18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S ASUSTOS 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA JV U J^i J. LJ J \ kultur(S cumhuriyet.com.tr 15 UYGARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCİ ; .AB ülkelerinde kent, kültür ve çevrenin 21. yüzyılı için mimarlığın öngörüleri... Avrupa'da mimarlıkyüzyılıA\rupa Mimarlar Kon- seyi ( Architects'Council of Eurcpe-ACE), 1990'dakiku- rulusundan bu yana Avrupa ' Birliği ülkelerinin mimarlık mesbk örgütlerini bir araya getir yor. Merkezi Brük- sel'df bulunanörgüteTürki- ye'den Mimarlar Odası da 2000 yılından bu yana 'göz- lemcT üye olarak katılıyor... Bu yapısıyla yaklaşık 450.000 Avrupalı miman temsıl eden ACE'nin başlıca amacı, mimarlık, mimarlık uygulaması, mimarlık poli- tikası ve yapılı çevTe üzerin- de doğrudan etkisi olan AB politıkası alanlanndaki ge- lişmeleri izlemek ve bu alan- larda etkin rol üstlenmek. Bugüne dek sayısız toplan- tı ve çalışma etkinlikleriyle Avrupanın şimdiki ortamın- da ve geleceğinde mimarlı- ğın yeri ve önemine yönelik öngörüler üreten ACE, son olarak da '21. Yüzyıl İçin 21 tlke'sini yayımladı. "Daha iyi bir yaşam çev- resi" hedefiyle düzenlenen bildirgeyi Tuğçe Seün Tağ- mat'ın çevirisinden özetle- yerek yayımhyorum. Uma- nm, AB ülkelerinde ve hatta diğer 'aday' ülkelerde oldu- ğu gibi, bizde de artık bu tür belgeleri sadece 'ilgili mes- lek çevreleri' değil, her tür- lü politikadan sorumlu 'hü- kümet ve devlet yetkilileri' de önemserJer. Özellikle de Türkiye'nin, onca köklü mi- marlıİc birikimlerine rağmen bu sanattan hızla uzaklaştı- nldığı bir süreçte... Celeceğe dönük llkeler... Işte ACE'nin 21. yüzyıl için 21 mimarlık ilkesi: 1. Avrupa'da mimarhk mesleğinin. bundan böyle bilgiye dayalı ekonomiyle de birlikte gelişebilmesi için mimarlık ve kalkınmayı içe- ren 'bütüncül politikalann' uygulanması şarrtır. 2. Inşaat sektöründe, özel- likle, toplumun gelişmekte olan taleplerine yeterince ce- vap verilebilmesi için araş- tırma ve geliştirme çalışma- lanna daha çok yatınm ya- pılması gerekmektedir. 3. Tasanm ve inşaat sek- törlerinin canlılığı, mimarla- nn geniş bir çoğunluğunun uygulamalarını gerçekleştir- diği küçük ve orta ölçekJi gi- rişimlerin katkılanyla des- teklenmektedir. Politikalar- da bu girişimlerin de toplum- sal doğası mutlaka gözetil- melidir. KFJVTf FBtN GEGV1İSİ DE MtMARIİK. GELECEĞ1 DE... Avrupa Mimarlar Konseyi'nin merkezi Brüksel'de (yanda)... Uluslararası Mimarlar Birliği'nin merkezi de Paris'te (üstte)... Her iki başkent de kentlerin sadece geçmişlerinin değil, geleceklerinin de 'mimarlıkla' yaşanacağını bilen ve önemseyen politikalara esin kaynağı oluyor... 4. Toplum ve vatandaşlar, mimarlık hizmetleri için hem işveren, hem de kullanıcıdır- lar. Bu nedenle kültürel bir altyapı oluşturmak üzere mi- mari değerleri anlamaya yö- nelik farkındalığın 'anaoku- lundan başlayıp formel eği- timin tüm aşamalarında sürdürülmesi' önemlıdır 5. Gelecekteki AB araştır- ma programlarının, yaşam kalitesi, kentsel çevre, yapı- lı miras, mevcut yapılar ve inşaat için yeniliİcçi yakla- şımlar gibi önemli konulan, yani kısaca, 'mimarlığı' kapsayacak biçimde oluştu- rulmasını sağlamak gerekli- dir. 6. Kamusal ve özel yapıla- nn toplumun sosyal yapısı üzerinde çok büyük etkisi vardır. Bundan dolayı. 'sür- dürülebilirliğin tüm yönle- riyle' -sosyoekonomik, kül- türel ve çevresel- yaşam çev- relerinin gelişiminde dikka- te alınması sağlanmalıdır... 7. Yapı projelerinin tümün- de kaliteli bir sonuç elde et- mek tüm proje katılımcılan arasında iyi ilişkilerin kurul- masına bağlıdır. Hem mima- nn, hem de diğer aktörlerin birlikteliği, verimlilik ve ka- lite için gereklidir. 8. Yapılann çevre üzerin- deki etkisinin değerlendiril- mesi gelecekteki yaşam ka- litesi için birincil öneme sa- hiptir. ACE, bu hedeflere u- laşmak için 'yaşam döngü- sü maliyeti ve yaşam dön- güsü analizinin' tanıtılma- sı ve kullanılmasının gerekli olduğuna ve hatta bunun 'kamu ihalelerinde' de söz- leşme koşulu olmasının öne- mine inanmaktadır. 9. Mimarlık hizmetlerinin ediniminde 'kaliteye dayalı seçimin' sağlanabilmesi için mesleki beceri rekabetini ve deneyimi gözeten, hizmet bedelinin öncelik taşımadı- ğı. yenilikçi fikirlerın doğ- masma olanak sağlayıcı mi- mari yanşmalar olabildiğin- ce yaygınlaştınlmalıdır. 10. Yaşam çevresinde yük- sek bir mimari kalite elde edilerek sürdürülebilirliğe katkıda bulunulması hedefi, mimarlık hizmetlerinin 'ekonomik ve politik çıkar- lardan bağımsız' elde edıl- mesini gerektirmektedir. 11. AB Kamu Ihalesi Di- rektifleri'nin yürürlüğe gir- mesi, toplumsal fonlann ya- şam çevresindeki gerçek sür- dürülebilirlik başansıyla kı- yaslanması hedefine ulaş- mak için bir fırsat sunmakta- dır. 12. Tüm vatandaşlar adına uygulanabilir bir kentsel çev- re için yeni politikalann oluşturulmasında ilgili tüm sektörlerin seferber edilmesi büyük önem taşımaktadır. 13. Kentsel alanlanmızda daha yüksek bir yaşam kali- tesine sahip olmak için kent- ler ve bölgeler arasında daha yüksek düzeyde bir eşgüdüm ve işbirliği sağlanması ge- rekmektedir. Mimarlık yasal haktır 14. Kaliteli mimarhk. 'va- tandaşlarımızın temel ihti- yaçları ve yasal isteklerini' karşılayacak, güzel ve variı- ğını sürdürebilir bir yapılı çevre için ön şarttır. Bu ko- nu, tüm kent politikalannın önemli bir bi leşeni olarak ele alınmahdır. 15. Kentsel planlamapoli- tikalan çok derin etkilere sa- hip olduklanndan katılımcı yönetim ilkelerine uygun bir şekilde, 'kentsel çevrenin kalitesi için ortak sorum- luluk anlayışı' oluşturulma- hdır. 16. 'İşverenin' bir proje- nin gerçekleştirilmesi için gerekli entelektüel hizmetle- rin çeşidi ve maliyeti konu- sunda yeterince bilgilendiril- mesini sağlamak üzere bılgi sistemleri kurulmalıdır. 17. 'Kişilerin ve hizmet- lerin dolaşımı' yoluyla ka- zanılan zenginliğe her zaman önem vermiş olan mimarlık mesleği. yüksek eğitim ve staj standartlanyla destekle- necek serbest dolaşım hede- fini ve bu dolaşımın yasal açıdan da tanımlanmasını sağlayacak koruyucu önlem- leri desteklemektedır. 18. ACE, en az '5 yıllık' bir mimarlık eğitimınin sür- dürülmesini desteklemekte- dir. Mesleki uygulama yetki- si için de en az '2 yıllık' bir pratik süreci ızlenmelidir. 19. Mimarlığın toplum üze- rindeki etkisi yaşam kalitesi üzennde temel öneme sahiptir. Bundan hareketle, mimarlann eğitimine ilişkin sorumluluk da toplumsaldır. 20. Mimarlık, ülkelerimiz- den her birinın 'tarihi, kültü- rü ve yaşam dokusunun te- mel bir özelliğidir'... Vatan- daşlann gündelik yaşamında başlıca sanatsal ifade unsuru olarak, geleceğin mirasını da oluşturmaktadır Aidiyet ve kimlik duygulan insan toplu- mu ve kültürünün önemli bir özelliğidir. Mimari ifadenin çoğunlukla bu kültürel ve top- lumsal ihtiyaçlann taşıyıcısı olması nedeniyle bu etkilerin tasanmda yeterince yer alma- sı önem kazanmaktadır. 21. ACE, mimari kalitenin ve mimarlık hizmetlerinin kendine özgü doğasının tüm AB politikalan, önlemleri ve programlannda dikkate alın- ması gerektiğine kararlı bir şekilde inanmakta ve A\Tupa mimarlık polıtikasının oluş- turulmasına doğru adım adım ilerlemektedir. Milli Saraylar Daire Başkanlığı'nca yayımlanan MS dergisinin 2. sayısı 5 yıl sonra çıktı Osmanb saraylanruıı gizeırıiKültür Servisi - TBMM Genel Sekreterliği Vlilli Saraylar Daire Başkanlığı tarafından rayımlanan MS dergisinin ikinci sayısı beş yıl aradan sonra çıktı. 3undan sonra düzenli olarak çıkması ımaçlanan derginin bu sayısında Candan Sezgin'in 'Osmanlı tmparatorluğu'nda Veraset Usulü ve Veliahtlık Kavramı', Yaşar Vılmaz'ın 'Edirne Sarayı', rlakan B. Gülsün'ün Parlamento Tarihimiz Vçısından tlginç Bir Dönem ra da Beşiktaş Sarayı'ndan Bab-ı Âli'ye başhklı yazıları bu vayının öne çıkanlan arasında. derginin 'Haberler' başlığı ıltında yayımlanan bölümünde, Dolmabahçe Sarayı'nda çeşitli er ve koşullarda dağınık halde «rgılenen 193 saatin, Osmanlı iöneminde Sultanlann değerli ;şyalannın saklandığı Iç Hazine 3inası restore edilerek jluşturulan 'Saat Müzesi'nde bakıma dındığı ve 63 saatin sergilendiği haberi yer dıyor. Bu sayfalarda aynca Cumhuriyetin ılk yıllannda Dolmabahçe Sarayı'nda "ankaya Cumhurbaşkanhğı Köşkü'ne lönderilen ziyafet takımlannın karşılıklı prişimler sonucu Milli Saraylar Daire Başkanlığı'na geri verilmesiyle ilgili haber bulunuyor. Bu bölümde 'Camlı Köşk yeniden açıldf, 'Abdülmecid Efendi Kitaplığı ve resim sergisi', 'Boğaziçi yeni kuşak Sultan Kayıklan' ile ilgili kısa haberler de yer alıyor. Şule Yum'un 'Dolmabahçe Sarayı ve Meşkhane Üzerine Görüşler', Gülsen Sevinç Kaya - Ayşe Fazlıoğlu'nun 'Müzecilik Tarihimiz Açısından Önemli Bir tsim: Mehmet Yusuf Akyurt ve Dolmabahçe Sarayı'nda Bir Sergi', Ayşe Özer Demirli'nin 'Hereke Kumaş Motifleri ve Desen Araştırmaları', Güller Karahüseyin, Pelin Aykut Saçaklı'nın 'Dolmabahçe Sarayı Harem Dairelerinin Mekân Fonksiyonlan Açısından Değerlendirilmesi' başhklı yazılan bu sayının diğer yazılan arasında. Derginin bu sayısında aynca TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın yazdığı 'Yeniden Bir Başlangıç' yazısı da bulunuyor. Bab-ı Âli'nin, günümüzde değişik biçimde kullanılan girişi, geçmişin izlerini bugüne taşıyor. ODAK NOKTASI AHMET CE>1AL Mustafa Kemal'den Alınan Öç... Can Dündar'ın Şubat 2004'te dördüncü ba- sımı yapılan 'Köy Enstitüleri'n\ yeniden karıştı- rıyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin yaşadığı tek Aydınlanma'nın başlangıçta coşku, sonlara doğru ise hüzün verici tarihi olan bu küçük ki- tap, bugün neden birtürlü aydınlanamamadı- ğımızı da çok iyi açıklıyor. Kitap, tanıklıklar te- melinde birbirinden ibret verici sahnelerle do- lu. Ama bir sahne var ki, karanlığın aydınlıktan nasıl öç alabildiğini tüm korkunçluğuyla göz- ler önüne seriyor. Köy Enstitüleri'nin temel taşlarından Talip Apaydın, enstitülerin kuruluşunun 60. yıldö- nümünde, Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitü- sü'nün kalıntılarını ziyaret eder. Artık öğretmen okulu olarak kullanılan bu eğitim kurumunda(!) okumakta olan öğrenciler, Talip Apaydın, Ha- san Âli Yücel ve ismail Hakkı Tonguç gibi ad- ları öğretmenlerınden duymamışlardır. Ayrıca, aynı kampusta terk edilmiş duran öteki bina- ların öyküsünü de bilmemektedirier. Talip Apaydın, terkedilen binaları dolaşırken, bir zamanlar 'Köy Enstitüleri' dergisini bastık- ları matbaanın, enstitü kapatıldıktan sonra mescit yapıldığını öğrenir! Herhalde işin en il- ginç ve ibret verici yanı, terk edilmiş onca me- kân dururken, eski matbaanın yeni mescit ye- ri olarak seçilmesidir. Kanımca bu, karanlığın aydınlıktan, bağnaz- lığın laiklikten, irticaın uygarlaşmasürecinden, ve sonuçtaTürkiye'yi. cumhuriyet kurulduktan sonra da değiştirmemekte kararlı olanların Mustafa Kemal'den aldıkları öcün en çarpıcı simgesıdir. Talip Apaydın, aynı ziyaret sırasında, inşa edildikten sonra, havadan görünümü orak ve çekice benzedıği için hıç kullanılmadan terk edilen güzel sanatlar binasının prova odalarını da gezer. Can Dündar'ın verdiği bilgilere göre, 1935 yılında, yani Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan 12 yıl sonra, ülkenin 16 milyon kişilik nüfusun- dan sadece 2.5 milyon kişi okuyup yazabil- mektedir; yani her 7 kişiden sadece 1 kişi oku- ma yazma bilmektedir. Nüfusunun yüzde sek- seni köylerde yaşayan bir ülkede, yeni cumhu- riyetin temel taşlarını oluşturan devrimler, he- nüz eğitim yoluyla 40 bin köye ulaştırılama- mıştır. Çözüm arayan Mustafa Kemal, elinde eleman bulunmayan Milli Eğitim Bakanı Saf- fet Arıkan'a, askerliğini çavuş olarak yapmış. dolayısıyla da okuma yazma bilen gençlerin köylerde 'eğitmen' olarak görevlendirilmeleri- ni önerir. Köy Enstitüleri'nin temeli atılmıştır. Bu projenin başına İsmail Hakkı Tonguç ge- tirilir. Atatürk'ün ölümünden ikı yıl sonra, 1940 yılında, Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel, projeyi yasal temele kavuşturur. ' Biz köylere, Istiklal mücadelesinden itibaren sosyal hayatımızda yaptığımız büyük devrimle- ri götürecek adam yetiştirmek isteriz. Çünkü ümmet devrinin böyle bir adamı vardır. Bu imamdır. Imam, çocuk doğduğu vakit kulağına ezan okuyarak, büyüyüp ihtiyarlayıp vefat etti- ği vakit mezarının başında telkin verip bağıra- rak doğumdan ölümüne kadar bu cemiyetin manen hâkimidir... Biz bunun yehne devrimci düşüncenin adamını köye göndermeyi iste- riz... " Bu sözlerin sahibi olan Hasan Âli Yücel, 1946 seçımlerinin ardından, bir zamanlar ken- di el yazısıyla "Köy enstitülerini cumhuriyetin eserleri içinde en kıymetlisi ve en sevgilisi sa- yıyorum..." diye yazmış olan, Milli Şef Ismet Inönü tarafından yeni kabinede görevlendiril- meyecektir; çünkü Inönü, usta bir siyasetçidir, ama Mustafa Kemal'in aksine, bir devrimci de- ğildir; dolayısıyla, devrimlerle bağdaşamaya- cak itirazlara kulaklarını tıkayamaz. Kısa süre sonra Recep Peker hükümeti, İsmail Hakkı Tonguç'u da görevden alacaktır. Köy Enstitü- leri'nin, 1953'te Demokrat Parti tarafından ke- sin kapatılmasıyla noktalanacak olan süreç başlamıştır. Bugün çeşitli giriş sınavlarında sıfır not alan, küçümsenemeyecek sayıda genç, yalnızca bu- günün değil, fakat türlü suçlamalarla acımasız- ca kapatılmış, neredeyse eğitim tarihimizden çıkarılmış olan Köy Enstitüleri faciasının da do- ğal ürünleridir. Mustafa Kemal'in aydınlığından alınan öç, cumhuriyet gençliğinin eşsiz bir ce- halet uçurumuna itilmesiyle sonuçlanmıştır. e-posta: [email protected] [email protected] Sokakta klasik müzik • ALANYA (AA) - Alanya'da solistliğini Elif Aytekin'ın yaptığı müzik topluluğu, klasik. Latin, nostaljik pop, vals ve çigan tarzlannda parçalann seslendirildiği soİcak konserlerine devam edecek. Alanya Belediyesi'nin düzenlediği sokak konserleri cuma, cumartesı ve pazar günleri, 19.00-20.00 saatleri arasında, Kjzılkule Meydanı ve Hükümet Caddesi'nde gerçekleştirilecek. Özellikle klasik müzik tutkunlarınm beğeniyle izlediği konserler sezon sonuna kadar sürecek. BUGUN • RUMELf HİSARI'nda 21. 15 te Nükhet Duru ve Cenk Eren'in konseri. (0 216 454 15 55) • HARBrYE AÇIKHAVA TtYATROSU'nda 21.00'de Mercan Dede'nin konseri. (0 216 454 15 55) • BEYOĞLU SÎNEMASI'nda '9. Onat Kutlar Şenliği' kapsamında 12.15, 14.30, 16.45, 19.00ve21.15'teDarren Aranofsky'nin 'Pi' adlı filminin gösterimi. (0 212 251 32 40) • KALAMIŞ AÇIKHAVA SİNEMASI'nda 21.00'de 'Işıklar Sönmesin' adlı fihnin gösterimi. (0 216 349 77 68)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle