18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 AĞUSTOS 2004 PAZARTESİ DİZİ İLİDENİZCİLİK DOSYASI Öilem Güvemli - Hilal Köse 1 Üç tarafi denizlerle çevrili kara ülkesi~T~ Tç tarafi denizlerle / / çe\Tİli Türkiye, bu \*~S coğrafi durumun yarattığı avantajı kullanamıyor. Sadece Istanbul'da deniz taşımacılığının toplu ulaşımdaki payı yüzde 3.5. Denizcılik sektörü de gereken yatınmlann yapılmaması nedeniyle dünya standartlannın çok altında. Denizlerden tam anlamıyla yararlanılamadığı gibi Hazar petrollerinin dünya pazanna açılmasıyla birlikte boğazlardan geçen tehlikelı yük gemileri, deprem kadar büyük bir risk oluşturuyor. Marmara Denizi ve Türk Boğazlan'nda ulaşım hızmeti sunan Türkiye Denizcılik îşlermeleri, tstanbul Deniz Otobüsü AŞ ve özel motor şirketleri arasındaki ters rekabet ve kopukluk ciddi aksakhklara neden oluyor. Bu çok başhlıktan şikâyetçi olan 3 kurumun da birleştiği nokta ise "rayh, karayohı ve deniz yohı sistemleri arasında bikt, sefer entegrasyonunun sağlanması." Her flün risk altındayız Günde ortalama 23, yılda ise 8 binin üzerinde patlayıcı yük taşıyan geminın geçiş yapması, boğazlan her gün facianın eşiğinden döndürüyor. Istatistiklere göre Türk Boğazlan'nda meydana gelen kazalann yüzde 85'i kılavuz kaptan ahnmamasından kaynaklanıyor. Bu yıl sonunda 9 bin 500 adet tehlikelı yük taşıyan geminin geçeceği tahrnin edilen boğazlar da artık bu trafiği kaldırmıyor. Dünyanın 350 milyar dolarlık deniz ticaret pastasından Türkiye kendi payına düşeni de alamıyor. Çünkü, henüz uluslararası standartlarda bir filoya sahip değil. Deniz ticareti açısından 23. sırada yer alan Türkiye'de, denizyolu kabotaj taşımacılığının toplam taşımacılıktaki payı yüzde 3- 4.5 arasında değişım gösteriyor. ÎDO Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy, geleceğe yönelik plan hazırlanmadığmı söyledi UlaşımınunutulanyoluekSİklİğî Ahmet Paksoy, Istanbul'da deniz yollannda entegrasyonun sağlanamadığmı belirterek "Şu an îstanbul Deniz Otobüsleri, Türkiye Denizcilik îşletmeleri ve özel motorlar Istanbul'da sefer yapıyor. Bu 3 kurum da birbirinden kopuk. Eminönü'ne gidiyorsunuz. 3 ayn iskele görüyorsunuz. İstanbul gibi tarihi ve turistik bir kentte bu korkunç bir görüntü kirliliği oluşturuyor. Bu 3 kurumun entegre olması gerekiyor" dedi. iDO'nun kent içi ulaşımda çok fazla bir yük taşımadığını anlatarak, şehir hattı vapurlannın yüzde 10'luk doluluk oranının arrtınlması gerektiğini belirtti. Paksoy, "Bir an önce deniz ulaşımında kullanılan araçlar rehabilite edilmelî Rahat ve hızb bir teknolojiye geçilmelL İDO, TDt ve özel motorlar tek çatı alünda toplanmah. tskeleler modernize edilnıeli. Tarifeler sıklaştınlmah" dedi. Paksoy, kent içi ulaşımda kullanılacak gemi tipinin behrlenmesi, iskelelerin modernizasyonu için de çalışmalar başlatıldığını duyurdu. Rezervasyonda sorunlar yasandı Ahmet Paksoy, ÖTV'deki yakıt indirimini yurttaşlara yansıtmalanna bağlı olarak bu yıl ÎDO'nun taşıdığı yolcu sayısının yüzde 26, araç sayısının da yüzde 48 oranında arttığını ıfade etti. Paksoy, "Bu yazcall center ve rezervasyon konusunda yeterli olamadık. Ama önümüzdeki yaz yolcular farklılığı hissedecekler. Terminallerinıiz venilenecek. Biletix'le anlaşacağız. Isteyenler biletlerini oradan temin edebilecekler" dedi. Ahmet Paksoy, IDO seferlerinde kullanılan hızlı feribotlann çoğunun Avustralya, Norveç gibi ülkelerden satın alındığını, bugüne dek Türk tersanelerinde 1-2 gemi üretildiğini anlattı. Paksoy, "Biz de bu gemilerin Türk tersanelerinde üretilnıesini isteriz. Ancak bu tür gemiler çok fazla ülkede üretilmiyor. Özel bir teknoloji ve alryapı gerektiriyor. Yılda en fazla 2-3 feribot için Türk tersanecileri de bu yaünmı yapmıyor. Bizim de satın aldığunız ülkeler bu konuda çok deneyimİL Bu yüzden ucuza üretiyorlar. Türk tersaneciler bu konuda diğer ülkelerle rekabet Paksoy, Türk tersanelerinin diğer ülkelerele rekabet edemediğini söyiedi. edemez" diye konuştu. Geçen / stanbul Deniz Otobüsleri Sanayi ve Ticaret AŞ (tDO) Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy, Istanbul'da kent içi ulaşımın yüzde 90'ının karayolu, yüzde 6.5'inin rayh, sadece yüzde 3.5'inin de denizyolu sistemleri ile sağlandığına dikkat çekerek "Denizvolu taşımacılığına Türkiye'nin ve fstanbul'un coğrafi yapısı çok uygun. Ancak denizden gerektiği gibi yararlanılaınıyor'' dedi. IDO Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy, Istanbul'un en büyük sorununun ulaşım olduğunu, ancak ulaşım denince kimsenin aklına denizin gelmediğini söyledi. Nüfusun büyük çoğunluğunun deniz kıyısında yaşadığını anlatan Paksoy, "Bizde planlar geleceğe dönük yapılmryor. Zamanında, kentin gelişmesine bağlı olarak 'Deniz Master Planı' hazuianarak denizyolu ulaşımı masaya yannlmahydı. Bir yerde ulaşımı sağlamanın en kolay yöntemi yol açmakrır. tstasyon, iskele, terminal kurmak yatınnı gerektirir. O yüzden denizyolu ulaşımı istenilen yere gelememiştir" dedi. Paksoy, denizyolu ulaşımının daha işlevsel hale getirilmesi için rayh, lastildi ve deniz sistemleri arasında entegrasyonun sağlanması gerektiğine işaret etti. Tüm ulaşım araçlannın sefer saatlerinin birbiriyle uyumlu olmasının gerektiğini belirten Paksoy, "Yolcu, bir taşıttan inip diğerine hemen binmeli. Bekleyerek zaman kaybetmemeli. Bütün ulaşım araçlannda tek bilet uygulamasına geçilmeü. Örnegin, bir yurttaş tek biletle Avcüar'dan Tuzla'ya kadar gidebilnıeli. Tabii bu ulaşım rahat, konforlu ve hızlı olmalı. Ulaşım fayda amaçlıdır, kâr anıaçlı değfldir" diye konuştu. Denizvollarında entegrasvon yok Paksoy, îstanbul'da sadece deniz yollannda bile bu entegrasyonun sağlanamadığına dikkat çekerek, "Şu an İDO, Türkiye Denizcilik Işletmeleri (TDt) ve özel motorlar Istanbul'da sefer yapıyor. Bu 3 kurum da birbirinden kopuk. Eminönü'ne gidiyorsunuz.. 3 ayn iskele görüyorsunuz. îstanbul gibi tarihi ve turistik bir kentte bu korkunç bir görüntü kirliliği oluşturuyor. Bu 3 kurumun entegre olması gerekiyor'' dedi. ÎDO ve TDÎ'nin devlete bağlı kurumlar olduğunu anımsatan Paksoy, bu iki kurumun birbirlerine rakip gibi görülmemesi gerektiğini söyledi. Paksoy, günlerde Îstanbul-Bandırma seferini yaparken kaza geçiren "Hızır Reis-3" feriboru hakkında da bilgi veren Paksoy, feribotun önümüzdeki günlerde seferlerine başlayacağını söyledi. Boğazda yoğun bir trafik ve gemi sirkülasyonu olduğunun altını çizen Paksoy, "Bu trafik içinde kaza riski her zaman vardır. Kazariskinisıfıra indirmek münıkün değildir.. ancak minimaUze edebiliriz. Zaten bu kazanın da abartılacak bir yanı yok, hafif atlatüdT dedi. ÎDO'da sefer yapan tüm gemilerin hızlı gitmeleri için alüminyumdan yapıldığını anlatan Paksoy, Hızır Reis 3'ün üzerinde de alüminyumdan yapıldığı için küçük çizikler olduğunu ifade etti. Paksoy, şöyle devam etti: "Kayaya çarpmış olsa alt bölüm parçalanırdı. Ancak feribotun yan tarafindan bir şey teğet geçmiş. Bir cisme çarpmış olabilir, dikkatsizlikten kaynaklanan bir kaza olabilir. Ama iddia ediidiğı gibi radarla ilgili bir sorun yok. Geminin radan vardı ve çauşıyordu. Kazaya yol açabilecek degişik parametreler var. Bunlann hepsi büirkişi raponınun sonunda ortaya çıkacak." T« 'İIBIIIIII DÜNYA STANDARTLARTNIN ALTINDA KALDIK - tstanbul'da deniz taşımacılıgının toplu ulaşımdaki payı sadece yüzde 3.5'te kaldı. Denizcilik sektörü de gereken yatınmlann yapılmaması nedeniyle dünya standartlannın çok altında. TürkiyeDenizcilikIşletmeleri GenelMüdürüKülünk: 15yüdıryolcu kaybediyoruz Ozelleştirme politikasının sonucu yatınm yapılmıyor rürkiye Denizcilik Işletmeleri (TDt) Genel Müdürü Burhan Külünk, Şehir Hatlan vapurlannın îstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne devriyle ilgili görüşmelerin ağustos ayının sonunda bitirileceğini ve 2005 yılından önce devir işleminin tamamlanacağını ifade etti. TDl Genel Müdürü Burhan Külünk, ışletmelerine bağlı 50 yolcu gemisüıin ve 22 arabalı vapurun günde 1200 sefer yaptığını anlattı. Bu seferlerle günde ortalama 160 bin yolcunun taşındığını belirten Külünk, karayollannın ve rayh sistemin deniz taşımacıhğı ile entegre edilemediği için daha fazla yolcunun taşınamadığını söyledi. Külünk, eskiden Istanbul'da en ciddi sorunun çöp ve susuzluk olduğunu anunsatarak "Bugün en ciddi sorunumuz ise ulaşım ve trafik. Toplu taşuna sisteminin tek elden yürütülememesi bu sorumı içinden çıkılmaz bir hale getiriyor" dedi. Ulaşım sistemleri arasındaki entegrasyonun da tek başına yeterli olmadığını dile getiren Külünk, altyapı ve çevre sorunlannın da göz önüne alınması gerektiğini ifade etti. Belediyelere devir Burhan Külünk, Şehir Hatlan vapurlannın belediyeye devredilmesi halinde entegrasyonun daha sağlıklı bir şekilde sağlanacağını belirterek "Toplu taşunada tek bilet sistemine geçilebilecek. Biz ozelleştirme kapsanunda olduğumuz için yıllardır yatınm yapılmıyor. Bu yüzden vapıuiann yeniİenmesi, iskelelerin bakunı devir işleminden sonra ilgili kurum tarafindan gerçekleştirilecek" dedi. Kadıköy, Üsküdar, Beşiktaş ve Eminönü'nde yani boğazm en güzel yerinde korkunç bir "iskele kirifliğj'' yaşandığma dikkat çeken Külünk, "Örneğin, Beşiktaş'tan Üsküdar'a feriboüa da motorla da vapurla da geçilebiliyor. Üsküdar'a geçecek 3 yolcu Nostaljik görünü$ TDÎ Genel Müdürü Burhan Külünk, günde ortalama 160 bin yolcunun denizde psikolojik olarak rahatladıklannı belirterek vapurlann nostaljik görünüşüne dokunmayacaklannı söyledi. varsa ve her birine birer yolcu binerse Üsküdar'a yüzde 50 zararla geçiyoruz. tDO, motorcular ve biz buralarda iskele için yatınm yapıyoruz. Orada personel çahşünyoruz. Bunlar aul yaonmlar. Çünkü entegrasvon ile birlikte tek iskele sistemine geçilecek. Bazı yerierde sadece motor, bazı yerierde feribot, bazı yerierde de sadece vapurlar çahşnnlacak. Böylece 3 kurum arasında ters rekabet ortadan kalkacak. AüI yannmlar kâra dönüşecek" diye konuştu. Külünk, TDt'nin yıllardır zarar eden bir kurum olduğunu ve son 15 yıldır yolcu kaybettiğini söyledi. Köprülerin, çevre yollannın yapılması, özel araç kullanrmının artması, IETT seferlerinin yayguılaşması, özel sektöriin denizyolu taşımacılığına girmesiyle Şehir Hatlan vapurlannın sürekli yolcu kaybettiğini anlatan Külünk, bu yıl ilk kez TDÎ'nin, yolcu sayısını arttınp kâra geçtiğini belirtti. Külünk, bunu ÖTV'nin düşmesine ve 40 bin ayn noktada seferlerle ilgili yaptıklan değişikliğe bağladı. Şehir Hatlan vapurlannın artık îstanbul ile özdeşleştiğini dile getiren Külünk, "Vapurlann nostaljik görünüşüne dokunmamak lazun. Adalar'a yapılan seferierin gerçekten hızlandırılması gerekiyor. Ama Şehir Hatlan vapurlan böyle kalnıalı. Çünkü, vapuriar yoğun günlük yaşanun içinde işe giderken veya işten eve dönerken rahatlatıcı, dinlendirici bir yolculuk sunuyor" diye konuştu. Burhan Külünk, Türkiye'de özel sektöriin yaptığı denizyolu taşımacılığının da dünya çapında olduğunu ve kendini uluslararası sektörde kabul ettirdiğini anlatarak şöyle devam etti: "Özel sektör yakında toplu taşımacılığa da başlayacak. Gemi sanayisinin durunıu da oldukça iyi. Bütün tersanelerimiz dolu durumda." YARIN: kadrolaşma iddiaları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle