18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 2004 SALI 14 KULTUR [email protected] TİYATRO DÜNYASINDAN DİKMEN GÜRÜN Tiyatrotadıvermek...AyşegûlYüksel'in Alkım Yayınlan 'ndan çıkan 'Dram Sanaünda Ezgi ve Uyum'adlı kitabı, tiyatro tarüninde belli dönemler, akımlar ve yazarlar üzerine odaklanıyor. Anrik Yunan tragedyasından absürd tiyatroya uzanan ince bir yol bu. Sofokles ('Kral Oidipus'), Shakespeare ('Hamlet' - 'Romeo ve Jülyet'), Ibsen ( 'Hedda Gabler'), Çehov ('Marü'), Brecht ('Bay Puntila ve Adamı Matti'), Sartre ('Gizli Oturum'), Pinter ('Oda' 'Git-Gel Dolap'), Türk tiyatrosundajn da Vüs'at O. Bener ('Ipin Ucu' > ile Vasıf Öngören ('Zengin Mutfağı'), Yüksel'in ele aldığı yazarlar, oyunlar. Dramarurjik ve eleştirel açılımlara yol gösteren bu çalışmada Yüksel, bir yandan dönemsel gelişmeleri öne çıkarmayı amaçlarken öte yandan da oyunlan tek tek içerik-biçim ekseninde ele alıyor. IklH karşıtlıklar Ayşegül Yüksel'in 'Yapısakıhk ve Bir Uygulama: Melih Cevdet Anday Tiyatrosu', 'Haldun Taner TTyatrosu', 'Beckett Tiyatrosu', 'Çağdaş Türk Tiyatrosundan On Yazar', 'Sahneden Izdüşümler' gibi kitaplan, makalelen, çevirileri, yurtdışında yayımlanan bildirileri tiyatro dünyamızda önemli yeri olan çalışmalar. 'Dram Sanaünda Ezgi ve Uyum' kapsamında yer alan oyun incelemelerinin büyük bir bölümü Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü ve halen başkanlığını yürüttüğü Ingiliz Diîi ve Edebiyatı Anabilim Dah'nda verdiği derslerde işlediği konulan kapsıyor. Yüksel, metinlerin 'dizgesel' okunması ve çözümlenmesiyle bağlantılı olarak Ferdinand de Saussure a yaptıgı göndermenın ardından 'ezgi' ve 'uyum' sözcüklerini de Claude Levi- Strauss'tan ödünç aldığının altıru çiziyor ve "tncelenen oyunlarda belirlenen ezgisel ve/ya da uyumsal özeUikler, 'bütün'ü (dizgeyî) oluşturan 'parça'ların birbirİeriyle ve 'bütün'le olan ilişküeri gözetüerek beürlendi'' '#7%*s staca yazılmış bir oyun, tıpkı bir orkestra parçası gibi -eşzamanlı olarak işleyen- 'uyumsal' (armonik) ve 'ezgisel' (melodik) özellikler taşır. Hedefi, uyumsal ve ezgisel düzeniyle belleğimizde yer etmektir.' diyor. "Çıtaş noktası ise her bir oyunda 'ikili karşıtlıklar' oldu. Bir 'dilsel' birimin, ancak bir 'karşıt'ı varsa 'işlevsel' olabilecegini belirleyen yine Saussure..." Bu bağlamda, daha önce okumamış olanlara "Yapısakıhk ve Bir Uygulama: MeHh Cevdet Anday Tiyatrosu"nu (Gündoğan Yayınlan) okumalanru önermek isterim.... 'Dram Sanatında Ezgi ve Uyum', yukanda da değınıldıği gibi, Antik Yunan tragedyasından absürd tiyatroya doğru uzanırken hem içerik-biçim ilişkisine dönemler arasmdaki karşıtlıklan ve benzerlikleri öne çıkararak yaklaşıyor. mesela Sofokles'in 'Kral Oidipus'u ile Harold Pinter'ın 'Oda'sı arasuıda ilginç paralellikler kuruyor ve yazann kendi deyimiyle 'trajedi' ile 'absürd' arasındaki ezgisel gelişimin ortak olabileceğini gösteriyor hem de oyun metinlerini kendı içlerinde inceliyor. 'Uzam'ın Sofokles'ten Sartre'a, Pinter'dan Bener'e yüklendiği farklı anlamlan irdeliyor. Brecht'in 'Bay Puntila ve Uşağı Matti' oyununu ele alırken bu oyunun çağdaş dilbilimin öncüsü Saussure'ın "sahne yapıtuun üstüne kurulduğu 'dizge'yi oluşturma yolunda nasıl önemli bir işlev taşıdığuun" altını çiziyor. İkl demlr leblebl' Ayşegül Yüksel, Vüs'at O. Bener ve Vasıf Öngören 'den 'ikidenür leblebi' olarak söz ediyor. Kara- fars olarak değerlendirdiği Bener'in 'Ipin Ucu' için "düşünce özgürlüğünü benlmseyememiş bir düzende, var otma nedeni 'düşünmek' olan aydın kişinin, tarihsel-toplumsal- ekonomik konumu içinde yaşadığı çıkmaz için tiyatroda yakılmış ağıtlann bir anlamda en yüreğe oturaıu, bir anlamda da en güldürücü olanıdır" derken 'düşünsel özgüriük' ve 'düşünsel tutsaklık' arasındaki alanın kayganlıgını, bireyin böyle bir alanda başkaldınşını ya da kişisel çıkarlannı kollama amacıyla uydulaşmasını Bener'in ne denli ustahkla ele aldığının altını çiziyor. Bu karşıtlıklan ezgisel düzlemde irdeliyor. Vasıf Öngören'in 'Asiye Nasıl Kurtulur'da yatay ve dikey gelişmeyi sistematik olarak gözettiği sağlam kurgu 'Zengin Mutfağı'nda da yakalanıyor. "Oyun, 'emek' Ue 'sermaye' arasmdaki uçurumu yok erme kavgasmın \erildiği bir süreçte, 'kavganın dışında kalma' çabası içinde safını şaşıranlaruı öyküsüdür" diyor Yüksel. "Bu ldşilerin ortak özelliği, bir çeşit 'bakarkörlük'tür. Öngören, 'safını şaşırmış'hgın, ' sermaye 'nin destekçisi olarak betirlediği 'faşizm'i görmezden gelmekten tutun da faşizme ödün vermeye, giderek faşizme uşaklık etmeye kadar varan çeşitii görüntülerini sergüer." Kitap kapsamında ele aldığı diğer oyunlarda olduğu gibi dizgesel açılımlan grafik çizimlerle, açıklayıcı tablolarla desteklerken oyunun temel çatışmasını oluşturan sermaye-emek karşıtlığını olaylar ve kişiler bağlamında inceliyor... Tiyatro tadı. tiyatronun zengin düşünsel dünyası Ayşegül Yüksel'in de belirttiği gibi, işinin ustası bir yazann 'uyumsal' (armonik) ve 'ezgiseF (melodik) düzlemde yaptığı 'büyülü' işlemle oluşuyor. Etkinlik kapsamında, Lars Von Trier'in yönettiği ild filra gösterilecek. Trier'e2003Avrupa Film FestivaB'nde en iyi yönetmen ödülü kazandıran, Nicoie Kidman'ın rol aldığı 'Dogvifle' (solda) ve Björk Ue Catherine Deneuve'ün başrolünü paylaştığı 'Karanhkta Dans' (sağda). Shıenıaıım seçkm ömelderi //. Umut Sanat Film Şenliği 6-12 Ağustos tarihleri arasında, 15 kentte 44 sinemada gerçekleştirilecek. Etkinlik kapsamında, 10 ödüllüfilm izleyicisiyle buluşacak Kültür Servisi-Dünya sinemasının seçkin ör- neklerini seyirciyle buluşturan ve bağımsız film- lere verdiği destekle "Sinema külrürdür" anla- yışını benimseyen Umut Sanat'ın düzenlediği DL Umut SanatFilm Şenliği 6-12 Ağustos tarih- leri arasında gerçekleştirilecek. Sponsorluğunu Fida Film'in üstlendiği şen- lik kapsamında sinemaseverler, geçen sinema se- zonunda gösterime girmiş 10 ödüllü fılmi ye- niden izleme olanağını bulabilecek. II. Umut Sanat Film Şenliği kapsamında 15 kentte toplam 44 sinemada izleyicilere şu film- ler sunulacak: 10 yaşındaki oğlu Gene ile bir- likte karavanda yaşayan ve yalnız bir anne olan Çek göçmenı Selma Jezkova'nın duygulu öy- küsünün anlatıldığı 'Karanlıkta Dans' (Yön: Lars von Trier / Oyn: Björk, Catherine Dene- vue, David Morse, Peter Stormare, Joel Grey / 2000 Cannes Film Festivali En Iyi Kadın Oyun- cu Ödülü ve Altın Palmiye Ödülü)... Birgrup gangsterden saklanan güzel kaçak Gra- ce'in sığındığı küçük bir kasabada başına gelen korkunç olaylann anlatıldığı ve dünyada yankı- lar uyandıran 'DogviDe' (Yön: Lars von Trier ' Oyn: Nk»feKknnan,Harriet Andersson,La- uren Bacall, Jean-Marc Barr, Paul Bettany, Blair Brown,James Caan, Patricia Clarkson, JeremyDarvies,Ben Gazzara, PhilipBa- kerHalLJohnHurt,/ 2003 Avrupa Film Ödül- leri En Iyi Yönetmen Ödülü)... 18. yüzyılda, Fransa'da genç bir maceraperest olan ve kadınlann cazibesine dayanamayan Fan- fan'ın, zorla evlendirilmekten kurtulmak için 15. Louis'nin ordusuna katıhnaya karar vermesiy- le gelişen olaylann anlatıldığı 56. Cannes Film Festivali'nin açılış fılmi 'ÇapkmÂşık' (Yön: Ge- rard Krawczyk Vıncent Perez, Penektpe Cruz, Didier Bourdon. Helene De Fougerolles).. Annesi hapisten çıkmak üzere olan ve 16 ya- şındaki aile hasretiyle yanıp tutuşan yoksul Liam'ın mücadelesi ekseninde geli- şen 'AfıH Deiikanh' (Yön: Ken Loach Oyn: • Sinemaseverler, etkinlik " \ MartinCompston, . . . . , x Annmane Ful- suresınce, geçen sinema sezonunda tmu W]i]iam Ru _ gösterime girmiş filmleri yeniden ane 2002 Can- izleme olanağı bulacaklar. n e s F l l m Festivali En Iyi Senaryo Odü- lü). Başlıca fılmlerin adlan, insanlann, insanlığın giderek büründüğü sahte ve bencil kisvelere duygusal bir öykü ek- seninde odaklanan 'Barbariann İstilasT (Yön: Deny's Arcand / Oyn: Romy Girard, Stephane Rousseau, Marie-Jose Croze, Marina Hands < 2004 Akademi Ödülleri En 1yi Yabancı Film Ödülü)... 68 olaylan çevresinde gelişen ve dejenere bir yaşam sürdüren iki gencin aralanna giren bir Amerikahyla kurduklan seks üçgeninin konu edil- diği'Düşler, Tutkular ve Suçlar (Yön: Bernar- do Bertolucci Michael Pitt Louis Garrel, Eva Green).. Ve 'Herkes Kendi Yoluna' (Yön: Je- an-Paul Rappeneau Oyn: IsabeDe Adjani, Ge- rard Depardieu, VTrginie Ledoyen, Yvan Attal, Peter Coyote , 2004 Fransa Cesar Ödülleri En Iyi Sinematografi Ödülü)... Gösterilecek diğer filmler ise şöyle stralanı- yor: 'BenimCiciSilahun' (Yön: Michael Moore , 2003 Akademi Ödülleri En Iyi Belgesel Film Ödülü); 'Comandante' (Yön: Oliver Stone); 'Birlikte' (Yön: Chen Kaige Oyn: Tang Yun, Liu Peiqi, Cben Hong, ^ang Zhiwen, Chen Ka- ige 2003 Florida Film Festivali En Iyi Film Ödülü). (0 212 325 88 88) YAZIODASI SELtM İLERİ Masallar (3) O yaz öğleden sonrasına geri dönüyorum: Annem mutfakta musluğu açar, az önce ayık- lamış olduğu ayşekadın fasulyesini ya da bam- yayı, artık sonbahar başlangıcıysa, kim bilir han- gi turfanda sebzeyi yıkardı. Prenses Rozet, orta halli ailenin zeytinyağlı sebze yemeğinden habersiz, yine başköşeye kurulurdu. Neydi beni bunca çeken, gönlümü çelen? Şimdi bir kez daha düşünüyorum da, sırlar tek tek ele veriyorlar kendilerini. Mesela Prenses Rozet'in elbiseleri... Bu elbi- seler bir moda albümünün en şaşaalı sayfalan arasında boy gösterebilirdi ancak. Hele o beyaz inci düğmeli, gökyakut kadife tuvalet, masalın sonunda giyilmiş o ağır takım! Prens Şarman, Rozet'i öyle görünce, büsbütün âşık oluyordu genç kıza. Ona, beyaz bir atın çektiği, iki teker- lekli arabayı hediye ediyordu. Masalla birlikte, dünyayı biraz da süsler, renk- ler, görkemler dünyası olarak algılıyor, seviniyor- dum. Böyle bir dünya olabileceğine ne yazık ki inanmıştım. Görkemin, zenginliğin yanında "Üç Turunçlar", kendi kendime uydurduğum morsalkım geçmiş ulu selvi, çok geçmez, hayal kınklığı yaratır, ba- na pek yoksul gelirdi. Orada beyaz at da, ara- ba da, bir köy yolunda, kavak hışırtılan arasın- da gider gibiydi. öte yandan Prenses Rozet'in "erganun" önü- ne geçerek "artistik" bir tavır alışı hep ilgimi çe- kerdi. Zaten her okunuşta anneme, "Artistik ne demek?" diye sorardım. Zavallı annem, bıkmadan usanmadan, "Gü- zel olan demektir" diye yanıtlardı. Güzel olan! Genç bir kız, erganun karşısına ge- çince güzel oluyordu demek ki. "Artistik"\ her defasında soruyor, fakat "erga- nun"u sormuyordum. Oysa bu sözcüğün de anlamını bilmiyordum. Ne var ki, masalın gidi- şinebakılırsa, erganun birçalgı olmalıydı. Pren- ses Rozet, kargibi beyaz, elbette nazik, ince par- maklarını erganunda gezdiriyor, musiki başlı- yor; genç kız "tatlı ve titrek" sesiyle şarkı söy- lüyordu... Işin aslı aranırsa, "Prenses Rozet" öyküsünün fazia yoğun dramatik çatısı, bönlük de diyebi- leceğimiz çocuk masumiyetine enikonu denk dü- şüyordu. Vaftiz anası Peri'nin Rozet'i koruması, Prens Şarman'ın Oranjin'i ya da Kusset'i değil de, il- le, kimsesiz, anababası tarafından terk edilmiş Rozet'i seçmesi, genç kızın şarkısına herkesin hayran kalışı çok hoşuma giderdi. (Sonralan, ilkgençlik eşiğindeyken, aynı bön- lüğü hayat armağanıymışçasına banndırarak, benzeş dramatik çatılara da bayılacaktım. Bun- lardan ikisini... Muazzez Tahsin Berkand im- zalı Kezban'la Bülbül Yuvası'nı unutamam. Ger- çekliğin merhametsizliğiyle yüz yüze geldikçe, bıkmaz usanmaz, hayallere dalabilmek uğruna, 'mutlu son'lara kavuşabilmek tutkusu, yurtsa- masıyla, ya Kezban'ı ya da Bülbül Yuvası'nı ye- niden okurdum...) Oranjin'in ihtirasına, kötücüllüğüne, Kusset'in öç duygusuna, nefretine ne zaman, nasıl bağ- landığımı kestiremiyorum. Ama bağlandım. "Prenses Rozet"\ okumuyor- dum artık. Oranjin'le Kusset bende yaşayagel- mişlerdi. Şimdi onlan başka türlü yorumluyor, bambaşka alımlıyordum. Rozet'in iyi kalpliliği, Şarman'ın aşkı, vaftiz anası Peri'nin iyilikten yana yardımları ve el ko- yuşlan sinirimi oynatıyordu. Her günün sıkıntı- sında, bezginliğinde onlann mutluluklanna, sah- te iyilikseverliklerine şaşardım. Kötülük dolu hayat onlara neden ilişemiyor, şa- mannı indiremiyordu? Bu soruyu sordukça, Rozet'in de, Peri'nin de, Şarman'ın da kötülük dolu hayatın asıl elçileri olduklanna karar verdim. Öneriler: CD/Sadeddin Kaynak, Türkiye Radyo Televiz- yon Kurumu, 2004. (Safiye Ayla'dan Hamiyet Yüceses'e, Alaeddin Yavaşça'dan Mediha Demirkıran'a, Sadeddin Kaynak bestelerinin yorumlan.) Bilgisayarla beste yarışması • ANKARA (AA) - Halıcı- Midi Bilgisayarla Beste Yanşması'na başvurular başladı. Bilişim Zirvesi kapsamında gerçekleştirilecek ve dileyen herkesin katılabileceği yanşma, bilişim teknolojisinden yararlanarak beste yapan müzisyenleri, teknoloji ve sanat dünyasıyla buluşturuyor. Her yıl bir ana temanın işlendiği yanşmanın bu yılki ana teması, doğumunun 110. yılı nedeniyle Aşık Veysel olacak. 6 milyar tutarında ödül dağıtılacak olan yanşmaya katıhnak isteyenlerin en geç 6 Ağustos'a kadar'http: 7midi.halici.com.tr' adresine basvurmalan gerekiyor. 2 Eylül Perşembe günü yapılacak olan yanşmanın finali ve ödül töreninde ünlü sanatçı Nilüfer konser verecek. BUGÜN •TARÖÖGALATAKÖPRÜSÜnde '1. Uluslararası Tiyatro FestivaH' kapsamında 21 .OO'de Çavuşistan Cumhuriyeti Gençlik Tiyatrosu'nun sahnelediği 'Kladbiş Caddesinde Don Juan'm 77. Kansı'. (0 212 240 77 20) • RUMELİHİSARI'nda 21.15 te Ata Demirer'in gösterisi. (0 216 454 15 55) M HARBİYE AÇEK HAVA TtYATROSU'nda 21 OO'de Goran Bregoviç'in konseri. (0 212 296 36 52) • KALAMIŞ AÇIK HAVA StNEMASI'nda 21 OO'de 'Her Şey Çok Güzel Olacak' adlı filmın gösterimi. (0 216 349 77 68)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle