22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 6 A&USTOS 2004 PAZARTESİ + CUMHURİYET SAYFA DİZI Placido Domingo konserinde gösterilen filmler 20 bin izleyiciyi ayaklandınyor ve program değişiyordu MÜTHtŞ BtR KONSER- Arena'daki isyan sonucu "La Corona di Pietra" kültürelbir olay olmaktan çıkıp yalmzca bir Domingo Konserine dönüştü. Ama itiraf etmek gerekir ki müthiş bir konsere, eşsiz bir ziyafete dönüştü. Ona eşlik eden, soprano Styvie Valayre, bas Riccardo Zanallato, soprano Daniele SchÜlaci, Bariton Juan Ponds, bas Stefano Palatcbi ve 350 kişilik Arena Korosu'ydu. Arena'daisyanınfaıidı yüzleriuriye filminin ortalanna doğru protestolar, ıslıklar 'buuuu' ve 'basta' (yeter!) haykınşlan doruğa çıkıp da filmi kesmek zorunda kaldıktan sonra, Placido Domingo, soprano Slyvie Valayre ve bas Riccardo Zanallato sahneye firlamışlar, "Norma"dan bir bölüm söylemişlerdi. Ve hemen programda olmayan ara verilmişti. / şte o arada festival yöneticileri ne yapsak diye tartışırlarken ve programı değiştirip kültürel buluşmadan vazgeçmeye yönelirken, Placido Domingo, "Bari îspanya'mn filmini gösterelim" diye tutturmuş. Çünkü îspanya'daki Tarragona Antik Tiyatrosu'ndan Jose Carreras katılıyordu programa. A rena di Verona'da, Akdeniz kültürlerinı bir araya getirmeye, kucaklaştınnaya yönelik "La Corona di Pietra" (Taştan Taç) başlıklı Placido Domingo Konseri'nin başına gelenlen, Arena'da 20 bin kişinin ayaklanmasıyla konser programınm nasıl değiştiğıni daha önce anlatmıştım. Konsenn ertesi günü Verona'dan aynlıyordum. Ancak Arena'da isyana yol açan o "tahammülsüzhık" farklı kültürlere miydi, yoksa farklı teknik yöntemlere, video-sinevizyona mıydı? Yanıtı bilmemek beni hâlâ tedirgin edıyordu. Bu nedenle Nilgün Cerrahogju'ndan da yardım isteyerek îtalyan gazetelerini taradım. Tepkller 7 6netim, 'siyasi bir soruna yol açabilir' diye öneriyi geri çevirmiş. Suriye, Libya, Tunus'un filmlerini kesin, Ispanya'nınkini gösterin! O zaman kimseyi, "Protesto farklı kültürlere değil, filmlereydi" özrüne inandıramazlardı. ttalya'da için için gelişmekte olan ırkçılığı, ayrımcılığı, îslam düşmanlığını kimse gizleyemezdi! kültürel, etnik, politik bir diyalog başlatma sorumluluğu Arena'ya aittı. Yapılan büyük bir saygısızhktı. Farklı kültürlere saygısızlıktı. Arena'daki isyan sonucu "La Corona di Pietra" kültürel bir olay olmaktan çıkıp yalnızca bir Domingo Konserine dönüştü. Ama itiraf etmek gerekir ki müthiş bir konsere, eşsiz bir ziyafete dönüştü. Ona eşlık eden, yukanda behrttiğim isımler dışmda Soprano Danieie SchiDaci, Bariton Juan Ponds, Bas Stefano Palatchi ve 350 kişilik Arena Korosu'ydu. Placido Domingo izleyiciyi ayucunun içine aldı ve bir daha bırakmadı. Özellikle programda olmadığı halde söylediği "OteUo" operasının fınal aryası "Niun mi tema" ("Korkmayın") öldürdüğü kansından öpücük dilendığı o patetık, insanın içini acıtan aryanın sonunda, iki bin yıllık Arena alkıştan yıkılacaksandım... Leyla Cencer'le Örneğın "II Giormo" gazetesi "Teknolojik Şana tsyan!"; "Avvenire" gazetesi "Video Klipleri Protesto - Arena'daki Gala Konser Ishklandı"; "Corriere del Veneto" gazetesi "Arena, T\T Stüdyosu değü" başlıklanyla yansıtıyordu Arena'daki olayı... Suçu teknik olaya bağlıyorlardı. "II Giorno" "La Stampa" ve "Corriere della Sera" gazeteleri ıse beyazperde, vıdeo- telev izyon olayının yanı sıra o perdede göstenlenlerden de izleyicinin pek mutlu olmadığını söylüyordu. İki gazetede, Zefirelli'nin ağzından bırinci filmde, Hırvat Operası'ndaki tenornn zayıflığı, büyük şanssızlık olarak dile getıriliyordu. Bir başkasında Hırvat ve yanda kesilen Sunye fılmlerinin çekimlerinin yetersizlığinden, "seçimlerin yanhşhğı"ndan söz ediliyordu. Zaten topu topuna iki buçuk film göstenlebilmiştı: Hırvatıstan, Türkiye ve Suriye filminin yarısı... Binnci filmin olumsuz eleştınler almasına, üçüncü filmin ıshklarla kesilmesine karşın, ikisinın arasından bizımki en azından basında hiçbu" olumsuz tepkı almadan aradan sıynlmıştı. Birçok gazete, onca para verip Arena'ya gelen izleyicılerin sekizer dakikadan yedi ülkenin dansını, folklorunu, turistik yörelerinı yansıtan fümleri sinemadan, videodan izlemek değil, yalnızca Placido TİRYAKİLER SİNE-VtZYONU KALDIRAMAZ -'Taştan Taç" konserindeki olayları Leyla Gencer'e anlartığımda. hiç şaşırmadı, hiç yadırgamadı. Daha baştan Arena'da canh olmayan herhangi bir performansın hoş karşılanmayacağını büıyordu. Ona göre ne Italyanlar ne de Arena'nın yabancı müdavünleri, ~tiryakileri** sinevizyon, multrvizvon kakuramazdı. Domingo dinlemek ıstediklerini vurguluyordu. Ve bu isteklerini hiç de haksız bulmuyorlardı. Evet, hele son ana dek programı bilmeyen, Placido Domingo konsenni dınleyeceğim diye bilet alıp ekranda film izlemek zorunda kalanlann isyanını ben de haklı bulabüirim. Behrtmeliyim: Verona'ya gıtmeden önce Şef Rengim Gökmen'e telefonda Verona'da görüşeceğımiz ıçüı sevuıdiğımi söylediğimde, "Ben gitmiyorum ki" yanıtı alınca çok şaşırmıştım. Hani "Köçekçe"yı o yönetiyordu... Evet o yönetiyordu ama filmde! Internette Arena dı Verona'nın programuıa yüz kere girip okumuştum. Ancak Placido Domingo konserindeki öteki ülkelerin katılımırun beyazperdeden olacağmı ancak Rengim Gökmen'le konuşunca anlamıştım! Ancak haklı bulamadığım, anlayamadığım, işin en başından, Îtalyan Dışişleri Bakanlığı'nm himayesindeki bu projeye kalkışanlann, düşünenlerin, tasarlayanlann, gerçekleştirenlerin, onca para, emek, alınteri, zaman harcayanlann, inananlann, bütün bu tehlikeleri, riskleri önceden düşünmemiş, görememiş olmaları, önlem ahnamış olmalan ve sonuçta projelerine sahıp çıkmamalan, savunmamalan, kolayca vazgeçmeleri! Irkçılık. ayrımcılık mı? Beni en çok şaşırtan, konserden sonra öğrendiğim bir şey oldu. Suriye filminın ortalanna doğru protestolar, ıslıklar "buuuu" ve "basta" (yeter!) haykınşlan doruğa çıkıp da filmi kesmek zorunda kaldıktan sonra, Placido Domingo, Soprano Slyvie Valayre ve Bas Riccardo Zanallato sahneye firlamışlar, "Nonna"dan bır bölüm söylemişlerdi. Ve hemen ardından programda olmayan ara verilmişti. îşte o arada festival yöneticileri ne yapsak diye tartışırlarken ve programı değiştirip kültürel buluşmadan vaz geçmeye yönelirken Placido Domingo, "Bari Ispanya'nın filmini göstereBm'' diye tutturmuş. Çünkü îspanya'daki Tarragona Antik Tiyatrosu'ndan, Jose Carreras katılıyordu programa. Ancak "siyasi bir soruna yol açabiHr'' diye yönetim bu öneriyi geri çevirmiş. Elbet açardı! Suriye, Libya, Tunus'un filmlerini kesin, Ispanya'nınkini gösterin! O zaman kimseyi, "Protesto farklı kültürlere değil, beyaz perdeye, filmlereydi'' özrüne inandıramazlardı. ltalya'da için için gelişmekte olan ırkçılığı, ayrımcılığı, hadi açık açık söyleyeyim, îslam düşmanhğını kimse gizleyemezdi! r rojekayıtta kaldı "Taştan Taç" projesini tasarlayan, gerçekleştiren ttalya'nın ünlü emprezaryosu Mario Dradi, olaydan sonra ortadan yok oldu, basına da herhangi bir açıklama vermedı. Pavarotti, Domingo ve Carreras'ı bir araya getirip "3 Tenor" kayıtlannı da gerçekleştiren oydu. "Taştan Taç"ın da kayıtlan da (CD- DVD) ilk tasarlandığı biçimiyle Domingo konseriyle, Akdeniz kültürlerinin buluşmasıyla yakında piyasaya çıkacaktı. Ve 21 Ağustos'ta Rai 1 'de yayımlanacaktı. Bu olanlardan en derin acıyı ve üzüntüyü Arena di Verona'nın Genel Sanat Yönetmeni Claudk) Orazi çekti. İlk anda olayı "izfcyicUerin hazımsızlığr diye niteleyen Orazı, "İzJevicilerin arasuıda provokatörler vardı. Ortalığı onlar kanşanh, halkı onlar kışkutn" diyecektı. Orazi'ye göre Arena di Verona, Akdeniz'dekı tüm antik tiyatrolann anasıydı ve bütün bu tiyatrolar arasuıda Ne zaman Italya'ya gıtsem, Leyla Gencer benimledır. Yani kendisi değilse bile, düşüncesi, duygusu, anısı... Bu kez de öyle oldu. Önce her akşam Arena'da, sağla solla sohbette, ülkemin adını söylememle, herkes Leyla Gencer'i sormakla işe başlıyordu... "Madama Butterny*ı seyrederken, onun Napoli'de söylediği Butterfly ıle Ingrid Bergman'ı nasıl gözyaşlanna boğduğunu anımsadım... "D Trovatore"yi ızlerken ttalya'nın müzik dehası Maestro Gavazzeni'nin "Aradığun Leonora sizsiniz: Güzeffiğini a> ışığuıdan ödünç almış Leonora_" diyen mektubunu nasıl unutabilirdımki... "Aida"yı izlerken Verona'da onun oynadığı Aida'yı ve Arena'nın o dev sahnesinde oynadığı (Norma'dan, La Forza Del Destino'nun Leonora'sına) daha nice rolü düşünmeden edemedim... 1963 yılındaydı. Verona'da "Aida"yı yedi temsil oynayacaktı. tkı temsil arasuıda annesinin ölüm haberi geldı. Istanbul'a koştu. Sonra gerisin geriye Verona'ya koştu. Ve yedi temsilin yanı sıra bir gece de Arena'da Verdi'nin "Messa di Riquiem"ını söyledi. Bu bir duaydı. O gece Arena'da bınlerce mumu annesi için yaktılar. "Taştan Taç" konserindeki olaylan Leyla Gencer'e anlattığunda, hiç şaşırmadı, hiç yadu-gamadı. Daha baştan Arena'da canlı olmayan herhangi bir performansın hoş karşılanmayacağını biliyordu. Ona göre ne Italyanlar ne de Arena'nın yabancı müdavimleri, "tiryakflerp sine-vizyon, multi-vizyon kalduamazdı. "tnsanlar oraya şan ve müzik dinlemeve, gösteri, oyun görme\e geöyor" dedikten sonra şöyle ekledi: "Eğer gerçekten kültürlerin kaynaşması için bir şey >^pmak isoyorlarsa, paraya krvıp, canh olarak getirmelilerdi öteki kültürlerin temsücilerinL" Doğru soze ne denir! Acısıyla tathsıyla, güzellikleri ve çirkinlikleri, uyumu ve şiddetiyle, böyle geçti Verona günleri. İİTTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle