Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 AımSTOS 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
ttJ -ABD seçimlerinde
tj son durunu
S f>wh 'tan keri, Kerry!
Selctronifc posta: denizsoflrâc(OThuriyetcom.tr Te4:0.212512 05 06 Fate: 0.212.512 44 97
- MGK'de s/vil dönem
başlıyormuş...
"Manevi Gûvenlik Kurulu!"
DeğerAhnetTuranYıldız:
"Estfşehir'dehalk
otodjsünde şoför 'Bu
hüfametin önünü
kaptmak istiyorlar
1
diyaek bir yolcu ile
konşuyordu. Şoför
'Adanlar yatınm
yapacaklar; mahkemeler
iptafadiyor, kaynak
yararyoriar ama anında
engef konuyor
1
dedi.
Yolcı kimi kastettiğini
sordn. Şoför
Cumiurbaşkanı'nı engel
olara< gösterdi,
'Baştakan ormanlan satp
ne gizel kaynak yarattı
ama »nu bile engelledi'
dedi. O an, ormanlan para
olarat gören bu nhniyetin
çevremizi tepeden tımağa
sardığını fark ettim ve
Cumrurbaşkanımızın
değerini daha iyi
anladım."
1 urıst rehberliğınde 25 yılını geride bırakan
Cem Polatoğlu, deneyimlerine dayanarak
I yurtdışı gezılere katılan yerli turistın profilini çı-
1 kanyor... llk sırayı Turgut Özal dönemi zen-
ginleri alıyor: Dil bılmezler, tur için ödedikleri parayla
oteli ve rehberı de satın aldıklarını düşünürler. Karıları
konuşmaz, çocukları hiç susmaz. 100 dolarlık tomar-
larını herkese gösterirler.
Zengın dullar: Dil bilmezler, geziye en az üç-dört ka-
dın arkadaş katılırlar. Otelin restoranında hep arka ma-
salarda yer ararlar. Tüm eglence turiarına katılırlar. Şe-
hirde kaybolabılirler, yardım da istemezler.
Karı koca çaltşan genç çiftler: Yazın deniz, kum, gü-
neş; kışın kayak veya kültürel turları seçerler. Henüz
uzaklara güçleri yetmedığınden Avrupacıdırlar. Ücret-
siz şehir turlannın en ılgilileri ve bilgilileridir. Tura gel-
meden en az sızın anlatacağınız kadar derslerini çalış-
mışlardır. Dil bilirler, ekstra turlara katılmazlar. Bazen as-
tarı yüzünden pahalıya çıksa da her şeyi kendileri keş-
Yerli turist
fetmek isterler. Eğer şikâyet edecek bir şey buldular-
sa dilekçeleri internet sitelerinde ve tüketici köşelerin-
de yayımlanır.
Kız kıza tatiller: llk soruları gece nerede eğlenecek-
leridir. En popü/erbarverestoranlarnotedildikten son-
ra bir daha kendilerini havaalanı dönüş transferinde gö-
rürsünüz.
Erkek erkeğe tatiller: Çok nadir de olsa grup turfan-
na katılırlar. Gündüzleri değil ama geceleri rehbeıieri
yanlanndan ayrılsın istemezler.
Bayi, promosyon gruplan: Genellikle Anadolu'daki
erkek bayilerdir. Şehir turunu dahı istemezler. Bir an ön-
ce 'iş'lerine bakmak isterler. Gidilen ülkenin sadece
oteli, lobisi, restoranı ve odası 'görülecek yerler' ara-
sındadır. Yarı vaktiniz pazarlık ve 'aracı-buluculukla di-
ğer yarısı 'anlaşmazlık'ların çözümü ile geçer.
Emekliler: Çoğunluğu öğretmen veya asker emekli-
sidir. Çocuklannı iyi yetiştirmişlerdir ve şimdi gezme za-
manıdır. Rehberlerin gözdesidirler. Bıraz ilgi, biraz say-
gı onları mutlu etmeye yeter.
Zenginler kulübü: Ismı zor telaffuz edilen yerler ter-
cihleridir. En gözde mekânlarda, en bildikleri yemek-
leri yerler ama bilmediklerı en pahalı şarabı açtınrfar.
Bazen şaraptan anlamasalar da geri göndermenin haz-
zını yaşamak isterler. Üç günlük tura üç bavulla çıkar-
lar. Dönüşte bavullarının içindekı ikız bavullardevrede-
dir.
Sanatçılar, siyasiler: Asla grup turiarına katılmazlar,
beş yıldızlı otelleri tercih ederler. Bayram gibi dönem-
lerde Türklerin yoğun olduğu bölgelere adım atmazlar.
Sosyete grupları: Birkaç dilı birlıkte konuşabilirler,
butik otelleri tercih ederler. Bildikleri şarapları ısmartar-
lar. Turda hediyelik eşya dışında hiç alış-veriş yapmaz-
lar. Alışveriş için ayrıca yurtdışına çıkarlar.
Şahin Şadi Ayhan:
"Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldınm'ın isttfasını
istiyorlar. Istifa etse ne
olur, etmese ne olur...
999 Ali geride kalırf"
Mişçi
Akif Kökçe: "Mişli
geçmiş zaman ile mişli
gelecek zaman arasında
yaşayana politikacı
denir."
SESSÎZSEDASIZ(l) Üniversitedeki imam ve Türkçe yasağı
Beş yıl kadar önce Güneydoğu
Anadolu'daki birüniversitenin rektör-
lüğü, Ege bölgesinde çok özel bir i-
mam keşfeder.
Imamın kadrosu üniversiteye nakle-
dilir ve llahiyat Faküttesi'nde görevlendi-
rilir.
İmam, yeni görevindehızlı birgelişme
gösterir ve kısa sürede yardımcı doçent
yapılır; yardımcı doçent kadrosunu da
alır ve llahiyat Fakültesi'ne dekan yar-
dımcısı olur.
20 yıllık öğretim elemanlan, hatta do-
çentler bile üniversitenin lojmanlarından
yararlanamazken yardımcı doçent i-
mam, lojmana yerleşir.
Daha önce üç kez evlenen imam, loj-
manda imam nikâhlı son eşi ile cumhu-
riyet yasalanna meydan okuyarak mut-
lu biryaşam sürerken şeriatçı yerel med-
yada da televizyon programları yapar ve
köşe yazıları yazar.
Bu arada imamın, imam nikâhlı eşin-
den nur topu bir kız çocuğu dünyaya
gelir. İmam, rektörün eşinin adım kızı-
na koyar.
Imamın kızı 3.5 yaşına gelir; çocuk çok
güzel Kürtçe konuşmasına rağmen tek
kelime Türkçe bilmemektedir.
Çünkü, yardımcı doçent imam, evde
Türkçe konuşulmasını yasaklamıştır.
İmam, her fırsatta çocuğunun Türkçe bil-
memesiyle övünür.
Imamın yetiştirdiği üniversite öğrenci-
lerinin yarın nasıl bir dil kullanacağını ise
zaman gösterecektir!
Yüksek Yerilim Hattı
Devlet kuşunu da altın kafese
koydular... Böyle daha iyi
pazarlanıyormuş!
erdincutku << yahoo.com
Eğitimde Toplıımsal
Sorumhılıık
İ.GÜRŞENKAFKAS
En büyük zenginliğimiz olan
genç, dinamik ve yenilığe açık
insanımızın geleceğe güvenle
bakabilmesi kalıcı bir eğitim sis-
temiyle olacaktır. Cumhuriyetin
kuruluşunun 81. yılında gençle-
rimiz geleceğe güvenle baka-
bilmeli, kendini kanıtlayabilme-
lidir. Bilgi çağının baş döndürü-
cü hızla ilerlediği, bilişimle ku-
caklaştığı ve ürün olarak tekno-
lojinin yaygınlaştığı küreselleşen
ortamdan genç insanımız da
yararlanmalıdır.
Dünya, bilişim denen yeni bir
çağı yaşıyor. Orta ve yeni çağda
tanm ve sanayi devrimlerini ba-
şarıyla aşmış ve "bilgi/bilişim"
çağına ulaşmıştır. 1923'te bâşla-
yan AtatünVün ilke ve devrimle-
ri o günün Türkiye'sinde kendi
Rönesansını yaratmıştır. Denile-
bilir ki, eğitimde bölgesel boyut
bu devrimlerle sağlanmıştır. Bu-
gun yapılması gereken eğitimde
evTensel boyutta yol almak, çağ-
daş uluslann ulaştığı çizgiyi yaka-
lamak ve hatta bu çizgiyi geçmek
olmalıdır. Bilginin çok fazla oldu-
fy bu süreçte, eğitim kurumlan-
,ıeda uygulanacak yeni eğitim
sisteminde, bilgiyi gerektiğinde
ednmek, teknolojiyi etkin şekilde
kullanmak, bireyin yeteneğine,
yapabılme gücüne, sevgiyleyak-
laşacağı öğrenme biçimine ağır-
lık verilmelidir. öğretimde "öğ-
rencimerkezi" sistem öndetutul-
malıdır. 21. yüzyılda eğitimde
çağdaş biryaklaşım sürekli deği-
şim geçiren dünyamızda genç-
lerin başanlı olmalannı sağlaya-
caktır. Bugünkü eğitim sistemi-
mizA'dan Z'ye sorgulanmalıdır.
• • •
AB'ye katılım sürecinde eğitim
sıstemimiz bilim ve teknolojik
üretkenlikledonatılmalıdır. Eğitim
düzeyimizin bu kadar düşük olu-
şunun nedenler? sorgulanmalıdır.
Cumhuriyetin kuruluşundan bu-
güre kadar geçen süreçte top-
lureal değerlerde birtakım
önemli adımlar atıldı. Köyierin ve
kıWünün aydınlanmasında "Köy
ETîtitüleri" öğretmen yetiştiren
kurjmlardan olan 'öğretmen
oıc \an, yüksek öğretmen okul-
lar'gibi... Politik açmazlarla bu
ka^nımlar kapatılmayıp çağdaş
ya>da düzenlenseydi bugün
eğ0n sorunumuz bu boyuttaki
genemde olmayacaktı. Milli Eği-
tir Bakanlığı'nca zaman zaman
retrm diye nitelenen "eğitimde
y? 'ikler/iyileştirmeler" yapıldı.
Yriik/iyileştiıme veya yeniden
yaoanma denilen bu arayışlann
saran alevi gibi gelip geçtiği ve
sırdüğü görüldü. Örneğin: Kre-
dli eğitim sistemi, liselerin dört
yiEçıkanlması, yüzlü not sistemi
ub gibi. Attyapısı ofmayan, eği-
tir'ojrumlannın fiziki durumu ve
/acsal gelişimi düşünülmeden
jvşüanmaya konan bu çalışma-
eyrçok gencin, eğitim denizi-
nraçmazında boğulmasıyla so-
iı»andı. Milli eğitimde, öncelik-
e Jevlet politikası uygulanmalı-
jr Eğitim toplumsal bir sorun ol-
jjina göre geniş tabanlı bir
jrsnma, inceleme, uygulama
/(•onuca ulaşma çalışması ya-
pılmalıdır. Üniversiteler, öğret-
menler, öğretmen örgütleri, özel
öğretim dernekleri, medya, sivil
toplum örgütleri, okul aile birlik-
lerinin görüşleri, düşünceleri,
önerileri alınmalıdır. Konu şûra-
larda enine boyuna irdelenmeli-
dir. Milli Eğitim Bakanlığımızın
kendi yapısı içinde alacağı karar-
larsorgulanıp, tartışılıp sonuçlan-
dınlmalıdır.
Ortaöğretimde 65 bin sıfır pu-
an alan öğrencinin okuduğu eği-
tim sistemi her düzeydeki top-
lumca sorgulanmalıdır. öğret-
men eğitiminin yetersizliği, okul-
lann diz boyu sorunlan, eğitim
sistemi karmaşası, ders kitapla-
n, müfredat, teknoloji yetersizliği,
okulöncesi eğitim, özürlülerin
eğitimi ve eğitim modelinde cid-
di değişiklikler yapılmalıdır.
• • •
Eğitimde başanlı uluslann il-
köğretim 4. sınıfta başlayan ala-
na yönelme "dosyalama çalış-
malan" bizde de uygulanabilir.
Ancak bu sistemin uygulanma-
sından önce öğretmen eğitimi,
öğretmenin mesleki formasyon
zenginliği, danışman rehber eği-
timi vesınıföğretmenlerinin yetiş-
tirilmeleri gereklidir. G. Jampbell,
"Haklı ve özgür tartışma gerçe-
ğin en büyük dostudur" der. Ba-
kanlık yetkililerinin yenileşme, de-
ğişim hatta reform diye niteledi-
ği, topluma müjdeli haber olarak
ulaştmlmak istenen duyunjmlar
altyapısı ile umanm araştınlıp ge-
liştirilmiştir. Eğitimde yenileşme
diye gösterilen koridor sistemi,
çok amaçlı liselerimizin yapısal
özelliğini çağnştınyor. llköğretim-
de sınavlann ve sınıfta kalmanın
kalkacağı yeni yapıda, eğitimin
geleceği tartışılmalıdır.
Dosyalama sisteminde sınıf
öğretmeni, psikolojik danışman
ve yönetim üçlemesinin gerçek
verilere dayanan bulgulan. araş-
tırmaları ve yetenek belirleme
kaynakçalan öğrencinin ortaöğ-
retime yönelmesinde etken ol-
malıdır. öğrenci yönlendirme
dosyasında öğrencinin gösterdi-
ği performansı, eğitimde uygula-
nan başan anketleri, sanatsal iyi-
leştirmeler ve okuduğu süreçte-
ki değişim bulgulan işlenerek so-
nuca ulaşılmalıdır.
• • •
llköğretımde 1997'de uygu-
lanmaya başlanan sekiz yıllık eği-
tim başanlı olmuştur. Öğrenciyi
üst okullara hazırtamada ve ön-
ceden değindiğim konularda ya-
pılabilecek değişiklikler gelişimi
sağlayacaktır. Zorunlu eğitimin
12 yıla çıkanlması, öğretmen eği-
timinin kalıcı bir yapıya ulaştınl-
ması ve eğitimin çağdaş, aydın-
lıkçı, sorgulayıcı uygulamalarla
donanımı özlemimiz olacaktır.
Gençlerimizi yannlara hazıria-
mak, kaliteli eğrtimle birikimli ka-
zanmalannı sağlamak kalıcı, çağ-
daş bir eğitim sistemyle olabile-
cektir. Uygarlıklar beşiği ülkemi-
zin, zengin tarihi ve görülmeye
değer coğrafyasıyla insanımızın
bilgi, kültür, sanat ve spor verile-
rinde çağdaş ölçütlerde ilerleye-
ceği, başanlara koşacağı bir eği-
tim sistemi arayışı toplumsal bek-
lentilerimizdir.
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak " turk.net
HARBİ SEMİH POROY semihporoyCa yahoo.com
\
HAYAT EPtK TtYATROSU MUSTAFA BİLGİN
TIİRK REHrNgLERİN
AtLELERİ r ç Î N
ENDİSELİ SÜREÇ
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKA\ 5 Ağustos tcmc.mumtaz-arikan.com
FL/İUBERT'/N Ö6RENCİS/..
, UfJCÛ SUY PE
, YİB.MI
ME KAYPETMİŞTr. BU ASAPA, EMİL£ ZOLA '
ÖUCÜLÜ/C ETTfĞt DO£ALClLIK(NAruie/IUZM~)
AK/AIMI 8EM>MS£Y£N YA2AIZ, ÖYK-Ü VE <etO -
gU TAezDA YAZMAYA KOYULMUŞ-
B£KJ-£MM£D/e. BİR ç&ş
O/V/4 ÜM I/E PAlSA
TRABZON 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 2002/129
Davacı tsmail Katırcı vekili tarafindan Zehra Yazıcı ve ark. aleyhine açılan iştirak halındeki mülkiyetin müşterek mülkıyete çevnlme-
sı da\asının yapılan duruşması sırasında verilen ara karan gereğince,
Trabzon ili, 1 No'lu Çömiekçı Mahallesi'nde yer aian ve tapunun 337 ada, 4 parsel numaralı taşınmazda hissedar olan, adreslen meç-
hul olan davalılar Sevim Bayraktar, Reyhan Dençel, Hüseyin Koç, Gülten Koç, Seviın Koç ve Ali Kemal Koç'a ılanen teblıgat yapılma-
sına karar verilmiş olup, dunışma günü olan 08.09.2004 gûnü saat 09.30'da bu adreslen meçhul davalılann duruşmada hazır bulunmala-
n, hazır bulunmadıklan takdırde duruşmanın HUMK'nun 509-510. maddeleri gereğince yokJuğmıda yapılıp bıtınleceğı ilanen teblig
olunur. 01.06.2004 Basm: 26903
DÜZ ÇİZGl
ÜMİTZtLELt
Pislik!
-Biz 80yıllıkpisliği temizliyoruz!
AKP Miltetvekili Avukat Recep Özel, Isparta'nın mer-
keze bağlı Çukur köyünde, köylülerin gözünün içine ba-
ka baka bu sözleri söytemiş... Gördüğünüz gibi "takıy-
ye" dikiş tutmuyor! Bir tarafını dikseniz, diğer yanından -
°cırt" diye atıveriyor!
AKP'li vekilin verdiği tarih tam da Osmanlı'nın tama-
men tarihe gömüldüğü, TürkiyeCumhuriyeti'nin ilan edil-
diği 29 Ekim 1923'ü işaret ediyor... Adam haklı tabii, o
kafada olanlann kâbusu bir tarih; ne padişah bırakmış,
ne hilafet, tekke vezaviye denilen ortaçağ kalıntılannı sil-
miş süpürmüş, Arap-Fars kırması Osmanlıcayı ortadan
kaldırmış, kıyafet kanunu ile gericiliğin beline hazmı zor
bir tekme indirmiş, kadını "aşağılık bir köle" olmaktan
kurtamnış, Türk insanının kul değil yurttaş otduğunu ilan
etmiş...
- Muhteremin "pislik" dediği ksaca buü!
Yoksa, 1950'den sonrasıyla bir alıp veremediği yok!
Menderes'ler, Demiref'ler, Özal'lardeğil o kafanın he-
defi, onlar bugünlere ulaşmalannda en önemli kilomet-
re taşlan! Amaç çok açık sıntıyor
- Cumhuriyet'le hesaplaşmak!
Cumhuriyet'le "bireysel" hesaplaşmalar!
Bu zatın sözterini "bireysel" olarak nitelemek isteyen-
lere de birkaç örnek vermek gerek;
- Yerel seçimleröncesinde Niğde'nin Ulukışla ilçesin-
de AKP'ye ait propaganda aracının üzerinde partinin
amblemi ampul ve yanında da şu yazı yer alıyondu: "Ik-
tktarla e/ ete 84 yıllık karanlığa son." Oradaki muh-
teremler hızlannı alamamış, "pisliğin" başlangıç tarihini
Kurtuluş Savaşı'nın başına, 1920'ye çekmişlerdi. Aslına
bakılırsa doğrusu da buydu; ne de olsa Yunan ordusu-
nu "halifenin ordusu", ulusal güçleri ise "hain" ilan
eden Vahdettin'lerin, Şeyhülislam Dürrizade'lerin so-
yundan geliyoriardı...
- "Kamu Yönetimi Yasası"nın mucidi Başbakanlık
Müsteşan Ömer Dinçer'in çok değil, 9 yıl önce Sıvasta-
ki birsempozyumda yaptığı konuşmadan:"... Böylece,
Türkiye Cumhuriyeti'nin baslangıçta ortaya koydu-
ğu bûtün temelilkehrin;laiklik, Cumhuriyetve mil-
liyetçilik gibibirçoktemeiHkeninyerinıdaha çokka-
tılımcı, daha adem-i merkezi, daha çok Müslûman
bir yapıya devretmesi zorunluluğu ve artık bunun
zamanı geldiği dûşüncesini taşıyorum... Ancak ik-
tidara gebnekyolun sonu değildir. Yeni birbaşian-
gıçtır. ıktidara gelince de, tüm dünya Müslûman ol-
sa da, düşmanlara karşı üstünlüksağlansa da, Müs-
lümanın kavgası münkire fınkâredene), harama ve
kötüye karşı devam eder." Ne kadar açık değil mı?
Dinçer'in bu düşünceleri "Kamu YönetimiReformu" sa-
yesinde hayata geçecekti ama Cumhuriyet'in nensdey-
se son savunuculanndan biri, Ahmet Necdet Sezer
şimdilik de ofea "dur" dedi...
Yukandaki ömeklere benzer yüzlerce karanlık "birey-
sel" çıkışın amacı açık:
- 80yıllık Cumhuriyet "pisiiğini" temizfemek!!!
Bu durumda tamamlanamamış Türk Devrimi'nin
önündeki hedef de çok ama çok açık değil mi:
- Yüzlerce yıllıkpisliği temotemek!!!
Yalan ve utanç!
Adam açık sözlü, üstelik hiç eğip bükmeden söylü-
yor
- Ezelden beri yaptsğımız gibi Türklere artık ya-
lan söylemeyeBm. Onlarayerinegetiremeyeceğimiz
sözler veriyoruz!
Avrupa Birliği Anayasası'nı haz/rlayan konvansiyonun
başkanı, eski Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard
d'Estaing, Türkiye'nin her şeyi halletse bile nüfusu ve
demografik yapısı nedenıyle asla birltğe giremeyeceği-
ni vurgulayıp ekliyon
- Türkiye gibiAvrupa dışından olan Fas, Ukrayna
gibi ülkeler, birliğe alınmakyerine "imtiyaziı ortak-
lık" statüsüne dahil edilmelidir.
Malumçevrelerayaklanıp "adam saçmaladı" dedüer...
Arşivimi açıp baktım; 19 Şubat 2004te "Hedefİmtiyaz-
iı Ortaklık" başlıklı yazımda Alman Hıristiyan Demokrat
Birlik IfderiAngela Merke/'in Tayyip Beyin gözünün içi-
ne baka baka soytediği şu sözlere yer vermişim:
- Tam ûyelik olmaz, imtiyaziı ortaklık verelim!
Peki, mümtaz Türk medyası o zaman Alman lider için
ne demiş dersiniz?
- Kadın saçmaladı!
Bazen kendimi bir sinema salonunda, çok utanç ve-
rici birsahneyi parmaklanmın arastndan seyrediyormuş
gibi hissediyorum...
- Ya siz!
E-posta: umitzileii@ttnetnettr
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLEANSAĞA:
1/ Bir çeşit
tavla oyunu. 2/ "1
Evcil olmayan 2
hayvanları _
vurma ya da
yakalama işi... 4
Bir erkeğin ni-
kâhsız olarak
aldığı cariye.
3/ Tatsız ve
çok konuşan...
Derviş selamı.
4/ "En sinsi
bir — gibidir geçme-
yen zaman "(Yahya 1
rrr
Kemal)... Mersin'in '—
1 2 3 4 5 6 7 8
2 3 4 5 6 7 8 9
bir ilçesi. 5/ Lityum
elementinin simgesi...
Letonya'nın başkenti.
6/ Tuna Irmağı'nda
kullanılan, altı düz bir 6
çeşit yolcu kayığı...
Bir sayı. II Eski dilde 8 I
su... Yemin. 8/Deriy- 9İ
le kaplı bir çeşit Eski-
mo kayığı... îspanyollann sevinç iinlemi. 9/Bir no-
ta... Tahıl tanesini yabancı nesnelerden ayırmaya ya-
rayan döner kalburlu araç.
YUKARIDAN AŞAĞIY4:
1/ Geniş bir görüş açısı sağlamak için yüksek bir ye-
re yapılan bahçe köşkü... "Sözün — ile düşür-
gil"(Yunus Emre). 2/ Muşmulaya benzer bir yemiş...
Lifleri dokumacılıkta kullanılan değerli bir bitki. 3/
Küçük yapılı bir kanguru cinsi. 4/ Açık toprakren-
gi... Küçük mağara... "Doğar — midelerden nur to-
pu ihtiJal!er"(F. N. Çamlıbel). 5/ "Dehri arasan bin-
de bir — bulamazsın"(Ziya Paşa)... Güzel ötüşlü kü-
çük bir kuş. 6/ Kumru. 7/ Bir renk... Boru sesi... Jo-
keylerin giydiği kenarsız başlık 8/ Eskiden mürek-
kebi kurutmakta kullanılan çok ince kum... Çin ve
Japonya'dan tüm dünyaya yayılmış bir strateji oyu-
nu... Bir nota. 9/ Açık kapı ve pencereler arasında
, oluşan hava cereyanı.