
ması üzerine bir üst dereceye kayarak bronz ma-
dalya almasına ise çok sevindik, çünkü 1948
Londra Olimpiyatlan'nda üç adım atlamada üçün-
cü gelen Ruhi Sanalp'ten sonra ilk kez bir spor-
cumuz atletizm dalında madalya almış oldu.
1500 metrede Avrupa şampiyonu ve dünya ikin-
cisi olan Süreyya Ayhan'ın şaibeli bir biçimde
olimpiyatlara katılmaması; kendisinden 5000 met-
rede altın, 1500 metrede ise en azından gümüş
madalya beklediğimiz sporcumuz Elvan Abeyle-
gesse'nin ise birincisinde 12., ikincisinde de 8. ge-
lerek dereceye bile girememesi düş kınklığı yarat-
tı. Anladık ki tüm sporlann anası kabul edilen at-
letizmde iki çiçekle bahar olmuyormuş.
Alınan üç altın madalyanın üçü de haltercilerimiz-
den geldi. Grekoromen ya da serbest stilde olsun,
ikisi dışında tüm güreşçilerimiz ne yazık ki sapır sa-
pır döküldüler. Gördük ki ezelden beri "afa sporu"
olarak bellediğimiz, savaş nedeniyle 1940 ve 1944
yıllarında düzenlenmeyen ve katılmadığımız 1980
Moskova Olimpiyatlan dışında 1936 Berlin Olimpi-
yatları'ndan 2000 Sydney Olımpiyatlan'na kadar 14
olimpiyatta 27 altın, 15 gümüş ve 10 bronz madal-
ya kazandığımız "klasik" güreş ile günümüzün "mo-
dern" güreşi arasında hiçbir benzerlik kalmamış.
Bilek gücü yerini büyük ölçüde ileri tekniklere bırak-
mış, yeni kural uygulamalanyla güreş eskisıne kıyas-
la çok daha fazla çeviklik ısteyen hızlı bir spora dö-
nüşmüş. 1996 Atlanta ve 2000 Sydney Olimpiyat-
lan'nda a\tın madalya alan güreşçimiz Hamza Yer-
likaya'nın Atina'da ancak dördüncülükle yetinme-
sinin bir nedeni de sanınm bu yeni tekniklere ve ku-
rallara ayak uyduramamasıydı.
Atina Olimpiyatlan bize bir şeyi daha gösterdi ki
bu bence sportif başarılardan ya da başarısızlık-
lardan çok daha önemli: Istanbul'un altyapı sorun-
lan bir yana biz toplum olarak henüz olimpiyat
oyunlan düzenleyecek düzeyde değiliz. Yüzme-
den atletizme, kürekten cimnastiğe kadar çok ka-
tegonli dallarda başa güreşecek sporculara, do-
layısıyla da izleyiciye sahip olmasına karşın Yuna-
nistan bile bir skandaldan kıl payı sıynldı. Ulusla-
rarası Olimpiyat Komitesi birçok dalda izleyici kıt-
lığı çekildiğini öne sürünce Yunanistan Ulusal
Olimpiyat Komitesi ne yapacağını bilemedi. Çok
arzuladığımız 2008 ya da 2012 Olimpiyatlan Istan-
bul'a verilmiş olsaydı atletizm, eltopu, plaj voley-
bolu, atıcılık, eskrim, binicilik, yüzme, kürek, cim-
nastik hatta halter, judo ve tekvando acaba kaç
yerli izleyiciyi stadyıımlara, salonlara çekerdi?
Düzenleyici olarak olimpiyatlann hakkını verebil-
mek, yüzakıylaaltından kalkabilmek için herşey-
den önce sporu yaygınlaştırmak, çok çeşitli dal-
larda iyi sporcular ve bu sporculan izleyecek me-
raklı sporseverler yetiştirmek zorundayız. özellik-
le ilköğretim okullan ve liselerde çocuklara futbo-
lun, basketbolün, voleybolun ve öbür çok bilinen
spor dallannın dışında da branşlar olduğunu öğ-
retmek, bu branşlara onlann ilgisini çekmek, ilgi
gösterenleri de desteklemek gerekiyor. En azından
son elli yılda iki olimpiyat düzenleyen, sporculan
Atina'da 17 altın, 16 gümüş, 16 da bronz madal-
ya alan yirmi milyonluk Avustralya'nın sportif dü-
zeyine erişmek için.
(e-posta: dkavukcuoglu@ superonline.com)
(Faks:0212-72384 97)
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ Özellikle
kuş
1 2 3 4
avında
kullanılan bir
köpek cinsi. 3
2/ Damızhk
dişi hayvan...
îstenç zayıflı- 5
ğı. 3/Badem- 6
li kek... Bir ?
nota. 4/Bilgi-
siz, kültürsüz ^
kimse... Halk 9
dilinde çam-
sakızına ya da reçi-
neye verilen ad. 5/
Güneş doğmadan
önceki alaca karan-
lık... Meydan. 6/
"Belirtiler, işaret- 5
ler" anJamında eski 6
sözcük... " — Char-
les": ABD'li caz 8
şarkıcısı ve piyanis- 9
ti. 7/Ilkel benlik... Bir ilimiz. 8/Mutlulukhormo-
nu. 9/Aydın ilindeki Dilek Yanmadası Milli Par-
kı'na verilen bir başka ad.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/Cinsel iktidarsızlık. 2/Çok kullarulmaktan yıp-
ranmış, eskimiş olan... Ilave. 3/Avuç içi... Nijer-
ya'nın para birimi. 4/înleme, inilti... Çok sevilen
kimse ya da şey. 5/Ölüm cezası... Tantal elemen-
rinin simgesi. 6/Nesnelerin gerçeğine değil, bi-
reyin düşünce ve duygulanna dayanan... Şeker-
kamışından elde edilen sert bir içki. 7/Lantan ele-
mentinin simgesi... Yat limanı. 8/Közlenmişpat-
lıcan, sanmsaklı yoğurt ve kıymayla yapılan bir
çeşityemek. 9/35'likrakıyaverilenad... " — H a -
yat": Orhan Pamuk'un romanı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük
Gazete
Ülke sorunlanna ilişkin raporlanyla, araştırmalanyla,
köşe yazılanyla, tarafsız haberleriyle
sivil toplumlann gazetesi.
Düzenli okumak için abone okjn.
Tei:Oİ1Z 5110875