18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA + CUMHURİYET 5 AĞUSTOS 2004 PERŞEMBE HABERLER DUN1ADABUGUN AlA SİRMEN Gazete Sayfalarında Sörf Yaparken... Altmış beş yaşından sonra sörfe başlamak ko- lay olmuyor; gerçi benim sözünü ettiğim sörf, az- gın dalgalar arasında küçük bir tahta veya plas- tik madde parçası üzerinde yelkenle gezinmek değil, internet sayfalan arasında dolaşmak, ama ona başlamak için de yaşım biraz geç. Her ney- se, arkadaşlann yardımıyla, geç olsa da güç ol- muyor. Evet, internet sayfalanndaki dolaşmaya sörf yapmak diyoriar. Meğerse ben de yıllardır gaze- t e sayfalan arasında sörf yapıyormuşum da ha- berim yokmuş! Dün sabah gazete sayfalannda yaptığım sör- fü sizinle paylaşmak istiyorum. • • • Cumhuriyet'in birinci sayfasında, Cumhurbaş- kanı'nın Kamu Yönetimi Yasası'nı veto gerekçe- si yayımlanmıştı. Gerekçelerin hepsi, Işık Kansu'nun Kasım 2O03'te Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan "Ulus Devletten Federal Devlete, Yurttaşlıktan Müşteriliğe-AKP'nin Kamu Yönetimi Reformu" başlıklı dizisinde ileri sürülenler ile bağdaşıyordu. Tasan kamuoyunun gündemine geldiğinde, onunla ilgili yazanlar çok oldu. Ama bunlann hiç- biri, Işık'ınki kadar kapsamlı değildi. Ve de 2003 Ekim sonunda yine Işık Kansu imzasıyla yayım- lanan tasannın, türbanı kamu alanına sokmayı amaçladığını söyleyen haberde ileri sürülenler de veto gerekçeleri arasındaydı. Haberi vermekten çok, verdiği haberin şişinme- sini yapan gazetelerden birinde olsaydı, olay "Ar- kadaşımızın ileri sürdüğü hususlar veto gerek- çesi oldu" manşetjyle verilirdi. Cumhuriyet ise rek- lamdan çok, doğru habercilik ve özgün yorum- culuk peşinde olduğundan, bu tür şişinmelere pek rtibar etmiyor. Bilmem ki iyi mi yapıyor? Ama ben keyifle Işık'ı arayıp kutladım. - Senin ileri sürdüklerinin hepsi veto gerekçe- leri arasında yer almış, dedim. Hayret bir şeydi. Son derece aiçakgönüllü olan Işık, sevinç içinde, - Gerçekten öyle, ben de sevinçten uçuyorum, dedi. • • • Türk medyasının dalgalan arasında gezintimi sürdürüyordum. Hürriyet'in 27. sayfasında Ertuğrul Özkök'ün "Demokrasinin Üzerine Şal örtmek" yazısı ay- nen şöyle başlıyordu: "önceki gün AKP 'nin önde gelen isimlerinden biri aradı ve direkt olarak şu soruyu sordu: 'Son zamanlardaki tavır değişikliğinizin nede- nini merak ediyorum. Bizim bilmediğimiz bir şey mivar?'..." Kahkahayla güldüm. Biz ne diyorduk? Büyük medyanın AKP'ye sınırsız kredi açtığını, ne ya- parsa desteklediğini, rejim ihlallerini görmezden geldiğini söylemiyor muyduk? Onlar ise bunun gerçek olmadığını, tarafsız ya- yın yaptıklannı söylüyoriardı. özkök'ün yazısından anlıyoruz ki "AKP'nin ön- de gelen isimlerinden biri" de, bizim gibi, Hürri- yet'in kendilerine destek verdiğini düşünüyor- muş. Bir daha güldüm, aklıma bir tekerieme geldi; "Şecaat arz ederken merd-i kıpti sirkatin söyler". Ben Ertuğrul özkök'ün bu "Ben böyle yaptım ama..." yollu günah çıkarma, kendini haklı gös- terme çabalannı çok seviyorum. Bana sanki hep, bu çocuğun içinde bir yerlerde bir şeyler kalmış da onu böyle davranmaya zoriuyormuş gibi ge- liyor ve kendi tavnnı hiçbir iç çekişme ve acı ya- şamadan sürdürenlere bakınca, bu arkadaşı ba- yağı içtenlikle seviyorum. • • • Ord. Prof. Sulhi Dönmezer'in ölümü bütün gazetelerin birinci sayfalanndan verilmişti ve de- vam sütununda da bu hocamızın (ki ben de sı- navından pekiyi derece ile geçmiş öğrencilerin- den biriydim) yaşamöyküsü, bilimsel başanlan, ceza hukuku ile kriminoloji alanına katkılanndan söz edilmekte, kendisinin hocalann hocası oldu- ğu, Aydınlar Ocağı tarafından 75. ve 80. doğum yıldönümlerinde kendisine "Şeyhül Müderris" unvanı verildiği yazılıyordu. Ama nedense, hocanın yaşamında ve üniver- site hayatımızda önemli olan bir olay es geçilmiş- ti. Sayın Hocamızın, Sahir Erman ile birtikte, ho- calan ve çağdaş Türk Ceza Hukuku'nun önde ge- len kuruculanndan biri olan Tahir Taner tarafın- dan kitabından intihal yapmak suçlamasıyla mah- kemeye verildiklerini bütün basın unutmuştu. Yıne Hoca'nın 196O'lı, 70'li yıllarda, pek revaç- ta olan TCK141 -142. maddelerine dayanılarak açı- lan ceza davalannda bilirkişilik yaptığı ve pek ko- layca yazılarda suç unsuru bulduğu, hatta yanın- da çalışan genç asistanlara da bu yolda baskı yap- mış olduğu, işin daha da ilginci Yargıtay Ceza Da- ireleri'nin bir karannda, Dönmezer'in bilirkişi tayi- ninin isabetli görülmediğinin bozma gerekçeleri ara- sında yer aldığı pek akıllara gelmedi. Hoca son yıllannda düşünce açısından daha liberal bir çizgiye doğru meyletmeye başladığı için belki de bu hususlar unutulmuştu. Sayın Hocamıza ben de rahmet diliyorum. Sevgili Kordeşim, Can Dostum, Kadim Dava Arkadaşım, 1966 Mülkiye (A.Ü. SBF) mezunu, Ziraat Bankosı emekli genel müdür yardımcılarından, istanbul Mülkiyeliler Vakfı Başkanlarından; Bahri GEVREK 'İ 04 Ağustos 2004' te kaybettik.Elden ne gelir?... Hüseyin Ergün 'Veto karan, AKP'nin Cumhuriyetin ana ilkeleriyle hesaplaşma niyetini askıya aldı' Sezer'ebüyükdestekIŞIK KANSU ANKARA - Cumhurbaşkanı Ab- metNecdetSezer'in, AKP'nin Kamu Yönetimi Temel Yasası'nı TBMM'ye geri göndermesi, düzenlemeye karşı yaklaşık bir yıldır zorlu bir mücade- le yürüten bilim insanlan, demokra- tik kitle örgütleri ve uzmanlar tarafın- dan olumlu karşılandı. CHP Genel Sekreter Yardımcısı OğuzOyan, Cumhurbaşkanı tarafın- dan veto edilen yasanın Türkiye'deki kamu yönetimi rejimini altüst eden, anayasada tanımlanmış kamu yöne- timi tanımına uymayan ve Türkiye'yi bir yöresel özerkliğe ya da yöresel fe- deralizme götürecek bir duzenleme olduğunu belirterek vetoyla AKP'nin • Cumhurbaşkanı'nın Kamu Yönetimi Temel Yasası'nı vetosu toplumun hemen her kesimince olumlu karşılandı. Yol-Iş Başkanı Fikret Bann, "Cumhurbaşkanı vetosuyla kamu çalışanlannı yok eden, Türkiye'nin üniter yapısını çözen bir yasaya geçit vermedi" dedi. Cumhuriyet rejimi ile hesaplaşmaya dönük özel gündemi ve niyerinin as- kıya alındığını vurguladı. Oyan şun- lan söyledi: "AKP, Cumhuriyetin ana ilkeleriyle, kurumlanyla hesaplaşa- bilmek için Türkiye'de oturmuş ku- rumsaJ yapdann çökertilmesi, tasfi- yesini amaçhyordu. Hnn bir kadrolaş- ma istiyordu. Denetimi çok daha zor 3 bine yakın yerel yönetim birimiyte kamu hizmerJerini piyasalaşüran ve giderek denetlenemez duruma geti- ren bir yapı öngörüyordu. Kurumsa] teftiş kurumlannın tasfiyesi ile dene- time ilişldn kurumsal hafizanın siHn- mesini hedefliyordu. Kendi istediği yönde bir anayasal rejim yaratmakis- teyen bu iktidar, aynı zamanda kendi- sine yakın radikal İslamcı eğiUmleri olan bir sermaye sınıfı da yaratma yo- luna gkhyordu. Sayın Cumhurbaşka- nı'nm vetosu, bu niyetierişu an için as- kryaakü." SBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bir- gül AymanGüler, Cumhurbaşkanı 'nın, itirazı ile çeyrek yüzyıllık sömürge- leştirme projesinin ikinci dalgasını, son büyük vuruşu engellediğini savuna- rak "Bu veto, ulusal-üniter devieti kv- racak idari federalizm hesabına ve sosyal devlet yerine küreselci-tüccar devtetin yerleşmesine itirazdır" dedi. Yol-Iş Başkanı Fikret Bann, Cum- hurbaşkanı'nın, vetosuyla kamu ça- lışanlannı yok eden, Türkiye'nin üni- ter yapısını bozan bir yasaya geçit vermediğini diie getirirken; SBF öğ- retim görevlisi Seyhan Erdoğdu, ve- to edilen yasanın yaklaşık 2.3 milyon dolayındaki kamu çalışanının sayı- sında yüksek oranlı bir azaltma öngör- düğünü anımsattı. Erdoğdu, şu de- ğerlendirmeyi yaptı: "Yasanın ügüı maddeteri, memurlar için çahşma bi- çimi olarak anayasal güvencelerin so- nu demekti ve esnek, sözleşmen, yerel bir personel rejiminegeçiş anlammı ta- şıyordu. Kamu işçileri için ise geçici, mevsimhk, kısmi.gündeUk, hatta çağ- n üzerine çahşma söz konusu olacak- ti. Tüm çahşanlar için sendikasızlaş- ma, ücret düzeyinde azalnıa ve çahş- ma koşullannda kötükşme beklen- mekteydL" Devlet Denetim Elemanlan Der- neğı (DENETDE) Başkanı AnlayEr- güven de kamuda denetimin ne kadar önemli olduğunu iktidara anlatmak istediklerini, ancak uluslararası güç- lerin kontrolündeki srvil toplum örgüt- lerine danışarak yasayı hazırlayanla- nn kendileri ile görüsmediğini ifade etti. Ergüven, "Bu veto, hükümetiçin bir firsarnr diye düşünüyonız" dedi. Sezer, veto gerekçesinde AKP'ye 'Devletin personeli ile uğraşmayın' uyansı yaptı 'Bürokrasiyi sîyasaflaştırmayııı9 • Sezer, hükümetin hazırlıldannı yürüttüğü, yaklaşık 1.5 milyon memurun sözleşmeli statüye geçirilmesini öngören yasayı da veto edeceği sinyalini verdi. ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, veto ettiği Kamu Yönetimi Te- mel Yasası ile AKP iktida- nna, kamu görevlilerinin özlük haklanmn "sözieş- meyle" değü, ancak "yasay- la* düzenlenebileceği uya- nsında bulundu. Sezer, bu uyansı ile yaklaşık 1.5 mil- yon memuru sözleşmeli statüye geçirmeye hazır- lanan hükümete, Devlet Memurlan Yasası'ndade- ğişiklik öngören düzenle- meyi de veto edeceği sin- yalini verdi. Cumhurbaşkanı Sezer, Kamu Yönetimi Yasası'yla birlikte AKP hükümetinin 14 kamu yönetimi reformu" ad) altında yaphğı 4 yasa- dan 3 'ünü veto etti. Bu ya- salardan sadece Büyükşe- hir Belediyeleri Yasası'nı onaylayan Sezer, tl Özel tdareleri ve Belediyeler Yasası'nı da "tasmen" Meclis'e iade etmişti. Cumhurbaşkanı Sezer, yeni yasama yıhnda bu dü- zenlemelerin beşinci aya- ğı olarak "Devlet Memur- lan YasasTnı Meclis'ten çıkarmayı hedefleyen AKP hükümetine, çalışanların özlük haklanna yönelik uyanlarda bulundu. Sezer, kamu görevlilerinin özlük haklannın sözleşmeyle dü- zenlenmesini öngören Ka- mu Yönetimi Temel Yasa- sı'nın 46. maddesini veto etmesini, şöyle gerekçe- lendirdi: "Kamu personel rejimi- mizde,memuru daiçerecek biçimde, geniş anlamryla kamu görevlisi, hüküme- tin değil devletin memuru olarak düzenlenmiştir. Bu konumu nedeniyle, me- murlar ve diger kamu gö- reviBerinin srv-asal kaygıiçi- ne düşmeden hizmet ver- meleri için yansız ounala- n ilkesi getirilmiş ve bu B- ke gereği yasal güvenceye ahnnuşjardır. Kamuperso- nel rejimi, göreve ahnma- da ve görevde yüksehnede kariyer vetivukatUkeleri- ne dayanmaktadır. Me- murlar ve diğer kamu gö- revülerine sağlanangüven- cenin temel amacı ise bu gibâerin kamugörevini hiç- bir etld alünda kalmadan, yahuzca kamusal çıkaıia- n gözeterek yerine getir- mesiduf Sezer, üst düzey bürok- ratlann görev süresini hü- kümetin göre\ r süresiyle sınırlayan düzenlemeye de itiraz etti. Bunun "devlet memuru kimliğiniyokedip, parti yandaşhğı yanşınjn önünü açacağı" uyansın- da bulundu. İĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN SORU: Aşağıda ne oluyor? Y A I I I T * AKPIiler HIZLANDIRILMIŞTREN FACİASInın Gensoru görüşmelerinl T H H I I • HIZLANDIRILMIS bir jekllde Meclis'ten geplrlyorlar... KKTC Cumhuriyet Meclisi Ad-Hoc Komitesi görüşmelerinden sonuç alamadı YOK karanndan vazgeçmiyorEğitim Servisi - YÖK üyeleri ile KKTC Cumhuriyet Meclisi Ad-Hoc Komitesi üye- leri arasında KKTC'deki üniversitelere ön ka- yıtla öğrenci alımının kaldınlmasıyla ilgili görüşmeden sonuç alınamadı. Komite tarafından görüşmeden sonra ya- pılan açıklamada, "Bu karann bu şektiyle ka- bul edilmesi mümkün değüdir" denildi. Ko- mitenin açıklaması şöyle: "YÖK'ün kara- nndan sonra toplanan KKTC Cumhuriyet Meclisi tarafindan ahnan karargereğioluştu- rulanAd-Hoc komitesi,2AğustostaYOKü>e- leriyle bir toplantı yapmıştır. Toplantıda YÖK'ün ileriye sürdüğü sorunlan ortadan kaldu-acak yapıa çözüm önerfleri getiştirüip, YÖK üyekrinesunuhnuştur. YÖK üyeleri su- nulmuş olan önerfleriYOK BaşkanıÛedeğer- lendireceklerini ve konûtemiz üyeleriyie yeni- den bir araya geiebileceklerini beiirtmişlerdir. Ancak 3 Ağustos tarihinde toplanan YÖK üyeleri, komitemizm, TC hukümet yetkflileri, TBMM'de grubu bulunan AKP ve CHP yet- kflileriyie görüş birliğinde sunduklan çözüm önerilerini değerlendirdiklerini, fakat 8 Tem- muz 2004 tarihinde almış oldukian karann ge- çertUiğhn koruduğunu komitemize bildirnüş ohıp, bu aşamada yeniden görüşmeye gerek duyuhnadığını behVtmişlerdir. Bu bağlamda TC ile KKTC arasında yapümış olan işbirti- ği, anlaşma \e procokoUerin göz ardı edikrek KKTC'yi sos>uL kühurd,ekonomik, moral açj- dan ohımsuz etkileyecekolan karann bu şek- Kyle kabul edihnesi mümkün değUdir.." CHP'li Oyan: 'AKP yurttaşı müşteri sayvyor' ANKARA (ANKA) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı OğuzOyan, iktidann kendi zengini- ni yaratmak istediğini iddıa eden bir rapor ha- zırladı. Oyan, "KamuYöne- timi Reformu mu, Ka- mu Hizmetieri Ka\ra- mınuı Yok Edihşi mi?" adını taşıyan çalışma- sını tamamladı. Sayış- tay Uzman Denetçisi ve CHP Meclis Grup Danışmanı Fîkret Gü- len ile Içişleri Bakanlı- gı Kontrolörü DenizS»- ym'ın da katkılanmn bulunduğu çahşmada, AKP'nin küresel güç- lerin istem ve desteği- ni yanına alarak "kamu yöoetiminiattüsteüne" projesi gehştirdiği iddia edildi. Raporda, AKP'nin, kamu hizme- ti sorumluluğunu üze- rinden atinaya yönel- diği ileri surüldü. tkti- dann, merkezi kamu hizmetlerini parçalaya- rakyerelleştirmeye yö- nelen anlayışının teme- linde "vatandaş" yeri- ne "müşteri" kavramı- nın getüildiği \nrgula- nırken "Modern kapi- tafist devletin yasalaria korunan,haksahibiya- pılanyTirttaştyerinior- taçağ devietinin keyfe göreyardnn vapıhn (ze- kâtverilen)tebasuıabi- rakmaktadır" denildi. Raporda, AKP'nin 2 yılı bulmayan iktidar deneyimi sonucunda çözemeyeceği sorun- lar altında ezilmeye başladığı vurgulandı. Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Güven, uzlaşma sağlanmasmı istedi 6 Kararı KKTC otoriteleıi vermelF FİGENATALAY Prof. Dr. Hatil Güven. Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. HaH Güven, "Yükseköğretim, Güney'e göre tek avantajh olduğumuz alan. 30 yılda yaratnğınıız tek başan öy- kümüz. Uzlaşma bulunacağmı umuyo- rum" dedi. "KKTC ayn bir devietse buradaki üni- versitelere öğrenci ahmrvia ilgili karan da Türkiye'deki değfl, KKTC'deki otori- tefcrinvermesigerektigHii*' vurgulayan Do- ğu Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Güven'le YÖK'ün, KKTC'deki üniversitelere doğrudan öğrenci alımını durdurması karannm nedenleri, üniver- sitelerdeki kalite sorunu, KKTC üniver- sitelerinin durumu gibi konulan görüş- tük. - KKTC üniversitelerine ön kayıtia öğ- renci ahmı ne kadar süredir devam edi- yor? - 6 senedir devam ediyor. ÖSS'de 185 puan alan bir öğrenci, istediği yeri kaza- namazsa ya da yerleştirildiği yeri beğen- • YÖK ile KKTC üniversiteleri arasmdaki 'ön kayıt krizi' aşılamıyor. Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güven, bu konudaki karann YÖK'ün KKTC'deki eşdeğeri YÖDAK'ın verilmesi gerektiğini savunuyor. mezse mali imkânlan da varsa yurtdışın- da okuyabilir. Bu, ABD, Avoısrralya, In- giltere de olur, Kıbns da olur. Kıbns'ta- ki ön kayıt sisteminin temeli bu. - YÖK, KKTC'de neden ön kayıtla öğ- renci ahmını durdurdu? - Geçen sene ekonomik krizin hafifle- mesi ve dolar kurunun yükselmesinin durmasmdan dolayı beklemede olan bir- çok öğrenci üniversitelere alan etti. Hem Türkiye'deki vakıf üniversiteleri hem de Kıbns'taki üniversitelerde patlama yaşan- dı. Normalde dohnayan kontenjanlar, ge- çen sene doldu, taştı. Bazı bölümlerde kon- tenjan aşıldı. YÖK yahıızca bu bölüm- lere ön kayıtı kaldırabilirdi. YÖK'ün KKTC'deki eşdeğeri YÖDAK bu konu- dan sorumlu tutulmalıydı. -KKTC'de kaç üniversitevar? Bu üni- versitelerde öğrenim gören Türk öğren- ci sayısı nedir? - 5 üni\ersitede 30 bin öğrenci oku- yor. 10 bin Kıbns'h, 17 bin Türkiye Cum- huriyeti uyruklu, diğerleri de 3. ülkeler- den. Rum tarafinda 3 bin 500 öğrencili tek bir üniversite var ve Rumca eğitim ve- riyor. Bizde Ingilizce eğitim veriliyor. Bu sektörün KKTC'de olmasının kredi- si YÖK'e ait. YÖK'ün \e Türkiye'den ge- len yardım heyetlerinin desteğiyle altya- pı yapılmış. 25 yılda gerçekleştirdiğimiz çok önemli birproje. KKTC'de GSMH 1 milyar dolar civarinda, Öğrenci başı- na 10 bin dolar deseniz yabancılardan ge- len 200 milyon dolargelir var. GSMH'nin beşte biri. -Tercih sistemini nedenistemiyorsunuz? Ek kontenjan, sorunu neden çözmüyor? - Öğrenci, 'Türkiye'de istedigim yeri kazanamazsam Kıbns'ada gktebflinm' di- yor. Niye kendini bağlasm? Kıbns'ı 1. sı- rada yazan öğrenci çok az oluyor. Kayıt- lar 9-15 Eylül tarihleri arasında. YÖK ek kontenjanla yerleştirmeyı kasım ayının ortalannda açıklar. Öğrenci ağustos ayın- da yerleştirildiği yeri beğenmezse ya da açıkta kaldıysa yurtdışına gider, Buyüz- den yurtdışına kaçış daha fazla olacak. - Çözüm öneriniz nedir? - tki aşamalı önerim var. 1. ÖSYM ki- tapçığında YÖK'ün KKTC üniversitele- ri için belirlediği kontenjanlara ÖSYM yoluyla tercihlerle öğrenci yerleştirilme- ye devam edilsin. 2. Ön kayıtla alınabi- lecek öğrenci sayısını KKTC- YÖDAK belirlesin. YÖK'ün KKTC'deki eşdeğe- n ve KKTC Milli Eğitim ve Kültür Ba- kanlığı'na bağh Yüksek Öğretim Denet- leme ve Akreditasyon Kurulu (YÖDAK), KKTC'deki üniversitelerin fiziki imkân- lan ve öğretim yetkinliklerine göre ne kadar öğrenci alabileceklerini yerinde belirlesin ve denetlesin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle